Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (04.04.2024)

Taşıt-kilometre İstatistikleri, 2022 Toplam taşıt-km 343 milyar 917 milyon olarak hesaplandı
Türkiye’de 2022 yılında trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtları(1) tarafından 343 milyar 917 milyon kilometre yol katedildi. Toplam taşıt-km(2)‘nin %55,7’si otomobiller, %20,4’ü kamyonetler, %12,4’ü kamyonlar, %4,4’ü motosikletler, %4,0’ı minibüsler ve %3,2’si otobüsler tarafından yapıldı.

Toplam taşıt sayısı bir önceki yıla göre %5 artarken toplam taşıt-km %4,3 arttı
Türkiye’de 2022 yılında trafiğe kayıtlı toplam motorlu kara taşıtları sayısı bir önceki yıla göre %5,0 artarken toplam taşıt-km %4,3 artış gösterdi. Taşıt sayısı; motosikletlerde %10,6, otomobillerde %4,1, kamyonetlerde %3,9, kamyonlarda %3,7, minibüslerde %0,5 artarken otobüslerde %0,2 azaldı. Taşıt-km ise otomobillerde %7,0, motosikletlerde %4,9, otobüslerde %3,6, kamyonlarda %3,0 artarken kamyonetlerde %0,8, minibüslerde %0,2 azaldı.
Otomobiller yılda ortalama 13 bin 415 kilometre yaptı
Taşıtların bir yılda yaptıkları ortalama kilometreler incelendiğinde; 2022 yılında sırasıyla otobüslerin 53 bin 409, kamyonların 46 bin 305, minibüslerin 27 bin 951, kamyonetlerin 16 bin 382, otomobillerin 13 bin 415 ve motosikletlerin 3 bin 648 kilometre yaptığı hesaplandı.
Otomobiller tarafından katedilen mesafenin %48,4’ünü dizel yakıtlılar yaptı
Otomobiller tarafından 2022 yılında katedilen mesafe taşıtların yakıt türlerine göre incelendiğinde; toplam taşıt-km’nin %48,4’ü dizel, %30,5’i LPG ve %21,1’i benzin yakıtlı otomobiller tarafından yapıldı.
En fazla mesafe 12 yaş ve üzeri taşıtlar tarafından katedildi
Türkiye’de 2022 yılında katedilen toplam mesafe taşıtların yaş gruplarına göre incelendiğinde; en fazla yol %37,0’lık oranla taşıt filosunun %48,4’ünü oluşturan 12 yaş ve üstü taşıtlar tarafından yapılırken, bunu sırasıyla %23,5 ile 4-7 yaş, %20,3 ile 0-3 yaş ve %19,2 ile 8-11 yaş grubu taşıtlar takip etti. Bu oran otomobillerde 12 yaş ve üstü otomobiller için %35,6, 4-7 yaş için %25,3, 0-3 yaş için %21,3 ve 8-11 yaş için %17,8 oldu.
Dezavantajların Kuşaklararası Aktarımı, 2023

BAYRAMA HAZIRIZ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ramazan Bayramı tatilinin 9 gün sürmesi nedeniyle 30 ile 35 milyon vatandaşın seyahat etmesini beklediklerini belirterek, bu kapsamda kara, hava ve demiryollarında tüm önlemlerini aldıklarını bildirdi. Türkiye’nin 68 bin 680 kilometrelik yol ağında vatandaşların huzur içerisinde seyahat edebilmelerini sağlamak için tedbirleri aldıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Vatandaşlarımızın otobüs bileti bulmada herhangi bir sorunla karşı karşıya kalmamaları için otobüs firmalarına yönelik denetimleri artırdık” dedi. Demiryollarında da Banliyö hatlarının yanı sıra yüksek hızlı tren hatlarında da ek seferler konulduğunu bildiren Uraloğlu, Havayollarında ise başta İstanbul Havalimanı olmak üzere tüm havalimanlarında olumsuz bir durum yaşanmaması için gereken bütün önlemlerin alındığını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılması nedeniyle yoğun araç trafiği yaşanacak şehirlerarası yollarda vatandaşların rahat ve güvenli yolculuk etmelerini sağlamak için gerekli tedbirlerin alındığını söyledi. Tatile gidiş ve dönüş günlerinde sürücülerin aynı saatlerde yola çıkmalarının belirli güzergahlarda yol kapasitesinin üzerinde trafik yoğunluğu oluşturacağına işaret eden Bakan Uraloğlu, kazalardan korunmak için sürücüleri, aceleci ve telaşlı davranışlardan kaçınmaları konusunda uyardı. Bayram tatillerinde özellikle gidiş ve dönüş tarihlerinde, trafiğin yüzde 60-70 artış gösterdiğini anımsatan Uraloğlu, “Ramazan Bayramı tatilinin 9 gün sürmesi nedeniyle 30 ile 35 milyon vatandaşımızın seyahat etmesini bekliyoruz. Kalabalık olacak yollarda vatandaşlarımızın çok daha dikkatli olmalar gerekiyor. Bayram coşkusunu acıya çevirmemek için bu konuya özellikle hassasiyetle yaklaşmalarını bekliyoruz” dedi.

“7 Gün 24 Saat Esasıyla Vatandaşlarımızın Hizmetindeyiz”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğundaki 68 bin 680 kilometrelik yol ağında vatandaşların huzurlu ve rahat bir şekilde seyahat edebilmelerini sağlamak için bütün önlemleri aldıklarını kaydeden Uraloğlu, “Yaşanması muhtemel olumsuzluklara karşı, ülke geneline yayılmış 18 Bölge Müdürlüğü, 122 Şube Şefliği, 15 Tünel Bakım İşletme Şefliği, 25 Otoyol Bakım İşletme Şefliği ve 16 Yap-İşlet-Devret Bakım İşletme Şefliğinde kesintisiz hizmet verilecektir. Karayollarına bağlı bütün birimler bayram boyunca teyakkuz halinde olacak. Vatandaşların güvenli yolculuğu için 7 gün 24 saat çalışma esasıyla hizmet vereceğiz” diye konuştu.

“Bayram Süresince Yol Çalışmaları Durdurulacak”

Bakan Uraloğlu, özellikle trafiğin yoğun olduğu yollarda gerçekleşen bakım ve onarım çalışmalarına bayram süresince ara verileceğinin de altını çizdi. Uraloğlu, yol bakım çalışmaları olan kesimlerde ise yolun fiziki standardının düşük olduğu kesimlerin de trafik işaretlemelerinin yapıldığını belirtti. Bir bölümü kapalı, diğer bölümü iki yönlü trafiğe açık olan bölünmüş yollarda, sürücülerin yanılgıya düşmemeleri için trafik işaret levhalarının belirlenen standartlara uygunluğunun kontrol edildiğini vurgulayan Uraloğlu, “Özellikle otoyollar başta olmak üzere trafik yoğunluğu fazla olan devlet yollarında da bakım, onarım gibi çeşitli nedenlerle eksilen şeritler trafiğe açıldı. Amacımız, yol kusurlu kazaların önüne geçmek. Ayrıca kazaların yoğun yaşandığı noktalarda daha sıkı tedbirler alabilmek için İçişleri Bakanlığı ile iş birliği yaptık. Vatandaşlarımızdan daha dikkatli olmalarını bekliyoruz” diye konuştu.

Uraloğlu, vatandaşların yola çıkmadan önce yol durumları hakkında bilgi alması gerektiğine işaret ederek, “Vatandaşlarımız, Karayolları Genel Müdürlüğü web sitesinde yer alan güzergah analizi programını kullanabilirler. Bu programla en uygun güzergah ve alternatif yolların yanı sıra kapalı ve çalışma yapılan yolları da öğrenebilecekler. Ücretsiz Alo 159 hattından da yol durumlarına ilişkin bilgi alınabilecekler.” ifadelerini kullandı.

