UCİM Genel başkanı Saadet Öğretmen çocuk istismarını ve Çanakkale’yi böyle anlattı
Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM)’in Kayseri Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Ofisi’nin açılışına katılan Dernek Genel başkanı Saadet Özkan, gözleri yaşlı duygulu konuşmasında Çanakkale’deki zaferi anlattı , siyasilere çağrı ve ihtisaslaşma çağrısı yaptı.
Genel başkan yardımcısı Yücel Ceylan ile Kayseri’ye gelen Saadet Özkan’ı, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Esin Topçu Tosuner, CHP il başkanı Ümit Özer, CHP il Gençlik Kolları Başkanı Eda Albayrak, MHP MYK üyesi Serap Şule Kalın, Hacılar ilçe Belediye başkanı Bilal Özdoğan, KİGDER başkanı Sema Karaoğlu, Kayseri Barosu avukatları, davetliler, bazı doktorlarda yalnız bırakmadı. Saadet Özkan açılış öncesi, çocuk istismarını anlatırken oldukça duygulandı, yutkundu, gözleri yaşlı şunları söyledi.
Birileri bize çok büyük kötülük yaşattı. Bazen en sevdiklerinden bunu yaşıyorlar. Ve şöyle söylüyorlar. ‘Ben onu çok seviyordum ama bana yaptıklarını sevmiyordum.’ Ya da babam bana bir şey yapar, hapishaneye girer diye susmuştum. Ya da annemle babamın başına bir şey gelir diye susmuştum. İstismarcılar aramıza en güvendiğimiz, en inandığımız meslekleri seçerek giriyorlar. Öğretmen oluyorlar, din görevlisi oluyorlar, antrenör oluyorlar, komşu amca oluyorlar, dede kılığına giriyorlar, amca oluyorlar. Onlar aslında istismarcı. Çocuklar en sevdikleri en güvendikleri alandan vuruluyorlar. Çocuklar büyüdüklerinde kronik rahatsızlıkları yaşıyorlar. Mesela yapılan istatistiklere bakıldığı zaman kalp krizinden, kanserden, böyle ağır hastalıkların pençesine düşüyorlar.
Ben bir gün istismara uğramış birine söz verdim. Öğretmenim. İstismara uğrayanlar büyüdüklerinde istismarcı olurun önüne geç çünkü ben çocuklar için mücadele eden bazıları avukat olmuş bazıları savcı olmuş, bazıları hakim olmuş, Bazıları doktor olmuş neden? Çünkü onlar ilk bu insanlarla karşılaşıyorlar. Yardım ellerini uzatanlar ya da bazıları da davalara gittiğinde çok çok örseleniyorlar. Onların acılarını size anlatmak zorundayım. Çünkü defalarca mahkeme salonlarına gitmek zorunda kalıyorlar. Bir dava ne kadar sürüyor merak ediyor musunuz? Bir dava 2 sene 3 sene, 4 sene sürüyor.
Çocuk 6 yaşındayken bir bakmış 10 yaşına gelmiş durumu anlamaya başlıyor. Ayrıntıları daha da anlamaya başlıyor. Bu çocuklar çocuk izlem merkezine gidiyor. Bu çocuklar Üniversite hastanelerine gidiyor. Bu çocuklar rehber öğretmenlerine anlatıyor. Bu çocuklar Adli Tıp Kurumuna gidiyor. Bu çocuklar olmadı bir başka Adli Tıp Kurumu’na gidiyor. Hayır diyor burda bir çelişki var diyor. Bir daha Adli Tıp kurumuna gidiyor. Bu çocuklar Disneylanda ya da oyun parkına gitmiyor. Bu çocuklar yaşadıklarını anlatıp adalet yerini bulsun diye uğraşıyorlar.
Bizim ihtisaslaşmamız lazım. Bizim kavga etmeyi bırakmamız lazım. Siyasilerden ricam çocuklarımız için birlik, beraberlik içinde olalım. Çünkü bu çok apolitik bir durum. Hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bizim onların gücüne, onların bu konuda direncine, onların bu konuda cesaretine ihtiyacımız var.
Çünkü yoruluyoruz bazen. Mücadele ederken bir fişi, bir faturayı anlatmak zorunda kalıyoruz. Ağrımıza gidiyor. Ya da illerimizi kurduğumuzda bunların koltukları çok iyiymiş dediğinde o koltuklara maruz kalmış bir anne oturacağı için çok özen gösteriyoruz biz. Ya da odanın içindeki o küçük çadıra, o odanın içindeki açık rafa, o odadaki kitabın en iyi kitap olmasına, o yerdeki halının en temiz halı olmasına çok özen gösteriyoruz. Sesleniyorum bizi incitmeyin. Çünkü biz incinmiş çocukların gölgesi, huzur olması için bu mücadeleye çıktık. Ve asla vazgeçmeyeceğiz.
Son nefesimiz yetene kadar ama tarih iyi yürekli insanları yazar ve bir sonsuzluk var. Ve Yüce Mevlam diyor ki, o küçücük bedenleri, o küçücük ruhlara kötülüğün değmesine engel olun. Çünkü biz dünyaya geldiğimizde tertemiz duygularla geliriz. Ve bu vatan çok zor kuruldu. Çanakkale’de gencecik kuşaklarımız o geçilmez denilen yerlerde, o dikenli tellerin, o çivili mayınların, o çivili yerlere çarıklarıyla basıp kendi bedenlerini siper ettiler. Ve bu vatanı çok zorluklarla kurduk biz. O yüzden çocuklar vatandır diye çıktığımız bu yolda biz çocukların emanetini korumalıyız. O çocuklarında emanetini korumalıyız.
Ve hep birlikte inançla, inanç zaferimiz olmalı ve o mücadeleye devam etmeliyiz. Kaybetmekten korkanlar değil mücadele edenler kazanırlar. Ve çağı değiştirip hep birlikte iyi yürekli insanlar her mevkideki, her makamdaki iyi insanlarla mücadele edeceğiz. Ve çocuklarımız için istismarı hiçe indirene kadar mücadelemize devam edip, Dünyaya da bu mücadeleyi verdiğimizi anlatacağız. Mücadeleye korkusuzca devam. Aydınlık, sevgi, şefkat, sonsuz merhamet ve Allah’ın kalbimize verdiği vicdanla bu zaferi bizler kazanacağız. “
Daha sonra Ofisin açılışı yapıldı ve katkıda bulunanlara plaket verildi.