
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, etkinlikler, açıklamalar, bisiklet turu, Kadın ve Sanat Sergisi
Kadınların erkeklerden 5,3 yıl daha uzun yaşadığı görüldü
Doğuşta sağlıklı yaşam süresi kadınlarda 56,3 yıl oldu
Ortalama eğitim süresi kadınlarda 8,6 yıl oldu
En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %87,8 oldu
Yükseköğretim mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %22,7 oldu
Annesi yükseköğretim mezunu olanların %84,6’sının yükseköğretim mezunu olduğu görüldü
Yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %68,9 oldu
İşgücüne katılma oranı eğitim durumuna göre incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılma oranı %13,8, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı %26,8, lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %37,4, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %45,0 iken, yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %68,9 oldu.
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun istihdam oranının %48,3 olduğu görüldü. Bu oran kadınlarda %31,3, erkeklerde ise %65,7 oldu.
En yüksek kadın istihdam oranı, %38,9 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde, en düşük kadın istihdam oranı ise %19,8 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesinde gerçekleşti.
Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı %16,1 oldu
Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadın istihdam oranı %27,1 oldu
Cinsiyetler arası ücret veya kazanç farkı tüm eğitim düzeylerinde erkek lehine gerçekleşti
Kadın büyükelçi oranı %26,9 oldu
Kadın milletvekili oranı %19,9 oldu
Üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı %20,6 oldu
Borsa İstanbul’da işlem gören en büyük 50 şirketin (BİST 50) yönetim kurulu üyelerine bakıldığında, 2016 yılında %12,2 olan kadın üye oranı 2024 yılında %19,4 oldu.
Belirli bir dönemde (genellikle bir takvim yılı) bir kişi ya da grup tarafından Ar-Ge faaliyetleri için harcanan sürenin aynı dönemde çalışılan toplam süreye bölünmesi yoluyla hesaplanan Tam Zaman Eşdeğeri (TZE), 0 ile 1 arasında bir değer alarak uluslararası Ar-Ge personeli karşılaştırmalarında kullanılmaktadır.
Ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,8 oldu
Kadınların %16,7’sinin eğitim seviyelerinin eşlerinden daha yüksek olduğu görüldü
Kesinleşen boşanma davaları sonucu annenin velayetine verilen çocuk oranı %74,4 oldu
İnternet kullanan kadınların oranı %85,4 oldu
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan kadınların oranı %31,5 oldu
Kadınların %35,9’u yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissetti
Evde yalnız olduklarında kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2024 yılında %5,8 iken bu oran kadınlarda %8,4, erkeklerde %3,1 oldu. Kadınların %78,9’u, erkeklerin ise %88,5’i evde yalnız olduklarında kendilerini güvende hissetti.
ADD Kayserie şube Başkanı Haluk Bilgesay’ın mesajı
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
Mustafa Kemal Atatürk
8 Mart 1857’de ABD’de 40 bin kadın işçinin ücretlerinin ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle başlattıkları greve yapılan polis saldırısı sırasında çıkan yangında 129 kadının can vermesi üzerine sonraki yıllarda 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak tanınması önerisi Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg gibi devrimcilerin öncülüğünde dillendirilmiş, 1911 yılında Avusturya, Danimarka ve İsveç’te yüzbinlerce kadın 8 Mart 1857 kurbanlarını anma gösterileri yapmış ve nihayet 1977 yılında Bileşmiş Milletler 8 Mart’ı, “Kadın Haklar İçin Birleşmiş Milletler Günü” ilan etmiştir.
Dünya kadınlarının 48 yıldır böyle özel bir günleri vardır, ama özgür ve eşit birey olma savaşımları hâlâ sürmektedir ve sınırlı sayıdaki gelişmiş ülke dışında hatırı sayılır mesafe alındığını söylemek de yazık ki mümkün değildir.
Kadınlar dünya genelinde bu durumdayken Türk Kadınının hali de hiç iç açıcı değildir.
Aydınlanma Devrimleri ve özellikle 1926 Türk Medeni Kanunu ile kadınlarımız ailede, eğitimde, siyasette ve çalışma yaşamında çok değerli, çok önemli kazanımlar elde etmişler, birçok Avrupa ülkesinden yıllar önce seçme seçilme hakkına kavuşmuşlar, eğitimden sağlığa, adaletten dış politikaya her alanda yerlerini almışlardır. Bu bağlamda, “Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda bir Kadın Devrimidir” demek yanlış olmaz.
Ancak kadınlarımız, Büyük Atatürk ve Laik Cumhuriyet sayesinde elde ettikleri, esasen Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve sonrasındaki hayranlık verici kahramanlık ve katkıları sonucu kanları, canları ve alın terleriyle hak ederek aldıkları hak ve özgürlükleri, oy kaygısıyla dinci baskılara boyun eğen sağ iktidarların aymazlıkları nedeniyle günümüze yeterince taşıyamamış, daha da acısı artık sokakta güven içinde yürüyemez, erkek şiddetinden azade ve can korkusu duymadan yaşayamaz hale düşmüşlerdir.
Halbuki tarihin en büyük devrimcisi Atatürk, “Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin! ” diyerek kadının insan olarak eşitliğinin altını çizmiş, “Dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim’ diyemez.” sözleriyle de haklarını teslim etmişti. Oysa şimdilerde “Kadın erkek eşitliği fıtrata terstir” deniyor.
Nereden nereye?
Laik ve uygar yaşam karşıtı Siyasal İslamcılar Türk Kadınını, Cumhuriyetin özgür ve saygın yurttaşları değil, çalışma yaşamından uzaklaştırılıp eve kapatılarak erkeğe ve iktidara mahkûm ve mecbur bırakılmış, kaderci, suskun, hak bilincinden yoksun bir yığın, adeta birer köle, birer cariye konumunda görmek istiyorlar. O kadar ki, milletvekiline dilediğinde eşini ve kızını dövemediğinden yakınan yaratıklar dolaşıyor ortalıkta.
Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaşmanın, Cumhuriyetimizin kuruluş ayarlarını terk etmenin, devletimizin hamurundaki namus mayasını eksiltmenin, akıl ve bilim yolunu reddetmenin bedelini başta kadınlarımız, milletçe çok ağır ödedik, ödüyoruz.
Ama bu çağda, akıl ve bilim dışı çabalar elbette hüsrana uğramaya mahkumdur. Çünkü ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok güçlü bir kadın dayanışması vardır ve “Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir!”
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 2025 yılının kadınlarımızın tacize uğramadığı, katledilmediği, saygı gördükleri bir yıl olmasını diliyor, çarenin Yeniden Atatürk Cumhuriyeti olduğunu yineliyor, 8 Mart 1857 kurbanlarını anıyor, kadın yurttaşlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Kayseri Baro başkanı Murat Tolga Özsoy ve kadın avukatlardan Atatürk Anıtına çelenk
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanın da çelenk sunumu ve basın açıklaması yapıldı Özsoy ‘ Emeğini esirgemeyen Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyelerimize teşekkür ederiz’ dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kökeni, 1857 yılında New York’ta tekstil işçilerinin gerçekleştirdiği bir greve dayanır. Bu grevde, kadın işçiler uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarına karşı protesto düzenlemişlerdir. Ancak, bu grev sırasında çıkan bir yangın sonucu 120 kadın işçi hayatını kaybetmiştir1. Bu trajik olay, kadın işçilerin hak mücadelesinin sembolü haline gelmiştir.
Kadınlar Günü, ilk olarak 1910’da Kopenhag’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda önerilmiş ve 1911’den itibaren kutlanmaya başlanmıştır. 1977’de Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınarak Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilmiştir. Türkiye’de de 1984’den beri 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır.
Evet bir anma günüdür, geride büyük acılar, büyük bir mücadele barındırmaktadır. Ama Birleşmiş Milletlerin büyük çabalarla dünyaya mal ettiği; dünya genelinde kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan bir gün haline gelmiştir. Aynı zamanda kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında farkındalık yaratmak, kadına yönelik şiddete karşı duruş sergilemek ve kadınların karşılaştıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla da önemli bir rol oynar.
Her ne kadar ataerkil yaklaşımlarla bağlamından koparılıp çiçek, böcek, hediye kutusu günü gibi bir tüketim gününe çevrilmek istense de bu özel gün, kadınların tarih boyunca ve günümüzde verdikleri mücadeleleri, kazandıkları başarıları hatırlamak; kadınların eşit haklar ve fırsatlar talebinin tekrar vurgulanması için bir fırsat zamanıdır. Kadınların iş gücüne katılımı, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi, siyasi temsili ve toplumsal hayattaki diğer alanlardaki eşitsizlikleri gidermek için verilen bu mücadele, her yıl daha da güçlü bir şekilde devam etmektedir. Dünya Kadınlar Günü, bu mücadeleye dikkat çekmek ve daha fazla insanın bu konuda bilinçlenmesini sağlamak için önemli bir fırsat sunar.
Kadınların haklarını savunma ve cinsiyet eşitliğini sağlama mücadelesi, sadece kadınların değil, tüm toplumun daha adil, eşitlikçi ve özgür bir yer olmasına katkıda bulunur. Devletimizin kurucusu ve lideri Mustafa Kemal Atatürk kadınlar için oldukça önemli devrimlerle- eğitimin birleştirilmesi, laiklik ilkesi, Medeni Kanun, seçme ve seçilme hakkı- ile kadınları bulundukları yerin çok ötesine taşımayı başarmıştır. Bugün devrimin çocuklarına düşen görev önlerine sunulmuş laik ve sosyal hukuk devleti düzeni içerisinde kadın-erkek olmasına bakmaksızın insan haklarını korumak ve geliştirmektir.
