ÜMİT ÖZDAĞ “BULVARA ŞEYH SAİT İSMİNİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN VERMİŞTİR”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Samsun’da basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Zafer Partisi, yerel seçim öncesi Karadeniz bölge çalışmalarına başladı. Bu gezinin amacı Zafer Partisi’nin oyları bütün anketlerin gösterdiği gibi yükseliyor. Açık söylüyorum; yükseliş Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgesinde gerçekleşiyor. Ancak İç Anadolu’da, Karadeniz’de seçimlerden bu yana stabil seyrediyor, anketlerde böyle çıkıyor. Onun için bu bölgelerde seçim öncesinde hem adaylarımızı tanıtmak hem de oy grafiğimizi yukarı çekmek üzere yoğun bir çalışma temposu içerisine giriyoruz. Bu seçimlerden önce son gelişimiz değil. Seçimlerden önce ilk gelişimiz. Tekrar bu bölgeye geleceğiz, yerelde de yoğun çalışmalar gerçekleştireceğiz.

“Bir vatan haininin bulvara isminin verilmesi kararı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıdır.”

Türkiye’nin ciddi önemli meseleleri var, bunları da gündeme taşımak istiyorum. Bunlardan bir tanesi biraz da siyasetin gündemine bizim tarafımızdan taşındıktan sonra tartışma konusu olan Diyarbakır’da bir bulvara bir vatan haininin isminin, Cumhuriyete karşı isyan etmiş bir çapulcunun verilmesi kararının kayyım tarafından alınmış olması. Bunun net Türkçesini söyleyelim; bu karar Diyarbakır’da kayyım görevini yapan vali tarafından alınmamıştır. Bir vatan haininin bulvara isminin verilmesi kararı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıdır. Cumhuriyetin 100. yılını İstanbul’da boğazda Türk donanmasının yapmış olduğu geçit töreninde bütün devlet geleneğine ve dünya denizcilik geleneğine aykırı olarak sancak gemisinden izlemesi gerekirken Vahdettin Köşkü’nden izleyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı ruhunun derinliklerinde gizleyemediği öfkesini yansıtan Recep Tayyip Erdoğan şimdi de Cumhuriyetimizin 100. yılında Cumhuriyete isyan etmiş ve bu isyanından dolayı asılmış bir vatan haininin ismini Diyarbakır’da bulvara veriyor. Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; 3-5 bölücü oyu almak için Türk askerinin, Türk polisinin kanına girmiş, masum sivilleri öldürmüş, İngiliz emperyalizminin kışkırtmasıyla isyan çıkartarak Türkiye’nin Musul ve Kerkük harekatını engellemiş bu adamın adını bulvara verdikten sonra bu bulvarın üzerindeki göbeğin adını Abdullah Öcalan göbeği mi koyacaksın? Buradaki üstgeçitlerin adı Murat Karayılan, Cemil Bayık üstgeçitleri mi olacak? Abdullah Öcalan denen vatan hainiyle Şeyh Sait denilen vatan haini arasında ne fark var? Her ikisinin elinde de Türk askerinin kanı yok mu? Sen övüne övüne, “Ben başkomutanı” demiyor musun? Hangi başkomutan kendi askerini öldüren şerefsizlerin adını bulvarlara verir? Bu kabul edilebilir değildir. Biz bu ismi kabul etmeyeceğiz ve Türk siyasetinin gündeminden valilik geri adım atana kadar, Recep Tayyip Erdoğan geri adım atana kadar her gün gündemde tutacağız.

“Yeni Şafak’ın hangi kanı taşıdığını biliyoruz, o kanın da Türk kanı olmadığını biliyoruz.”

