MERSİN (YAYLASINDAN) HOLLANDA (YAYLASINA) KAÇTI…

MUTLU BİR PAZAR GÜNÜ DİLEĞİYLE: HAVA SICAKLIĞININ CANLILARDA YARATTIĞI STRESİ YAŞAYAN İLHAN KARAÇAY, MERSİN (YAYLASINDAN) HOLLANDA (YAYLASINA) KAÇTI…

İlhan KARAÇAY sordu, GÖLGE ADAM anlattı:
Sırdaşı ve danışmanı Gölge Adam ile görüşen Karaçay, her yıl artmakta olan sıcaklıkların etkisini ve bıraktığı izleri sizlere sunuyor.
Soğuk Hollanda’dan, sıcaklık aramak için Mersin’e gidenler, daha sonra serinlik arama ihtiyacı hissediyorlar.
Sıcaklık öyle bir hal alıyor ki, insanlar psikolojik bunalım geçiriyorlar.

Dağ evlerine sığınanlar bile, yayla serinliğini bulamıyorlar.
Gölge Adam, sıcaklığın yarattığı bunalımın nedenlerini ve çarelerini anlatıyor.
(Haberin Hollandacası en altta)
Nederlandse versie van het bericht is onderaan)
Değerli okurlarım,
Türkiye’de yapılan 31 Mart yerel seçimlerinde oy kullanmak ve ardından da bir bahar dinletisi yapmak için, 29 Mart günü Mersin’e gitmiştim.
Barınacağım yer, Toros dağlarındaki bir yaylada yaptırdığım evdi.
Geçen yıl da aynı yayla evinde ağustos ayında kadar uzanan bir tatil yapmıştım.
‘Yayla’ denince, insanın aklına ilk gelen ‘serinlik’tir.
Mersin şehir merkezinde hava sıcaklığı 32 ise, denizden 950 metre yüksekte olan bizim yaylamızdaki sıcaklık, normalde 26 derece olur. Geceleri Mersin’deki sıcaklık 26 ise, yayladaki sıcaklık 20 derece olur.
Yukarıdaki derecelere bakıldığı zaman, yaylada yaşamanın, Mersin’de yaşamaktan daha kolay olduğunu anlarsınız. Bu nedenle önbinlerce Mersinli ve civar illerden gelenler, yaz aylarından yaylaları doldururular.
Ne var ki, geçem yıl Mersin’de baş gösteren, gölgede 46 derecelik sıcaklık, bizim yaylamızda 38 dereceyi bulmuştu. İzolasyonu mükemmel olan yayla evimizin içindeki sıcaklık da 38 derece idi.
İnanır mısınız, koltuğa değil oturmak, koltuğa el değdirdiğim zaman elim yanıyordu.
Anlayacağınız o evde o şartlarda yaşamak gerçekten imkânsızdı.
O sırada Hollanda’da bulunan eşime durumu anlatırken, eşimden gelen uyarı beni rahatlattı.
Eşim, “Hilton’a taşın o zaman” demişti.
Sağolsun, Adana ve Mersin Hilton’da Genel Müdürlük yapan dostum Abdurrahman Topak’ı aradım. Sıcaklar normale dönünceye kadar otellerinde barınmak istediğimi söyledim. Dost kıyağı bir fiyatla Hilton’da 5 gece geçirdim. Sıcaklığın normale dönmeyeceğini anlayınca da, Hollanda’ya dönüş kararı aldım ve Hilton’dan Adana Şakirpaşa Havalimanın’na giderek Hollanda’ya uçtum.
Biliyorum, çoğunuz, “İyi de oraya bir soğutucu klima yaptıramadın mı?” diye soracak.
Buna cevabım şu olacak: ‘Allah Allah, dağda yaylada bulunan eve klima mı gerekir?’
