Politika

Erdal Altun: Sözde tasarruf tedbirleri uygulandığı bu günlerde milyonlarca liramızı konserlerle heba etmek hangi aklın işidir, Milletin size inancı kalmadı

Saadet Partisi il başkanı Erdal Altun, Eylül ayı aylık mutad basın toplantımsını gerçekleştirirken ‘sözde tasarruf tedbirleri uygulandığı bu günlerde milyonlarca liramızı konserlerle heba etmek hangi aklın işidir anlamak mümkün değil’ diyerek tepki gösterdi, güncel konularda şunları söyledi.

Henüz iki gün önce İzmir’de görevi başındayken haince saldırı sonucu şehit olan Emniyet Güçlerimize Allah’tan rahmet, yaralı polislerimize acil şifalar diliyoruz. Terörün yaşının, cinsiyetinin, inancının olmadığını bir kere daha görmüş olduk. Vatanımıza ve kıymetli vatan evlatlarımıza karşı yapılan veya yapılması planlanan her türlü terörist eylemi kınıyoruz.

2025-2026 Yılı yeni Eğitim – Öğretim yılımızın öğretmenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize sağlık, huzur ve verimlilik içinde geçmesini temenni ediyor, eğitim camiamızın tüm mensuplarına başarılarla dolu bir dönem diliyoruz.

Geleneksel hale getirdiğimiz basın toplantımızın bu ay ki konusunu ekonomik krizde eğitim ve yozlaşan ahlak ve maneviyat ekseninde yapılan festival olarak belirledik.

2025-2026 Eğitim Öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrencilerimizin okul ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan velilerimizin ekonomik olarak çektiği zorlukları gündeme getirmek istiyorum.

– Veliler büyük bir yükün altında değerli arkadaşlar,

Yeni eğitim-öğretim yılı heyecanıyla birlikte velilerimiz, defterden kitaba, kalemden silgiye kadar en temel kırtasiye ürünlerinin fahiş fiyatlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bir çocuğun sadece kırtasiye masrafları asgari ücretli bir ailenin bütçesini zorlayacak boyutlara ulaşmıştır.

Geçen yıla oranla;Kırtasiye ve çanta masrafları 2025 yılı itibarıyla ilkokul için 4.800 TL, ortaokul için 6.400 TL, lise için 7.900 TL’ye yükselmiştir.

2024’e göre ortalama %60’lık bir artış söz konusudur.

%30 servis ücretlerine zam, %50 okul kıyafetlerine zam yapılması dolayısıyla velilerimizin ekonomik açıdan çocuk okutmasının artık lüks hale geldiğini rahatlıkla ifade edebiliriz.

Burada gördüğünüz okul çantası ve içinde olması gereken eğitim materyalleri öğrencilerimizi heyecanlandırırken velilerimizi ise kara kara düşündürmektedir.

Sadece okul çantamızın içinin kitap ve kırtasiye ürünleri ile dolması minimum 4800 TL ve bu ücrette ne servis ücreti, ne beslenme ücreti ne de kıyafet ücreti gibi temel giderler de yok.

Öğrencilerimizin asgari en temel okul ihtiyaçları okul kıyafetleri, ayakkabıları, çanta ve özellikle servis ücretleri velilerin sırtında gelen zamlarla yeni bir kambur olmuştur.

Bugün birçok anne-baba, çocuğunun beslenme çantasına sağlıklı yiyecek koyamaz hale gelmiştir. Eğitim harcamaları, neredeyse bir evin aylık mutfak giderini aşacak seviyeye gelmiştir.

– Veliler borçla çocuk okutur hale gelmiştir.

Gelinen noktada ailelerin borçla eğitim masraflarını karşılamaya çalışıyor olması Milli bir Eğitim sorunumuzdur.

