Saadet, Gelecek, Yeniden Refah partisinden haberler (19.01.2022)

Davutoğlu: ‘’ Yerel Basın Halkın Gerçek Sözcüsüdür’’

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere memleketi Konya’ya giden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu programı çerçevesinde Konya Gazeteciler Cemiyeti’ni de ziyaret etti. Burada yaptığı önemli açıklamalarda  “mahalli sorunların kılcal damarlarına kadar inen yerel basınımız halkın gerçek sözcüsüdür’’ ifadelerini kullanan Davutoğlu, bu anlamda yerel basının desteklenmesi ve varlığının korunması gerektiğini söyledi.

 Partisinin yöneticileri ile birlikte Konya Gazeteciler Cemiyeti’ni (KGC) ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Anadolu’nun tüm zenginliklerini yansıtan bir ayna olarak nitelendirdiği yerel basının başta ekonomik olmak üzere birçok sorunla yüz yüze olduğunu bildiklerini, parti olarak kanaatlerinin yerel basının desteklenmesi ve varlığını koruması yönünde olduğunu söyledi. KGC yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na KGC Başkan Yardımcısı Erhan Dargeçit tarafından, KGC’nin hazırlamış olduğu ve içinde yerel basının sorunlarının yer aldığı rapor takdim edildi. Başkan Yardımcısı Dargeçit, Konya basını olarak zor şartlarda görevlerinin en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını, yerel demokrasinin varlığı ve güçlülüğü adına çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, yerel medyaya ayrıca bir önem verdiklerini ve Başbakanlığı döneminde yerel basın temsilcilerini düzenlenen uluslararası programlara da davet etmeye çalıştığını vurgulayarak, bugün Türkiye’nin gittiği her bölgesinde, gazetecilik meslek örgütlerini, yerel gazete ve televizyonları ziyaret ederek, onlarla hasbihal etmeye çalıştığını belirtti.

Açıklamalarına ; ‘’ Çünkü biliyorum ki, yerel basın halkın gerçek sözcüsüdür. ‘’ diyerek devam eden Davutoğlu, ‘’Yerel basın, halkımızın gerçek gündemini takip eden ve kılcal damarlarına kadar inebilen yegane yayın organıdır. Bu anlamda halkla doğrudan temas halinde olan, sorunları, talep ve arzuları doğrudan yöneticilere aktaran ve bir kamu görevi ifa eden yerel basınımızın ekonomik anlamda da kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya bürünmesi ve bunun için de desteklenmesi gerektiği partimizin de şahsımın da genel kanaatidir.” Şeklinde beyanlarda bulundu.

Bir yayın organının internet sitesinde kendisiyle ilgili yakışıksız ifadeler kullanılmasına ilişkin ise Davutoğlu, “Bu konuda benim yaklaşımım şu, kişi kendine yakışanı yapar. Ben onları hukuk önünde kendilerinden hesap soracak kadar dahi ciddiye almıyorum, kendilerine yakışanı yapmışlar” diyerek sözlerini tamamladı.