Ciddi bir başka gelişmeyi de Yeni Şafak’ta çıkan bir haberde gördük. Yeni Şafak, iktidarın propaganda organı genç subaylara saldıran FETÖ’cü ahlaksız bir dille saldıran bir haber yapmış. Yeni Şafak, pis elini Türk ordusundan çek. O senin ‘teğmenler cuntası’ diye saldırdığın genç teğmenlerden bir tanesi Alperen evvelsi gün şehit düştü. Bu genç teğmen çocukları asla ve asla pudra şekeri çekip ihale alan kendi adamlarınla karıştırma. Bu gençler Türkiye’nin birliği ve dirliği için cephelerde savaşıyorlar, terörle mücadele ediyorlar, gazi oluyorlar, şehit oluyorlar. Terbiyesiz adamlar, FETÖ’den öğrendiğiniz taktiklerle yetmedi mi Türk ordusuna saldırdığınız? Göğsüne Atatürk resmini takmayı reddeden bir adam Türk askeri olmaz, Türk subayı olamaz. Kendi başkomutanının hem de ebedi başkomutanının fotoğrafını göğsüne takmayan adam ancak düşman ordusunun komutanının göğsüne takar. Eğer bazı genç teğmenler buna tepki göstermişlerse çok haklıdırlar. Kanlarının gereğini yapmışlardır, şuurlarının gereğini yapmışlardır. Yeni Şafak’ın hangi kanı taşıdığını biliyoruz, o kanın da Türk kanı olmadığını biliyoruz. Onun için de çok normaldir yapmış olduğunuz saldırılar. Biz, Türk ordusunu uğradığı bu saldırıda bu genç kardeşlerimizi genç subayları uğradığı saldırıda yalnız bırakmayacağız.

“İyi Parti Genel Merkezi’nin Zafer Partisi’ne de randevu vereceğini tahmin ediyoruz”

Biz, Zafer Partisi olarak yerel seçimlere giderken İyi Parti’ye bir çağrı yaptık. Bu çağrıda üzerinde anlaşamadığımız hususları erteleyerek veya parantez içine alarak seçimde bir işbirliği gerçekleştirelim dedik. Böyle bir işbirliğinin yüzde 20’lik bir potansiyeli temsil ettiğini, Türk milletini iki kutup arasında ayrışmaktan kurtaracağını ifade ettik. Bundan dolayı bu teklifimiz seçmen zemininde büyük bir sevinçle karşılandı. Ancak şu ana kadar hem bu çağrımıza hem de Sayın Akşener’i ziyaret etmek için yapmış olduğum başvuruya bir cevap alamadım. Biz, Zafer Partisi olarak Türk milletinin menfaatlerini her türlü kişisel gururun üzerinde tutarak siyaset yapıyoruz. İyi Parti’ye yapmış olduğumuz bu işbirliği çağrısına en kısa zamanda artık İyi Parti’den de cevap beklemenin hakkımız olduğunu aynı zamanda Atatürkçü vatansever seçmenin de hakkı olduğunu düşünüyoruz. HÜDA PAR’a randevu veren İyi Parti Genel Merkezi’nin Zafer Partisi’ne de randevu vereceğini tahmin ediyoruz.

“Siyasi ihanet”

Cumhuriyet Halk Partisi daha doğrusu Yeni Cumhuriyet Halk Partisi, HDP ile kol kola. Genel Başkanı Şeyh Sait’e hain diyemeyen, Şeyh Sait isyanı sırasında öldürülen, katledilen, şehit edilen binlerce yurttaşımızın akrabaları için elemlenmeyip Şeyh Sait’in isyan sırasında öldürülen arkadaşlarının akrabalarının üzüntülerini gündemine alan bir siyasetçi. Bu söylediklerimin hiçbirisi zan değil. Bizzat Özgür Özel’in açıklamaları. Doğrusu bu hayret verici. Özgür Özel’in rahmetli Atatürk’ün ruhunu ağır şekilde incittiğini düşünüyorum. Genç cumhuriyete karşı gerçekleşen emperyalist bir isyanı, işbirlikçisini bu kadar koruması ve isyan bastırılırken olan olumsuzluklar her ne ise hiçbir olumsuzluk yok benim dedem oradaydı. İsyanı bastıran subaylardan birisiydi. Şeyh Sait’i asılmaya götüren birliğin komutanıydı. Biz bildiklerimizi anlatmıyoruz da hangi olumsuzlukmuş? Atatürk’ün haberinin olmadığını söylemek eğer tarih konusunda cehalet değilse siyaset konusunda ihanettir. Özgür Özel’e bu konuda benimle televizyona çıkıp isyanı tartışmasını öneririm. Ben Atatürk’ü savunacağım. O kimi savunacak merak ediyorum.