Çocuğunu okutmak için borçlanan, kredi kartına yüklenen, farklı ihtiyaçlarından kısmak zorunda kalan binlerce ailemiz vardır. Eğitim, toplumun en temel hakkıdır. Ancak bugün, gelir düzeyi düşük vatandaşlarımız için büyük bir yük haline gelmiştir.

Belediyelerin kırtasiye yardımları yapmalarını taktir ettiğimiz gibi insanımızı eğitimde bile yardıma muhtaç bırakan bu düzenin de değişmesi gerektiğini ifade ediyoruz.

Ülkemizde çocuklarımızın geleceği, velilerin cüzdanına bağlı olmamalıdır. Devlet, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak zorundadır. Aksi takdirde hem aileler ezilir hem de çocuklarımızın geleceği heba olur.

Çözüm Önerilerimiz

  1. Kırtasiye ürünlerinde KDV tamamen kaldırılmalı, fiyatlara devlet desteği sağlanmalıdır.
  2. Dar gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz kırtasiye setleri ve okul kıyafeti desteği verilmelidir.
  3. Servis ücretleri makul seviyelerde tutulmalıdır.
  4. Devlet okullarında ücretsiz ve sağlıklı öğle yemeği uygulaması hayata geçirilmelidir.
  5. Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimler iş birliği yaparak eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak destek paketleri hazırlamalıdır.
  6. Öğrencilere ve Eğitimcilere toplu taşımada günlük 2 biniş ücretsiz olmalı
  7. Belediyelerimiz okullarımız için temizlik timleri oluşturmalı ve temizlik için bütçesi neredeyse olmayan okullarımızın temizlik ihtiyaçlarını gidermeli.

Eğitime destek, geleceğe yatırımdır

Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Eğitim alanında yapılan her destek, ülkemizin yarınlarına yapılan en büyük yatırımdır. Saadet Partisi olarak bizler, velilerimizin yükünü hafifletmek ve her çocuğun nitelikli eğitime erişimini sağlamak için tüm platformlarda mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bir diğer konu başlığımızda Şehrimizde gerçekleştirilen Kültür Yolu Festivali,

Kayseri’de düzenlenen “Kültür Yolu Festivali” adı altında gerçekleştirilen etkinlikler, ne yazık ki toplumun milli ve manevi hassasiyetleriyle bağdaşmamaktadır. Özellikle 2 yıldır Gazze’de her gün yüzlerce masum insan katil İsrail tarafından katledilirken, yüzlerce çocuk açlık ve susuzlukla hayatta kalma mücadelesi verirken ve buna en hassas yaklaşan illerin başında şehrimiz gelirken, Kültür Bakanlığı tarafından Kayseri’de şenlik havasında yapılan kutlamalar vicdanları derinden yaralamaktadır.

Milletimizin tarih boyunca benimsediği en önemli değerlerden biri, mazlumun yanında olmak ve zulme karşı durmaktır. Ancak bugün, dünyanın gözü önünde akan gözyaşları, dökülen kanlar ve yaşanan zulüm ortadayken; Kayseri’de “eğlence” adı altında düzenlenen bu etkinlikler toplumun her kesiminde büyük tepki toplamaktadır.

Kültür Yolu Festivali’nin, gerçek anlamda kültürümüze, maneviyatımıza, değerlerimize uygun bir şekilde icra edilmesi gerekirken; milli hassasiyetleri yok sayan bir anlayışla sürdürülmesi ve sadece konserlerden ibaretmiş gibi lanse edilmesi asla kabul edilemez.

Üstelik sözde tasarruf tedbirleri uygulandığı bu günlerde milyonlarca liramızı konserlerle heba etmek hangi aklın işidir anlamak mümkün değil.

Bizler, bu milletin değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetkilileri sağduyuya davet ediyoruz. Gazze’de yaşanan zulmü görmezden gelen, vicdanları kanatan bir anlayış yerine; toplumsal birlik, dayanışma ve manevi duyguları güçlendiren etkinliklerin ön plana çıkarılmasını talep ediyoruz.Unutulmamalıdır ki; Gazze’de kan akarken, Kayseri’de eğlence yapılmaz.

