Depremle, ekonomi, teknoloji ile ilgili haberler ve TUİK verileri (13.03.2023)

Ciro Endeksleri, Ocak 2023
Perakende Satış Endeksleri, Ocak 2023

DEPREM SONRASI TİNY HOUSE VE KARAVANLARA TALEP YAĞIYOR

Toplu yaşama geçildiğinde beri insanların isteklerinde her zaman varolan “kendisine özel alanlarda sakin yaşam ihtiyacı” son yıllarda artış göstermeye devam ediyor. Tüm dünyada etkisini gösteren salgınlar ve doğal afetler sonrası insanların yaşam alanı arayışı farklılık göstermeye başladı.

Evlerden çıkamadığımız veya evlere giremediğimiz dönemlerde en özel alternatif olan mobil evler, karavanlar veya prefabrik yapılar önemli bir sektör haline geldi.

İzole yaşam isteyenlerin ev konforunda konaklayabildiği, oturma ve yatak odalarının yanı sıra banyo ve tuvalet gibi ihtiyaçların tümüne cevap veren bu araçlar, 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerin ardından yeniden gündeme geldi. Hem pratik kullanım hem de istenilen yere kurulum imkanı sunan karavanlara özellikle deprem bölgesinden talep yağıyor. Üreticiler, aynı zamanda kullanıcıları güvenli yaşamla da buluşturan karavan talebinin onlarca kat arttığını belirtiyor. Üreticiler hali hazırda taleplere yetişmek için gece gündüz çalışırken, yoğun mesainin aylarca sürmesi bekleniyor.

HEM KARAVAN HEM DE KÜÇÜK EV SEKTÖRÜNÜ BULUŞTURACAK FUAR İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Öte yandan karavan ve tiny house sektörünü önümüzdeki aylarda bir araya getirecek “Karavan Show Euraisa Fuarı ve Tiny Home Show Fuarı” için hummalı çalışma da sürüyor. BİFAŞ Birleşik Fuar Yapım AŞ tarafından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve KOSGEB desteğiyle iki fuarın eş zamanları olarak hayata geçeceği 27 Eylül – 1 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek fuar için ülke içinde ve yurt dışında önemli çalışmalar yapılıyor.

Yaklaşık 25 bin metrekare alanda 150’den fazla firma ve 250’yi aşkın markanın katılımıyla gerçekleşecek fuarda motokaravan, çekme karavan, vantipi karavan, özel amaçlı araçlar, mobil hizmet karavanları, ticari karavanlar, mobil evler, çelik-prefabrik yapılar ve seyahat römorklarının yanı sıra outdoor ürünlerinden güneş panellerine kadar sektörle ilgili her türlü ürün ve hizmet sağlayıcısı yer alacak.

“KARAVAN ve KÜÇÜK EV ÜRETİCİLERİ TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETTİ”

BİFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Vural, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sektör üreticilerinin tüm kapasitelerini depremzedelere ayırdığını, 7/24 üretim yapan şirketlerin bölgeye ürünleri maliyetine ulaştırdığını söyledi.

Şirket olarak ilk günden itibaren tüm imkanları ile depremzedelerin yanında oldukları dile getiren Vural, özellikle karavan ulaştırma noktasında şirketleri harekete geçirmek için farklı organizasyonlara imza attıklarını söyledi.

Vural, son yıllarda karavana yönelik artan ilgiye işaret ederek, “Depremlerin ardından bu ilgi o kadar arttı ki şu anda tüm kapasitelerini seferber eden üreticilerimiz taleplere yine de yetişemiyor.” dedi.

“KARAVANIN AFET DÖNEMİNDEKİ ROLÜ ANLATILACAK”

Ümit Vural, 27 Eylül-1 Ekim’de düzenlenecek ve sektöründe Avrasya bölgesinin en önemli fuarlarından olma özelliği taşıyan Tiny Home Show ve Karavan Show Euraisa Fuarı’nda güvenlik ve afet konuları ile ilgili ek salonlar oluşturacaklarını söyledi.

Bu sayede vatandaşlarda farkındalık oluşturmayı amaçladıklarının altını çizen Vural, tiny house ve karavanların afet dönemlerindeki rolünün anlatılacağını vurguladı.

