TUİK evlenme-boşanma, yapı izin, tarımsal işletme işgücü verileri, ekonomi ve teknoloji haberleri

Riskli yapılar deprem gerçeğine karşı en büyük tehdit

Ülkemizde deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında anılan Deprem Haftası özelinde, inşaat sektörünün güçlü oyuncularından biri olan Siltaş Yapı kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Riskli ve güvensiz binaların ivedilikle yenilenmesi gerektiğine vurgu yapan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, deprem gerçeğine karşı güvenle yaşamanın tek yolunun yapıların güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti.

Deprem kuşağında bulunan Türkiye’deki binaların birçoğu halen riskli ve güvensiz durumda ve büyük kısmı 2000 yılından önce inşa edilen bu yapıların acilen yenilenmesi gerekiyor. 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, ülkemiz açısından yapıların güvenliğini sağlamanın kritik önemine vurgu yaptı.

“Kentsel dönüşüm bir ihtiyaç değil, zorunluluk”

Ülkemizde 2000 yılından önce inşa edilmiş binaların çoğunun riskli bina sınıfına girdiğini hatırlatan Murat Özdemir, “Depremi önlemek mümkün olmasa da vereceği zararları en aza indirebiliriz. Bu noktada deprem tehdidine karşı en önemli çözümün kentsel dönüşüm olduğunu tekrar vurgulamak isteriz. Kentsel dönüşüm bir ihtiyaçtan öte deprem kuşağında olan ülkemiz için bir zorunluluk. Olası bir deprem anında can ve mal güvenliğini sağlamak için binaların depreme karşı güvenli durumda bulunması hayati önem taşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklanan bilgilere göre 2035 yılına kadar kentsel dönüşüme girmemiş tek yapı bırakılmaması hedefleniyor. 3 milyon 200 bin konutun yenilendiği, 81 ilde 922 ilçede, 250 bin konutun dönüşümünün sürdüğü belirtiliyor. Ülkemizde kentsel dönüşüm devam etse de birçok bölgede bu sürecin ivedilikle hızlandırılması gerekiyor. Bu noktada yapı denetimlerinin de sıklaştırılması şart. Kentsel dönüşüm için biz sektör oyuncularına da yeni konut üretiminde önemli görevler düşüyor” dedi.

Riskli binaları anlamak mümkün

Bir binanın riskli sınıfta olup olmadığını anlamanın mümkün olduğunu belirten Özdemir, “Deprem gerçeğine karşı gerekli bilincin oluşması gerekiyor. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a göre riskli yapı; ekonomik ömrünü tamamlayarak teknik verilerle yıkılma ve ağır hasar görme riski tespit edilmiş olan yapılar olarak belirtiliyor. Buna göre özellikle 2000 yılından önce yapılmış binaların büyük kısmı riskli bina sınıfına giriyor. Yapımında hazır beton kullanılmaması, bodrum katında rutubet olması, kolon ve kirişlerde paslanmalar ve çatlaklar bulunması, bodrum katlarında su izolasyonu olmaması, tadilatlar nedeniyle taşıyıcı kolon ve kirişlerin kesilmesi bir binanın riskli yapı olduğuna işaret ediyor” şeklinde konuştu.

Afetlerde, akıllı depolamaya DepOrtak çare olacak

 Türkiye’nin en kapsamlı dijital akıllı depolama platformu DepOrtak canlıya geçti. Airbnb’nin “konaklama” alanında verdiği hizmeti, “Depolama” alanında yapacak olan DepOrtak tam da bu ihtiyaca çözüm verecek şekilde tasarlandı ve geliştirildi.

Ülkemiz 6 Şubat tarihinde bugüne kadar dünyada karada meydana gelmiş en büyük depremlerden ikisine maruz kaldı ve yüzyılın gördüğü en büyük yıkıma uğradı. Onbinlerce canımızı kaybettik, 130 bine yakın insanımız yaralandı, 50 bine yakın bina yıkıldı, en az 120 bin bina oturulamaz hale geldi, 2,5 milyon insanımız evlerinden oldular. Yollar, elektrik, su, kanalizasyon, iletişim ve doğalgaz altyapıları büyük zarar gördü.

Depremin meydana geldiği tarihten itibaren deprem bölgelerine müthiş bir yardım seferberliği başladı. Türkiye’nin ve dünyanın her tarafından yardım gönderilmeye devam ediliyor. Ancak, bölgeye sistemsiz gönderilen yardım malzemelerinin, bölgeye gönderilmeden ara toplanma depolarında tasnif edilmesi ve geçici depolanmasının, nakliye trafiğinin sürdürülebilirliği ve mikro dağıtımın organizesi açısından ne kadar değerli olduğunu gözlemledik. Olağanüstü afet dönemlerinde, afet bölgeleri ile yakınlarındaki bölgelerde mevcut depolar ile depolamaya müsait alanlardan nasıl ve ne oranda istifade edilebileceğine dair bir sınıflandırma ve çözüm mevcut değildi ve depremin sonrasında bunun değerli bir bilgi olduğu ortaya çıktı.

DepOrtak, konum tabanlı ve gerçek zamanlı planlama ve tahsis yapacak

 Yardım malzemelerini ve iş makinelerini organize edenler, bölgeye gönderebilmek için müsait kamyon/tır aramaya başladılar. Bölgeye giden kamyonlar 5-6 gün geri gelemediğinden, üçüncü gün itibariyle kamyon/tır tedarikinde önemli sorunlar da yaşandı. Acil bir durumda, konum-tabanlı, gerçek-zamanlı akıllı eşleştirme yapabilen dijital platformların varlığının ne kadar hayati olduğu bir kez ortaya çıktı. Dünyanın sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline gelen Tırport’un know how’ı, kurucusu Akın Arslan’ın iş zekası liderliği, Türkiye’de depoculuğun önde gelen uzmanlarından Oruç Kaya’nın katkısı ve yatırımıyla DepOrtak 1 Mart 2023 tarihinde canlıya geçti. DepOrtak, sahip olduğu teknolojilerle sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da farkını gösterecek oldukça iddialı çözümler getiriyor.

Dijital akıllı depolama platformu DepOrtak hakkında bilgiler veren DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, şunları söyledi:

“Türkiye’de, yaklaşık 13,5 milyon ticari depolama alanı var, ama bu depolama alanlarının konum ve kapasite tabanlı tam bir tasnifi maalesef yok. Nüfusumuza göre zaten çok yetersiz depolama alanına sahibiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde, en az 30 milyon m2 daha alana ihtiyaç duyacağız. Bu noktada, dijital akıllı depolama platformu olarak hayata geçirdiğimiz DepOrtak, bir taraftan tüm depolama süreçlerinin uçtan uça dijital olarak yönetilmesine teknolojileriyle imkan yaratırken, diğer taraftan da depolar ile depolama ihtiyacı olanları yeni nesil dijital platformunda bir araya getiriyor. AirBnb’nin konaklama sektöründe yaptığı işi, depolama sektöründe hayata geçirmekle birlikte ticari depolarda depo yönetimini uçtan uca dijitalleştiriyor. DepOrtak, birbirlerine dijital olarak bağlanmış yüzlerce ticari depo ve gri deponun, ağ teknolojileriyle tek elden yönetilebilmesine, paylaştırılabilmesine ve e-ticarete entegre edilebilmesine olanak sağlıyor. DepOrtak’ın akıllı platformu, afet durumlarında AFAD başta olmak üzere devletin kurumlarının koordinatörlüğünde önceden tanımlanmış depolama alanı kapasitelerinin uzaktan konum tabanlı ve gerçek zamanlı uçtan uca yönetebilme gücüne sahiptir.” dedi.

Değerlendirmesinde, hizmet verenler ile hizmet alanları akıllı bir şekilde bir araya getiren  dijital platformların hızla yaygınlaştığının altını çizen Oruç Kaya,  Uber’in taksi, Airbnb’nin konaklama sektöründe, Tırport, Convoy, Sennder gibi dijital yük-kamyon ağlarının taşımacılık sektöründe yaptığı işi, Türkiye’nin yeni girişimi DepOrtak’ın depolama alanında yapmak için yola çıktığını sözlerine ekledi.

Dünyanın En Büyük Elektrikli Araç Üreticisi BYD, ALJ Türkiye ile Türkiye Pazarına Giriş Yapacak

 Dünyanın lider elektrikli araç ve batarya üreticisi BYD (Build Your Dreams) ve ALJ Türkiye, BYD’nin elektrikli binek ve ticari modellerinin Türkiye distribütörlüğü için niyet mektubu imzaladı. 14 yıldır Toyota, 2016’dan bu yana Lexus’un Türkiye distribütörlük faaliyetlerini yürüten ve tam 25 yıldır Türkiye otomotiv sektörüne yatırım yapan ALJ Türkiye, bu anlaşmayla birlikte BYD markasının yenilikçi ve çevre dostu elektrikli araçlarının satış ve satış sonrası hizmetlerini gerçekleştirecek.

Şu ana kadar global olarak 3,5 milyondan fazla araç satışına ulaşan BYD, geniş elektrikli ürün gamı, premium tasarımı ve yüksek kalite anlayışı ile beraber yüksek menzil, performans ve güvenliği bir arada sunan “blade batarya” teknolojisiyle öncü rol oynuyor.

BYD, kendi aktarma organları sistemlerini, bataryalarını, otomotiv yarı iletkenlerini, elektrik motorlarını ve motor kontrol sistemlerini geliştiren dünyadaki tek elektrikli araç üreticisi olarak da öne çıkıyor.

BYD Avrupa Genel Müdürü ve BYD Uluslararası İşbirliği Bölümü Başkanı Michael Shu, BYD’nin yüksek teknolojiye sahip ürün yelpazesini, Türk tüketicilerinin beğenisine sunacak olmaktan büyük bir heyecan duyduklarını belirterek, “Türkiye pazarının potansiyeline inanıyoruz ve dünya lideri teknolojilerine sahip BYD modellerini, otomotiv sektöründe başarılı sonuçlara imza atan ALJ Türkiye ile koordinasyon içerisinde sunacak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” dedi.