ÜMİT ÖZDAĞ, “TRABZON’DA ŞEYH SAİT İSMİNİN BULVARA VERİLMESİNİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇACAĞIM”

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Zafer Partisi bütün anketlerin gösterdiği gibi yüzde 7 bandını aşmış ve yüzde 10’a doğru tırmanıyor. Bizim bu seçimlerde hedefimiz Türkiye genelinde yüzde 10’u aşmak. Bunun için de hem parti politikalarımızın çok doğru ve artık kamuoyu tarafından daha net algılanır olduğunu görüyoruz hem de her gittiğimiz yerde hakla yapmış olduğumuz temaslarda bu hedefimizin gayet gerçekçi ve siyasetin doğru okunmasından kaynaklanan bir hedef olduğunu tespit ediyoruz mutlulukla. Son 15 gün öncesine kadar Zafer Partisi’nin oylarının ağırlıkla arttığı bölgeler Marmara, Ege ve Akdeniz’di. Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da seçimlerde aldığımız oyu koruyorduk. Şimdi Karadeniz ve İç Anadolu’da da memnuniyetle gördüğümüz bir yükseliş trendi içerisine partimiz girmiş bulunuyor. Önümüzdeki seçimlerde Türk halkı oy verirken iki hususu normal yerel seçimler dışında dikkate alıp değerlendirecek ve öyle oy verecek. Bunlardan birisi yerel seçimlerden sonra bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu Anayasa değişikliğinde Anayasanın ilk üç maddesi altmış altıncı maddesi yani Türk kimliğini belirleyen maddenin değiştirilmesi iktidarın hedefleri arasında. Zafer Partisi dışında Meclis’teki hiçbir partinin Anayasanın ilk dört maddesi altmış altıncı madde milli üniter laik devlet konusunda kesin kararlı bir tavır içerisinde olmadığı vatandaş tarafından algılanıyor ve Zafer Partisi’ne bu seçimlerde verilecek desteğin önemli bir bölümü de Anayasa değişikliği sürecinde Zafer Partisi’nin çok etkin bir muhalefet yapmasını beklemesi.

“235 bin kişiye siz hangi istisnayı yapıyorsunuz?”

İkinci husus ise 13 milyon sığınmacı ve kaçak ülkemizde kalmaya devam ediyorlar, yenileri geliyor. Dün İçişleri Bakanı geçici koruma altına alınan sığınmacılardan 235 bin tanesine vatandaşlık verildiğini söyledi. Oysa istisnai vatandaşlık, geçici koruma altına alınanlar, yasa çok açık başvuru dahi yapmazlar vatandaşlığa. Yasayı çiğneyerek bunlara nasıl vatandaşlık verdiniz? Adı üzerinde istisnai vatandaşlık. Vatandaşlık aldığı taktirde Türkiye’ye ekonomik olarak, kültürel olarak, sosyal olarak büyük katı vereceğine inanılan yabancılara verilen adı üzerinde istisna durumundaki vatandaşlıktır. 235 bin kişiye siz hangi istisnayı yapıyorsunuz? Kendi ülkelerinde tutunamayıp buraya gelen bu insanlar hangi ekonomik, sosyal, kültürel katkıyı Türkiye’ye yapacaklar ki bunlara vatandaşlık verdiniz. Bakın, 235 bin rakamının doğruluğuna inanmıyoruz, daha fazla olduğunu biliyoruz. Bu 235 binin içerisinde diğer uluslardan insanlara verilen vatandaşlıklar yok. Bunun için de gayrimenkul alıp Türkiye’de vatandaşlık alanlar yok. Durumun ne kadar vahim olduğu bir kez daha buradan görülüyor ve işte bunun da durmasını isteyen seçmen bu seçimlerde Zafer Partisi’ne oyunu verecek. Bu seçimde ilçeyi, ili almak için değil vatanımızı geri almak, Türkiye’yi geri almak için biz seçmenden oy istiyoruz. Bunu Ordu’da da yapacağız. Vatansever Orduluların da bu yaşanan rezalete Türkiye’nin işgali sürecinin önünün açılmasına tepki göstereceklerinden eminiz.

“Trabzon’da Şeyh Sait isminin bulvara verilmesinin iptali için dava açacağım”

Bu çerçevede bizce yapılmak istenen Anayasa değişikliğinin bir habercisi olarak Diyarbakır’da 12 km’lik bulvara Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne İngiliz emperyalizminin teşviki ile isyan eden ve genç cumhuriyetin Musul ve Kerkük’ü İngiliz işgalinden kurtarmak için yapmış olduğu hazırlıkları böylece engelleyen bir vatan haini Şeyh Sait’in ismi altını çizerek söylüyorum, Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilmek istenmiştir. Şeyh Sait ismini 12 km’lik bulvara veren kişi orada kayyım vali değildir. Bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dır. Recep Tayyip Erdoğan bu ismi vermeden hiçbir kayyım vali bir vatan haininin ismini Diyarbakır’da bırakın 12 km’lik bir bulvara bir ara sokağa bile veremez. Bu kabul edilebilir değildir. Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarını İngiliz işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan, milli mücadeleyi bastırmak için elinden geleni ardına koymayan Türk halkına ‘zavallı sürü’ diyen Vahdettin’in köşkünde kutlayan Erdoğan’ın bir vatan haininin ismini de Diyarbakır’da bulvara vermesi bizi hiç şaşırtmamıştır. Genel Merkez’de hukukçu arkadaşlar çalışıyorlar. Trabzon’da yapacağım işlerden bir tanesi Adliyeye gitmek ve idare mahkemesinde bu ismin verilmesini durdurmak için dava açmak olacak. Yok öyle! Şehirlerimiz kanına hakaret ettirtmeyiz.

“Özgür Özel, kendini Atatürk ile kıyaslama ve karıştırma”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de çok ağır şekilde vatansever, Atatürkçü CHP’li kitlesi önünde eleştirdiğimi ifade etmek isterim. Özgür Özel utanmadan Şeyh Sait’in akrabalarının üzülmesinden bahsetmiştir. Özgür Bey, peki Şeyh Sait isyanında öldürülen vatandaşlarımızın, askerlerimizin üzülen aileleri için ne diyorsunuz? Onlar için yüreğiniz sızlamıyor mu? Üstelik isyanın bastırılmasında olanlardan Atatürk’ün haberi olmamıştır diyerek bir yandan Atatürk’ün konulara hakim olmadığını ifade ediyorsunuz. Siz kendinizi Atatürk ile kıyaslamayın ve karıştırmayın. Sizin hiçbir şeyin farkında olmadığınız çok açık. Bölgede her atılan kurşun, her atılan top mermisi Mustafa Kemal Atatürk’ün bilgisi dahilinde olmuştur. Çok da iyi olmuştur. Eğer bilmiyorsanız isyanın bastırılmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ordusuna yayınladığı bildiriyi okuyun. CHP Genel Başkanı olmak bilgi gerektirir, Türk tarihinin bilgisi, Atatürk’ün bilgisi. Sizde olmayan şey sizin de zaten genel başkan olduğunuz parti CHP değil Y-CHP. Onu da çok iyi biliyoruz.

Ordu adaylarımız

Ordu’da aday belirleme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İki ilçede adaylarımızın isimlerini belirledik. Hem büyükşehirde hem de geriye kalan bütün ilçelerde aday çıkaracağız. Bütün Türkiye’de bütün ilçelerde iki il hariç Kars ve Iğdır, aday çıkarma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yener Turan, bizim milletvekili adayımızdı. Şimdi, Altınordu ilçe belediye başkan adayımız. Kendisine başarılar diliyorum. Cem Aslantaş, Fatsa’dan adayımız. Diğer adaylarımızı da Şubat ayında Ordu’ya tekrar geldiğimiz zaman açıklayacağım. Şubat’ta tekrar Karadeniz ziyaretimiz olacak.