Trenlere Ek Vagonlar Geliyor

Uraloğlu, Bayram nedeniyle uzun bir tatil dönemini kapsayan 5 -15 Nisan tarihleri arasında ek yüksek hızlı tren seferlerinin yanı sıra anahat ve bölgesel trenlerde de kapasite artışına gittiklerini ifade eden Bakan Uraloğlu, Yüksek Hızlı Tren hatlarında 5 Nisan’dan itibaren başlayacak ek seferlerle 18 bin 84 koltuk kapasitesi artışı sağlayacağız. Günlük sefer sayısını Ankara-İstanbul hattında 13+13’ten 14+14’e, Konya-İstanbul hattında 4+4’ten 5+5’e yükseltiyoruz. Ayrıca Ankara-Konya hattında cuma ve pazar günleri işletilen 1+1 adet hafta sonu seferi Cumartesi günleri de işletilecek” dedi. Yüksek hızlı trenlerdeki yeni seferlerin tatil dönemi sonrasında da devam edeceği müjdesini veren Uraloğlu, “Bugüne kadar yüksek ve hızlı trenlerimizle yaklaşık 84 milyon 260 bin yolcu taşıdık.” diye konuştu.

Anahat Ve Bölgesel Trenlere De İlave Vagon İle 15 Bin 200 Koltuk Artışı

Bakan Uraloğlu, 5 Nisan ile 15 Nisan 2024 tarihleri arasındaki tatil döneminde ise İzmir Mavi Ekspresi, Doğu Ekspresi, gibi önemli Bölgesel Trenlerine pulman ve yataklı vagonlar ilave edileceğini kaydetti. Uraloğlu, “Buna göre anahat ve bölgesel trenlerde günlük karşılıklı 28 vagon ilave edilerek 10 günlük tatil döneminde toplam 15 bin 200 koltuk kapasitesi artışı sağlanacaktır. Bu sayede Bayram boyunca demiryollarımıza toplamda 33 bin kişilik ek kapasite sağlamış olacağız” dedi.

Havalimanları Bayrama Hazır

Ramazan Bayramı’nda rahat ve güvenli bir hava yolu ulaşımı için Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından gerekli tüm hazırlıkların yapıldığının altını çizen Uraloğlu, “DHMİ’nin ilgili tüm birimleri bayram süresince 24 saat esasına göre hizmet verecek. Başta İstanbul Havalimanı olmak üzere yurt çapındaki diğer tüm havalimanlarında yoğunluktan kaynaklanan herhangi bir sorun yaşanmaması için gerekli tüm önlemleri aldık. Havalimanlarında personellerimiz vatandaşlarımızın rahat ve güvenli ulaşımını sağlamak için tüm birimlerle koordinasyon içinde olacak” dedi.

Otobüs Bilet Fiyatlarına Sıkı Denetim

Uraloğlu, Ramazan Bayramı tatili döneminde oluşabilecek yolcu yoğunluğu nedeniyle vatandaşların otobüs bileti bulmada da sorun yaşamamaları amacıyla önlem alındığını bildirdi. Bu amaçla, otobüs firmalarına turizm taşımacılığında kullanılan otobüsleri de kullanmalarına yönelik izin verdiklerini belirten Uraloğlu, “Ramazan Bayramı tatili döneminde vatandaşlarımızın otobüs bileti bulmada herhangi bir sorunla karşı karşıya kalmamaları ve fahiş fiyat gibi durumlardan mağduriyet yaşamamaları için Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğümüz tarafından yolcu taşımacılığında denetimleri artırdık. Korsan taşımacılık yapan, sefer izni olmadan faaliyet gösteren, izinli olmayan yerlerde yolcu indiren veya bindiren ve fahiş fiyatlarla otobüs bileti kesen firmalara idari para cezası kesilecek. Ayrıca, bayram dönemlerinde karayoluyla seyahat eden yolcu sayısında önemli bir artış yaşanması nedeniyle de otobüs firmaları tarafından ek seferler konulmak suretiyle taleplerin karşılanması için de talepte bulunduk” dedi.

Yüzde 5 faiz oranına rağmen kredi kartından nakit çekim rekor kırdı

Karttan nakit çekimi ve mevduat hesabından kredi kullanımı hız kesmiyor. Artan faizlere rağmen iki kredinin kullanımında da ciddi artış yaşanıyor. Bireysel kredili mevduat hesapları mart ayının son haftasında 202,85 milyar lira ile rekor seviyeye yükseldi.
Faiz oranları ticari kredilerde yüzde 62,7, ihtiyaç kredilerinde ise yüzde 82,1’e ulaştı. MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya, vatandaşları kredi puanını etkileyebilecek bilinmeden yapılan hatalar  konusunda uyarıyor.

Artan enflasyonla birlikte dar boğazda olan vatandaş geçimini devam ettirmek için kredi kartı kullanmak zorunda kalıyor. Kredi kartına olan talebi baskılamak için ekonomi yönetimi nakit avans, kredi kartı faizleri, ihtiyaç kredisi faizlerinde artışa gitti. Nakit avans çekim faizi yüzde 5’e yükselse de tüketimdeki hızı kesmedi. Karttan nakit çekim ve mevduat hesabından kredi kullanımı rekor seviyeye ulaştı. Faiz oranları ticari kredilerde yüzde 62,7, ihtiyaç kredilerinde ise yüzde 82,1’e ulaştı. Ancak bu hem banka hem vatandaş için geri ödeme noktasında birtakım riskler barındırıyor.

İnsanların kredi notunu etkileyen ve kullanıcıların bihaber olduğu birçok faktörün olduğunu söyleyen MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya, “Örneğin kişiler kredi kartı limitlerinin yüzde 90’ını kullandıkları anda bankacılık kredibiliteleri negatif etkileniyor. Yani diyelim ki 100 bin lira limitli bir kartınız var ve limiti 9 bin liraya düşmüş. O zaman sistem bu kişiyi paraya sıkışmış, ekonomik zorlukta diye görerek kredi puanını düşürüyor. Dolayısıyla kredi kartlarının limitinin son yüzde 10’una kadar düşmeyenler, minimumlarını gününde ödeyenler, sürekli kredi başvurusu yapmayanlar daha avantajlı olacak. Çünkü sürekli düşük ya da yüksek rakamlarda kredi başvurusu yapanların, onaylansa da onaylanmasa da kredi puanı düşüyor; bin lira, yüz bin lira ya da bir milyon lira fark etmiyor. Dolayısıyla çok zorunda kalmadıkça sık sık küçük rakamlarda kredi çekmemeleri, kredi kartı limitlerini dikkatli kullanmaları ve minimum ödeme tutarlarını ödemeye özen göstermeleri önem taşıyor” diyor.

Ayrıca ekonomik durumu döndürmek için çoklu kredi kartı kullanımının da kafa karışıklığına yol açabileceğine dikkat çeken Kaya, MARS ile tüm kredi kartları ve hesapların tek ekranda yönetilebileceğini, böylelikle limit aşımı, geç ödeme gibi kredi notunu etkileyebilecek hatalara düşülmesinin önüne geçilmesi için çalışmaların devam ettiğini söylüyor.