Geçen yılki sıcaklık dalgasının, bu yıl da, belki de daha fazlasıyla devam edeceğini bildiğim için, bu yıl mart ayında gelip, mayıs sonunda dönmeyi planlamıştık. Öyle de yapmaya çalıştık. Nisan ve mayıs ayındaki yayla serinliği gerçekten çok hoştu. Ne var ki haziran gelince sıcaklıklar yeniden yükselmeye başladı.Eşim çok sıkıntı çekiyordu. Hollanda’dan kızım Vahide’yi, annesini Hollanda’ya götürmek üzere Mersin’e çağırdım. Onlar haziran başında Hollanda’ya döndüler. Ben ise, akraba ve arkadaşlar ile daha rahat görüşme sağlayacak günleri bekledim. Ne var ki sıcaklıklar birden bire yükselmeye başladı.
Bende bir tuhaflık belirlenmeye başladı.
Yaşamı boyunca, hiçbir mücadeleden kaçmayan, badirelere karşı korkusuzca direnç gösteren, morali hiç bozulmayan ve psikolojisi de her zaman güçlü olan İlhan Karaçay’da, bir sıcaklık fobisi baş göstermişti.
Buna rağmen, bu kez Hilton’a taşınma yerine, Hollanda’ya ‘sığınma’ kararı aldım. Bu ‘sığınma’ tabii ki ‘iltica’ sığınması değil, sıcaktan serinliğe sığınmasıydı.
Öyle de yaptım. Mersin’in Toroslar’daki yaylasından Hollanda’ya geldiğim zaman hissettiğim serinlik bana yararlı oldu ve huzurum yerine geldi.
Hollanda’da kaldığım ilk dört beş gün, ağzımdan en çok, ‘Oooooh be, bu ne serinlik be’ lafı çıkıyordu.
Geçen yıl ve bu yıl yaşadığım sıcaklık ’felaketi’, beni o kadar derinden yaralamıştı ki, bu konuyu açıklığa kavuşturmak için ‘Bir bilen’ ile konuşmaya karar verdim.
Biliyorsunuzdur, benim ‘Bir bilenim’, çok yakın bir dostum olan Gölge Adam’dır.
Sordum Gölge Adam’a: Mersin gibi sıcak bir bölgede doğmuş ve 25 yaşına kadar yaşamış bir kişi, aynı yere her yıl gittiği halde, sıcaklardan neden bu kadar etkilendi. Sıcaklığın getirdiği rahatsızlıklar nelerdir?
Aldığım yanıt şunlar oldu:
Hava sıcaklığının insan psikolojisi üzerinde önemli etkileri olduğu malumdur. Yüksek sıcaklıklar, sadece fiziksel rahatsızlıklara neden olmakla kalmaz, aynı zamanda ruh hali ve zihinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratır.
Öncelikle, yüksek sıcaklıkların insanlarda fiziksel rahatsızlıklara yol açabileceği iyi bilinmektedir. Bu rahatsızlıklar arasında baş ağrısı, susuzluk, yorgunluk ve uyku problemleri yer alır. Bu fiziksel belirtiler, bireylerin günlük yaşamlarını zorlaştırarak stres seviyelerini artırabilir ve genel huzursuzluk yaratabilir.
Psikolojik açıdan, sıcak hava insanların ruh hallerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkiler. Araştırmalar, sıcaklıkların artmasıyla birlikte insanların daha huzursuz, sinirli ve agresif olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu durum, toplumsal ilişkilerde çatışmalara ve bireysel anlamda ruhsal bunalıma neden olabilir. Sıcak hava, özellikle uzun süreli maruz kalındığında depresif belirtileri ve anksiyete düzeylerini artırabilir.
Buna ek olarak, yüksek sıcaklıkların uyku kalitesini olumsuz etkilediği de bilinmektedir. Yetersiz ve kalitesiz uyku, zihinsel sağlığı doğrudan etkileyerek dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve karar verme yetilerinde azalmaya yol açar. Bu durum, kişinin iş performansını ve genel yaşam kalitesini düşürür.