SAADET PARTİSİ’NDEN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ: “MİLLETİN SİZE İNANCI KALMADI”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Akın, düzenlediği basın toplantısında iktidarın politikalarını eleştirdi.
Milletin çok acı reçetelerle ezildiği dönemlerden geçildiğini belirten Akın, “Çünkü hükümetin milletimizin problemlerini çözmek yerine siyasi ikbal derdine düştüğünü ibretle izliyoruz” dedi. 

“BU MİLLET İLK SEÇİMDE KAPINIZA KİLİDİ ASACAK”

Muhalefet partilerinin genel başkanlarının ve belediye başkanlarının tutuklanmasına karşın benzer suçlamalar yöneltilen iktidar mensuplarının serbest dolaştığını belirten Akın, “Şimdi de parti il başkanlıklarına kayyum atayacak kadar yönünü kaybetmiş bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi. 

“Bunda şaşılacak bir şey görmüyoruz” diyen Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü halkın desteğini kaybeden bir hükümetin varacağı son nokta milletin oylarını baskı altına almaktır. Muhalif adaylara siyasi yasak getirmektir. Ancak hükümete şu gerçeği hatırlatmak istiyoruz.
Bu millet çok sabırlıdır. Zamanı geldiğinde tüm hesapları alt üst etmesiyle milletimiz meşhurdur. Yine AK Parti’ye tekrardan ifade etmek istiyoruz. Boşuna uğraşmayın, artık milletimizin size inancı kalmamıştır. Bu millet ilk seçimde sizin de kapınıza kilidi asacaktır.” 

“EKONOMİ BÜYÜDÜYSE NEDEN KAFAMDA SİMİT TEPSİSİYLE GEZİYORUM?”

İktidarın ekonomik politikalarının millete zulüm getirdiğini dile getiren Akın, ülkedeki yoksulluğu çocukların yaşadığı örneklerle şöyle anlattı: “7 yaşındaki bir kız evladımızın canı et çekiyor, annesi gözyaşı dökerek, bu kızımızın önüne ancak bir tabak makarna koyabiliyor.

Bir başka evladımız, kırtasiye yardımı yapılırken, ‘Ablacığım bunun yerine kahvaltılık verebilir misin?’ diyerek gözyaşı döküyor. İşte göz bebeğimiz çocuklarımızın geldiği durum budur.

Milletimizin hali içler acısıdır. Hal böyleyken TÜİK, ‘ekonomi yüzde 4.8 büyüdü’ diyerek büyüme verileri açıklıyor. Diyarbakır’da simit satan bir evladımız, sokak röportajında ‘ekonomi büyüdüyse neden hala kafamda tepsiyle geziyorum’ diyor. Bu milletin başında simit tepsisiyle gezen 10 yaşındaki evladının, Mehmet Şimşek’in ekonomi politikasını yerle bir ettiğini görüyoruz.” 

GÜNDE 30 BİN İCRA İFLAS DOSYASI GELİYOR

İcra dairelerindeki dosya sayısına dikkat çeken Akın, “Bir günde gelen icra iflas dosya sayısı, 30 bindir. Günlük çalışma saatinin 8 saat olduğunu düşündüğünüzde, saniyede bir iflas dosyası demektir. Toplam icra iflas dosya sayısı ise 24,5 milyondur. Milletimiz bankalara, piyasalara borçludur” bilgisini aktardı. 