APY Ventures’tan Vispera’ya yatırım
Perakende sektöründe yapay zekaya dayalı görsel tanıma çözümleri üreten ve 50’yi aşkın ülkede hizmet sağlayan Türk teknoloji şirketi Vispera, APY Ventures Bilişim Vadisi GSYF’den 500 bin dolar yatırım aldı. Vispera, bu yeni yatırımla global pazarlama faaliyetlerini büyüterek büyümeye devam etmeyi hedefliyor.
Bünyesinde girişimcilerin ve yatırımcıların ihtiyaçlarına göre kurgulanmış farklı formatlarda birçok Girişim Sermayesi Yatırım Fonları bulunduran APY Ventures, dünya çapında 50’den fazla ülkede hizmet veren Türk yapay zeka teknolojisi şirketi Vispera’ya 500 bin dolar yatırım yaptı. Bu yatırımla birlikte şirketin değerlemesi 46.2 milyon dolara ulaştı.
2014 yılında Prof. Dr. Aytül Erçil ve Dr. Ceyhun Burak Akgül tarafından altı kişilik bir ekip ve yüzde 100 Türk sermayesiyle kurulan Vispera, şu an yoluna 120 kişilik kadrosuyla devam ediyor. Perakende sektöründe mağaza içi uygulama, izleme ve denetim süreçlerinin mükemmelleştirilmesi hedefiyle kurulan Vispera, kendi geliştirdiği görüntü işleme/makine öğrenmesi teknolojisi ile sektöre halihazırda kullanılan insana dayalı ve hataya açık geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı, güvenilir ve maliyet avantajlı perakende uygulama ve denetim çözümleri sunuyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Vispera Eş CEO’su Prof Dr. Aytül Erçil şunları söyledi: “10 yıl önce ortağım Ceyhun Burak Akgül ile bir startup olarak çıktığımız yolculuğumuzda bugün artık oldukça geniş bir coğrafi alana hizmet veren global bir markayız. Yüksek teknoloji ile yapay zeka temelli çözümlerimiz sayesinde perakende sektörünün dönüşümüne büyük katkı sağladık. APY Ventures’dan aldığımız yatırım bizim için oldukça değerli. Buradan aldığımız güçle başarılı çalışmalarımızın artarak devam edeceğine inanıyorum.”
APY Ventures Fon Yöneticisi Mustafa Keçeli ise Vispera yatırımı hakkında şu ifadeleri kullandı: “Bilişim Vadisi fonumuz ile yatırım yaptığımız Vispera, kurulduğu günden itibaren perakende sektöründe öncü bir rol oynuyor. APY Ventures olarak, yüksek teknoloji çözümleriyle global pazarlarda büyüme hedefi olan başarılı bir şirkete yatırım yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yatırımla Vispera’nın başarılı çalışmalarının güçlenerek devam edeceğine olan inancımızı pekiştiriyor ve başarılarının devamını diliyoruz.”

LİMANLARDA REKOR!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024 yılının ilk çeyreğinde yaşanan ekonomik iyileşmenin ticari hayata yansımaya başladığını belirterek, 2024 yılı ilk çeyreğinde limanlarda elleçlenen yük miktarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,2 artarak 134 milyon 327 bin 597 tona yükseldiğini bildirdi. Uraloğlu, limanlarda elleçlenen konteyner miktarının ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,9 gibi rekor bir oranda artarak 3 milyon 350 bin 817 TEU’ya ulaştığını açıkladı.

Mart ayında limanlarda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının, 5 milyon 699 bin 607 ton olarak gerçekleştiğini de belirten Uraloğlu, “Dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden biriyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemizi dünyanın önemli bir liman merkezi haline getirdik. Deniz ticaret hacmimizi artırarak ülkemizin ekonomi ve istihdamını geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Ocak-Mart dönemine ilişkin denizcilik istatistiklerini açıkladı. Bakanlık olarak denizciliğin daha da gelişmesi, denizlerden sağlanan imkânların artırılması, kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için gerekli bütün atılımların ve yatırımların yapıldığının altını çizen Uraloğlu, Türkiye’nin deniz ticaretinden daha fazla pay alması için çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini ifade etti.

“3 Ayda Elleçlenen Yük Miktarı 134 Milyon 327 Bin Tona Ulaştı”

Bu yılın Mart ayında Türkiye limanlarında elleçlenen yük miktarının 47 milyon 351 bin 510 ton olarak gerçekleştiğini bildiren Uraloğlu, “Ocak-Mart döneminde limanlarımızda elleçlenen yük miktarı ise toplam 134 milyon 327 bin 597 tona ulaştı. Mart ayında limanlarda gerçekleştirilen ihracat amaçlı yükleme miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,4 artarak 12 milyon 804 bin 476 ton, ithalat amaçlı boşaltma miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 artarak 23 milyon 880 bin 435 ton olarak gerçekleşti. Mart ayında dış ticaret taşımaları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,8 artarak 36 milyon 684 bin 911 ton olarak gerçekleşti” dedi.

“En Fazla Artış Gösteren Yük Motorin Oldu.”

Bakan Uraloğlu, mart ayında bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin motorin elleçlemesi olduğunu kaydederek, limanlardan 3 milyon 507 bin 326 ton motorin yük elleçlemesi gerçekleştirildiğini belirtti. Bunu 40’lik dolu konteynerlerde taşınan yükler ile demir cevheri ve konsantrelerinin izlediğini anlatan Uraloğlu, “Mart ayında portland çimento yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ihracat yükleri içinde içerisinde 1 milyon 40 bin 381 tonla ilk sırayı aldı. Söz konusu yük cinsini, motorin ve feldispat yük cinsleri takip etti. Ham petrol yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ithalat yükleri içinde ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla, hurda demir ve briketlenmemiş taşkömürü yük cinsleri takip etti.” İfadelerini kullandı.

“En Fazla Yük İtalya’ya Yapılan Taşımalarda Elleçlendi”

Mart ayında deniz yolu ile yapılan ihracatta en fazla yük elleçlemesinin İtalya’ya yapılan taşımalarda gerçekleştirildiğini, bunu ABD ve İspanya’ya yapılan taşımaların takip ettiğini, ithalatta ise en fazla yük elleçlemesinin Rusya’dan yapılan taşımalarda görüldüğünü söyleyen Bakan Uraloğlu, Mart ayında limanlarda elleçlenen dış ticarete konu 36 milyon 684 bin 911 ton yükün yüzde 8,1’inin Türk bayraklı gemilerle taşındığının altını çizdi. Bakan Uraloğlu, “Mart ayında Türk bayraklı gemilerle taşınan yük miktarı 2 milyon 965 bin 1 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,1 arttı. Yabancı bayraklı gemiler ile taşınan yük miktarı ise 33 milyon 719 bin 910 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 arttı.” dedi. Uraloğlu, mart ayında limanlarda elleçlenen konteyner miktarının 1 milyon 169 bin 846 TEU’ya ulaştığına işaret ederek, Ocak-Mart döneminde limanlardan elleçlenen konteyner miktarının da 3 milyon 350 bin 817 TEU’ya çıktığını belirtti.

“En Fazla Yük Aliağa’da Elleçlendi”

Uraloğlu, mart ayında limanlarda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının, 5 milyon 699 bin 607 ton olarak gerçekleştiğini belirtti. Mart ayında kabotajda taşınan yük miktarının ise 4 milyon 966 bin 992 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 azaldığına işaret eden Uraloğlu, “En fazla yük elleçlemesi 7 milyon 720 bin 348 ton yük ile Aliağa Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleşti. Aliağa Bölge Liman Başkanlığını 7 milyon 365 bin 591 ton ile Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı ve 5 milyon 669 bin 99 ton ile İskenderun Bölge Liman Başkanlığı takip etti. ” değerlendirmesinde bulundu.

“Denizcilikte Uluslararası Arenada Çok Önemli Bir Konumdayız”

Bakan Uraloğlu, deniz ticaretinde yaşanan gelişmelerin 2024 yılı başından itibaren ülke ekonomisinde yaşanan gelişmelere paralel olarak arttığını söyledi. Türkiye’nin denizcilik sektöründe de her geçen gün büyüdüğüne işaret eden Uraloğlu, “Denizcilik alanında uluslararası arenada çok önemli bir konumda olduğumuzu artık gururla söyleyebiliyoruz. Dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden biriyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemizi dünyanın önemli bir liman merkezi haline getirdik. Deniz ticaret hacmimizi artırarak ülkemizin ekonomi ve istihdamını geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

EGİAD İyilik İçin Koşacak

EGİAD, İzmir’i spor kenti haline getirme vizyonu doğrultusunda bu yıl beşincisi düzenlenen Maraton İzmir’e katılım kapsamında BALEV – Bornova Anadolu Lisesi Vakfı ile işbirliği protokolü imzaladı. 21 Nisan 2024 tarihinde Lozan Meydanı’ndan başlayacak koşuya EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’na destek için girecek olan EGİAD – Ege Genç İş İnsanları Derneği koşuya, bağışlar kapsamında BALEV işbirliği ile katılacak.