İklim değişikliği ve küresel ısınma gibi uzun vadeli sıcaklık artışlarının da bireyler üzerinde kalıcı psikolojik etkiler yaratabileceği öngörülmektedir. Sürekli sıcak hava dalgaları, insanlarda kronik stres ve endişe yaratabilir, bu da uzun vadede ciddi ruhsal sağlık sorunlarına yol açabilir.
Sonuç olarak, hava sıcaklığının insan psikolojisi üzerinde önemli ve çoğu zaman olumsuz etkileri vardır. Bu etkileri minimize etmek için bireylerin serin ve rahat ortamlarda bulunmaları, yeterli sıvı alımı ve düzenli uyku gibi önlemler alması önemlidir. Ayrıca, toplumsal düzeyde de sıcak hava dalgalarına karşı koruyucu önlemlerin artırılması, halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Sıcak hava gerçekten de insanların stres seviyeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Bu olgu çeşitli şekillerde açıklanabilir:
Fizyolojik Etkiler
Sıcaklık ve Fizyolojik Stres: Ortam sıcaklığı yükseldiğinde, vücut sabit bir iç sıcaklığı korumak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu, terleme ve kalp atış hızının artması yoluyla gerçekleşir ve bu da vücut için stres anlamına gelir.
Uyku bozukluğu: Sıcak hava uykuyu bozabilir. Uyku eksikliği, ana stres hormonu olan kortizol seviyelerinin artmasına neden olur ve kişinin stresle başa çıkma yeteneğini azaltır.
Psikolojik Etkiler
Artan Tahriş ve Saldırganlık: Araştırmalar, insanların daha sıcak koşullarda daha çabuk tahriş olduklarını ve saldırganlaştıklarını göstermiştir. Bunun nedeni, daha kısa sigortalara ve daha fazla çatışmaya yol açan sıcaklığın neden olduğu rahatsızlık olabilir.
Bilişsel Yorgunluk: Isı, bilişsel işlevleri de etkileyerek konsantrasyonu ve karar vermeyi zorlaştırabilir. Bu durum, özellikle zihinsel çaba gerektiren durumlarda stres hissinin artmasına yol açabilir.
Sosyal ve Çevresel
Değişen Sosyal Etkileşimler: Yüksek sıcaklıklar insanları kapalı alanlarda kalmaya teşvik ederek sosyal etkileşimleri ve aktiviteleri azaltabilir. Bu izolasyon, stresin ve yalnızlık hissinin artmasına neden olabilir.
Çalışma Ortamı Üzerindeki Etkisi: Sıcak koşullarda çalışmak, özellikle de yeterli soğutma yoksa, çalışanlarda stres seviyelerinin artmasına neden olabilir. Bu durum özellikle fiziksel olarak zorlayıcı işler içeren veya açık havada yapılan meslekler için geçerlidir.
Isı stresini yönetmek
Hidrasyon ve Dinlenme: Susuz kalmamak ve serin bir ortamda düzenli molalar vermek çok önemlidir. Bu, vücudun iyileşmesine yardımcı olur ve fizyolojik stresi azaltır.
Yaşam Ortamında Ayarlamalar: Klima, vantilatör kullanmak ve gölgeli alanlar oluşturmak sıcağın etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.
Aktivitelerin Uyarlanması: Yorucu fiziksel aktivitelerin sabahın erken saatleri veya akşamın geç saatleri gibi günün daha serin bölümlerinde planlanması, ısı stresini en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Sıcak havanın, hem doğrudan fizyolojik etkiler hem de dolaylı psikolojik ve sosyal faktörler yoluyla insanların stres düzeyleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceği açıktır. Sıcağın etkileriyle bilinçli bir şekilde başa çıkarak ve uygun önlemler alarak, sıcağın stres düzeyleri üzerindeki olumsuz etkileri azaltılabilir.
Gölge Adam’a bu açıklamasından ötürü teşekkür ettim ama, yine de tam olarak tatmin olmadığımı söyledim. Bu konuyu biraz daha irdelemesini rica ettim.
İşte aldığım destek yanıt:
İklim Değişikliğinin Rolü
Küresel Isınma ve Artan Sıcaklıklar: İklim değişikliği, dünya genelinde sıcaklıkların artmasına neden oluyor. Bu durum, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde birçok bölgede daha sık ve yoğun sıcak hava dalgalarının yaşanmasına yol açıyor. Artan sıcaklıklar, insanların iklim değişikliği konusunda bilinçlenmesini ve bu duruma karşı önlemler almasını daha da önemli hale getiriyor.
Sağlık Üzerindeki Etkiler
Fiziksel Sağlık Sorunları:
Sıcak Çarpması ve Dehidrasyon: Yüksek sıcaklıklarda uzun süre kalmak, sıcak çarpması riskini artırır. Ayrıca, vücudun sıvı kaybı dehidrasyona neden olabilir, bu da ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kronik Hastalıklar Üzerindeki Etkisi: Kalp hastalığı, astım ve diğer kronik rahatsızlıkları olan kişiler, sıcak hava dalgalarından daha fazla etkilenebilir.
Psikolojik Sağlık Sorunları:
Anksiyete ve Depresyon: Sürekli yüksek sıcaklıklara maruz kalmak, anksiyete ve depresyon belirtilerini artırabilir. İklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan sıcak hava dalgaları, uzun vadeli psikolojik stres yaratabilir.
Uyku Bozuklukları: Yüksek sıcaklıkların uyku kalitesini düşürdüğü bilinmektedir. Bu da yorgunluğa, bilişsel işlevlerin zayıflamasına ve genel ruh hali bozukluklarına yol açar.
Sosyal ve Ekonomik Etkiler
Çalışma Verimliliği: Özellikle dış mekanlarda çalışan işçiler, yüksek sıcaklıklar nedeniyle daha fazla zorlanır ve bu da iş verimliliğini düşürür. Aynı zamanda, iş kazaları riski de artar.
Toplumsal İlişkiler: Yüksek sıcaklıklar, insanların daha az sosyal etkileşimde bulunmasına neden olabilir. Bu durum, sosyal izolasyonu artırabilir ve toplumsal bağları zayıflatabilir.
Önleme ve Yönetim Stratejileri
Kişisel Önlemler:
Hidrasyon: Yeterli miktarda su içmek ve vücudu nemli tutmak, sıcaklık stresini azaltmada önemli bir rol oynar.
Serinleme Yöntemleri: Klima veya vantilatör kullanımı, serin ortamlar oluşturmak ve güneşten korunmak, sıcak havanın etkilerini azaltır.
Aktivitelerin Planlanması: Fiziksel aktiviteleri günün daha serin saatlerinde yapmak, sıcak çarpması riskini azaltır.
Toplumsal Önlemler:
Yeşil Alanlar ve Ağaçlandırma: Şehirlerdeki yeşil alanların artırılması ve ağaçlandırma çalışmaları, şehir içindeki sıcaklıkları düşürmeye yardımcı olabilir.
Toplumsal Bilinçlendirme: Sıcak hava dalgalarına karşı toplumu bilinçlendirmek ve acil durum planları oluşturmak, toplumsal sağlığı korumada önemli adımlardır.
Sonuç
Sıcak hava dalgaları ve iklim değişikliği, hem fizyolojik hem de psikolojik sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Bu durum, bireylerin ve toplumların sıcaklık stresine karşı bilinçli ve hazırlıklı olmasını gerektirir. Alınacak kişisel ve toplumsal önlemlerle, sıcak havanın olumsuz etkilerini en aza indirmek mümkün olabilir.
Bu ek bilgiler, okuyucularınıza daha geniş bir bakış açısı sunarak, konunun önemini ve alınabilecek önlemleri daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

MİLLET DAVASI NEDİR?(4)

Mustafa Temizer Dava: Ülkü; amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey; idealdir. Dava adamı: Bir ülkü uğruna …