Saadet Partili gençlerden Esnafa siftah desteği!
Saadet Partisi (SP) Talas Gençlik Kolları üyeleri, “Siftah Genç Saadet’ten, bereket Allah’tan” diyerek, sabahın erken saatlerinde Yenidoğan Mahallesi’nde bulunan esnafların kapılarına bir mektup ve 1 TL bıraktı.
 Saadet Partisi (SP) Talas Gençlik Kolları üyeleri, bu yılda “Siftah Genç Saadet’ten, bereket Allah’tan” dedi. Güneş doğmadan esnafın kapısına bir mektup ve 1 TL bırakan partili gençler, mektuplarında esnafa şu sözlerle seslendiler,  “Çok kıymetli esnafımız: Bildiğiniz üzere Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri bir gün sabah vaktinde tebdili kıyafet ile çarşı gezerken esnafın birine girmiş ve alacaklarını söylerken esnaf alacaklarının bir kısmını da diğer esnaftan , onun hala siftah açmadığını söylemiştir. Gittiği esnafın da aynı hareketi karşısında Cihan Padişahı ‘Ben bu halkla değil İstanbul’u Dünya’yı fethederim.’ demiştir. İşte bizler böyle bir örfün, kültürün ve ahlakın torunlarıyız. Aynı değerleri bir nebze olsun yaşatmak adına böyle bir siftah çalışması ile şanlı geçmişimizi anıyoruz. Biz Milli Görüşçü gençler olarak gelecek ticari hayatımızın şekillenmesi ve ülkemizde güzel bir gelecek tesis edilmesi adına her bir mesleğe değer veriyor, helal kazancın olduğu yerde mutlaka bereketinin de olacağına inanıyoruz. Bu bağlamda hepinize hayırlı, bereketli ve helal kazançlar diliyor. Kocasinan’ımızın ticari ihtiyacını karşıladığınızdan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Saygı ve muhabbetlerimizle”
“FARKINDALIK OLUŞTURMAK, SİFTAH AÇMAYAN ESNAFIMIZ VAR”
Diğer yandan konuyla ilgili bilgi veren Saadet Partisi Talas Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Şimşek, “Esnafımızın ilk siftahı bizden bereketi Allah’tan olsun. Gün içinde hiç siftah açmayan esnafı düşünerek bir farkındalık oluşturmak istedik. Saadet Partisi Kocasinan Gençlik Kolları olarak yaptığımız siftah çalışmasını bundan sonraki süreçte de Kocasinan’ın her mahallesinde yapmaya ve esnafımızın yüzündeki tebessüm olmaya devam edeceğiz. Rabbim tüm esnafımızın yardımcısı olsun, işlerine bereket versin.” dedi.

Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu .

Yapmış olduğu değerlendirmede şu açıklamalara yer verdi.

Öncelikle Kayserimizin Sarıoğlan ilçesinde gerçekleşen ve birçok bölgede hissedilen 4.9 şiddetindeki deprem nedeniyle bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Allah bizleri görünür görünmez kazalardan , belalardan , afetlerden korusun inşallah. Bu vesile ile de bütün yetkili kurum ve kuruluşlarımızı afetlerle ilgili tedbirleri gözden geçirmeye , önlem almaya davet ediyorum. Yatay mimariden bahsedip lahana tarlalarına yapılan yüksek katlı binalar elbet tekrar sorgulanacak, kentsel dönüşümün rantsal kısmı yine gündeme gelecektir. Unutmayalım ki deprem değil binalar öldürür.

Covid salgını başladığı günden bu yana yapılan uygulamalarla ilgili görüşlerimizi sık sık kamuoyu ile paylaştık. Salgının ortaya çıkışı ve geçirdiği süreçle alakalı değerlendirmeleri hem Genel Başkanımız Dr Fatih Erbakan hem de teşkilatlarımız yaptı. Özellikle aşı dayatmasına karşı olduğumuzu ve aşıya zorlayıcı uygulamaların yanlış olduğunu belirttik. Bazı durumlarda ve giriş çıkışlarda Pcr testi istenmesinin yanlış olduğunu bu uygulamayı hukuksuz bulduğumuzu ve uygulamanın kaldırılması için danıştaya başvurduğumuzu defalarca ifade ettik. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Sn Fahrettin Koca nın Pcr testi uygulamasının kaldırıldığını söylediğinde memnun olduk ve yanlıştan dönülmesi bizi sevindirdi lakin hemen arkasına gelen yeni bir genelge bende ve toplumda şaşkınlığa neden oldu. Sürekli uçakla seyehat eden biri olarak uçuşlar öncesi istenen PCR testi herkese bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtti. Bir yandan neredeyse bütün PCR testi uygulamalarına son veriyorsunuz diğer yandan uçuşlar öncesi bu uygulamaya devam ediyorsunuz. Üstelik bize aylarca uçakların diğer taşıma araçlarına göre daha güvenli olduğunu, havalandırma sisteminin faydalı olduğunu anlattınız. İki yada  üç saatlik uçak seyehati 12 saatlik otobüs yolculuğundan dahamı zararlı. Garip olan en büyük yanı ise seyahat edecek kişi aşılı ama o an covid geçiriyorsa uçağa binebilir. Çünkü aşılı ise test istenmiyor. Aşılı kişinin hastalığı yayabildiğini hepimiz biliyoruz. Çünkü aşı hastalığı yaymaya engel değil. Aşı konusu zaten başlı başına tezatlar içermekteyken hiçbir mantıklı dayanağı olmayan bu uygulamaya son verilmeli. Covid19 artık ülke gündeminden çıkarılmalı. Korku pandemisi yerine şuan yaygın olan grip salgınına odaklanılmalıdır. Covid pandemesi ile ilgili ilerde gerçekler daha net ortaya çıkacak ve herkes yine Erbakan haklıymış diyecektir.