Vural, fuar sayesinde Türk üreticilerin küresel arenaya çıkacağını kaydederek, ayrıca 100’e yakın ülkeden alım heyeti çalışmaları yaptıklarını ve 50 bine yakın profesyonel ziyaretçi beklendiğini anlattı. Küresel anlamda da karavan meraklılarını buluşturacak bir organizasyona imza atacaklarını aktaran Vural, “1 Milyar Türk lirası civarında ticaret hacminin yakalanacağı fuarın bu yıl doğal afetlerde alternatif yaşam alanları ve hasarlı bina sahipleri için ihtiyaç olarak daha çok talep göreceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Planet Water Foundation’dan Xylem Türkiye ortaklığıyla deprem bölgesine su sistemi desteği

Temiz ve güvenli suya erişim sağlamaya odaklanan kâr amacı gütmeyen lider bir kuruluş olan Planet Water Foundation; deprem, tayfun, sel, kasırga, volkanik patlamalar, siklonlar, askeri çatışmalar ve insani krizlere karşı dört kıtada 10 ülkede AquaBlock sistemlerini konuşlandırıyor. Kuruluş, olası bir depremde zarar gören topluluklara içme suyu sağlamak için 10 ülkeyle birlikte Türkiye’de de konuşlandırdığı 12 adet afet müdahale su filtreleme sistemini ülkemizin Güneydoğu bölgesinde meydana gelen deprem felaketi sonrası ciddi hasar gören alanlara yerleştirdi. Planet Water Foundation, deprem sonrasıküresel su teknolojisi şirketi Xylem ile dağıtım alanlarının belirlenmesi ve sistemlerin nakliyesi konusunda destek sağlamak üzere yerel distribütörler T.C İçişleri Bakanlığı Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kızılay’la birlikte yerel bir çalışan ekibini görevlendirdi.

Temiz ve güvenli suya erişim sağlamaya odaklanan kâr amacı gütmeyen lider bir kuruluş olan Planet Water Foundation’dan Xylem Türkiye iş birliğiyle Türkiye’de depremden etkilenen Güneydoğu bölgesine destek…Kuruluş, olası bir depremde zarar gören topluluklara içme suyu sağlamak için 10 ülkeyle birlikte Türkiye’de de konuşlandırdığı 12 adet afet müdahale su filtreleme sistemini ülkemizin Güneydoğu bölgesinde meydana gelen deprem felaketi sonrası ciddi hasar gören alanlara yerleştirdi. Kuruluşun AquaBlock sistemleri, doğal afetlere yanıt olarak su temininin kesintiye uğradığı durumlarda güvenli içme suyu sağlamak üzere kolayca havadan taşınabilecek ve hızla konuşlandırılabilecek şekilde özel olarak tasarlandı. Planet Water Foundation, dağıtım ortağı Xylem’in kapsamlı eğitimli ve deneyimli acil müdahale ekibi ile Türkiye’de ciddi hasar görmüş topluluklardaki dağıtımları destekliyor. Kuruluş, küresel su teknolojisi şirketi Xylem ve dağıtım alanlarının belirlenmesi ve sistemlerin nakliyesi konusunda destek sağlamak üzere yerel distribütörler AFAD ve Kızılay ile birlikte yerel bir çalışan ekibini görevlendirdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Planet Water Foundation Kurucusu ve CEO’su Mark Steele, “AquaBlock ürünümüz, kaynakları kullanarak hızlı bir şekilde temiz içme suyu sağlayamadığı en zor yerlerde ve durumlarda çalışmak üzere tasarlandı. Saatler içerisinde hava kargosu olarak gönderilen bu sistemler, asgari seviyede kurulum ve eğitim gerektiriyor ve benzinden elektriğe kadar çeşitli güç kaynaklarını kullanarak çalışabiliyor. İçme suyu sistemi teknolojisindeki geçmişimiz bugün dünyanın dört bir yanında hayat kurtarıyor ve genişleyen acil müdahale çabalarımızı kolaylaştırdığı için ortaklıklarımıza müteşekkiriz.” dedi.

“Misyonumuz suyu çözmek” diye konuşan Xylem Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bilgiç ise sözlerine şöyle devam etti: “Yaşanan bu acı felaket sonrası Xylem’in küresel insani afet müdahale ekibinin desteği ve Planet Water Foundation ile yakın iş birliği içinde, oluşabilecek su kaynaklı hastalıklara karşı bölgeye temiz su götürdük.”

