Asrın felaketi açıklamalar,ilginç anılar, mesajlar, raporlar, etkinlikler, öneriler..

TMMOB Kayseri İl Koordinasyon Kurulu 6 Şubat Depremlerinin ( Asrın Felaketi) 1. Yıldönümü İle İlgili  şu açıklamayı Yaptı.

Bizler TMMOB çatısı altında kamu ve meslek yararı için bir araya gelen 15 Meslek odasının başkan ve temsilcileriyiz. Ülkemizde asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde ve Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde yaşanan iki deprem ile 20 Şubat 2023 tarihinde Hatay ili Defne ilçesi merkezli 6.4 büyüklüğündeki depremlerin 1. Yıldönümünde aşağıda hazırlamış olduğumuz basın bildirisi ile duygularımızı; yöneticilerimiz, meslektaşlarımız ve halkımızla paylaşmak isteriz.

Yaşamış olduğumuz depremde; hayatını kaybetmiş olan on binlerce yurttaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Bizler, TMMOB ve bağlı Odalarımızdaki faaliyetlerimizle, kendi sorunlarımızın dışındaki toplum ve kamuyu ilgilendiren birçok sorunun çözümünde çaba harcıyoruz. Kentlerimizi, doğamızı ve yaşam alanlarımızı rant ve talandan korumaya çalışıyoruz. Kamu zararı doğuracak, toplumun güvenliği ve sağlığını tehlikeye atacak yanlış plan ve projeleri düzeltmeye, değiştirmeye çalışıyoruz. Afetler ile yıkılmayan, dirençli, sağlıklı, güvenli kentlerin inşa edilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Mesleklerimizin toplumsal ve kamusal yönünü unutmadan ısrarla, bu çalışmalarımızı kamu adına sürdürüyoruz.

Bu kapsamda 6 Şubat Depremleri sonrası, 15 Mart 2023 tarihinde ‘Kayseri Deprem Raporu’ adı ile kentimizin yöneticileri, milletvekilleri, kamu kurumları ve basınımız sayesinde ise halkımız ile kentimiz için ilgili meslek odalarımızın görüşlerinin toplandığı raporu hazırladık.

Bahse konu olan raporda; amacımız böyle bir felaketin bir daha yaşanmaması için alınması gereken önlemleri duyurarak ilgili kurum ve kuruluşları bilgilendirmektir. Kayserimizde oluşabilecek büyüklüklerde ki depremleri ve sonrasını tüm detayları ile ele aldığımız 11 maddeden oluşan önerilerimizin olduğu deprem raporunu tüm kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Böylesi bir afetin bir daha yaşanmamasını ümit ederek, hazırlamış olduğumuz rapordaki önerilerin önümüzdeki bu süreçte ne kadar dikkate alınacağının da aynı şekilde takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.

CHP’de deprem saatinde saygı duruşu

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremde hayatını kaybeden canlarımız anısına; CHP Kayseri İl binası önünde, İl Başkanı Feyzullah Keskin, İl Yöneticileri, Kocasinan İlçe Başkanı Barış Özdemir ve İlçe Yöneticileri ve Gençlik, Kadın Kollar ile birlikte depremin yaşandığı saat olan 04.17’de, 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Keskin ‘Hayatını kaybeden tüm canları saygı ve rahmetle anıyoruz. Unutmadık, unutmayacağız’ dedi.

“ASRIN FELAKETİ”NDE HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLAR İÇİN KAYSERİ’DE HATİM DUASI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, asrın felaketinin yıl dönümünde Kayserili vatandaşlarla Hunat Camii’nde bir araya gelerek depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için hatim ve Kur’an-ı Kerim Tilaveti Programı’na katıldı.

Kayseri’de Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde vefat eden vatandaşlar için okunan hatimlerin duası Hunat Camii’nde yapıldı.

Afetlerin yıl dönümünde Hunat Camii’nde vatandaşlarla bir araya gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kur’an-ı Kerim tilaveti eşliğinde, depremde vefat edenlere dua etti.

Programın ardından Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayserili vatandaşlara sıcak çorba ve kandil simidi ikram edildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, burada yaptığı açıklamada, “Bir sene önce saat 04.17 itibariyle yaşamış olduğumuz deprem sonrası vefat eden 50 bin canımıza Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailelerine taziye dileklerimizi iletiyor, sabırlar diliyoruz. Onları anıyoruz, dua ediyoruz. Muhterem hocalarımızın burada ifade ettikleri gibi peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam efendimizin müjdesinde olduğu gibi onlar şehit olarak gitmişlerdir. Bizler için de şefaatçi olmalarını temenni ediyoruz” dedi.

“Kayseri Şanına Yakışır Şekilde Kendisinden Söz Ettirdi”

Kayseri olarak bu süreçte üzerine düşenden fazlasını yaptıklarını vurgulayan Başkan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mevla’mın lütfuyla bir rahmet vesilesi olarak her türlü imkânları seferber etti, Kayseri şanına yakışır şekilde kendisinden söz ettirdi, milletin devletiyle dayanıştığı, sivil toplum teşkilatlarıyla, belediyelerimizle, Valiliğimiz ekipleriyle, AFAD’ımızla, Kızılay’ımızla İHH’mızla ANDA’mızla, tüm kurum ve kuruluşlarımızla el ele vermek suretiyle o yaraları sarma yönünde irade gösterdik ve üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Cenab-ı Allah bir daha bizi bu tablo ile karşı karşıya getirmesin diye dua ve temenni ediyoruz. İnşallah bu acıları da paylaşarak azaltacağımızı, şehit olan kardeşlerimizin ailelerini sahiplenerek, onların acısını dindirmeye gayret edeceğimizi ifade ediyorum.”

Büyükkılıç, Kayserililer başta olmak üzere tüm İslam âleminin Miraç Kandili’ni de tebrik ederek, “Miraç Kandili’ne de denk geldi. Kandili idrak etme anlayışı içerisinde Mevla’mıza bir kez daha sığındık. Kayseri Büyükşehir Belediyesi burada hem vatandaşlarımıza ikramda bulunmak hem de vatandaşlarımızın duasını almak amacıyla onların bize vermiş olduğu imkânı, onlara hizmet olarak sunmaya gayret ediyoruz. Mütevazı çorbamız, simidimiz ve kandil simidimiz ile vatandaşlarımıza ikramda bulunuyoruz. Bu akşam yine Miraç Kandili vesilesiyle camilerimize cemaatlerimiz dolacak, taşacak, hatimler indirecek, mevlitler okunacak, duaları yapılacak” diye konuştu.

“Şehrimizin, Ülkemizin Kıymetini Bilelim”

Birlik, beraberlik mesajı veren Başkan Büyükkılıç, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Cenab-ı Allah birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu bozmasın. Bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Ay yıldızlı Türk bayrağımız altında vatanına, milletine, devletine bağlı anlayış içerisinde yaşamayı lütfetsin. Şehrimizin, ülkemizin kıymetini bilelim, yöneticilerimize dua edelim. Kayserili hemşehrilerim ile gurur duyuyorum, onlara dua ediyorum, Cenab-ı Allah onlardan razı olsun, her zaman yüz akımız olmuşlardır” ifadelerini kullandı.

KESKİN DEPREM RAPORUNU AÇIKLADI…

CHP il başkanı Feyzullah Keskin, il binasında. Kocasinan  belediye başkan adayı Mustafa Yıldız, Melikgazi ilçe başkanı Barış Özdemir’inde katıldığı basın toplantısında ise, depremde Erciyes’in volkanik  yapıda olması ve ortasından fay hattının geçmesi, Erkilet fay hattı bölgesinde de  Yamula barajının bulunması nedeniyle  ciddi riske dikkat çekti, dağlık bölgelerde dikey mimari yerine yatay mimariye ağırlık verilmesi önerisini tekrarladı. Keskin, deprem raporunu da açıklarken  şunları söyledi.

Deprem Raporu

Deprem, ciddiye alınmadığında bütün bir ülkeyi maddi ve manevi olarak etkileyebilecek, toplumsal hafızamızda derin izler bırakabilecek bir olaydır. Şehrimiz genelinde oluşabilecek orta yüksek büyüklükteki depremi en az hasarla atlatabilmemiz ve afetlerle birlikte yaşayabilmemiz için gerekli tedbirler acilen alınmalıdır.

1. İlk olarak yerelde yukarıda belirtilen jeoloji ve jeofizik çalışmalarını da içerisinde barındıran Mikrobölgeleme etüd raporu ile zon bölgelerinin belirlenmesi gereklidir. Eş zamanlı olarak yapı stogunun envanter haline getirilerek yapıların öncelikli olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmalar yapılırken 2011 yılı öncesinde inşa edilen yapılara ve kamu tarafından yoğun kullanılan yapılarına öncelik verilmelidir.
2. Kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme çalışmaları ile ilgili yol haritası Yapı Envanter çalışmalarına göre belirlenmelidir.
3. Mevcut yapılarda yapı jeofizik etütleri uygulamak mümkündür. Deprem sonrası yapı jeofiziği yapılarak, inşaat mühendislerinin ihtiyaç duyduğu parametreler, yapıda tahribat oluşturmadan elde edilebilmektedir.
4. Depremden yüzey faylanması sonucu zarar görecek yapılar için alınabilecek en temel tedbir diri fayların yerlerinin hassas bir biçimde belirlenmesi, bu faylar üzerindeki alanların zaman içerisinde boşaltılarak yapı ve nüfus yoğunluğunun azaltılması, gelecekte bu alanlar için yapı sınırlaması getirilmesi ve imar planlarının zemin koşulları ve yüzey faylanması tehlikesine uygun olarak yapılmasıdır.
5. Belirlenen aktif fay hatlarının plan ölçeğine uygun hassasiyet ile halihazır haritalara işlenmesi ve aktif fay zonlarının, oluşabilecek doğal olayların verileri ile çakıştırılması sonucu Afet Sakınım Planı’na temel oluşturacak Risk Analiz çalışması en acil şekilde yapılmalıdır.
6. Risk analiz çalışmaları ve afet sakınım planları oluşturulduktan sonra; Mevcut Çevre Düzeni, Nazım ve Uygulama İmar Planlarında elde edilen güncel veriler ışığında revizyon yapılmalıdır.
7. Planlama, proje ve yapım aşamaları süreci bütününde, içerisinde yerel yönetimin, yapı denetim şirketlerinin ve meslek odalarının da bulunduğu denetim mekanizmalarının güvenli barınma ve yaşam alanları oluşuncaya kadar ki süreçte sıkı denetim uygulamaları bir zarurettir.
8. Depremde yıkılan binalarda ki işçilik zafiyetleri göz önüne alındığında Şantiye Şefliğinin önemi ortaya çıkmaktadır. Yönetmelikte Şantiye Şefliği tam zamanlı yapılan iş olarak tarif edilmiştir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Belediyeler, Meslek Odaları ve Yapı Denetim firmalarının alacağı ortak tedbirlerle Şantiye Şeflerinin şantiyede görev yapmaları sağlanmalıdır.
9. Kentsel dönüşüm çalışmaları, kaynak yaratılmak düşüncesiyle emsal artımından arındırılmalı, değişimler üst ölçekli planlar ile olabildiğince uyumlu olmalı ve sağlıklı yapı stoklarına erişmek hedeflenmelidir. Bunun için finansal destek sağlanmalıdır.
10. Ortaya çıkan gerçeklikler dikkate alınarak yukarıda bahsi geçen konularda Yeni Dönem Koşulları dikkate alınarak “Afet Strateji Planları” bilim ışığında hazırlanmalıdır.
11. Deprem dirençli bir kent yaratmak istiyorsak, yukarıda bahsedilen konularda hem Yerel Yönetimlerde gerekli birimlerin kurulması, hem de merkezi hükümet tarafından, gerekirse Afet Bakanlığı adı altında, konularında yetkin, liyakatli kadrolardan oluşan birimlere ihtiyaç duyulmaktadır.

DEPREMDE ALINACAK ÖNLEMLER

Şehrimiz kent merkezinin doğusunda yer alan ve kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı gözlenen Kayseri çöküntüsü kuzeyden Erkilet Fay zonu, güneyden ise Erciyes Fayı ile sınırlandırılmaktadır. İki fat hattı arasında kurulan şehrimizde depremle ilgili güvenlik önlemlerini almalıyız. İşte o önlemler için link..
https://denizyildiz.notion.site/Jeoloji-M-hendisi-Buket-ahin-in-Deprem-Raporu-ve-Depremde-Al-nacak-nlemler-Yaz-lar-03-ubat-2024-cf4fca97540b4dd6b5d6e246f048a783

6 Şubat Depremlerinin 1. Yılına dair TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasının Açıklaması

Resmi verilere göre 50 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz, yaklaşık 40 bin binanın yıkıldığı, 200 binden fazla binanın ise ağır hasar aldığı 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 6 Şubat 2023 Depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti.

Şüphesiz 6 Şubat depremleri büyüklüğü, şiddeti, yıkıcılığı ve ivmeleri açısından yer bilimcilerin ve sismologların da beklentisini aşan depremlerdir. Oldukça geniş bir coğrafyada etkili olan, can ve mal kaybının bu kadar büyük olduğu 6 Şubat depremlerinin, toplumsal bir travma olarak uzun yıllar etkisini sürdüreceği de bir gerçektir.

Böylesi sarsıcı bir afetin ardından beklenen ve de olması gereken hiç şüphesiz, bugüne kadar alınmamış tedbirlerin alınması için derhal harekete geçilmesi, güvenli ve sağlıklı yapılaşma için bilim çevrelerinin, meslek odalarının önerilerinin hayata geçirilmesidir. Ancak geride kalan 1 yıla dönüp bakıldığında ne yazık ki geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak ciddi bir çalışmanın yapıldığını söylemek pek mümkün olmamaktadır.

Evet, Şubat 2023 Depremlerinin tarihimizin en büyük depremlerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu kadar büyük ve yaygın depremler karşısında kayıpları sıfıra indirmek belki mümkün olmayabilirdi fakat ortaya çıkan yıkımın ve kayıpların böylesi dehşet verici seviyelerde olmasının önüne geçmek pekâlâ mümkündü.

Dünyada her yıl ortalama olarak Richter ölçeğine göre 7.0 ve üzeri 19 deprem olmaktadır. Ancak bunlardan sadece bazılarının yıkıcı etkisi olmaktadır. Bu etki depremin niteliğinden çok gerçekleştiği bölgedeki yaşam alanlarının maalesef kırılganlığından kaynaklanmaktadır.