Kayserimizde hızlı tren ulaşımı ile alakalı gündemi ve yapılan açıklamaları yakından takip ediyorum. Farklı siyasilerden farklı belgelerle yapılan açıklamalar kimseyi tatmin etmiyor. Her ne kadar partileri farklı olsada konu Kayseri olunca siyasilerimiz aynı masa etrafında oturmalı ve şehrimiz menfatine çözümler üretmelidir. Tartışmalar kimseye fayda sağlamadığı gibi toplum üzerinde de kafa karışıklığına neden oluyor. Projenin bütçesi , aşamaları, hızlımı , yüksek hızlımı olacağı hep soru işareti. Şimdiye kadar yapılan açıklamalardaki çelişkiler konuya tereddütle bakmamıza neden oluyor.

Topluma mal olmuş, ülkede kendince hayran kitlesi olan sanatçılarımız sanatlarını icra ederken ya da açıklamalarda bulunurken toplum hassasiyetlerine dikkat etmeli özellikle kin ve nefrete neden olacak , halkın değer yargılarını zedeleyecek , toplumu bölecek söylemlerden uzak durmalıdır. Ülke olarak içinde bulunduğumuz dönemde ayrışmaya değil birleşmeye daha çok ihtiyacımız vardır. Buna rağmen değer yargılarımıza ve hassasiyetlerimize zarar verecek açıklamalar yapılıyorsa bunlarla alakalıda hukuk kuralları uygulanmalı şikayetler beklenmeden kamu davası açılmalıdır. İsimlerin kim olduğundan çok suçun ne olduğu daha önemlidir. Hiçkimse Hz Adem e de Hz Havva yada Hz Meryem e de dil uzatamaz. Bizler kimsenin yaşam biçimine karışmıyor, değer yargılarına saygılı oluyorsak , kimseninde kutsalımıza laf etmesine izin vermeyiz. Son dönemde artan islam düşmanlığı malesef belli kesimde moda olmuş durumda ve her fırsatta saldırı altındadır. İnanmayabilirsiniz ama saygı duymak zorundasınız. İnanmayabilirsiniz ama unutmayınki bizlerde sizin gibilerin namazınızı kılmak zorunda değiliz. Nasıl inanıyorsanız vasiyet edin öyle defnedilin.

GELECEK PARTİSİ HAYVAN HAKLARI İÇİN SOKAĞA ÇIKTI, ERDOĞAN’A SESLENDİ: KANUNA UYGUN CÜMLELER SARF EDİN!

Türkiye geneli aynı anda gerçekleştirilen Hayvan Hakları Protesto Gösterisine Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halka İlişkiler Başkanlığı katılım sağlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı altında imzası bulunan Hayvan Hakları Kanununa uygun hareket etmeye davet etti.

 Ankara Ulus Meydanında, tüm hayvan severler ve hayvan hakları dernekleri bir araya gelerek, Cumhurbaşkanı tarafından ‘köpek toplanması’nın önünü açan konuşmasını protesto etti. Protestoya Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Hakverdi Altuğ, Mehmet Erman katılırken yine Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı ve yönetimi de Ulus Meydanındaki gösteriye katılım sağladı. Gelecek Partisi alanda bulunarak söz konusu protestoya destek veren tek parti oldu.

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Belediyeleri sahipsiz hayvanları sokaktan alacak adımları atmaya çağırıyorum” açıklamasının ardından sokakta yaşayan köpeklerin toplatıldığına ilişkin görüntüler sosyal medyada paylaşılmaya başlandı ve görüntüler çok sayıda hayvansever-hayvan haklarını koruma örgütleri başta olmak üzere duyarlı vatandaşları harekete geçirdi.

Ulus meydanında bir açıklama yapan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Hakverdi Altuğ, hükümetin baskılar doğrultusunda hayvan hakları yasasını 7 yıl sonra çıkardığını ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri ile sokakta yaşayan hayvanların toplanmaya başlanarak adeta bir kıyımın yaşandığına dikkat çekti.

