YÖNETİCİLERE HESAP SORULMALI
Saadet Partisi il başkanı Baki Coşkun, Gelecek Partisi il başkanı Zülküf Arslan ve heyetini kabul etti. Görüşmeye ittifak haberleri damga vurdu.
Baki Coşkun ziyaretten memnuniyetini ifade ederek “Ülkemizin en büyük sıkıntısı istişarelerde bulunmamak. Böyle bir zaman diliminde bizlere konuk olan Gelecek Partisi’ne teşekkür ederim. Kendileri ile ülke gündemini ve Kayseri gündemini değerlendirdik. Maalesef görüyoruz ki her alanda bir sıkıntı var. Meclisteki üslubu görüyoruz. Bu vatandaşa da yansıyor. Kutuplaştırma başını almış gitmiş durumda. Kimse bir diğerini dinlemiyor hatta dinlemek istemiyor. Bir araya gelindiğinde ise niçin görüştünüz deniyor. Bu dönem ne kadar baskı olursa olsun biz istişarelerde bulunmaya ve dinlemeye devam edeceğiz.” dedi.
Hükümeti sert dille eleştiren Baki Coşkun, “ Hükümetin topluma söyleyecek bir şeyleri kalmadı. Bu durumda yapabildikleri ilk iş olarak ittifakı bozmaya çalışmak oluyor. İkinci iş ise kendilerinin döneminde bizim dahi eleştirmediğimiz yönlerini kendileri başka bir parti döneminde olmuş gibi yapıyorlar. Baktıklarında bunlardan sonuç alamayınca yok sayma politikalarını bırakıp karalama ve ezme politikalarını sergilemeye geçiyorlar. Bu durumu bir an önce sonlandırın memleketin idaresi için, ekonominin düze çıkması için her görüşe kulaklarını açmalarını bekliyoruz. Bir görüşme bin laf atmaktan evladır. Bakınız Berat Albayrak ne kadar gündem oldu. Gitti ve yaptıkları hiç konuşulmadı. Yöneticilere hesap sorulmalı ki ülke doğru yola girsin” şeklinde konuştu.
Gelecek Partisi il başkanı Zülküf Arslan ise hukuksuzluklara değindi. Arslan, “Birlikte yapılan hukuksuzlara karşı ses getirmemiz gerekiyor. Hükümette rant ve liyakat sorunları var. Liyakat olmayınca profilin, başarının önemi kalmıyor. Rant hususunda ihalelerin kime verileceğini konuşanların yerine fikir üretenlerden olacağız. Bu iktidar insanları yanıltarak ve korkutarak siyaset yapıyor. Biz bunu ittifak ile bozarız. Biz doğruları söylemekle mükellefiz , biz doğruları söylemek adına çabalıyoruz. Tipik siyasetçilerin yaptığı gibi yapmıyoruz. Biz doğruları söyleyeceğiz.” dedi. Arslan, “Saadet Partisi’ne teşekkür ediyoruz.. Baki Bey’e il başkanlığı görevinin hayırlar getirmesini temenni ederiz. Kendileri ile sık sık bir araya geleceğiz.” ifadelerini kullandı.
Doğan Bekin: ABD’nin çöküşü başlamıştır
Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Bekin; ” ABD’deki Kongre binasının işgaliyle yaşanan katı gerçekler bizlere bir kez daha gösterdi ki, küresel güç dengesini yönetmeye çalışan ABD’nin, kuvvet politikası adına kendi kendini yok etmekte olduğu artık kaçınılmaz bir gerçektir.” ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, ABD’nin başkenti Washington’daki Kongre binasının Başkan Trump’ın yanlıları tarafından baskına uğraması ve yaşanan şiddet olaylarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Amerikan rüyasının çöküşü
Trump taraftarlarının Western dizilerini çağrıştıran şiddet ve zurbaz metotlarla polis barikatını aşıp Kongre binasını işgal etmeleri, Amerika’da yaşanmakta olan karmaşık anlaşmazlıkları gün yüzüne çıkardığını vurgulayan Bekin şunları kaydetti:
“1980 seçimleri sırasında ABD Başkan adayı Ronald Reagan tarafından kullanılan “let’s make America great again” (Amerika’yı yeniden güçlü yapalım) sloganını aynen benimseyen Başkan Trump’ın ortaya koyduğu stratejik hedefle Amerika’yı yeniden küresel güç yapabilme adına çıktığı yolun nihayetinde büyük bir hüsran yaşayarak ülke içinde bir anda meşruiyet zeminini kaybetme noktasına gelmiş oldu.