Ülkemiz ise yaşam alanlarının kırılganlığı açısından dünyada en olumsuz örneklerden birini oluşturmaktadır. Çünkü ülkemiz ortalama olarak her 1,5 yılda yıkıcı sonuçları olan depremleri yaşamasına rağmen bir türlü gerekli adımlar atılmamaktadır.

Ülkemizde milat olarak kabul edilen Marmara depremlerinden buyana geçen 24 yıllık zaman diliminde atılan adımlar, yapılması gerekenlerin yanında  son derece zayıf kalmıştır. Son yıllarda Elazığ ve İzmir’de meydana gelen göreli olarak sınırlı depremlerde bile ortaya çıkan yıkımın boyutları adeta birer uyarı niteliğinde olmasına rağmen depreme hazırlık konusunda zafiyetler görmezden gelinmiş, sonuçta Şubat 2023 Depremlerinin büyüklüğü bahane edilerek yüzbinlerce konutun yıkımı veya ağır hasarlı hale gelmesi ilahi takdirle izah edilmiştir.

Afet sonrası arama-kurtarma, yardım ulaştırma, beslenme ve acil barınma ihtiyaçlarını karşılama çalışmalarında kamu gücünün sınıfta kaldığı, geçmiş depremlerden ders alınmadığı tüm kamuoyunun malumudur. Yurttaşlarımızın dayanışma bilinci ve gönüllü çalışmalarının büyük katkısıyla depremin ilk elden yaralarının sarılması konusunda eksiklikler giderilmeye çalışılmış olsa da afete müdahalenin devamındaki aşamalarında da kriz yönetilememiştir.

Geçici yerleşim alanlarının kurulması, enkaz kaldırma işlemleri, ulaşım, elektrik, su, kanalizasyon, haberleşme gibi altyapı hizmetleri, depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen sağlanamamıştır. Depremlerin 1. yılını geride bırakırken depremin en çok etkilediği Antakya başta olmak üzere deprem bölgesinde barınma, beslenme, sağlık, hijyen, içmesuyu, eğitim gibi en temel insani ihtiyaçlara yönelik sorunlar hala devam etmektedir. Yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı yapılar insan hayatını tehlikeye sokmaya devam ederken, kontrolsüz bir şekilde yürütülen enkaz kaldırma işlemleri çevreye ve insan sağlığına zararlar vermekte, enkaz toplama alanları ise içmesuyu kaynaklarını kirletmesi bakımından ciddi riskler oluşturmaktadır.

Afet sonrasının ileriki çalışmalarının ise, şeffaflık ve katılımcılık ilkeleri çerçevesinde yürütüldüğünü söylemek pek de mümkün değildir. Bir yandan şehirlerin yeniden kurulması, yeni yerleşim alanlarının oluşturulması, konut ve işyeri ihtiyacının karşılanması konularında seçim öncesi verilen taahhütlerin ötelendiği görülürken, diğer yandan yapılan çalışmaların da sağlıklı kentleşme ve güvenli yapılaşma açısından (yer seçiminden inşa kalitesine kadar) kaygı verici örnekler içermektedir.

Ayrıca siyasi iktidarın deprem sonrası kentlerin yeniden ayağa kaldırılması, hayatın normale döndürülmesi doğrultusunda 319 binini 1 yıl içerisinde teslim etmek kaydıyla 650 bin konutun yapılacağı yönündeki beyanlarının oldukça gerisinde kaldıkları görülmektedir.

Aşağıda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hasar tespit raporlarına ve TOKİ’nin resmi internet sitesinde yayınlanan bilgilere göre hazırlanan tablo yer almaktadır.

Bu tabloya göre, orta ve hafif hasarlı yapılar hariç olmak üzere, deprem bölgesindeki 11 il kapsamında yıkılan veya yıkılacak olan (konut, işyeri vb. dahil olmak üzere) toplam 674.416 bağımsız bölüm bulunmaktadır. Siyasi yetkililerin 650 bin konut yapılacağına dair ifadeleri bu ihtiyaca yöneliktir.

Son 1 yılda TOKİ tarafından ihalesi yapılmış konut miktarı ise toplamda 108.936 adettir. Bu ihalelerin toplam bedeli 203.973.988.559,00 Türk Lirasıdır. Bunlardan bir kısmının inşasına henüz hiç başlanmamış olmakla birlikte, tamamlanma oranı %70’in üzerinde olan konut sayısı 25.119 adettir. Yani kısa vadede bitirilip teslim edilebilecek konut miktarı TOKİ verilerine göre 25 bin civarındadır. Bu durum siyasilerin geçen yıl verdikleri sözlerin veya ortaya koydukları hedefin ancak %8’ine tekabül etmektedir.

İL GENELİYIKIK BAĞIMSIZ BÖLÜMACİL YIKILACAK BAĞIMSIZ BÖLÜMAĞIR HASARLI BAĞIMSIZ BÖLÜMYIKILMIŞ VEYA YIKILACAK TOPLAM6 ŞUBAT SONRASI İHALESİ YAPILAN KONUT SAYISITAMAMLANMA ORANI %70’İN ÜZERİNDE OLAN KONUT SAYISI
ADANA3833025.9656.6503.191511
ADIYAMAN14.8336.49744.03865.3684.629297
DİYARBAKIR49045314.67215.6155.1561.250
ELAZIĞ10121124.17224.4841.8691.869
GAZİANTEP8.5616.67730.52045.75818.8267.149
KAHRAMANMARAŞ20.38113.84378.953113.17719.5767.042
MALATYA14.5659.00982.563106.13713.9893.973
HATAY41.29037.503180.181258.97431.6541.185
KİLİS6231892.7363.5481.854756
OSMANİYE1.5182.29617.00220.8163.723190
ŞANLIURFA8731.27111.74513.8894.469897
674.416108.93625.119

Kuşkusuz ki kalıcı konutların biran önce yapılıp teslim edilmesi bölgede hayatın normale dönmesi açısından çok önemlidir. Ancak yeterli değildir. Sorun sadece insanların başını sokacakları bir çatıya sahip olmaları değildir. Sağlıklı ve güvenli bir yuvaya sahip olmak planlı ve denetimli bir yapılaşmayı gerektirir. Yer seçimi yanlışlıklarından, sorunlu imalatlara kadar pek çok konu geçtiğimiz aylarda kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu durum denetim ve planlama hizmetlerinin yeterince yapılamadığı kuşkusunu doğurmaktadır.

Bir yapının deprem karşısında ayakta kalması gerekli şarttır fakat yeterli şart değildir. Bir yapı, mekanik ve elektrik tesisatlarından yalıtımlarına, kapısı-penceresinden mutfağına, çevre düzenlemesinden peyzajına kadar pek çok unsur ile sağlıklı bir yapı niteliğine bürünür. Bunlar için de nitelikli malzeme ve işçilik gerekir. Teslim edilecek her konut eksiksiz ve nitelikli olarak bu unsurları içermek zorundadır.

Her büyük depremde olduğu gibi bu depremlerde de yaşanan yıkımın teknik nedenlerini 6 ana başlıkta sıralaya biliriz. Birincisi, Zayıf Zemin Koşulları, ikincisi Malzeme Zafiyetleri, üçüncüsü Konstrüktif Zafiyetler, dördüncüsü Yapı Düzensizliklerinin Yarattığı Hasarlar, beşincisi Sonradan Yapılan Bilinçsiz Tadilat ve Müdahaleler, altıncısı ise Yıpranmışlık ve Bakımsızlıktır. Bu sebeplerin birden fazlasının bir araya gelmesi hasar ve yıkım oranlarını artırmaktadır.

Ancak her depremde aynı sebeplerden dolayı can kayıpları ve yıkım ortaya çıkıyorsa ortada tüm bu teknik sorunların üstünde Sistemsel Zafiyetler var demektir ve siyasi irade bu sorumluluğu üstlenmekten ısrarla kaçınmaktadır. Sorumluluktan kaçınmak bir yana yapılaşma sistemini ve kültürünü değiştirmek için hiçbir anlamlı adım atmamaktadır.

Ülkemizin 10 milyonluk yapı stokunda önemli oranda riskli yapı bulunmaktadır ve bu durum on yıllardır bilinip söylenmektedir. İlave olarak birkaç yılda bir çıkarılan imar aflarıyla riskli yapı stoku daha da şişirilmektedir. Ayrıca her yıl 100 bin civarında yeni yapı inşa edilmektedir. Yeni yapılan bu yapıların sağlıklı ve güvenli olduğu konusunda hala derin kuşkular vardır. Çünkü tarımsal alanlara ve zemini sorunlu bölgelere yüksek katlı ve yüksek yoğunluklu imar izinleri verilmekte, emsal artışlarıyla kentler yoğunlaştırılmakta, mühendislik hizmetleri kağıt üzerinde kalmakta, yapı üretimi ve denetimi serbest piyasanın kuralsız kârlılık hesaplarına teslim edilmektedir.

Kamu binalarının sorunları da aynıdır. 530 bin civarında olduğu tahmin edilen kamu binalarının envanteri çıkarılabilmiş değildir. Başta Okullar, Hastaneler, Yurtlar, Hizmet Binaları, Spor Tesisleri ve diğer tüm kamu binalarının deprem güvenlikleri belirsizdir.

Bütün bu olumsuzlukların sonucunda her deprem mevcut yapı stokumuz içindeki bu riskli yapıları bulup tahrip etmektedir. Bunun insani, maddi ve çevresel kayıpları korkunç boyutlarda olmaktadır.

Yapılması gereken mevcut yapı stokumuzdaki riskleri tespit edip yenilemek veya güçlendirmek ve ayrıca yeni bir yapılaşma düzeni getirmektir.

Bir yapı, mülkiyeti ister devlette, ister gerçek kişilerde, isterse özel kuruluşlarda olsun doğrudan toplumun güvenliğini, tarihini, kültürünü, konforunu, ekonomisini ve çevresini etkileyen/ilgilendiren bir varlıktır. Bu özelliklerinden dolayı yapılar bir kamusal varlıktır. İnşasına da, denetimine de bu perspektifle bakılması gerekir.

Sonuç olarak;

6 Şubat Depremleri coğrafyamızın tanık olduğu ilk büyük deprem olmadığı gibi son da olmayacaktır. Ne zaman nerede büyük bir depremin meydana geleceği bilinmemekle birlikte felakete dönüşmesini önlemek için ivedilikle hayata geçirilmesi gerekenler bellidir.

Öncelikle sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaatlarını gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayışa ihtiyaç vardır.

Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Yani siyasi kadroların ihtiyaç duyduğu ve kendi dönemlerinde yapıp bitirebilecekleri gösterişli yapılar/faaliyetler olma özelliğine sahip değildir. Dolayısıyla gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalı, aksine davranışların hukuki ve cezai yaptırımları olmalıdır.

Rant odaklı imar düzeni ile yapılaşmada kuralsızlığın ve cezasızlığın hakim olması kaçak yapılaşmanın önünü açmakta bunun sonucunda da imar afları zorunlu hale gelmektedir. Unutulmamalıdır ki, yozlaşma kültürü büyükten başlayıp küçüğe doğru yayılmaktadır. Sermaye gruplarının, “güçlü” kesimlerin inşaatlarına göz yumup tam tersine özel düzenlemelerle hukukileştirmeye çalışılması toplumun geneline emsal teşkil etmektedir. İmarda kural kuraldır. Merkezi ya da yerel siyasi/iktisadi aktörlerin çıkarlarına göre delinmemelidir.

Ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmelidir.

Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, rant odaklı kentsel dönüşüm anlayışı terk edilmelidir. Dönüşüm sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişmenin bir bütünü olarak ele alınmalıdır.

Yetkin mühendislik uygulaması muhakkak hayata geçirilmelidir. İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın güvenli yaşam hakkının korunması ve mühendisliğin gerekliliklerinin yerine getirilmesi amacıyla bilgili, deneyimli ve etik kurallara bağlı mühendisler eliyle yapılabilmesi için, meslek kuruluşlarının sorumluluğunda yetkin mühendislik uygulamasına geçilmelidir.

Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmelidir. Proje denetimi ve yapı denetimi birbirinden ayrılmalı, Proje Denetimi doğrudan kamu tarafında ve yetkin mühendisler eliyle yapılmalı, Yapı Denetim Kuruluşları ve Laboratuvarları doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalı ve onun denetiminde çalışmalıdır.

6 Şubat Depremlerinde hayatını kaybeden yurttaşımızı bir kez daha saygıyla anıyor, aynı ihmaller nedeniyle bir daha aynı acıları yaşamamak için kaybedecek tek bir günümüzün bile olmadığını hatırlatıyoruz.

Avrupa Komisyonu, 2023 depremlerinin ardından ülkenin toparlanmasına yardımcı olmak üzere Türkiye ile 400 milyon Avro’luk bir anlaşma imzalıyor

2023 yılının başlarında meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından yürütülen toparlanma çalışmalarına finansman kaynağı sağlamak üzere Avrupa Birliği Dayanışma Fonu’ndan (EUSF) 400 milyon Avro’luk bir hibe sağlanması doğrultusunda Komisyon, bugün Türkiye ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Uyum ve Reformlardan sorumlu Komisyon Üyesi Elisa Ferreira ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay tarafından Brüksel’de imzalandı. Anlaşma kapsamında sağlanacak olan bu destek, 2002’de devreye alınışından bu yana EUSF kapsamında herhangi bir aday ülkeye verilen en yüksek mali katkı olup Mart 2023’te düzenlenen Uluslararası Bağışçılar Konferansı’nda AB tarafından Türkiye’ye dönük açıklanan 1 milyar Avro’luk desteğin bir parçasıdır. Komisyon ve AB Konseyi Dönem Başkanı İsveç’in ortak ev sahipliğinde düzenlenen Konferans, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerden etkilenenler için toplam 7 milyar Avro tutarında bir bağış toplanmasına yardımcı olmuştur. Komisyon tarafından 23 Ağustos 2023’te kabul edilen EUSF-AB Dayanışma Fonu paketinin bir parçası olan ve bugün anlaşması imzalanan 400 milyon Avro tutarındaki bu hibe, depremlerin ardından Türkiye’ye yeni bir destek sağlamış olacaktır. Türk makamları yardımı: – Sağlık, eğitim, su ve atık su yönetimi alanlarında altyapının onarılması;– Nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak üzere geçici barınma sağlanması; ve– Ülkenin zengin kültürel mirasının korunmasına yönelik tedbirlerin uygulanması amacıyla kullanmayı planlamaktadır. Komisyon, Türkiye’ye yönelik 400 milyon Avro tutarındaki bu EUSF yardımını tek bir defada aktaracak. Türkiye’nin fonları kullanmak için, ödemenin yapıldığı günün başlayarak 18 aylık bir süresi olup bu sürenin sona ermesinden 6 ay sonra, bir uygulama raporu sunması gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Uyum ve Reformlardan sorumlu Komisyon Üyesi Elisa Ferreira şunları söyledi: “Ülke tarihinin en kötü felaketlerinden biri olan bu felaketin Türk halkı üzerinde yol açtığı yıkıcı etkileri gördükçe, her birimiz büyük bir şok yaşadık. Kaybedilen hayatlar ve yıkılan yuvalar karşısında Avrupa genelinde, büyük bir duygu birliği oluştu. İşte bu nedenle bu desteğin AB Dayanışma Fonu kapsamında, aday bir ülkeye verilen en büyük destek olması hiç de şaşırtıcı değil. Aynı zamanda Türkiye de ilk defa bir Dayanışma Fonu desteği alıyor. Desteğe ihtiyaç duyulduğu bir anda Avrupa, yalnızca üyesi olan ülkeler için değil; komşuları için de harekete geçiyor. AB Dayanışma Fonu, ülkelerle ve halklarla dayanışma içinde olmak demektir.” Arka PlanAB’nin afet sonrası toparlanmaya yönelik ana araçlarından biri olan EUSF, AB dayanışmasının somut bir ifadesidir. Üye Devletlere ve katılım sürecindeki ülkelere büyük doğal afetlerin yol açtığı mali yükün üstesinden gelmelerinde yardımcı olmaktadır. Nisan 2020’den bu yana, AB’nin COVID-19 pandemisiyle mücadele çabaları çerçevesinde, EUSF’in kapsamı büyük çaplı halk sağlığı acil durumlarını kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 2002 yılından bu yana EUSF, 24 Üye Devlet (artı Birleşik Krallık) ve 3 katılım ülkesinde (Arnavutluk, Karadağ ve Sırbistan) 129 afet durumunda (109 doğal afet ve 20 sağlık acil durumu) müdahaleler için 8,2 milyar Avro’nun üzerinde bir meblağı harekete geçirmiştir. Çok-Yıllı Mali Çerçeve (MFF) orta vadeli gözden geçirme paketinin bir parçası olarak AB Konseyi 1 Şubat 2024 tarihinde, 2024-2027 dönemi için Dayanışma ve Acil Yardım Rezervi’nin, EUSF ve Acil Yardım Rezervi arasında paylaştırılarak 1.5 milyar Avro arttırılmasına karar vermiştir.Türkiye’yi 6 ve 20 Şubat 2023 tarihlerinde vuran iki yıkıcı deprem, 16 milyon insanın geçim kaynaklarını etkilemiş ve konut, altyapı ve üstyapılarda büyük hasara yol açmıştır. AB Sivil Koruma Mekanizmasının devreye sokulmasının ardından 21 AB Üye Devleti ile Arnavutluk, Karadağ, Norveç ve Sırbistan, AB Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi ve Türk makamları ile koordinasyon halinde arama-kurtarma ekipleri ve yardım sunmuştur. Ayrıca ikili ilişkiler kapsamında ilave destekler sağlanmıştır.Mart 2023’te düzenlenen Uluslararası Bağışçılar Konferansı sırasında AB, Türkiye için 1 milyar Avro taahhüt etmiş ve bugüne kadar bu miktarın neredeyse tamamı harekete geçirilmiştir:

Depremlerin hemen ardından AB, insani yardım fonlarından 78.2 milyon Avro’yu Türkiye için harekete geçirmiştir. Komisyon ayrıca, sağlık ve kırılgan durumdaki kişilerin (özellikle kadın ve çocuklar) korunmasının yanı sıra tarım sektörünün toparlanması ve belediye altyapısı ve mirasın rehabilitasyonu için işbirliği fonlarından (IPA-II programından) 66.8 milyon Avro daha sağlamıştır.

Komisyon, Türk makamlarıyla yakın istişare içerisinde, etkilenen bölgelerdeki mültecilere ve ev sahibi topluluklara altyapı rehabilitasyonu ve sosyo-ekonomik yardımla destek olmak üzere 355.6 milyon Avroluk bir paket hazırlamıştır.

Komisyon, belediyelerin faydalanacağı bir Avrupa Yatırım Bankası (AYB) kredisini desteklemek üzere 35 milyon Avro tutarında garanti tahsis etmiştir. Bu finansman içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekelerinin yanı sıra atık su arıtma tesislerinin rehabilitasyonu, inşası ve genişletilmesini destekleyecektir. Ayrıca su hizmetleri için akıllı sistemlerin, makine ve ekipmanların satın alınmasına ve kurulmasına da destek verecektir.

Konsey ve Avrupa Parlamentosu’nun EUSF desteğinin harekete geçirilmesine yönelik onayının ardından Komisyon, AB Dayanışma Fonu kapsamında 400 milyon Avroluk ek yardım kararı almıştır. Bu fonlar sağlık, eğitim, su ve atık su alanlarındaki kritik altyapının yeniden inşası için kullanılacaktır. Fonların bir kısmı da halkın ihtiyaçlarına yönelik geçici barınmanın sağlanması ve kültürel mirasın korunması için tahsis edilmiştir.

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ, DEPREM BÖLGESİNDEKİ ANISINI ANLATIRKEN DUYGU DOLU ANLAR YAŞADI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile birlikte 6 Şubat Asrın Felaketi Anma Programı’na katıldı. Başkan Büyükkılıç, deprem bölgesindeki bir anısını anlatırken duygu dolu anlar yaşadı.

Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayseri İl Kültür Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu’nda 6 Şubat Asrın Felaketi Anma Programı düzenlendi.

Başkan Büyükkılıç, program öncesi AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm ile birlikte Asrın Felaketi 6 Şubat Depreminin hafızalardan silinmeyen fotoğraf karelerinin yer aldığı Fotoğraf Sergisi’ni ziyaret etti.

Anma Programına Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, deprem bölgesinde isimsiz kahraman olan kamu, kurum ve kuruluşları ile sivil toplum teşkilatlarının arama, kurtarma personelleri katıldı.

“Kayseri’mizin Güzel İnsanları İyi Ki Varsınız”

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, ‘sözün bittiği yer’ diye nitelendirilen bir ânı yaşadıklarını ifade ederek, “Kayseri’mizin bu tablo karşısında yapmış olduğu çalışmalara kelimeler yetmez. Kayseri’mizin güzel insanları sizler iyi ki varsınız. Allah sizlerden razı olsun. Hep bahsediliyor ya Kayseri’miz hayırseverliği ile anılır, paylaşılır, hakikaten asrın felaketi olarak nitelendirilen bu tablo karşısında bir sınav verdik. 50 bine yakın canımız gitti, 100 binlere yakın yaralılar oldu, tedavileri için gayretler gösterildi, bu acı tablo karşısında kelimelerin bittiği bir ânı yaşıyoruz” diye konuştu.

Saat 04.17’de depremle uyandıklarından ve sonrasında yaşananlardan bahseden Başkan Büyükkılıç, depremin yaralarını sarmak adına gıdadan giyime, alt yapıdan temizlik hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden, konteyner kent ve çarşıya kadar yardım ve hizmetleri depremin ilk anından itibaren gerçekleştirdiklerini anlattı.

Büyükkılıç, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devlet büyükleri tarafından Kayseri’ye teşekkür edildiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Kayseri’mizin insanı ay yıldızlı Türk bayrağımızın altında birliğin, beraberliğin, dayanışmanın fedakârlığın sembolü olan bir şehirdir. Sizleri alnınızdan öpüyorum. Sizlerin hizmetkârı olmak, bir ağabeyiniz, bir hizmetkârınız olarak ekibimizle birlikte sizlere hizmet etmekten onur duyuyoruz. Sayın Valimize ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kayseri’den gittiği andan itibaren nereye gitsek o bölgelerde sorduğumuzda hep Sayın Valimizin ve Kayseri’mizin ismi zikredildi. Sayın Valim iyi ki varsınız, iyi ki Kayseri’mize gelmişsiniz.”

Başkan Büyükkılıç, Duygu Dolu Anlar Yaşadı

Deprem bölgesindeki anısını duygu dolu anlar yaşayarak anlatan Başkan Büyükkılıç, “Çok anılar olduğunu benim için en dramatik olanı Afşin’de 6 aileden ferdin cenaze namazını kıldırmak bana nasip oldu. Birinci depremde hasar görüyorlar, annesi kuzularını yanına toplayıp, hep beraber olalım bir arada olalım diyor, ikinci depremde hepsi rahmetli oluyor. Anlatacak çok şey var, sizleri seviyoruz, sağ olun, Allah’a emanet olun” dedi.

“Savaşa Gider Gibi Gittiniz”

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de “Buradan baktığımda karşımda gerçekten kahramanları görüyorum. Neredeyse bu salonun tamamı deprem bölgesinde bulundu. Deprem bölgesinde mücadele etmedi adeta savaş yaptı. Savaşa gider gibi gittiniz. Günlerce, gecelerce orada mücadele ettiniz. Yüzünüzün akıyla da çıkıp geldiniz” dedi.

Çiçek, ‘Büyükşehir Belediye Başkanımızın anlattığı gibiydi ilk gün, saat 04.17’de kıyamet gibi bir sallantıyla uyandık’ diyerek 6 Şubat 2023’te Kayseri’de yaşananlarla ilgili süreci anlattı.

Kahramanmaraş Kriz Merkezi’nde Arama Kurtarmadan Sorumlu Koordinatör Vali olarak görevini icra ederken yaşadıklarını da anlatan Vali Çiçek, “Orada bulunan kriz merkezindeki il sağlık müdürümüz annesini enkaz altında bırakarak, ‘devlet beni çağırıyor’ diye kriz merkezine gelmişti. Yine başka bir müdürümüz, çocukları enkaz altındaydı ama o kriz merkezine acilen gelin çağrısına uyarak kriz merkezine gelmişti. O salonun evlatları veya aileleri enkaz altındaydı ama onlar o gün devlet bizi çağırıyor diye kriz merkezine gelmişti. Sonraki saatlerde helallik alarak devam ettik çalışmamıza” ifadelerini kullandı.

“Büyükşehir Belediye Başkanımız Her Yerde”

Deprem bölgesinde verilen mücadelenin başka bir ruh olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:

“Başka bir ruhtu, başka bir zamandı o an. Dolayısıyla hep beraber belki acılara şahit olduk ama büyük milletin birlik ve beraberliğine şahit olduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle de kamu görevlileri aktılar oraya. Gönüllüler günlerce mücadeleler verdiler. Gerçekten büyük mücadeleydi. MÜSİAD Başkanımız, OSB Başkanımızla alanda beraberdik. Büyükşehir Belediye Başkanımız bir Maraş’ta, bir Elbistan’da, bir Adıyaman’da her yerde. Mustafa Yalçın, Ahmet Çolakbayrakdar, Melikgazi Belediyemizle ilk çarşımızı yaptık. Her birimiz bir mücadele verdik.”

“Kayseri’ye Kara Sevdalı Bir Adam Olarak Döndüm”

Vali Çiçek, deprem bölgesine yağmur olup yağan Kayseri’ye teşekkür ederek, “Kayseri’de olmaktan dolayı çok büyük bir sevgi duyuyorum. Kayseri’den Maraş’a giderken Kayseri’yi çok seven, Kayseri’ye hizmet yapmaktan onur duyan bir valiydim ama Kayseri’nin oraya yağmur olup yağdığını gördüğümde artık Kayseri’ye kara sevdalı bir adam olarak döndüm” dedi.

“İyi Ki Bu Mesleğin İçindeymişim”

6 Şubat depremlerinde bölgede görev alan arama kurtarma personelinin çalışmalarını ifade eden anılarını paylaştığı anma programında, Kayseri İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Arama Kurtarma Teknisyeni Ümit Doğan da depremin yaşandığı ilk andan itibaren çok hızlı bir şekilde kurumlarına intikal ettiklerini belirterek, “Yola düştük, daire müdürlerimiz, şube müdürlerimizin koordinasyonu ile birlikte bölgeye hızlı bir şekilde intikal ettik” dedi ve Kahramanmaraş Türkoğlu Şekeroba Mahallesi’nde vatandaşların talepleri ile ihbarı doğrultusunda ilk enkazda 09.30 sularında arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını ve Mehmet isminde bir vatandaşı enkazdan kurtardıklarını anlattı. İkinci çalışmada ise bir hanımefendiyi kurtardıklarını ifade eden Doğan, bu çalışmanın duygusal olarak da efor açısından da zorlu olduğunu paylaştı. Enkazdaki arama kurtarma çalışmalarında öylesine duygusal durumları yaşadıklarını bildiren Doğan, sözlerle ifade edilmekte zorlandığı çalışmalarda üzüntüyü, zorluğu, umudu bir arada yaşadıklarını vurgulayarak “İyi ki bu mesleğin içindeymişim” dedi.

İl Sağlık Müdürlüğü UMKE Gönüllüsü Paramedik Dilek Savcı ise deprem bölgesine ilk giden ekipler arasında yer aldığını belirterek, yetişkin ve çocuk depremzedelere en kısa sürede müdahalede bulunduklarını kaydetti.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Müdahale Şube müdürü Muhammed Zeynuddin Bağdat, depremin ilk anlarından itibaren Kayseri’deki 16 ilçeye ekipleri sevk ederek Kayseri’de olumsuz bir durum olmadığını tespit edip, daha sonra ise Kahramanmaraş merkeze görevlendirildiklerini kaydetti. Bağdat, 9 araç ve 59 personel ile Hayrullah Mahallesi’ndeki arama kurtarma alışmalarında 17 gün boyunca faaliyet gösterdiklerini söyleyerek süreç içerisinde birçok cana dokunma fırsatları olduğunu kaydetti. Kurtardıkları canlardan dolayı mutlu olduklarını dile getiren Bağdat, 17 gün boyunca kendilerini yalnız bırakmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a, Vali Gökmen Çiçek’e ve dua ile maddi manevi destekleri dolayısıyla yanlarında olan vatandaşlara teşekkür etti.

Ekip liderlerinin sırtında ne yazarsa yazsın önemli olmadığını, omuz omuza çalıştıkları, günlerce uykusuz çalıştıkları bütün arkadaşları ile gurur duyduğunu ifade eden Türkuaz Doğa Sporları ve Arama Kurtarma Derneği Başkanı Mehmet Eskitaş da bütün acıları birlikte yaşadıklarını söyledi ve birlik, beraberliğin önemine değindi.

ANDA Derneği Kayseri İl Temsilcisi Şevket Doğan ise hızlı bir reaksiyon gösterip AFAD ile iletişim halinde Kahramanmaraş bölgesi ile Osmaniye’de arama kurtarma faaliyetlerinde bulunduklarını kaydederek, birçok mutluluğa ve acıya şahit olduklarını anlattı.

Enkaz altından kurtarılan Nurdağı’nda polis memuru olarak görev alan 27 yaşındaki Kübra Uzunarslan da duvar ve camların kırılması ile uyandığını anlatarak enkaz altında kaldığını söyledi. 14 saat sonra anda ekibin kendisini enkaz altından çıkardığını belirterek duygulu anlar yaşadı.

İHH Kayseri Arama Kurtarma Sorumlusu Ahmet Aydan Bekâr, yaptığı konuşmada insanüstü çalışmalar ile saatlerce yemeden, içmeden, uyumadan arama kurtarma çalışmaları yapıldığını dile getirerek düsturlarının, ‘insanı yaşat ki insanlık yaşasın’ olduğunu vurguladı.

Deprem bölgesinin tamamında insani yardım anlamında 110 gün boyunca çalışarak bu yardımların koordinasyonunda görev aldıklarını dile getiren Yesevi Hareket Genel Başkan Yardımcısı Neciyullah Kocabıyık da ilk 16 günde arama kurtarma çalışmalarında bulunduklarını, sonrasında ise insani yardım faaliyetlerine geçtiklerini ifade etti ve anılarını paylaştı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından, İl Müftüsü Yusuf Akkuş tarafından dua edildi.

Nevşehir UMKE ekibi depremde yaşadıkların anlattı

Nevşehir 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu(ASHİ) personeli depremde yaşadıkların anlattı

Kahramanmaraş merkezli yaşanan 6 Şubat depremlerinde 11 ilimiz etkilenirken, asrın felaketiyle adeta yerle bir olan deprem bölgesinde görev yapan Nevşehir 112 Personeli yaşadıklarını paylaştı.

Kızım deprem bölgesine gideceğimi öğrendiğinde bir resim çizmişti

6 Şubat Depremlerinde Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimliği, Gülşehir 2. Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda A.T.T. olarak görev yapan Elif Buket Gürlevik gönüllü olarak görev aldı. 8 yaşındaki kızım deprem bölgesine gideceğimi öğrendiğinde bir resim çizmişti benim için kucağımda bir çocuk o çocuğu enkazdan kurtarmak için oraya gitmem gerektiğini söylemişti .. bölgede ki ilk vakamız da o çizili resimde ki Fatmanur oldu…
Kahramanmaraş merkez de halasıyla birlikte aynı odada göçük altında kalan Fatmanur depremin ikinci gününde (52. Saat ) ağzında emziğiyle enkazdan sağ salim çıkarıldı. Sesini duyduğumuz andan intibaren onun için bütün hazırlıkları yapmıştık acil çantamızda enkazdan bulduğumuz oyuncak onu bekliyordu .. ambulansda o oyuncağı sıkı sıkı tuttu .. daha sonra fizik tedavi için geldiği kayseri şehir hastenesinde aynı enkazdan çıktığı ilk an gibi sarıldık onunla oyunlar oynadık.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan 6 Şubat depremlerinde 11 ilimiz etkilenirken, asrın felaketiyle adeta yerle bir olan deprem bölgesinde görev yapan Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü Nevşehir UMKE ekibi üyeleri yaşadıklarını paylaştı.

Hiçbir damar yolu bu kadar değerli olmamıştı;

6 Şubat Depremlerinde Nevşehir Devlet Hastanesi’nde Anestezi Teknikeri olarak görev yapan Muhammed Sümercan gönüllü olarak görev aldı. Depremin 2. Günü akşam saatlerinde yıkımın en çok olduğu Kahramanmaraş Oniki Şubat mahallesi Piazza karşısında JAK tarafından kurtarılmaya çalışılan depremzedeye UMKE olarak ulaştığım depremzedenin enkazda bulunduğu pozisyon, alanın çok dar olması, havanın soğuk sıvı kaybının da çok olması sebebi ile defalarca denememe rağmen damar yolunu açamadım. Yaşama tutunması için o damar yolunu açmam şarttı. Pes etmek aklıma gelmedi. Hem o kişiye hem de kendime moral olması amacı ile sol elini tuttuğumda, baş parmağının üst kısmında damar hissettim. Nefesimi tutarak müdahale ettim ve damar yolunu açtım. Damar yolunun küçük olması ve parmağın hareket etmesinden dolayı enkazdan bulduğum plastik parçası ile sabitleyerek damar yolunun sağlıklı çalışmasını sağlayarak sıvı gönderdim. Hayatım boyunca unutmayacağım ve benim için en değerli damar yolu oldu.

DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLER DUALARLA ANILDI

Nevşehir Belediyesi tarafından, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlar için anma programı düzenlendi.

Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen anma programına, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’ın eşi Nejla Savran, Nevşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Sevinç Sesveren Atılgan ile Nevşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Merkezi’nde açılan çeşitli kurslara katılan kadın kursiyerler katıldı.

Programda, Nevşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nde görevli din görevlileri tarafından okunan Kuran-ı Kerim’in ardından depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlar için dualar edildi.

Program sonunda katılımcılara Miraç Kandili dolayısıyla kandil simidi ve lokum ikramında bulunuldu.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI, KAHRAMANMARAŞ’TA 9 BİN 289 KALICI KONUTU HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETTİ

Asrın felaketi olarak kayıtlara geçen 6 Şubat 2023 tarihindeki ikiz depremlerde büyük bir yıkım yaşayan Kahramanmaraş, tekrar ayağa kaldırılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremin hemen ardından TOKİ, Emlak Konut ve Yapı İşleri eliyle inşaatına başlayarak 1 yılda yapımını tamamladığı 9 bin 289 kalıcı konutu, bugün afetzedelere teslim etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, depremin ilk gününden itibaren bölgede olduklarını belirterek, “Herkes evlerini alıncaya, sizler ‘Allah sizden razı olsun, hakkım helal olsun’ deyinceye kadar buradayız. Biz söz verince yaparız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde zaten bizler gece gündüz demeden koşuyoruz. Başkaları laf üretebilir ama biz iş yapıyoruz.” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, asrın felaketinin üzerinden geçen bir yılda depremin vurduğu 11 ilden biri olan Kahramanmaraş’ta da büyük yıkımın izlerini silmeye devam ediyor. Hatay ve Gaziantep’in ardından bugün Kahramanmaraş’ta TOKİ, Emlak Konut ve Yapı İşleri eliyle yapımı tamamlanan 9 bin 289 kalıcı konut, afetzedelere teslim edildi. Yeni, sağlam ve güvenli konutlarına kavuşan depremzedeler büyük sevinç yaşadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve depremzedelerin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Kahramanmaraş Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, sözlerine 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı dileyerek başladı.

“BAŞIMIZ DİK, ALNIMIZ AÇIK”

Bakan Mehmet Özhaseki, hüznü ve mutluluğu bir arada yaşadıklarını belirterek, “Gerçekten acımız büyük ama bir taraftan da mutluyuz. Çünkü işe başladığımız, bugün bitirdiğimiz ve yavaş yavaş sizlere dağıtacağımız konutların teslim törenindeyiz. Başımız dik alnımız açık. Allah’a şükür geçtiğimiz bir yıl içerisinde depremden 15-20 gün sonra başlamak üzere altyapıyla, üst yapıyla ilgili gece gündüz demeden çalıştık, gayret ettik. Yavaş yavaş da şimdi evleri vermeye başlıyoruz. Sizler evlerinizde huzurla oturuncaya kadar buralardayız, gitmeyeceğiz.” dedi.

“MADDİ HASAR 104 MİLYAR DOLAR “

Türkiye’nin deprem ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, “6 Şubat’ta 2 tane üst üste 9 saat arayla müthiş depremler yaşadık. 53 binden fazla insanımızı kaybettik. 11 il bundan etkilendi. Yıkılan konut sayısı 680 bin civarında. Maddi hasar ise 104 milyar dolar olarak ölçüldü.” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN MİLLET AYAKTAYDI”

Depremin hemen ardından yapılan çalışmaları hatırlatan Bakan Özhaseki, “Bütün bir millet ayaktaydı. Hacı parasını AFAD’a yatıranlar mı istersiniz, kumbarasındaki bozuk paraları getirip de AFAD’a yardım için yatıran çocuklarımızı mı istersiniz, Azerbaycan’dan birkaç tane battaniyeyi koyarak, eski aracıyla yola çıkanı mı dersiniz… Böyle bir milletin ferdi olmak hepimiz için bir şeref vesilesi. Ancak, bir de deprem turistleri vardı. Milyonlarca nüfusu olan şehirleri idare ediyorlar. Ellerinde envaiçeşit imkanlar var. Ama hiçbir şey yapmadılar. Sadece özel jetlerle gelip otuz, kırk tane basın mensubuyla selfiler çekindiler. Sonra da bırakıp gittiler.” diye konuştu.

“200 BİNDEN FAZLA KONUTUN İNŞAATINI BAŞLATTIK”

Bakan Mehmet Özhaseki, depremden sonra hiç boş durmadıklarını kaydederek, “İlk günlerde arama kurtarma faaliyetleri, iaşe ve ibate gibi bütün çalışmaları AFAD bünyesinde hep birlikte yaptık. Ondan sonra biz zeminleri kontrol ederek inşaatlara başladık. Şu anda 200 binden fazla konutun inşaatı devam ediyor. 50 bin köy evimiz çelikten olmak üzere şehir merkezinde de 50 bin konutun ihalesine girdik. Yani 300 binden fazla konutun inşaatı başladı ve bazıları da önümüzdeki günlerde başlayacak.” ifadelerini kullandı.

“YERİNDE DÖNÜŞÜM İÇİN KARDEŞLERİMİZE KAPIYI AÇTIK”

Şehir merkezlerinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapıldığını belirten Bakan Özhaseki, “Merkezlere açılan ana caddeleri biz yapıyoruz. Yerinde Dönüşüm için müracaat eden kardeşlerimize kapıyı açtık. 1 milyon 500 bin liralık destek paketi açıkladık. İsteyen kardeşimiz yerinde, evini dönüştürebilecek. Ayrıca özellikle Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya olmak üzere deprem bölgeleri için 56 milyar liralık belediyelerimize hibe verdik, bölgenin altyapısını baştan sona sıfırdan yapıyoruz. 46 bin konutumuzu inşallah Sayın Cumhurbaşkanı’mızın teşrifleriyle kuralar çekerek vermeye devam ediyoruz.” dedi. Bakan Özhaseki, depremde altyapıyla ilgili hasar görmüş yerlerdeki su, kanal ve arıtma tesislerinin de yaz aylarından itibaren yeniden yapılacağını söyledi.

“BAŞKALARI LAF ÜRETİR, BİZ İŞ YAPIYORUZ”

Kahramanmaraş’ta 9 bin 289 konutun kurasının çekildiğini aktaran Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

“50 binden fazla inşaata başladık. Zaten sizler de hafriyatları görüyorsunuz. Onikişubat ilçesinde, Dulkadiroğlu’nda, Türkoğlu’nda, Elbistan’da, Pazarcık’ta aklınıza gelecek her yerde inşaatlarımız devam ediyor. Depremin ilk gününden itibaren buradaydım. Şimdi de burada olmaya devam edeceğim. Herkes evlerini alıncaya kadar buradayız. Gitmek yok. Sizler ‘Allah sizden razı olsun, hakkım helal olsun’ deyinceye kadar buradayız. Biz söz verince yaparız.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde zaten bizler gece gündüz demeden koşuyoruz. Başkaları laf üretebilir. Dedikodu üretebilir. İftiravari sözler söyleyebilirler ama biz iş yapıyoruz. Bundan dolayı da mutluyuz.”

AZERBAYCAN MAHALLESİ’NDE TEMELLER ATILDI

Bakan Mehmet Özhaseki, daha sonra Azerbaycan’ın desteği ile bin 300 konut ve 837 ticarethane yapılacak olan Kahramanmaraş’ın Azerbaycan Mahallesi’nde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Özhaseki ve beraberindekilerin hazır bulunduğu Azerbaycan Mahallesi TOKİ Proje Alanı’na canlı bağlantıyla bağlandı. Bakan Özhaseki, “Bugün sadece Azerbaycan Mahallesi’nin temelini değil, aynı zamanda valilik ve belediye çevresinde bulunan ana caddelerin de temelini atıyoruz. Şu anda bulunduğumuz alanın büyüklüğü 320 dönüm, tam 5 bin 66 bağımsız birimin temelini atıyoruz. Azerbaycan Mahallesi’nde de 2 bin 122 bağımsız birim var. Azeri kardeşlerimiz bunlardan 1144’ünün temelini atıyorlar. Aynı zamanda 24 derslikli bir okul ve kültür merkezini inşa ediyorlar.” dedi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, butona basarak Azerbaycan Mahallesi ile Trabzon Caddesi’ndeki konut ve çevre düzenlemesinin temeli atıldı.

BELEDİYE BAŞKANI SAVRAN’IN 6 ŞUBAT DEPREMİ ANMA MESAJI

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, 6 Şubat Depreminin birinci yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı.

Savran mesajında, 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle ülkemizin yaşadığı bu büyük afetin üzerinden bir yıl geçtiğini belirterek, “Geçen 1 yılın ardından ne kayıplarımızı unuttuk ne de acılarımız azaldı. Bu acı öyle böyle bir acı değil. Bu acı içinde merhamet olan bir dünyaya düştü. Bir lokma ekmek yiyemeyip, bir damla su içemedik. Uyumaktan utandık. Evet, belki alışmaya çalışıyoruz ama hala bir yerlerde bu acının hala taptaze olduğunu biliyoruz.” dedi.

Savran mesajında daha sonra şu ifadelere yer verdi;

“Nevşehir Belediyesi olarak deprem felaketinin ardından hızla tüm ekip, ekipman ve personel gücüyle deprem bölgesinde yer aldıklarını hatırlatan Savran, “Başta Hatay ve Kahraman Maraş olmak üzere depremin yaşandığı diğer illerde canla başla afetzede vatandaşlarımız için görev yaptık. Depremin ilk saatlerinden itibaren arama kurtarma, enkaz kaldırma dahil tüm gerekli çalışmalar için ekiplerimizi seferber ettik. Kentimize gelen depremzede vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarının karşılanması noktasında da onlara destek olduk. Bundan sonra da bize ihtiyaç duyulan her alanda her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Dün yanlarındaydık, bugün de onlarlayız, yarın da olacağız. Bu vesileyle 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Ülkemizin bir daha böyle büyük bir felaketi yaşamamasını temenni ediyorum.”

DEPREMLERDE HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN OKULLARIMIZDA SAYGI DURUŞUNDA BULUNULDU

Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Yusuf Tekin’in talimatları doğrultusunda Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı anmak için Bakanlığa bağlı tüm kurumlarda milyonlarca öğrenci ve öğretmen tek yürek olarak ülkemizin her köşesinde 1(bir) dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Bu kapsamda İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf YAZICI, Nevşehir Anadolu Lisesinde öğretmen ve öğrencilerle birlikte saygı duruşunda bulundu.
Törenin ardından Nevşehir Anadolu Lisesinde öğretmenler odasını da ziyaret ederek öğretmenlerle bir araya gelen YAZICI, öğretmenlerin taleplerini, görüş ve önerilerini alarak öğretmenlerin görüş ve önerilerini herzaman beklediklerini, başarının birlik, beraberlik, takım ruhunun benimsenmesi ve ortak hareket edilmesiyle mümkün olduğunu vurguladı. Her zaman olduğu gibi deprem zamanında da gösterdikleri fedakarlık, emek ve gayretleri için okulun yönetici, öğretmen ve çalışanları ile tüm eğitim camiasına teşekkür etti.

Afete Dönüştürülen Deprem Kadınları ve Çocukları Sarsmaya Devam Ediyor!

11 şehirde 13.5 milyon insanı sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından koca bir yıl geçti. Günlerce yardım gitmeyen göçüklerin başında yakınlarının imdat çığlıklarını dinleyerek çaresizce bekleyen insanlarla birlikte kahrolduk. Soğukta çocuğunu ısıtmaya çalışan kadınlarla birlikte vicdanımız üşüdü. Ama kanımızı donduran; gözlerimizin önünde seyreden ayrımcılık, kayırmacılık, rantçılık, beceriksizlik, fırsatçılık ve görevini yapmamakta birbiri ile yarışan kamu kurumlarıydı. Afetin değil halkın algısının yönetilmesini, afetin fırsata dönüştürülmesini öfkeyle izledik, izliyoruz bir yıldır.

Bugün, hayatta kalanları yoksul ve çaresiz bırakıp bu çaresizliğin seçim şantajı olarak kullanılmasına şaşırtmayan çok şey yaşandı bir yılda. Depremin ikinci ayında yayınladığımız raporda bunları da kayıt altına almaya çalıştık.

Deprem bölgesinde başta Hatay, Adıyaman ve Malatya olmak üzere etkilenen birçok şehirde ve köylerde durum halen çok vahim. Hatay’da yazın sıcağı, kışın soğuğunda hala çadırda kalanlar var. Konteyner kentler çamur içinde, tavanlar akıyor, ısınma, altyapı sorunları var. Bir konteynerde 8-10 kişi birlikte yaşayanlar var.

Durum kadınlar ve çocuklar için çok daha ağır. Bakım emeğini omuzlamak durumunda kalmış olan kadınların yükü depremle birlikte daha da ağırlaşmış durumda. Bununla birlikte yaşadığı şiddet de katmerlenmiş. Başlıca sorunları: barınma, zorlu yaşam koşulları, güvensiz ortam, sağlıksız beslenme, eğitim, ulaşım, hijyen, temiz su, sağlık hizmetlerinde aksamalar ve işsizlik. Yani insanca yaşamakla ilgili her şey. Bunların üzerine bir de son bir yılda arşa çıkan pahalılık eklendi.

Kadınlar gerek çadırda, gerek konteynerlerde zor yaşam koşullarından çamaşır, bulaşık, temizlik, beslenme gibi tüm ev işlerini olmayan malzemelerle yerine getirmeye çalışıyor. Çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına, eşlerine, ihtiyaç sahibi akrabalarına bakıyor. Servis yok, toplu taşıma sınırlı. Bu koşullarda kadınlar çocuklarını okullara götürmeye çalışıyor. Yetersiz beslenme nedeniyle çocuklarda büyüme geriliği başlamış. Temel hijyen sağlanamıyor, uyuz ve bunun gibi salgın hastalıklar baş göstermiş, yıkılan sağlık kurumlarının yerine yenileri açılmamış.

İş olanakları yok. Bulunan işlere de yaşlı bakım evi, kreş gibi hizmetlerin olmaması nedeniyle kadınlar bakım yükümlülüğü nedeniyle gidemiyor. Bulabildikleri oranda konteynerdan yapabileceği şekilde, güvencesiz, ev eksenli işler yapıyorlar. Ulaşım güçlüğü nedeniyle kız çocukları okula gönderilmiyor, bakım işlerine destek oluyor.

Hatay’da, hayatta kalıp da göç edenler hala geri dönememiş. Kentte adeta her şeyi yutan devasa bir kara delik var. Mülkiyetin erkeklere ait olması nedeniyle kadınlar kısıtlı devlet desteklerinden yararlanamıyor. Devlet desteğini alıp kaçan erkeklerin ve ortada kalan çok sayıda kadının hikayeleri anlatılıyor şehirde.

Kırsalda zeytinliklerin ve tarım alanlarının rezerv alan ilan edilmesi ve TOKİ’lere açılması nedeniyle kadınlar geçimlik kaynaklarından mahrum kalıyor. Tarlalarına girip ot, mantar dahi toplayamıyor. Karşı koyduğunda biber gazına, copa maruz kalıyor. Dikmece köylüsü kadınlar hem depremin yükü, hem geçimlik kaynaklarından olmanın zorluklarına direnmeye çalışıyor.

Ev içi şiddetin daha fazla arttığını, kadınların bunca yük altında bir de şiddete maruz kaldığını, tüm bunlara karşın hiçbir kamusal destek mekanizmasından yararlanamadığı da işin bir başka vahim boyutu.

Kadının bakım emeği toplumsallaşmadıkça, sağlıklı barınma, beslenme, istihdam olanağı yaratılmadıkça, kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları afet koşulları dikkate alınarak düzenlenmedikçe ve eşitlik politikaları uygulanmadıkça kadınların ve çocukların yaşamı daha da katmerlenerek zorlaşıyor.

Afete dirençli kentlerin yaratılması ve hazırlanacak planların, alt yapıların, izleme faaliyetlerinin toplumsal cinsiyet duyarlı bir şekilde yürütülmesi şart. Ayrıca, belediyelerin afetlere müdahale kapasitelerinin ve yetki alanlarının artırılması, mor yeşil ve kamucu belediyecilik anlayışıyla yönetilmesi artık bir zorunluluk.

Afet yönetiminde, yerel yönetimlerde ve her yerde eşitlikten vazgeçmeyeceğiz. Bir dahaki depreme kadar beklemeyeceğiz.

Unutmadık, affetmiyoruz.

Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerin 1. yılı münasebetiyle Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Borrell, Komisyon Üyesi Lenarčič ve Komisyon Üyesi Várhelyi tarafından yapılan açıklama Türkiye’nin güneyini ve Suriye’nin kuzeyini vuran; binlerce insanın ölümüne ve milyonlarca insanın geçim kaynaklarının etkilenmesine yol açan yıkıcı depremlerin birinci yılında AB, her iki ülkede depremden etkilenenlerle dayanışmasını sürdürdüğünü ve bu doğal afet dolayısıyla yaşamları altüst olanlara destek olmaya devam etme kararlılığını koruduğunu bir defa daha teyit eder.Depremlerin hemen akabinde, ilk dakikalardan itibaren AB acil durum desteği sağlamıştır. Avrupa’dan gelen kurtarma ekipleri büyük yıkımın hemen ardından sahaya inerek gerekli olan yaşamsal malzemeleri afet bölgesine ulaştırmış; insani yardım ortaklarımız da hızlı bir acil yardım desteği sağlamak üzere müdahalelerini tasarlamışlardır. Depremlerden sadece birkaç hafta sonra 20 Mart’ta AB, Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere destek olmak üzere gerekli fonun toplanması amacıyla bir Bağışçılar Konferansı düzenleyerek uluslararası toplumu bir araya getirmiştir. Bu konferansta AB tarafından sağlanan 1 milyar Avro da dâhil olmak üzere toplam 7 milyar Avro destek toplanmıştır.Türkiye’de, AB Sivil Koruma Mekanizması aracılığıyla koordine edilen ve tahmini mali değeri 38 milyon avro olan acil yardıma ek olarak AB, 2023 yılında depreme müdahale için 78.2 milyon avro, 2024 yılında ise 26 milyon avro insani yardım sağlamıştır.  AB Dayanışma Fonu kapsamında sağlık, eğitim, su ve atık su alanlarındaki kritik altyapının yeniden inşasını desteklemek üzere, katılım müzakereleri yürüten bir ülkeye verilen en yüksek meblağ olan 400 milyon avroluk ek yardım kısa süre içerisinde imzalanacaktır. 355.6 milyon avroluk bir diğer paket ise, özellikle altyapı rehabilitasyonu ve sosyo-ekonomik destek olmak üzere, etkilenen bölgelerdeki mültecileri ve ihtiyaçları yüksek olan ev sahibi toplulukları desteklemek üzere hazırlanmaktadır. Bu paketin önümüzdeki birkaç ay içerisinde imzalanması beklenmektedir.Suriye’de AB Sivil Koruma Mekanizması (UCPM) ve Avrupa İnsani Müdahale Kapasitesi (EHRC) devreye sokulmuş ve AB, depremin şiddetlendirdiği insani krizin ciddiyetini göz önünde bulundurarak, insani yardımın hızlı bir şekilde ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere Suriye’ye yönelik kısıtlayıcı tedbirlerde değişikliğe gitmiştir. AB, Suriye’deki depreme yönelik insani yardım müdahalesi için toplam 75 milyon Avro harekete geçirmiştir. Acil durum müdahalesi özellikle barınma, su, sanitasyon ve hijyen desteği, tıbbi malzeme sevkiyatı ve nakit yardımına odaklanmıştır. On üç yıllık çatışmanın ardından AB, Suriye’deki ana bağışçı olmaya devam etmektedir ve bu bahar ‘Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi’ konulu sekizinci Brüksel Konferansına ev sahipliği yaparak uluslararası çabaları seferber etmeye devam edecektir.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, Hatay’da 6 Şubat 2023 Depremi Anma Programına Katıldı

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Başkanlık Divanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Azmi Karamahmutoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bartu Soral, İl ve İlçe Teşkilatları, Hatay’da 6 Şubat 2023 depreminin birinci yılında düzenlenen anma programına katıldı.

Türk Eğitim Vakfı, Deprem Sonrası Gençlerin Yanında: Geri Döneceğiz
56 yıldır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türk Eğitim Vakfı (TEV), 11 ilimizi etkileyen ve ülkemizi derinden sarsan depremin birinci yılında yayınladığı Geri Döneceğiz filmi ile en zorlu zamanlarda bile geleceğe umutla bakmayı seçen gençlerin azmi ve kararlılığına vurgu yapıyor. 2023-2024 eğitim öğretim döneminde TEV ailesine katılan yeni bursiyerlerinin %44,5’inin afetten etkilenen öğrenciler olduğunu söyleyen TEV, afetten etkilenen öğrencilerin eğitimi için sürdürülebilir desteğin önemine dikkat çekiyor.
Kurulduğu günden bu yana eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türkiye’nin en köklü vakıflarından Türk Eğitim Vakfı (TEV), ülkemizi sarsan deprem felaketinin ardından yaraları sarmak için çalışmalarını sürdürüyor. TEV eğitimlerini yarıda bırakma riskiyle karşı karşıya kalan afetten etkilenen öğrencilere dikkat çekmek amacıyla Geri Döneceğiz Burs Fonu’nu hayata geçirdi. Afetten etkilenen gençlere uzun soluklu ve sürdürülebilir destek sağlanmasının önemine dikkat çeken TEV, Geri Döneceğiz afet fonuna yönelik çağrıda da bulunarak daha fazla öğrenciye destek olmayı amaçlıyor.
TEV Türkiye’nin dört bir yanından 100 bini aşkın burs başvurusu aldı
Deprem bölgesinde, temel eğitim seviyesinde her 5 öğrenciden 1’inin afetten etkilendiğinin altını çizen Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın: “Türkiye’nin dört bir yanından 100 bini aşkın burs başvurusu aldık, bu durum da afet sonrasında eğitime erişim ihtiyacının ne kadar artmış olduğunu gözler önüne seriyor. 2023-2024 akademik yılında, önceki yıla göre burs tutarlarımızı %100’e yakın bir oranda arttırdık. Bu dönem burs alan toplam 17.600 bursiyerimizin 4000’i afetten etkilenen öğrencilerdir. 6 Şubat depremi sonrasında dört ay boyunca burs desteği sağladığımız afetten etkilenen öğrencilerimizin burslarını, bu eğitim-öğretim dönemin de sürdürerek gençlere destek olmaya devam ettik. Her biri kendi içinde bir umut ve kararlılık örneği olan gençlerimizin, en zorlu zamanlarında bile geleceğe umutla bakmayı seçtiklerine şahit oluyoruz. Onlar, geleceğe dair kaybettikleri her şeyi geri kazanacaklarına, yarını yeniden inşa edeceklerine inanıyorlar. Bizler de her birinin bir gün doktor, mimar, mühendis ve öğretmen olarak geri döneceklerine yürekten inanıyoruz. Geri Döneceğiz Burs Fonumuz ile öğrencilerin ayrılmak durumunda kaldıkları yuvalarına daha güçlü bir şekilde geri dönebilmelerini hedefliyoruz.” dedi.
“Bundan aylar sonra diplomamı alacağım ve mimar olarak geri döneceğim.”
Türk Eğitim Vakfı, Geri Döneceğiz kapsamında afetten etkilenen öğrencilerin mesajlarını da paylaşarak öğrencilerin sesi oluyor. TEV bursiyeri Tuğba, depremin ardından yaşadığı zorluklara rağmen eğitimine devam etme kararlılığını şu sözlerle ifade ediyor: “Bütün anılarımı sokaklarına sakladığım bir mahallem, medeniyetlerin beşiği bir şehrim vardı. Ben o gün çocukluk anılarımı, gelecek planlarımı ve hayata dair birçok umudumu kaybetmiştim. Sonra, kendi karanlığına hapsolmuş şehrimde bir umut ışığı yandı. En kötü günümde bana elinizi uzattınız. Kendi imkânlarımızla yaptığımız 10 metre karelik çadırın içindeki soğuğa rağmen içim sıcacık olmuştu. Bundan aylar sonra diplomamı alacağım ve mimar olarak geri döneceğim.” Bir başka TEV bursiyeri ise “Yalnız değilim, bu ülkenin benim gibi daha yüz binlerce cevheri var. Belki bir kıvılcımım, bir gün gür alevler halinde dönmek için elimden geleni yapacağım. Ben diş hekimi olarak geri döneceğim.” şeklinde konuşarak afetzede öğrencilerin azmini ve kararlılığını gözler önüne serdi.
Afetzede gençler için uzun soluklu, sürdürülebilir desteğin çok önemli olduğuna dikkat çeken TEV, Geri Döneceğiz Burs Fonu’na destek olma çağrısı yapıyor.

SEMA KARAOĞLU: ACILAR BİTMEDİ, BÖLGEDEN ELİMİZİ ÇEKMEYELİM, TÜRK MİLLETİ’NİN BİR KEZ DAHA BAŞI SAĞOLSUN, MİRAÇ KANDİLİMİZ KUTLU OLSUN

Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) Başkanı Dr. Sema KARAOĞLU,  Asrın Felaketinin 1. Yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Türk Milletinin 6 Şubat sabahı büyük bir acıya uyandığını ve acıların hala taze olduğunu belirten Dr. KARAOĞLU, “Acılar hala ilk günkü gibi taze. Bölge halkımız hala ihtiyaç sahibi. Bölgeden elimizi çekmeyelim. Onlara yardımları ulaştırmaya devam edelim” dedi. KARAOĞLU, ayrıca  İslam Aleminin Miraç Kandilini de kutladı.

Türkiye, 6 Şubat sabahı felaketle gözünü açtı. Saat 04.17’de 7.6 ve öğlen saatinde 7.7 şiddetindeki deprem nedeniyle Türkiye büyük bir felaket yaşadı. 11 ilin yıkımı ile sonuçlanan Asrın Felaketinin üzerinden tam 1 yıl geçti. Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) Başkanı Dr. Sema KARAOĞLU,  Asrın Felaketinin 1. Yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Dr. KARAOĞLU, asrın felaketinde yaşamını yitirenleri rahmetle, minnetle andı. Deprem felaketinde yaralananlara acil şifalar dileyen KARAOĞLU, hala kayıp olan vatandaşların da bulunması için çağrıda bulundu.

Dr. KARAOĞLU, “Ülkemiz 6 Şubat’ta büyük bir felaket yaşadı. 53 Binden fazla vatandaşımızın ölümü ile sonuçlanan olayın üzerinden tam 1 yıl geçti. Acılar hala taze. Hala insanlarımız kalıcı konutlarına geçemedi. Hala çadırlarda ve konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veren vatandaşlarımız var. Hala bir çok sorun çözüme kavuşmuş değil. Soğuklarda çadırlarda ve damı akan konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor. Hastanelerde tedavileri süren hala vatandaşlarımız var. Hala eğitim ve sağlık problemleri bölgede sürüyor. Hala insanlarımız kaliteli bir yaşama ulaşmış değiller. Acılar yaşanırken daha sevdiklerinin cesedine ulaşamayan insanlar var. Sevdiklerini mezara koyamayan nice insanlar var. Bu acılar yaşanırken sorularına hala cevap bulamayan insanlar var. Bölgede yaşayan insanımızın acısı bizim acımız, onların dertleri bizim derdimiz. Dertleri ile dertlenmeye devam etmeliyiz. Bölge halkını asla kaderlerine terkedip yalnız bırakmamamız lazım.Biz KİGDER olarak depremin ilk saatlerinden itibaren bölgeye ne yapabiliriz diye düşündük ve elimizden gelenleri yapmaya çalıştık. Deprem bölgesine kıyafet, yiyecek yardımlarının yanında bölgedeki çocukların okuyabilmesi için ‘Bi dolu kitap’ kampanyası yürüttük ve bazı illere kütüphane açtık. Bölge hala bir şeylere ihtiyaç duymaya devam ediyor. O yüzden acıları azalmak için yoğun çaba sarfetmeliyiz. Bölgeden elimizi, ayağımızı hele hele de gönlümüzü asla çekmemeliyiz” dedi.

KİGDER Başkan Dr. Sema KARAOĞLU, ayrıca İslam Aleminin Miraç Kandilini de tebrik etti. Tüm İslam aleminin Miraç gecesini tebrik eden Dr. KARAOĞLU, Rabbimizin sonsuz hikmetiyle dolu olan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini diledi.

HER BİRİNİN BİR HAYATI VE HAYALİ VARDI

Saadet Partisi Kayseri Kadın Kolları tarafından deprem gündemine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. Başkan Fatma Kara, hükümetin gerekli adımları atmadığını belirterek “İnsanlar hakları olanı devletten bekliyorlar” dedi.

SP Kadın Kolları Başkanı Fatma Kara, “06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 ve Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğünde iki büyük deprem yaşadık. Cumhuriyet tarihinin 1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük iki afeti aynı gün ardı ardına gerçekleşti. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, kelimelerle ifade edilemeyecek şekilde maddi ve manevi zarara uğradı. Canlarını, sevdiklerini kaybettiler. Evleri, araçları, belki de tüm mal varlıkları saniyeler içinde yok oldu. Evet, bu büyük bir felaket! Ancak Türkiyemiz de büyük bir ülke! Önemli olan husus, imkânlarımızı doğru değerlendirerek, süreci iyi yönetebilmektir. Maalesef deprem öncesi hazırlık sürecini iyi yönetemediğimiz ortada; fakat deprem sonrası süreci sağlıklı yönetmemiz de elzemdir. Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen elle tutulur adımlar atılamadı. Biz deprem bölgemiz ve oradaki vatandaşlarımızla sürekli olarak irtibattayız. Durumlarını da yakından takip ediyoruz. Ancak verilen vaatlerin yerine getirilmediğini bizzat oradaki vatandaşlarımızdan görüyoruz. Televizyonlarda ortak yayınlar yapıp milyonlarca lira para toplandı. Herkes büyük büyük laflarla yardımlar yaptığını ilan etti ama hala onlarca insanımız sefalet içinde yaşıyor. Resmi açıklamalara göre oldukça geniş bir coğrafyayı etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiği, 107.204 kişinin ise yaralı olduğu belirtilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıklamalarına göre Hatay’da 13 bin 883, Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te ise 3 bin 805 olmak üzere bölgede 36 bin 932 bina deprem anında yıkılmıştır. Toplam 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin bina ise aldıkları hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir. Ancak orada vefat eden, yaralanan, evini barkını ya da yakınını kaybeden insanlar birer sayıdan ibaret değiller. Her birinin bir hayatı ve hayali vardı. Belki bin bir emekle büyüttüğü evladı, belki de kıt kanaat geçinerek aldığı evini bir dakika içinde kaybetti. Bu insanlar ne dilenci ne de sizden hibe istiyor. Bu insanlar hakları olanı devletten bekliyor.” dedi.

Fatma Kara, “Tüm bu ihmalkârlığın sonucunu ise insanlar ne yazık ki canları ile ödüyor. Türkiye, yerleşim alanlarının yüksek riskli olmasını; coğrafi ve jeolojik özelliklere uygun olmayan yer seçimi, denetimsiz betonarme inşaat süreçleri ve yaygın bir kayıtsızlık uygulamalarına borçludur. Bu borcun bedelini ise deprem, taşkın, heyelan, altyapı çöküşü gibi felaketlerdeki kayıplarla ödemekteyiz. Bu felaketlere sebep olan en önemli sorumlulardan biri de belediyelerdir. Bir binanın uzun yıllar ayakta kalmasını, hasar görmemesini ve ayıplı olmamasını sağlamak müteahhittin görevidir. Ancak bazı prosedürlerle bunu denetlemek belediyelerin işidir. İnsan hayatı bu kadar önemsiz olmamalı. Dün belediyelerce denetimlerde göz yumduğu şeylerin bedelini; bugün insanımız canıyla, sevdiklerini kaybederek ödüyor. Bu şekilde devam ederse, bunun yarın da böyle olacağı muhakkak. Halbuki müteahhit yapıyı yapacak, yapı denetimi firması denetleyecek, yapı denetimi firmasını belediye denetleyecek. Yapı denetim şirketlerinin düzenledikleri raporları düzenli olarak kontrol etmesi gereken kurum belediyelerdir. Bir olumsuzluk olduysa, yapı denetim tutanağı tutulduysa belediye bu raporları dikkate alıp binayı yıktırır veya yapılan uygulamanın düzeltilmesini ister. Bu yüzden belediyelere çok iş düşüyor. Bizim belediyecilik anlayışımızda şehirlerin imar ve deprem planları hemen yapılacaktır. Buradan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanları cennet olsun. Hayatta kalanlara sağlık, huzur ve korkularından emin oldukları bir yaşam diliyorum. Umut ediyorum ki bunları gerçekleştireceğimiz günler yakındır.” şeklinde konuştu.

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN DEPREMİN İSİMSİZ KAHRAMANLARINA “TEŞEKKÜR” BELGESİ

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, belediye bünyesinde deprem bölgesinde arama, kurtarma, her türlü yardım faaliyetlerinde bulunan belediye daire başkanlığı personelleri için ‘Ben de Varım’ konulu Teşekkür Plaketi Töreni’ne katıldı.

6 Şubat’ta asrın felaketi olarak anılan Kahramanmaraş merkezli depremin ilk anından son anına kadar devlet, millet el ele arama, kurtarma ve yardım faaliyetleri yürüterek, tüm dünyaya örnek olurken, Kayseri Büyükşehir Belediyesi daire başkanlıkları öncülüğünde gerek arama, kurtarma gerekse yardım faaliyetlerinde üstün başarı ve gayret gösterdi. Bu kapsamda, belediye daire başkanlığı personelleri için ‘Ben de Varım’ konulu Teşekkür Plaketi Töreni düzenlendi.

Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen törene Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra AFAD Kayseri İl Müdürü Osman Atsız, Genel Sekreter Hüseyin Beyhan, Genel Sekreter Yardımcıları Hamdi Elcuman, Serdar Öztürk, Ali Hasdal ve Mustafa Türkmen, daire başkanları, genel müdürler ve personel katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dua ile devam etti.

Daha sonra günün anlam ve önemine binaen Kayseri Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan video izletildi.

“Her Kuruluşumuzdaki Canlarım İyi Ki Varsınız”

Programda Büyükşehir Belediyesi personeline hitap eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, yaptığı konuşmada, organizasyondan dolayı teşekkür ederek, “Bu anlamlı yıl dönümü nedeniyle, böyle güzel bir organizasyon tertip ettiğiniz, hem ders alma hem bu hizmetleri veren kardeşlerimize teşekkür etme bağlamında bir çalışma yaptığınız için sizlere minnet duyuyor, teşekkür ediyorum. Benim kader arkadaşlarım, gönüldaşlarım, dava arkadaşlarım, yol arkadaşlarım her kademedeki, her kuruluşumuzdaki canlarım iyi ki varsınız. Hepinizden Allah razı olsun” dedi.

Büyükkılıç, 6 Şubat günü Kayseri’de yaşananları hatırlatarak, “Bir Pazar gününü Pazartesi’ne bağlayan gece hepimiz depremle uyandık. Kayseri’miz de bu depremi adeta aynen hissetti. Biz hemen kurum ve kuruluşlarımızla toparlandık. Altyapı kuruluşları ağırlıklı olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri başta olmak üzere hem organizasyonu hem onlarla iletişimi sağlayarak daha sonraki süreçte de AFAD Merkezine Sayın Valimizle beraber geçtik. Sonrasında İç İşleri Bakanlığımızdan gelen talimat üzerine Sayın Valimizi Kahramanmaraş’ımıza gönderirken, o dönem genel sekreter yardımcımız olan Bayar Özsoy’u da Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına oraya yönlendirdik ve biz de buradaki organizasyonları yaptık” diye konuştu.

“Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Ekiplerinin Hizmetleriyle Övünç Duyduk”

Başkan Büyükkılıç, depremin ardından tüm kurum ve kuruluşların seferber olduğunu dile getirerek, “Çok şükür KASKİ’miz de, İtfaiye’miz de, ilgili kurum ve kuruluşlarımız da her biri adeta seferber oldu, bu günlere gelindi. Şunu gördük ki nereye gittiysek hep Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin ekiplerinin çok şükür hizmetleriyle övünç duyduk. Onlarla bizlere takdirler ifade edildi. Daha sonraki süreçte Göksun’umuz, Afşin’imiz, Elbistan’ımız şehrimize yakın olan ilçeler başta olmak üzere Kahramanmaraş merkezli, Haseki Bakanımızın Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak bizleri orayla irtibatlandırması, sorumluluk bağlamı içerisinde üzerimize düşenleri yapma yönünde talimatlar geldi” ifadelerini kullandı.

“Allah Böyle Bir Tablo İle Bizi Karşı Karşıya Getirmesin”

Hüzünlü bir tabloda, herkesin adeta seferber olduğunu ifade eden Büyükkılıç, “16 ilçe belediye başkanımız, sivil toplum teşkilatlarımız, Kayseri’mizin 1,5 milyon insanı seferber oldu. İmkânlarını, kaynaklarını, tüm şartları zorlayarak üzerine düşenden fazlasını yapmaya gayret gösterdi. Allah böyle bir tablo ile bizi karşı karşıya getirmesin. Asrın felaketini konuşuyoruz, canımıza, malımıza ve hayatımıza mal oldu” dedi.

Başkan Büyükkılıç, millet, devlet el ele bu acıyı paylaştığını söyleyerek, “Millet ile devletin, millet ile yerel yönetimin, millet ile sivil toplum teşkilatlarının, hayırseverliği ile anılan Müslüman Türk evlatlarının fedakârlıklarıyla bir acı paylaşılmaya, o acılar en aza indirgenmeye başlandı. Hemşehrimiz, Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki bu yükü yüklendi, Cenab-ı Allah yükünü kolaylaştırsın, gücünü artırsın. Bize de düşen ona dua edip, desteğimizi sürdürmektir” diye konuştu.

Büyükkılıç, Afet İşleri Daire Başkanlığı’nı kurduklarını hatırlatarak, “Dirençli şehirleri oluşturma, eğitim bağlamında, kurumsal hale getirip, belediyeciliğin en güzel örneklerini sergileme adına dualarınızı, desteklerinizi bekliyoruz.

“Belediyeler En Güzel Dua Alma Kaynağı”

Belediyecilik noktasında bu dönmede de sorumluluğun ve yükün verildiğini ifade eden Büyükkılıç, dua ve destek beklediğini belirterek, “Benim şahsımda bu yükü alan sizlersiniz. Bu yükü almama vesile olan sizlersiniz değerli kardeşlerim. Çünkü sizin başarınız, sizin gayretiniz, sizin iyi niyetiniz elbette sizlerin şahsında bana bu yükü yüklemeye vesile oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tabi ki et-tırnak haline gelmiş olan beka duygusuyla her zamanki fedakârlığı ile anılan Sayın Bahçeli’nin el ele verdiği bir ortamda bizler de Cumhur İttifakı olarak, insan odaklı hizmet etme aşkı ile çalışıyoruz. Yaptıklarımız tabi ki önemli ama inşallah bundan sonraki süreçte daha fazlasını yapacak gayretin içerisinde olarak, hizmetimizi inşallah insanlara ulaştıracağız” ifadelerinde bulundu ve belediyede görevli olmayı ‘en güzel dua alma kaynağı’ olarak niteledi.

“Bizim İnsanımız Hizmete Layık İnsanlar”

Belediyelerde bulundukları yerlerde vatandaşların temsilcileri olduklarını belirten Büyükkılıç, fedakârlığa vurgu yaptı. Başkan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim insanımız hizmete layık insanlar. Kayseri’mizin insanı başımızın tacı. O açıdan birlik, beraberlik içerisinde değerlerimize sahip çıkan anlayış içerisinde kenetlenerek, bizim sizler vasıtası ile yaptığımız güzel işlerden elbette ki dua alıyorsak bunu alan sizlersiniz. Bize yakışan bir ağabey anlayışı içerisinde, başkandan öte, biz kenetleneceğiz, bir olacağız. Biz yan yanayız, can canayız, kan kanayız.”

Konuşmaların ardından, gerek arama, kurtarma gerekse yardım faaliyetlerinde üstün başarı ve gayret gösteren Kayseri Büyükşehir Belediyesi daire başkanlıkları ekiplerine teşekkür belgesi ve plaketi takdim edildi.

“TALAS-ELBİSTAN KARDEŞLİĞİ HİÇ BİTMEYECEK”

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen asrın deprem felaketinin hemen ardından kolları sıvayan Talas Belediyesi, yıl boyunca her türlü desteği sağladığı deprem bölgesini felaketin yıl dönümünde de unutmadı.

Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından yardım konvoylarını yola çıkaran Talas Belediyesi, gıda ve teknik ekipman ile başladığı desteklerini Talas Kent Yaşam Alanı Konteyner Kent ile devam ettirmişti. Bayramlar ve özel günlerde gıda paketlerinden çeşitli hediyelere kadar deprem bölgesindeki varlığını hissettiren Talas Belediyesi, asrın felaketinin yıl dönümünde de depremzedelere iaşe kolilerinden oluşan hediye paketi gönderdi.

Konuya dair açıklamada bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, “Depremin 1. yıldönümünde Elbistan’taki kardeşlerimizi yalnız bırakmadık. Hazırlamış olduğumuz iaşe kolileri ve hediye paketlerini, Elbistan Talas Kent Yaşam Merkezindeki kardeşlerimize ulaştırdık. Dün olduğu gibi bugün de yarın da yanlarında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

BAŞKAN PALANCIOĞLU, DEPREM BÖLGESİNDE ÇALIŞAN PERSONELİNE TEŞEKKÜR ETTİ

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili etkileyen 6 Şubat depreminin yıl dönümünde deprem bölgesinde ve Kayseri Deprem Koordinasyon Merkezinde çalışan personelle bir araya gelerek emekleri ve çalışmaları için teşekkür etti.

Melikgazi Belediyesi Tiyatro Salonu’nda düzenlenen programa, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahit Cıngı, AK Parti Melikgazi İlçe Başkanı Tayyar Şahin, başkan yardımcıları, müdürler ve deprem bölgesi için çalışan belediye personeli katıldı.

6 Şubat günü depremin ilk anından itibaren hızlıca koordine olduklarını hatırlatan Başkan Palancıoğlu, “Bugün 6 Şubat depreminin yıl dönümünde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla andık. Deprem anından beri Melikgazi olarak canla başla çalıştık. Eylem planları için toplantılar düzenledik. İlk saatler tüm sosyal tesislerimizi vatandaşlarımızın konaklaması ve sıcak bir şeyler içmesi için hizmete açtık. Belediye personelimiz depremin ilk gününden itibaren, afetten etkilenen vatandaşlarımıza destek olmak için deprem bölgesinde ve Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’in talimatı ile oluşturduğumuz Kayseri Deprem Koordinasyon Merkezimizde canla başla çalıştılar. Ekiplerimiz deprem şehirlerinde hem konteyner kurulumu hem mobil duş ve WC kurulumu için çalıştılar. Buraların temizliğini ve hijyenini sağladılar. Çöpler alındı, hastalık olmasın diye ilaçlama yaptılar.  Depremzede kardeşlerimize her türlü yardımı elleriyle ulaştırdılar. Melikgazi’de büyük bir aile olduğumuz mesai arkadaşlarımın emeği çok fazla idi. Kayseri Deprem Koordinasyon Merkezimizde Türkiye’ni en düzenli yardım toplama ve dağıtma işini sağladık. Kayseri’den birçok yardımsever deprem bölgelerine yardımlarını ulaştırdılar. Kayseri Ticaret Odası’nı temsilen Ömer Gülsoy Başkanımız, Kayseri Sanayi Odasını temsilen Mehmet Büyüksimitçi Başkanımız, Kayseri Organize Sanayi’yi temsilen Mehmet Yalçın Başkanımız, Mimarsinan Organize’yi temsilen Lütfü Çarşıbaşı Başkanımız, İncesu Organize’yi temsilen İrfan Püsküllü Başkanımıza, Türk Kızılay Kayseri Şube Başkanımız Sayın Cafer Beydilli ve birçok kişinin bu kuruluşta ve yardımlarda emeği çok fazla. Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Yardımlarımız hala devam ediyor. Geçenlerde 5 tır yardımı daha depremzede kardeşlerimize ulaştırdık. Maraş’ta iki adet konteyner kent yaptık. Elbistan’da, Adıyaman’da çarşılar yaptık. El birliği ile deprem bölgelerinde çalıştık. Bundan sonrasında Kayseri’mizi depreme dayanıklı hale getirmek için çalışacağız. Değerli personelimize göstermiş oldukları çaba için çok teşekkür ediyorum. Depremde kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Rabbim bir daha böyle felaketler yaşatmasın.” dedi.

“Palancıoğlu Başkan, İnsan Üstü Bir Çaba Sergiledi”

AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahit Cıngı ise, “Geçtiğimiz sene bugün tarifi imkânsız acılar yaşadık. Anadolu topraklarında tarihin en büyük acısını yaşadık. İnsanın aciz kaldığı zor bir dönem geçirdik. Deprem bölgelerindeki incelemelerimizde Melikgazi’yi sürecin her safhasında adım adım gördük. Aynı şekilde burada da evlerine girmeye korkan halkın organize edilmesi ve sosyal tesislerin kapısının açılması gibi Melikgazi, süreci çok iyi yönetti. Lojistik merkez ile yardımlar organize bir şekilde dağıldı. Vicdanen ve insanen her türlü yardımı yapan tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Ayrıca insan üstü bir çaba sergileyen Başkanımız Mustafa Palancıoğlu’na deprem bölgesindeki ve Kayseri’deki çalışmaları teşekkür ederim. ” diye konuştu.

TOPLAM 6 BİN 500 BİRİM YERİNDE DÖNÜŞECEK

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken’in girişimleriyle, Akşemsettin, Çırçır, Yeşilpınar ve Karadolap Mahallelerinde bulunan 46 siteyi kapsayan saçak parseller adıyla tanımlanan alanda müteahhit-vatandaş işbirliği ile yaklaşık 6 bin 500 bağımsız birimin dönüşümünün sağlanması hedefleniyor.

ÖĞRETMENLER SİTESİ DAYANIKLI VE MODERN BİR YAPIYA KAVUŞACAK

Daha önce temeli atılan ve kaba inşaatları devam eden Didem Sitesi ve Maliye Blokları’nın ardından Akşemsettin Mahallesi’nde bulunan Öğretmenler Sitesi’nde de yerinde dönüşüm başladı. Otuz altı yıllık geçmişe sahip Öğretmenler Sitesi, yerinde dönüşümle 388 birimden oluşan, depreme dayanıklı ve modern bir yapıya kavuşacak. Böylece hedeflenen 6 bin 500 birimin toplamda 521’i dönüştürülmüş olacak.

BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR’A SAHA ÇALIŞANLARDAN COŞKULU KARŞILAMA

Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar, belediye çalışanlarının ardından saha çalışanlar tarafından da coşkuyla karşılandı. Yapılan hizmetlerle Türkiye’deki birçok belediyenin elinde olmayan imkânlara ulaştırdıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, büyüyen ve gelişen Kocasinan’ı, projelerle Kayseri’nin kalbinde yeni bir şehir parçası yapacaklarını söyledi.

Oruçreis Mahallesi’ndeki Kocasinan Belediyesi Atölye girişinde meşalelerle karşılayan saha çalışanları, ‘Kocasinan seninle gurur duyuyor’ ve ‘İşte işçi, işte Başkan’ diye tezahürat yaptılar. Çalışanlarla sohbet edip, tek tek ilgilenen Başkan Çolakbayrakdar, “Miraç kandilimiz mübarek olsun. Rabbim, sağlık ve sıhhat içerisinde nice kandillere erişmek nasip eylesin. Geçen yıl, 6 Şubatta içimizi yakan deprem hadisesi yaşandı. Depremin ilk saatlerinde Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem bölgelerine seferberlik ilan ettik. İş makinaları başta olmak üzere kepçe, kamyon gibi araçları ilk önce deprem bölgesinde gönderdik. Şükür Allah’a yaraların sarılması için elimizden geldiğince Kayseri ve ülkemiz olarak tek vücut olarak oradaydık. Rabbim, bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın. Belediye hayatın her alanındadır.  Gecemizi gündüzümüze katarak Kayseri için çalışıyoruz. Ama Allah vermesin bir felaket oluyor. Belediye orada oluyor. Türkiye’nin dört bir yanında bize ihtiyaç duyulduğu zaman orada oluyoruz” diye konuştu.

İşçilere hitap eden Başkan Çolakbayrakdar’ın konuşması, işçilerin ‘En büyük başkan bizim başkan’ tezahüratları ve alkışlarıyla sık sık bölündü.

Kocasinan Belediyesi’nde her bir çalışanın sendikası; ‘Ahmet Çolakbayrakdar’dir” diyen Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bin 500’den fazla çalışan kardeşlerimizle birlikte şehrimize hizmet ediyoruz. Sokakta temizlik yapan kardeşimden tutunda belediye başkanına kadar hepsi de belediye çalışanıdır. Hepsi de şehrimizde yaşayan vatandaşa hizmet ediyor. Bizim, işimizin yarını yok. Bizim, işimiz saatlik ve dakikalıktır. Temizlik, park bakımı gibi her şey zamanında yapılması lazım. Kentsel dönüşümde zamanında yapılması lazım. Bizler, insana hizmet ediyoruz. Eşref-i Mahluk olan insana hizmet ediyoruz. Özellikle gittiğimiz yerlerde vatandaşların ‘Allah razı olsun Kocasinan çalışıyor ‘diye memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Bu övgüyü alıyorsak, evvel Allah sizlerin sayesinde arkadaşlar. 9 yıldır, Şükür Allah’a başımızı öne erdirmediniz. İşiniz gücün rast gitsin. Bu kadar memnuniyet üzerine daha fazla çalışacağız. Biz, büyük bir aileyiz. Bundan sonra yürümek yok, koşmak var. Koşmakta yetmez, daha fazlasını yapmak lazım. Her türlü imkanımızda var. Atölyemizle, araç filomuzla, altyapımızla, asfalt plentimizle, agrega üretim merkezi gibi yeni ekleyeceğimiz tesislerimizle daha çok hizmet üreteceğiz. Yaptığımız çalışmalarla Türkiye’deki birçok belediyenin elinde olmayan imkan var. Hiçbir mazerete sığınma hakkımız yok. Şükür Allah’a rabbim bu nimetleri vermiş. Hem şükredeceğiz hem de daha fazla çalışacağız. Çünkü Kocasinan büyüyor, Kocasinan gelişiyor ve Kocasinan bundan sonrasında hepimizin gayretiyle daha büyük bir Kayseri içerisinde şehir parçası olacak. Rabbim, gücümüzü artırsın. Mevlam, daha güzel işler yapmayı nasip eylesin. Hepinizin alınlarınızdan öpüyorum”.

Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik ise Kocasinan Belediyesi’nin her zaman ilklere imza attığını belirterek, “Öncelikle yeni dönem için başkanımıza hayırlı olsun. Geride bıraktığımız 5 yıl hepimizin için çok zor geçti. Pandemi ve 6 Şubat gibi zor süreçler yaşadık. Ama Allah razı olsun. Şu 5 yıllık süreçte başkanımız bize hiçbir zaman mazeret üretmedi. Gününde maaşı ve sosyal haklarımızı ödedi. Özellikle şehrimize ve ilçemize büyük yatırımlar yaptı. Kocasinan, gerçekten 5 yılı yatırım yılı olarak geçirdi ve tüm hızıyla projelere devam ediyor. Başkanımızın gecesi gündüzü belli değil. Bundan dolayı başkanımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İşçiler de kendilerine verdiği değerden dolayı Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, memnuniyetlerini dile getirdi.

Öte yandan programa Başkan Çolakbayrakdar’ın yanı sıra Hizmet İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, Başkan Yardımcıları ve birim müdürleri katıldı.

KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR’DEN DEPREM VE AFET EĞİTİM MERKEZİ

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, asrın felaketi olarak dinlendirilen depremin yıl dönümünde Deprem ve Afet Eğitim Merkezi kuracaklarını kaydederek, “Her alanda çocuklarımız başta olmak üzere hemşehrilerimiz hem eğitilecek hem de uygulamalar ile bilinçlendirilecek. Kentimizi geleceğe hazırlama yönünde gerekli çalışmalarımızı yapacağız” dedi.

Türkiye, geçen yıl şubat ayında “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin acısıyla sarsılırken, Büyükşehir Belediyesi, depremlerin ardından, Kayseri’yi depreme daha dirençli hale getirmek ve insanları tüm kuruluşlarla iş birliği halinde tutmak için yıl boyunca çalışmalar yaptı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, bu çalışmaların yanı sıra yeni hizmet döneminde Türkiye’nin deprem gerçeği göz önüne alınarak Deprem ve Afet Eğitim Merkezi kuracaklarını söyledi.

Afet İşleri Daire Başkanlığı’nın Ardından Afet Eğitim Merkezi

Afet İşleri Daire Başkanlığı’nı kurduklarını hatırlatan Büyükkılıç, “Afet İşleri Daire Başkanlığı’nı kurduk ama yetmez dedik. Afet Eğitim Merkezi’ni kuracağız. Bu Afet Eğitim Merkezimiz ile depremle ilgili bilinç oluşturmak, buna yönelik olarak sarsma tablası ve simülasyon sistemlerini kurmak, yangın söndürme simülasyonunu kurmak, dumanla ilgili gerekli simülasyon sistemini kurmak, rüzgar/fırtına simülasyonunu kurmak, acil durum ihbar sistemi gibi enkaz koridoru, bilgilendirme merkezi gibi heyelan/sel simülasyon odası, karbonmonoksit zehirlenmeleri yani her alanda hem çocuklarımız oynayacak hem eğitilecek hem de uygulamalar ile bilinçlendirilecek” diye konuştu.

Başkan Büyükkılıç, merkezin özellikle çocuklara eğitim vererek geleceğe hazırlayacağına dikkat çekerek, “Her yaş grubuna yönelik ama asıl eğitim ve öğretimin çocuk yaş grubunda daha etkin olduğu anlayışı içerisinde onları önemseyerek geleceğe hazırlama yönünde gerekli çalışmalarımızı yapacağız” dedi.

Deprem ve Afet Eğitim Merkezi Projesi’nde Neler Olacak?

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Afet Eğitim Merkezi’nde anaokulundan başlayarak çeşitli yaş gruplarına göre eğitimler düzenlenecek. Ayrıca arama kurtarma eğitimi almak isteyen grupların da eğitim ve pratik yapabileceği bir alan oluşturulması hedefleniyor.

Her yaş gurubuna hitap edecek, özellikle çocukların eğitimine yoğunluk verilecek merkezde, deprem sarsma tablası ve simülasyon sistemi, yangın söndürme simülasyon sistemi, duman simülasyon sistemi, rüzgar/fırtına simülasyon sistemi, acil durum ihbar sistemi, ilk yardım eğitim odası, bilgilendirme odası, enkaz koridoru, karbonmonoksit zehirlenme simülasyonu, heyelan/sel simülasyon odası, seminer ve eğitim odası, çocuk oyun alanları, açık sergi alanı planlandı.

Simülasyonlar gerçek hayatta yaşanması mümkün afetler durumunda hayatta kalmayı sağlayan hamleleri öğrenmek ve olası paniğin önüne geçilmesini sağlayacak teknolojiler bütünü olarak eğitim merkezinde hizmet verecek.

CHP’li Gamze Pamuk: 7 millet karşılık beklemeden yardım gönderdi, Erdoğan Hataylıları oy vermedi diye tehdit ediyor! İnsan biraz ar eder!

Geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi’nde Parti Meclis üyeliği yapan Avukat Gamze Pamuk, katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Hataylılarla ilgili sözleri nedeniyle sert eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hataylıları AKP’nin adayını seçmeleri için adeta tehdit ettiği konuşmasında “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı” diye konuşmuştu. Bu sözlere yanıt veren CHP’li Pamuk, “Siz kendi yurttaşınıza sırf size oy vermedi diye, yardım göndermediğinizi itiraf ediyorsunuz. İnsan biraz utanır insan biraz ar eder!” dedi.

ERDOĞAN’DAN İTİRAF GİBİ SÖZLER

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı alan Hatay’a, geçtiğimiz günlerde depremin yıl dönümü öncesi giden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aday tanıtım toplantısında mevcut başkan ve CHP’den yeniden aday olan Lütfü Savaş yönetimi ile CHP’li yönetimlere isim vermeden yüklenmiş, Hataylılara seçim öncesi adeta gözdağı vermişti. Erdoğan, kentin AKP yönteminde olması gerektiği sinyali vererek “Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı” diye konuşmuştu.

7 MİLLET KARŞILIK BEKLEMEDEN YARDIM ETTİ!

Erdoğan’ın sözlerine bir yanıt da Halk TV ekranlarında CHP’li Gamze Pamuk’tan geldi. Pamuk, Erdoğan’a verdiği yanıtta şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanının Hatay açıklaması, hem şantaj hem de itiraf. Biz deprem zamanı Hatay’a yardımların ulaşmadığını haykırdığımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan bizleri tehdit etmişti! Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, 7 millet karşılık beklemeden o bölgeye yardım gönderdi. Siz kendi yurttaşınıza sırf size oy vermedi diye, yardım göndermediğinizi itiraf ediyorsunuz. İnsan biraz utanır insan biraz ar eder!

TÜBİSAD, afet bölgesinde gerçekleştirdiği dijital kapsayıcılık çalışmalarıyla fırsat eşitliği sağlamaya destek oluyor Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 6 Şubat 2023‘te yaşanan yıkıcı depremlerin ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla hayata geçirdiği Teknolojik Eğitim Sınıfı projesi (TES) kapsamında kurduğu TES’lerin sayısını 2024 yılında 25’e çıkararak bölgede dijital kapsayıcılık ile nitelikli eğitim, fırsat eşitliğine ve istihdama destek olmayı hedefliyor. Türkiye’de e-dönüşümü sağlayacak ulusal projeler üretmek ve bu projeleri paylaşarak tüm kesimlerin desteğini almak suretiyle çalışmalarını yürüten Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından “İyilik Bulaşıcıdır!” motivasyonuyla üyelerinin ve ekosisteminde yer alan paydaşlarının katkılarıyla attığı hızlı adımlar sonucu Teknolojik Eğitim Konteynerleri (TEK) / Teknolojik Eğitim Sınıfları (TES) projesini başlatmıştı. Projeyle, afet bölgesinde bulunan bireylerin eğitim, sosyal ve çalışma hayatlarında meydana gelen kayıplar nedeniyle artan fırsat eşitsizliğinin azaltılması hedefleniyor. Öğrencilerin örgün teknoloji eğitimine ulaşması, farklı yaş grubundaki bireylerin ihtiyaçlarına yönelik beceri ve sosyal destek almalarını sağlayarak afet bölgesi ve Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, 2024 yılı sonuna kadar toplam 25 teknolojik eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim sınıfı (TES) kurulması hedefleniyor. TEK ve TES’ler sürdürülebilir kalkınma ile uyumlu teknolojik dönüşüm sağlıyorTeknolojiyle donatılmış mobil veya sabit konumlandırılan sınıflar olan ve her biri 20 öğrenci kapasitesine sahip TEK ve TES’ler, öğrencilerin teknoloji eğitimlerinin yanı sıra farklı yaş gruplarının çeşitli bilişim, sosyal ve kültürel aktiviteleri, meslek edindirme kursları ve psikolojik destek sunarak “Dönüşümlü Eğitim Merkezi” olarak da kullanılıyor. TEK ve TES’ler teknoloji erişimi ihtiyaçlarını karşılamak üzere masa, sandalye, dolap, yangın söndürme tüpü, dizüstü bilgisayar, klima, jeneratör, 3D yazıcı, projektör ve internet bağlantısı için erişim noktası bulunduruyor.  İlave eğitimlerle desteklenen öğrenciler için robotik kodlama ve oyun tasarımı eğitimleri veriliyor. Proje, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 4-Nitelikli Eğitim, 5-Cinsiyet Eşitliği, 8-İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme, 10-Eşitsizliklerin azaltılması, 17-Amaçlar için Ortaklıklar maddelerine doğrudan uyumlu olarak toplumsal kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlıyor.“2024’te hedefimiz 25 adet TEK/TES kurulumunu tamamlamış olmak”Üzerinden bir yıl geçen depremlerin etkilerinin halen çok büyük olduğunu belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali TOMBALAK, “Ülke tarihimizin en acı felaketlerinden birini ne yazık ki geçtiğimiz yıl yaşadık. Hepimizi derinden sarsan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Böylesine büyük boyutta bir yıkımın ihtiyaçlarına cevap vermek için TÜBİSAD olarak en önemli misyonlarımızdan biri olan dijital kapsayıcılık, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliğini sağlamak üzere bölgedeki eğitim ve gelişim ihtiyaçları için kullanabilecek TÜBİSAD Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı (TEK/TES) projesini hayata geçirdik. Üyelerimizin güçlü desteğiyle 2023 yılında hedefimizdeki sayıyı aşarak 13 TEK/TES kurulumunu tamamladık. Bu yıl hedefimiz bu sayıyı 25’e çıkarmak. Bölgedeki fırsat eşitsizliğini azaltmak hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin bir kez daha böyle bir acıyı yaşamamasını diliyorum” dedi.

Tohum Otizm Vakfı, Depremden etkilenen otizmli çocuklar ve aileleri için çalışmalara devam ediyor 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve büyük bir yıkıma sebep olan depremlerin ardından Tohum Otizm Vakfı; bölgedeki otizmli çocuklara ve ailelerine destek olmak için hızla harekete geçti. Depremden etkilenen otizmli çocukları ve aileleri yalnız bırakmamak için birçok çalışma yapan vakıf 2024 yılında da deprem bölgesinde otizmli çocukların nitelikli eğitime ulaşabilmeleri için çalışmalarını sürdürecek. 2023 yılının Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli peş peşe meydana gelen depremler büyük bir yıkım ve can kaybına sebep olurken herkesi derin bir yasa boğdu. 11 ili ve milyonlarca insanı etkileyen büyük afetin ardından bölgedeki otizmli çocuklara ve ailelerine destek olmak için hemen yola koyulan Tohum Otizm Vakfı, geçen bir yıllık süreçte gerek sahada gerekse dijital ortamda gerçekleştirdiği çalışmalarla 1559’u otizmli çocuk, 2661’i aile bireyi, 108’i öğretmen olmak üzere toplam 37.611 kişiye ulaştı.

Afetler otizm gibi özel gereksinime ihtiyaç duyan bireyler için çok daha zorlu Depremden 114 bin otizmli çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor. Her otizmli çocuğun ortalama 4 kişilik bir ailenin üyesi olduğu düşünüldüğünde ise deprem bölgesinde otizmden etkilenen kişi sayısı yaklaşık 450 bine ulaşıyor.

Afet gibi acil durumlarda özel gereksinimlere sahip çocuklar ve aileleri için çok daha zor olabileceği bilinci ile depremin ilk gününden itibaren harekete geçen vakıf, bölgedeki otizmli çocukların ailelerinden gelen talepleri karşılamak için açtığı dayanışma hattı üzerinden 450’nin üzerinde telefon görüşmesi yapan vakıf; bu gereksinimleri Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) işbirliği, yerel STK’lar ve bölgedeki gönüllüler aracılığı ile karşıladı.

Arama kurtarma ekiplerine yönelik otizmli bir çocuğu nasıl tanıyabileceklerini ve otizmli çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini anlatan bilgilendirici bir kılavuz oluşturdu. Bu kılavuz ile 32.200 kişiye ulaşıldı. Tohum Otizm Vakfı’nın gerçekleştirdiği, afet ve acil durumlarda otizmli bireylere ve ailelerine nasıl yaklaşılması gerektiğini birebir uzmanların aktardığı webinarlardan ise yaklaşık 1.021 kişi faydalandı.Otizmli çocukların tek çareleri olan eğitime ulaşmalarına yönelik projeler hayata geçirildi Otizmde erken, yoğun ve bilim temelli özel eğitimin önemini vurgulayan Tohum Otizm Vakfı, depremden etkilenen otizmli çocukların yeniden eğitime ulaşmaları için ilk olarak “Eğitim ve Teknoloji Desteği Projesi”ni hayata geçirdi. Projeyle depremden etkilenen 0-18 yaş aralığındaki otizmli çocuklara yaşlarına uygun eğitim materyali, eğitici oyuncaklar ile tablet ve kulaklık gibi teknolojik ürünlerden oluşan kitler hazırladı. Vakıf proje kapsamında; 6 şehir, 20 ilçe ve 45 köye giderek 971 Eğitici Oyuncak Kiti ve 853 Teknolojik Eğitim Kiti olmak üzere Toplam 1.824 kiti otizmli çocuklara ulaştırdı.

Konteyner özel eğitim sınıfları ile depremden etkilenen otizmli çocukların eğitimlerine devam edebilmesini hedeflendi Konteyner kentlerde yaşamın başlaması ile birlikte Vakıf, Malatya’da Sağlık Bakanlığı ve Malatya Sağlık Müdürlüğü işbirliği ile Tohum Otizm Vakfı Destek Eğitim Konteyneri için harekete geçti. Bu proje sayesinde 29 otizmli çocuk ve genç 281 saat özel eğitime ulaştı.

Vakıf; Koç Holding’in Hatay ve Adıyaman’da hayata geçirdiği Umut Konteynır Kent içindeki okullarda otizmli öğrenciler için toplam 4 özel eğitim konteyner sınıfı destekçilerinin katkıları ile oluşturdu. Bu sınıflar aracılığı ile 16 otizmli öğrenci, 32 anne-baba ve 8 öğretmene ulaşmayı hedefliyor.

Bu bir yıllık süreçte Adana, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Mersin’de bulunan Milli Eğitim’e bağlı devlet okullarında toplam 10 özel eğitim sınıfına eğitim materyali ve eğitim desteği sağlayan Tohum Otizm Vakfı, 2024 yılında Şubat ayı içinde Adıyaman ve Hatay’da gerçekleştireceği sınıf donanım projeleriyle bölgenin yeniden kalkınması ve otizmli çocukların ve ailelerinin nitelikli eğitime ulaşmaları için çalışmalarına devam edecek.

Tohum Otizm Vakfı Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin, depremin birinci yıldönümünde;  ‘‘6 Şubat Depremlerinin birinci yılına geldiğimiz bu günlerde, yaşanan acıları unutmadık, herkes gibi bizler de kayıpların acısını hâlâ yüreğimizde taşıyoruz. İlk günden bu yana Yönetim Kurulumuz liderliğinde ve Vakıf Sosyal Komitemizin etkin katılımı ile 11 ildeki otizmli çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Depremlerden etkilenen şehirlerde hayatların yeniden kurulması, bir diğer deyişle normale dönmesi uzun yıllar sürecek. Otizmin tek çaresi olan eğitimden her çocuğun eşit yararlanabilmesi için otizmli çocukları ve ailelerini desteklemeye, onların yanında olmaya devam edeceğiz.

Tüm bu faaliyetlerimizi bireysel, kurumsal destekçilerimizin bağışları ile sürdürüyoruz. Çalışmalarımıza katkı sağlayan tüm destekçilerimize, alanda işbirliği yaptığımız kamu kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederiz.” diye belirtti.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Yenilenebilir Enerjide Dev Satış; TMSF Enerji Şirketlerini İhaleye Çıkardı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, yenilenebilir enerji ve e-mobilite alanlarında güçlü yatırımlarıyla dikkat çeken RHG Enertürk …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427