Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Gönül Özdağ’a ziyaret, “Mehmetçik Katillerine Af Yok” ve “Ümit Özdağ’a Özgürlük” mitingi
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Gönül Özdağ’a ziyaret
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın annesi Av. Gönül Özdağ’ı evinde ziyaret etti. Genel Başkanımız Kardeşi Prof. Dr. Hilal Özdağ Sevgili, Av. Gönül Özdağ’ın mektubunu okudu. Ziyaret sonrası yapılan açıklamada Genel Başkan Vekilimiz Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na destekleri için teşekkür etti.
Av. Gönül Özdağ: “Evlatlarım birkaç hafta önce Ümit’i ziyaret için Silivri’ye gitmeden önce bana, ‘Anne aman dikkatli konuş. Bak bir de doksan yaşındaki annemizi ziyaret için Silivri’ye gitmek zorunda kalmayalım’ dediler. Sonra geçtiğimiz pazar günü, ‘Anne salı günü Ekrem Başkan ve Mansur Başkan sana geçmiş olsun ziyaretine geleceklermiş. Aman anne, bu ziyaret basının daha da çok ilgisini çekecektir. Çok dikkatli konuş bak. Bir aileden Silivri’ye bir nöbetçi yeter’ dediler. Hatta dediler, ‘Geçen seferki gibi düşündüklerini söyle biz yazalım. Sen kontrol et, yazılı bir metne bağlı kal ki belagate kapılıp gitme Silivri’ye dek.’ diye eklediler.
Ben de dedim, ‘Evladım, emekli de olsa hukukçuyum. Anayasanın yirmi altıncı maddesi değişti mi? Düşüncelerimi, eleştirilerimi ifade edemez miyim?’ Dediler ki, ‘İfade edersin ama bunun bir bedeli olabilir, o bedel de Silivri’ye de gitmene neden olabilir.’
Bizim zamanımızda şaka gibi diye bir ifade yoktu. Ama şimdilerde var, öyle değil mi? Ve bu söylediklerim gerçekten şaka ama kötü bir şaka gibi değil mi? Ben 1950’lerin sonlarında İstanbul Hukuk Fakültesi’nde okurken Gazetecilik Enstitüsü’nün iki yıllık programından da mezun oldum.
Ve o zamanın Vatan Gazetesi’nde stajyer muhabir olarak çalıştım. Bağımsız yargı, bağımsız basının sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmez organları olduğunu bilirim. Demokrasinin organları bağımsızlıklarını kaybettiklerinde organ değil, araç haline gelirler. Neyse, en iyisi evlatlarımın uyarılarına kulak verip daha fazla bir şey söylemeyelim.
Sevgili Ekrem Başkan, Mansur Başkan, siz bana geçmiş olsun ziyaretine geldiniz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Ama sizlere de geçmiş olsun. Ekrem Başkan daha konuşmanız bitmemişti ki hakkınızda soruşturma açıldı.Bildiğim kadarıyla yenileri de açılıyor. Aslında açılan soruşturmalara hukuken bir tedbir olan tutuklamanın cezalandırma aracına dönüştürülmüş olmasına bakınca doğrusu bütün ülkeme geçmiş olsun.
Sizlerden Türkiye adına tek bir ismim var. Bir araya gelin. Birlik olun, akıl ile, bilim ile, barış içinde, sağlıklı bir demokrasi için yürütmenin, yargının, yasamanın bağımsız olduğu ve birbirini denetlediği bir sistem içinde demokratik, laik, tam bağımsız Türkiye için çalışın.”
“Mehmetçik Katillerine Af Yok” ve “Ümit Özdağ’a Özgürlük” mitingi
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Eskişehir’de düzenlenen “Mehmetçik Katillerine Af Yok” ve “Ümit Özdağ’a Özgürlük” mitinginde konuştu.
Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu: Genel Başkanımız, Antalya’da il başkanları toplantısında bir başka siyasi parti başkanına cevap vermiştir. Ancak bu siyasi parti başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı makamını da elinde bulundurmakta olup, Şehirlioğlu’na göre, işine geldiği zaman Cumhurbaşkanlığı, işine geldiği zaman ise siyasi parti başkanlığı kimliğini kullanmaktadır. Genel Başkanımız da bu şekilde bir siyasi kimlik olarak yanıtlama hakkını kullanmıştır.
Ancak, Ankara’da bir restoranda yemek yediği sırada bir anda etrafı polisler tarafından kuşatılarak, hukuksuz bir şekilde kaçma şüphesiyle gözaltına alınmış ve 190 km hızla İstanbul’a götürülmüştür. Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğu reddediyoruz. Genel Başkanımız Ümit Özdağ, bu ülkeye kendisini adamış bir liderdir. Kaçmaz, gitmez, bu topraklarda kalır ve sonuna kadar mücadele eder!
Kayseri Olayları ve Tutuklamalar
Kayseri’de 8 ay önce, iki sığınmacı aile arasında yaşanan bir çocuk istismarı vakasının ardından halk, haklı bir tepki göstermiştir. Olayların kontrolden çıkmaması için iki Genel Başkan Yardımcımızı Kayseri’ye gönderdik. 1065 kişi gözaltına alındı, ancak bir tane bile Zafer Partili gözaltına alınmamıştır. Genel Başkanımız Ümit Özdağ, o akşam halkı sakinleşmeye davet etmiş, “Provokasyonlara gelmeyin, evinizde kalın, güvenlik güçlerine kendinizi teslim edin.” demiştir. Buna rağmen, kendisi insanları kin ve nefrete tahrik ettiği gerekçesiyle hukuksuzca tutuklanmıştır.
Düşman Ceza Hukuku ve Çifte Standartlar
Bugün, Genel Başkanımıza uygulanan bu hukuk Nazi Almanya’sında Fransız ve Polonyalılara, Amerika’da siyahlara uygulanan düşman ceza hukukunun bir benzeridir. Şu anda, örgüt başı Abdullah Öcalan, cezaevinde voleybol oynarken, Genel Başkanımız haksız ve hukuksuz bir şekilde Silivri’de tutulmaktadır.
Açılım Süreci
Birinci açılım süreci yapıldı. 794 şehidimiz var, binlerce yaralı. Barış barış dediler, akil adamlar dediler, Türkiye’yi dolaştılar. Binlerce ocağın sönmesine sebep oldular. 40 bin şehit verdik, on binlerce gazi. Şimdi diyorlar ki, ‘Abdullah Öcalan gelsin Meclis’e konuşsun.’ Yok öyle yağma. Diyorlar ki, ‘Eğer barış olmazsa burası Gazze’ye döner.’ Bir başkası da diyor ki ‘Şeyh Sait’lerden devlet özür dilesin.’ Vatan hainlerinden devlet özür dilemez. Diletmeyiz, diletmeyeceğiz de hiçbir zaman. Türkiye’de Kürt sorunu yok, şu anda hatta Türk sorunu var. Ne mutlu Türküm diyene tuhaf tuhaf bakmaya başladılar. Burası Türk’tür, Türk kalacaktır. Bunu kimse unutmasın.
Ekonomik ve Sosyal PolitikalarBugün 3 bin Türk evladı, Hollanda’daki çip fabrikalarında çalışıyor. Neden Türkiye’de bu imkanlar yok? Doktorlarımızı, hemşirelerimizi kaybediyoruz. Almanya, beyin göçü sorununu çözdü ancak biz her geçen gün değerli insan kaynağımızı kaybediyoruz. Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı, liyakatsizlik diz boyu oldu. Bugüne kadar 8 Turizm Bakanı, 6 Sağlık Bakanı, 10 Hazine ve Maliye Bakanı, 7 İçişleri Bakanı, 8 Milli Eğitim Bakanı değişti.
Zafer Partisi’nin Kararlı DuruşuZafer Partisi olarak, milletimizin geleceği için endişeliyiz. Ancak bu endişe bizim için değil, sizler için, bu ülkenin geleceği olan çocuklarımız içindir. Bu nedenle buradayız, bu nedenle Zafer Partisi var! Genel Başkanımız Ümit Özdağ’a yönelik hukuksuzluğu reddediyoruz ve bir kez daha “Ümit Özdağ’a Özgürlük!” diyoruz. Zafer bizim olacak, milletimizin olacak!
“ÜMİT ÖZDAĞ, HERHANGİ BİR SUÇ İŞLEDİĞİ İÇİN DEĞİL, MUHALİF BİR SİYASİ FİGÜR OLDUĞU İÇİN CEZAEVİNDEDİR. TUTUKLANMASI, MUHALEFETİ SİNDİRME VE BASKI ALTINA ALMA ÇABALARININ BİR PARÇASIDIR.”
Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partinin haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Azmi Karamahmutoğlu: Kartalkaya Yangın Faciasının 35. Günü: Adalet Bekleniyor
Bugün, Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangın faciasının 35. gününe girdik. Facianın ardından sorumluların belirlenmesi için başlatılan süreçte Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkilendirilen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, hükümet tarafından “korsan” ilan edilmiştir.
Yangının gerçekleştiği günlerde yetkililer, 10 gün içinde sorumluların belirlenmesi için söz vermişti. Ancak aradan geçen 35 güne rağmen herhangi bir resmi rapor açıklanmış değil. Halbuki, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkilendirdiği bilirkişinin hazırladığı raporda, Bolu İl Özel İdaresi, Turizm Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bolu İl Müdürlüğü’nün sorumlulukları ortaya konmuştu. Fakat bu raporun kabul edilmemesi nedeniyle bilirkişi dağıtıldı ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturuldu. Şimdi kamuoyu, yeni bilirkişi tarafından hazırlanacak olan raporu beklemektedir.
“Mehmetçik Katillerine Af Yok” Mitingleri Devam Ediyor
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanmasından önce başlattığı “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitingleri, kendisinin tutuklanmasının ardından da hız kesmeden devam etmektedir. Bu mitinglerin amacı, 22 Ekim tarihinde Sayın Devlet Bahçeli’nin duyurduğu ikinci çözüm sürecine karşı Türk halkını bilinçlendirmek ve sürecin olası tehlikelerine dikkat çekmektir.
Sayın Genel Başkanımızın tutuklanması sonrasında mitinglerin ana sloganına bir ekleme yapılmıştır: “Mehmetçik Katillerine Af Yok, Ümit Özdağ’a Özgürlük”. Bu kapsamda düzenlenen son miting, dün Eskişehir’de gerçekleştirilmiştir. Hava şartlarının eksi 3 dereceye kadar düştüğü soğuk bir günde olmasına rağmen binlerce vatandaşımız mitinge katılım sağlamıştır.
Halkın gösterdiği bu büyük destek, Zafer Partisi’nin sadece bir siyasi hareket olmadığını, aynı zamanda milli bilinç etrafında birleşmiş bir vatan mücadelesi olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin dört bir yanında devam eden mitinglerde halkın coşkusu, hükümete karşı yükselen tepkinin bir göstergesidir.
Gram Altın Hediyesi
Dün gerçekleşen Eskişehir mitinginde duygulandıran bir olay yaşandı. Bir hanımefendi, kalabalığın içinde yanımıza gelerek, Zafer Partisi’ni adeta bir Milli Mücadele hareketi olarak gördüğünü ifade etti. Ayrılırken elimize küçük bir eşya sıkıştırdı. Öncelikle bunun bir rozet olduğunu düşündük, ancak cebimizden çıkardığımızda bir gram altın olduğunu fark ettik.
Bu kıymetli bağış, partimizin bağımsız ve halktan destek alan bir siyasi hareket olduğunun en güzel göstergesidir. Halkın, kısıtlı ekonomik şartlara rağmen partimize maddi ve manevi destek sunması, bizlere büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Daha önce benzer bir olay Bursa’da da yaşanmıştı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen bu destek mesajları, partimizin haklı mücadelesinin halk tarafından sahiplenildiğini göstermektedir.
Bu gram altın, Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ özgürlüğüne kavuştuğunda kendisine takdim edilecek ve saklanacaktır. Bu yalnızca bir maddi bağış değil, bir halkın davasına olan inancının bir sembolü olarak geleceğe taşınacaktır.
Türkiye’nin Nüfus Politikası ve Ekonomik Yükü
Cumhur İttifakı hükümetinin başlattığı ikinci çözüm süreciyle birlikte, Türkiye’nin demografik yapısı üzerindeki tehlikeler giderek artmaktadır. Düzensiz göç, kaçak nüfus ve sığınmacı akını nedeniyle ülkemizde 13 milyon sığınmacının yaşadığı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin kaynaklarını tüketen bu düzensiz göç politikası, ekonomik ve sosyal dengeleri bozmaktadır.
Türkiye’de emekliler ve asgari ücretliler, açlık sınırının altında maaş alırken, Suriyeli sığınmacılara harcanan milyarlarca dolar halkın sırtına ek yük getirmektedir. Zafer Partisi olarak, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin enflasyona uyarlanarak 10 bin TL olması gerektiğini vurguluyoruz.
Şam Yönetiminin Skandal Kararı ve Kıbrıs Meselesi
Suriye’de yönetim değişmiş olmasına rağmen Türkiye’deki Suriyeliler için herhangi bir değişiklik olmamıştır. Şam’daki yeni yönetim, Türkiye’deki Suriyelileri geri kabul etmek yerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize şartı getirmiştir. Üstelik, Türkiye’den Suriye’ye gidecek olan vatandaşlar için 150 dolarlık fahiş vize ücreti belirlenmiştir. Bu, Türkiye’ye yönelik açık bir diplomatik meydan okumadır.
Bununla birlikte, Şam yönetimi geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerini, Kıbrıs Cumhuriyeti temsilcileri olarak kabul etmiş ve resmi törenle ağırlamıştır. Oysa Kıbrıs Cumhuriyeti, 1974’te gerçekleşen darbenin ardından ortadan kalkmış bir yapıdır. KKTC, 1983 yılından beri bağımsız bir devlettir ve bu gerçeği görmezden gelen Şam yönetimi, Türkiye ve KKTC’ye yönelik politik bir provokasyonun içine girmiştir.
Türkiye, bu girişime karşı diplomatik kanalları etkin bir şekilde kullanarak KKTC’nin haklarını savunmalıdır. Zafer Partisi olarak, Kıbrıs Türk halkının yanında olduğumuzu ve her platformda bu tür saldırgan politikalara karşı duracağımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Ümit Özdağ Neden Tutuklu?
Bugün, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun 35. günüdür. Sayın Özdağ, herhangi bir suç işlediği için değil, muhalif bir siyasi figür olduğu için cezaevindedir. Tutuklanması, muhalefeti sindirme ve baskı altına alma çabalarının bir parçasıdır.
Ancak iktidar bilmelidir ki, muhalefeti susturmak için yapılan baskılar, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve açlık sınırındaki maaşları unutturamayacaktır. Seçim günü geldiğinde, halk sandıkta bunun hesabını soracaktır.
Zafer Partisi olarak, ülkemizin üniter ve milli devlet yapısını koruma mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. Sandıkta halkımızın desteğini bekliyor ve Türkiye’nin geleceğini hep birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz.