‘Dünyada hiç kimse artık ABD’den korkmayacak’
Özellikle Dış İlişkiler Konseyi (CFR) Başkanı Dr. Richard N. Haass’ın Kongre binasının işgali üzerine yaptığı açıklamada; ‘Başka ülkelerin başkentlerinde görme imkânına sahip olabileceğimiz, bu ülkede ise böyle bir şey görebileceğimizi hayal dahi edemediğimiz manzaralar görmekteyiz. Bundan böyle, dünyada hiç kimse büyük ihtimalle artık bizleri aynı şekilde görmeyecek, saygı duymayacak, korkmayacak veya bize güvenmeyecektir. Eğer ki Amerikan sonrası dönemin bir başlangıç tarihi olacaksa, o tarih kesin olarak bugündür” ifadesi aslında ABD’nin, birçok ülkeye istikrarsızlık ihraç etmekte olduğunun önemli bir itirafı niteliğindedir.”
Trump’ın ırkçı politikaları büyük yaralara neden oldu
ABD Başkanı Trump’ın iktidarı döneminde beyaz üstünlükçü ırk, İslam ve Müslüman düşmanlığı ve anti-göçmen politikalarıyla toplumsal katmanlar arasında ayrıştırıcı politikalar oluşturduğunu hatırlatan Bekin, “Sürtüşmelere dayalı kriz politikaları ile dengeleri kendi lehine çevirme çabaları, Ortadoğu’daki gelişmeleri kendi ve İsrail çıkarları doğrultusunda siyasi maşinasyon olarak kullanma ısrarı, tek taraflı olarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme ve Golan tepelerini İsral’e iade politikaları büyük yaralara neden oldu.” dedi.
Kongre işgali yepyeni gerçekleri ortaya çıkardı
ABD Kongre binasının işgalinin her açıdan yepyeni gerçeklerin de ortaya çıkmasına vesile olacağını belirten Bekin, “ABD, çağdaş demokrasi, insan hakları, özgürlüklerin sağlanması adına Afganistan, Irak, Suriye gibi birçok ülkeyi işgal edip bu ülkelerde mezhep ve etnisite savaşları çıkartarak kendine bağlı hükümetler kurdurdu ve diktatörleri başa getirdi. CFR Başkanı Dr. Richard Haass’ın, “artık bizleri aynı şekilde görmeyecek, saygı duymayacak, korkmayacak veya bize güvenmeyecektir” ifadesi Kongre binasının işgaliyle Amerika için artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının özeti gibi anlamak mümkündür” şeklinde konuştu.
Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, Ermenilerin Dağlık Karabağ’da yaşadıkları ve Rusya Barış Gücünü kontrolünde bulunan askeri mevzileri güçlendirme ve yenileme hazırlığı yapmaları aynı zamanda Rusya’nın bölgeye 50-70 bin arasında Ermenistan vatandaşı getirerek Hankendi’ne yerleştirmesinin 3. Karabağ savaşının hazırlığı olduğunu iddia etti.
Akdere, Askeran, Hocavend ve Hadrut bölgesinde halen eli silahlı 5 veya 7 bin Ermeni terörist gruplarının bulunduğunu söyleyen ASİMDER Genel Başkanı Göksel Gülbey, “Dağlık Karabağ ateşkes antlaşması sonrası terör eylemleri yapma kabiliyetine sahip 5 ila 7 bin Ermeni vatandaşını Rusya desteği ve izinliyle Dağlık Karabağ’a getirilmiştir. Bu terör gruplarının silahlı eğitimleri için ‘Güvenlik Konseyi’ isimli bir askeri oluşum yaparak başına da Hocalı soykırımını yapan Ermenistanlı Vitali Balasanyan’ı başkan olarak atamıştır. Rusya Bölgede yaptığı yerleştirme politikası ve Ermeniler için oluşturduğu Güvenlik Konseyi Başkanlığı ile ne yapmak peşindedir. Sözde Karabağ Ermeni Cumhuriyeti Başkanı Arayik Harutyunyan’ın halen Karabağ’da ne işi var ve askeri mevzileri rahatça gezinip emirler verip savunma değerlendirmeleri yapabiliyor. Tüm bu duyum ve tespitlerimiz aklımıza bunu getiriyor Ermeniler Mart veya Nisan ayında 3. Dağlık Karabağ savaşına mı hazırlanıyor” dedi.
ASİMDER Dış Türklerden Sorumlu Bölüm Başkanı Emekli Albay Akif Qasımov ise,”Dünya’da silah gelirinden sonraki en büyük gelir madden geliridir. Onun için Rusya ve Fransa’nın Karabağ’daki altın madenlerini hiçbir zaman bırakma taraftarı olmadıklarını ve geri alma planları bulunmaktadır. Ermenistan’ın geliri Karabağ’daki uyuşturucu ve altın maddeleri ile sağlıyordu. Rus Barış Gücü kontrolünde yaşayan Ermeniler Rusya, İran ve Fransa gıda yardımı ediyor. Bunun için eski gelir kaynakların tekrar elde etmek için Ermeniler savaş başlatabilirler” şeklinde konuştu.