Dört aşamalı su filtreleme sistemleri günde 10.000 kişiye yetecek bir miktarda, saatte 1.500 litre arıtılmış içme suyu sağlıyor. Türkiye’deki 12 AquaBlock sisteminin mevcut konuşlandırılması, 120.000 kişiye kadar destek sağlayacak.

Türkiye’deki deprem müdahale konuşlandırmaları Xylem Watermark, Starbucks Foundation, Starbucks EMEA, Türkiye Alshaya Grubu (Starbucks), Capital One Filipinler, Ingersoll Rand ve BD (Becton Dickinson) tarafından finanse ediliyor.

Planet Water Foundation, deprem, tayfun, sel, kasırga, volkanik patlamalar, siklonlar, askeri çatışmalar ve insani krizlere karşı dört kıtada 10 ülkede AquaBlock sistemlerini konuşlandırıyor.

Cankurtaran Robotlar-Dijital Dönüşüm Uzmanı Garakhanova anlattı

6 Şubat, Türkiye’yi deprem gerçeğiyle yeniden yüzleştirdi. Kurtarma çalışmaları gösterdi ki; ileri teknoloji cihazlar, insan kurtarmada hız ve kolaylık sağladı. İnsan koklayan sensörlerden yapay zeka ve robotik sistemlere kadar geliştirilmiş pek çok cihaz var.

Türkiye’de bulunan ve dünyada geliştirilen robot teknoloji cihazları anlatan Dijital Dönüşüm Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, “Türkiye’de alternatif ileri teknoloji çözümlere ihtiyacımız var. Gelecek planlarımızda, bu ve benzeri cihazların yerli ve milli olarak daha fazla üretilmesi gerekmektedir” dedi.

EİB’ten deprem bölgesindeki kadın ihracatçılara yönelik yeni proje

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için toplumsal ve ekonomik kalkınmada kadınların etkin biçimde yer alması gerektiğini söyleyerek tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Eskinazi, EİB Export-Up Mentörlük Programının üçüncü fazında Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birlikte deprem bölgesinde ihracata dönük çalışma yapan kadınlara yönelik bir proje hazırlığı içinde olduklarını da açıkladı.

EİB’nin cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında Türkiye’de öncü bir rol üstlendiği görüşünde olan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türkiye’nin ihracatta, eğitimde, sağlıkta, hayvan haklarında, çocuk haklarında, özgürleşmesinde, kalkınmasında, kısacası her aşamasında kadınlarımız ön planda olmak zorunda. Türkiye’nin en büyük eksiği bu. Türkiye’de birçok noktada arzu ettiğimiz seviyede değilsek kadının geri planda kalmasından dolayıdır. Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’de kadın işgücü temsili en yüksek kurumlardan biri. Birliğimizde her iki çalışanımızdan biri kadın. Önceki dönem ile kıyaslandığında bu dönem Yönetim Kurullarındaki kadın temsilimiz yüzde 100 arttı. Yönetim Kurullarında da kadın temsili en yüksek kurumlardan biriyiz. Bütün Yönetim Kurulu üyelerimiz kadın haklarıyla ilgili STK’larda aktif görev alıyor.” dedi.

TİM Kadın Konseyi’nde de en büyük temsil Egeli kadın ihracatçıların

Eskinazi, “Demir demirdışı metaller, tütün ve hazırgiyim olmak üzere üç İhracatçı Birliğimizde kadın Başkan Yardımcılarımız görev yapıyor. Türkiye’de İhracatçı Birlikleri içinde ilk kadın Başkan 2004-2006 yılları arasında Ege Zeytin Zeytinyağı İhracatçıları Birliğimizin Başkanı Deniz Ataç olmuştu. Bugün TEMA Vakfı’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyor. Önümüzdeki süreçte EİB bünyesinde kadın Birlik Başkanlarımızın yer alacağına inanıyorum. Gençlerin ve kadınların ihracata yönelmesi, çalışmalar yapması için 2020 yılında Genç İhracatçılar Konseyi’ni kurduk. Genç İhracatçılar Konseyi’nin yarıya yakını kadın ihracatçılarımıza ait. TİM Kadın Konseyi’nde de en büyük temsil, yani her 3 ihracatçıdan birini Egeli kadın ihracatçılarımızdan oluşuyor.” diye konuştu.

EİB toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışıyor

Jak Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri’nin toplumsal cinsiyet eşitliği adına yaptığı faaliyetlere şöyle sıraladı:

“2019 yılında imzaladığımız; dünyanın en büyük sürdürülebilirlik inisiyatifi UN Global Compact ilkeleri doğrultusunda; sosyal adalet, sosyal sorumluluk, cinsiyet eşitliği, çevre başlıklarını hem kurum kültürümüzde hem de projelerimizle yaşatıyoruz. UN Global Compact’e ilk üye olan İhracatçı Birliği biziz. Ayrıca UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ne (WEPs) bir yıl önce imza attık.”

Kadın liderler dijitalleşme ve sürdürülebilirliğe daha yatkın

Eskinazi, “Global Compact’e ilk imza atan İhracatçı Birlikleri olduğumuz gibi aynı zamanda kadınlara ve gençlere yönelik bir mentörlük programı kurgulayan ilk Birlik de biziz. EİB Export-Up Mentörlük Programımız ile sürdürülebilir ihracat için kadın ve genç girişimcilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Araştırmalar yeni nesil liderlerin özellikle de genç kadınların ya da yöneticileri kadın olan aile şirketlerinin dijitalleşmeye ve sürdürülebilirliğe daha yatkın olduğunu, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik hakkında daha fazla bilgili olduğunu gösteriyor.

EİB’ten deprem bölgesindeki kadınlar için dayanışma zinciri

Jak Eskinazi, EİB Export-Up Mentörlük Programının iki döneminde toplamda 26 faydalanıcıdan 19’unun kadın girişimcilerden oluştuğunu sözlerine ekledi.

“Kadın girişimcilerimizin 9’u tarım sektörleri, 7’si tekstil, 1 deri, 1 plastik, 1 kimya sektöründe yer alıyor. Ve bütün kadın girişimcilerimizin dijitalleşme ve sürdürülebilirlik dahil birçok alanda faaliyetleri var. EİB Export-Up Mentörlük Programımızın üçüncü fazında Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birlikte deprem bölgesinde ihracata dönük çalışma yapan kadınlarımıza yönelik bir dayanışma zinciri başlatma hazırlığı içerisindeyiz. Export-Up Mentörlük programının yeni modüllerini kadın-erkek dengesi pozitif ayrımcılık gözetilecek çizgide devam ettireceğiz.”

Albaraka Türk’ten, Hacı Adaylarına Özel Vade Farksız Finansman Desteği

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, toplum yararını önceleyerek ayrıcalıklı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Banka, hacı adaylarına özel olarak hayata geçirdiği yeni kampanya ile müşterilerine vade farksız Hac Finansmanı desteği sağlıyor. Bu kampanya ile birlikte, kutsal vazifelerin yerine getirilmesi adına maddi kolaylıklar sağlanması amaçlanıyor.

Albaraka Türk, toplum yararını önceleme anlayışıyla yeni adımlar atmaya devam ediyor. Müşterilerinin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda yeni ürün ve hizmetler geliştiren Banka, bu kapsamda “Hac Kesin Kayıt Belgesi” ile Albaraka Türk şubelerine müracaat eden hacı adaylarına avantajlar sağlayan bir kampanyayı hayata geçiriyor. Hacı adayları, Albaraka Türk şubelerinden hac bedeli için finansman sağlamanın yanı sıra peşin ödemelerini de yapabiliyor.

Banka tarafından yapılan açıklamaya göre, hac bedelinin yüzde 50’sinin peşin olarak ödenmesi durumunda, kalan miktar için Albaraka Türk müşterilerine finansman desteği veriliyor. Albaraka Türk müşterileri, banka tarafından sağlanan bu finansman desteğinden herhangi bir dosya masrafı ödemeden, 2 ay vade ve sıfır kâr ile yararlanabiliyor.

Finansman desteğinde üst yaş sınırı aranmıyor

Müşteriler tarafından TL olarak yatırılacak hac bedeli, Albaraka Türk tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilgili hesabına SAR (Suudi Arabistan Riyali) olarak havale ediliyor.  Albaraka Türk müşterisi bir defaya mahsus olmak üzere kendisi, eşi, çocuğu veya kardeşi adına 150 bin TL finansman kullanabiliyor. Finansman kullanmak için herhangi bir üst yaş sınırı aranmazken, asgari 18 yaş ve üzeri müşteriler tüm ayrıcalıklardan yararlanabiliyor.

İlk hacı kafilesi 30 Mayıs 2023 tarihinde kutsal topraklara doğru yola çıkacak. Bu sebeple, hac finansmanı borcu, hacı adayı henüz hac farizasına başlamadan bitmiş olacak.

“Toplum yararını önceleyerek hareket ediyoruz”

Müşterilerine özel sağladıkları hac finansman desteğine ilişkin açıklamalarda bulunan Albaraka Türk Bireysel ve Özel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uludağ, “Albaraka Türk olarak, yeni kampanyayı duyururken, daima toplum yararını önceleyerek hareket ediyoruz. Bu anlayış doğrultusunda, sürekli olarak müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerini dinliyor, elde ettiğimiz verileri analiz ediyoruz. Bu kapsamda, hac ibadetini yerine getirme noktasında finansmana ihtiyaç duyan müşterilerimize, kâr amacı gütmeyen bir yaklaşımla çeşitli kolaylıklar tanıyoruz. Finansman desteğinin herkes için hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz. Böylesi önemli konularda müşterilerimizi destek olmak adına ciddi mesai harcadığımızı vurgulamak istiyoruz. Önümüzdeki süreçte de toplumsal değerlerimizi önceleyen yaklaşımımızla gerekli alanlarda yeni geliştirmelerimizi duyurmaya devam edeceğiz.” dedi.

Find My Kids çocuk güvenliğine yönelik çalışmalarını uluslararası sertifikayla belgeledi

Neşen Yücel, “Uygulamamızda ebeveynlerin kullandığı fonksiyonlar üzerinde çocukların kontrol olanaklarına sahip olması ve son derece katı veri güvenliği prosedürleri, sahip olduğumuz kriterlerden yalnızca birkaçı,” dedi.

Find My Kids, online güvenlik ve kişisel gizlilik alanında dünyanın en saygın sertifikası kidSAFE’i dördüncü kez üst üste almayı başardı. Kapsamlı bir denetim neticesinde verilen kidSAFE sertifikası, uygulamanın çocuk güvenliği ve gizliliği konusunda uluslararası kabul gören standartları karşıladığını belgeliyor.

Çocuklar ve ailelere yönelik konum takip ve etkinlik izleme uygulaması olan Find My Kids, üst üste dördüncü kez kidSAFE+ COPPA Sertifikası’nı almaya hak kazandı. Find My Kids uygulaması, kidSAFE tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir denetimden sonra sertifikaya layık görüldü. Sertifika, uygulamanın çocuk dostu teknolojiler için yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarına uluslararası anlamda uygunluğunu belgeliyor. Find My Kids’in sahip olduğu kidSAFE+ COPPA Sertifikası aynı zamanda kidSAFE’in önde gelen programı konumunda bulunuyor.

Find My Kids Ülke Müdürü Neşen Yücel, yürüttükleri çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Çocukların güvenliği bizim için en önemli konu. Find My Kids olarak attığımız her adımda ön planda tuttuğumuz bu yaklaşım asla değişmeyecek. Uygulamamızda ebeveynlerin kullandığı fonksiyonlar üzerinde çocukların kontrol olanaklarına sahip olması, kullanıcı verilerini üçüncü partilere asla satmamak ve son derece katı veri güvenliği prosedürleri uygulamak bu doğrultuda sahip olduğumuz kriterlerden yalnızca birkaçı. Yaklaşım ve çalışmalarımızın bağımsız otoriteler tarafından denetlenmesi ve onaylanması neticesinde dört yıl üst üste kidSAFE sertifikasına layık görüldük. Bu başarıyı çocukların güvenliğine yönelik çalışmalarımızın hız kesmeden ve sürekli gelişerek devam ettiğinin bir kanıtı olarak görüyoruz.”

kidSAFE’in Kurucusu ve Başkanı Shai Samet şunları söylüyor: “Find My Kids ekibi, kullanıcı gizliliğini korumak söz konusu olduğunda doğru olanı yapmaya her zaman büyük ilgi gösterdi. Bununla birlikte çocuklarının telefon kullanırken güvende ve koruma altında olmalarını sağlamak için gereken araçları ebeveynlerin kullanımına sundu. Bu sağlanması zor bir denge ama Find My Kids bunun için hiç ara vermeden çalışıyor.”

İhracat şampiyonu taze domatese getirilen ihracat yasağına 50 kurum itiraz etti yasak kalktı

Taze domates ihracatına 3 Mart 2023 tarihinde getirilen ihracat yasağı, sektörden gelen haklı itiraz üzerine 3 gün sonra kaldırıldı. Taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinin ihracat şampiyonu domates ve domates türevli ürünler sektörü, 1 milyar dolarlak ihracatın yolunu açan kararı memnuniyetle karşıladı.