“BYD, ALJ’nin köklü deneyimi ile Türkiye’de önemli bir konuma sahip olacak”

ALJ Türkiye Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt ise, son 25 yıldır Türkiye otomotiv sektörüne önemli yatırımlar yapan ALJ Türkiye’nin BYD distribütörlüğüyle yeni bir yatırıma daha imza attığını belirterek, “ALJ Türkiye olarak dünyanın lider elektrikli araç ve batarya üreticisi BYD’nin son elektrikli teknolojisine sahip modellerini Türkiye pazarına ilk kez sunacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. ALJ’nin otomotiv distribütörlüğü konusundaki köklü deneyimi ve yüksek itibarı, BYD markasının da Türkiye pazarında önemli bir konuma sahip olmasına büyük katkı sağlayacak. BYD’nin elektrikli modellerinin, Türkiye’deki otomobil tutkunları tarafından büyük beğeni toplayacağından eminiz” dedi.

Poddy “yepyeni ve çok sesli podcast platformu” yayında! Herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabildiği global bir platform oluşturmak üzere Londra’da temelleri atılan ve iki Türk girişimci tarafından geliştirilen yepyeni ve çok sesli podcast platformu Poddy, 24 Şubat Cuma günü resmi olarak yayınlandı. Podcast içeriklerine erişebilirlik, çeşitlilik ve içerik üreticisi açısından sürdürülebilirlik unsurları göz önünde bulundurularak geliştirilen uygulamanın yenilikçi özelliği ise podcast alanında dünyada bir ilk olarak dinleyicilerin de hem sesli içerikler hem de etkileşim fonksiyonlardan faydalanarak podcast üreticilerine seslerini duyurabiliyor ve de sesli içerik üretebiliyor olması.  Podcast dinleyicilerinin de seslerini duyurabilmeleri ve içerik üreticilerin dinleyicilerle etkileşim kurabilmeleri adına “çok sesli podcast platformu” olarak geliştirilen mobil uygulama Poddy, 24 Şubat 2023 Cuma günü resmi olarak yayınlandı. An itibarıyla iOS cihazlarda App Store uygulama mağazasından indirilebilen Poddy mobil uygulaması üzerinden podcast yayınlarını dinlemek, “podcaps” olarak ifade edilen maksimum 60 saniyeye kadar ses kayıtları paylaşmak ve diğer kullanıcılarla etkileşim kurmak mümkün. Çok sesli olma özelliğiyle podcast dünyasında oyunun kurallarını değiştiriyorDünya çapında podcast yayınları yapmaya başlayan kişi sayısı ve dinleyici kitlesi büyük bir hızla artıyor. Bu artış paralelinde ses formatında dijital bir içerik türü olan podcast’e erişim için platform çeşitliliği de fazlalaşırken, içerik üreticileri ve dinleyiciler arasında etkileşim olanağı sunan; tüm kullanıcılarına sesini duyurma imkânı sağlayan bir podcast platformu bulunmuyordu. Podcast yayını yapma ve dinlemenin yanı sıra kullanıcıların birbirleri ile etkileşim de kurabilmelerine olanak tanıyan Poddy ise bu alanda yenilikçi bir uygulama olarak öne çıkıyor. 18 Ocak 2023 tarihinde kullanıcı deneyimini geliştirmek ve özellikleri test etmek amacıyla test sürümüyle kullanıma açılan Poddy’ye bu süreçte toplamda 500 kişi katılım gösterdi. 24 Şubat 2023’te ise beta versiyonun genel kullanıma açılmasıyla birlikte 5 gün içerisinde 1000’den fazla kayıtlı kullanıcı Poddy’yi kullanmaya başladı ve bu sayı hızla artmaya devam ediyor. “Hikayenin gücüne ve herkesin anlatacak bir hikayesi olduğuna inanıyoruz”Poddy’nin bir fikirden uygulamaya dönüşüm yolculuğunu, amacını ve kullanıma açılma sürecini anlatan Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, “Bizim çok sesli podcast platformu tanımıyla hayata geçirdiğimiz Poddy, ilk defa bir fikir olarak 1 Şubat 2022 günü akşam saatlerinde dinlediğim bir podcast sonrasında içerik veya içerik üreticisi ile bir etkileşim kuramamamla ortaya çıktı. Ertesi gün ofiste bir podcast platformunun da etkileşimli olabileceği ve dinleyicilerin de seslerini duyurabileceği fikrini ekip arkadaşlarımla paylaşmamın ardından Poddy için hızlı bir çalışma sürecine giriştik. 40 kişilik bir ekiple, birbiriyle paralel çok sayıda süreci eş zamanlı olarak yürüterek uygulamayı geliştirdikten sonra test sürecini başlattık. Poddy, test sürecine başladıktan sonra kısa bir süre içerisinde ilk kullanıcılarına ulaştı ve uygulamanın deneyimlenmesi; kullanıcı deneyiminin gerçek kullanıcılar tarafından test edilmesi sağlandı. Uygulama için öngördüğümüz test süresi ve yayın tarihini ise hepimizi derinden etkileyen depremler sonrasında değiştirme kararı aldık. Çünkü Türkiye ve Suriye’de etkili olan depremlerin ardından diğer tüm gündemlerimizi bir kenara bırakarak acil destek ihtiyacına katkı sağlayabilmek için harekete geçtik ve elimizden gelen yardımları sağlamaya çalıştık. Bu süreçte kısa vadede anlık haberleşme çok önemliydi ve biz de odağımızı buraya çektik. Yaşadığımız zorluklar karşısında ise daha iyi bir gelecek için konuşmanın, anlatmanın, dinlemenin, paylaşmanın önemini bir kez daha açıkça görmüş olduk ve tüm podcast ekosistemine açık bir çağrıda bulunarak hem bireysel hem de toplumsal açıdan sağlıklı bir iyileşme süreci için bir an önce konuşmaya başlamamız gerektiğine dikkat çekmeye çalıştık. Bu doğrultuda, sadece konuşarak içerik üretmeye ve farklı seslere kulak vermeye imkân tanıyan Poddy’yi, henüz test sürecinde olmasına rağmen, iyileşmemize katkı sağlayacak bir araç olması amacıyla daha fazla vakit kaybetmeden 24 Şubat 2023’te herkesin kullanımına açmaya karar verdik. Çünkü biz özellikle toplumsal olarak hepimizi etkileyen zor zamanlarda konuşacak, dinleyecek, paylaşacak çok fazla şey olduğunu düşünüyoruz ve konuşmanın iyileştirici gücüne inanıyoruz” ifadelerini kullandı. “Hedefimiz herkesin sesini özgürce duyurabildiği bir platform oluşturmak” Poddy Kurucu Ortağı ve CMO’su Erman Darıcı, “Poddy’yi içinden geçtiğimiz bu zor dönemde herkes için iyileştirici ve herkesin sesini özgürce duyurabildiği bir platform olarak kullanıma sunmuş olmaktan gurur duyuyoruz. Herkesin sesini özgürce duyurabildiği platform olma özelliğini Poddy’nin logosu ile de anlatıyoruz. Logomuz, ilk defa 80’li yılların sonunda keşfedilen ve çoğunlukla 15 ile 20 hertz arasındaki frekansta ses çıkaran diğer balina türlerinden farklı olarak 52 hertz frekansında ses çıkaran “Yalnız Balina”’dan esinlenerek tasarlandı. Bu sebeple bilim insanları tarafından da dünyanın en yalnız balinası olarak kabul edilen 52 hertz balinası, Poddy ile sesinin duyulmasını bekliyor. Biz de Poddy ile sesini özgürce duyurmak isteyen herkese bunu gerçekleştirebilme fırsatı sunuyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Uygulamanın hem dinleyici hem de içerik üretici açısından etkileşimli olmasını sağlayan özelliklerini değerlendiren Darıcı, “Poddy’de alışık olduğumuz sosyal medya platformlarında mevcut olan yorum, beğeni ve paylaşım gibi güçlü etkileşim fonksiyonlarını podcastin erişim kolaylığı sunan çok sesli dünyası ile buluşturuyoruz. Dinleyiciler Poddy’de dinledikleri içerikler hakkındaki düşüncelerini bu sayede içerik üretici veya diğer dinleyiciler ile özgürce paylaşabiliyorlar; içeriği beğenerek paylaşımdan memnun kaldıklarını kolayca belirtebiliyorlar. Paylaşım ise Poddy’nin yenilikçi formatında önemli bir yere sahip. Bu noktada öncelikle Poddy ile birlikte keşfettiğimiz ve bizim “podcaps” adını verdiğimiz içerik türü karşınıza çıkıyor. Podcaps, Poddy üzerinden paylaşabildiğiniz maksimum 60 saniyelik ses kayıtlarını temsil ediyor. Uygulamanın tüm kullanıcıları tarafından ses kaydedilerek oluşturulabildiği gibi beğenilen bir podcast’in 60 saniyeye kadarlık bir kısmının alıntılanmasıyla da podcaps oluşturmak mümkün oluyor. Alıntı veya kayıt amacıyla fark etmeksizin podcaps ile Poddy’de içerikleri yaygınlaştırmak ve bu sayede içerik üreticiler için daha geniş kitlelere ulaşmak kolay hale geliyor. Bu özellikleri ile Poddy hem Türkiye’de hem de dünyada “Podcast Player” formatındaki diğer tüm platformlardan ayrılarak, herkesin sesini duyurabileceği çok sesli bir podcast platformu olma özelliği taşıyor. Poddy’de yer alan etkileşim özelliklerini kişisel kılmak üzere, Poddy’de her kullanıcı kişiselleştirilebilir bir profile sahip oluyor. Kullanıcıların profillerinde tüm podcaps kayıt ve alıntıları, varsa podcast yayınları, kullanıcının üretimine ortak olduğu ya da etiketlendiği podcaps/podcast yayınları ve dilerse dinlediği içerikler bu profilde görüntülenebiliyor. Bu profiller aracılığıyla Poddy’nin bir kullanıcısı olan herkes platformdaki diğer içerik üretici ve dinleyicileri takip edebiliyor ve onlar tarafından takip edilebiliyor. Bu sayede de Poddy aynı zamanda bir sosyal medya platformundan farksızdır ancak yenilikçi olarak podcast odaklıdır” dedi. Yeni podcast içerikleri keşfetmeyi kolaylaştıran özellikler Poddy’deSahip olduğu fonksiyonel araçlar ile erişilebilirlik açısından başarılı çözümler ve podcast üretiminde kullanıcılarına büyük kolaylıklar sunan Poddy’nin özelliklerini detaylandıran Erman Darıcı, “Yenilikçi bir podcast platformu oluşturmak üzere her teknik ayrıntısını incelikle düşünerek şekillendirdiğimiz Poddy’de, yeni içerik keşfetme konusunda kullanıcılarımıza kolaylık sağlamaya odaklandık. Bu kapsamda Poddy’nin gelişmiş algoritması ve makine öğrenimi kabiliyetleri ile kullanıcıların özel beğenilerine hitap eden içeriklere ulaşmalarını kolaylaştıran bir “keşfet” bölümü bulunuyor. Podcaps ve podcast olmak üzere iki farklı başlıkta aktif olan keşfet bölümü sonsuz kaydırma özelliğiyle kullanıcılara içeriklere hızlı bir şekilde ulaşabilme imkânı tanıyor. Bu ekranda kullanıcılar öncelikli olarak takip ettikleri kullanıcıların içeriklerini görüntüleyebiliyor ve ardından Poddy’nin makine öğrenimi yetenekleri sayesinde onların ilgi alanlarına en uygun olan içerikler gösteriliyor. Böylelikle Poddy’de yeni içerik keşfetmek kolaylaşırken kullanıcıların bir kelimeyi arama çubuğunda aratarak doğrudan ilgi alanlarına yönelik içerikleri bulmaları ve keşfetmeleri de mümkün hale geliyor.İçerik üreticiler için yeni bir podcast oluşturma konusunda da kolaylıkları Poddy’de sunuyoruz. Poddy’de içerik üretmeyi kolaylaştıran ve hızlı hale getiren düzenleme araçları bulunuyor. Böylelikle farklı cihazlar ve uygulamalar kullanmaya gerek kalmadan ses kayıtları ile içeriklerin doğrudan Poddy üzerinde oluşturulması, düzenlenmesi mümkün” dedi. “Poddy ile podcast içeriği üreticilerini desteklemek ve gelişimlerine katkı sunmak istiyoruz”  Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, “Podcast içerik üreticileri için motivasyon sağlayarak üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak ve dinleyicilerin de beğendikleri içerik üreticilerini destekleyebilmelerini mümkün kılacak “Clap” adını verdiğimiz bir özelliği de Poddy’de hayata geçiriyoruz. Bu özellik ile dinleyiciler Poddy aracılığıyla içerik üreticiyi desteklerken üreticinin de bu yolla gelir elde etmesi mümkün hale gelecek” dedi ve Poddy’nin gelecekte kullanıma açılacak olan yenilikçi özelliklerine işaret ederek “Yakın gelecekte getireceğimiz bir fonksiyon ile dinleyiciler için içerik bulma noktasında yeni olasılıklara kapı aralayacağız. Bu fonksiyon ile bir kelime aratıldığında ilgili kelime başlıkta veya açıklamada yer almasa dahi o kelimenin sesli olarak telaffuz edildiği içerikleri bulmak ve bu kelimenin geçtiği kısmı dinleyebilmek mümkün olacak. Arama alanında halihazırda görsel deneyimi arttırılmış ilgi çekici ve kolay bir arama deneyimi sunuyoruz. Bunun yanı sıra erişilebilirlik vizyonumuz ve global bir teknoloji şirketi olma hedefimizle hem kaydedilen hem de dinlenen içeriklerin yapay zeka entegrasyonu ile farklı dillere doğrudan Poddy üzerinden çevrilmesine olanak tanıyan bir özellik üzerinde çalışıyoruz. Buna ek olarak kapsayıcılık odağımızla fırsat eşitliği oluşturmak adına sesli içeriklerin işaret diline dönüştürülmesi ve işaret dilinin sesli hale getirilmesine olanak tanıyacak bir özelliği gelecekte hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Benzer şekilde yazılı içeriklerin sesli, sesli içeriklerin yazılı içeriğe dönüştürülmesi için de Poddy’ye entegre edeceğimiz yapay zeka çözümü üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Yepyeni çok sesli podcast platformu olma özelliğini formatına derinlemesine işleyen Poddy’de, kullanıcıların podcaps oluştururken ister birlikte ister ayrı ayrı kayıt ekleyerek tek bir içerik oluşturma imkanına sahip olacağı, yapılan kayıtların ise ayrı dosyalar halinde düzenlenebileceği bir özelliği kullanıma sunacağız. Kısacası, sahip olduğu mevcut özellikler ve gelecekte aktif hale gelecek özellikleri ile Poddy için dünyada tek ve öncü bir “Super App” diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Depremle mücadele için güçlü yapılar ve güçlü toplum bilinci inşa edilmeli