BALEV’de düzenlenen işbirliği protokolü imza törenine, EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ve BALEV Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Demirel katılım gösterdi. Koşuya yardımseverlik amacıyla katılacaklarını dile getiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, koşudan elde edilen bağışın EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’na kaynak aktarmak için değerlendirileceğini ifade etti. Daha önce de EGİAD çatısı altında Koruncuk Vakfına destek amaçlı 2018 yılında Antalya’da gerçekleşen Runatolia Koşusu’na katılındığını dile getiren Yelkenbiçer, “Eğitim Eşittir = Değişen Dünyada Eğitimi Yeniden Düşünmek” mottosuyla, eğitim alanında eşitlik ve fırsat eşitliği konularını mercek altına almayı amaçlayan bir eğitim kurumu olan BALEV ile işbirliği gerçekleştirmekten mutluyuz. Maraton İzmir’e katılım kapsamında koşu bağışları BALEV işbirliği ile EGİAD Ortaokulu Spor Salonu’na kaynak yaratacak. Adımlarını gençlerimizin spor kültürünün gelişmesi ve iyi bir sporcu olarak daha iyi yetişmeleri için atacak olan üyelerimize şimdiden teşekkür ediyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği için katılacağımız bu koşu, her STK için bir örnek ve sosyal sorumluluk projesi için de kaynak olacaktır. Amacımız gençlere umut ışığı olmaktır. Gençlerin önündeki bariyerleri kaldırmak, artan ihtiyaçlara cevap vermek için gönüllü EGİAD üyelerimizle 21 Nisan 2024 tarihinde Lozan Meydanı’nda olacağız. İyilik peşinde koşan herkesi küçük büyük demeden bağışta bulunmaya davet ediyoruz” dedi.

Tüketici Fiyat Endeksi, Mart 2024 Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %68,50, aylık %3,16 arttı
TÜFE’deki (2003=100) değişim 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre %57,50 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %104,07 ile eğitim oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup %-0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %13,08 ile eğitim oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1’dedir).
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %71,89, aylık %3,14 oldu
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre %14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre %71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %62,61 olarak gerçekleşti.

Tütün sektörü 2024 yılında 1 milyar dolar ihracat hedefliyor

Türkiye’nin geleneksek ihracat sektörlerinden tütün ve tütün mamulleri sektörü, 2023 yılında 922 milyon dolar olan ihracatını 2024 yılında 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.

2023 yılında 50 milyon kilo Türk tipi oryantal tütün, 20 milyon kilo Virginia tipi, 1 milyon kilo burley tipi tütün üretim rakamına ulaşan Türk tütün sektörü, 2024 yılında üretimini de 80 milyon kiloya çıkarmak için harekete geçti.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, tütün üretiminin artmasıyla uyumlu olarak 1 milyar dolar ihracat hedeflediklerini dile getirdi.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Umur, “2023 yılında tütün sektöründe üretici sayısının artmasına rağmen hava koşulları müspet gitmediği için üretim rakamlarında beklenilen oranda artış olmadı. 2024 yılında üretim arttığı takdirde ihracatımızda 1 milyar dolar hedefini yakalayacağımıza inanıyoruz. 2024 yılının ilk çeyreğinde ihracatımız yüzde 4’lük artışla 211 milyon dolardan 219 milyon dolara çıktı” diye konuştu.

Türk tütünü dolar bazında yüzde 30 arttı rekabetçiliğimizi kaybetmemeliyiz

Türkiye’de tüm tarım ürünlerinde girdi maliyetlerinde büyük artışlar olduğunun altını çizen Başkan Umur, şöyle konuştu; “Biz son yıllarda Türk tütününü dolar bazında yüzde 30 daha fazla bir tutara ihraç etmek durumunda kaldık. Bu da yurt dışındaki kullanan şirketlerde bu artış devam edecekse biraz kullanımı azaltmalıyız diye bir öngörüye yol açabilir onun için bizim rekabetçi olmamız gerekiyor rekabetçi kalabilir isek ben oryantal tütünde de önümüzdeki birkaç sene mevcut rakamları koruyabileceğimi inanıyorum. Fiyatlarımızı dolar bazında arttırmak zorunda kalırsak bir noktadan sonra rekabetçiliğimizi kaybedeceğiz. Oryantal tütün sigara harmanlarında yerini daha ucuz tütünlere kaybedecektir.”

Virginia tütünde 30 milyon kilo, burley tütünde 6 milyon kilo üretim hedefliyoruz

Türkiye’de üretilen tütün mamullerinde yerli tütün kullanım oranının bu sene yüzde 25’e, önümüzdeki yıl yüzde 30’a geleceği bilgisini paylaşan Umur, “Türkiye’de büyük yapraklı tütün üretiminin bu gerekçelerle daha da artmasını bekliyoruz. 2023 yılında 20 milyon kilograma ulaşan Virginia tipi tütün üretiminin 2024 yılında 30 milyon kiloya, 1 milyon kilogram olan burley tipi tütün üretimin 2,5 milyon kiloya çıkacağını öngörüyoruz. Burley tipi tütün üretim projesi daha yeni bir proje burley üretimimizin önümüzdeki yıllarda 6 milyon kilograma çıkacağını göreceğiz” şeklinde konuştu.

Rusya ve Ukrayna’daki tütün mamulleri üretimi Türkiye’ye kayabilir

Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’nin tütün mamulleri ihracatına pozitif yansımaları olacağına ilişkin ipuçları olduğunu paylaşan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Rusya’da ve Ukrayna’da olan üretimlerin bir kısmının önümüzdeki süreçte Türkiye’de yapılabileceğini, bu gelişmenin Türkiye’nin tütün mamulleri ihracatının artmasını beraberinde getireceğini vurguladı.

İşçilik maliyetlerindeki artış oryantal tütünde rekabetçiliğimizi zorluyor

Oryantal tütün üretiminde Türkiye’nin klasik rakiplerinin Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya olduğu bilgisini veren Umur, “Bu ülkelere göre günümüzde rekabetçi durumdayız. Fakat oryantal olmayan daha az işçilikle, mekanizasyonla yapılan tütün cinslerine göre rekabetçi değiliz. İşçilik maliyetlerinin artması ve oryantal tütünün verimin az olmasıyla rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Bir örnek vermek gerekirse; 10 dönüm bir araziye Ege tütünü ekerseniz aşağı yukarı 1 ton alıyorsunuz. Aynı büyüklükte bir araziye büyük yapraklı Virginia tipi tütün diktiğinizde 3 ton alıyorsunuz. Virginia tipi tütünün toplaması da kırması da hem mekanik olarak yapılabiliyor hem de daha kolay. Bu da Türk tipi tütünün rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan Ege Tütün İhracatçıları Birliği 2023 yılı mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı iş programı kabul edilirken, 2024 yılı bütçesi 37 milyon 100 bin TL olarak karara bağlandı.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %51,47 arttı, aylık %3,29 arttı
2024 yılı Mart ayında Yİ-ÜFE (2003=100) bir önceki aya göre %3,29 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,59 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %51,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %45,28 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %58,92 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %71,19 artış, imalatta %58,92 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %18,92 azalış ve su temininde %66,23 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %53,84 artış, dayanıklı tüketim mallarında %63,73 artış, dayanıksız tüketim mallarında %64,44 artış, enerjide %11,55 artış ve sermaye mallarında %68,11 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %3,46 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %3,35 artış, imalatta %3,46 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %1,43 artış ve su temininde %2,64 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %3,45 artış, dayanıklı tüketim mallarında %3,43 artış, dayanıksız tüketim mallarında %4,31 artış, enerjide %0,70 artış ve sermaye mallarında %3,37 artış olarak gerçekleşti.

Kürşad Tüzmen,“Turquality ile Türkiye’nin koşan atlarını mahmuzlayarak ihracat yarışındaki firmaları hızlandıracağız”

Turquality ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler (TDKF) Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgiler veren TDKF Kurucu Başkanı ve Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, şunları söyledi:

“Ülkemizde döviz kazandırıcı faaliyetlerle uğraşanların, tam tabiriyle yürek yemiş insanlar olduğunu düşünüyoruz.  Nerede döviz getiren bir faaliyet olursa, dernek olarak orada olmayı, ihracat yapanların sayılarını ve niteliklerini artırmayı istiyoruz. Şu an dünyada herkes koşuyor. Bizler de, Turquality ile Türkiye’nin koşan atlarını mahmuzlayarak ihracat yarışındaki firmaları hızlandıracağız. Artık, kedi değil kaplan besleyelim ki, bu firmalar dünya devleriyle rekabet ederlerken, ülkemizin marka değerini yükseltsinler.” dedi.

