Politika

Zülküf Arslan: Halka reva görülen: Yoksulluk ve mahrumiyet

Genel Başkanlığını eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı Gelecek Partisi’nin Kayseri İl Başkanı Zülküf Arslan, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptığı değerlendirmede, Kayseri’nin ve Türkiye’nin sıkıntılarını, halkın dertlerini dile getirmeyi gelenek haline getireceklerini belirtti. Arslan’ın  değerlendirmeleri şöyle. 

Halka Reva Görülen: Yoksulluk ve Mahrumiyet

Sancaktepe’de Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin sebep olduğu mağduriyet sonrası vatandaşlarımıza hem siyasi hem hukuki destek vermek için Sancaktepe mahallemize gittik. Biliyorsunuz Büyükşehir Belediyesi Başkanı satılan arsalarda ev oldugunu bilmiyorduk demişti. Bu insanlar elektrik su faturalarını, çevre vergilerini ödemiyorlar mı?? Seçimlerde oy istemek için gittikleri insanların varlıklarından haberdar mı değillermiş. Bu insanlar evlerini tırnaklarıyla kazıya kazıya yaptılar, 70lerden 80lerden beri emek harcadılar. Ama Sayın Başkan hiç birinden haberdar değilmiş.. Bu insanlar son imar barışında yapı kullanım belgelerini almışlar, bu belge için de ilk önce Numarataj Müdürlüğünden kapı numarası aldılar.. Devlet bu belgeleri tanzim ederek bu vatandaşların zilyetligini kabul ediyor, hem de mükerrer olarak satışını yapıyor. Bu her şeyden önce Devletin kurumlarına olan güveni zedeliyor..

Ayrıca bu insanlar yıllık ecri misillerini Milli Emlak’a yatırmışlar, ama bu arsalar Hazine’ye Milli Emlak’a ait olmasına rağmen Belediye tarafından satılıyor. Milli Emlak belediyeye devrediyor, neden?? Çünkü bu arsalara dün kimse bakmıyordu, ama bugün kıymetlendi.. Buraların satışı yapılmış, ancak sayın başkan sadece sözlü olarak bu meseleyi çözeceğini söylüyor, yani milleti oyalıyor, kandırmaya çalışıyor.. Biz Hukukun bittiği yerde zorbalığın başladığını söylüyoruz. Biz hem hukuki hem siyasi olarak halkımızın yanındayız.

Ancak bu Sancaktepe halkının maruz bırakıldığı, mağdur edildiği tek olay da değildir. Iki hafta önce mahalleye ziyarete gittiğimizde vatandaşlarımızın durumunu yakından gördük, soru ve sorunlarını dinledik. Biliyorsunuz Belediye yetkilileri ve Sayın Cumhurbaşkanı Kayseri’nin çevre ilçelerine kadar doğalgaz götürdüklerini iddia ediyorlardı; ama gördük ve öğrendik ki Kayseri’de Pınarbaşı, Sarız, Sarıoğlan, Özvatan, Felahiye ve Akkışla ilçelerinde hâlâ doğalgaz hattı yok. Ama çevre ilçeleri geçtik, Kayserinin göbeğinde Sancaktepe ve Kazım Karabekir mahallelerindeki evlerde bile doğalgaz yok. Sancaktepe’de vatandaşlara iki seçim öncesinde imar ve doğalgaz sözü verilmiş, ama seçimden sonra ne bir daha gelen olmuş ne de vaatleri hatırlayan olmuş..

Düşünün Sancaktepe gibi yaklaşık 3 bin hanenin olduğu bir mahalleden bahsediyoruz ama Meydana, çarşıya bile otobüs gitmiyor, bu kadar insan Yeşil Mahalleden aktarma yapmak zorunda bırakılıyor.. Bu iktidar hani mazlumların sesi olacaklardı, bu insanlar eşit TC vatandaşı değil mi, garip gureba diye mi kapılarına kimse gitmiyor, doğalgaz ve ulaşım gibi bir imkanlardan mahrum bırakılıyor. Hatta bazı vatandaşların evinde kanalizasyon bile yok. 21. yüzyılda Kayseri halkına reva gördükleri tablo bu..

