Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferanslarıyla 2024 yılında 200 bin KOBİ’ye ulaşıldı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği himayesinde, TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonunda düzenlenen Akıllı KOBİ Ankara Dijital Dönüşüm Konferansı, 3 Aralık’ta gerçekleşti. Serinin son etkinliği olan Ankara buluşmasıyla birlikte tüm yıl boyunca 200 bine yakın KOBİ’ye ulaşıldı.
Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferansı’nın 2024 yılındaki son etkinliği, Ankara’da gerçekleşti. Bu yılın altıncı, serinin dokuzuncu etkinliğinde, KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğuna dair önemli konular konuşulurken; dijital dönüşüm ve inovasyon uzmanlarına sertifikaları takdim edildi.
Turkcell Dijital İş Servisleri ve Mastercard ana; PayTR’nin platin; Logo Yazılım ve Eclit’in altın sponsorluğunda; EBRD ve JP Morgan’ın destekleriyle gerçekleştirilen konferansta, iş dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı panellerde Akıllı KOBİ ile KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğu, KOBİ’ler ve sürdürülebilir gelecek, e-ticarette başarının sırrı, dijital dönüşüm finansman destekleri, iş süreçlerinde dijitalleşme trendleri ve yapay zeka konuları tartışıldı.
Etkinliğin açılış konuşmacılarından TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “TOBB olarak, Türk iş dünyasının dijitalleşme sürecine öncülük etmeye kararlıyız. Akıllı KOBİ Platformu ile KOBİ’lerimizi dijital dönüşüm yolculuğunda destekliyor, 800’den fazla teknoloji tedarikçisiyle 2.000’den fazla dijital çözümü işletmelerimizin erişimine sunuyoruz. Dijitalleşme sayesinde KOBİ’lerimiz uluslararası pazarlarda rekabet avantajı kazanırken, üretimde verimlilik artışı ve maliyet düşüşüyle büyüme imkânı elde ediyor. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik potansiyeline inanıyor, bu potansiyeli küresel rekabette bir avantaja dönüştürmek için çalışıyoruz. Yapay zekâ, nesnelerin interneti ve veri analitiği gibi alanlarda yaptığımız yatırımlarla geleceği şekillendiriyoruz. Bu çalışmalar, sadece bugünü değil, yarını da inşa ediyor. TOBB, Oda ve Borsalarımız, TOBB ETÜ ve TEPAV olarak, iş dünyamızı dijital çağa en iyi şekilde hazırlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Etkinliğin bir diğer açılış konuşmacısı Akıllı KOBİ İcra Kurulu Üyesi Başar Ceylan, “Bu yıl KOBİ’lerimizle altıncı kez Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferanslarında buluşmaktan mutluluk duyuyoruz. Dijital dönüşümün öncüsü markalarla, Türkiye’deki KOBİ’lerimizin dijital dönüşümlerini hızlandırmak amacıyla 2023 yılında çıktığımız bu yolda, oldukça değerli geri dönüşler alıyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 200 bin KOBİ’ye ulaşarak, onlara dijitalleşme adına değerli bilgiler sunduk. 2024 yılını altı farklı şehirde düzenlediğimiz konferanslarla tamamladık. Bundan sonraki süreçte de KOBİ’lere rehberlik etmek misyonuyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Girişimcilik ve iş dünyası yedinci kez Giveback Gala’da bir araya geldi
Türkiye Girişimcilik Vakfı, “giveback” kavramını yaygınlaştırmak ve farkındalığını artırmak amacıyla düzenlediği Giveback Gala’nın yedincisini “Rhythm of Rise” temasıyla gerçekleştirdi. Google Türkiye ve sahibinden.com ana sponsorluğu, MARS ve SOVITAL co sponsorluğu ve Photier, Pernod Ricad, Uber, DCEY’in destek sponsorluğunda gerçekleşen ve Fellowların, girişimcilerin, yatırımcıların, sanat ve iş dünyasından önemli isimlerin bir araya geldiği galada, sanat dünyasındaki yaratıcı ve inovatif girişimleriyle herkese ilham veren Refik Anadol oldu ana konuşmacı olarak yer aldı.
“Giveback” felsefesinin ilham verici gücüyle farklı hedef kitlelere yönelik etkinlikler organize ederek “geri verme” kültürünü yaygınlaştıran Girişimcilik Vakfı, Giveback Gala’nın yedincisini xx desteğiyle 28 Kasım’da Raffles Otel İstanbul’da gerçekleştirdi. Galanın bu yılki konuşmacısı, sanat dünyasındaki yaratıcı ve inovatif girişimleriyle çevresine ilham veren Refik Anadol oldu.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Google Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Tolga Sobacı, sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, Türkiye Girişimcilik Vakfı Genel Müdürü Mehru Aygül ve Türkiye Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra konuşma yaptılar.
Can Dörtkardeşler Genç Girişimci Ödülleri sahiplerini buldu
Etkinlik kapsamında Can Dörtkardeşler Genç Girişimci Ödülleri sahiplerini buldu. Wastespresso Kurucusu Cavid Bayramlı ödülünü Ödeal CEO Fevzi Güngör’den alırken; Varsapp Kurucusu Zeynep Eliçin ise ödülünü Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro’dan aldı.
Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra; “Bundan tam on yıl önce, girişimcilik kültürünü Türkiye’de yaygınlaştırma hayaliyle bu yolculuğa çıktık. O dönemde girişimcilik kelimesi bile pek yaygın değilken bugün burada, bu kavramın gençlerimiz arasında bir umut ve ilham kaynağı haline geldiğini görmek, o hayalin gerçek olduğunu bize gösteriyor. Bu yolculuğun başından bu yana bizi farklı kılan, odağımızın hep gençler olmasıydı. On yıl önce ilk fellowlarımızla çıktığımız bu yolda, bu sene tam 154 bin aday başvurusu arasından seçilen gençlerimizle ilerlemeye devam ediyoruz. Bu sayı, gençlerin girişimciliği artık bir kariyer seçeneği olarak değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünün göstergesidir.” dedi.
Giveback felsefesi
Türkiye Girişimcilik Vakfı; girişimcilik kültürünü tüm dünyada yaygınlaştırmak, üniversite gençlerine ilham vermek ve gençlerin kendi yollarından giderek iz bırakmalarını sağlamak amacıyla Türkiye’nin önde gelen girişimcileri ve iş dünyası liderleri tarafından kuruldu. Vakfın yaratmak istediği kültürün en temel öğelerinden biri, giveback (geri verme) bakış açısını gençlerin hayatına ve girişimcilik ekosistemine yerleştirmek. Fellow Programı kapsamında, “giveback” öğesi, rol modeller ve yapılan projeler üzerinden destekleniyor. Fellow Programı’na seçilen öğrenciler, ilham veren rol modellerle tanışıyor, girişim elçileri olarak başkalarının hayatlarına dokunuyor ve “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları, kazandıkları başarıyı yine toplumla paylaşarak toplumsal başarının katsayısını artırmayı hedefliyorlar.