Altuğ, “Basında çıkan ve köpeklerin toplanarak toprağa gömülen görüntülerine ilişkin İçişleri Bakanlığı hangi belediyeye hangi işlemi yaptı?” diye sordu.

Hayvan Hakları Kanununun çıkması yönünde 7 yıl boyunca çeşitli demeçler, görüşmeler yapıp ciddi emekler sarf eden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendi imzası ile çıkan ‘Hayvan Haklarını Koruma Kanunu’nun yine Cumhurbaşkanının sözleri ile ihlal edildiğini kaydederek, Cumhurbaşkanını yasaya uymaya davet etti.

Özdağ, konuya dair bugüne kadar yaşanan ve gelinen süreci ise şöyle anlattı: “7 yıl önce 24. Dönemde Hayvan Hakları Kanunu Alt Komisyon Başkanlığı yaptım ve Alt Komisyon Başkanlığı yaparken Türkiye’de hemen hemen ilk defa 250’ye yakın hayvan sever dernek, vakıfları ile beraber çalıştık. Güzel bir kanun taslağı vardı ve kanun tasarısını Üst Komisyona havale ettik. Üst Komisyon görüşmelerimizde de aynı vakıf, dernek ve kanaat önderleri ile Amerika’nın, Kanada’nın, Avustralya’nın daha önünde bir kanun tasarısını oluşturduk. 2 konuda anlaşamamıştık. Bir, yunus balıkları gösterisi ile ilgili ki bunu da Genel Kurul’da düzelteceğimizi söyledik. İki, deney hayvanları hususunda bir uzlaşamama vardı onunla ilgili de ‘Batı, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya bunu nasıl yapıyorsa aynı şekilde yapacağız’ diyerek her canlının yaşamını korumanın görevimiz olacağını ifade ettik. Bu kanun meclise gitti, Genel Kurula geldi dördüncü sıradaydı fakat seçim kararı alınmış olunması münasebeti ile kadük kaldı. Kadük kaldıktan sonra da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi. 26. dönemdi, Adalet Bakanlığı bir çalışma yaptı o zaman ben Adalet Bakanlığını aradım: ‘Amerika’yı yeniden keşfetmenize gerek yok taslak orada duruyor 2 maddede problem vardı bunu düzeltin ve bir an önce Genel Kurula getirin’ dedim. Fakat onlar da yeniden bir çalışma içine girerek ipe un serdiler ve o konu orada kaldı.

27.dönemde ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Bütün partiler buraya üye verdiler. Burada uzun çalışmalardan sonra bir rapor hazırlandı. Bu sırada Gelecek Partisi kuruldu. Gelecek Partisi’nin Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı olarak arkadaşlarımla beraber İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da ciddi basın toplantıları ve ciddi toplantılar yaptık dernek, vakıf ve kanaat önderleri ile. Burada Sayın Erdoğan’a, Cumhur Koalisyonu’na, Cumhur Partisine, Koalisyon iktidarına çağrıda bulunduk. Sayın Erdoğan zaman zaman söylüyordu ‘hala bu kanun çıkmadı mı?’ diye.

 Bizim çağrılarımız, baskılarımız, demeçlerimiz ve basına konuyu yansıtmamız sonucunda hükümet biraz daha elini hızlandırmak istedi ve kanun Genel Kurula geldi. Fakat, Genel Kuruldaki görüşmede kamuoyunun, vakıf ve derneklerin görüşlerine yeteri kadar değer verip, başvurulmadığı için dağ fare doğurdu.  Ben yaptım oldu mantığı içinde hareket ettiler. Buna rağmen bir kanunumuz oldu bizim. Son zamanlarda ise bir sitede, saldırgan ırka ait bir köpeğin bir çocuğa saldırması sonucu Türkiye gündemine girdi. Burada önemli olan şuydu; kanunda tasmasız, ağızlıksız, koruyucusuz, sahibi olmadan dışarı çıkması yasak olan bir köpek söz konusuydu. Bu köpeğin sahibi bunların hiçbirine uymamış ve çocuğa zarar vermiş. Burada Sayın Erdoğan, ‘Beyaz Türklere sesleniyorum: Hayvanlarınıza sahip çıkın’ diyerek Türkiye’yi bir kez daha kamplaşma ve kutuplaşmaya götürmek istedi. Bu saldırgan ırklar fakirde de var zenginde de var! Beyaz Türk kim? Türkiye’de beyaz Türk, siyah Türk mü var, yeşil Türk mü var? Sayın Erdoğan’ın bu demeci doğru bir demeç değildi ve ardından Sayın Erdoğan bu sefer bir talimat verdi, ‘Bu köpekler sokaklardan alınmalı ve barınaklara götürülmeli’ diye. Peki, Belediyelerde barınaklar var mı? Yok… Barınağı olan belediyelerde bu barınaklar çağımızın ihtiyaçlarına uygun mu? Hayvanlarımız buralarda sağlıklı bir şekilde barınıp, kısırlaştırılıp yaşayabilir mi, bakılabilir mi, mama verilir mi, bakıcıları var mı? Bunlar eksik… Bu eksikliklere de rağmen Sayın Erdoğan kendi altına imza attığı yasaya muhalefet etmektedir, aykırı cümle kullanmaktadır. Yasada bu hayvanların sokaklarda yaşamasını ama yaşarken de saldırgansa eğer toplanmasını, maskesiz, tasmasız, sahipsiz sokağa çıkmamalarını, kimseye zarar vermemelerini sağlayacak şekilde hususlar belirtilmiştir. Sayın Erdoğan ‘bunları toplayın’ dedi. Ve bu ‘toplayın’ kelimesi ile durumdan vazife çıkaran Belediye Başkanları da Sayın Erdoğan’ın kanunun hilafına yol açan sözünü acımasızca uygulamaya başladılar. Köpekler bir yandan itlaf edilmeye başlandı diğer yandan hiçbir şekilde yaşayamayacakları ortamlara atıldılar. Çok az barınak sağlıklı ve modern iken geri kalan hiçbir barınak değil bir hayvanın herhangi bir canlının asla yaşayamayacağı ortamlara sahip. Bu canlılar bize miras. Müslüman bir toplumuz, Peygamber Efendimiz, bir kedi elbisesinin üzerine oturuyor diye elbisesini keserek ayağa kalktı. Yine Mekke’yi fethettiğinde orada köpekler yavruladı diyerek onları rahatsız etmemek için güzergahını değiştirdi.

Sayın Erdoğan’a yapacağımız çağrı şudur: Altına imza attığınız kanuna uygun cümleler sarf ediniz. Yapılan bir yanlışı ‘Beyaz Türkler’ diyerek ayrıştırma aracı haline getirmeyiniz! Herkes bu kanuna uygun davransın sadece.”

Yeni Akit gazetesine büyük tepki

Akit gazetesinin edep ve haya sınırlarını tanımaz yayınlar yapması tüm toplum kesimlerinde derin rahatsızlığa neden oluyor.

Özellikle son seçilmiş Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu hakkında alenen kullandığı çirkin dil ve edep dışı mesnetsiz yaftalamalar nedeniyle binlerce kişi sosyal medya üzerinden Akit gazetesini ve yıkıcı üslubunu protesto etti.  Bilindiği gibi gazetecilik dışında gerçekleştirdikleri operasyonel linç ve itibar suikastleriyle şöhret bulan gazetenin bazı yazarları da katıldıkları televizyon programlarında muhalif liderlere karşı kullandıkları nezaket dışı ifade ve saldırgan tutumlarıyla dikkat çekmekteydi.

Gelecek Partisi İletişim Başkanı Mustafa Mente konuya ilgili yaptığı açıklamada; ‘’Vakit adıyla yayına başlayan, yalan haberlerinden sonra adını değiştiren, yayına başladığı ilk günden bugüne pespaye haberleri ve terbiye sınırlarının dışındaki dili ile Müslümanların yüz karası, kin, nefret ve manipülatif haberciliğin merkezine sadece Edep yahu diyoruz’’  ifadelerine yer verdi.

Ahmet Davutoğlu’nun basın danışmanı Ufuk Karcı da yayınlanan haberde kullanılan yakışıksız ve rezil usluba atıfta bulunarak ; ‘’ Derler ki, vardır elbet her söze bir cevabımız’’ Sonra devam ederler ;’’önce lafa bakılır laf mıdır diye, sonra söyleyene bakılır adam mıdır diye.’’ Yeni Akit tanıdınız mı kendinizi? ‘’ paylaşımında bulundu.

‘Hadi Gelin Yörükler Kahramanca Bir Marş Söyleyelim’

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ 1’inci Ankara Yörük Türkmen Çalıştayı’na partisini temsilen katılım sağladı.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, 1’inci Ankara Yörük Türkmen Çalıştayı’na katıldı. Özdağ’a yardımcıları Hakverdi Altuğ ile Mehmet Erman eşlik etti.

Burada bir konuşma yapan Özdağ, kültürümüzün kaybolmaya yüz tuttuğuna dikkat çekerek, “Hadi gelin yörükler, Türkiye’ye kahramanca bir marş söyleyelim. Biz kültürümüzü, ninnilerimizi, türkülerimizi, şarkılarımızı, masallarımızı, destanlarımızı, kıyafetimizi, mutfağımızı kaybediyoruz. Çocuklarınıza bu mutfağı öğretin, düğün halaylarını öğretin, cenaze merasimlerini öğretin, manileri öğretin, destanları öğretin… Kaç çocuk bugün Manas, Ergenokon, Destanı’nı biliyor? Bu milletin adı Türk Milleti’dir. Almanlar da çok etnik yapılıdır, İtalyanlar da Amerika da çok etnik yapılıdır. Hiçbir İngiliz İlgiltereliyim demez İngilizim der, hiçbir Alman Almanyalıyım demez Almanım der. Bunu bu ülkede sağlayacak olan bir ekonomiye bir kültüre, eğitime ve tarihe ihtiyacımız var bunu siyasilerle beraber siz dernekler yapacaksınız” dedi.

Selçuk Özdağ: Bu Aziz Devletin Mutlaka Ehliyet ve Liyakat ile Buluşması Lazım!

Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ ve Birim Başkan Yardımcıları Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi’nin açılışına katıldı.

Kuruluşunun büyük bir boşluğu dolduracağına işaret eden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Avaz Araştırma ve Strateji Merkezi’nin açılışına, yardımcıları Hakverdi Altuğ ve Mehmet Erman ile katılım sağladı.

Burada yaptığı konuşmada ülkenin tarihsel sürecine değinen Özdağ, “Bizim kollarımızda bir imparatorluk yıkıldı ama kucağımıza da yeni bir Cumhuriyet doğdu. Bir çınar yıkılırken başka bir çınar neşet etti. Sakarya önlerinde Türkiye ve Türk Milletinin tarih sarkacı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile beraber yeniden neşet etti neşv ü neva buldu. 100 yıllık bir Cumhuriyet, bu Cumhuriyet’in demokrasi ile taçlanması lazım. Bu Cumhuriyet’in demokrasi ile buluşması da yetmez. Bu asil ve aziz devletin kuruluşundan bugüne kadar 100 yıl geçen ama Anadolu topraklarında 1000 yıllık geçmişi olan, dünya üzerinde 5000 yıllık geçmişi olan bu aziz devletin mutlaka ehliyet ve liyakat ile buluşması gerekmektedir. Bu devletin hukukunun, yasalarının adaletle buluşması gerekmektedir. Bunlar da yetmez mutlaka bilgi toplumu, eğitimde fırsat eşitliği ve adaleti inşa etmesi lazım. Bunu yapacak olan stratejik araştırma merkezleri… Bu işi bir yandan devlet hükümetler eliyle yapar. Mutlaka bu milletin ve toplumun bilgi ile tanışması için bu kurum ve kuruluşların özgürce çalışması lazım. Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister ama bizler ideolojilerin esirleri oluyoruz. Türkiye’de partilerde demokrasi, tam ve kamil şekilde işlemeli, Siyasi Partiler Yasası çıkmalı, Seçim Kanunu çıkmalı, Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğü yeniden düzenlenmeli, partilere gelen demokrasi parlamentoya da sirayet etmeli. Parlamentoya gelen demokrasi de Türkiye’ye sirayet etmeli. Şuan Türkiye’de demokrasinin varlığı ve yokluğu tartışmalıdır” ifadelerini kullandı.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Nakliyecilere “Lojistik Merkezini” Anlattı, Tomarza’da miting, Develi’de iftar, Felahiye’ye kombi, Daha Yeşil Bir Kent İçin hazırlık, Esnaf ve vatandaş ziyareti,

BÜYÜKŞEHİR’İN ENGELSİZ YAŞAM MERKEZİ, “İKİNCİ YUVA” OLDU Türkiye’nin alanında en kapsamlı engelsiz yaşam merkezlerinden biri …