Ekonomik sorunlar, Orta Doğu’daki siyasal krizler, Dünya genelindeki gergin ortam ülkemizi de etkilemekte, bazı fırsatçıların demokratik ve laik düzene ve kadınların insanca yaşam haklarına saldırmalarına sebep olmaktadır. Şunu herkes iyi bilmelidir ki artık kadınlar vardır, kadın mücadelesi vardır ve her türlü sıkıntıya rağmen kadının insan hakları mücadelesi sürecektir.
Aile toplumsal düzenin korunması açısından önemlidir. Hele yoksulluk, bağımlılık, tüketim çılgınlığı, kolay ama kirli para kazanma yollarının arttığı bir zamanda aile içi aktarım, kültürel miras ve temel değerler için aile büyük önem taşır. Aile yılı gibi temaların, kadınların sadece aile içinde tanımlanmasına ve rolleriyle sınırlandırılmasına yol açabileceği endişesini hepimiz taşıyoruz. Kadınların toplumdaki yerleri ve kimlikleri yalnızca aile içindeki rollerinden ibaret değildir. Kadınlar, iş hayatında, eğitimde, sanatta, siyasette ve diğer tüm alanlarda varlık göstermektedir ve bu katkıları takdir edilmelidir. Fırsatlar eşit olmalıdır. Toplumun tüm bireylerine, cinsiyet fark etmeksizin, eşit değer vermesi gerekir. Cinsiyet eşitliği sağlandığında hem kadınların hem de erkeklerin potansiyelleri daha iyi değerlendirilebilir ve daha dengeli ve daha adil bir toplum oluşabilir. Bu da zaten güçlü toplum demektir.
Kadınların sadece aile içindeki rolleriyle tanımlanmaması, onların bireysel yeteneklerine, hedeflerine ve kariyerlerine değer verilmesi gerekir. Evden çalışma, yarı zamanlı çalışma vs yöntemlerle kadını evdeki işlerden koparmayan, yaşlı, hasta, çocuk bakımını yine ona yükleyen bir durumdansa; çağın gereklerine uygun kreş ve bakım evlerinin açılması, eşit işe eşit ücret verilmesi, çalışma koşullarının erkek ve kadın için aynı şekilde adil olarak düzenlemesi ile gerçek aileye, mutlu çocuklara ve toplum başarısına odaklanılacağını umut etmekteyiz.
Bu Dünya Kadınlar Günü’nde kırmızı karanfiller verme düşüncesi ve eyleminin yerine herkesi kadın-erkek eşitliği konusunda düşünmeye ve eşitlik konusunda adil davranacak eylemleri sergilemeye davet ediyoruz.
BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NE “KARANFİLLİ” KUTLAMA
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin kadın personellerini görev yaptıkları birimlerde ziyaret etti ve karanfil ile hediye paketi takdim ederek kadın personellerin Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Kadın Kolları Başkanlığı’nı da ziyaret ederek İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar ve kadın Kolları Teşkilatı üyelerinin Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik etti.
Özel gün ve haftalarda vatandaşlarla bir araya gelmeye ve özel günlerini tebrik etmeye özen gösteren Başkan Büyükkılıç, gönüllere dokunmaya devam ediyor.
Bu kapsamda, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin kadın personellerini görev yaptıkları birimlerde ziyaret etti. Kadın personellere karanfil ve hediye paketi takdim eden Başkan Büyükkılıç, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun. Sizler belediyemizin yüz aklarısınız. Hanımefendilerin olduğu yerde nezaket olur, herkes davranışına dikkat eder” dedi.
Kadın personellerin çalıştıkları birimleri tek tek ziyaret ederek gönüllerine dokunan Başkan Büyükkılıç, “Biz sizleri seviyoruz, sağ olasınız. Hep beraber hizmet ediyoruz şehrimize. Dünya Kadınlar Günü diye bir 8 Mart gerçeği var. Gönlünüze dokunacak, ufak da olsa, böyle çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.
Büyükkılıç, erkek personellere de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla eşlerine hediye almalarını tavsiye ederken kadın personellere daha nice Dünya Kadınlar Günü’ne huzur ve sağlıkla erişmeleri temennilerini iletti.
Büyükşehir Belediyesi’nin kadın personelleri de Başkan Büyükkılıç’ın nazik ziyaretleri ve hediyelerinden dolayı mutluluk duyduklarını ifade ederek, teşekkür ettiler.
Başkan Büyükkılıç’a, birimleri ziyaretlerinde Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mücahid Soyak ile daire başkanları eşlik etti.
Büyükkılıç ve Başkanlardan AK Kadınlara Ziyaret
Öte yandan Başkan Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ve Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan ile birlikte AK Parti Kayseri İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar’ı ziyaret etti.
AK Parti İl Kadın Kolları Başkanlığı’nda gerçekleşen ziyarette tüm başkanlar adına Başkan Meral Koşar’a çiçek takdim eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Değerli başkanımızın şahsında tüm hanımefendilerin gününü kutluyoruz. Sağlıklı, huzurlu nice 8 Mart’lara diyoruz” ifadelerini kullandı.
Koşar da tüm başkanlara teşekkür ederek, “Sizlerin desteği bize her zaman güç veriyor, mutlu olduk, hepinizden Allah razı olsun” dedi.
Hüseyin Okandan ise hep birlikte, bu birliği, beraberliği korumaya devam edeceklerini söyledi.
Daha sonra toplantı salonunda Başkan Büyükkılıç ve ilçe belediye başkanları, AK kadınlarla bir araya geldi. Büyükkılıç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman vurguladığı gibi kadının elinin değdiği yerde başarı olur, bu anlayış içerisinde sizlere minnet duyuyor, dua ediyoruz” diye konuştu.
BAŞKAN PALANCIOĞLU, KADIN PERSONELİN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLADI
Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak düzenlenen program kapsamında, Melikgazi Belediyesi’nde görev yapan kadın çalışanlarla bir araya geldi.
Melikgazi Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen programda kadın personel ile sohbet ederek, günlerini tebrik eden Başkan Palancıoğlu şunları söyledi:
“Biz Çok Büyük Bir Aileyiz”
“Belediyemizde çalışan 148 kadın personelimiz var. Biz çok büyük bir aileyiz. Her geçen yıl ilçemize güzel çalışmalar yapıyoruz. Burada sizin rolünüz çok önemli. Kadının elinin değdiği her şey güzelleşir. Kadın çalışanlarımızın vermiş olduğu emek sayesinde Melikgazi’mizi çok daha iyi yerlere taşımaya devam ediyoruz. Sizlerin duruşu bizim ortamımızı güzelleştirir. Kadınlarımızın toplumdaki yeri çok önemli. Bizdeki yerleri çok kıymetli. Özellikle ülkenin geleceği sizlerin ellerinde. Sizler çocuklarınızı büyütüp, okutup geleceğe hazırlıyorsunuz. Belediye başkanlığı ev hanımlığı gibi. Gece gündüz çalışmamız gerekiyor. Elimizden geldiği kadar güzel ülkemiz için çalışmalıyız. Yaptığımız her işi en iyi şekilde yapmamız gerekiyor. Rabbim birlik ve beraberlik içinde bu ülkeye hizmet etmeyi nasip etsin. Evlatlarımızı bu ülkeye hayırlı evlat eylesin. Kadınlar Günü 8 Mart’ta kutlanıyor ama bizim için bir gün değil her gün kadının değeri vardır. Kadın annedir, eştir, hayat arkadaşıdır, evlattır. Ailenin ve toplumun temel taşı olan, hayatın her anını varlıklarıyla onurlandıran, desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.” dedi.
Başkan Büyüksimitci’den “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” Mesajı
Bugün her ülkenin kalkınması insan sermayesine dayanıyor. Türkiye’nin zenginleşme yolculuğunda kadınlarımıza ihtiyacımız olduğu açıktır. Ülke olarak daha hızlı gelişip kalkınmak adına kadınlarımızın da iş dünyasına vereceği katkıya ihtiyacımız var. Kadının toplumsal hayatımızdaki yerinin daha da yükselmesi ve başarılarının toplumun refahına değer katması en büyük dileğimizdir. Ben bu vesile ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, sağlıklı, huzurlu ve mutlu yarınlar diliyorum”
BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN KADINLARA ÖZEL PROJELER
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, toplumun ve ailenin yapıtaşı olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ederek, hayata geçirilen kadınlara yönelik proje ve faaliyetlerden bahsetti.
8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan ve “Kadınlar çocukların annesi, evin hanımı, toplumun temel ögesidir” diyen Başkan Büyükkılıç, aileler ve dolayısıyla toplum ile ülkenin, kadınların varlığı ve gayreti ile meydana gelerek geliştiğini vurguladığı mesajında, “Malum, ‘yuvayı dişi kuş yapar’ diye bir muteber atasözü vardır. Nasıl ki aileyi kadın meydana getiriyorsa toplumu ve beraberinde de ülkeyi oluşturan unsurun birisi de kadındır. Toplumun da ailenin de adeta yapıtaşıdır” diyerek kadının önemine işaret etti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bu önemden ve değerden hareketle Kayseri’deki yerel yönetim faaliyetlerinde kadınları da asla göz ardı etmediklerini dile getirerek, kadınlara yönelik proje ve faaliyetlerinden bahsetti.