“KÜRESEL DAYATMALAR YERİNE GETİRİLİYOR” 

İktidarın küresel dayatmaları yerine getirdiğini savunan Akın, “Türkiye’miz küresel güçlerin gerek ekonomi, gerek sosyal tahakküm politikalarıyla kuşatılmıştır. Türkiye, bugün üzülerek ifade etmek istiyoruz ki, tahakküm altındadır. Uçurumun kenarındadır. Hükümetimizin, 23 yıldan beri faizci, kapitalist Washington uzlaşısının tüm temel ilkelerini harfiyen uyguladığını görüyoruz. Washington politikalarının maddelerine baktığınız zaman ilk maddede ne diyor? Kalkınmakta olan ülke, KİT’leri özelleştirmek suretiyle serbest piyasa ekonomisine dönüştürmelidir. İşte AK Parti, işbaşına gelir gelmez bu politikaları harfiyen uygulamış, devlet fabrika işletmez diyerek 270’e aşkın ağır sanayi fabrikalarını, devlet kuruluşlarını komik bir rakama, yok pahasına satmıştır. Ayrıca bunun yanı sıra binlerce taşınmazı da arsa, lojman, bina ve sosyal tesisi elden çıkardığını görüyoruz” şeklinde konuştu. 

KÖPRÜ SATIŞI İDDİASI

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Akın, ABD merkezli yayın organı Bloomberg’in “AK Parti hükümetinin 15 Temmuz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile beraber 9 otoyolu özelleştirmeyi planladığı” yönündeki iddiasına değinerek, “İnşallah bu haber doğru değildir. Haber doğruysa, komedi filmlerinde izleyip güldüğümüz köprü satışı da AK Parti tarafından gerçekleştirilmiş olacak. Hükümete çağrı yapıyoruz. Haber doğru değilse iddia yalanlanmalıdır. Aksi takdirde sükut ikrardandır” dedi. 

“VERGİLER HAZİNEDEN FAİZE GİDİYOR”

Washington uzlaşısının bir diğer maddesinin de vergi reformu talebini içerdiğini belirten Akın, “Bunun da harfiyen uygulandığını görüyoruz. ÖTV ve KDV arttırılarak milletimiz yüksek vergilerle ezilmiştir. İşte milletimiz bir araba kendine alıyor, bir araba da faizcilere alıyor. Niçin? Çünkü milletimizin ödediği ÖTV, KDV hazineye gidiyor, hazineden de faize gidiyor.

Elin Amerikalısı daha çok faizli kredi vermek için vergi reformu yap diyor, AK Parti bunu

harfiyen yerine getiriyor. İşte bu yüzden dış borç 23 senede 100 milyar dolardan 600 milyar dolara yükselmiştir” ifadelerini kullandı. 

“GELİR DAĞILIMI BOZULDU”

Washington uzlaşısının piyasalarda deregülasyondan gümrük duvarlarının indirilmesine kadar birçok maddesinin de Ak Parti döneminde uygulandığını kaydeden Akın, “Bu dayatılan politikalar sonucunda, yerli sanayimiz korumasız kalmış, çökmüştür. İşte ithalat 50 milyar dolardan 380 milyar dolara çıkmıştır. Gelir dağılımı bozulmuştur. Dış borç daha da artmıştır, 100 milyar dolardan 600 milyar dolara çıkmıştır. Sosyal olaylar patlak vermiştir, bundan dolayıdır ki her gün onlarca cinayet, ahlaksızlık, hırsızlık olayları ile sarsılıyoruz.

Ülkemiz üretici değil, tüketici pazarlarına dönüşmüştür. Tüm bunlardan dolayı milletimiz, bu güzelim ülkemizde varlık içinde yokluk çekiyor. Gözyaşı döküyor” diye konuştu. 

İKLİM KANUNU ELEŞTİRİSİ 

3 Temmuz 2025 tarihinde Meclis’te kabul edilen İklim Kanunu’nu da eleştiren Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetin hiçbir milli ve yerli planı yoktur. Olayların arka planını görecek

feraseti de kalmamıştır. Uyguladıkları ekonomik model faizci, vahşi kapitalist sistemin bizatihi kendisidir. Milli bir planı olmayanlar her zaman küresel güçlerin planının parçası olurlar.