Teslimat törenine, Mehteroğlu Turizm Firma Sahibi Necati Artır, Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Artır, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Mehmet Beşer, Kemak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Doğan, Anadolu Isuzu Yurt içi Satış Direktörü Yusuf Teoman, Kamyon, Kamyonet Pick-up Satış Müdürü Atakan Gürler, Filo Özel Müşteri Yöneticisi Hamdi Toker, Dicle FZA Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Dicle,
Satış Müdürü Aykut Baş, ve çok sayıda davetli katıldı.
Pick-up kategorisinde en çok tercih edilen modellerinden biri olan ve geçtiğimiz aylarda yenilenerek satışa sunulan yeni Isuzu D-max, iç ve dış tasarımındaki değişiklikler, güvenlik özellikleri ve teknolojik donanım eklemeleri ile Mehteroğlu Turizm’in kullanımına sunuldu.
Anadolu Isuzu Yurtiçi Satış Direktörü Yusuf Teoman, teslimat ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Anadolu Isuzu olarak, bugün burada D-Max V-Life araçlarımızın teslimatı için bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu yıl 40.yılımızı kutluyoruz ve Mehteroğlu Turizm ile 38 yıldır devam eden iş birliğimiz, karşılıklı güvenin ve dayanışmanın bir simgesidir. Bu teslimat, sadece araç sağlamak değil, aynı zamanda güçlü bir destek sistemiyle müşterimize hizmet sunma karalılığımızı gösteriyor. Bugün teslim ettiğimiz D- Max araçlarımız, dayanıklılığı ve düşük işletme maliyetleri ile uzun yıllar boyunca başta Kahramanmaraş olmak üzere Türkiye’nin her yerinde hizmet etmeye devam edecektir.’’
Sandoz’dan Türkiye yatırımları için 80 milyon dolarlık sermaye artırımı
Ekim 2023’ten bu yana İsviçre borsasına kote ve bağımsız bir şirket olarak faaliyet gösteren Sandoz, Türkiye’deki yeni yatırımları için 80 milyon dolar tutarında (2 Milyar 775 Milyon TL) sermaye artırımını duyurdu. Yaklaşık 70 yıldır Türkiye’de bulunan Sandoz, bu tutarı Gebze Fabrikası’nın üretim kapasitesini desteklemek için kullanarak ihracata katma değer sağlamaya devam edecek.
Ekim 2023’ten bu yana yoluna bağımsız bir şirket olarak devam eden Sandoz, birinci yılını kutlarken hem küresel çapta hem de Türkiye’de yatırımlarına ve pazarda ürün lansmanlarına devam ediyor. 70 yıla yakın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, ilaç sektörünün gelişimine katkıda bulunarak ülke ekonomisine katma değer sağlıyor ve ülkedeki hastaların ilaçlara erişimini mümkün kılıyor. Şirket son olarak, Türkiye’deki yatırımlarını artırmak üzere 80 milyon dolar tutarında sermaye artırımı yapma kararı aldı.
Sandoz Gebze Fabrikası’nın üretim kapasitesi 15 milyar tablete yükseltmeyi hedefliyor
Sandoz, Türkiye’deki ilaç ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştiriyor.
Şirketin en büyük yatırımlarından biri olan Gebze Fabrikası, Sandoz’un dünyadaki en önemli 18 tesisinden biri olmakla birlikte aynı zamanda en büyük 3 tesisi arasında yer alıyor. Gebze Fabrikası’nda Sandoz standartlarında üretilen ürünler İngiltere’den Kanada’ya kadar yaklaşık 60 ülkeye ihraç ediliyor. Yılda 10 milyar tablet üretim kapasitesine sahip Gebze Fabrikası’nın üretim kapasitesinin 15 milyar tablete çıkarılması hedefiyle çalışmalar devam ediyor.
“Küresel ve yerel koşullar önümüzü kesmiyor. Sermaye artırımını ülkedeki üretimimizi arttırmak için kullanacağız”
Sandoz Türkiye Ülke Başkanı Cengiz Zaim, 80 milyon dolar tutarındaki yeni yatırımla ilgili olarak, “Küresel ve yerel koşullar önümüzü kesmiyor, yatırımlarımıza devam ediyoruz. 80 milyon dolarlık sermaye artırımımız bunun bir göstergesidir. Eylül ayında tamamlanan bu yatırımı, Gebze Fabrikamızın üretim kapasitesini desteklemek için kullanacağız. Dolayısıyla sermaye artırımıyla üretimimizi ve ihracatımızı arttırmaya odaklanacağız” dedi ve ekledi: “Türkiye’de sattığımız Sandoz standartlarındaki ürünlerimizin yüzde 98’ini Türkiye’de yerel ortaklarımıza ürettiriyoruz. Küresel bir şirket olarak yerel pazara katkıda bulunma çabalarımızda yerel ortaklıklarımız önemli rol oynamaya devam edecek.”
“YAPAY ZEKA DESTEKLİ UYGULAMALAR İLE KAZA ORANINDA 2023 YILINA GÖRE YÜZDE 9,4 İYİLEŞME SAĞLADIK”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, lokomotiflerin yapay zekâ destekli uygulamalar ve takip yazılımlarıyla 7/24 izlendiğini bildirdi. Bu sayede oluşabilecek olumsuz durumların sistem tarafından otomatik tespit edildiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Yapay zekâ destekli uygulamalar sayesinde kaza oranlarında 2023 yılına göre yüzde 9,4 iyileşme sağladık.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezi hakkında açıklamalarda bulundu. Demiryolu taşımacılığında dijital dönüşümün önemli bir parçası olan merkezi 2023 yılında hizmete açtıklarını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Lokomotiflere yerleştirilen kameralardan elde edilen veriler Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezimizde yapay zekâ destekli uygulamalar ve takip yazılımları ile 7/24 gerçek zamanlı olarak izleniyor. Bu sayede insan kaynaklı olumsuz durumlar sistem tarafından otomatik tespit ediliyor ve alarm durumuna geçiliyor.” dedi.
