
NNYÜ’DE DEPREM VE YANGIN TAHLİYE TATBİKATI
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi (NNYÜ) İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu tarafından, Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) iş birliğiyle Deprem Anı ve Yangın Tahliye Tatbikatı gerçekleştirildi.
Kayseri İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü personelleri tarafından tatbikat öncesi Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda üniversite personeline “Temel Afet Bilinci Eğitimi” verildi. Deprem anında yapılması gereken doğru davranış biçimleri ve güvenli tahliye yöntemlerinin anlatıldığı eğitimin ardından, senaryo gereği yapılan deprem uyarısıyla birlikte katılımcılar, “Çök-Kapan-Tutun” pozisyonu alarak sarsıntının geçmesini bekledi. İkinci uyarının ardından bina hızla ve güvenli şekilde boşaltılarak, belirlenen acil toplanma alanına geçildi.
Tatbikatın bir diğer ayağı ise NNYÜ kampüsünde yer alan Seniye Özhamurkar Öğrenci Yurdu’nda gerçekleştirildi. Öğrenciler siren sesiyle birlikte “Çök-Kapan-Tutun” pozisyonu alarak temsili deprem anının geçmesini bekledi. Ardından, acil çıkış yön tabelalarını takip ederek binayı güvenli bir şekilde tahliye etti. Yapılan tatbikat sayesinde öğrenciler ve personel, acil durumlarda doğru ve hızlı hareket etme konusunda önemli bir deneyim kazanmış oldu.
Dünyada Bir İlk: Kapadokya Üniversitesi ve GSTC’den Sürdürülebilir MICE Eğitimi
Kapadokya Üniversitesi ve Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) iş birliğiyle, MICE (Toplantı, Teşvik, Kongre, Sergi/Etkinlik) sektöründe dünyada ve Türkiye’de ilk defa GSTC sürdürülebilir MICE eğitim programı hayata geçirildi.
Kapadokya Üniversitesi (KÜN) tarafından düzenlenen, Türkiye ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan GSTC Sürdürülebilir MICE Çevrimiçi Eğitimi (GSTC Sustainable MICE Online Course), 11-14 Kasım 2025 tarihleri arasında devam edecek. MICE endüstrisi için GSTC tarafından 2024 yılında ilan edilen yeni küresel sürdürülebilirlik standartlarını (GSTC MICE Standardı) ve en iyi uygulamaları içeren bu eğitimlerde GSTC 3. Aşama Denetçilerine önemli fırsatlar sunulacak.
GSTC Denetçileri İçin Fırsat
Kurs, özellikle mevcut GSTC 3. Aşama Denetçileri için büyük önem taşıyor. Eğitimi başarıyla tamamlayan denetçiler, GSTC tarafından yapılacak sınavda da başarılı olmaları durumunda GSTC Sürdürülebilir MICE Denetçisi olmaya hak kazanacaklar. Bu yetkinlik, denetçilere uluslararası düzeyde tanınan bir uzmanlık kazandırarak kariyerlerinde yeni bir kapı açmalarına imkân sunacak.
Katılımcılar, çevrim içi öğrenme ortamında GSTC eğiticileri ve sektör profesyonelleriyle bir araya gelerek küresel örnek olaylar ve vaka analizleri ışığında sürdürülebilir uygulamaların nasıl hayata geçirileceğine dair kapsamlı bir perspektif edinecekler. Bir hafta sürecek interaktif çevrim içi eğitimlerde, bu öğrenme süreci boyunca MICE sektöründeki sürdürülebilirlik uygulamalarını iyileştirmek için gerekli bilgi ve araçlar da katılımcılara sunulacak.
Depremle Mücadeleye Zeminden Başlamalıyız
Son dönemde Balıkesir Sındırgı’da yaşanan depremlerin ardından açıklamalarda bulunan jeofizik uzmanları konut seçerken özellikle sağlam zemin konusunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekiyor.
