Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pensilvanya’da yaşayan FETÖ lideri Fethullah Gülen’in ABD’den iadesini istemesi cevapsız kalmadı. ABD tarafı Türkiye’ye iade şartlarının değerlendirilmesi için “kanıt sunun” dedi ve bir araştırma komisyonu kurulmasını önerdi. Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç Gülen’in ABD’den Türkiye’ye iadesi için “gerekli tüm belgeleri resmi olarak ilettiklerini” bildirdi. Ancak çok ciddi kafa karışıklıkları ve hukuki boşlukların söz konusu olduğu belirtiliyor.
Türkiye-ABD arasında suçluların iadesine yönelik anlaşma gereği Türkiye’nin suç isnat edilen kişinin iadesine yönelik resmi talepte bulunulması gerekiyor. Türkiye bu işlemi geçtiğimiz Cuma günü kanıtları ile birlikte tamamladı. Ancak Harvard hukuktan ve Illinois Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Francis A. Boyle “30 yıldır suçluların iadesi konusunda çalışıyorum. Meslek hayatımda hiçbir iade davası için böyle bir araştırma komisyonu oluşturulduğunu görmedim” şeklinde konuştu.
“Hukukçu olarak asla böyle bir komisyon kurmakla uğraşmazdım” diyen Prof. Boyle muadili olmayan Gülen’e özel bu araştırma komisyonunun ancak ve ancak Türkiye’yi oyalayacağını belirtti.
Amerikalı hukukçu, Amerikan hukuk sistemine göre Obama’nın greencard sahibi olan Gülen’i hemen iade etmek gibi bir durumunun olmayacağının altını çizerek, “Türkiye’nin yapması gereken iki ülke arasındaki suçluların iadesi anlaşması gereği Gülen’in iadesini resmi olarak talep etmesidir, kanıtları vermek yetmez” dedi.
TBMM 2012’de kurulan Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş ise, “Komisyon teklifi Amerika’dan geldi ama aslında ilk teklif eden Gülen’in kendisiydi” diyerek sürecin karmaşıklığına dikkat çekti.
Bazı batı medyasının tıpkı Gülen gibi yaşananları kurgu olarak değerlendirmesi iki taraf arasındaki dil birliğini ortaya koymuştu. Yargı tarafının da ülke tarihinde olmayan komisyonlara başvurması, ABD istihbaratının kilit isimlerinden Graham Fuller’ın da Huffington Post’a verdiği mülakatta Gülen’i “devletçi” olarak nitelemesi ve açık açık Gülen’siz Türkiye’nin AK Parti eliyle bir “paryaya” dönüşeceği iddiası Amerika’nın Gülen’in iadesi sürecinde çok da samimi olmadığını ortaya koydu. (Yeni Şafak)