“İSRAİL, 21. YY’IN NAZİ ALMANYA’SI GİBİ DAVRANMAKTADIR”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Ordu Ünye’de basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Cumhuriyetimizin hemen kuruluş yıllarında İngiliz emperyalizminin bizden koparmaya çalıştığı Musul ve Kerkük’ü alma çalışmalarına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başladığı günlerde Diyarbakır’da ve çevresinde Şeyh Sait adı verilen İngiliz emperyalizminin ajanı bir ayaklanma düzenledi. Şeyh Sait ve ona katılan vatan hainleri Diyarbakır’a saldırdılar Diyarbakır halkı Diyarbakır’da asker kenti kahramanca müdafaa etti. Geri çekilmek zorunda kaldılar. Başka ilçeleri bastılar. İnsanları katlettiler. Sonunda Türk ordusu bu isyanı bastırdı. Şeyh Sait’i ve yandaşlarını Diyarbakır’da idam etti. Bu vatan haininin İngilizlere hizmeti böylece tamamlanmış oldu. Türkiye, Musul ve Kerkük harekatı için o günkü kıt kaynakları ile ayırmış olduğu bütün imkanları isyan bastırmada kullandığı için Musul ve Kerkük harekatı da o gün yapılamadı. Şimdi bu vatan haininin ismi Diyarbakır’da 12 km’lik bir bulvara kayyım vali yani devlet tarafından veriliyor. Bu kabul edilebilir değildir. Bugün Diyarbakır’da o günün teröristi, teröristbaşı Şeyh Sait’in ismini verenler yarın Abdullah Öcalan’ın ismini verirler. Merakla bekliyoruz; acaba bu Diyarbakır’daki 12 km’lik Şeyh Sait bulvarının üstünde Abdullah Öcalan meydanı olacak mı? Cemil Bayık üstgeçidi olacak mı? Murat Karayılan altgeçidi olacak mı? Bu şehitlerimize hakarettir. Bu Cumhuriyet’e hakarettir. Biz, mahkemeye götüreceğiz bu meseleyi ve bu ismin iptal edilmesini sağlayacağız. Her türlü hukuki ve siyasi imkanı kullanacağız.

“İsrail, 21. yy’ın Nazi Almanya’sı gibi davranmaktadır.”

Gazze’de devam eden İsrail soykırımı… İsrail bütün uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek şu ana kadar 20 binden fazla insanı öldürmüştür. Bunlardan 5 bini çocuk ve bebektir. İsrail kaynaklarına göre 3 bin tanesi Hamas üyesiymiş. Yani 3 bin Hamaslıyı öldürmek için 17 bin tane de sivili öldürülebilir kabul ediyorlar, bebeği öldürülebilir kabul ediyorlar. İsrail, 21. yy’ın Nazi Almanya’sı gibi davranmaktadır. Hitler’in SS subaylarının Rusya’da yaptıklarını bugün İsrail, Gazze’de yapmaktadır. Gazze’de gerçekleşenlere karşı Batı, iki yüzlüdür, riyakardır ve alçakça davranmaktadır. Peki, Batı iki yüzlüdür, riyakardır, alçakça davranmaktadır da AKP hükümeti ne yapmaktadır? İncirlik’ten silah ve cephane yükleyen ABD uçakları Kıbrıs’a İngiliz üslerine gidiyorlar. Orada bu cephaneleri indiriyor. Oradan da İngiliz uçakları bu cephaneleri İsrail’e taşıyor. Malatya’da Kürecik Radarı elde etmiş olduğu bilgileri İsrail’e İsrail’in güvenliğini sağlamak için aktarıyor. Türkiye’den İsrail’e ticaret bütün hızıyla devam ediyor. Biz ne yapıyoruz? Miting yapıyormuşuz, İsrail de çok korktu mitinglerden. Devlet politikası böyle olmaz. İsveç’in NATO başvurusunu TBMM’de askıya alırsın Gazze’de bombardıman durana kadar onaylamayacağız dersin. İncirlik’ten bütün uçuşları durdurursun. Kürecik Radarından İsrail’e bilgi aktarmayı durdurursun. Türkiye’den limanlardan İsrail’e mal sevkiyatını durdurursun. Hepiniz hatırlayacaksınız Rusya’yla aramızda bir ihtilaf oldu, ne oldu Rus uçağını vurunca? Rusya, Türkiye’den her türlü ticaretini kesti. Bize ne mal yolladı ne mal aldı. Siyaset böyle yapılır. Yoksa İsrail’e hangimiz daha iyi küfredersek İsrail’e o kadar zarar veririz diye düşünürsek hiçbir anlama gelmez. İsrail mitinglerle, Starbucks basmalarla, kahve dökmelerle geri adım attırılamaz. İsrail’e karşı alınması gereken tavır Gazze halkına yardımcı olacak tavırdır. Bunu almayıp meseleyi iç politikada manipülasyon malzemesi olarak kullanmayı da kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI İLE JAPONYA ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ AJANSI (JICA) ARASINDA GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ

JICA BAŞKANI TANAKA AKİHİKO’DAN TÜRKİYE’YE KALICI KONUT ÖVGÜSÜ: “AFETLE MÜCADELE VE YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARINIZ TAKDİRE …