Uzmanlar, İzmir’de özellikle Tire, Ödemiş, Torbalı, Bornova, Bayraklı, Menemen, İnciraltı, Bostanlı, Alaybey, Mavişehir ve Çiğli gibi sulak ve gevşek zeminli bölgelerde inşa edilen çok katlı binaların risk altında olduğunu vurguluyor.
Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan İzmir’de özellikle zemin sıvılaşması riski taşıyan bölgelerden ev alınırken bilinçli davranılması gerektiğini söyledi.
PROJELERİN ÖMRÜ UZUYOR
Sağlam binanın inşası için sağlam zemin gerektiğini belirten Tozburun, zemin çalışmalarının
projenin ömrünü uzattığını ve bina değerini artırdığını dile getirdi.
Tozburun sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem, ülkemizin en öncelikli sorunlarının başında geliyor. Zemin iyileştirmeleri binanın toplam maliyetinin yüzde 20 – 30’unu oluşturuyor. Eğer gerektiği şekilde yapılırsa geri kalan yüzde 70’lik kısmın maliyetini de korumuş oluyor. Milyonlarca liralık bir binanın zeminine gereken önem verilmezse o bina depreme ve diğer etkilere karşı daha dayanıksız oluyor. Zemin iyileştirme çalışmaları binaların ömrünü uzatıyor ve projeye değer katıyor”
ZEMİN ÇALIŞMALARI ÖNEMLİ
Depremle mücadeleye önce zeminden başlanması gerektiğinin altını çizen Batuhan Tozburun, “Bu nedenle profesyonel yapı firmaları zemin iyileştirme çalışmalarına özel önem gösteriyor. İzmir, birinci derecede deprem bölgesi üzerinde yer alan bir kent olarak risk altında. Olası bir depremde maddi ve manevi anlamda çok büyük kayıplar verebiliriz. Bu konuda vatandaşların bilinçlenmesi, yerel yönetim ve hükümet tarafından acil adımların atılması gerekiyor. Kentsel dönüşümle birlikte yaşlı ve depreme dayanıksız konut stoğunun bir an önce ada bazlı dönüştürülmesi yaşamsal önem taşıyor” diye konuştu.
HER YIL İSTİKRARLI BÜYÜYOR
Tanyer Yapı Zemin Grubu olarak, gerek iş hacmi gerekse de referans anlamında iyi bir seviyede olduklarını belirten Tozburun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgesel hizmet vermemize rağmen Türkiye’de zemin konusunda sektördeki ilk 5 firma arasında yerimizi aldık. Son 5 yılda beri her yıl ortalama yüzde 20 büyürken geçtiğimiz yıl bu büyüme oranı yüzde yüze ulaştı. Zemin mühendisliği ve temel çalışmaları alanında 200 kişiye yakın deneyimli bir ekip ve geniş bir makine parkına sahibiz. Jet grout, baret kazık ve diyafram duvar gibi farklı uygulamaları aynı anda yapabiliyoruz. Sektörde çok önemli deneyim ve referanslara da sahibiz. Ege Bölgesi’nden sonra İstanbul’da da hizmet vermeye başladık. Fakat sadece İzmir’de bile bu alanda gerçekleştirilecek çok iş var. İnsan kaynağı alanında da önemli yatırımlar yaptık. Hem teknik bilgisi, hem de deneyimi yüksek personele sahibiz. Firmalara bütüncül bir hizmet modeli sunuyoruz. Farklı hizmetleri tek elden anahtar teslim sunabiliyoruz. Hizmet kalitesi ve hız konusunda da avantaj sağlamış oluyoruz”
Boğaziçi Teknopark Büyüyor!
Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon ekosistemine yön veren yeni yatırımlarından birini hayata geçiriyor. Üniversitenin Uçaksavar Kampüsü’nde ilan edilen yeni teknopark alanı; 22.000 m² kapalı alanı ve 15.000 m²’lik yerleşkesiyle, Türkiye’nin en büyük üniversite teknoparklarından biri olma yolunda önemli bir adımı temsil ediyor.
Boğaziçi Üniversitesinin eğitim ve araştırma kampüslerinin hemen yanında konumlanan yeni teknopark, akademik bilgiyle girişimcileri buluşturan stratejik bir merkez olarak üniversitenin birikimini toplumsal değere dönüştürmeyi hedefliyor. Yeni teknopark, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri için de endüstriye açılan bir kapı işlevi görecek.
Boğaziçi Teknopark sayesinde, Boğaziçi Üniversitesi’nin teknolojik birikimini ve girişimcilik kültürünü yalnızca öğrencilerine değil, tüm iş dünyasına aktaran bir inovasyon köprüsüne dönüştüğünü belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Boğaziçi Üniversitesinin akademik birikimiyle teknoloji ve inovasyona odaklanarak Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini büyütüyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesinin sadece birkaç yıl önce 700 m² olan teknopark alanı, bu yeni yatırımla birlikte 20 kat büyüyerek, Türkiye’nin önde gelen teknoparkları arasında üst sıralara yükselmiş ve ülkemizin en önemli üniversite-sanayi iş birliği projelerinden biri hâline gelmiş olacak.
İlan edilen teknopark alanı ile birlikte Boğaziçi Teknopark 20.000 m²’lik bina kapasitesi kazanmış olacak; böylece, araştırma laboratuvarları, Ar-Ge merkezleri ve çok sayıda kuluçka firmasını barındıracak kapasiteye ulaşacak.
Teknoparkın Yeni Hedefi: Sadece Daha Büyük Değil, Daha Etkili Bir Ekosistem
Yeni teknopark alanı yalnızca ofisler, araştırma laboratuvarları ve Ar-Ge merkezleri değil, aynı zamanda bilgi paylaşımı, mentorluk ve sektör buluşmaları için bir iş birliği platformu olmayı hedefliyor. Boğaziçi Teknopark Genel Müdürü Dr. Cem Duran, yeni dönem vizyonunu şu sözlerle değerlendirdi:
“Yeni dönemle birlikte Boğaziçi Teknopark sadece fiziksel olarak değil, stratejik olarak da büyüyor. Akademi, girişimcilik ve sanayiyi bir araya getiren bir inovasyon üssü olma hedefimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.”
Yeni teknopark binasında yer alacak 1.200 m²’lik geniş girişimcilik kuluçka merkezi, tüm Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine tamamen ücretsiz olarak hizmet verecek. Bu merkez; fikir aşamasından itibaren tüm süreçleri destekleyen, mentorluk ve yatırımcı erişimi sağlayan bir girişimcilik üssü olacak.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ve akademisyenlerine sunulan bu imkân, üniversitenin bilimsel birikimini girişimlerle bir araya getirerek Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemine ve teknoloji üretim kapasitesine doğrudan katkı sağlamayı amaçlıyor.
Kasım ayında da devam eden proje kapsamında 17, 21, 26 ve 28 Kasım tarihlerinde çevrimiçi atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Katılımcı gençlere dijital katılım belgesi de verilen atölyelerin bu ayki oturumları arkeoloji, günlük hayattaki akıllı malzemeler, biyomedikal alanlarda kullanılan metal malzemeler ve moleküler biyoloji konularına odaklanacak.
Bilimin rehberliğinde yürütülen çalışmalardan ilham alarak gençleri bilimle buluşturmayı ve daha iyi bir gelecek için gençlerin bilime olan ilgilerini artırmayı amaçlayan Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi, tüm lise öğrencilerine açık ve ücretsiz olarak düzenleniyor. Etkinliklere katılan gençlere dijital katılım belgesi de veriliyor. Proje, kasım ayındaki oturumlarında arkeoloji, günlük hayattaki akıllı malzemeler ve moleküler biyoloji konularına odaklanıyor.