Domates sektörünün 2022 yılında 377 milyon doları taze domates olmak üzere 980 milyon dolarlık ihracata imza attığının altını çizen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, Türkiye’nin 2022 yılında taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinin yaptığı 5,5 milyar dolarlık toplam ihracatın yüzde 18’ini domates ve domates türevi ürünlerden elde edildiği, bu yasak kararının kaldırılmasının hem üreticiyi, hem ihracatçıyı, hem de uzun vadede tüketicileri rahatlattığı ifade edildi.

2023 yılında taze domates, salça, kuru domates, soyulmuş domates, domates salçası, dondurulmuş domates, domates sosları ve ketçap, domates suyundan elde edilecek döviz tutarının 1 milyar doları geçmesinin beklendiğine temas edilen yazılı açıklamada, “Tarım ürünleriyle ilgili politikalar geliştirilirken uzun soluklu düşünülmesi gerekiyor. Türkiye yıllık 13-14 milyon ton domates üretimiyle dünyada önde gelen ülkelerden biri konumunda. Ürettiğimiz domatesin yarısını taze sofralık tüketim için, yarısını da sanayi tipi domates üretiyor. Taze domates ihracatımız 550-600 bin ton seviyesinde. Başka bir ifadeyle toplam üretimin yüzde 3,5’u, sofralık tipi domatesin yüzde 7-8’lik bir dilimi ihraç oluyor. Türkiye’nin ürettiği domates hem iç piyasasına, hem ihracatına, hem de meyve sebze mamulleri sektörüne yetecek düzeyde. Sektör tüm gücüyle üretmeye ve ihraç etmeye devam edecek. İhracat tarım ürünlerinde regülatör görevine sahip. İhracatın regülasyon görevini devre dışı bıraktığınızda zincirdeki tüm halkaları koparacak bir hareketlilik olur” uyarısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanlar Kirişçi ve Muş’a teşekkür

EYMSİB, “Piyasalarda psikolojik bir baskıya yol açacak olan ihracat yasağı kararının kısa sürede kaldırılmasını sağlayan, konuyla bizzat ilgilenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyoruz” diyerek görüşlerini noktaladı.

Salça ihracatı rekora koştu

Türkiye 2022 yılında taze domates ihracatından yüzde 4’lük artışla 377 milyon dolarlık döviz elde ederken, salça ihracatı yüzde 97’lik artışla 208 milyon dolardan 408 milyon dolara çıktı ve taze dometes ihracatını geçti.

Kurutulmuş domates ihracatı 116 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, 57 milyon dolarlık dondurulmuş domates, 22 milyon dolarlık domates sosları ve ketçap ihraç edildi.

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Şubat 2023 Aylık en düşük kayıp mevduat faizi (brüt)’te oldu
Aylık en düşük kayıp, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %0,21, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %1,75 oranlarıyla mevduat faizi (brüt)’te gerçekleşti.
Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Amerikan Doları %1,19, Euro %1,72, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %2,23, külçe altın %3,15 ve BIST 100 endeksi %7,00 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise Amerikan Doları %2,71, Euro %3,24, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %3,73, külçe altın %4,64 ve BIST 100 endeksi %8,43 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Finansal yatırım araçlarının aylık reel getiri oranları, Şubat 2023
Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %4,02 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, TÜFE ile indirgendiğinde ise %1,37 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. Aynı dönemde Amerikan Doları Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %4,05, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,02 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Finansal yatırım araçlarının üç aylık reel getiri oranları, Şubat 2023
Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %41,35, TÜFE ile indirgendiğinde ise %38,91 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde Amerikan doları Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %12,95, TÜFE ile indirgendiğinde ise %14,46 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri BIST 100 endeksinde gerçekleşti
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %40,38,  TÜFE ile indirgendiğinde %59,76 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından DİBS %14,05, külçe altın %21,23, Amerikan Doları %21,86, Euro %26,15 ve mevduat faizi (brüt) %34,13 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise DİBS %2,18, külçe altın %10,36, Amerikan Doları %11,07, Euro %15,95 ve mevduat faizi (brüt) %25,03 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji haberleri

Ev kiralarken kimlik sahteciliğine dikkat Sahte kimlikle dolandırıcılık, emlak sektöründe de sıkça yaşanmaya başladı. Sahipleri …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427