Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarına yapılan ek ödemelerin, performans sistemi baz alınarak adaletsiz biçimde yapılmasına karşı SES İstanbul Şubeleri, Devrimci Sağlık-İş, İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Dişhekimleri Odası ve TÜM RAD-DER tarafından yapılan etkinlikler sürüyor.
Son olarak, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına Odamızı temsilen Genel Sekreter Dr. Osman Öztürk, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bakırköy Şube Eş Başkanları Nezahat Altunsoy Özen, Hatip Şengül, Şube Sekreteri Ertan Taştan, Devrimci Sağlık-İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.
Başhekimlik binası önünde fiziksel mesafeyi gözeterek bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları “Sağlık Ekip İşidir. Performans Sömürüdür. Herkese Temel, Eşit Ücret” pankartı açtılar. Pandemi sürecinde yitirdiğimiz sağlık çalışanlarının anısına saygı duruşunun ardından konuşmalar gerçekleştirildi ve alkışlarla yaşanan adaletsizlik protesto edildi.
Basın açıklamasında İTO adına bir konuşma yapan Dr. Osman Öztürk şunları söyledi: “Dün yapılan açıklamaya göre Covid-19 sebebiyle 4.882 yurttaşımızı kaybettik. Öncelikle hepsinin yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz. Ne yazık ki Türkiye’de uygulanan hatalı politikaların, yetersiz, eksik önlemlerin, parçalı, tutarsız uygulamaların bedelini bütün yurttaşlar olarak ödüyoruz, ama en çok da sağlık çalışanları ödüyor. Bugüne kadar tespit edebildiğimiz kadarıyla 43 sağlık çalışanı, bu mücadelenin en ön saflarında yer alan 43 arkadaşımız hayatını kaybetti. Biz baştan beri ‘Bu mücadelede varız.’ dedik. Türkiye’nin pandemiyle mücadelede en önemli avantajlarından biri fedakarca çalışan sağlık çalışanlarıdır. Bizim önceliğimiz para değil, insanların sağlığıdır. Ama elbette emeğimizin karşılığını da istiyoruz. Sağlık çalışanlarına 3 ay tavandan ek ücret verileceğini Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı bizzat ifade etti, ama sözlerini tutmadılar. Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Ulufe istemiyoruz, rüşvet istemiyoruz, ihale istemiyoruz. Onlar bizim işimiz değil. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz ve alana kadar da mücadeleye devam edeceğiz.”