Yerkürenin en kırılgan bölgelerinden birinde konumlanan Türkiye, tektonik plakaların yer değiştirmesi sonucu meydana gelen depremleri derinden hissediyor. Mevcut yapı stokunun deprem yönetmeliğinin geride kalması olası maddi ve manevi kayıp riskini artırırken deprem gerçeğine uygun yaşamak ve yapıların dayanıklılık karnesini güçlendirmek hayati önem taşıyor. Deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında anılan Deprem Haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, çok yakın bir zamanda Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde gerçekleşen, 10 çevre ili etkileyerek büyük bir yıkıma neden olan depremi de hatırlatarak riskli binaların yenilenmesi sürecinde kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.

Yerkürenin kendi dinamizmi sonucu ortaya çıkan depremi önlemek ve depremden kaçmak mümkün olmasa da deprem bilinciyle daha güvenli bir yaşam inşa edilebilmek mümkün. Deprem gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve riskli binaların yeniden inşa edilmesine odaklanılmasının birincil öncelik olduğunu söyleyen Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, alınacak önlemler sayesinde depremin yaratacağı zararları asgari seviyeye çekmenin mümkün olduğunu vurguladı.

Güvenli yapı stoğunun artırılması için planlı şehirleşme hızlanmalı

Toprakları deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak mevcut yapı stoğunun güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını yakın zamanda yaşadığımız ve acı kayıplar verdiğimiz depremde de bir kez daha gördüğümüzü belirten Nimetullah Kaya, “Mevcut istatistiklere baktığımızda; ülkemiz topraklarının yüzde 66’sının birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yer aldığını ve nüfusunun yüzde 71’inin deprem riski altında yaşadığını görüyoruz. Bu noktada diğer doğal afetler de düşünüldüğünde ülkemizdeki yaklaşık 1 milyon 500 bin birimin dönüşümü aciliyet arz ediyor. 2012 yılından bu yana 53 farklı şehirde ilan edilen 281 çalışma alanımızda kentsel dönüşüm başlamıştı. Bu alanlarda bugüne kadar 1 milyon 166 bin bağımsız birimin dönüşümü devam ediyor. Kentsel dönüşümün deprem karşısındaki gücü yadsınamaz. Ülkemizin Güneydoğu bölgesinde daha yeni çok şiddetli depremler meydana geldi ve ne yazık ki her an yeni bir deprem gerçeği ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü konutlara ihtiyacımız var. Yaşanabilecek büyük depremlere karşı acil olarak riskli binaların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu noktada Şua İnşaat olarak elimizden geleni yapıyor, ülkemizde güvenli yapı stoğunun artırılması ve planlı şehirleşmenin hız kazanması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Depreme karşı hazırlıklı olmak için iş birliği şart

Toplum bilincinin yeniden inşa edilmesinin en az yeni binalar inşa etmek kadar önemli olduğunun altını çizen Kaya; “Deprem gerçeğini göz ardı ederek yaşamayacağımız aşikar. Üstelik ne yazık ki, bu doğal afeti yıllar boyunca pek çok ilimizde en acı kayıplarla tecrübe ettik. Aynı şeyleri tekrar yaşamamak ve bu süreci azami hasarla atlatmak için bireysel ve toplumsal olarak gerekli bilinç düzeyine ulaşmamız gerekiyor. Bu noktada olası depremlere karşı hazırlıklı olmak adına gerekli planlama, hazırlık ve farkındalık çalışmalarının ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişilerle iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Nihan Göksal, Masdaf’ın Pazarlama Müdürü Oldu

Yarım asra yaklaşan köklü geçmişiyle Türkiye pompa sektörüne öncülük eden Masdaf’ta Pazarlama Müdürlüğü görevine Nihan Göksal getirildi.

Nihan Göksal, Masdaf’ın yurt içi ve yurt dışı pazarlama ve iletişim faaliyetlerinden sorumlu olacak.

Türkiye pompa sektörünün öncüsü Masdaf’ın Pazarlama Müdürlüğü görevine Nihan Göksal getirildi. 20 Şubat itibarıyla görevine başlayan Nihan Göksal, Masdaf Satış ve Pazarlama Direktörlüğüne bağlı olarak, şirketinyurt içi ve yurt dışı pazarlama ve iletişim stratejilerini yönetecek.

Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamlayan Nihan Göksal’ın Yeditepe Üniversitesi’nden İşletme ve Bilgi Üniversitesi’nden de Pazarlama yüksek lisansı bulunuyor.

Kariyer hayatına 2009 yılında Mikro-Gen İlaç’ta Product Manager olarak başlayan Nihan Göksal, Nobel İlaç, Abdi İbrahim ve Becton Dickinson’da Senior Product Manager ve Johnson& Johnson’da Group Product Manager pozisyonlarında birçok marka ve ürün gruplarının yönetiminden sorumlu olmuştur. Son olarak ise Siemens’te Business Manager pozisyonu ile distribütör, ihale yönetimi, ürün fiyatlandırma, “go to market” stratejisi ve karlılık yönetimi alanlarında da görev yapmıştır. Alanında 14 yıllık deneyime sahip olan Nihan Göksal; yeni ürün lansman süreçleri, online ve offline tüm marka iletişim süreçleri, marka stratejik konumlandırmaları ve sürdürülebilir büyüme gibi konularda liderlik rollerini üstlenmiştir.

İş geliştirme ve pazarlama konularında başarılı çalışmalara imza atan Nihan Göksal, kariyerine Masdaf Pazarlama Müdürü pozisyonunda devam edecek.

Türkiye, SDG Impact Standards Eğitici Eğitimine ev sahipliği yaptı Küresel SDG Impact Standards Eğitici Eğitimi, 13-15 Şubat 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.  Etkiyap’ın koordinatörlüğünde, Sabancı Arf Almost Ready to Fly ev sahipliğinde, EYDK tarafından organize edilen akreditasyon eğitimi programı, UNDP SDG Impact ve SVI’dan yetkin iki eğitmen tarafından verildi. Program, 17 uluslararası uzmana SDG Impact Standards için eğitmen olabilmeleri için akreditasyon sağlanması amacıyla düzenlendi. Etkiyap’ın koordinatörlüğünde düzenlenen Küresel SDG Impact Standards Eğitici Eğitimi, sürdürülebilirliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı (SKA) operasyonlarına entegre ederek kuruluşlarındaki yönetim uygulamalarını iyileştirmeye çalışan özel sektördeki bireylere yönelik oluşturuldu. SDG Impact Standards Eğitim Programı, UNDP tarafından küresel bir sosyal değer ve etki yönetimi ağı olan Social Value International (SVI) ile ortaklaşa geliştirildi. SDG Impact Standards, sürdürülebilirliği, SKA’ları ve etki yönetimini iş ve yatırım kararlarının merkezine entegre eden bağımsız, küresel yönetim standartlarıdır. Standartlar, özel sektörün sürdürülebilirliğe ve SKA’lara ulaşılmasına yönelik katkılarını hızlandırmak için çalışan UNDP’nin amiral gemisi girişimi olan SDG Impact’in bir parçası olarak kuruldu. Etkiyap, Türkiye’de SDG Impact Standards Programının kilit partneri olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (UNDP ICCPSD), Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK), ODTÜ TEKNOKENT, Sabancı Arf Almost Ready to Fly, TED Üniversitesi ile birlikte Türkiye’de SDG Impact Standartlarının öncülüğünü yapıyor. Fabienne Michaux, Direktör, SDG Impact – UNDP  “SDG Impact Standards, teşebbüslerin ve yatırımcıların amaçlarının ve iç karar alma süreçlerinin temeline, sürdürülebilirliğin benimsenmesini ve SKA’ların başarılması için katkı sağlayamayı koyarak, onların dayanıklı ve geleceğe uyumlu hale gelmelerine yardımcı olamak için UNPD tarafından geliştirilmiştir. Eğitici eğitimi programı, standartların uygulanmasını desteklemek ve görmek istediğimiz değişimi sağlamak için sahada yerinde kapasite oluşturmak ve canlı bir küresel uygulama topluluğu oluşturmak için hayati önem taşımaktadır.” Ben Carpenter, CEO, Social Value International “SVI ve UNDP, SDG Impact Standards’ın benimsenmesini hızlandırabilecek yüksek vasıflı eğitmenlerden oluşan küresel bir topluluk yaratmayı taahhüt ediyor. Etkiyap ortaklığında İstanbul’da düzenlenen eğitici eğitimi programı da bu konuda kıymetli bir adım oldu. Bizler, programa katılan eğitmenleri, iş insanlarını ve yatırımcıları büyük bir heyecanla desteklemeyi sürdüreceğiz.” Şafak Müderrisgil, İcra Kurulu Başkanı, Etkiyap  “Teşebbüsler, özel sermaye şirketleri ile fon yöneticileri ve tahvil ihraç edenler için artık elimizde yatırım kararlarının SKA’lara uyumlanmasını sağlayacak, küresel olarak kabul görmüş SDG Impact Standards var. Etkiyap olarak, SDG Impact Standartlarının tanıtılması ve yaygınlaştırılmasında paydaşlarımız  EYDK, ODTÜ TEKNOKENT, Sabancı Arf Almost Ready to Fly, TED Üniversitesi ve UNDP ICCPSD ile birlikte öncülük etmeye devam edeceğiz.”

Wi-Fi 6’lı Yeni Keenetic Router modelleri Türkiye’de!

Dünyanın önde gelen ağ teknolojileri üreticisi Keenetic Wi-Fi 6 destekli yeni router modellerini Türk kullanıcılarla buluşturuyor. Keenetic Hopper ve Sprinter yeni Wi-Fi 6 teknolojisi ile neler sunuyor!

AX1800 hızları, güçlü donanımı ve bulut temelli KeeneticOS yazılımı ile Keenetic Hopper ve Keenetic Sprinter modelleri kullanıcıların beğenisine sunuldu. Keenetic’in Wi-Fi 6 teknolojisinde sunduğu ilk iki ürünü olan bu modeller ev ve işletmenizi Wi-Fi 6 teknolojisine taşımak isteyenlerin beğeneceği ve uzun yıllar sorunsuzca kullanacağı modeller olarak karşımıza çıkıyor.

Güçlü Donanım ve KeeneticOS yazılımı

Keenetic Hopper ve Sprinter modeli her zamanki gibi kararlı ve sürekli güncelleme alan KeeneticOS yazılımıyla birlikte güçlü bir donanıma sahip. Cihaz gücünü bulut temelli KeeneticOS yazılımı ile uyumlu şekilde çalışan 900Mhz gücünde çift çekirdek işlemciden alıyor. 256 MB DDR3 RAM Keenetic Hopper’a kullanım esnekliği sağlayan KeeneticOS bileşenlerinin yüklenmesine izin verirken 128MB flash memory cihazı ani elektrik kesintisi gibi durumlarda bozulmalara karşı korumaya yardımcı oluyor.

Keenetic Hopper modelinde bulunan USB3.0 portu bulut temelli KeeneticOS yazılımında sunulan; kişisel bulut, WebDAV, FTP sunucu, yazıcı sunucu, torrent bileşeni gibi bileşenleri kullanmanıza imkan tanıyor.

Fiber internetiniz için dört dörtlük router

Yönetilebilir gigabit ethernet portları ve yönlenebilir antenleri ile Keenetic Hopper ve Sprinter modellerini ethernet üzerinden gelen fiber internetleriniz için kullanabilirsiniz. KeeneticOS yazılımında yer alan ‘önceki routerdan bilgileri içeri aktarma’ seçeneği sayesinde fiber hattınıza ait kullanıcı adı ve şifre bilgisini almakta zorlanıyorsa, Keenetic bu bilginin önceki router cihazdan zahmetsizce içeri aktarılmasını da sağlıyor. Böylece internetinizi dört dörtlük Keenetic Hopper veya Sprinter da kullanabilirsiniz.

Çok katlı veya geniş evinizde Mesh Wi-Fi sistemi kurabilirsiniz.

Tüm Keenetic modelleri Keenetic Mesh Wi-Fi sistemini destekliyor. En güncel Wi-Fi teknolojisi ile evinizde bir Mesh Wi-Fi ağı kurmak isterseniz Keenetic Hopper ve Sprinter modelleri ile kolayca bir Mesh Wi-Fi sistemi kurabilirsiniz.

Keenetic Sprinter modelinde yer alan donanımsal mod değiştirme anahtarı sayesinde cihazınızın çalışma modunu kolayca menzil genişletici/router modları arasında değiştirebilirsiniz.

Keenetic Hopper ve Sprinter Karşılaştırması

Keenetic’in sunduğu ilk Wi-Fi 6’lı modeller olan Keenetic Hopper ve Sprinter modellerini karşılaştırdığımızda benzerlikler ve bazı donanım farklılıkları var. Her iki model de AX1800 sınıfında dualband kablosuz yayın yapıyor ve her iki modelde de ethernet port sayıları ve harici anten sayıları aynı. Bu durumu özetlediğimizde her iki router cihazdan da benzer teorik Wi-Fi performanslarına sahip.

Cihazların ilk bakıştaki farklı olan özellikleri; Hopper modelinde bulunan USB3.0 portu ile Sprinter modelinde bulunan fiziksel mod değiştirme anahtarı olduğu görülüyor. Keenetic Hopper modelinde bir adet USB3.0 portu varken bu USB portu Sprinter modelinde bulunmuyor. Bu sebeple USB ile ilgili KeeneticOS bileşenlerini kullanacak kullanıcıların Hopper modelini tercih etmesi öneriliyor.

Keenetic Sprinter modelinde bulunan mod değiştirme anahtarı cihazın kolaylıkla menzil genişletici moda geçirilebilmesini sağlıyor. Bu avantajı sayesinde, mevcut bir Keenetic cihazı olan kullanıcıların Mesh Wi-Fi sistem kullanırken Wi-Fi menzillerini genişletmek için kullanabileceği bir cihaz diyebiliriz.

Örneğin; eviniz geniş ve Wi-Fi 6’lı bir Keenetic Hopper modeline zaten sahipseniz, Wi-Fi menzilinizi genişletmek için Sprinter modelini tercih edebilirsiniz.

Wi-Fi 6 ile ilgili merak edilen sorular ve yanıtları:

Wi-Fi 6’ya geçiş yapmam şart mı?

Hayır. Fakat halihazırda 802.11ax’ı destekleyen istemci cihazlarınız varsa veya yeni teknolojilerin gelişme hızını ve “geleceğe dönük” olarak adlandırılan en son Wi-Fi 6 standardını destekleyen en modern yönlendiriciyi satın almayı planlıyorsanız , AX standardını destekleyen bir Keenetic yönlendirici seçmek en iyi çözüm olacaktır.

Wi-Fi 5 teknolojisi çok mu geride kaldı?

Hayır. Bugün bile, birçok durumda, internete bağlanmak için dualband 802.11ac Wi-Fi yönlendiricilerin ve AC standardını destekleyen mobil cihazların kullanımı devam etmektedir. Bu durumda, çift bantlı ağların ve daha hızlı Wi-Fi veri aktarım hızlarının avantajlarından da yararlanacaksınız. Eski amiral gemisi Keenetic modelleri (Ultra, Giga, Hero DSL, Peak DSL), AX destekli yeni modellere göre performans açısından pratikte daha düşük değil.

Wi-Fi 6 teknolojisinin avantajları var mı?

Yeni Wi-Fi 6 standardı kesinlikle bir dizi faydalı yeniliğe sahiptir ve ağ teknolojilerinin geliştirilmesinde bir sonraki aşamadır. Ancak Wi-Fi 5’ten Wi-Fi 6’ya geçiş, kullanıcılar için 802.11n’den (Wi-Fi 4) 802.11ac’ye (Wi-Fi 5) geçiş kadar önemli görünmüyor. AC standardı, kullanıcılara, kanal genişliğindeki artış ve Airtime Fairness ve Beamforming’in yeni teknolojilerin tanıtılması nedeniyle veri aktarım hızında çok yönlü bir artış olan 5 GHz frekans aralığını kullanma fırsatı verdi. Bununla birlikte Wi-Fi6 teknolojisi UL MU-MIMO ve OFDMA gibi yenilikleri kendisinde barındırıyor.

Wi-Fi 6 Mesh Wi-Fi sisteminin yerini tutar mı?

Hayır. Bir Wi-Fi 6 yönlendirici hala bir Wi-Fi mesh sisteminin yerini tutamaz ve çok odalı veya çok katlı, sağlam duvarlara ve tavanlara sahip mekanların tümünü, hızda önemli bir kayıp olmadan kapsayamaz. Yeni OFDMA ve UL MU-MIMO teknolojileri için istemci desteğinin olmaması durumunda, birden çok erişim noktasının kullanılması çok daha etkili olacaktır.

Kaynak: destek.keenetic.com.tr

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi, Ocak 2023 Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %82,64, aylık %15,57 arttı
2023 yılı Ocak ayında H-ÜFE (2017=100) bir önceki aya göre %15,57, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,57, bir önceki yılın aynı ayına göre %82,64 ve on iki aylık ortalamalara göre %90,32 artış gösterdi.
Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık %81,30 arttı
Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %81,30, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %94,60, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %69,29, gayrimenkul hizmetlerinde %78,96, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %93,00, idari ve destek hizmetlerde %84,52 artış gerçekleşti.
Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık %12,84 arttı
Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %12,84, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %13,39, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %13,52, gayrimenkul hizmetlerinde %19,66, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %24,20, idari ve destek hizmetlerde %22,07 artış gerçekleşti.
Yıllık H-ÜFE’ye göre 11 alt sektör daha düşük, 16 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
H-ÜFE sektörlerinden su yolu taşımacılığı hizmetleri %33,38, telekomünikasyon hizmetleri %53,66, hukuk ve muhasebe hizmetleri %54,84 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık reklamcılık ve piyasa araştırması hizmetleri %130,22, veterinerlik hizmetleri %113,34, programcılık ve yayıncılık hizmetleri %112,68 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık H-ÜFE’ye göre 13 alt sektör daha düşük, 14 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
H-ÜFE sektörlerinden programcılık ve yayıncılık hizmetleri %4,87, su yolu taşımacılığı hizmetleri %0,99 ile endekslerin azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri %44,95, istihdam hizmetleri %40,55, mimarlık ve mühendislik hizmetleri; teknik test ve analiz hizmetleri %37,83 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, IV. Çeyrek: Ekim – Aralık, 2022 Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2022 yılında %5,6 arttı
Üretim yöntemine göre dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi olarak (2009=100), 2022 yılında bir önceki yıla göre %5,6 arttı.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2022 yılında bir önceki yıla göre %107,0 artarak 15 trilyon 6 milyar 574 milyon TL oldu.
Kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 2022 yılında 176 589 TL oldu
2022 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 176 589 TL, ABD doları cinsinden 10 655  olarak hesaplandı.
Finans ve sigorta faaliyetleri 2022 yılında %21,8 arttı
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri toplam katma değeri %21,8, hizmet faaliyetleri %11,7, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %9,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri %8,7, diğer hizmet faaliyetleri %5,8, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %4,8, gayrimenkul faaliyetleri %4,3, sanayi %3,3 ve tarım sektörü %0,6 arttı. İnşaat sektörü ise %8,4 azaldı.
GSYH 2022 yılı dördüncü çeyreğinde %3,5 arttı
GSYH dördüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,5 arttı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %0,9 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %0,9 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2022 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,5 arttı.
GSYH 2022 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 4 trilyon 800 milyar 717 milyon TL oldu
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %106,2 artarak 4 trilyon 800 milyar 717 milyon TL oldu. GSYH’nin dördüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 262 milyar 669 milyon olarak gerçekleşti.
Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2022 yılında %19,7 arttı
Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2022 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %19,7 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı %57,5 oldu.
Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2022 yılı dördüncü çeyreğinde %16,1 arttı
Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %16,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %9,0, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise  %2,6 arttı.
Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılında %9,1, ithalatı ise %7,9 arttı
2022 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre mal ve hizmet ihracatı %9,1, ithalatı ise %7,9 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %3,3 azalırken ithalatı %10,2 arttı.
İşgücü ödemeleri 2022 yılında %82,7 arttı
İşgücü ödemeleri 2022 yılında bir önceki yıla göre %82,7 artarken, net işletme artığı/karma gelir %115,2 arttı. 2022 yılının dördüncü çeyreğinde ise işgücü ödemeleri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %103,3 artarken, net işletme artığı/karma gelir %104,9 arttı.
2022 yılında işgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %26,5 oldu
İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yıl %30,1 iken bu oran 2022 yılında %26,5 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %52,5’ten %54,5’e yükseldi.
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2022 Evlenen çiftlerin sayısı 2022 yılında 574 bin 358 oldu
Evlenen çiftlerin sayısı 2021 yılında 563 bin 140 iken 2022 yılında 574 bin 358 oldu. Bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı 2022 yılında binde 6,76 olarak gerçekleşti.
Boşanan çiftlerin sayısı 2022 yılında 180 bin 954 oldu
Boşanan çiftlerin sayısı 2021 yılında 175 bin 779 iken 2022 yılında 180 bin 954 oldu. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı 2022 yılında binde 2,13 olarak gerçekleşti.
Ortalama ilk evlenme yaşı yükseldi
Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, her iki cinsiyette de ilk evlenme yaşının arttığı görüldü. Ortalama ilk evlenme yaşı 2022 yılında erkeklerde 28,2 iken kadınlarda 25,6 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 2,6 yaş olarak gerçekleşti.
Kaba evlenme hızının en yüksek olduğu il, binde 8,15 ile Şanlıurfa oldu
Kaba evlenme hızının 2022 yılında en yüksek olduğu il, binde 8,15 ile Şanlıurfa oldu. Bu ili binde 8,14 ile Kilis, binde 7,88 ile Aksaray izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4,69 ile Tunceli oldu. Bu ili binde 4,88 ile Gümüşhane, binde 5,30 ile Kastamonu izledi.
Aylara göre evlenme sayılarında önemli farklılıklar görüldü
Evlenme sayısı aylara göre incelendiğinde, evlenme sayısının 2022 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre azaldığı görüldü. Evlenme sayısının Nisan ayında Ramazan ayının etkisiyle azaldığı görülürken Mayıs ayında artığı görüldü. Evlenme sayısı 2022 yılı Nisan ayında 24 bin 460 iken 2,3 kat artarak Mayıs ayında 56 bin 150 oldu.
Yabancı damatların sayısı 6 bin 161 iken yabancı gelinlerin sayısı 28 bin 571 oldu
Toplam evlenmeler içinde yabancı kişiler ile evlenmeler incelendiğinde, yabancı damatların sayısı 2022 yılında 6 bin 161 olup toplam damatların %1,1’ini oluştururken yabancı gelinlerin sayısı 28 bin 571 olup toplam gelinlerin %5,0’ini oluşturdu.Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir. Yabancı damatlar uyruklarına göre incelendiğinde, yabancı damatlar içinde %24,9 ile Alman damatlar birinci sırada yer aldı. Alman damatları %20,5 ile Suriyeli damatlar ve %5,7 ile Avusturyalı damatlar izledi. Yabancı gelinler uyruklarına göre incelendiğinde, yabancı gelinler içinde %13,2 ile Suriyeli gelinler birinci sırada yer aldı. Suriyeli gelinleri %11,1 ile Özbekistanlı gelinler ve %8,9 ile Azerbaycanlı gelinler izledi.
Kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 3,11 ile İzmir oldu
Kaba boşanma hızının 2022 yılında en yüksek olduğu il, binde 3,11 ile İzmir oldu. Bu ili binde 3,09 ile Uşak, binde 3,01 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,43 ile Şırnak oldu. Bu ili binde 0,44 ile Hakkari, binde 0,51 ile Siirt izledi.
Aylara göre boşanma sayılarında önemli farklılıklar görüldü
Boşanma sayısı aylara göre incelendiğinde, adli tatil nedeniyle Ağustos ayında önemli bir azalma görüldü. Boşanma sayısı, 2022 yılının Ağustos ayında 3 bin 945 iken adli tatil sonrası Eylül ayında 5,0 kat artarak 19 bin 775 oldu.
Boşanmaların %32,7’si evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşti
Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2022 yılında gerçekleşen boşanmaların %32,7’si evliliğin ilk 5 yılı, %21,6’sı ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 180 bin 592 çocuk etkilendi

Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2022 yılında 180 bin 954 çift boşanırken 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2022 yılında %75,7’si anneye, %24,3’ü babaya verildi.
Yapı İzin İstatistikleri, IV. Çeyrek: Ekim – Aralık, 2022 Yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü %7,1 azaldı
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2022 yılı IV. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %11,3, daire sayısı %2,1 ve yüzölçümü %7,1 azaldı.
Toplam yüzölçümün %54,9’u konut alanı olarak gerçekleşti
Belediyeler tarafından 2022 yılı IV. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 48,0 milyon m² iken; bunun 26,4 milyon m²’si konut, 11,6 milyon m²’si konut dışı ve 10,0 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
En yüksek yüzölçüm payı %68,4 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu
Belediyeler tarafından 2022 yılı IV. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümü 39,4 milyon m² iken; bunun 22,2 milyon m²’si konut, 9,3 milyon m²’si konut dışı ve 7,9 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
En yüksek yüzölçüm payı %70,9 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu
Belediyeler tarafından 2022 yılı IV. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 27,9 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,4 milyon m² ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi.
Tarımsal İşletme İşgücü Ücret Yapısı, 2022

TÖDEB Akademi’de yılın ilk etkinliği Soner Canko’nun katılımıyla gerçekleşecek Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB), sektörün nitelikli iş gücü kapasitesini artırabilmek adına hayata geçirdiği TÖDEB Akademi çatısı altında yılın ilk etkinliğini 6 Mart’ta “Dünü, Bugünü, Yarını ile Fintek” söyleşisiyle gerçekleştiriyor. TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin ve Soner Canko’nun katılımıyla düzenlenen ücretsiz etkinliğe 1 Mart’a kadar TÖDEB internet sitesi (www.todeb.org.tr) üzerinden kayıt formunu dolduran sınırlı sayıda kişi katılabiliyor. Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB), ödeme hizmetleri ve elektronik para alanında mesleki gelişimi sağlayarak nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine katkı sağlamak üzere hayata geçirdiği TÖDEB Akademi çatısı altındaki 2023 yılının ilk etkinliğini TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin ve Soner Canko’nun konuşmacı olacağı “Dünü, Bugünü, Yarını ile Fintek” başlıklı söyleşiyle gerçekleştiriyor. 6 Mart Pazartesi günü 14.00-16.00 saatleri arasında yüz yüze düzenlenecek söyleşide TÖDEB Akademi’nin vizyonu ve hedefleri de paylaşılacak. Kontenjanın 120 kişiyle sınırlı olduğu ücretsiz etkinliğe başvurular 1 Mart’a kadar TÖDEB internet sitesi (www.todeb.org.tr) üzerinden kayıt formu doldurularak yapılabiliyor. Söyleşi aynı zamanda TÖDEB YouTube kanalından da canlı yayınlanacak. TÖDEB Akademi 2023 yılı eğitimleri başladı TÖDEB Akademi çatısı altında 2023 yılı eğitimleri mart ayında başlıyor. Şubat ayında başvuruları tamamlanan, sektörün mevzuat ve mevzuata dayalı çeşitli uygulamaları ile finans, denetim, güvenlik ve bilgi yönetimi alanlarındaki öncelikli ihtiyaçlarına odaklanarak belirlenen eğitim programları, hem TÖDEB üye kuruluşlarına hem bireysel katılımlara açık olarak gerçekleşiyor. Üniversiteli gençlere uygun fırsatlar TÖDEB Akademi “Gençlik Dostu Akademi” ilkesiyle, fintek sektörüne temel oluşturabilecek konularda eğitimlere katılmak isteyen üniversite öğrencilerine de uygun fırsatlar sunuyor. TÖDEB Akademi’nin “Gençlik Dostu” ibareli eğitimlerine katılmak isteyen Türkiye’de herhangi bir yükseköğretim kurumunda örgün eğitim gören 25 yaşından küçük öğrencilere özel “Gençlik Dostu” ücret paketi uygulanıyor. TÖDEB Akademi’ye ilişkin tüm gelişmeler, TÖDEB resmi internet sitesinden erişilebilir olan “TÖDEB Akademi Eğitimleri” sayfasından (www.todeb.org.tr/todebakademi) ve TÖDEB’in sosyal medya hesaplarından takip edilebiliyor.  2022 yılında toplam 24 saat süren eğitimlere 217 kişi katıldı Kasım ve Aralık 2022’de sadece TÖDEB üyelerinin katılımına açık olarak gerçekleştirilen Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarına İlişkin Alt Düzenlemelerin Getirdikleri, Uyum Programı Oluşturma Yükümlülüğü ile Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Faaliyete Geçişlerini Kolaylaştırmak eğitim programları kapsamında toplam sekiz eğitim gerçekleştirildi. 24 saat süren eğitimlere TÖDEB üyelerinin 217 profesyoneli katıldı.

Toyota 5. Nesil Hibrit Teknolojisine Sahip Yeni Corolla’yı Satışa Sundu

Toyota, üretilmeye başlandığı 1966’dan bu yana 50 milyon adedin üzerinde satış rakamıyla dünyanın en çok tercih edilen modeli olan Corolla’yı yenilenen gelişmiş güvenlik özellikleri, 5. nesil hibrit teknolojisi ve yeni donanım seçenekleriyle satışa sundu. Daha modern ve dinamik tasarımıyla dikkat çeken Yeni Corolla 706 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla Toyota showroomlarındaki yerini aldı.

60 yıla yakın köklü geçmişi ve 25 yıllık hibrit tecrübesiyle segmentinin en iddialı modeli olan Corolla, pazara sunulduğu ilk günden bu yana, Türkiye’nin en çok satan hibrit modeli unvanın da sahibi olmaya devam ediyor.

  1. nesil hibrit sistemi ile eşsiz verimlilik ve performans

Yeni Corolla, 1.5 litre benzinli ve 1.8 litre hibrit motor olmak üzere yüksek verimlilik ve sürüş keyfi sunan motor seçenekleriyle dikkat çekiyor. 1.5 litrelik benzinli motora sahip Corolla, 125 HP güç ve 153 Nm tork değerleriyle sunulurken Corolla’nın hibrit motorlu versiyonu ise, bir kez daha verimliliğin ve performansın referans noktası oluyor.

Yeni Corolla’nın hibrit versiyonunda Toyota’nın kendi kendini şarj eden 5. nesil tam hibrit teknolojisi yer alıyor. Yapılan detaylı mühendislik ve tasarım çalışmaları sonrasında yeni hibrit sistemi daha iyi sürüş deneyimi, daha yüksek performans ve daha fazla verimlilik sağlıyor.

Yeni lityum iyon bataryası ile daha güçlü ve verimli hale gelen, elektrik motoru ve benzinli motoru kombine eden yeni nesil hibrit 1.8 litrelik sistemin gücü yüzde 15 artırılarak 140 HP olurken 185 Nm tork üretiyor. Corolla Hybrid’in 0-100 km/s hızlanması 1.7 saniye iyileştirilerek 9.3 saniyeye indi. Performans geliştirmeleriyle birlikte verimliliği de artırılan Corolla Hybrid’in ortalama CO2 emisyonu 102-107 g/km olurken, yeni model 4.5-4.7 lt/100 km’lik düşük yakıt tüketimiyle de dikkat çekiyor.

Yeni dijital teknolojilerle artırılmış kullanıcı deneyimi

Yeni Corolla, yeni elektronik platforma sahip Toyota’nın Yeni Global Mimarisi (TNGA) üzerinde üretiliyor ve daha kapsamlı bir dijital deneyim sunuyor. Yeni modelde sunulan daha fazla fonksiyonel multimedya sistemi ve tamamen dijital, özelleştirilebilir 12.3 inç’lik renkli dijital gösterge ekranı öne çıkıyor. 12.3 inç’lik yeni renkli dijital gösterge ekranı, tüm verilerin her türlü ışık koşulunda kolayca okunmasını sağlıyor. Göstergelerin görünümü ise direksiyondaki düğmelerle 4 farklı modda ayarlanabiliyor. Yeni Toyota Touch 2 Multimedya Sistemi de daha hızlı performans ve birçok farklı bağlantı seçeneği sunuyor. Ürün gamında sunulan 10.5 inç dokunmatik multimedya ekrana sahip Corolla’da, kolay kullanım için klima ve ses sistemi açma/kapatma işlemleri için fiziksel düğmeler korunuyor. Geliştirilmiş kullanıcı deneyimi için daha hızlı ve sezgisel tepkiler veren multimedya sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve kablolu Android Auto akıllı telefon entegrasyonlarına da sahip.

 Corolla son nesil Toyota Safety Sense ile donatıldı

Toyota, Yeni Corolla modelinde de sürücü, yolcular, yayalar ve diğer trafik kullanıcılarının güvenliğini ön planı aldı.  Bu amaçla yeni ve gelişmiş teknolojiler Toyota T-Mate’te bir araya getirilerek şehir içi ve şehir dışı yolculuklarda daha güvenli bir deneyim sağlanması hedefleniyor. Yeni Corolla, sürüş asistanı ve park destek asistan sistemlerinin de dahil olduğu en gelişmiş güvenlik özelliklerine sahip üçüncü nesil Toyota Safety Sense Akıllı Güvenlik Sistemi ile donatıldı. Önceki nesil sisteme göre radar ve kamera sistemleri geliştirilen Toyota Safety Sense 3, artık daha geniş alanı ve daha uzun menzili tarayarak daha kapsamlı bir koruma sağlıyor.

Yeni Corolla’da yer alan Ön Çarpışma Önleyici Sistemi, belli şartlarda yol üzerindeki araçlara ek olarak karşı istikametten gelen yaya, bisikletli ve motosikletlileri de algılayacak şekilde geliştirildi. Güvenlik özelliklerine eklenen Kavşakta Çarpışma Önleme Sistemi, olası kaza ve çarpışma anlarında sürücüyü sesli ve görsel olarak uyarırken, gerektiğinde otomatik fren yaparak kazaları engelleyebiliyor. Corolla’yla birlikte sunulan yeni güvenlik özelliği Proaktif Sürüş Desteği ise aracın yaya, bisikletli veya park halindeki araçlara yaklaşmasını önlemek ve kaza riskini en aza indirmek için yaya ve araçlara belli bir mesafe kaldığında sürüşü direksiyon ve fren aracılığıyla destekliyor. Güvenli Çıkış Desteği, kör noktada bir araç/bisiklet tespit ettiğinde ve kapının açılması durumunda, dijital gösterge ekranında uyarı ışıklarının yanmasını ve sesli uyarı verilmesini sağlıyor. Arka Koltuk Hatırlatıcı ise, arka koltukta çocuk veya evcil hayvan unutulmaması için araç durdurulduğunda dijital gösterge ekranında görsel ve sesli olarak uyarı veriyor.

Bunlara ek olarak; Acil Durum Direksiyon Desteği, Akıllı Adaptif Hız Sabitleme Sistemi, Sollama Desteği, Trafik İşareti Algılama Sistemi, Akıllı Şerit Takip Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi de Yeni Corolla’nın öne çıkan diğer güvenlik özellikleri arasında yer alıyor.

Premium dış tasarım

Yeni Corolla’nın dış tasarımı da yenilenen ön ızgarası, sis farı çerçeveleri ve yeni tasarım jantlarıyla çok daha modern, prestijli ve dinamik bir görünüme sahip oldu. 2023 model yılı Corolla’da, Pasifik Mavi ve Metalik Gri olmak üzere 2 yeni metalik dış renk seçeneği eklendi. Yeni Corolla, yeni iç döşemeleri, modern yüzeyleri, ferah ve aydınlık iç mekan renkleriyle daha modern bir iç mekana sahip oldu. Corolla, siyah iç döşemesinin yanı sıra yeni dokusuyla birlikte sunulan yepyeni açık iç rengiyle tercih edilebiliyor.

Yeni Corolla’nın tüm versiyonlarında yüksek standartlar sunuluyor

1.5 litre benzinli ve 1.8 litre hibrit motor seçeneklerine sahip Yeni Corolla, zengin donanımlarıyla öne çıkan 10 farklı versiyon ile sunuluyor. Vision, Dream, Dream X-Pack, Flame X-Pack ve Passion X-Pack versiyonlarına sahip Corolla’da giriş seviyesi olan 1.5 litre benzinli Vision versiyonu, 6 ileri manuel şanzıman veya CVT otomatik şanzımanla tercih edilebiliyor.

Corolla’da Dream versiyonundan itibaren 16 inç alüminyum alaşımlı yeni tasarım jantlar, 12.3 inç renkli TFT ekranlı gösterge ekranı, kablosuz şarj ünitesi, 8 inç Toyota Touch 2 Multimedya Sistemi ve kablosuz Apple CarPlay donanımları standart olarak sunuluyor. Bunlara ek olarak; deri direksiyon simidi, çift bölgeli otomatik klima ve geri görüş kamerası Dream versiyonunun önemli özellikleri olarak dikkat çekiyor.

Tüm hibrit seçeneklerinde en gelişmiş güvenlik özelliklerini barındıran Toyota Safety Sense 3, anahtarsız çalıştırma sistemi ve yağmur sensörü standart olarak bulunuyor.

Corolla Dream X-Pack versiyonunda, benzinli Dream versiyonuna ek olarak Sunroof, 10.5 inç Toyota Touch 2 Multimedya Sistemi, yağmur sensörü ve kendiliğinden kararan iç dikiz aynası gibi özellikler yer alıyor.

Flame X-Pack versiyonunda ise, benzinli Dream X-Pack’e ek olarak, 17 inç alüminyum alaşımlı yeni tasarım jantlar, akıllı giriş sistemi, anahtarsız çalıştırma sistemi, karartılmış arka ve arka yan camlar ve ambiyans aydınlatma gibi özellikler sunuluyor.

Corolla Passion X-Pack‘te güvenli çıkış desteği, sürücü ve ön yolcu koltuk ısıtma, ön cama yansıtmalı renkli gösterge ekranı, sürücü elektrikli bel desteği, deri/kumaş koltuk döşemesi, ön-arka park sensörleri, kör nokta uyarı sistemi ve led ön farları gibi zengin donanım özellikleri yer alıyor.

TEKNİKSAT GROUP’TAN TEKNOLINE IP INTERKOM SİSTEMİ

1992 yılında kurulan Tekniksat Group her dönem yapmış olduğu AR-GE yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Tekniksat Group, temellerini 2012 yılında TÜBİTAK ile beraber attığı %100 Teknoline IP İnterkom Sistemi’ni son 3 yılda daha da ileriye götürerek sektöre akıllı ev sistemleri, entegre access kontrol sistemi ve reklam yayınları gibi birçok yenilik getirmiştir. Tekniksat Group genç, dinamik ve yenilikçi kadrosu ve yaptığı AR-GE yatırımları ile IP İnterkom Sistemi atılımıyla sektörün öncüsü olmaya devam ediyor.

PEKİ IP İNTERKOM SİSTEMİ NEDİR?

Geleneksel diyafon gibi işyeri ve apartmanlarda kullanılan sesli iletişim altyapılarının daha detaylı ve daha teknolojik versiyonları olan interkom sistemleri, dahili bir iletişim kanalı olarak tanımlanabilir. IP İnterkom, diyafon sistemi ile aynı işlevlere sahip olmasının yanı sıra daha fonksiyonel bir teknolojiye sahip olmasıyla biliniyor. İnterkom sistemleri, bas-konuş prensibi ile çalışan geleneksel diyafon sistemlerinin aksine, iletişime ek olarak güvenlik ve konfor sağlama fonksiyonuyla da paralel olarak kullanılabilmektedir. Bu sistemler fonksiyonel ve modüler bir yapıya sahip olması nedeniyle bireysel ve çok kullanıcılı kullanıma uygundur. Teknolojiyi daha üst düzey bir seviyeye taşıyan IP İnterkom Sistemi ise kamera yapısı ve güvenlik sistemleri ile bütünleşik bir kullanım sunarak, ev veya iş yeri güvenlik düzeyini maksimum seviyeye çıkarır. Ayrıca entegre akıllı ev sistemleri ile konforun yanı sıra enerji tasarrufu sağlayarak kullanıcı ve ülke ekonomisine de katkı sunar.

IP İNTERKOM NASIL ÇALIŞIR?

İş yerleri veya evlerde bulunan diğer akıllı cihazlarla iletişim kurabilen IP İnterkom, kapsamlı bir iletişim ağı oluşturarak, kullanıcıların birbirleriyle etkili bir şekilde iletişim kurmasını mümkün kılar. Kapı çaldığında sesli ya da görüntülü yanıt sistemi, belirlenebilen zaman aralıklarında çağrı reddetme gibi seçeneklerin yanı sıra; kapıcı dairesine doğrudan bağlantı, apartmanda bulunan IP kamera güvenlik altyapısı erişimi gibi oldukça gelişmiş opsiyonlar sunar. Aynı şekilde binada bulunan diğer kullanıcılar interkom sesli yanıt sistemi üzerinden birbirleriyle rahatlıkla iletişim kurabilirler. IP interkom sayesinde, olası beklenmedik durumlarda güvenlik veya resepsiyonla doğrudan iletişime geçebilmek de oldukça hızlı ve zahmetsiz bir eylem.

Ayrıca sistem içerisinde bulunan Teknoline site yazılım programı sayesinde, yetkilendirilen kartların nereden ve ne zaman geçtikleri kayıt altına alınabiliyor ve yönetilebiliyor.

IP İNTERKOMUN AVANTAJLARI NELERDİR?

IP İnterkom Sistemleri, görüntülü ve anlık iletişim sağladığından tanınmayan veya şüpheli şahısların binaya girişi engellenir.

Güvenlik kameralarına bağlantı yapılabilmesi sayesinde İnterkom üzerinden çocuk oyun alanları ve otopark gibi bölgeler görüntülenebilir.

Diğer daireler ile sesli ve görüntülü görüşme gerçekleştirilmesine olanak sağlar.

Site yönetimi, güvenlik görevlileri, çevredeki market ve restorangibi noktalarla haberleşmeyi sağlar.

Yangın ve hırsız alarmı gibi güvenlik önlemleri IP İnterkom aracılığıyla yönetilebilir.

IP İnterkom cihazları akıllı ev sistemleri ile uyumlu çalışır ve uzaktan yönetime olanak sağlar.

Dairelere toplu ya da bireysel olarak yazılı mesaj atarak duyurular veya ilanlar gönderilebilir.

IP INTERKOM SİSTEMLERİNİN GÜVENLİĞE KATKILARI NELERDİR?

Günümüzde hırsızların mülk sahibinin evde olup olmadığını zile basarak anladığı, güvenlik güçleri tarafından tutulan tutanaklar sayesinde bilinen bir gerçeklik haline geldi. Eğer binanızda görüntülü interkom sistemi yoksa bir hırsıza ya da kötü niyetli insanlara kapınızı açarak ve komşunuzu ya da kendinizi bu kişilere karşı savunmasız bırakabilirsiniz. Kapıyı açtığınız kişiyi görmenizin yanı sıra IP Interkom Sisteminize entegre edilebilen hareket, su, duman ve gaz sensörleri ile evinizi sadece hırsızlardan değil diğer güvenlik açıklarından da koruyabilirsiniz. IP Interkom Sistemleri, gaz sızıntısını algılayarak gazınızı ve elektriğinizi otomatik olarak kapatabildiği gibi, su algılaması durumunda da suyunuzu kapatabiliyor.

IP INTERKOM SİSTEMLERİNİN KURULUMU ZORUNLU MUDUR?

IP Interkom Sistemleri, özellikle site hayatının yoğun olduğu büyük şehirlerde zorunlu değil fakat zaruri bir ihtiyaç olarak görülüyor. Özellikle güvenlik görevlilerinin de bulunduğu sitelerde IP Interkom Sistemleri, gelen ziyaretçinin kimlik teyidi için olmazsa olmaz bir sistem olarak belirtiliyor. Çünkü daire sahibi direkt olarak güvenlik ile görüşmesi sırasında gelen ziyaretçinin de görüntüsünü sistemdeki ekranda görüp teyit edebiliyor.

IP INTERKOM SİSTEMLERİNİN KURULUM SÜRECİ MALİYETLİ VE ZORLU MUDUR?

IP Interkom Sistemleri, sağladığı güvenlik, alarm, mobil uygulama (IOT cihazların kontrolü), site içi haberleşme ve iletişim (mesaj, ilan, duyuru, görüntülü ve sesli görüşme), kartlı ve şifreli geçiş kontrolü gibi yararlar ve konfor alanı düşünüldüğünde tüketiciler tarafından tam bir fiyat performans ürünü olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan IP Interkom Sistemleri, oldukça kolay bir kuruluma sahip. CAT-6 data kablosu altyapısı ile çalıştığı için ise pratik, teknolojik ve ileriye dönük bir altyapıyla zahmetsiz bir sistem sunuyor. Kablolama altyapısı oluşturmak klasik diyafon sistemlerine göre daha kolay olduğundan IP İnterkom Sistemleri sayesinde işçilik maliyetlerinde de çok büyük avantaj sağlanmış oluyor. İnterkom Sistemi’nin kurulumu çok kolay olduğundan test devreye alma süresi diğer sistemlere göre çok daha kısa sürüyor. Bu sayede daha kısa sürelerde, daha az maliyetle sistem kullanıma hazır hale geliyor.

IP Interkom Sistemleri, geleneksel diyafon sistemleri ile karşılaştırıldığında sunduğu sayısız avantaj ve konfor seçenekleri sayesinde her gün çok daha fazla projede ve hanede tercih ediliyor.

Sürdürülebilir ihracat EİB Export-Up ile artıyor 

 Ege İhracatçı Birlikleri’nin genç ve kadın girişimcilere yönelik Türkiye’nin ilk ihracat odaklı ilk mentörlük programı EİB Export-Up; TurkishWIN, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), EMCC (European Mentoring & Coaching Council /Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği), Binyaprak ve Endeavor Türkiye’nin desteğiyle ikinci dönemine başladı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’de KOBİ sayısının 4 milyon civarında olmasına rağmen ihracatçı sayısının 120 bin seviyesinde olduğuna dikkat çekiyor.

“Firmaların ürünlerinin yüzde 30’u yüzde 50’sini ihraç edebileceği bir bilgi birikimine ulaşması ve ihracatımızı yüksek katma değerli ürünlerle yapacak zemini oluşturmamız gerekiyor. 250 bin ihracatçı hedefimize donanımlı genç ve kadın girişimcileri ihracata dahil ederek ulaşabiliriz. Genç ve kadın girişimcilerimiz EİB Export-Up gibi programlarla ihracatta yetkin isimler haline gelecek ve onlar ihracatçı olduklarında katma değerli nitelikli ürün ihracatımız artacaktır. Bunun bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. Böylelikle Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatını 1,5 dolardan 3 dolara hızlıca çıkarabiliriz. Ortalama ihraç fiyatımızı 3 dolara taşıdığımızda mevcut ihracatımız 500 milyar dolara çıkacaktır.”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB’nin Türkiye’de bir mentörlük programı kurgulayan ilk İhracatçı Birliği olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:

“EİB Export-Up Mentörlük Programı’nın ilk döneminde yoğun bir ilgiyle karşılaştık ve çok olumlu geri bildirimler aldık. Genç ve kadın girişimcilerimiz EİB Export-Up sayesinde ilk kez ihracat gerçekleştirdi, birçok ülkeyle ticari bağlantılara imza attılar, iş yapış süreçlerini iyileştirip, networklerini genişlettiler. EİB olarak ana misyonumuz sürdürülebilir kalkınmaya destek olmak. “Geleceğin ihracatçıları deneyimin gücüne inanıyor” mottomuzla EİB Export-Up Mentörlük Programımızın ikinci dönemini geliştirilmiş içerikleriyle başlattık.”

Dünyanın yeni kalkınma gündemi “sürdürülebilirlik”

Programın ana temasını “Sürdürülebilir ve Yeşil Büyüme” olarak belirlediklerini anlatan Eskinazi, EİB olarak sürdürülebilirlik ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik her çalışmada yer aldıklarını vurguladı.

“Sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren genç ve kadın girişimcilerimizle son dönemin trendi ve AB Yeşil Mutabakat süreci ile ticari ilişkilerimizi değiştiren, dünyanın yeni kalkınma gündemi “sürdürülebilirliği” irdeleyeceğiz. Bu dönemki mentörlerimiz arasında organik tekstil üretimi yapan, dijital atık yönetimi platformuna sahip olan, Tarımsal İnsansız Hava Aracı ile pestisit oranlarının azaltılmasını, su kullanımının azaltılmasını ve tarımsal arazilerin etkin izlenip değerlendirilmesini sağlayan, enerji paylaşım ağı yazılımı ile enerji transfer donanımları için Ar-Ge çalışmaları yapan, hayvansal gıdalara alternatif çevre dostu ve sağlıklı bitkisel alternatifler üreten, enerji verimliliği ve temiz enerji kullanımı çalışmaları yapan, gıda atıklarını dönüştüren, iyi tarım uygulamalarıyla çevreye duyarlı üretim yapan birçok firmamız var. Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında sürdürülebilirlikte öncü Ege İhracatçı Birlikleri olarak girişimcilerimize aktaracak çok fazla bilgi ve deneyime sahibiz.”

Sürdürülebilirlikte öncü ihracatçılar mentörlük yapacak

Jak Eskinazi, “İhracata yeni başlayan veya kapasitesini artırmak isteyen 8 genç (40 yaş altı) ve kadın ihracatçımız, kuru meyve, hazırgiyim, tekstil, yazılım/otomasyon, mobilya, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat bakliyat yağlı tohumlar, zeytinyağı ve kimya sektörlerinden sürdürülebilirlikte öncü Yönetim Kurulu üyelerimizden oluşan mentör ihracatçılarımızdan ve uzman isimlerden mentörlük hizmeti alacak. EİB olarak girişimcilik çemberimizi yeni paydaşlarla büyüterek genişletiyoruz. TurkishWin ile çıktığımız bu yolda ikinci dönemimizde aramıza SKD Türkiye ve Endeavor Türkiye’yi de ekleyerek daha kapsamlı ve güçlü adımlar atıyoruz.” diye konuştu.

Genç ve kadın girişimciler EİB Export-Up ile başarılara imza atıyor

EİB Export-Up Mentörlük Programı ikinci dönemi açılış programında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, “EİB olarak sürdürülebilirlik ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik faaliyetlerimize 2023 yılında da devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz Export-Up Mentörlük Programının ikinci döneminde de ihracata yeni başlayan veya kapasitesini geliştirmek isteyen kadın ve genç ihracatçılarımıza, toplamda 8 faydalanıcımıza 6 ay boyunca, sektörlerinde tecrübeli mentörlerimizin gözetiminde ihracat kapasitelerine katkı sağlamaya çalışacağız. İlk dönemde farklı sektörlerden toplam 18 faydalanıcımızla başlayan Export-Up Mentörlük Programı birçok başarı hikayesine de öncülük etmişti.” dedi.

Hedef pazar belirleme, global pazarlama stratejisi, e-ihracat, start-up kültürü, yeni nesil devlet yardımları

İşbırakmaz, “Genç bir katılımcımızın otomasyon firması 6 yıl sonra tekrar ihracata dönerken, bir kadın katılımcımız tekstil sektöründe yeni kurulan şirketi bünyesinde ihracat hayatına Export-Up Programı ile başlamıştı.  Program kapsamında ayrıca geçen dönem olduğu gibi yeni dönemde de hedef pazar belirleme, global pazarlama stratejisi, e-ihracat, start-up kültürü ve pekçok enstrümanı içinde barındıran yeni nesil devlet yardımları konularında eğitimlerle katılımcılarımızın yetkinliklerini artırmak ve ihracat ailemize yeni ihracatçıları kazandırmak için destek olunacaktır.” diye konuştu.

EİB Export-Up Mentörlük Programı ikinci dönemi mentörleri;

TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep,

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel,

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Kanlı,

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Başbakkal,

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Burak Hucuptan,

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Yasin Akçakaya,

PETKIM Petrokimya Pazarlama Müdürü Dr. Mevlüt Çetinkaya,

Triggerz Yönetici Ortağı ve Foxpider Yönetici Ortağı Girişimci Erdem Gülen.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KalDer Kayseri Şubesi’nde ’Geçmişten Geleceğe İnsan Kaynakları” Paneli

KalDer (Kalite Derneği), Kayseri Şubesi tarafından Kayseri Ticaret Odası Eğitim Salonunda düzenlenen “İşimiz İnsan’’ ana …