İşte bu ferasetsizliğin bir örneğini, hükümet eliyle geçirilen İklim

Kanunu’nda görüyoruz. Bu İklim Kanunu’nun temelinde, ülkemizin karbon salınımına üst sınır getirerek, düşük karbon salınımlı üretim yapılmaya zorlanması yatıyor. Bu durum özellikle ülkemizin enerji yoğun üretim yaparak kalkınmasını sınırlamaya ve maliyet yükselmesine neden olacağından asla kabul edilemez.” 

Söz konusu düzenlemenin tarım ve hayvancılık gibi sektörlerin de varlığını tehdit ettiğini vurgulayan Akın, “250 yıl boyunca ağır sanayileriyle karbon salınımını göz ardı edip süper güç olan ülkelerin, kalkınmakta olan ülkelere böylesine bir tahakküm politikası uygulaması kasıtlıdır. Diğer taraftan küresel güçlerin bir endişe olarak ortaya koyduğu havada bulunan 10 binde 4 oranındaki karbondioksit oranının artmasına bağlı olarak iklimlerin değiştiği tezi

bilimsel olarak hala tartışmalıdır. Zaten dünyaca ünlü MIT profesörü, Atmosfer Bilimci

Prof. Richard Lindzen, ‘Tek bir değişken CO₂ tüm iklim değişimini açıklayabilir düşüncesi oldukça saçmadır. İklim bunun için fazla karmaşıktır.’, ‘CO₂’yi kontrol etmek bürokratların rüyasıdır. Karbonu kontrol ederseniz hayatı kontrol edersiniz’ diye ifade etmiştir.” 

Akın, “Türkiye, bu faizci kapitalist ve küresel politikaları bir kenara koyup adil düzene

geçmeden hiçbir sorunundan kurtulması mümkün değildir. Türkiye’mizin ve bölgemizin huzur ve saadeti milli plan ve politikalara bağlıdır adil düzene bağlıdır” diye konuştu. 

“FİLİSTİN BİR İNSANLIK SINAVIDIR” 

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Akın, İsrail’in Gazze’deki uyguladığı soykırımı ve ablukaya değinerek, iktidarı sessiz kalmakla suçladı. Ablukayı kırmayı amaçlayan Küresel Sumud Filosu’na da değinen Akın, şunları söyledi: “Filistin’de bir soykırım yapılıyor ancak bu nedenlerden dolayı hükümetin cılız bir adım dahi atamadığını görüyoruz.

Filistin bir insanlık sınavıdır. Bu sınavı geçmek için Sumud filosuyla, yüzlerce gemiyle yardım götürmek için yola revan olan başta milletvekillerimiz olmak üzere tüm insanlara Cenabı Hakk’tan muvaffakiyetler diliyoruz. Dualarımız ve desteğimiz hep kendileriyledir bunu da ifade etmek isteriz. Hükümetten talebimizde şudur: Hiç değilse bu fedakar vatandaşlarımızın

güvenliğini sağlamalarıdır. Bunu da bir vazife biliyoruz.”

ADİL DÜZENLE KURTULUŞ OLUR 

56 yıllık bir hareket olan Saadet Partisi’nin Türkiye’deki ve

bölgedeki tüm ekonomik ve sosyal problemlerin temelinin güdümlü, bağımlı ve adil olmayan ekonomi modellerler ve küresel politikalar olduğunu bildiğini belirten Akın, “Bu yüzden Saadet Partisi, Türkiye’mizin süper güç olabilmesi için küresel güçlerin ekonomik nüfuzunu kıracak tam bağımsız, milli, adil kalkınma planlarını ortaya

koymuştur. İnşallah milletimizin desteği ile ilk seçimde bunları uygulamaya koymak için

kollarımızı sıvayacağız ve milletimizi ve bölgemizi bu cendereden çıkaracağız” dedi. 

 

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü