Cumhur-Millet ittifakta çatlak mı var? (Köşe yazısı)

Mustafa TEMİZER   

Ülke meselelerini çözmenin temel şartı dürüst ve samimi olmaktır. Her türlü gelişme ve başarının ancak milletin birliğinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inananlar elli yıldan beri bir çağrı yapıyor. Politik oyunları bırakalım, milli hedeflerde birleşelim diyor. Duymuyorlar.

Millet olarak nasıl bir tehlike altında olduğumuzu, neden birliğin ve ittifakın şart olduğunu, ittifakın ne olup ne olmadığını, birlikte olmanın şartlarını ayrıntılarıyla ortaya koyuyor;  1973’de“Milli Partiler Arası İttifak” çağrısında bulunuyor Duymuyorlar. Nefisler, mevki ve makam hırsları arzu edilen birliğin sağlanmasına engel oluyor.

1986’da” Tüm Partileri Milli Dayanışma ve İşbirliğine Çağırıyoruz.” Diyor. “ Milli Partiler Arası Fazilet Misakı” önerisinde bulunuyor kabul etmiyorlar.

1991’de “ Milli Partiler Arası Fazilet Misakı”nda belirtilen ölçüler içinde rahmetli Necmettin Erbakan ile rahmetli Alpaslan Türkeş’i bir araya getirip seçim sonrası ittifakın genişleyerek devam edeceği sözünü alıyorlar. 1991 seçimlerine birlikte girmeleri sağlanıyor. Beklenmedik bir başarı elde ediliyor. Seçim sonrası ittifakın genişleyerek devam edeceği sözü ısrarla hatırlatıyorlar ama verilen sözler yerine getirilmiyor. İttifak devam etmiyor. Neden? İttifakın mimarı olan ev sahibi değil.

Bütün imkânsızlıklara ve engellemelere rağmen milletin birliğini sağlamak için ömrünü verenler milli birlik davalarından asla vazgeçmiyor. 2007 yılında Türk siyasi hayatıyla ilgili önemli tespitlerde bulunuyor. Yapılan tespitler doğrultusunda birlik çağrısını bir kez daha yeniliyor. “Milli Demokratik ve Çağdaş Partiler Daimi Konseyi Temel Mutabakatı”nı öneriyor ama dinlemiyorlar.

Son olarak 2015 yılında parti tüzüklerinde değişiklik yaparak birlik konusunda herkese kapılarını açıyor. Tüm parti başkanlarının saygınlığının korunacağı, ülke meselelerinde ortak kararların alınacağı başkanlar kurulu oluşturulmasına karar veriyor. Vatan, millet, bayrak, barış diyen bütün partileri bu kurulda görev almaya çağırıyor. Çağrının muhatapları kulaklarını tıkıyor.

1991’de dürüst ve samimi gayretler ile elde edilen başarıdan rahatsız olanlar ittifak çalışmalarını istismar ediyor. Sözde ittifaklarla milleti ayrıştırılıp kutuplaştırıyor. Samimi birlik çalışmalarına engel oluyor.

Milli birliği sağlama adına yapılan samimi çağrılara kulaklarını tıkayanların ittifak anlayışında dürüstlük ve samimiyet aranır mı? Millet Partisinin adını ve ortaya koyduğu ittifak düşüncesini istismar ederek oluşturulan cumhur-millet ittifakının temel sorunu dürüstlük ve samimiyetten yoksun oluşu değil mi? Bunlar, hiçbir ahlâka ve ölçüye sığmayan, akşam sabah birbirlerine sarf ettikleri sözler ve eylemleri ile milleti ayrıştırıp kutuplaştırmıyor mu? Her ne yaşıyorsak sebebi; bunların mevcut siyasi anlayışı değil mi?… Bunların siyasi anlayışı ve söylemleriyle milli birliği sağlamak mümkün mü?

Millet Partililer diyor ki; birlikten başka çıkar yol yoktur. Birlik davamızdaki samimi gayret ve çabamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.  Çağrımızın mutlaka anlaşılacağına, milletimizin yüzyıllar boyu devam edecek birliğinin sağlanacağına inanıyor.

Davamız parti, şahıs, mevki, makam davası değil. “ Davamız milletimizin varlık ve beka davasıdır.” Davamız vatan, millet, bayrak sevdalısı tüm vatandaşlarımızın davasıdır. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği davasıdır. Hakk’ın rızasını kazanma davasıdır.

Aziz vatandaşlarımız! Sizi milleti ayrıştırıp kutuplaştırarak felakete sürükleyen mevcut siyasi anlayışa, hiçbir ahlâkî ilke tanımadan kullanılan dile hayır demeye çağırıyoruz.

Hiçbir sorun çözümsüz değildir.

Sorun, çözüm makamının ehliyetsiz ve liyakatsizliğidir.

Çözüm millet iradesinin devlete yansımasıdır.

Çözüm sizsiniz. Çözüm hep birlikte biziz.

Ehliyetsiz, layık olmayan ellerde kaybolan değerler bizim.

Kaybeden biziz.

Yıkılan ümitler, bizim çocuklarımızın geleceği.

Ateşe atılan bizim ciğerlerimiz.

Yok olan, kaybolan çocuklarımızın geleceği olacak.

Sizi istiklâl ve bağımsızlığımızı korumaya çağırıyoruz. Millet Partisini tanımaya, üye olmaya, görev ve sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Milletin varlık ve bekasını tehlikeye atan mevcut siyasi anlayışa ve ölçü tanımayan seviyesiz söylemlere hep birlikte hayır demeye çağırıyoruz.

Bizi, kimse bizi ayrıştıramaz!

Biz, hep birlikte bir Milletiz!

İşi ehline vermek için biz geliyoruz!

“Millet” geliyor! demeye çağırıyoruz.

Unutmayalım ki “İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.”

İnanıyoruz hep birlikte başaracağız!

Hedefimiz MUHTEŞEM TÜRKİYE!