Politika

Zafer Partisi: Ümit Özdağ’ın duruşması için Çağlayan Adliyesi’ndeyiz ve Kamışlı Konferansı hakkında açıklama

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partinin haftalık basın toplantısında konuştu.

Azmi Karamahmutoğlu: Yarın, Zafer Partisi için önemli bir gün. Partimizin Genel Başkanı, Silivri Mahpushanesi’nde üçüncü ayını doldurmuş, artık dördüncü ayını yatmakta olan Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkındaki açılan iki davadan biriyle ilgili olarak yarın duruşmaya çıkacak.

Yarın 29 Nisan Salı günü sabah saat 8’de biz Çağlayan Adliyesi’nde olacağız. Yarınki duruşmanın konusu, Antalya’da yapmış olduğu konuşmaya ilişkin, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hakkında açmış olduğu Cumhurbaşkanına hakaret davası. Oysa, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yine Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olan Tayyip Erdoğan’ın AKP kongresinde partili delegelere ve partili üyelere yapmış olduğu bir konuşmayı almış, işlemiş ve AKP Genel Başkanı’na, AKP Kongresi’nden yapmış olduğu konuşmaya ilişkin bir cevap vermiş. Konu tamamen bu. Çünkü AKP Genel Başkanı’nın konuşmasında saldırgan ifadeler vardı. Milli değerlerimize, Mustafa Kemal Atatürk’e dönük, alınganlık gösterebileceğimiz incitici ifadeleri vardı. Bunu bu şekilde ele aldı Sayın Genel Başkan ve ona karşılık verdi, cevap verdi. Fakat konuşmayı yapan AKP Genel Başkanı, Sayın Özdağ’ın cevap verdiği şahıs AKP Genel Başkanı, fakat Sayın Özdağ’a davayı açan, hakaret davasını açan Cumhurbaşkanı. Şimdi, Sayın vatandaş Recep Tayyip Erdoğan birden fazla şapkaya sahip diye istediğini bize karşı istediği an aleyhimizde mi kullanabilecek? Yani bize konuşurken konuşan şahıs AKP Genel Başkanı iken biz ona cevap verdiğimizde niçin karşımıza Cumhurbaşkanı sıfatıyla çıkıyor?

Yahut bir başka konu: siyasi konuyu tartışırken neden birdenbire karşımıza Başkomutan olarak çıkıyor? Yani bir konuşmayı hangi sıfatla yaptığını bilelim. Yarın örneğin Rizelilere ilişkin bir konuşma yapıldığında, Sayın Cumhurbaşkanı da Rizeli olduğu için alınganlık gösterip bunu Rizeliler üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret olarak önümüze koyabilir belki de bu zihniyetle, bu anlayışla. Antalya’da yapılan konuşmaya ilişkin açılan hakaret davası, yarın 29 Nisan tarihinde İstanbul Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülecek.

Biz yarın orada olacağız. Yarın bütün partili arkadaşlarımız orada olacak. Yarın Zafer Partili olmayan birçok insan, başka partilerden üst düzey yöneticiler, genel başkanlar, milletvekilleri orada olacak. Hiçbir partili olmayan fakat hakkın ve hukukun yanında durmak isteyen yurttaşlar orada olacak.

Çünkü hukukun üstünlüğü için verilen mücadele veyahut hak ve özgürlükler isteği ya da demokrasinin korunması, geliştirilmesi talebi ülkenin vatandaşlarının tamamı için istenir. Ne bir kısmı için biraz daha az ne de diğer bir kısmı için biraz daha fazla ve imtiyazlı. Hepsi için, tamamı için eşit istenir. Bu ilkesel anlayışla yarın Çağlayan’da yalnızca Ümit Özdağ için değil, beraberinde protesto hakkını kullandığı için eğitiminden ve özgürlüğünden yoksun bırakılan, hapishanelerde tutulan onlarca öğrenci genç arkadaşlar için de İstanbul Adliyesi’nde olacağız yarın.

Ayrıca 19 Mart müdahalesinden bugüne dek siyasal rakip olarak gördükleri için şafak baskınlarıyla evlerinden alınan başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere diğer belediye personelleri ve onların aileleri için yarın İstanbul Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde olacağız sevgili vatandaş.

Ve sen suskun vatandaş, susman yetmez; kendini korunaklı, güvenli alanda hissedebilmen için hükümetin otoriterleşen hükümetin şiddetinden, garezinden korunmak için susman yetmeyecek sevgili suskun vatandaş. Senden istenen tam biattır. AKP hükümetine tam olarak biat etmediyseniz düşman ceza hukuku sizin de kapınızı çalabilir.

Vatandaşlıktan gelen haklarına ve hukukuna sahip çıkmak için, sen sevgili suskun vatandaş, sıra sana gelmeden Çağlayan’a gel. Yarın sabah saat 8’de hep birlikte kahvaltıyı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin meydanında yapalım. Toplanalım, buluşalım, kahvaltıyı birlikte orada yapalım. Belki kahvaltı tabağımızda dumanı üstünde tüten hukuk ve adalet servis edildiğini görebiliriz.

Bu umutla kahvaltıda yarın orada buluşalım. Yarın Çağlayan’da bu çağrımıza uyacak, ses verecek olan yurttaşlarımızla birlikte buluşmak dileğiyle bugünkü basın toplantısını sonlandırmak istiyorum.

Genel Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Bayır, Kamışlı Konferansı hakkında basın açıklaması yaptı.

Dr. Fikret Bayır: Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, hukuksuz tutuklulukta 4’ncü aya girdi. Belediye başkanları ve bürokratlara yönelik tutuklamalar genişliyor ve Türkiye bu süreçte adeta içine kapandı. Oysa bu arada, Türkiye ve bölge güvenliğini ilgilendiren kritik gelişmeler yaşanıyor. Bilindiği gibi Suriye’de yönetim değişikliği sonrası iki farklı defacto yönetim oluştu.

Fırat batısında Şam’ı kontrol eden Selefi-cihatçı HTŞ terör örgütü ve Fırat doğusunda Haseke merkezli PYD/PKK terör örgütü yönetimi ele geçirdi. Hatırlanacağı üzere, bu iki örgüt 11 Mart’ta kendi aralarında anlaşıp Suriye’yi paylaştılar ve bir eş başkanlık düzeni kuruldu. Bu yeni düzende YPG/PKK terör unsurları sözüm ona Suriye ordusuna katılarak, Türkiye’den korunmaya çalışıldı. Durum böyleyken kısa süre önce Fransa Dışişleri Bakanı bölgeyi ziyaret etti. Fransız Bakan, Suriye ve Iraklı Kürtleri Erbil’de bir araya getirdi. Erbil toplantısının amacı, bölgedeki Kürtler arasında birlik sağlamaktı. Yani daha açık bir ifade ile söylemek gerekirse hem sözde Suriye Kürdistanı’nı oluşturmak hem de bunu sözde Irak Kürdistanı’na bağlamaya çalışıyorlar.

Nitekim Fransız Bakanın ziyaretinin ardından, Kamışlı’da geniş katılımlı bir Konferans düzenlendi. Bu konferansta da ana konu; Suriye Kürdistanı’nı oluşturmak ve bunu Irak’taki parçayla ilişkilendirmekti. Bu nedenle Kamışlı Konferansına Suriye ve Irak Kürtleri birlikte katıldılar. Ancak bu konferansa katılım bununla kısıtlı değildi. Türkiye’den de siyasal Kürtçü DEM grubunun orada olduğu görüldü. Türkiye’den katılanlarla birlikte Kamışlı Konferansında; Türkiye’deki 2’nci Açılım da görüşüldü ve sürece destek mesajları gönderildi. Bu arada, İran Kürdistanı’na yönelik mesajlar da ihmal edilmedi.

Ağır hukuksuzluklar karşısındaki adalet arayışını biz de destekliyoruz. Adalete duyulan ihtiyaç; artık ekmek gibi su gibi öncelikli ve acil bir hal aldı. Ancak gözden kaçmaması gereken bir gerçek var: Bölgemizdeki emperyalist oyunla adım adım bir Kürdistan’a gidiliyor. ABD, Fransa ve İsrail bu projenin açık hamisi konumundalar ve AKP hükümeti, sürece karşı durmak bir yana içeride MHP ve DEM ortaklığıyla 2’nci Açılım sürecini geliştirmeye çalışıyor. Hatta HTŞ-PYD/PKK anlaşması üzerine Şam ziyareti yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Şam yönetimine “Kürtlerin haklarını vermesi” talebi, çok dikkat çekmişti!

Dolayısıyla 2’nci açılım sürecinin, bölgede Kürdistan oluşturma faaliyetlerinden ve İsrail’in çıkarlarından bağımsız olduğunu söylemek mümkün değil. Son olarak DEM grubunun Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la yaptığı toplantı gözden kaçmamalıdır. Çünkü, PKK’nın silah bırakması ve kendini fesih etmesi için önce “hukuki olarak tanınması” yönündeki talepler masum değildir. Bu talebin arkasında, yeni anayasa ile Kürt etnik yapısına siyasi kimlik ve haklar vermek ve Türkiye’de “Ulus devleti” dağıtmak gayesi vardır.

Ulus devletin dağıtılması, üniter devletin fesih edilmesi anlamına gelmektedir. Yani PKK’yı fesih edelim derken, Ulus-devlet ve üniter-devlet fesih edilmeye çalışılmaktadır. İşte, Ümit Özdağ bu nedenle gözaltına alınmış ve susturulmaya çalışılmıştır. Özdağ’ın hukuksuz mahkumiyeti, Öcalan ve PKK’ya af ve ulus-devlete yönelik girişimleri “baltalayacağız” sözü üzerine gerçekleşmiştir.

Zafer Partisi olarak, Genel Başkanımız Silivri’de içeride, bizler alanlarda devletimizi ve cumhuriyetimizi savunmaya devam ediyoruz. Bu yıkıcı süreci “milletimize anlatmaya” devam ediyoruz. Unutulmamalı ki; milletimize rağmen ve Türk Milletine karşı siyaset yapamazsınız! Zafer, büyük Türk milletinin olacak. Ne mutlu Türküm diyene!

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü Yukarı Ok