Ülkemizin kilogram başına ihracatını 10 kat artırmayı hedefliyor

Turquality ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler (TDKF) Derneği’nin toplantısı geçtiğimiz günlerde Çırağan Palace Kempinski’de yapıldı. TDKF Kurucu Başkanı ve Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam’ın aralarında bulunduğu dernek üyesi iş insanları katıldı.

TDKF’nin serbest bölgeler başta olmak üzere ihracatı destekleyecek çalışmalara imza atmayı sürdüreceğini anlatan Kürşad Tüzmen, şunları kaydetti:

“Serbest bölgeler, yurtdışı müteahhitlik, ihracat firmaları, yurtdışı film hizmetleri, turizm gibi tüm mal ve hizmet sektörlerinde ülkemize döviz getirenleri bir araya toplamak, işletmelerin döviz kazanırken karşılaştıkları güçlükleri azaltmak ve döviz kazançlarını daha fazla artırmak adına bir çalışma gerçekleştirebilmek için derneğimizi kurduk. Derneğimizin 3 ayağı bulunuyor. Birinci ayağını iş insanları, ikinci ayağını kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, üçüncü ayağını üniversitelerimizdeki öğretim üyeleri ve öğrenciler oluşturuyor. Turquality çalışmamızda, öncelikli olarak serbest bölgeleri seçtik. Ülkemizde ortalama ihracat kilogram başına 1,5 dolar civarında iken, serbest bölgelerde 15 dolar civarında olabiliyor. Kısaca, dernek olarak yapacağımız çalışmalarla, ülkemizin kilogram başına ihracatını 10 kat artırmayı ve global ölçekte dünya devleriyle yarışan firma sayısının artmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.

Turquality, bir iş modeli ve bir yaşam tarzıdır

Devlet destekli ilk marka programı olan ve isim babası olduğu Turquality’nin 20 yılda başarılı projeleri hayata geçirdiğini ifade eden Kürşad Tüzmen, bu başarıda Progroup Uluslararası Danışmanlık firmasının ve yönetim kurulu başkanı Dr. Salim Çam’ın büyük rolü olduğunu belirtti. Turquality’nin Türk markalarının dünyaya açılmasına rehberlik ettiğinin altını çizen Kürşad Tüzmen, bir teşvik programından öte işletmeler için “değer” oluşturan bir iş modeli ve yaşam tarzı olduğunu açıkladı.

TDKF Derneği – İTÜ Sürekli Eğitim Merkezi ve Progroup Uluslararası Danışmanlık firmasının iş birliği ile bu yıl 4.’sü yapılan “Uçtan Uca Turquality ve Marka Uzmanlık – Vizyon Programı” Şubat-Mart 2024 tarihlerinde yapılarak, geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Programın önemine değinen Kürşad Tüzmen, Turquality eğitimi almış olan kişilerin, ihracat ve döviz kazandırma konusundaki performanslarının ve çalışmalarının yüksek olduğunu sözlerine ekledi.

Yangın Pompası Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yangın söndürme sistemlerinin temel bileşenlerinden biri olan yangın pompaları, endüstriyel tesislerden ticari binalara kadar geniş bir yelpazede yangın güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynuyor.

Peki, her yangın pompasıyla yangın güvenliği sağlamak mümkün mü? Yangın pompası seçiminde nelere dikkat etmek gerekiyor? İşte detaylar…

Yangın güvenliği ve sulu yangın söndürme sistemleri konusunda öncü firmalar arasında yer alan Masdaf, yenilikçi yangın pompaları ile müşterilerine güvenilir ve etkili çözümler sunuyor. Güçlü AR-GE’siyle geliştirdiği yangın pompaları ile NFPA 20 ve UL FM standartlarının gerekliliklerini karşılayan Masdaf, endüstriyel tesislerden ticari binalara kadar geniş bir yelpazede müşterilerinin yangın güvenliği ihtiyaçlarına cevap veriyor.

“Her yangın pompası ile yangın güvenliği sağlamak mümkün değil” diyen Masdaf Bina Teknolojileri Ürün Grubu Yöneticisi Ezgi BABA, sulu yangın söndürme sistemlerinin temel bileşenlerinden biri olan yangın pompalarının seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı:

Performans ve standartlar önemli

“Yangın pompası alıcıları, genellikle söz konusu pompanın hidrolik performansına, özellikle de pompanın debi ve basınç ile ölçülen performansına dikkat ediyorlar. Pompanın performansı ile başlayan değerlendirme sürecinde pompanın NFPA uyumu ve UL/FM gibi güvenilir bir üçüncü taraf kuruluşunca listelenmiş olmasına da dikkat ediliyor.

Pompa seçimi sadece pompanın hidrolik performansından ibaret değil. Hidrolik seçimin yanı sıra; pompaların gövde basınç dayanımlarına, NPSH değerlerine, ürün konumlamalarına (rakım, sıcaklık ve pompa odasındaki konumlaması gibi), standartlara uygun çevre ekipmanlarına, pompanın emiş hattındaki su hızına ve uygun motor seçimine de dikkat edilir. Hidrolik eğri dışındaki faktörler sistemin doğru çalışması açısından önemlidir. Bu etmenlerin dikkate alınmadığı tesislerde yangın güvenliği sağlanamaz.

Nitelikli yangın pompası pazarı genişleyecek

Önümüzdeki yıllarda gerek Türkiye’de gerek diğer ülkelerde binaların güvenlik ve tehlike önlemlerini geliştirme çalışmalarının ivme kazanacağını söyleyebiliriz. Bu durum, nitelikli yangın pompası pazarının genişlemesini de teşvik edecektir.

“Artan endüstriyel yangınlar, yangın pompası pazarı için önemli bir itici güç”

Farklı endüstrilerdeki yangın olaylarının artması, yangın pompası pazarı için önemli bir itici güç. Bu olaylar, yangınların neden olduğu riskleri ve hasarları hafifletmek için etkili yangın koruma sistemlerine olan ihtiyacı vurguluyor. Hükümetler, fabrikalarda yangın güvenliği standartları uyguluyor ve tüm endüstriyel binalarda yeterli yangın çıkışları ve yangın söndürme ekipmanlarının kurulmasını zorunlu hale getiriyorlar. Bunun yanı sıra IoT özellikli kontrol cihazlarına sahip yangın pompalarına olan talep giderek artıyor. Çünkü IoT destekli yangın pompaları, tehlikeli durumları anında algılayıp, hızlı bir şekilde tepki verebiliyor. Bu da yangın durumlarında daha etkili ve zamanında müdahale anlamına geliyor. Sonuç olarak, yangın olaylarıyla ilişkili riskleri azaltmak için güvenilir yangın koruma sistemlerine, nitelikli yangın pompalarına olan talep giderek artıyor.

“Yangın güvenliği ekiplerinin işlerini kolaylaştırıyoruz”

Masdaf olarak, sürekli araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla yangın güvenliği alanında teknolojik ilerlemeleri yakından takip ediyoruz. Yenilikçi tasarım ve mühendislik yaklaşımlarımızla müşterilerimize, yangın pompalarında son teknolojik gelişmeleri sunuyoruz. Standartlara uygun pompa tasarımlarımızın kullanıcı dostu arayüz panelleri ile yangın güvenliği ekiplerinin işlerini kolaylaştırıyoruz.

