‘Ah keşke’ demeden..(5)(Köşe yazısı 01.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
İnsanlar sever ya da sevmez ama ‘Evet-hayır’ konusunda artık kimse kimseye baskı yapmasın, olur olmaz tehdit etmesin.
Hele hele bu ülkeye asıl sahip çıkması gereken siyasiler, halkın vekilleri, halka hizmet için iktidarda bulunanlar ağzına geleni söylemesin.
Gerçekten büyük önder Atatürk’ün nasıl bir Türkiye değil, Dünya lideri olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyor, görüyoruz.
Umarım gözü görmez, kulağı duymaz, yürekleri bilmezler bunu artık anlar.
Ben sosyal paylaşım seçmelerime devam ediyorum.
*Atatürk “sembol/simge” doğru’dur…
…yaşayan evrensel özel sembol…
Cumhuriyet sembolü
özgür akıl-fikirmantık sembolü
barış sembolü
bilim-fen, sanat-estetik sembolü
akıl-mantık-duyarlılık sembolü
çağdaş giyim, çağdaş hayat sembolü
medeni kanun sembolü
demokrasi sembolü
laiklik sembolü
halkçılık sembolü…
Milli eğitim sembolü
19 Mayıs gençlik ve spor bayramı sembolü
23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı sembolü
23 Nisan 1920 TBMM sembolü
29 ekim cumhuriyet bayramı sembolü
30 Ağustos Zafer bayramı sembolü
23 Nisan 1920.sonsuza değin yaşayacak Türkiye Cumhuriyeti sembolü…
“Türkiye Cumhuriyeti” dönüştürülemez…
“Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti”…
Cumhuriyet, “araç olarak kullanılamaz.”
“Anadolu Federal Cumhuriyeti vesaire istemiyoruz.”
milletimiz buna izin vermez…
Demokrasi yoluyla “hayır” der.
Daha niceleri. (İlke Coşkun)
*Hollanda veya Almanya’da siyasi miting veya evet hayır açıklaması yapılacaksa onu orada yapma izni olan Alman asıllı Türkler yapmalıdır. Ben de olsam izin vermezdim ama örneğin CHP ye de PKK mitinglerine de izin vermezdim. Adil olalım yeterli. (Yılmaz Yorulmaz)
*Adilcevaz ilçe Kaymakamı Muhtarları toplayıp oylamada Evet çıkmaz ise Mühürlerin izi toplarım ve de hiç bir hizmetinizi yapmam tehdidinde bulunuyor. Bu ne zaman konuşuluyor henüz yönetim tek kişi olmadan. Geleceği ona göre değerlendirin.(Duran Soyuğur)
*Hollanda’da yaşanan fecaatten nasiplenmeye, iç politika için malzeme kotarmaya çalışmak ayıptır. Başörtülü bir hanım olan bakanımızın Hollanda polisinin insafına, onu ve devletimizin onurunu savunmak için bayraklarıyla yollara dökülen vatandaşlarımızı atların ve itlerin ayakları altına terk etmek zulümdür. Hele bu aşağılayıcı tutumu karşılıksız bırakmak ve geçiştirmeye çalışmak akla ziyan bir hatadır. Hiç kimsenin milletimizi ve devletimizi bu durumlara düşürmeye hakkı yoktur. (Nevzat Özkan)
*Değil Almanya, değil Hollanda. Tüm Dünya karşımızda olsa elbette ki öncelikle ülkemiz, öncelikle Türkiye. Eleştirilen ise neden çatışıldığı. Ülkelerin özellikle dış politikaları Devlet Politikası niteliğinde olmalı ve kişilere göre değişmemeli. İşte Donald Trump örneği. ABD Devlet Politikası bu şahsın sert çıkışları karşısında ‘otur oturduğun yerde’ dedi. Madem son üç beş yıl önce kendi çıkarttığımız kanunlar yurt dışında referandumlar dahil seçim yasağı getiriyor biz oralarda ne yapmaya çalışıyoruz? Büyükelçilik binalarımız neden bir görüşün propaganda alanı haline getiriliyor? Karşı görüş de oralarda propaganda yapmak istese ne denecek?
Gurbetçilerimizin yerini daraltmaktan başka birşey yapmıyoruz sanki. Arkadaş ne memleketmişiz ya hayata sanki pamuk ipliği ile bağlıyız.
Meclise bir Anayasa değişikliği teklifi sunuluyor, vekiller oyluyor ve bu işi millet bilir bir de ona soralım deniyor. Hem siz bilirsiniz deniyor hem de terbiyesizce yön verilmeye çalışılıyor.
Benim gibi düşünmezsen “memleket elden gider ha” tehdidini de ihmal etmiyorlar.
Madem memleket Evet veya Hayır ile bu kadar risk altına giriyor neden getirdin milletin önüne o halde?
Şimdi de birileri Almanya veya Hollanda’nın tutumunu bakın bu memleket meselesi ha şekline dönüştürüp siyasi rant elde etme peşinde. Ne memleket meselesiymiş arkadaş ya?
Daha dün canımız ciğerimiz Kıbrıs’ımızın bile Türkiye’ de siyasi miting yapmasına müsaade etmeyen biz değil miydik? Gidin kendi sınırlarınızda siyasi propaganda yapın diyen biz değil miydik?
Biz net olarak Türküz ve Türkçüyüz. Kimse haddini aşıp Avrupa yandaşı yakıştırmaya kalkışmasın. Milliyetçiliğimiz de 15 Temmuz sonrası milliyetçilik de değil. (Mustafa Dördüncü)