Bilim Gençlerle Kazanacak: Kasım Ayı Bilimsel Atölye Takvimi
Çevrimiçi Etkinlik
Tarih: 17 Kasım 2025, Pazartesi
Saat: 18.30
Bilim İnsanı: Doç. Dr. Rana Özbal
Üniversite-Çalışma Alanı: Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü
Bilim Etkinliği Detayı: Geçmişin İzinde- Arkeolojide Bilimin Rolü
Arkeolojinin temel kavramlarından ve arkeoloji araştırmalarındaki yeni yaklaşımlardan yola çıkan bu etkinlikte, bilimin geçmişi anlamlandırmadaki dönüştürücü etkisi ele alınacak. Katılımcılar, bilimsel yöntemlerin arkeolojik bulguların değerlendirilmesinde nasıl kullanıldığını ve farklı disiplinlerin arkeolojiye katkılarını keşfetme fırsatı bulacaklar.
Çevrimiçi Etkinlik
Tarih: 21 Kasım 2025, Cuma
Saat: 18.30
Bilim İnsanı: Dr. Benay Uzer
Üniversite-Çalışma Alanı: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Makine Mühendisliği
Bilim Etkinliği Detayı: Biyomedikal Alanlarda Kullanılan Metal Malzemeler ve Özellikler
Katılımcılar biyomedikal mühendisliğin temel çalışma alanlarını tanıyacak; ardından biyomedikal uygulamalarda yaygın olarak kullanılan metal malzemeleri ve bu metallerin temel özelliklerini keşfedecekler.
Çevrimiçi Etkinlik
Tarih: 26 Kasım 2025, Çarşamba
Saat: 18.30
Bilim İnsanı: Doç. Dr. Pınar Çakır Hatır
Üniversite-Çalışma Alanı: İstinye Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı
Bilim Etkinliği Detayı: Günlük Hayatta Akıllı Malzemeler- Bebek Bezlerinden Nanoteknolojiye
Bu etkinlikte Doç. Dr. Pınar Çakır Hatır, bebek bezlerinde kullanılan akıllı hidrojel malzemelerinden yola çıkarak günlük hayatta karşımıza çıkan nanoteknoloji uygulamalarını anlatacak. Öğrenciler hem sunumu dinleyecek hem de evde uygulayabilecekleri basit bir deney ile akıllı malzemeleri keşfedecek. Ayrıca bilim insanı olma yolculuğu, merakın önemi ve bilimin hayatımızdaki yeri üzerine ilham verici bir konuşma gerçekleştirilmiş olacak.
Etkinliğin konu başlıkları:
- Bebek bezlerinin içindeki gizli bilim: Akıllı hidrojeller ve nanoteknoloji
- Evde yapılabilecek eğlenceli bir mini deney
- Bilim insanı olma yolculuğu, merak ve kariyer hikâyesi
Çevrimiçi Etkinlik
Tarih: 28 Kasım 2025, Cuma
Saat: 18.30
Bilim İnsanı: Dr. Atakan Ekiz
Üniversite-Çalışma Alanı: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Bilim Etkinliği Detayı: Moleküler Biyoloji Dünyasında Bir Yolculuk
Bu etkinlikte katılımcılar, laboratuvarda yürütülen çalışmaların arka planını, deneysel süreçlerin nasıl ilerlediğini ve araştırma dünyasında karşılaşılan zorlukları dinleme fırsatı bulacaklar. Dr. Ekiz, moleküler biyoloji alanında ilham verici yayınlar ve başarı hikâyelerinden örnekler sunarak bilimin nasıl geliştiğini ve bu alanda hangi yeniliklerin ön planda olduğunu açıklayacak. Ayrıca, bu disiplinde kariyer yapmak isteyenler için farklı mesleki seçeneklere ve araştırma alanlarına değinecek. Sohbetin sonunda geleceğe yönelik önerilerini paylaşacak ve katılımcıların sorularını yanıtlayacak.