Dijitalleşme ve IoT entegrasyonu yangın güvenliğini artırıyor

Ürünlerimizin en son yönetmeliklere ve standartlara uygun olduğundan emin olmak için dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ayrıca, endüstrinin rekabetçi doğası sürekli iyileştirme ve maliyet etkin üretim süreçleri gerektiriyor. Rekabetçi üstünlüğümüzü korumak ve rekabetçi fiyatlarla yüksek kaliteli yangın pompaları sunmak için gelişmiş teknolojilere ve yalın üretim uygulamalarına yatırım yapıyoruz. Ayrıca, dijitalleşme ve IoT entegrasyonuyla yangın güvenliğini artırmak ve uzaktan izleme ile tahmini bakımı sağlamak konusunda da önemli çalışmalar yürütüyoruz.

Yangın güvenliği sektöründe lider bir marka olarak, müşterilerimize en kaliteli ürünleri sunmak konusunda iddialıyız. NFPA 20 ve UL FM standartlarına uygun yangın pompalarımızla, müşterilerimize daha sağlam ve daha emniyetli yangın güvenliği çözümleri sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Finberg ve Fibabankadan Tırporta Stratejik Yatırım:

Türkiyenin Dijital Forwarder’ı Tırport bir günde, 1 milyon dolar tutarında kamyoncu ödemesini peşin yapacak

Türkiyenin en büyük dijital lojistik platformu Tırport, yaptığı fintek ağırlıklı yatırımla dikkati çeken, yüzde yüz Fibabanka iştiraki Finberg liderliğinde yürütülen yatırım turunu tamamladı.

Geliştirdiği artırılmış zeka destekli teknolojilerle tüm dijital platformlardan (iOS, Android, web) hizmet veren ve yüz bini aşkın üye kamyoncusu ile lojistik sektöründe öncü bir rol üstlenen Tırport, bu yeni yatırımla birlikte pazarda dijital forwarder” olarak liderliğini pekiştirme hedefinde ilerliyor.

Fibabanka, bu stratejik yatırımın bir parçası olarak, Tırport’un ödeme servislerinin çözüm ortağı oldu. Bu iş birliği sayesinde, Tırport ile çalışan kamyoncular, yüklerini teslim ettikten sonra 24 saat içinde Fibabanka güvencesiyle ödemelerini almaya başlayacak. Tırport Fibabanka’nın yarattığı finans gücü ile günde birkaç milyon dolar navlun ödemesini peşin yapabilecek güce kavuştu.

Türkiye’de 350.000’in üzerinde bireysel kamyon sahibi bulunuyor ve günde 400.000 FTL (FullTruckLoad) taşıma yapılıyor ve Türkiye’de her gün 100 milyon doların üzerinde karayolu navlun ödemesi gerçekleşiyor. Tırport, Fibabanka’dan aldığı finansman gücüyle kamyoncuya her gün 30 milyon TL’nin üzerinde (yaklaşık 1 milyon dolar) nakliye ödemesini peşin yapabilme gücü kazandı. Türkiye’de kontrat lojistiği yapan firmalar bile günlük operasyonlarının %70’ini nakliye sitelerinden ve kamyoncu kooperatiflerinden günlük olarak tek-yön yük verilerek tedarik edilen bireysel kamyonlarla yapıyorlar. Tırport sahip olduğu konum-tabanlı teknolojiler ve ödeme gücüyle kısa süre içinde bireysel kamyon tedarik pazarının en büyük aktörü olmayı hedefliyor.

Tırport yatırımı, Finberg’in lojistik teknolojileri alanındaki ilk yatırımı

Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin yaptığı açıklamada, Tırport yatırımının Finberg’in lojistik teknolojileri alanındaki ilk yatırımı olduğunu belirtirken, “Yaptığımız bu yatırımla Türkiyedeki lojistik sektörünün dijital dönüşümüne öncülük eden bir platformun büyümesine destek oluyoruz. Hem Türkiye’de hem de bölgede her geçen gün büyüyen lojistik sektörünün dijital dönüşümünü hızlandırma misyonuyla hareket eden Tırport’a   yaptığımız bu yatırımın, sağladıkları hizmetlerin daha gelişmesinde ve yurt dışına açılma çalışmalarını hızlandırmasında önemli rol oynayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert ise şöyle konuştu: “Fibabanka olarak, Tırport gibi yenilikçi ve teknoloji odaklı şirketlere yatırım yaparak Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini desteklemeye ve girişimlerin fintek kaslarını güçlendirmeye devam ediyoruz. Tırportun da ödemeler konusunda çözüm ortağı olarak, lojistik teknolojisiyle finansal teknolojinin gücünü birleştiren bir iş birliği yarattık. Bu iş birliğiyle pazarın hem büyümesine hem de dijital dönüşümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Tırport, geniş bir coğrafyada dijital forwarder platformu olarak liderliğini pekiştiriyor

2016 yılında Akın Arslan, Burcu Kale ve Hakan Özçubukçu tarafından kurulan, 2019 yılında pazarda faaliyet göstermeye başlayan Tırport Kazakistan-Azerbaycan hattından Avrupaya, Ortadoğu ve Kuzey Afrikaya uzanan geniş bir coğrafyada dijital forwarder platformu olarak liderliğini pekiştirmeyi ve günlük 7.500’ün üzerinde FTL nakliye operasyonunu yönetmeyi hedefliyor.

Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan; “Bu yatırımın Tırport’un global yolculuğunda çok önemli bir kilometre taşı olduğunu, ilk defa bir Dijital Forwarder’ın bu süreçte yanına bir bankayı organik çözüm ortağı olarak aldığını” ifade etti. Sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’de taşımanın %90’ı karayollarıyla yapılıyor, her gün 100 milyon doların üzerinde navlun ödemesinin yapıldığı ülkemizde %5’in üzerinde bir pazar payına ulaşmayı, 300 binin üzerinde bireysel kamyon sahibinin yük aradığında akla gelen ilk adres olmayı hedefliyoruz.”

2024 yılı ikinci yarısı itibariyle pazarda büyük bir atağa hazırlanan girişim, yönetim kadrosuna da önemli isimler katmaya devam ediyor. Stratejik yatırımlar ve iş birliklerinin yanı sıra Türkiyede lojistik sektörünün önemli isimlerinden birisi olan, Tat Gıda ve Netlog gibi markalarda uzun yıllar yöneticilik yapan, ardından da Alışan Group’un CEO’luk görevini üstlenen Uygar Uşar da Tırport’a katılarak yeni yapılanmada Tırportun İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Şirketten yapılan açıklamaya göre; sektörde 20 yılı aşkın süre üst düzey yöneticilik yapan, bugüne kadar önemli başarılara imza atan Uygar Uşar’ın, sahip olduğu deneyim ile Tırport’un Türkiye ile birlikte global tarafta büyümesinde, Avrupa ve Ortadoğu açılımlarının yönlendirilmesinde sorumluluk alacak.

Toyota WRC’de Safari Rallisi’ni 4. Kez Üst Üste Kazandı

Dünya Ralli Şampiyonası’nda son yıllara damga vuran TOYOTA GAZOO Racing, efsanevi Kenya Safari Rallisi’nde yeni bir başarıya daha imza attı. Toyota’nın Dünya Ralli Takımı, 2024 yılında da rallide ilk sırayı alarak dört yıl üst üste Safari Rallisi’nin galibi oldu. Bu başarıyla birlikte Toyota, Markalar Şampiyonası’nda zirveye çıktı.

WRC’nin en zor rallilerinden biri olan Safari Rallisi’nde TOYOTA GAZOO Racing pilotları Kalle Rovanperä ve Takamoto Katsuta ilk iki sırayı aldı. Böylece Toyota, 2021 yılında takvime geri dönen efsanevi yarışı kazanmaya devam etti ve ralli tarihinde galibiyet sayısını 12’ye çıkararak rekorunu daha ileriye taşıdı.

Toyota bu yarışta güncellenmiş süspansiyona ve yeni bir şnorkel sistemine sahip GR YARIS Rally1 HYBRID aracını kullandı. Geçmişte yarışan ikonik Safari Ralli araçlarına bir gönderme yapan bu tasarım ile birlikte Toyota yüksek performansını ve üstün dayanıklılığını bir kez daha ortaya koydu.