Sorunlar Ortak Akıl ile Çözülebilir

 Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Beyaz Masa haricinde halkımızın sorunları ile ilgilenecek birimlerin kurulmasını ve oluşturulmasını istiyoruz. Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanlığı olarak bizim bu yönde çalışmalarımız var, inşallah tamamlandığında kamuoyu ile de paylaşacağız. Biz milletimizin problemlerinin çözümü adına hem siyasi parti yetkililerine hem de şehrimizdeki sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunuyoruz: Gelin halkımızın problemlerine ortak çözümler bulmak için toplanalım.

Ak Parti İl Başkanı, bir canlı yayında bütün partilerle şehrimizin sorunlarını görüşmek üzere bir araya geleceklerini söylemişti. Biz bu çağrıya seve seve, koşa koşa gideriz, yeter ki halkımızın sorunlarının çözümü adına bir adım atılsın; ancak henüz Gelecek PArtisi olarak bize böyle bir çağrı veya davet gelmedi. Bizler şehrimizin sorunlarının masaya yatırılması ve çözülmesi adına her türlü desteği vermeye hazırız, bizlerin bu konuda çeşitli çalışmalarımız da var. Bizler sadece eleştirmek için değil, yapılan güzellikleri de dile getirmek için siyaset yapıyoruz. Halkımızın sorunlarının çözümü adına ev sahibi de oluruz, misafir de oluruz. Fikirler bir arada tartışılırsa,  daha güzel çözümlerin çıkacağına inanıyoruz. Biz ortak akla önem veriyoruz, istişarede hayır olduğuna inanıyoruz.

Halkın Acı Reçeteye Değil, İktidarın Demokratik Reçeteye İhtiyacı Var

Geçen hafta malumunuz olduğu üzere siyasi bir kriz yaşandı, Merkez Bankası BAşkanı görevden alındı, akabinde de Damat Bey Hazine ve Maliye BAkanlığı görevinden sağlık sorunlarını gerekçe göstererek sosyal medya üzerinden istifa etti. Ve maalesef üzülerek belirtiyorum ki ana akım medya 27 saat boyunca bu istifayı haber yapamadı. 27 saat sonunda ise af mizansenleri ile bu istifa duyuruldu. H&M Bakanı Damat Bey ülkeyi iflasa sürükleyip “hakkımızda hayırlısı” diyerek kaçıp gitti. Sn Cumhurbaşkanı da ülkenin yıllardır içinde bulunduğu sıkıntıları anlatıp “reform seferberliği” başlatıyor, “acı reçete”den bahsediyor. Sanırsınız yeni göreve gelmişler, 18 yıldır değil de 18 gündür iktidardalarmış gibi konuşuyorlar. Eğer bu ülke bu hale gelmişse, eğer ekonomi acı reçeteler uygulanacak duruma düşmüşse, adalet ve hukuktan bahsedemiyorsak, bunun birinci müsebbibi ve tek sorumlusu bu iktidar ile gizli ve açık koalisyon ortaklarıdır. Bu iktidarın af mizansenleri ile kalkıp insanlara reformlardan bahsetmeleri, her şeyden önce bu milletin aklıyla alay etmektir, halkın vicdanına hakarettir. Halkımızın acı reçetelere değil, bu iktidarın demokratik reçetelere ihtiyacı var. Bu iktidar, demokratikleşme adına adımlar atmadıkça ne hukuk düzelir ne de ekonomi düzelir. Ülkeyi 90lı yıllara geri götüren zihniyetin acilen değiştirilmesi gerekmektedir.

Bu iktidarın hukuk alanında  yol açtığı sorunların en son müşahhas örneği de, Ana Muhalefet Partisi Lideri Sn Kılıçdaroğlu’na yönelik birilerinin basın aracılığı ile yönelttiği tehdittir. Bunun müsebbibi Adalet Bakanlığıdır, bu iktidar ve onun küçük koalisyon  ortağıdır. Hukuk Devletinde böyle bir tehdide kimsenin cesaret edememesi, hatta aklından bile geçirememesi gerekirdi. Ama birileri “Dava Arkadaşım” diyerek bu şahsı sahipleniyor, cesaretlendiriyor. Bu tehditleri sıradanlaştırıyorlar. Biz hukuk adına üzülüüyoruz; bir siyasi parti liderinin bu kadar kolay ve pervasız bir şekilde tehdit edilmesi ile hukuk adına tedirgin ve huzursuz oluyoruz. Adalet Bakanının hukuk reformundan bahsetmeyi bırakıp, bu duruma nasıl gelindiğini düşünmesi gerekir. Devlet suç işleyenleri koruyamaz. kayıramaz. Biz bu son olay, ülkede hukukun geldiği noktanın ilginç bir misalidir.

Kara Bulutları Dağıtmak için Geleceğiz.

Biz Gelecek Partisi olarak aylardır neyin ne olduğunu anlatmaya çalıştık. Ve bugünlere korku duvarlarını aşarak geldik. Büyük Kongremizde vurguladığımız gibi İstiklal Marşımızın “KORKMA!” hitabından ilham aldık. Gelecek kadroları olarak, şehrimiz ve milletimizin üzerindeki kara bulutları dağıtmaya başladık..

O kara bulut nedir; ülkede hukukta ekonomide güvenin kaybolmasıdır. Örneğin Merkez Bankasının para politikası uygulamalarına Açık Piyasa İşlemleri denildiği iktisat fakültelerinin birinci sınıfında öğretilir. Ama bugün internet arama motorlarına arkakapı operasyonları yazdığınızda karşınıza sadece Türkiye çıkıyor.. Bu sadece bir kişinin değişmesi ile ilgili değildir; bu bir zihniyet değişimini gerekli kılar.

O Kara bulut nedir?? Kamu kaynakların rant uğruna birilerine peşkeş çekilmesidir. Talas’taki ballı parseller artık hepimizin malumu. Dün de Içişleri Bakanı çıkıp o ihalenin mevzuata uygun olduğunu ve iptal edilmeyeceğini söyledi. Peki madem hukuka uygundu, 2 daire başkanı bu yüzden neden istifa etti??

O kara bulut nedir; iktidarın akıl almaz uygulamaları yüzünden beş yılda 475 Milyar $, kişi başına 5.875$ gelirin buhar olmasıdır.. 120 Milyar $ rezervin heba olmasıdır, döviz rezervi kalmadığı için tonlarca altının satılmaya başlanmasıdır. En son dün yine faiz artırdılar. Düne kadar faize savaş açtığını söyleyen CB Erdoğan artık sürekli faizleri artırıyor. Damat Bey Hazin(e) Maliye Bakanı olduğunda faiz 625 baz puan artmıştı.. Damat Bey gitti, faiz bu sefer de 475 baz puan artırıldı.. Ne oldu faiz lobisine?? Hani dış güçler, kumpas kuranlar?? Ne zaman faizci oldunuz??

Dün yapılan faiz artırımı, yıllardır sürdürülen akıl dışı politikaların sonucudur. Plansız, programsız yönetimin faturasını milletçe hep birlikte ödüyoruz.. Acı ilacı millet değil, hükümet içmeli. Sorun ne faiz lobisi ne de dış güçler; sorun milli geliri artırmayı geçtik sabit tutmayı bile beceremeyen 2.5 partili bu koalisyonda.. Bu iktidar; milletten alıp yandaş üç beş şirkete, yolsuzluk projelerine verdiği milyarların, enflasyonu, faizi ve işsizliği çift haneli rakamlara çıkarmanın hesabını verecek! Öyle af dileme mizansenleriyle kurtulamazlar. Böylesi bir yıkımdan kimse “af”la kurtulamaz!

Bizim Gelecek Partisi olarak Programımızda yazdıklarımızı Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar yeni hatırlamış, onları yeni yeni kullanmaya başladılar. Diyorlar ki; “Ekonomide güven için hukuk ve adalet lazım” Biz de iktidara GÜNAYDIN!! diyoruz. Ve diyoruz ki Sorun İktidarda Çözüm Gelecekte

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası