Kim istedi, kim yaptı? (Köşe yazısı)

Mustafa TEMİZER   

Kurulma öncesi ABD ile yapılan görüşmelere, Abdurrahman Dilipak, Banu Avar, Erol Mütercimler ve Ethem Sancak’nın açıklamalarına göre ABD Projesi olarak kurulan, oluşturulan algı operasyonları, yerlilik ve millilik söylemleri ile milletin desteğini alarak iktidar olanlar, millete verdikleri sözleri mi proje sahiplerine verdikleri sözleri mi yerine getirdiler?..

CIA eski Türkiye şefi, Paul Bernard Henze’nin 2006’da Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesi yönünde Beyaz Saray’a sunduğu raporda şöyle diyor:                                                                                                             

“Türkiye’nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız.  Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar.

Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis’i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. Eğer Amerika’nın çıkarı Türkiye’de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir.

Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarını yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak Amerika için sorun olmaz.”

CIA eski Türkiye şefi, Paul Bernard Henze’nin 2006’da Beyaz Saray’a sunduğu rapor doğrultusunda başkanlık sisteminin millete dayatılmasını ve Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesini kim istedi? Kim gerçekleştirdi? 

Özal ile başlayan, Sümerbank, Telekom, TEK, Şeker Fabrikaları, Kağıt Fabrikaları, Limanlar…. milletin varlık ve bekasını ilgilendiren kurum ve fabrikaların özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekilerek birer birer kapatılıp ülkenin dışa bağımlı hale getirilmesini kim istedi? Kim yaptı?

Tarımda dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken; % 60-70 oranında dışa bağımlı hale gelmemizi sağlayan tarım politikalarının uygulanmasını kim istedi? Kim uyguladı?

Faize karşı olunduğu iddia edildiği halde; Devlet bankaları dahil bankaların vatandaşa sağladığı kredilerin faizi % kaç?.. Genelde % 30 ve üzeri değil mi?

Kur korumalı döviz hesabının TL.’ye çevrilmesinden kaynaklı faizini hazineden ödemek, bankaların Merkez Bankasından % 14 faiz ile aldığı parayı hazineye % 24 faizle geri vermesi, vatandaşın kredi faizinin yanında vergilerin artırılması yoluyla hazinenin % 24 ile bankalardan aldığı paranın faizini de ödemek zorunda bırakan ekonomi politikasını kim istedi? Kim uyguladı?

Yap – işlet – devret modeliyle yapılan tünel, köprü, otoyol, hastaneler, hava limanları için firmalara dolar üzerinden geçiş ve müşteri garantisi verilmesi, yıllarca hazineden para ödenmesini, anlaşmazlık halinde yabancı mahkemelerin yetkili kılınmasını kim istedi? Bu isteği kim yerine getirdi?

Şu iktidarı tek başımıza bize verin yolsuzluğun, yoksulluğun üstesinden gelelim, yasakları kaldıralım iddiasında bulunarak milletten yetki alanlar, yolsuzluğu önlediler mi?.. Yoksulluğun üstesinden geldiler mi?.. Yasakları kaldırdılar mı?.. Kalkan yasaklar yabancıya olan yasaklar değil mi?   

Din samimiyettir. Samimiyetin gereği ise hiçbir dünyevi amaç ve ihtiras peşinde olmaksızın sırf yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla, sorumluluk bilinciyle hareket etmek. İyi niyet ve samimiyetle gayret göstermek değil mi? Yapılanların Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya yönelik hareketler olması gerekmez mi?

Din, iman diyerek ” Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa kuzuyu. Gelirde adl-i ilahi Ömer’den sorar onu.” söylemleri ve Hz. Ömer adaleti vaadiyle iktidar olanlar millete verdikleri sözleri mi, proje sahiplerinin isteklerini mi yerine getirdiler?

Tüm sorunların temelinde vatandaş olarak kendi sorumsuzluğumuz da yok mu?..

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. Şura 30.

“Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder. ”Nisa 58.

“Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. ‘’ Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?’’ diye sorulunca (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin.” buyurdu (Buhari.)

Peygamber efendimiz işi ehline vermemeyi kıyametin kopmasıyla bağdaştırmış ve bu kadar önem arz eden bir meseleyi her zaman ön planda tutmuştur. Tüm uyarılara rağmen işi ehline vermemek toplum düzenin alt üst olmasının en büyük sebebi değil mi? Bizim sorumluluğumuz yok mu?….

Çözüm: Yeniden Müslüman olmak. İktidarın ve sözde muhalefetin hiçbir ahlaki ilke tanımayan, milleti ayrıştırıp kutuplaştıran, gayri ahlaki şeytani siyasetini terk etmek.

Çözüm: Milletin varlık ve bekası için milli birliğin şart olduğuna inanan. Tüm sorunların çözümünü İslam’da arayan. Elli yıldan beri doğrularından zerrece sapmayan, “Bir ahlaki ilkeye bin iktidarı değişiriz.” Şeytani siyasete hayır; rahmani siyasete evet.” “Biz ne Edibali’nin yoluna, ne Tayip’in yoluna, ne Bahçeli’nin yoluna, ne Kılıçtaroğlu’nun yoluna, ne de başkalarının yoluna çağırıyoruz. Biz Hakkın yoluna çağırıyoruz. Millet Partisi bir çağrı, bir tebliğ görevi yapmaktadır. Ülkenin yönetimi için faziletli ihtisaslı her şeyin ehli insanlar var. Biz yönetimi ehil insanlara bırakacağız.” diyen Rahmetli Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin yetiştirdiği milli kadroların iktidara gelmesini sağlamaktır.

 Milli mücadele ruhuyla el ele gönül gönüle vermek. Devleti ehliyetli gerçek milli kadrolara emanet etmek. Hep birlikte ülkemizi Muhteşem Türkiye yapmaktır.

Unutmayalım.” İştirak etmediğimiz çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.”.”

Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

HOLLANDALILAR’IN, ŞÜKRAN BORCU OLARAK ÜRETTİKLERİ ATATÜRK VE İSTANBUL TÜRÜ LALE, BAHARIN ZARİF MÜJDECİSİ, AŞKIN VE ROMANTİZMİN SEMBOLÜDÜR.

https://www.ilhankaracay.com/dunyamizdan-ahirete-goc-eden-unlu-dostlar-ile-anilarim-2/ İlhan KARAÇAY yazdı: Lahey Büyükelçiliğimizin bahçesine, soyu tükenmekte olduğu sanılan İstanbul Lalesi’nden 100 soğan …