
Politika
Kamil Karamete’den sert tepki: Olmadı sayın Elitaş olmadı. Gelin oturup tartışalım.
Demokrat Parti GİK üyesi Kamil Karamete, AK Parti Genel başkan vekili Mustafa Elitaş’a, kayseri’deki ziyaretleri sırasında söylediği sözlerine sert tepki gösterirken ‘Olmadı sayın Elitaş olmadı. Gelin oturup tartışalım’ dedi ve tepkisini şöyle dile getirdi.
Partinizin Kayseri’deki bir toplantısında, teşkilatınıza ve partililerinize, “şehit aileleri ile tartışmaya girmeyin “ uyarısını yapmışsınız. Siz ,bu vatan için toprağa düşmüş, fidan gibi gençlerimizin acısını, sadece onların anne, baba, eş ve çocuklarının yaşadığını mı düşünüyorsunuz? Yalnızca onların gözyaşı döktüğünü mü zannediyorsunuz? Eğer böyleyse, biz çoktan Millet olma vasfımızı kaybetmişizdir. Şunu iyi bilinizki, her Türk şehit ailesidir. O kaybettiğimiz şehitler, hepimizin evladı ve kardeşidir. Hani nutuk atarken, “biz hepimiz kardeşiz, biz bir aileyiz” diyordunuz ya. Millet olmak, Soma da maden kazasında, Erzincan da göçükte, orman yangınında, depremlerde kaybettiklerimizin acısını, en yakınındakiler kadar hissetmemiz demektir. Bir başkasına yapılan haksızlığa, en yakınımıza, kendi ailemizden birine yapılmış gibi hassasiyet göstermek, bizi Millet yapar.
Hatırlarmısınız sayın Elitaş. 28 Şubat darbesi sonrası kapatılan Refah Partisinin yerine kurulan Fazilet Partisinin siz, Kayseri İl başkanı, bende DYP Kayseri İl başkanıydım. O günlerin ağır baskılarına rağmen, Tv proğramlarında İl Başkanları, rahmetli Hami Kıranartlıoğlu(ANAP), rahmetli Şaban Solmaz(MHP), Kemal Nakipoğlu(CHP), siz ve ben partilerimiz adına, açık oturumlarda Kayseri’yi ve Ülke meselelerini konuşuyor, nezaket ve saygı içerisinde tartışıyorduk. O günlerde bizler için demokrasi ve siyaset kültürü, başkasına yapılan haksızlığa karşı, hep birlikte durmak demek di. Refah Partisine ve yöneticilerine yapılanlara, getirilen siyasi yasaklara, baş örtüsü mağduriyetine, siyasete dışarıdan yapılan müdahalelere, hukuksuz tutuklamalara, karşı durmak, buna hep birlikte tepki göstermek, vazgeçilmezimizdi.
Belli ki Şimdi ise, sadece koltuğunuzu korumak uğruna, adını “terörsüz Türkiye “ koyduğunuz, Terörist başını muhatap alarak, etnik bölücülüğü, Kandil den, Ankara’ya taşıdığınız bu süreci, Türk Milletine izah edememenin, doğruluğunu anlatamamanın sıkıntısını ve telaşını yaşıyorsunuz. Anlatamadığınız, cevap veremediğiniz işlerde yine tartışmayıp, “ he de “ geçsin mi diyeceksiniz?
Şunu iyi bilinki, hepimiz şehit ailesiyiz ve bizim, yani Türk Milletinin istemediği hiç bir şeyi yapmanıza müsaade etmeyeceğiz. Türk Milleti kendi sürecini, kendi yolunu 29 Ekim 1923 de belirlemiştir.