Kısaadı KAYİMDER olan Kayseri İmar İnşaat Müteahhitleri derneği yönetim kurulu başkanı Ali Aydın, ülkemizdeki son olaylar ile dernek tarafından gerçekleştirilen ‘inşaat sektörü çalıştayı’ hakkında bilgiler verdi. Ali Aydın’ın açıklamaları şöyle.
Son günlerde giderek artan terör olaylarında kaybettiğimiz canlarımız için derin bir üzüntü içerisindeyiz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralarımıza da acil şifalar diliyoruz. Ailelerine sabır diliyoruz. Ülkemizin ve Kayserimizin başı sağ olsun. Ülkemizi yasa boğan ve hepimizi derinden etkileyen bu hain saldırılarda içte ve dıştaki düşmanlarımıza karşı yılmadan, yıkılmadan dimdik ayakta durmanın bir vatanseverlik olduğunun bilinci içerisindeyiz. İşte bu şuurla görevlerimizi ve işlerimizi asla aksatmadan sürdürmenin önemini bilerek sizlerle içimiz yanarak bu basın toplantısını yapıyoruz.
KAYİMDER-Kayseri İmar İnşaat Müteahhitleri derneğimiz ve Genel Başkanı olduğum Anadolu Yapı Müteahhitleri Federasyonuna bağlı birliklerimizin katılımları ve büyük çabaları ile İNŞAAT SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI nı yönetim kurulu üyelerimiz Ömer Bakan, Ahmet Karahan, Abdülkadir Kömürcü ve Hüseyin Mermerkaya’nın katılımları ile 20/21. Aralık.20 16 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirdik. Genel Başkan Yardımcılığını yaptığım İMKON- İnşaat müteahhitleri Konfederasyonumuza bağlı 4 Federasyon ile 51 ilden katılan birlik ve dernek başkanlarımızla birlikte sektörün çözüm bekleyen sorunlarını tespit ederek çalıştayımızı gerçekleştirdik. TOBB-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet ÖZHASEKİ’nin ve TOBB Genel Başkanımız Rıfat HİSARCIKLIOGLU’nun özellikle Kayserili müteahhitlerimize zaman ayırıp, özel ilgi göstermesinden onur duyduk, huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Çalıştayımıza katılan sektör temsilcilerimize, meslektaşlarımıza moral veren destekleri ile çalıştayımızı gerçekleştirdik. Burada özellikle İMKON Genel Başkanımız Sayın Tahir TELLİOĞLUNA gerek sorun ve çözüm önerilerimizin iletilmesinde, gerekse ev sahipliğine teşekkür ediyoruz. İnanıyoruz ki başkanımızın öncülüğünde sayın bakanımızın kendisine görevlendirdiği müsteşar yardımcımızla biriken sorunlarımızı çözüme kavuşturmada kolaylık sağlayacaktır. Artık bakanımızın talimatıyla, müteahhitlerin direk muhatap olacağı bir merci oldu, dilerim faydalı olur.
Siz değerli yazılı ve görsel basınımızla inşaat sektöründe tespit ettiğimiz, TOBB Genel Başkanımız ve Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ilettiğimiz sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Müteahhitlik hizmet kanunu acilen çıkartılmalıdır. Bu meslek kontrolsüz güç olmaktan, her önüne gelenin yaptığı meslek olmaktan çıkartılıp, güven endeksinin yukarı çekilmesi şarttır. Müteahhitlik hizmet kanunu metni hazır ve mecliste görüşülüp kabul edilmeyi beklemektedir.
İnşaat yapı sektörü 2015 yılında üst üste yapılan seçimler nedeniyle bir daralma yaşamışken bu defa 2016 da 15 Temmuz hain ve alçak darbe girişimi sonunda, sektörün sorunları daha da ağırlaşmış demire gelen % 50 ye varan zamlarla, bugün döviz ve faiz girdabında ürettiğini satamaz duruma düşmüştür. Bir yanda bitirmeleri gereken şartı cezaya bağlanmış taahhütleri, diğer yandan süresi dolmak üzere olan yapı ruhsatları var. Müteahhitlerimiz bu yapı ruhsatlarının OHAL den dolayı en az acilen bir yıl uzatılmasını istemektedirler.
Bugün KİK’in ihalelerinde uyguladığı müteahhitleri mağdur eden sabit fiyat, anahtar teslim uygulamasından vazgeçilmelidir. Zira yapılan ihalelerdeki proje ve teknik şartnamelerdeki tüm belirsizlikler, eksik ve hatalı işlemler müteahhide yansıtılarak bir nevi müteahhit idarenin esareti altına sokulmaktadır. Bu sistemde iş alan müteahhitlerin tamamına yakını zarar ederek iflas etmektedir. Eşik fiyatın altında teklif veren müteahhide, idare haklı olarak daha ucuza işimi yaptırırım diyerek veya yukarı fiyata verdiğinde kendisine bir soruşturma geleceği korkusuyla işini vermektedir. Bu yöntemle hem müteahhit zararına iş yapmakta, hem de işin kalitesi düşmektedir.
Hükümetimizin son vergi ve SGK deki yapmış olduğu yapılandırmada elde etmiş olduğu tutar 124 MİLYAR Tl. dir Bunun büyük bir bölümü müteahhitlerden yapılandırmıştır. Elbette vergisini ve SGK primini ödemeyenlerden kim olursa olsun bu miktar alınmalıdır. Ancak bu miktarın acilen piyasalara geri dönüşü yapılmalıdır. Piyasada bir nakit darlığı var olduğu bilinmektedir. Bunun için inşaat sektöründen alınan vergi ve tapu harçları Sgk prim oranları düşürülmelidir. Banka konut kredilerini %0,70 seviyesine indirilmesi elzemdir. Bunun için bankalara teşvik verilerek konut alan vatandaşlara kolaylık sağlanarak satışlar hızlandırılmalıdır.
Tapu alım satımlarında önceden inşaat halinde yapı kullanma izin belgesi alınmamış avans niteliğindeki bu satış işleminden emlak raiç bedeli üzerinden %0.02 (Binde iki) harç alırken şimdi inşaat halindekileri bile bitmiş konut üzerinden cinsi tapuda arsa olan bu gayrimenkulü % 4 harç almaktadır. Bu tapu muamelesi niteliğindeki alınan %4 tapu harcı çok yüksektir düşürülmelidir.
SGK prim tahsilatında 2015 yılında 7 kat ile 15 kat arasındaki 21,5 mt ile 51,5 mt arasındaki binalardan 750 tl/m2 prim tahsil ederken, 09.04.2016 yılında çıkarttığı tebliğ ile 4-C sınıfına 30,5 mt ile 51,5 mt arasını ekleyerek yani 10 ve 15 kat arası binaların fiyatını 1030 tl/m2 ye yükselterek %38 e yakın zam yapmıştır. Bu kabul edilebilir bir artış değildir. Aynı zamanda bu oran projelerden ruhsat harçları dâhil birçok maliyeti arttırmıştır.
Son 10 yılı birim maliyetleri toplam % 86 artarken, yapı maliyetleri 10 yılda toplam % 130 artmıştır ve yapı müteahhitleri olarak maliyetlerin altında konut satmaktadırlar. Bir çok müteahhit ürettiği konutunu satamadığı için bankalar tarafından rehin alınmaktadırlar. Acilen bankalarla görüşerek kredi kartlarına yapılan 72 ay taksitlendirmede olduğu gibi müteahhitlerin bankalara olan borçlarını en az 36 ay taksitlendirmeleri hem bankaların hem de müteahhitlerin faydalarınadır. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanımızdan gerekse hükümetimizden destek bekliyoruz. Anadolu da bir iki il hariç, yapı müteahhitlerinin çoğunun durumu budur.
İmar tip yönetmeliği ile Şehirlerimizin markalaşmasının önüne geçilmekte ve kentin geçmişten gelen var olan kimliği yok edilmektir. Kentlere bir nevi tek tip elbise giydirilmeye çalışılmaktadır. İmar tip yönetmeliğinin bunu önleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi elzemdir. Bir şehirde yaşayan insanlar o şehrin geleceği hakkında söz sahibi olmalılar ve yerel idareler ve kent konseyleri ile kentin geleceğine yön vermelidirler.
Belediyelerimizdeki arsa teminindeki şerefiye dâhil, yapı ruhsatları aşamasındaki farklı uygulamalarının ve fahiş ücret alma yarışının bitirilmesini, ruhsat sürelerinin kısaltılmasını talep etmekteyiz. Bürokrasiden işimizi yapamaz durumdayız.
Müteahhitler olarak; Konfederasyonumuzla, federasyonlarımızla bağlı dernek ve birliklerimizle birlikteyiz. Bugüne kadar hükümetimizin yapmış olduğu birçok düzenlemeye destek olduk. Müteahhitlerin kayda alınması, sınıflandırılması, Çalışanların belgelendirilmesi, Yapı denetim kanunu, İş sağlığı ve güvenliği kanunu ile kentsel dönüşüm kanunun hayata geçirilmesi için çaba sarf ettik bundan sonra da bu desteğimiz, aksayan yanlarının düzeltilmesi kaydıyla devam edecektir.
Bakanlığımızdan bir isteğimiz de yerel idarelerimize bir tamim çıkararak bizim dernek ve birliklerimize üye olmayanların projelerine onay verilmesin istiyoruz. Bizler de içimizdeki çürük elmaların ayıklanmasını istiyoruz Mesleği hakkıyla yapmayanlara karşı önlem almak istiyoruz. Bu uygulama bazı şehirlerimizde var bazılarında yok. Buna bir eşitlik ve standart getirilmesini istiyoruz.
Burada daha ifade edemediğimiz birçok konular, çalıştayımızda bakanlığımıza sözlü olarak diğer sektör temsilcilerimizce ifade edilmiştir. Bürokratlar not alarak kayda geçmişlerdir. Müteahhitlerimizin sorunlarını çözme konusunda kararlılığımız vurgulanarak aciliyeti dile getirilmiştir