BAŞKAN ÖZDOĞAN: “TOPLUMUMUZUN MİMARI OLAN TÜM KADINLARIMIZA MİNNETTARIZ”
Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Başkan Özdoğan, kadınların topluma katkılarına ve fedakârlıklarına vurgu yaparak, “Kadınlarımız, aile kurumunun temel taşı, toplumsal hayatın en güçlü yapı taşlarıdır. Annelerimiz, eşlerimiz, kardeşlerimiz, hayatın her alanında büyük fedakârlıklarla varlık göstermektedirler. Onların emeği ve özverisi, milletimizin ve geleceğimizin teminatıdır” dedi.
Başkan Özdoğan, kadınların sadece aile içinde değil, toplumun her alanında büyük sorumluluk üstlendiğini belirterek, “Eğitimden sağlığa, sanattan bilime, ekonomiden siyasete kadar her alanda kadınlarımızın başarılarına şahit oluyoruz. Onların güçlü varlığı, ülkemizi daha ileriye taşımaktadır. Bu vesileyle, özellikle annelerimizi, evlatlarını vatan uğruna yetiştiren fedakâr kadınlarımızı ve ülkemiz için çalışan, üreten tüm kadınlarımızı yürekten selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Başkan Özdoğan, Kadınlar Günü’nün, kadınların haklarına, emeklerine ve toplumdaki yerlerine dair farkındalığın artmasına vesile olması gerektiğini belirterek, “Tarihin her döneminde, kadınlarımız büyük fedakârlıklarla mücadele vermiş, vatan için canını ortaya koymaktan çekinmemiştir. Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze kadar Nene Hatun’dan Şerife Bacı’ya, 15 Temmuz’un kahraman kadınlarına kadar nice güçlü kadınımız, cesaret ve azimleriyle bizlere örnek olmuştur. Onların mücadelesi, bizlere ilham vermeye devam ediyor” dedi.
“Kadına saygı, topluma saygıdır” diyen Başkan Özdoğan, Hacılar Belediyesi olarak kadınların yaşam kalitesini artırmaya yönelik projelere her zaman destek verdiklerini ifade ederek, “Eğitimden sosyal yaşama kadar her alanda kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Onların emeğini ve azmini desteklemek hepimizin görevidir” şeklinde konuştu.
Bu anlamlı gün vesilesiyle, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Başkan Özdoğan, “Hayatın her alanında varlık gösteren, sevgileri ve emekleriyle dünyayı daha güzel hale getiren tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyor, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum” dedi.
Üreticinin Dostu Başkan, Kırsaldaki Kadınları Unutmadı
Büyükkılıç, yaklaşık 2 milyon TL’lik maliyetle, kadın çiftçilere yönelik Serbest Sistem Yumurta Tavukçuluğunun Yaygınlaştırılması Projesi’ni hayata geçirdiklerini ve kırsal mahallelerde ikamet eden 1 aileye 10 adet olmak üzere toplam 1000 aileye 10 bin adet yarka yumurta tavuğu dağıttıklarını belirterek, yine 250 kadın üreticiye 2024 yılında 675 bin TL maliyetle arılı kovan dağıtımı sunduklarını paylaştı. Canlı koyun dağıtımı kapsamında ise 20 kadın besiciye yaklaşık 3 milyon TL maliyetle koyun dağıttıklarını da ifade eden Büyükkılıç, öte yandan 2025 yılında ise 11 kadın besiciye 785 bin TL maliyetle damızlık manda verdiklerini aktardı.
Büyükkılıç’tan Kadın İstihdamına Büyük Destek
Başkan Büyükkılıç, kadın kooperatiflerine destek sağlayıp, valilik ile iş birliği halinde yine kadınların yanında yer aldıklarının da altını çizerek, sürekli artan ve miktarı 48’e ulaşan kadın kooperatiflerine mali desteklerinin ise 10 bin TL’yi bulduğunu bildirdi. Bunların ötesinde, Kadın Kooperatifleri Destek Programı Çalıştayı düzenlediklerini, Kadın Kooperatifleri Fuarı’nı gerçekleştirdiklerini ve kadınların seslerini duyurmalarına destek olduklarını belirten Büyükkılıç, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin de paydaş olduğu ve Kayseri Valiliği ile birlikte Kayseri Kadın Kooperatifleri, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, KADEM ve Tekno Gelişim Busines Solutions, İdeaSoft Akademi iş birliğiyle ‘E Ticarette Kazanan Kadınlar’ Eğitimi düzenlediklerini, kadın kooperatiflerine eğitim desteği verdiklerini de ifadelerine ekledi.
Geride kalan süreçte Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından, KAYMEK Kayseri Mesleki Eğitim ve Kültür A.Ş.’nin Kayseri’de 2021 yılı içerisinde en çok istihdam ve kadın istihdamı sağlayan işveren olmasından dolayı teşekkür plaketine de layık görüldüklerine değinen Başkan Büyükkılıç, Büyükşehir bünyesindeki Spor A.Ş.’ye kadın üye sayısının yaklaşık 140 bine ulaştığını, yine Büyükşehir kuruluşlarından KAYMEK A.Ş. aracılığı ile yaklaşık 120 bin kadına hizmet verdiklerini, Büyükşehir kuruluşlarından Kayseri Bilim Merkezi’nin 230 bin kadın ziyaretçiyi konuk ettiğini aktardı.
Büyükkılıç, kadınların toplumda daha iyi bir yere gelmesi için iş birliği faaliyetleri de gerçekleştirdiklerini paylaşarak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) arasında eğitim alanında iş birliği protokolü, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) arasında kadınların pazara erişimi konusunda İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı projesi kapsamında iş birliği protokolü ve KAYMEK bünyesinde hizmet veren sanal ticaret platformu e-38 ile T.C. Kayseri Valiliği Kayseri Kadın Kooperatifleri arasında Kadın Girişimciler Tarafından Üretilen El Sanatı Ürünlerinin Satışa Sunulmasına İlişkin İş Birliği Protokolü’nü imzaladıklarını da kaydetti.
Bu bağlamda tüm gayretlerinin kadınlar ve dolayısıyla ülke için olduğunu aktaran Başkan Büyükkılıç, kadınlara yönelik proje ve faaliyetlerinin devam edeceğini söyledi. Büyükkılıç, kadınlar için yapılan harcama ve verilen emeklerin boşa gitmeyeceğini ve katma değer ile geri döneceğini kaydederek, bu vesile ile 8 Mart Kadınlar Günü’nün iyi idrak edilmesi gerektiğine işaret ederek, bu anlamlı günü tekrardan kutladı.
MHP KAÇEP İL BAŞKANI ÇETİNKAYA’DAN 8 MART MESAJI
Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Aile Çocuk ve Engelli Politikaları (KAÇEP) Kayseri İl Başkanı Burçe Çetinkaya, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak; “Kadın isterse hep birlikte bir milleti diriltir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kadın oluşumu Kadın Aile Çocuk ve Engelli Politikaları (KAÇEP) Kayseri İl Başkanı Burçe Çetinkaya, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kadınların yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Çetinkaya, “8 Mart tüm dünyada evrensel olarak kutlanan ve kadına atfedilmiş özel bir gündür. Amacı elbette kadınlar konusunda farkındalıklar oluşturup, 8 Mart’tan sonraki diğer günlerde de kadını yükseltmek, kalkındırmak ve dünyanın dört bir yanında çeşitli vesilelerle sahip oldukları tüm sıfatlar ile sınanan kadınlara müreffeh yaşam olanakları sunmaktır” ifadelerini kullandı.
Çetinkaya mesajında şu ifadelere yer verdi;
“8 Mart tüm dünyada evrensel olarak kutlanan ve kadına atfedilmiş özel bir gündür. Amacı elbette kadınlar konusunda farkındalıklar oluşturup, 8 Mart’tan sonraki diğer günlerde de kadını yükseltmek, kalkındırmak ve dünyanın dört bir yanında çeşitli vesilelerle sahip oldukları tüm sıfatlar ile sınanan kadınlara müreffeh yaşam olanakları sunmaktır. Kadın anne olarak, eş olarak, çalışan olarak, amir olarak, memur olarak, yönetici ya da yönetilen olarak varlık gösterse de kadınlarla ilgili genel sıkıntılarda “Kadın” vasfının maalesef sıkıntılarda yeterli sebep olduğu görülmektedir.
Halen dünyada ve ülkemizde Kadın olmak bazı çevrelerce 2. Sınıf olarak görülmekte ve aynı görevi yapan bir erkeğe kıyasla daha “değersiz, itibarsız ya da kıymetsiz ” olarak algılanmaktadır. Fakat herkesin görmesi, bilmesi ve algılaması gereken şey ise artık kadının toplumun her kademesinde söz sahibi, tavır sahibi, duruş sahibi olup, başarılarıyla, çalışmalarıyla ve gayreti ile kendi yerini oluşturmuş olmasıdır. Bu tavır, duruş ve toplumun her kademesinde oluşan güçlü kadın varlığı bir yana, diğer bir taraftan da kadınlarımız şiddet, taciz, tecavüz gibi olaylara maruz kalmakta ve maalesef kadim kültürümüzle tezatlık yaşamaktadırlar. Toplum olarak kadına yönelik ayrımcılık ve şiddet konusunda vicdani ve ahlaki olarak adalet anlayışının tesisine ihtiyacımız bulunmaktadır. Eğitimden istihdama, siyasetten ticarete, hak, hukuk, adalet, sağlık, sosyal güvence ve insana dair birçok alanda kadınların etkinlik ve varlık alanlarının iyileştirilmesine, eşit ve dengeli yararlanma imkânlarının sunulmasına olanak sağlamalıyız.
Gerekli hukuksal ve kavramsal dengenin sağlanması ve ortaya çıkarılması toplum olarak hepimizin görevi olmasının yanı sıra özellikle siyaset kurumunun içerisinde gerçekleştirilecek köklü ve altı doldurulacak düzenlemeler daha kalıcı ve ileriye yönelik olacaktır. Unutmamak gerekir ki demokrasinin uygulanmasını ve gelişmesini engelleyen etkenler ile kadın haklarının ihlal edilmesine yol açan hususlar birdir ve aynıdır. Şüphesiz gelişmiş ve medeni bir toplumun en başta gelen özellikleri arasında kadınlara yönelik baskının, şiddetin, hakaretin, dışlanmışlığın, eşitsizliğin, bağımlılığın ortadan kalkması yer almaktadır. Son yıllarda kadınlarımızın muhatap olduğu ve bizleri son derece kaygılandıran insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için başta siyasi sorumluluk sahipleri olmak üzere herkes üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak da bu konudaki tavır ve duruşumuz aynen kadının kıymeti ölçüsünde şekillenmektedir. Partimiz Türk toplumundaki yerini ve değerini her zaman ön planda tutrarak, Türkiye Yüzyılı’nda kadınların bilimde, sanatta, sporda, eğitimde, sosyal hayatta ve siyasette hak ettikleri yere ulaşabilmeleri için kararlı adımlar atmaktadır. Kıymetli Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi ‘nin “Kahraman ve fedakâr Türk kadının hak ettiği yerlerde olması, layık olduğu sosyal, siyasal ve ekonomik sıçramalar yaşaması bizim tehir edemeyeceğimiz bir gayedir. Bilinmelidir ki, Türk kadını milli şerefimizin abidesidir.” sözleri bahsettiğimiz bu gerçekliği net ve kesin bir şekilde tanımlamaktadır.
Çünkü Kadın isterse hep birlikte bir milleti diriltir. Kadın isterse Halide Edip olup, zor zamanlarda meydanları inletir, Şerife bacı olup kağnısını düşmanın üzerine sürer, Henüz 9-10 yaşında Onbaşı Nezahat diye dünyaya ün salar. Ülkücü şehit olur, isimsiz kahramanlar listesine, adını yazdırır. Fırat’lar yetiştirir, ölüme düğün bayram gibi giden Mehmetçikler yetiştirir de 15 Temmuz gibi kahpe pusularda göğsünü siper eder, bu vatanı kimseye bırakmaz. Kısacası kadın olmak yürekli olmak mücadeleci olmaktır. Çünkü kadınlar adanmış ve anıtlaşmış bir yüreğin vücut bulmuş halidir. Kadınlarımız olmadan hiçbir başarının ,hiçbir hareketin kahramanlık hikayeleri ile dolu olmayacağının altını çiziyor, kendi içerisinde kahraman olmuş tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Biz 8 Mart’ı -30,-40 derece soğukta ,çocuğun üzerindeki battaniyeyi taşıdığı cephanenin üzerini örten adsız kahraman annelerimize, ninelerimize, elleri öpülesi şehit annelerimize, şehit eşlerimize, evladına süt verdiği ak göğsünü bu vatana siper eden kahraman kadınlarımıza ve Türkiye Yüzyılı’na aklıyla, fikriyle, inanmış ve adanmışlığı ile katkı verecek tüm kadınlarımıza ve hareketimizin yürekli kadınlarına armağan ediyoruz. Vatan yüreklerini saygı ve sevgiyle selamlıyor, her birinin ayrı ayrı 8 Mart Dünya Kadınlar Günlerini kutluyorum.”
BÜYÜKŞEHİR’DEN KADIN KOOPERATİFLERİNE 10 MİLYON TL’LİK DESTEK
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Kayseri’deki kadınların işlettiği kooperatif sayısı sürekli artış gösterirken, Büyükşehir’in kooperatifleri desteği ise 10 milyon TL oldu.
8 Mart Kadınlar Günü’nde kadınların toplumdaki yeri ve önemi çerçevesinde farkındalıklar yaşanırken, Kayseri’de her yere ve her kesime hizmet ulaştırmaya gayret göstererek dokunan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç yönetimindeki Kayseri Büyükşehir Belediyesi, üreten ve ekonomi ile istihdama katkı sağlayan kadınların da yanında yer alıyor.
Büyükkılıç ile Büyükşehir, Hem Üretimin Hem de Kadınların Destekçisi
Bu kapsamda Başkan Büyükkılıç, üretim yapmak için Kayseri Valiliği ile birlikte destek olduğu kadın kooperatiflerine her fırsatta ziyaretler geçekleştirirken, öte yandan katkı da sağlıyor. Üreten kadınların yanında yer alarak 10 milyon TL’lik destekte bulunan Büyükşehir Belediyesi, hem üretimin hem de kadınların destekçisi oldu.
Büyükşehir’in Desteklediği Kadın Kooperatifleri Sayısı 48’e Ulaştı, İstihdam 669 Kişi Oldu
Kayseri Valiliği ile iş birliği halinde kadın kooperatiflerine destek olan Büyükşehir, Kayseri’nin her ilçesinde kurulan kadın girişimi ve işletme kooperatifleri sayısı 48’e ulaştı. Söz konusu kooperatif miktarı ile kooperatif kadın ortak sayısı 248 olurken, istihdam edilen kişi miktarı ise 669’a yükseldi.
Kadınlar kültürel mirasın taşıyıcısı, doğanın koruyucusu!
ÇEKÜL Vakfı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal dayanışma ve kolektif mücadelenin şart olduğunu vurguladı. Açıklamada ‘’ Doğa ve kadına yönelik tehditler genellikle aynı kaynaktan besleniyor. Buna karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz’’ değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye’de doğa ve kültürel mirasın korunmasına öncülük eden ÇEKÜL Vakfı (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki gücüne dikkat çekiyor. Vakıf, hem sahada hem de yönetim kademelerinde kadın emeğinin etkinliğini artıran projeleriyle fark yaratıyor.
ÇEKÜL’ün kalbinde kadınlar var
ÇEKÜL Vakfı, 1990’dan bu yana doğa ve kültürel mirasın korunmasına yönelik projeleriyle Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyor. Bu süreçte kadınlar, vakfın en güçlü aktörlerinden biri haline geldi. Bununla birlikte Vakıf çalışanlarının yüzde 90’nından fazlası, gönüllülerinin ise en az yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor.
ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ilgın Sözen, kadınların iş dünyasında, sivil toplumda ve sosyal yaşamda daha fazla yer alması gerektiğine vurgu yaparak, “Kadınlar olmadan sürdürülebilir bir gelecek mümkün değil” dedi.
Doğa ve kültürle varız
‘’Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla havza boyutundan ülkenin tamamına açılan proje ve programları hayata geçiren ÇEKÜL Vakfı, kadın emeğini sadece desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda onu görünür ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale getiriyor. Bu kapsamda Anadolu’da kadınların üretim süreçlerine daha fazla dahil olması amacıyla el emeği ürünler ÇEKÜL Dükkan üzerinden satışa sunuluyor.
Birgi’deki ÇEKÜL Evi, bu yaklaşımın önemli merkezlerinden biri. 1997’de ÇEKÜL Vakfı tarafından satın alınarak restore edilen ve 2003 yılında açılan bu tarihi yapı, son 22 yılda kadınların üretim, eğitim ve sanat faaliyetlerinde buluşma noktası haline geldi. Müzik, resim ve fotoğraf gibi alanlarda düzenlenen etkinlikler, kadınların kültürel mirasın korunmasına katkı sunmasını teşvik ediyor.
ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ilgın Sözen ‘’Kadınlarımız sadece toplumsal değil, ekolojik dönüşümde de aktif bir rol üstleniyor. Yürüttüğümüz projelerde en büyük destekçimiz kadınlar. Özellikle Anadolu’da büyük bir dayanışma içindeyiz. Vakfımızın birçok kültürel ve doğa projelerinde kadınlar en aktif rolleri üstlenerek değişimin öncüsü oluyor. Bizim için her dikilen fidan aynı zamanda bir kadının hikâyesini, mücadelesini ve umudunu simgeliyor. İlham veren kadınların hikayelerini yaşanır kılmak için sizleri fidan dikmeye davet ediyorum.” dedi.
Kolektif mücadele zamanı
Doğa ve kadınların maruz kaldığı tehditlerin genellikle aynı kaynaklardan beslendiğine dikkat çeken Sözen, “Doğal alanların tahribatı, iklim krizi, çevresel yıkım ve kadın haklarına yönelik saldırılar aslında birbiriyle bağlantılı sorunlar. Doğa ve kadın mücadelesi, adil ve eşit bir dünya için ortak bir ses yükseltiyor. Doğayı koruma hareketi ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi, ayrımcılığa, sömürüye ve baskıya karşı aynı çizgide buluşuyor. ÇEKÜL olarak, kadınların emeğiyle yeşeren bir geleceğe destek olmaya devam ediyoruz.’’ dedi.
ÖZ İPLİK İŞ SENDİKASI KADIN KOMİTESİ: Kadınların mücadelesi, insan onuruna yakışır bir yaşamın teminatıdır!
- · Eşit işe eşit ücret talebi hala yankılanıyor!
- · Kadınların çalışma hayatına katılımlarının önündeki engeller hala devam ediyor!
- · Şiddet, taciz ve mobbing iş yerlerinde varlığını sürdürüyor!
- · Kadınlar iş güvencesinden ve sosyal haklardan yoksun bırakılıyor!
- · ILO 190 Sayılı Sözleşme’nin etkin şekilde uygulanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- · Kadına yönelik şiddet ve tacizi önlemeye yönelik projelerimizle kadın işçileri koruyoruz.
- · Kadın liderlerin yetişmesi, iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması ve kadın istihdamının artırılması için somut adımlar atıyoruz.
MÜCADELE İYİLEŞTİRİR, DAYANIŞMA YAŞATIR! EŞİK
Hayatın tüm dünyada evlere kapatıldığı Covid 19 günlerinde, milyonlarca insan yalnızlık ve can korkusu ile yüzleşmeye çalışırken, bu ülkenin her yerinden yüzlerce, çeşitli kıtalardan onlarca kadın soğuk ekranlardan can cana vererek umut ve direniş ürettik. Bu çileli ama bir o kadar da dirençli coğrafyanın kadınları olarak eşitlik, özgürlük ve barışa dair inadımızı herkese bulaştırmaya çalıştık.
5 yıla yaklaşan bir süredir, 252 haftadır buluşan EŞİK’li kadınlar olarak, gönüllü emekle ortaya koyduğumuz sayısız kampanyalar ve etkili stratejilerle haklarımıza saldırıların birçoğunu durdurmayı başardık. *8 Mart’ı 8 Mart yapan kadınların tarihi mücadelesinin boynunu, bugünün örgütlü kötülük ve eşitlik düşmanlığı karşısında eğdirmedik.*
Yıkıcılığına her gün tanık olduğumuz eşitlik ve doğa düşmanlığı karşısında daha çok, daha neşeli, daha umutlu ve daha cesaretli olmaya katkısı olması umuduyla *5 yılda neler ürettiğimizi EŞİK Almanak’ ta* anlatmaya çalıştık. Belleğimizi diri tutalım, mücadele azmimizi ve inadımızı sürdürelim diye…
Bu umutlu ve heyecanlı mücadeleye birlikte devam etmek dileğiyle..Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Dayanışma!
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR’DEN 8 MART’A ÖZEL KADINLAR GÜNÜ KONSERİ
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği Topluluğu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla konser düzenliyor. Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart Cumartesi günü Kadir Has Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 21.00’de gerçekleştireceği Kadınlar Günü Konseri ile ücretsiz bir şekilde Kayserililere müzik ziyafeti sunacak.
Yılın her döneminde düzenlediği kültür sanat faaliyetleri ile kentin kültürel hayatını canlı tutan Dr. Memduh Büyükkılıç başkanlığındaki Kayseri Büyükşehir Belediyesi, özel gün ve haftalar dolayısıyla düzenlediği kültür sanat etkinliklerinde de Kayserilileri bir araya getiriyor.
Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak Kadınlar Günü Konseri düzenlenecek. 8 Mart Cumartesi günü Kadir Has Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 21.00’de gerçekleşecek konserde Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği Topluluğu, Mesut Divringi şefliğinde unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak.
Tüm vatandaşların katılım sağlayabileceği ücretsiz konserde Kayserililer, Türk Halk Müziği’nin eşsiz nağmeleri ile keyifli bir akşam yaşayacak.
Oy ve Ötesi’nden Kadınların Siyasetteki Katılımını ve Etkinliğini Artırma Projesi
Oy ve Ötesi Derneği, “Kadınların Siyasetteki Katılımını ve Etkinliğini Artırma” projesini başarıyla tamamladı. Kasım 2024 – Mart 2025 tarihleri arasında sekiz şehirde gerçekleştirilen çalıştaylar ve sosyal medya kampanyaları ile kadınların siyasi partilerde daha aktif rol alabilmesi için farkındalık yaratıldı ve somut adımlar atıldı.
Türkiye’de katılımcı demokrasi bilincinin yerleşmesi için faaliyet gösteren ve kurulduğu 2014 yılından bu yana yerel ve genel seçimlerle birlikte toplam 11 seçimde görev alan Oy ve Ötesi Derneği, Kanada Yerel Girişimler Fonu (The Canada Fund for Local Initiatives – CFLI) desteği ile hayata geçirdiği “Kadınların Siyasetteki Katılımını ve Etkinliğini Artırma” projesini başarıyla tamamladı.
Projenin son etkinliği, 2 Mart Pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu etkinlikte, projenin genel değerlendirilmesi yapılırken, kadınların siyasetteki temsiliyetinin artması için atılacak yeni adımlar tartışıldı.
8 İlde Yoğun Katılım
Proje kapsamında Ankara, Gaziantep, Samsun, Adana, Antalya, Bursa, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirilen çalıştaylara toplamda 500’ü aşkın katılımcı ilgi gösterdi.
Kadınların Siyasetteki Temsiliyet Sorunu
Projeye duyulan ihtiyacı ortaya koyan veriler çarpıcı. 2023 genel seçimlerinde, TBMM’deki kadın milletvekili oranı %19,9, şehir ve ilçe belediye başkan adaylarının ise yalnızca %11,5’i kadındı.
81 ilin sadece 11’inde kadın belediye başkanı bulunurken, 973 ilçe ve beldede 70 kadın belediye başkanı göreve geldi. Kadın muhtar sayısı ise 2019’a göre iki katı artarak 2.150’ye yükselmiş olsa da toplam muhtarlar içindeki oranı sadece %4.
Projenin Amacı ve Etkisi
Proje, kadınların siyasi partilerde daha aktif roller almasını desteklemek amacıyla tanıtım günleri ve etkinlikler düzenledi. Oy ve Ötesi’nin akademik ve iş bağlantıları kullanılarak, siyasete girmeyi düşünen kadınlara bilgi ve destek sunuldu. Proje boyunca farkındalık oluşturulmasının yanı sıra, katılımcıların yerel düzeyde siyasi partilere erişimi ve temsiliyetinin artması hedeflendi.
İlham Veren Kadınların Dünyası D&R’da
Kadınların toplumdaki eşsiz rolünü ve gücünü kutlamak amacıyla, D&R 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü mağazalarında büyük bir coşkuyla karşılıyor. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da kadınların gücünü ve zarafetini kutlamak için birbirinden özel etkinlikler, kitaplar ve sürprizler D&R mağazalarında bir araya geliyor.
Türkiye’nin en büyük kitap platformu D&R, Kadınlar Günü’nde de birbirinden değerli kadın yazarları ağırlamaya ve okuyucularıyla buluşturmaya devam ediyor.
Kadınlar Günü’ne Özel İmza Günleri ve Söyleşiler
D&R, 8 – 9 Mart tarihlerinde alanında başarılı 6 kadının ilham veren hikayelerini anlatacakları söyleşiler ve kitap imza seremonileri gerçekleştirecek. Hayatın içinden öyküleri bir hikâye avcısı ihtimamıyla bir araya getirdiği eseri Söz Uçar Hasar Kalır ile oyuncu Devrim Yakut; sinirbilim, nöropsikoloji, kuantum düşünce sistemleri ve dünyanın en etkili kişisel gelişim metotlarını harmanlayarak hazırladığı Benim Bütün Hayallerim Gerçek Olur kitabı ile Ayşe Tolga; kitabıyla satırların arasında unutulmaz bir yolculuğa çıkaran Şehval Görmez; Her Gün 1 Adım – Hedeflerini Gerçekleştirme Rehberi ile Tuğçe Sabaz; blokzincir ve kripto varlıklar üzerine hem teknik hem de kavramsal bilgiler paylaştığı Blokzincir Teknolojisi ve NFT’Ler kitabı ile Çağla Gül Şenkardeş; Türkiye’nin ilk Robot İstihdam Ajansını kurarak, dijital çalışanlar, otonom mobil robotlar ve kolaboratif robotlar gibi üç farklı robot teknolojisini bir araya getiren Canan Alkın D&R mağazalarında olacak.
KAYSERİ KENT KONSEYİ’NDEN KADIN VE ÇOCUK DOSTU ŞEHİRLER İÇİN ÖNEMLİ ADIM
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Kayseri Kent Konseyi tarafından “Kadın ve Çocuk Dostu Şehirler İçin Yeni Adımlar” paneli gerçekleştirildi.
Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi 1. Kat Konferans Salonu’nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Kayseri Kent Konseyi Kadın Çalışma Grubu, Kadın ve Çocuk Dostu Şehirler İçin Yeni Adımlar konulu panel düzenledi.
Etkinlikte, kadın ve çocuk dostu şehirlerin inşası için fırsat eşitliği, haklar ve kent planlamasına yönelik bilimsel ve pratik çözümler ele alındı.
Etkinliğin açılış konuşmasını Kayseri Kent Konseyi Başkanı Ahmet Serdar Altuntuğ gerçekleştirdi. Ardından, “Kadın ve Çocuk Dostu Kentler” başlıklı panelde alanında uzman konuşmacılar bir araya geldi.
Panelin moderatörlüğünü Doç. Dr. Derya Evgin üstlenirken, konuşmacılar arasında Prof. Dr. Zübeyde Özlem Parlak Biçer, Doç. Dr. Zeliha Nilüfer Nahya, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Ayşe Uzunlu ve Kayseri Barosu Kadın Komisyonu Üyesi Av. Damla Olcar yer aldı. Panele, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen ve daire başkanları da katıldı.
Panelde, kadınların ve çocukların şehir yaşamındaki yerini güçlendirmek için atılması gereken adımlar ve başarılı uygulamalar masaya yatırıldı.
Ayrıca etkinlik kapsamında kurulan Fırsat Eşitliği Farkındalık Standları ile katılımcılara kadın ve çocuk hakları konusunda bilgilendirici materyaller sunuldu. Aynı zamanda kadın girişimciliğini destekleyen projeler hakkında da bilgiler paylaşıldı.
Yoğun katılımın gerçekleştiği etkinlik, Kayseri’de kadın ve çocuk dostu şehirler oluşturma yolunda önemli bir farkındalık oluşturdu.
Panelin ardından, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen ve Kayseri Kent Konseyi Başkanı Ahmet Serdar Altuntuğ, katılımcılara teşekkür belgesi takdim etti.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla yeniden hayata geçirilen Kayseri Kent Konseyi, 22 farklı alanda yaklaşık 300 temsilcisiyle çözüm odaklı projeler geliştirerek çalışmalarına aralıksız devam edecek.
Tuğba Işık Ercan: AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı / İstanbul Milletvekili 8 Mart Dünya Kadınlar günü mesajı
Bugün emek veren, alın teri döken, üreten tüm kadınların günü. 8 Mart kadınların ekonomik, politik ve sosyal hayatta eşit haklara sahip olabilme mücadelelerinin bir sembolü. Öncelikle kadınların bu anlamlı gününü kutluyor, emekleri, fedakârlıkları ve mücadeleleri için her birine şükranlarımı sunuyorum.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Bizim gönül ve fikir dünyamızda kadın ve erkek, Allah’ın kulu olmakla da vatandaş olmakla da eşittir, biri diğerinden üstün değildir. Üstünlük gayrettedir, üretkenliktedir, ilimdedir, ahlaktadır, merhamettedir, erdemli olmaktadır.” der. Bu anlayışla; AK Parti olarak bizler kadınların bireysel özgürlükleri ve sosyal hayattaki varlıkları için gösterdikleri çabayı, bir lütuf değil, bir ‘hak mücadelesi’ olarak görüyoruz. Kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna ve Türkiye Yüzyılında adalet içinde birlikte bir toplum inşa edeceğimize inanıyoruz.
Cumhuriyetle birlikte Türk kadını birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ancak bu haklarını tam olarak uzun yıllar kullanamadılar. 2013 yılında kamusal alanda kılık kıyafet özgürlüğünün getirilmesi ile kadınlar arasındaki ayrımcılığı tamamen ortadan kaldırdık. 7 Haziran 2015 tarihinde kadınlar seçme ve seçilme hakkını tam olarak kullanmaya başladı. 1935 yılında yüzde 4.1 olan parlamentodaki kadın oranımız 2002 yılına kadar hiç aşılamamıştı. Bu oran 23 yıldır peyderpey artarak bugün yüzde 20’ye ulaştı.
Yasakların tarihe gömülmesi, 81 ilde açtığımız üniversiteler ile bugün üniversiteye devam eden kız öğrenci sayısında büyük bir artış yaşandı. Kız öğrencilerin üniversitede okullaşma oranı iktidara geldiğimiz 2002 yılından bugüne hızla yükselerek yüzde 52’lere ulaştı. ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK gibi kurumlarımızda, TEKNOFEST gençliğimizle, kadın mühendislerimiz ve teknoloji şirketlerimizle yeni bir hikâye yazıyoruz.
Bugün kadınlar siyasetten ekonomiye akademiden sanata kadar her alanda önemli görevler üstleniyor. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu ile AK Parti hükümetlerimiz kadına karşı şiddet, eğitim, siyasi temsil, ekonomik eşitsizlik gibi pek çok konuda öncü adım atmıştır. Bugün kadınlar sadece evde değil iş hayatında, siyasette sivil toplumda ve sahada aktif olarak yer alıyor.
AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kuruluşumuzun ilk gününden bu güne kadın hakları konusunda pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik.
Bunlardan bazıları; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesine “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir” hükmünü ekledik. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’na ‘kadına karşı şiddet suçtur’ ilkesini getirdik. 2010 yılında kadın erkek fırsat eşitliğini daha da güçlendirerek Anayasamıza ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesini ekledik.
Her zaman vurguladığımız gibi eğitimi en önemli fırsat eşitliği aracı olarak gördük. Kadınların eğitim seviyelerinin yükselmesi, toplumsal kalkınmamıza da önemli katkılar sağladı; bugün üniversite mezunu kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 68.8’e ulaştı.
ŞÖNİM, Kadın Konuk Evi, KADES, Elektronik Kelepçe, ALO 183 gibi uygulamaları hayata geçirerek kadına karşı şiddete önlemeye yönelik önemli adımlar atıldı. Aile içi şiddeti şikâyete tabi olmaktan çıkardık. Daha pek çok alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Bu çabalarımız neticesinde de en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranı kadınlarda yüzde 70’lerden yüzde 90’lar seviyesine ulaştı.
Elde ettiğimiz kazanımların yanında, daha yapılacak çok iş olduğunun farkındayız. AK Parti olarak, kadın haklarına ve eşitliklerine yönelik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kadınların güçlü olduğu bir toplum, geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecektir. Kadın ve erkeği birbirinden üstün görmeyen yüce dinimiz ve kadim kültürümüzün mensubu olarak; evinde, fabrikada, tarlada, kendi işinin başında, alın teriyle, emeğiyle fedakârca destan yazan tüm kadınların başarılarıyla gurur duyuyoruz.
Kadın hakları konusundaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyor ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en içten duygularımla kutluyorum.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ KADIN KOLLARI 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; 81 ilde, 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yapıyor ve dünyanın bütün kadınlarıyla dayanışma içinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz.
Her sene bugün, dünyanın her yerindeki kadınların, 8 Mart günü New York’ta hakları için direnirken yanarak hayattan koparılan 129 yol arkadaşımızı kaybetmenin verdiği hüzünle başlayan mücadele ve isyanından bahsetmek istiyoruz.
Bugün; acıların, isyanın, kayıpların ve büyük mücadelelerin sonucu ortaya çıkmıştır. Her yıl bugünü, ‘kadın mücadelesini büyütme ve umudu örgütleme’ günü olarak kutluyoruz. Canı ile en büyük bedeli ödeyen işçi, emekçi kadınların mücadelesini sonsuza kadar yaşatacağımıza söz veriyoruz.
Cumhuriyetin kuruluş taşlarını döşeyen özgür kadınların bugün getirilmek istendikleri nokta, dünden bugüne artmaya devam eden kayıplarımızda görülmektedir. 22 yıllık karanlık iktidar, kadınları karanlığa mahkum etmekten bir adım geri durmamıştır. 2020 yılına kadar kadın cinayetleri ve tecavüz vakaları binde 1400-1500 düzeyinde artmıştır. 2008 ve 2024 yılları arasında, 16 yılda bilinen 4 bin 867 kadın katledilmiştir. 2021 yılından beri kadın cinayetleri yüzde 162, şüpheli kadın ölümleri neredeyse yüzde 100 artmıştır. 2024 yılı, en çok kadın ölümünün gerçekleştiği yıl olmuştur. 2025’in ilk 2 ayında ise bilinen 49 kadın cinayeti işlenmiş ve 53 şüpheli ölüm gerçekleşmiştir.
Kadın emekçiler, aynı işi yaptıkları erkek işçilerle eşit şartlarda çalıştırılmamakta ve kadın oldukları için ayrımcılığa uğrayarak, erkek işçilerle eşit ücret alamamaktadır. Ayrımcılığın, şiddetin, sömürünün ve yok sayılmanın gölgesinde bırakılmak istenen kadınların emeği her gün biraz daha görünmez kılınmaktadır. Cam silerken düşen, tarla biçerken yaralanan ve sigortasız işlerde zarar gören kadınların görünmez emeği, rakamlarla bile doğru ifade edilmemektedir.
Bugün 81 ilde ve 973 ilçede bu basın açıklamasını sözlü saldırıya ve şiddete uğramış veya uğrama noktasına gelmiş, ancak doğruları söylemekten bir adım geri durmamış kadınlar ile birlikte eş zamanlı gerçekleştiriyoruz. Yaşama hakkını savunduğu için hakaret işiten, eşit işe eş değer ücret dediği için öldürülmek istenen, ancak bir adım geri durmayan kahraman kadınlar bu basın açıklamasını balkonlardan haykırmaya, sokaklara kazımaya devam edecektir!
Haklarımızı çalmaya çalışan, sesimizi kısmaya çalışan ve canımızı değersizleştirmeye çalışan herkes duysun ve bilsin ki;
Biz anneyiz, kardeşiz, evladız, BİZ KADINIZ!
Biz kadınlar; Fransız Devriminden Dünya Savaşlarına, Kurtuluş Mücadelesinden Cumhuriyet Devrimine, tarihin yazıldığı ilk günden son güne kadar devrimin öncüsü olduk, olmaya devam edeceğiz. Biz kadınlar dün de vardık, bugün de varız, yarın da var olacağız!