Rovanperä ve co-pilotu Jonne Halttunen, 2022’deki başarılarının ardından ikinci kez yarışı kazandı. İkili Cuma günü ortaya koydukları yüksek performansı hafta sonu boyunca korumayı başardı. Böylece ralliyi 1 dakika 37.8 saniye farkla kazandı. Ralliyi ikinci tamamlayan Takamoto Katsuta, böylece Kenya’da katıldığı dört yarışın üçünde podyuma çıkmayı başardı. Elfyn Evans da istikrarlı bir sürüş ortaya koyarak yarışı dördüncü tamamladı. Toyota bu sonuçlarla birlikte Markalar Şampiyonası’nda 4 puan farkla ilk sıraya yükseldi.

Rallinin kazananı Kalle Rovanperä burada ikinci kez galip gelmenin özel olduğunu ifade ederek, “Bu yarış çok zorlu ve Toyota adına da efsanevi bir yarış. Burada her zaman iyi olduk ve rekorumuzu iyileştirmeye devam ediyoruz. Afrika’dakilerin söylediği gibi, ‘öndeki araç her zaman bir Toyota’dır’. Takım olarak çok iyi iş çıkardık. Hiçbir sorun yaşamadık ve kazandık” diye konuştu.

Kenya Safari Rallisi’nin ardından WRC takviminde bir sonraki yarış 18-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Hırvatistan Rallisi olacak. Ülkenin başkenti Zagreb ve çevresindeki asfalt yollarda yapılacak ralli, hızlı ve teknik etaplarıyla öne çıkıyor.

Moda endüstrisi, ihracatta 2024 yılının son çeyreğinden umutlu

Moda endüstrisi, tasarım gücüne ve esnek yapısına güveniyor, bu pozitif yönlerini kullanarak kaybettiği müşterileri 2024 yılının son çeyreğinde geri kazanacağına inanıyor.

Küresel resesyon ve Türk ekonomisindeki kırılganlıklardan dolayı 2023 yılını kayıp yıl olarak geride bırakan, ihracatı yüzde 9 gerileyen, kapasite kullanım oranı yüzde 84’ten yüzde 76,4’e düşen moda endüstrisi, 2024 yılının ilk üç çeyreğinin de 2023 yılına benzer geçeceğini öngörüyor.

TİM Sektörler Konseyi Üyesi ve Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, 2023’ten devam eden problemlerle 2024 yılına girdiklerini, seçimlerinde geride kalması sonrasında piyasalarda bir toparlanma beklediklerini, sıkı para politikasıyla enflasyonun kontrol altına alınmaya başlanmasıyla birlikte 2024 yılının son çeyreğinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında bir toparlanma beklediklerini dile getirdi.

Tasarım gücümüz ve esnek yapımızla müşterileri geri kazanabiliriz

“2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik” tespitinde bulunan Sertbaş, 2024 yılının ikinci yarısıyla ilgili öngörülerini şöyle özetleti: “Yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız. Ana ihraç pazarımız Avrupa yılın ikinci yarısında ekonomik toparlanma yaşayacaktır diye umuyoruz, bu noktada biz de sipariş için hazır olmalıyız. Tasarım gücümüz, esnek yapımızla kaybettiğimiz müşterileri geri kazanmalıyız. İçerdeki maliyet kaynaklı sorunları çözebilirsek, ihracatçı biraz rahatlarsa eski parlak dönemlerimize döneceğimize inancım tam. Sektörümüzün geleceği için umutlu olmalıyız. Birlik içinde, sorunlara çözüm bulabilir ve sektörümüzü daha güçlü bir konuma taşıyabiliriz. Hep birlikte, 2024’ü başarıyla tamamlayacağımıza inancım tam.”

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantısında sektörünün 2023 yılı ihracat performansı hakkında konuşan Sertbaş, “Türkiye geneli hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız işçilik/enerji maliyetlerindeki artışlar, Avrupa’daki durgunluk, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı belirsizliklerden dolayı önceki yıla göre yüzde 9 azalarak 19,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tüm olumsuzlara rağmen Türkiye genelinde otomotiv sektörü ve kimyevi maddeler sektörünün ardından en fazla ihracat yapan 3. Sektör olmayı başardık. EHKİB’in 2023 yılı konfeksiyon ihracatı da Türkiye geneline benzer bir grafik ortaya koyarak yüzde 9’luk azalışla 1 milyar 340 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti” diye özetledi.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin ihracat rakamlarındaki erimeyi durdurmak, ihraç pazarlarındaki gücünü koruması için pazarlama faaliyetlerine yoğunlaştıklarının altını çizen Sertbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Birliğimiz, 2023 ve 2024 yılının Mart ayına kadar toplam 8 yurt dışı fuar, 1 yurt içi fuar, 1 sektörel alım heyeti, 1 URGE inceleme heyeti, 7 sektörel seminer, 5 sektörel kurs programı, 1 moda tasarım yarışması ve 1 ödül töreni gerçekleştirdi.”

Son 1 yılda 8 fuara 118 firmamızla katıldık

“Yurt dışı faaliyetlerimize ara vermeden devam ettik” diyen Sertbaş, “2023 yılında Premiere Vision New York Fuarı’na Ocak ve Temmuz aylarında 18 firmayla, Almanya’da Munich Fabric Start Fuarı’na ocak ve temmuz aylarında 23 firmayla, Paris’teki Premiere Vision Fuarı’na Şubat ve Temmuz aylarında 41 firmayla katılım sağladık. 2024 yılında Munich Fabric Start Fuarı’na 23-25 Ocak 2024’te 10 firmamızla, Premiere Vision Paris Fuarı’na 06-08 Şubat 2024’te 26 firmamızla birlikte katılım sağladık. Milli katılım düzenlediğimiz 8 fuara toplam 118 firmamızla katılım sağlamış olduk. Yurt içinde de İZFAŞ tarafından organize edilen Fashion Prime Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı’na 17-19 Ekim 2023 tarihlerinde 35 firmamızla iştirak ettik. 21-24 Kasım 2023 tarihlerinde 17. kez düzenlenen Türkiye’nin en büyük gelinlik, damatlık & abiye fuarı IF Wedding Fashion İzmir fuarında üyelerimizin katılımını teşvik ettik” diye konuştu.

Kalifiye iş gücü için projeler geliştiriyoruz

Türk moda endüstrisine kailife işgücü kazandırmak için yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Sertbaş, 2019 yılında gençlerin tekstil mühendisliğini tercih etmeleri için “Tekstil Mühendisliği Algısının Yükseltilmesi” isimli projeyi hayata geçirdiklerini, bu projeyle Tekstil Mühendisliği fakültelerinde yüzde 40 olan doluluk oranı yüzde 90’lara çıktığını ve taban puanları yükseldiğini, proje kapsamında 319 öğrencinin burs aldığını aktardı.

Moda endüstrisinin daha katma değerli ürün ihraç edebilmesi için tasarım gücünün yüksek olmasının önemine değinen EHKİB Başkanı Sertbaş, “Yetenekli gençlerin keşfedilmesi, sektöre kazandırılması, tasarım kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla her sene Moda Tasarım Yarışmaları organize ediyoruz. EİB 17. Moda Tasarım yarışmamızı SEED teması ile Eylül ayında final organizasyonunu gerçekleştirdik. Mayıs ayının son haftasında 18.sini düzenleyeceğimiz “Analog” temalı yarışmamızın final hazırlıklarına devam ediyoruz. 18 yılda binlerce genç tasarımcıyı sektöre kazandırdık. EHKİB’in en uzun soluklu ve sektöre dokunan projesini önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz” dedi.

Sürdürülebilirlik çalışmalarına devam edeceğiz

Sürdürülebilirlik faaliyetlerine ve projelerine sürdürülebilir ve sorumlu üretim anlayışıyla 2024 yılında da devam edeceklerini aktaran Sertbaş, sürdürülebilirlik ile ilgili yeni projeleri hakkında şu bilgileri verdi; “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Kümelenme Destek programına EHKİB olarak 38 firma ve 6 partnerle birlikte başvuruda bulunduk ve olumlu bir dönüş bekliyoruz. Bir diğer projemiz Kümelenme Destek başvurumuzun ardından, Interreg NEXT Akdeniz Havzasında Sınır Ötesi İş birliği Programı için hazırlıklarımıza hız kesmeden başladık bu ay içinde projeye başvurmayı hedefliyoruz. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Interreg NEXT MED Programı 1. çağrısı, önemli bir bütçe ile sınır ötesi iş birliği projelerini destekleme fırsatı sunmakta ve Akdeniz bölgesinde sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Turquality/Turkish Apparel Tanıtım Projesine tüm Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri olarak Ticaret Bakanlığımıza başvuruda bulunduk. Uygun görülmesi halinde sektörümüzün tanıtımı için çalışmalarımıza başlayacağız.”

İhracat ve istihdamın lokomotifi olan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Genel Kurulu’nda, EHKİB Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu 2023 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edilirken, 2024 yılı iş programı karara bağlandı, 2024 yılı bütçesi 52 milyon 950 bin TL olarak oybirliğiyle kabul edildi.

Egeli tekstil ihracatçılarının ana gündemi sürdürülebilirlik

Küresel iklim krizinin derinleşmesi sonrasında Avrupa Birliği’nin 2019 yılında hayata geçirdiği Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, tüm sektörlerin öncelikli ev ödevi haline geldi.

AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM)’nda karbon vergisi uygulama kararı aldığı sektörler listesinde üst sıralarda yer alan tekstil sektörü, SKDM’na uyum için enerjisinin büyük kısmını bu konuya ayırıyor.

Türkiye’de sürdürülebilirlik ile ilgili ilk ve en önemli adımları atan kurumların başında gelen Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) ana gündemini sürdürülebilirlik olarak belirledi ve projelerini bu çerçevede şekillendiriyor.

ETHİB’in Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 2023 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan EİB Koordinatör Başkanı ve ETHİB Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi; parite kaybı, durgun talep, enflasyondaki artış ve artan maliyetler nedeniyle rekabet etmenin zorlaştığı bu dönemde Birlik faaliyetlerini sürdürülebilirlik, dijitalleşme, kaliteli ve katma değerli üretimi öne çıkaracak şekilde planlamaya devam ettiklerinin altını çizdi. 

Egeli tekstilciler ihracatını yüzde 41 artırdı

Sektörün 2023 yılı ihracat performansını değerlendiren Eskinazi, “6 Şubat 2023 tarihinde, 11 ilimizi derinden etkileyen yıkıcı depremin, tekstil hammaddesi üretimi ve ticaretinde büyük potansiyele sahip olan illeri kapsaması sebebiyle ilk aşamada tedarik zincirinde önemli sıkıntılar yaşandığını, ana pazarlarımızdaki talep daralmasının devam etmesinin de olumsuz etkiyi artırdığını ve Türkiye geneli tekstil ve hazır giyim ihracatında bunun etkilerinin hissedildiğini söyledi.

Eskinazi, “ETHİB 2023 yılı ihracatımız ise Türkiye genelinden ayrışarak önemli ihracat artışı yaşadı. Birliğimizden yapılan 2023 yılı ihracatı, özellikle hammadde ihracatında yaşanan artıştan kaynaklı olarak bir önceki yıla göre % 41 artarak yaklaşık 509 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ülkemizin toplam tekstil ihracatı ise 2023 yılında %7,6 azalarak 9,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilirlik de artık rekabetin başlıca unsurlarından biri

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Sürdürülebilirlik URGE Projesi’nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Eskinazi, “firmalarımızın yurtdışı pazarlarımızda rekabetçiliğini artırmayı hedeflediğimiz bu projeyle katılımcıların enerji verimliliği, ISO 14064 Kurumsal Karbon Ayak İzi Yönetimi, ISO 14001 Çevre Yönetimi ve Ürün Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi başlıklarında danışmanlık hizmeti almasını sağladık. Önümüzdeki Eylül ayında sektörde iyi uygulama örneklerini görmek üzere Hollanda’ya bir inceleme ziyareti gerçekleştireceğiz” dedi.   

“Kaynaklarımızı verimli kullanarak, doğa dostu üretim yapmak bizim bu dünyaya ve gelecek kuşaklara olan başlıca borcumuzdur. Bunun yanında, bu şartları sağlamak artık rekabetin başlıca unsurlarından biri. Artık nihai müşteri satın aldığı ürünün ne şartlarda üretildiğini, doğada ne kadar iz bıraktığını önemsiyor ve sorguluyor. Bu sebeple müşterilerimiz de bizim ne kadar sürdürülebilir bir üretim yaptığımıza dikkat ediyor. Fiyat ve kalitenin yanında sürdürülebilirlik de artık rekabetin başlıca unsurlarından biri.” şeklinde konuşan Eskinazi, EİB bünyesinde  12 İhracatçı Birliğinden temsilcilerin katılımıyla oluşturulan Strateji ve Sürdürülebilirlik İcra Komitesi’nin de bu doğrultuda gerek sektörel stratejilerin belirlenmesi gerekse EİB olarak bütünsel bir strateji çerçevesinde faaliyetlerin sürdürülmesi  için çalıştığını ifade etti.

Ülkemizdeki tüm tekstil ve hazır giyim Birliklerinin katılımıyla yürütmeye başladıkları Ortak Sürdürülebilirlik Komitesi çalışmaları kapsamında söz konusu Komitenin alt çalışma grubu olarak ETHİB’in sorumluluğunda olan Organik- Sürdürülebilirlik Sertifikasyonları ve Pamuk alt çalışma grubunun da faaliyetlerine devam ettiğini bildiren Eskinazi, sürdürülebilirlik önlemleri kapsamında Alman Federal Meclisi tarafından kabul edilen “Alman Tedarik Zinciri Yasası”nın getirdikleri ve ülkemize etkileri hakkında 9 Mayıs 2024 Perşembe günü  Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile birlikte bir webinar düzenleyeceklerinin bilgisini verdi.

Halı ihracatçılarının kümelenmesi için çalışmalara başlandı

Birliğimiz üyelerinin yoğun bir şekilde yer aldığı, döngüsel ekonomi ve geri dönüşüm konusunda başarılı bir kümelenme örneği olan Uşak’ı sektörün önemli bileşenlerinin de yerinde görmesi amacıyla ilgili Bakanlıklar ve Türkiye Tekstil ve Hazırgiyim Birlikleri Ortak Sürdürülebilirlik Komitesi temsilcilerinin katılımıyla geçtiğimiz sonbaharda 2 ayrı heyet düzenlediklerini ifade eden Eskinazi, halı sektörünün ihracatını artırmak amacıyla Demirci Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Halı URGE projesi için çalışmalara başlandığının müjdesini verdi.

Tekstilde ABD pazarı için güçbirliği

Son olarak yurtdışı tanıtım faaliyetleriyle ilgili bilgi veren Eskinazi, “Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ne yönelik gerçekleştireceğimiz tanıtım faaliyetlerine daha fazla devlet desteği sağlamak ve kaynak israfını önlemek amacıyla Türkiye’deki tüm Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri olarak gücümüzü birleştirdik ve  ABD’ye yönelik ortak bir   Turquality Tanıtım Projesi’ne imza attık. Önümüzdeki dört yıl boyunca hep birlikte bu pazardaki payımızı artırabilmek için var gücümüzle çalışacağız” şeklinde konuştu.

Eskinazi, 23-26 Nisan 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenecek olan dünyanın teknik tekstil alanında en prestijli fuarı olan “Techtextil/Texprocess Frankfurt” fuarlarına ETHİB tarafından bir heyet ile katılım gerçekleştirileceklerinin de bilgisini verdi. 

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı bütçesi 27,8 milyon TL olarak belirlenirken, 2024 yılı iş programı da karara bağlandı. 

Toplantının ardından; ETHİB Danışmanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, ülkemiz ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerini içeren bir sunum gerçekleştirdi.  

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji haberleri

Ev kiralarken kimlik sahteciliğine dikkat Sahte kimlikle dolandırıcılık, emlak sektöründe de sıkça yaşanmaya başladı. Sahipleri …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427