Unutmayın! Biz ne korkar ne de sineriz!
Bir adım geri atmadan, 22 yıldır sesini kesmeye çalıştıklarınızın nefesi olmaya geliyoruz!
Kadınların öncülüğünde kurulacak ilk sandık ile yıllardır sesini kesmeye çalıştıklarınızın, katledilmesinin önünü açtığınız kadınların, aç bıraktığınız çocukların, 80 yaşında taşı toprağı sürmeye muhtaç ettiğiniz emekçi kadınların nefesi olmaya geliyoruz!
Biz kadınlar devrimin öncüsü olmaya, çaldığınız hayatların hesabını sormaya geliyoruz!
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de dediği gibi “İktidar olunduğunda, o büyük salonda size diyeceğiz ki;
“Hoşgeldiniz, buraya, size verilen sözü tutmanın mutluluğuyla karşınıza çıkmış durumdayım! BUGÜN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE ALDI!”
Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelemiz!
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!
TÜSİAD: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun
Kadınların hayatın her alanına eşit katılımı, eşit haklar ve fırsatlara sahip olması sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarındandır. Bu hem bir bireysel hak hem de ekonomik ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen bir gerekliliktir.
Kalkınma için “tek kanatla uçamayız” sözünü hatırlamalıyız. Kadınların iş gücüne eşit katılımının sağlanması toplumsal eşitlik açısından olduğu kadar ülkelerin ekonomik performansı açısından da önem taşıyor.
İş ve özel yaşam uyumundan karar alıcı pozisyonlarda eşit temsile, girişimcilikten geleceğin mesleklerine hazırlığa kadar geniş bir alanda kadınların eşitliğini sağlayan bütüncül ve kararlı politikalar yol haritamız olmalı.
Bu kapsamda kadınların teknoloji ve dijital ekonomi alanlarında eğitiminin ve girişimciliğinin teşvik edilmesi, eşit işe eşit ücret ve adil kariyer fırsatlarının sağlanması ve iş gücüne katılımı destekleyen bakım destek ve hizmetlerinin yaygınlaştırılması, kadınların geleceğin mesleklerine hazırlıkları dahil işgücüne katılımlarını artıracaktır.
Özel sektörde yönetim kurulu ve karar alıcı pozisyonlarda kadın temsil oranının artırılması; kamuda ve siyasette kadın-erkek temsilini dengeleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi de kadınların yönetim organlarındaki varlığını güçlendirecektir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesinin uygulanması temel bir politika alanı olmaya devam etmelidir.
Bu alanlarda eşzamanlı iyileşmeleri ve yapısal dönüşümü başarırsak, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun güçlenmesini sağlayacağımıza olan inançla; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
EŞİK: 8 MART TÜM KADINLARIN EŞİTLİK ve ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN SİMGESİDİRBu 8 Mart’a da kadınların hakları ve kazanımlarına yönelik açık tehdit ve saldırılarla girdik. Kadın cinayetlerinin, şüpheli kadın ölümlerinin, kadın işsizliğinin ve yoksulluğunun sadece konuşulduğu bir 8 Mart haftası daha yaşıyoruz. Bağımsız kadın örgütleri on yıllardır sorunları ve çözümlerini söylemekle kalmıyor sorumluluk da alıyor. Görevi çözüm yaratmak olanlar ise toplumu yetkileri sınırlandırılmış bir Meclis’ te kaçıncısı olduğunu sayamadığımız kadına karşı şiddeti araştırma komisyonu kurmaktan ve uygulanmayan eylem planları, genelgeler yazmaktan öteye geçmiyorlar.
On yıllardır her 8 Mart’ ta hamaset ve samimiyetsiz kadın hakları söylevlerine maruz bırakılmayı masum kılan başka bir evreye geçtik. Bu yıl “yenilik” olarak dünya kadınlarının eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesi olan 8 Mart’ın, Türkiye’de “kadınların itaat ve hizmet günü” olarak “kutsanmasına” tanıklık ediyoruz. Özellikle İstanbul Sözleşmesinden hukuksuz çıkış kararından sonra 8 Martlarda polisiye engellemeleri yaşamaktayken, bu yıl her zamankinden farklı olarak Aile Yılı bahanesiyle hazırlıkları yapılan son derece tehlikeli yasa girişimleri ile karşı karşıyayız.
HİÇBİR HAKKIMIZ ALTIN TEPSİDE SUNULMADI. BİZ KAZANDIK. KAYBETMEYE HİÇ NİYETİMİZ YOK!
Kadınların bedeller ödeyerek kazandığı hakları, aileyi koruma bahanesi ile tırpanlamak isteyenler, onları, eşitsiz güç ilişkilerinin olduğu, reisli hanelerin karanlığına hapsetme gayretinde. Siyasal biat kültürü, hanelerin içinde beslenip büyütülen erkeklikle perçinlenmek isteniyor. Kadınları eşit, özgür bireyler olarak görmeyen, temel varlık nedenlerini aile reisine itaat, çok çocuk doğurmak ve demografiyi dinamik tutmak olarak tanımlayan, kadınların medeni haklarının aile birliğini bozduğuna inanan zihniyet, bu karanlığın yasal dayanaklarını oluşturmaktan da geri durmuyor. Aile hukukunu “sil baştan” yazmaktan söz edenler, Medeni Kanun’un laik ve eşitlikçi özünü bozmak, kadınların medeni haklarını elinden almak istiyor. Hızlı boşanma bahanesi ile derin yoksulluğa mahkûm edilen kadınların, yetmezmiş gibi nafaka haklarına da göz dikiliyor. Kadınlar, cinsiyetler arası tarihsel toplumsal ekonomik güç eşitsizliği görmezden gelinerek aile arabuluculuğu masasına oturtulmak isteniyor. Esnek çalışma saatleri güzellemesi ile kadınlar üzerindeki bakım yükü ve kadından beklenen toplumsal cinsiyet rolleri meşru zemine oturtulmak isteniyor.
Her geçen gün temel haklar konusunda el yükselten siyasal iktidar, LGBTİ+’ları da var oluşları nedeniyle cezalandırmak için yasal değişiklik hazırlığı yapıyor. Sadece LGBTİ+’lar değil, destek olan ve dayanışanları da cezalandıracak düzenlemelerle kapsamlı bir yalnızlaştırma politikası izleneceği açıkça ortaya konuluyor. Yaşam hakkı, sağlık hakkı, ifade özgürlüğü, eşitlik ilkesi yok edilmek isteniyor. Tüm bu özgürlükler tırpanlanırken yasada tedbir olarak kabul edilen “tutuklama” yı kolaylaştıracak, keyfileştirecek, susturma ve cezalandırma aracı haline getirecek düzenlemelerle, gittikçe daha totaliter hale gelen bir sistemin kapıları ardına kadar açılıyor.
Bugün yeryüzünün doğal kaynaklarını hunharca katledenler kadınların eşitlik talebini “doğaya” aykırı ilan ederek ne olduğu belirsiz “genel ahlak” kalıbını dayattıkları yasa tekliflerini meclise sunmaya hazırlanıyorlar. Sızdırılan taslağa göre baskı araçlarını elinde tutanların adını koyacağı “ahlak” kurallarına göre bir sabah uyandığımızda erkeklerin saçını uzatmasının, küpe takmasının ya da iki sevgilinin yolda el ele yürümesinin bile suç sayılabileceği bir hayata uyanmanın kıyısındayız.
İşte bu yüzden diyoruz ki Feminizm Herkes İçindir. Emperyalist işgaller, savaşlar, otokratik ve teknokratik rejimlerin zulmü, doğa ve yaşam alanlarını talanı ve yeryüzünde yaşama savaşı veren tüm canlılar için adil ve yaşanabilir bir dünya kurmaya götüren bir yoldur.
Özgürlüklerin keyfi olarak kısıtlandığı, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin devre dışı bırakıldığı bu karanlık dönemde her türlü engele inat, dayanışarak mücadeleyi büyütmek zorunda olduğumuzu demokrasiden, özgürlüklerden ve barıştan yana olan herkes görüyor biliyor ve kenetleniyor.
EŞİK_Eşitllik İçin Kadın Platformu, bütüncül ve ortak mücadelenin zeminlerinden biri olarak; herkes için eşitlik gerçekleşinceye kadar bu 8 Mart’ ta ve her 8 Mart’ ta hiç kimseyi geride ve birbirimizin elini asla bırakmadan mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlü kadın düşmanlığına boyun eğmeyeceğiz. BİZ KAZANACAĞIZ. HAYATLARIMIZDAN HAKLARIMIZDAN HAYALLERİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ! YAŞASIN 8 MART DAYANIŞMA RUHU, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!
EGİAD’ın İş Kadınlarında Öncü Vizyonu
Kadınların girişimcilik ve iş hayatında daha aktif rol almasını ve iş gücüne katılım oranlarının artırılmasını öncelikli hedeflerinden biri olarak gören EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, üyesi olan iş kadınlarının ekonomide, girişimcilikte ve sosyal yaşamda hak ettikleri konuma ulaşmasının haklı gururunu taşıyor. Kadınların hem demografik hem de sosyolojik bir olgu olarak toplumun yarısını oluşturduğuna dikkat çeken EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, EGİAD kültürü olarak bir zincirin güçlü halkaları gibi, geçmişten bugüne kadınların her alanda güçlenmesine destek olmayı ilke edindiklerini belirterek, “Kadın, toplumun en etkili, en yönlendirici, en birleştirici ve en koruyucu unsurudur. Kadının toplum içinde ilerlemesi sosyal adaletin bir gerekliliği olmakla birlikte yalnızca bir kadın sorunu değildir. Bu konu, sürdürülebilir, adil ve kalkınmış bir toplum inşa etmenin temel taşı olup, politik, sosyal, ekonomik ve kültürel başarının da ön koşuludur. Demokratik ve ileri bir toplum için kadınların güçlendirilmesi, etkinlik alanlarının genişletilmesi; eğitim, istihdam, sağlık, siyaset ve hukuk gibi alanlarda eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabilmeleri büyük önem taşımaktadır” dedi.
EGİAD’da Kadın Temsili Artıyor
Türkiye’nin sürüdülebilir kalkınma sürecinde kadınların katkısının kritik bir değer taşıdığına vurgu yapan Özhelvacı, “Kadın girişimciliği, Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. EGİAD olarak kadın girişimciliğini güçlendirmeye yönelik çalışmaları teşvik etmeyi temel bir ilke olarak benimsemekteyiz. Kadınların ekonomiye katılımının yanı sıra, kendilerini ifade edebilecekleri sivil toplum örgütlerine duydukları ihtiyaç da yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda, EGİAD, kadın üyelerinden güç alan ve onları destekleyen bir sivil toplum kuruluşudur. Dönemimizde, EGİAD Danışma Kurulu Başkanlığı’na ilk kez bir iş kadını seçilmiştir. Ayrıca, 519 aktif üyemizin %30’u, Yönetim Kurulu’ndaki 27 üyenin %30’u, 6 komisyonda görev yapan 380 komisyon üyemizin %30’u; son dönemde derneğe katılan 270 üyenin %36’sı kadındır. Komisyon başkanlıklarında ise bu oran %50’ye ulaşmaktadır. Derneğimizin önemli yapı taşlarından olan komisyonlara ayrıntılı olarak baktığımızda; Sanayi ve Sürdürülebilirlik Komisyonu üyelerinin %60’ı, Toplum Sanat ve Spor Komisyonu üyelerinin %47’si, Uluslararası İlişkiler Komisyonu üyelerinin %30’u, İş Geliştirme ile Dijital Dönüşüm – Teknoloji ve Girişimcilik Komisyonu üyelerinin %25’i, Sosyal İlişkiler Komisyonu üyelerinin %22’si kadındır. Ayrıca, derneğimizin Yarın Dergisi, Podcast ve Sosyal Medya çalışmalarını yürüten Yayın İcra Kurulu’nun %50’si; EGİAD Melekleri Yatırım Ağı İcra Kurulu’nun %42’si; EGİAD İdari Kadrosu’nun ise %67’si kadınlardan oluşmaktadır. Bu oranlar, EGİAD ailesi olarak bizleri memnun etmekle birlikte, kadın temsilini daha da artırma yönünde bize ilham vermektedir. Kadınların toplumsal hayatta güçlenmesi, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir. İstihdamdan sosyal hayata, girişimcilikten siyasal temsile kadar kadınların katılım oranı, yalnızca bir istatistik değil, aynı zamanda geleceğimizin şekillenmesini belirleyen temel faktörlerden biridir. Kadın ve erkek eşitliğini içselleştirmiş ve bu doğrultuda somut adımlar atmış toplumlar, sürdürülebilir kalkınma, refah ve demokrasi alanlarında rakiplerine kıyasla bir adım önde başlamaktadır.” dedi.
Kalkınmanın Anahtarı Kadınlar
Özhelvacı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.” sözünü alıntılayarak şu ifadeleri kullandı:
“Kadınlar giderek güçlenmekte ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hem yaşadıkları ülkelerde hem de küresel ölçekte etkili roller üstlenmektedir. Kadınların güçlenmesi; onların eğitime, sağlık hizmetlerine, ekonomik fırsatlara ve siyasi katılıma erişimlerinin artırılmasıyla mümkündür. Aynı zamanda, toplumsal önyargılara karşı direnç kazanmalarını da sağlar. Cinsiyet ayrımcılığı, her bireyin doğuştan sahip olduğu temel insan haklarının ihlalidir ve toplumların bütüncül kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Biliyoruz ki, kadınlara eğitimde ve istihdamda eşit fırsatlar sağlandığında ekonomik büyümeye ve kalkınmaya büyük katkılar sunabilirler. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ülkemizin gelişimine destek olmanın en önemli adımlarından biri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ilkesini hayata geçirmektir.”
8 Mart: Bir Sembol ve Farkındalık Günü
Son dönemde ülkemizde şirketlerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda artan farkındalığın memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Özhelvacı, şu değerlendirmede bulundu: “Ancak önemli olan, bu anlayışı yalnızca sosyal sorumluluk perspektifiyle ele almak değil, aynı zamanda kurumsal politikaların ayrılmaz bir parçası haline getirmektir. Kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplumun iş birliği bu noktada kritik bir rol oynamaktadır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, hepimiz için önemli bir semboldür. Bu özel gün, dünyadaki tüm kadınların karşılaştıkları engelleri aşmaları ve fark yaratmaları adına, tüm kurumların kendilerini gözden geçirdiği ve sorumluluklarını hatırladığı anlamlı bir gündür. Aynı zamanda hepimize ilham veren küresel bir hareketin de parçasıdır. Kadınlarımızın eşit haklara, daha iyi fırsatlara ve eşit erişime sahip olmaları için ‘İş Hayatında Kadını’ desteklemeye devam ediyoruz.”
BÜYÜKŞEHİR’DEN, 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NE ÖZEL ‘ÇİÇEK KADINLAR BİSİKLET TURU’
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Çiçek Kadınlar Bisiklet Turu etkinliği düzenledi. Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte kadınlar özel günleri için pedal çevirdi.
Kentte spor faaliyetleri ve spor hizmetleri ile on binlerce vatandaşa dokunan Büyükşehir Belediyesi’nin spor kuruluşu Spor A.Ş. özel gün ve haftalara özel etkinlikleri ile de spor ve eğlenceyi Kayserililerle buluşturuyor.
Bu kapsamda, Büyükşehir Spor A.Ş. tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, “Çiçek Kadınlarımız için pedallıyoruz” sloganıyla Çiçek Kadınlar Bisiklet Turu etkinliği düzenlendi. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi Küçük Etkinlik Alanı’nda, 8 Mart Cumartesi günü 13.00-14.00 saatleri arasında gerçekleştirilen etkinliğe kadın sporseverler yoğun ilgi gösterdi.
Spor A.Ş.’nin Çiçek Kadınlar Bisiklet Turu’nda kadınlar, Spor A.Ş. tarafından temin edilen bisikletlerle 3 kilometrelik parkurda pedal çevirdi. Kadınlar, saat 14.00’te tamamlanan kendilerine özel etkinlikte spor ve eğlenceyi bir arada yaşadı.
Çiçek Kadınlar Bisiklet Turu etkinliğine katılan kadınlar, etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirerek, Büyükşehir Belediyesine ve Spor A.Ş.’ye özel günlerinde kendileri için düzenlenen keyifli etkinlik için teşekkür ettiler.
BÜYÜKŞEHİR VE OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ İŞ BİRLİĞİNDE KADIN VE SANAT SERGİSİ
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Olgunlaşma Enstitüsü iş birliğinde Selçuklu Uygarlığı ve Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “Kadın ve Sanat” Sergisi açıldı.
Kentte kültür sanat alanında çeşitli hizmetlere imza atan Büyükşehir Belediyesi, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da bu alandaki çalışmalarına güçlü şekilde destek veriyor.
Bu kapsamda, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü iş birliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “Kadın ve Sanat” Sergisi açıldı.
Selçuklu Uygarlığı ve Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi’nde gerçekleşen serginin açılış törenine Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Ali Durmuş ve enstitü eğitmenleri ile vatandaşalar katıldı.
Sergi, açılış kurdelesi kesilerek ziyarete açılırken Kadın ve Sanat Sergisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, “Müzemizde Olgunlaşma Enstitümüzün hazırlamış olduğu, kıymeti hocalarımızın emekleriyle ortaya çıkan, müzemizin ismiyle de müsemma Selçuklu dönemi kadınlarına ait, o dönem giymiş oldukları kıyafetlerin sergilendiği sergimizin açılışındayız. Emeklerinden dolayı Olgunlaşma Enstitümüzün müdürü Ali Hocama ve emektar hocalarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Sekmen, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de tebrik ederek, “Bu vesileyle de emektar, vefakâr ve cefakâr tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” dedi.
Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Ali Durmuş da Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Selçuklu Uygarlığı ve Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi’nde Selçuklu dönemi kadın kıyafetlerini yansıtan bir sergi açtıklarını ifade ederek, “Büyükşehir Belediyemiz ve müze müdürlüğümüz bu konuda bize her türlü kolaylığı sağlıyorlar. Bugün de bu güzel iş birliği içerisinde güzel bir sergimizin açılışındayız” şeklinde konuştu.
“Kadın ve Sanat” Sergisi’nde Selçuklu Osmanlı sentezi kadın kıyafetleri, Selçuklu çinileri ve bez bebekler gibi el emeği göz nuru eserler Ramazan ayı sonuna kadar ziyaretçilerini bekliyor.