Tren Gecikmelerinde Yüzde 66 İyileşme Sağlandı
Tren İzleme ve Koordinasyon Merkezi’nin devreye alınmasıyla günlük tren gecikmelerinde büyük oranda azalma sağlandığının altını çizen Bakan Uraloğlu, “Tren operasyonlarını yürütürken ihtiyacımız olan nitelikli veri ve bilgi kaynağına dijital teknolojileri kullanarak erişiyoruz. Kendi oluşturduğumuz takip yazılımlarımız ile tren işletme verilerini gerçek zamanlı takip ediyor ve plan dışı gecikmelere ve olumsuz durumlara müdahale ederek tren gecikmelerini önemli ölçüde azaltıyoruz.” dedi. Demiryolu taşımacılığında kullanılan yapay zekâ destekli uygulamalar sayesinde yük treni gecikmelerinde yüzde 66 iyileşme sağlandığını vurgulayan Uraloğlu, “Verimli işletmeciliğimiz sayesinde plan dışı yük treni işletilmesini yüzde 27’den yüzde 8’e düşürdük. Bu sayede 40 lokomotif ile 350 makinistlik iş gücü tasarrufu elde ettik.” şeklinde konuştu.
Demiryolu Kazalarında İyileşme Sağlandı
Lokomotiflere takılan kameralar sayesinde trenlerde seyir emniyetinin arttığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Demiryolu tren işletmeciliğimiz dünya standartlarının üzerine çıkaracak her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Mevzuatımızı da modern teknolojileri takip edecek şekilde sürekli güncelliyoruz. Emniyeti bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor, en ufak bir taviz vermeden işletmecilik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın olumlu yansımalarını ise net bir şekilde gözlemliyoruz. Gerek emniyet alanında yapılan çalışmalar gerekse yapay zekâ destekli uygulamalar ve yazılımlar ile demiryolu taşımacılığı kaza oranlarında 2021 yılına göre yüzde 39,2, 2022 yılına göre yüzde 25,6, 2023 yılına göre ise yüzde 9,4 iyileşme sağladık.” ifadelerini kullandı.
gerçekleştirdiğimiz konferansa katılan, katkı sağlayan tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz” dedi.
X. Sürdürülebilir Finans Forumu “Üçüz Dönüşüm Çağında Sürdürülebilir Finans: Dijitalleşme, Karbonsuzlaşma ve Sosyal Etki” teması ile düzenlendi
“Üçüz Dönüşüm Çağında Sürdürülebilir Finans: Dijitalleşme, Karbonsuzlaşma ve Sosyal Etki” temasıyla düzenlenen Forum’da; teknolojinin yatırım süreçlerinde ve sürdürülebilir finans araçlarının kullanımında oynadığı rol, karbon piyasaları ve yeşil tahviller gibi mekanizmalarla iklim krizinin finansal çözüm sürecine entegrasyonu ve sosyal etki yatırımlarının genişletilmesi konuları ele alındı.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından (SKD Türkiye) Küresel İlkeler Sözleşmesi İmzacıları Derneği (UN Global Compact Türkiye) iş birliğiyle düzenlenen X. Sürdürülebilir Finans Forumu, finans dünyasının uluslararası arenadan ve Türkiye’den birçok kuruluşunu bir araya getirdi. X. Sürdürülebilir Finans Forumu’nun açılış konuşmalarını, UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül gerçekleştirdi.
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül yaptığı açılış konuşmasında, “Sürdürülebilirlikle birlikte şunu görüyoruz ki, ne yaparsanız yapın dijitalleşme, sürdürülebilirlik, ve toplumsal etki, toplumsal pozitif etkiye dayanmazsa bir yanı eksik kalıyor. Bu nedenle artık üçüz dönüşüm çağına girdik, çok hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarının mutlaka finanse edilmesi önemli. SPK olarak iklim finansmanında kullanılabilecek yurt içi finansman imkanlarını harekete geçirecek çalışmalar yürütüyoruz. Bu alanda oluşturulmuş ülkemizin ilk ve tek Yeşil ve Sürdürülebilir Borçlanma Araçları ve Kira Sertifikası Rehberi hazırlandı. Rehberle birlikte, Yeşil Borçlanma Araçları, Sürdürülebilir Borçlanma Araçları, Yeşil Kira Sertifikası ve Sürdürülebilir Kira Sertifikaları şu anda zaten kullanılıyor. Bu ihraçların uluslararası finansal piyasalardaki en iyi uygulamalar ve standartlara uyumlu bir şekilde yürütülmesi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Armis’ten Prime Duo Modeline Özel Kampanya
Yenilikçi ve inovatif ürünleriyle doğa ve kullanıcı dostu olan Armis Yatak, kampanyalı ürünleriyle her bütçeye hitap ediyor. Armis’in çevre dostu tasarımı ve üstün uyku konforunu bir araya getiren Armis Prime Duo modeli, şimdi sadece armisyatak.com’a özel bir kampanya ile kullanıcılarla buluşuyor. Kampanya kapsamında çift kişilik Prime Duo yatak alanlara 2 adet yastık ve 1 adet alez hediye ediliyor.
Doğadan ilham alan ve ekolojik dengeyi koruma misyonunu benimseyen Armis Yatak, Prime Duo yatak modeliyle hem konfor hem de çevre dostu bir deneyim sunuyor.
Kaliteli bir uyku için ihtiyaç duyulan her şeyi bir araya getiren Armis, Prime Duo modeliyle paket yay sistemiyle vücut ağırlığını dengeli bir şekilde dağıtarak omurga sağlığını destekliyor. Çıkarılabilir ve yıkanabilir pedi ile üst düzey temizlik ve hijyen sunan Prime Duo, uzun ömürlüve dayanıklı yapısıyla uzun yıllar güvenle kullanmanızı sağlıyor.
UİB’TEN KASIMDA % 3,19 ’LUK ARTIŞLA 3,3 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT…
Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin (UİB) Kasım ayı ihracatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,19’luk artışla 3 milyar 335 milyon 221 bin dolar olarak gerçekleşti.
UİB’in 2024 yılı Kasım ayı ihracat rakamları açıklandı. Kasım ayındaki ihracatı 3 milyar 335 milyon dolar olan UİB’in, onbir aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,47’lik artışla 34 milyar 993 milyon 82 bin dolara ulaştı.
İhracat verilerini değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Dünya genelinde yaşanan resesyon, yakın coğrafyalarımızda gerçekleşen savaşlar ve bu nedenle yaşanan gerginliğe rağmen bu ülkenin gücüne inanan ve geleceğine katkı sunmak için durmadan çalışan ihracatçılar olarak, ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Çalışmanın ve üretmenin gücüne inanarak, ülke ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdüreceğiz” dedi.
OİB’in ihracatı Kasım ayında 2,8 milyar dolara ulaştı
Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,47’lik artışla 2 milyar 820 milyon 543 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), Ocak-Kasım dönemi ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 6,61’lik artışla 29 milyar 225 milyon 960 bin dolar oldu.
UTİB’in ihracatı Kasım’da 102,3 milyon dolar oldu
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Kasım ayında 102 milyon 311 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in Ocak-Kasım dönemdeki ihracatı ise 1 milyar 176 milyon 790 bin dolar olarak gerçekleşti.
UHKİB’ten Kasım’da 61,6 milyon dolar ihracat
Kasım ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 5,57’lik artışla 61 milyon 674 bin dolarlık ihracata ulaşan Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), onbir aylık ihracatı ise 806 milyon 950 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.
UMSMİB’in ihracatı Kasım ayında 27,8 milyon dolar
Kasım ayında, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 1,48’lik artışla 27 milyon 849 bin dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), Ocak-Kasım döneminde ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,01’lik artışla 281 milyon 152 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.
UYMSİB’ten Kasım’da 12 milyon dolarlık ihracat
Kasım ayında, 12 milyon 43 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), yılın onbir ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,90 ‘lık artışla 193 milyon 847 bin dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.
TURKCHEM FUARI KİMYA SANAYİNİ BULUŞTURDU
Türkiye ekonomisinin stratejik sektörlerinden biri olan kimya sanayi, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımla ülke ekonomisine değer katmaya devam ediyor. Hızla dönüşen kimya sanayinde yerli üretimin gücünü temsil eden Koruma Şirketler Grubu, bu yıl 10’uncusu düzenlenen Turkchem Eurasia Fuarı’nda yerini aldı. Koruma, fuarda katma değeri yüksek yenilikçi çözümlerini yerli ve yabancı sektör profesyonelleri ile buluşturdu.
Kimya sektörünün Avrasya’daki en büyük buluşma noktası olan 10. Uluslararası Kimya Sanayi Fuarı Turkchem Eurasia, “Kimya ile İlgili Her Şey” sloganıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlendi. Yerli ve yabancı çok sayıda sektör profesyonelini bir araya getiren fuar, kimyadaki sürdürülebilir çözümler ile yenilikçi teknolojilerin tanıtıldığı uluslararası bir platform olarak dikkat çekti. Bu önemli buluşmada yerini alan Koruma Şirketler Grubu, üç gün boyunca Turkchem Fuarı’ndaki standında ziyaretçilerini ağırladı.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından olan Koruma Şirketler Grubu, ana faaliyet alanını oluşturan kimya sektöründe başta klor olmak üzere pek çok farklı üretim kolunda kullanılan çeşitli hammaddelerin yanı sıra temizlik, hijyen ve kozmetik ürünlerinin üretimini gerçekleştiriyor. Ar-Ge ve üretim teknolojilerine yapılan yatırımlar sonucunda katma değeri yüksek ürünler geliştiren Koruma, Türkiye genelinde Kocaeli, Denizli ve Hatay’da bulunan fabrikalarında üretim yapıyor. Koruma Şirketler Grubu, büyüme vizyonunda önemli bir payı olan sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımlarına da hız vermiş durumda.
Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, kimya sanayinin ülke ekonomisin gelişiminde kritik bir rol oynadığını belirterek şunları söyledi: “Güçlü bir kimya sanayi, güçlü ve gelişmiş bir ülke olmanın ön koşullarından biridir. Ürettiğimiz ürünler ve sunduğumuz yenilikçi çözümler ile diğer sektörlerdeki gelişimin de önünü açıyor, rekabetçiliğe ve büyümeye katkı sağlıyoruz. Koruma Şirketler Grubu olarak ana faaliyet alanımız olan kimyada; uluslararası standartlarda ve dünya trendleri ile uyumlu üretim anlayışımızla ülkemize katma değer sunmaya devam ediyoruz. Hemen her alanda kullanılan kimyasalların ve hammaddelerin ülkemizde üretiliyor olması stratejik öneme sahip. Türkiye ve dünyanın çok sayıda ülkesinden katılımcı ve sektör profesyonellerinin bir araya geldiği Turkchem Fuarı’nda geniş bir skalada yer alan çözümlerimizi tanıttık. Yeni ve potansiyel iş birlikleri geliştirmenin yanında Türkiye ve yakın coğrafyadaki müşterilerimizle buluşma fırsatı sunması açısından verimli geçen bir fuar oldu.”
Güvenli altyapı ve kesintisiz hizmetin adresi: Simpra
35 yılı aşan tecrübesiyle restoran ve otel işletmeleri için uçtan uca işletme yönetimini kolaylaştıran yenilikçi çözümler sunan Simpra, siber güvenlik alanındaki gücü ve güvenilirliğiyle sektörde fark yaratıyor.
Protel Holding grup şirketlerinden Simpra, müşterilerine güvenli altyapı ve kesintisiz hizmet sunuyor. Restoran ve otel işletmeleri için ödeme işlemleri, stok ve maliyet yönetim sistemleri, çevrimiçi siparişler, masa rezervasyonları, kiosklar, servis robotları ve daha fazlasını kapsayan geniş bir ürün yelpazesi sunan Simpra’nın PCI DSS sertifikasına sahip olan Barboon, Simpra Trust ve Simpra Link ürünlerinin veri şifreleme teknikleri hem veri aktarımı hem de depolama sırasında kullanılabiliyor. Kimlik doğrulama için ise kullanıcılar JWT tabanlı sistem ve çok faktörlü yetkilendirmeden faydalanıyor.
Simpra’nın güvenli altyapısıyla ilgili Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, “Simpra olarak, sektördeki işletmelere yalnızca işlerini kolaylaştıran çözümler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda onların en değerli varlığı olan verilerini en üst düzey güvenlik standartlarıyla koruyoruz. Müşterilerimize kesintisiz hizmet sunma anlayışımız hem güvenli altyapımız hem de proaktif siber güvenlik önlemlerimizle her zaman önceliğimiz olmaya devam edecek” dedi.
Güvenli altyapısıyla hizmet veriyor
Uygulamaları, AWS güvenlik protokollerine tamamen uyumlu olan Simpra’da, ağ güvenliğinin güvenlik duvarları, IDS/IPS (izinsiz giriş tespit sistemleri) ve DDoS korumayla sağlanıyor.
Simpra’nın güçlü yedekleme stratejileriyle veri kaybı riski en aza inerken, yedekler güvenli depolama alanlarında korunuyor ve müşteri verilerinin gizliliği yasal düzenlemelerle uyumlu şekilde sağlanıyor.
Sistem 7/24 izlenerek olası tehditler proaktif olarak tespit ediliyor ve güvenlik ihlallerine karşı hızla müdahale eden süreçler uygulanıyor. Uygulamalar farklı coğrafi bölgelerde çalışarak olası arızalar durumunda hizmetin kesintisiz devam etmesini sağlıyor. Container tabanlı mimari sayesinde de yüksek trafik altında otomatik ölçeklenerek performans korunabiliyor.
Ayrıca Simpra’nın uygulamalarında düzenli olarak güvenlik taramaları yapılıyor, kod kalitesi denetleniyor ve güvenlik standartlarının altında kalan kodlar yayına alınmıyor.
Simpra ISO 27001 (Bilgi Güvenliği), ISO 22301 (İş Sürekliliği) ve ISO 20001-1 (BT Hizmet Yönetimi) sertifikalarına sahip.
Tüm çalışanlarına düzenli olarak güvenlik farkındalığı eğitimleri veren Simpra, çalışanlarını en güncel tehditler hakkında bilgilendiriyor.
Progroup, MÜSİAD EXPO 2024 Fuarı’nda etkin rol oynadı
Turquality alanında danışmanlık veren Progroup Uluslararası Danışmanlık firması, 26 ile 29 Kasım 2024 tarihleri arasında Tüyap’ta düzenlenen MÜSİAD Expo 2024 Fuarı’nda etkin rol oynadı. Turquality, Türk malı imajının global pazarlarda oluşturulması ve güçlendirilmesi amacıyla oluşturulmuş devlet destekli ilk ve tek markalaşma programıdır. Program, firmaların salt ihracatı artırmanın ötesinde, markalaşma hedeflerine ulaşmalarını desteklemeyi sürdürüyor.
Fuarda, Turquality programının isim babası ve Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen ile Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, fuar katılımcıları ile buluşarak Turquality’nin önemi ve TDKF (Tüm Döviz Kazandırıcı Faaliyetler) Derneği’nin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler verdiler.
Turquality’nin işletmelere sağladığı katma değer
Dr. Salim Çam, Turquality’nin yalnızca bir teşvik programı olmadığını, aynı zamanda işletmeler için “değer” yaratan kapsamlı bir iş modeli ve yaşam tarzı olduğunu belirtti. Bu program, stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi, performans yönetimi, bütçe yönetimi, marka yönetimi, satış-pazarlama yönetimi, bilişim yönetimi, risk yönetimi, ikiz dönüşüm (yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm) ve tedarik zinciri yönetimi gibi tüm kritik iş süreçlerini kapsayarak firmaların global pazarda daha güçlü bir konuma gelmelerini sağlıyor. Türk markalarının uluslararası alanda tanınırlığını artırmayı hedefleyen Turquality, firmaların markalaşması ve ihracatı noktasında önemli bir rol oynuyor.
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in açılış konuşmasıyla başlayan “Kıbrıs ile İş Yapmak Semineri” iş dünyasının yoğun katılımıyla zoom üzerinden gerçekleşti.
Günümüzde farklı ülkelerle ticaret yapabilmenin her geçen gün büyük önem kazandığını dile getiren Yelkenbiçer, şirketlerin sadece yerel piyasalara odaklanmasının, uzun vadeli büyüme ve rekabetçilik açısından ciddi bir dezavantaj yarattığına dikkat çekerek, “Küresel pazarlara açılmak, firmaların sürdürülebilir büyüme sağlaması ve uluslararası başarı elde etmesi için vazgeçilmez bir gereklilik haline geldi. Uluslararası piyasalarda varlık göstermek, şirketlere farklı rekabet koşullarına uyum sağlama şansı tanıyor. Bu süreç, firmaların daha çevik, yaratıcı ve hızlı hareket edebilen organizasyonlar inşa etmelerine olanak sağlıyor. Küreselleşme, yalnızca bir büyüme planı değil, aynı zamanda işletmenin gelecekte sürdürülebilirliğini garanti altına alan bir yaklaşım olarak kabul ediliyor. Uluslararası pazarlarda rekabet etmek, aynı zamanda şirketleri daha inovatif olmaya zorlayan bir unsur. Farklı kültürlerin, pazar dinamiklerinin ve tüketici beklentilerinin anlaşılması, yeni ürün ve hizmet geliştirme süreçlerini hızlandırıyor. Dış pazarlara açılan firmalar genellikle daha fazla Ar-Ge yatırımı yapıyor ve bu da hem kendi ülkelerine hem de dünya ekonomisine katkı sağlıyor.” dedi.
Dış pazarlara açılmakta liderlik eden üyelerin, aynı zamanda, şehrin ve ülkenin ekonomik kalkınmasına da önemli katkılar sağlayacağını vurgulayarak, Türk ve Kıbrıs Türk halkları arasında var olan güçlü tarihi ve kültürel, din, dil, ırk birliği bağlarından yola çıkarak gerçekleşen toplantının ilişkilere güçlü ve yapıcı bir şekilde yansıyacağını belirterek, “Ülkemiz ile KKTC, birbirlerinin her alandaki çıkar ve haklarını koruyan, gözeten ve ilerletmek için gerekli her türlü desteği sağlayan doğal müttefiklerdir. Bu bağlamda ülkemiz, KKTC ve Kıbrıs Türklerini her alanda dünyaya bağlayan tek köprü olma konumundadır. Ülke olarak, KKTC’nin ekonomik olarak kalkınmasına büyük önem vermekte ve KKTC’nin altyapısını geliştirmesine destek olmaya çalışmaktayız” diye konuştu.
Ticari Elektronik İleti Süreçlerinde Yeni Dönem: İlk Entegratörlük Yetkisi MYSOFT’un
Ticari elektronik ileti onay ve ret işlemlerinde hizmet sağlayıcılara (gerçek ve tüzel kişi ticari işletmelere) hizmet verecek entegratör firmaları düzenleyen “Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi Entegratörleri Hakkında Tebliğ”, 18 Eylül 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenleme sonrasında, Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ilk firma MYSOFT Dijital Dönüşüm Anonim Şirketi oldu.
Tebliğ, ticari elektronik ileti gönderimi yapan veya adına gönderim yapılan gerçek ve tüzel kişi ticari işletmelere, alıcılara ait onay ve ret bilgilerinin Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi (İYS)’ne kaydedilmesi, İYS üzerinden onay alınması ve reddetme hakkının kullanılmasını sağlayan entegratör firmaların yetkilendirilmesini zorunlu hale getiriyor. Halihazırda bu işi yapan ve “İYS İş Ortağı” olarak adlandırılan firmalar da, teknik altyapı, uzman kadro ve bilgi güvenliği gibi kriterleri sağlamaları koşuluyla “entegratörlük” yetkisi almaktadır.
MYSOFT Sektöre Öncülük Ediyor
Ticaret Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği kapsamlı değerlendirmeler sonucunda, Tebliğ çerçevesinde entegratörlük yetkisini alan ilk firma olan MYSOFT, sektördeki yerini güçlendirdi. MYSOFT Yönetim Kurulu Başkanı Reşat Şahin, bu başarının zorlu bir süreç sonunda elde edildiğini belirterek şunları söyledi:
“Entegratörlük yetkisini alarak sektörümüzde bir ilki başarmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği yüksek standartları karşılayarak, ekibimizin uzmanlığını ve teknik altyapımızın gücünü ortaya koyduk. Ticari elektronik ileti süreçlerini mevzuata uygun şekilde yönetmek isteyen gerçek ve tüzel kişi ticari işletmelere, yenilikçi ve güvenilir çözümler sunmaya devam edeceğiz.”
Tebliğ ile Gelen Yenilikler
18 Eylül 2024 tarihli Tebliğ, ticari elektronik ileti süreçlerinde hem hizmet sağlayıcılara hem de entegratör firmalara yönelik önemli düzenlemeler ve sorumluluklar getiriyor. Ayrıca, ticari elektronik ileti süreçlerinin daha güvenilir, düzenli ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturulmasını amaçlıyor.
Yeni düzenleme ile:
· Hizmet sağlayıcılar, alıcı onay ve ret bilgilerinin İYS’ye kaydını veya bu işlemlerin İYS üzerinden gerçekleştirilmesini yalnızca Bakanlıkça yetkilendirilen entegratör firmalar aracılığıyla gerçekleştirebilecek,
· Kapsamlı teknik ve idari yeterliliklere sahip olan firmalar entegratörlük yetkisi alabilecek ve bunların faaliyet ve işlemleri Bakanlık tarafından düzenli olarak denetlenecek.
31 Mart 2025’e Dikkat!
Tebliğe göre, 31 Mart 2025 tarihine kadar entegratörlük yetkisi almayan firmaların ticari elektronik ileti süreçlerinde faaliyet göstermesi mümkün olmayacak. Bu nedenle, hizmet sağlayıcıların entegratör seçimi yaparken Bakanlık tarafından yetkilendirilen firmalarla çalışmaları büyük önem taşıyor. Yetkilendirilen firmaların güncel listesi, İleti Yönetim Sistemi’nin resmi web sitesinde (https://iys.org.tr) yayımlanıyor.
Genel devlet kültür harcamalarının payı %64,3 oldu
Hanehalkı kültür harcamasının %22,0’ı veri işlem ekipmanlarına yapıldı
Kültürel sektörlerin faktör maliyetiyle katma değeri %94,0 arttı
Kültürel mal ihracatı %47,7 artarken, kültürel mal ithalatı %87,5 arttı
Kültür harcamaları %84,7 arttı
Kültürel istihdam %9,0 arttı
El sanatları çalışanlarının payı %38,5 oldu
Mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinin payı %11,1 oldu
Yİ-ÜFE (2003=100) 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %0,66 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %28,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %29,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %42,60 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %31,31 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %38,01 artış, imalatta %31,31 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %4,65 artış ve su temininde %42,11 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %29,40 artış, dayanıklı tüketim mallarında %37,15 artış, dayanıksız tüketim mallarında %40,30 artış, enerjide %8,15 artış ve sermaye mallarında %30,94 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %1,07 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %1,15 artış, imalatta %1,07 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %3,58 azalış ve su temininde %1,14 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %0,64 artış, dayanıklı tüketim mallarında %1,0 artış, dayanıksız tüketim mallarında %2,21 artış, enerjide %2,32 azalış ve sermaye mallarında %0,62 artış olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %26,24 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %92,49 ile eğitim oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup %-0,25 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %5,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Kasım ayı itibarıyla, 27 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 10 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 106 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %45,68, aylık %1,54 oldu
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %1,54, bir önceki yılın Aralık ayına göre %42,28, bir önceki yılın aynı ayına göre %45,68 ve on iki aylık ortalamalara göre %60,56 olarak gerçekleşti.
KAYSERİ ULUSLAR ARASI ENERJİ FUARI 2025
Fuarda yenilenebilir enerji teknolojileri, depolama sistemleri, elektrikli otomobiller, elektrikli araçlar, elektrikli araçlar şarj istasyonları ve üretimden depolamaya Enerjiyle ilgili her şey sergilenecektir.Sizde ürünlerinizi daha geniş bir kitleye tanıtmak ve pazar payınızı artırmak istiyorsanız Kayseri Enerji fuarında yerinizi alınız.
Tüm dünyada belirsizlik bu kadar yoğun olmamıştı. Enflasyona bağlı sürekli maliyet artışları, mavi yaka çalışan bulunamaması, finansmana erişimin zorluğu, savaş ve yeni bir pandemi riski bu belirsizliği artıran etkenler arasında. ”Üretimi daha fazla otomatik hale getirip, izlemek ve yönetmekle” bu durumu fırsata çevirmek de mümkün.
ST Endüstri Zirveleri, bu yıl dokuzuncusunu gerçekleştireceği eş zamanlı 6 organizasyonda firmaların toplam verimliliğine odaklanacak çözüm ve uygulamaları sahneye taşıyacak. Otomasyon, robotik ve süreç yönetimini kapsayan uygulamalardan fabrikalarda enerji maliyetini düşüren çözümlere kadar üretimin içindeki tüm bileşenleri bir araya getiren ST Endüstri Zirveleri bu yıl verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarını işleyecek.
FİRMALAR İÇİN TOPLAM VERİMLİLİK FORMÜLLERİ BİR ARAYA GELECEK
Mavi yaka çalışan bulunamaması, enflasyonist ortamda maliyet baskısı, finansmana erişim sorunu, yeni pazarlara ulaşmanın zorlukları ve diğer riskler firmaların karşılaştığı başlıca zorluklar olarak sıralanıyor. Firmalar için ‘Toplam Verimliliğe Katkı’ sağlayacak her türlü çözüm büyük önem taşıyor. Zirvede çözümler konuşulacak, fuarda uygulama örnekleri sergilenecek.
VERİMLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ
Verimli ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine odaklanan ST Endüstri Zirveleri kapsamında bu yıl; Robot Yatırımları, Endüstri 4.0 Uygulamaları ve Akıllı Fabrika Çözümleri, Enerjisini Üreten Fabrikalar, Proses Otomasyonu, Kazan ve Basınçlı Kap ile Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi olmak üzere 6 farklı zirve ve fuar düzenlenecek. Her yıl binlerce sektör profesyonelinin katılımıyla gerçekleşen ve sektördeki tüm paydaşları bir araya getiren etkinlik, 18-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
YATIRIMCILARIN SUNUMLARI
Zirveler kapsamında, yatırımcıların sunumları sahneye taşınacak. Verimlilik artırıcı projeleri gerçekleştiren fabrikaların temsilcilerinin bizzat anlatacağı projeler, sektördeki uygulamalara ışık tutacak. Otomotivden beyaz eşyaya, gıdadan çimentoya kadar, farklı sektördeki fabrikalardaki projelerinin anlatılacağı sunumlar ziyaretçilerle buluşacak.
HANGİ STANTTA HANGİ ÇÖZÜMLER VAR? DANIŞMANLAR YÖNLENDİRECEK
Fuar alanında kurulacak olan Info Model Fabrika alanında danışmanlar, ziyaretçilerin ihtiyaçlarına göre yönlendirmelerle fuardan en yüksek verimi almaları için çalışacak. Buradan ziyaretçilere ön bilgi verilerek stantlara yönlendirileceği alan, hem ziyaretçilerin hem de katılımcıların daha verimli bir fuar deneyimi yaşamasını sağlayacak.
HES’lerin ‘Sürdürülebilir Kalkınmadaki Rolü ve Enerji Arz Güvenliğine Katkıları” Ön Plana Çıkarılacak
‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’ 3-4 Aralık’ta Ankara’da
Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği HESİAD tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek olan ‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’, 3-4 Aralık’ta Ankara’da yapılacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı katılımlarıyla, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Elektrik Üretim A.Ş. destekleriyle yapılacak olan zirvede, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik İletim A.Ş., ve IHA (International Hydropower Agency) gibi önde gelen kamu ve özel sektör kurumların üst düzey yöneticileri konuşmacı olacak. Zirvede, hidroelektrik kurulu gücü alanında Türkiye’nin lider şirketlerinin en üst düzey isimleri de sürdürülebilir kalkınmada hidroelektrik enerjisinin rolü ve HES’lerin enerji arz güvenliğine katkılarını farklı açılardan ele alacak.
Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği (HESİAD), 101. Yılı’nı kutladığımız Cumhuriyet tarihimizdeki kalkınma hamlelerinde önemli yeri bulunan hidroelektrik santrallerin ve barajların, iklim hedeflerinin belirleyici olduğu mevcut konjonktürde rolünün daha da artacağına dikkat çekmek amacıyla ilk kez ‘Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’ni düzenliyor.
24 yıllık tarihçesiyle Türkiye’nin enerji alanındaki en köklü sivil toplu kuruluşlarından biri olan HESİAD tarafından 3-4 Aralık tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek zirvede, hidroelektrik santrallerin ve barajların Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıları, alanında ulusal ve uluslararası otoritelerce derinlemesine tartışılacak.
Zirvenin Oturum Başlıkları Belli Oldu
DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’nın açılış konuşmacıları arasında bulunacağı ve Enerji ve Tabi Kaynakları Bakanı Alparslan Bayraktar, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ ve Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Zafer Benli’nin ve Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Orhan Kaldırım’ın da açılışında yer almasının beklendiği Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi’nin kapsamlı oturum başlıkları da belirlendi.
Buna göre oturumlar aşağıdaki başlıklarda düzenlenecek:
Mevcut Hidroelektrik Santral Yatırımlarının ve 2035 Hedeflerinin Değerlendirilmesi
Hidroelektrik Üretimde Yeni Fırsatlar: Yüzer GES, Pompaj Depolamalı HES, Hibrit Yatırımlar ve Bağlantı Kapasitesi Kullanım Olanakları
Hidroelektrik Tesis Yatırımlarında Finansmana İlişkin Sorunlar ve Yeni Finansal Model Önerileri
Hidroelektrik Santral Yatırımlarında Rehabilitasyon Yatırımları ve Yerli Aksam Kullanımı
Türkiye’de Pompajlı HES Yatırım Potansiyeli ve Değerlendirilmesine İlişkin Öneriler ve Enerji Arz Güvenliğine Etkileri
Hidroelektrik Santral Yatırımlarında ve İşletmeciliğinde Karşılaşılan Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Türkiye Yenilenebilir Enerji Piyasasındaki Gelişim ve Gelinen Son Nokta ve Enerji Hedeflerimiz, serbest kürsü
HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, zirvenin, yenilenebilir enerji alanındaki lider üretim kaynağı olan hidroelektrik santrallerin ve barajların önemini ve iklim hedeflerine ulaşmada sağlayacağı katkıları tekrar gündeme getirmelerine yardımcı olacağına inandıklarını kaydetti.
10. MİLAS ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
Üreticileri, zeytin ve zeytinyağı tutkunlarını bir araya getirerek bölgenin benzersiz lezzetlerine ve kültürel mirasına dikkat çeken 10. Milas Zeytin Hasat Şenliği, 16-17 Kasım tarihleri arasında Ata Park’ta gerçekleşecek. Geleneksel olarak her yıl düzenlenen 10.Milas Zeytin Hasat Şenliği kapsamında ENBE Orkestrası ve Emre Fel konserleriyle müzik şöleni yaşanacak, aynı zamanda ünlü şefler Hazer Amani, Mehmet Yalçınkaya, Doğa Çitçi ve Maria Ekmekçioğlu gibi isimler, katılımcılarla özel workshoplar ve söyleşilerde buluşacak.
Muğla’daki 17 milyon zeytin ağacının 11 milyonunu barındıran Milas, Türkiye’nin dünya çapındaki “Zeytin Üssü” olarak adından söz ettiriyor. Bölgenin en büyük zeytin hasat şenliği olarak dikkat çeken etkinlik, 16-17 Kasım tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak.
Milas’ın coğrafi işaretli ürünlerini dikkat çekmek amacıyla düzenlenen 10. Milas Zeytin Hasat Şenliği, ziyaretçilerine zeytin hasatına dair zengin bir kültürel ve gastronomik deneyim sunacak. Yöresel folklor gösterileri, sıkım atölyeleri, söyleşiler, gurme notları, workshoplar, konserler, sergiler, yarışmalar ve panellerin yer alacağı şenlikte; Türkiye’nin önde gelen zeytin ve zeytinyağı uzmanları, gurmeler, şefler ve sanatçılar bir araya gelecek. Program kapsamında, 16 Kasım’da Behzat Gerçeker ve ENBE Orkestrası, 17 Kasım’da ise Emre Fel sahne alarak müzikseverlere keyifli anlar yaşatacak.
Ünlü şeflerin katılımıyla gerçekleşecek workshop ve sunumlarda ise, Şef Mehmet Yalçınkaya, Şef Hazer Amani, Şef Filiz Gökdemir, Şef Sabiha Sezen, Şef Tamer Özkan, Şef Doğa Çitçi ve Gurme Maria Ekmekçioğlu Milas’ın coğrafi işaretli ürünlerini tanıtarak yerel kalkınmanın önemine dikkat çekecek.
YAPAY ZEKA İLE GÖKYÜZÜNE TÜRK İMZASI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AI In The Sky etkinliğinde yaptığı açıklamada uçuş operasyonlarında yerli ve milli yazılım ve cihazları kullandıklarını belirterek “İlk yerli ve milli İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranımız (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduk. Yine, ilk yerli ve milli Sivil Gözetim Radarı’nı Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde kullanmaya başlamayı planlıyoruz. Çok Amaçlı Radar Ekranı kısa adıyla (ÇARE) sistemimiz de hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıyor.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapay zekanın ve büyük verinin havacılık sektöründeki dönüştürücü etkisini ele alan AI In The Sky etkinliğine katıldı. Bakan Uraloğlu, havacılık alanında uluslararası otoriteleri bir araya getiren organizasyonda yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle 1,5 milyar insanın yaşadığı, 51,2 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip 67 ülkenin merkezinde avantajlı ve muhteşem bir lokasyona sahiptir. En hızlı, en güvenli ve en konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğu bilinciyle; ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
“Dış Hatlardaki Sayımızı 349 Uçuş Noktasına Çıkaracağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde “dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak” hedefiyle hareket ettiklerini kaydeden Uraloğlu, “Ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Bugün iç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Önümüzdeki ay da Türk Hava Yolları ile İstanbul-Sao Paolo -Santiago ve İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hatlarında yeni seferlere başlayarak bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. Yolcu sayımızın bu yıl sonunda 236 milyonun, 2025 yılında da 250 milyonun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Son 22 yılda 32 yeni havalimanı inşa ettik. Dile kolay 1,5 yılda bir havalimanı.” dedi.
Havacılık sektörünün küreselleşmenin en önemli aktörü olduğunu anlatan Uraloğlu, “Havacılığın, bir ulaşım modu olmaktan öte, ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynayan ve sınırları aşan bir köprü olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu sektör, teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, sürekli dönüşüme uğramakta ve rekabet de buna paralel olarak artmaktadır. Genç, modern ve verimli uçak filolarına sahip olmak, havayollarının rekabette bir adım öne geçmesini sağlayan en önemli faktörlerden biridir.” şeklinde konuştu.
“Yapay Zeka ve Büyük Veri Teknolojilerini Değerlendirmek Zorundayız”
Uraloğlu, kalıcı rekabet için sürekli olarak yenilikçi çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade ederek “Hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yine yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmek zorundayız. Zaten dijital teknolojilerin en çok uygulamaya geçtiği ve kullanımının sürekli arttığı sektör havacılık sektörü olmuştur. İlk otomatik bagaj sıralama sistemleri 1990’larda ortaya çıkmış, 2000’li yılların başından bu yana, e‑biletler kâğıt biletlerin yerini alırken, biniş kartları mobil ortama taşındı. Gerçek zamanlı bagaj takipleri uygulanmaya başladı.” dedi.
Yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerin havacılık sektörünü derinden etkilediğini belirten Uraloğlu, “Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi. Havacılık sektöründeki tüm şirketler yapay zeka destekli sistemlerle işletme maliyetlerini ve genel giderlerini düşürebiliyorlar. Bunun üzerinde çalışan birçok firma var. Yani aslında yapay zeka konusunda yapay olan hiçbir şey yok. Gayet somut, başarılı ve pozitif katkıları olduğunu görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Hava Trafiği Yönetimi Daha Çevre Dostu Hale Getirilecek”
Uraloğlu, yapay zeka sayesinde uçakların bakım süreçlerinin optimize edileceğini ve olası arızaların önceden tespit edilebileceğini anlatarak “Büyük veri analizi ile hava trafiği yönetimi daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecektir. Yine büyük veri analizi ile yolcu davranışları analiz edilerek, daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacaktır. Yapay zeka destekli bakım sistemleri sayesinde de uçakların ömrü uzatılacak ve bakım maliyetleri düşürülecektir. En önemli noktalardan biri de yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafiği yönetimi daha çevre dostu hale getirilecek, emisyonlar azaltılacak ve sürdürülebilir bir havacılık sektörü inşa edilecektir. Bu kapsamda yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin, havacılık sektörümüz için büyük bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka teknolojilerinin hayatın her noktasında olduğunu belirten Uraloğlu, “Her zaman dile getiriyoruz siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus yazılımdan- cihaz üretimine yerlilik ve milliliktir. Bugün, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Aynı şekilde gururla altını çizmek istiyorum ki devlet hava meydanları genel müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında da yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi.
İRADE ile Havacılıkta Yeni Dönem Başladı
İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranı (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduklarını bildiren Uraloğlu, “İRADE yazılımını İstanbul Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında yeni bir dönemi başlattık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme yazılımımız sayesinde bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk. Önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da kullanmaya başlayacağız. Yine, Türk mühendislerince geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı MGR Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde aktifleştirerek kullanmaya başlamayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÇARE 40’tan Fazla Havalimanında Hizmet Veriyor
Bakan Uraloğlu, hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli ve millî imkanlarla geliştirilen Çok Amaçlı Radar Ekranı (ÇARE) sistemi hakkında da açıklamalarda bulunarak “Gerçek zamanlı uçuş verilerini harita üzerinde sergileyerek hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıyor. Ülkemizde 40’tan fazla havalimanında hizmet vermekte olan ÇARE sistemi ülkemiz sınırlarını da aşarak geçen yıl Azerbaycan’da da hizmete başladı. FOD Tespit Radarı (FODRAD), Kuş Tespit Radarı (KUSRAD), Uçuş Bilgi Sistemi (FIDS), AIS Portal Uygulaması, Uçuş İzle Uygulaması, Öngörüsel Siber Saldırı Önleme Sistemi, Coğrafi Tabanlı Dijital Bilgi Platformu Yazılımı, Digital Atis Sistemi ya da Elektronik Uçuş Strip (EFS) uygulaması. Özetle ülkemizdeki uçuş operasyonlarında kullanılan teknolojilerin yerli ve milli olmasında büyük bir aşama kaydettik ve yenilikçi adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.” dedi.
“KDM Tüm Dijital Altyapıyı, Yapay Zeka ile Birleştirerek Sunuyor”
Uraloğlu, Türkiye’nin sivil havacılık alanında dijitalleşme odağında yeni bir sivil havacılık modeli de oluşturduklarını kaydederek “Kurumsal Dönüşüm Modeli kısa adıyla KDM dediğimiz bu model;
yalnızca emniyet ve verimlilik sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektörde sürdürülebilir bir dönüşümü, ileri teknolojilerle desteklenen bir altyapı aracılığıyla mümkün kılıyor. Bir havacılık otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı, yapay zeka ve büyük veri ile birleştirerek sunuyor. ICAO regülasyonlarına uygun şekilde geliştirilen bu sistemde eğitimler şeffaf, takip edilebilir ve bağımsız bir ölçüm mekanizmasına dayanıyor. Böylece hem eğitimin kalitesi artıyor hem de katılımcılar için çok daha etkin bir öğrenme ortamı sağlanıyor.” dedi.
Yeni havacılık modelinin aynı zamanda insan hatasını minimize eden, proaktif ve dinamik bir iş süreci yönetimi de sağladığını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Büyük veri altyapısı, gerçek zamanlı analizlerle, potansiyel risklerin önceden tespit edilmesine olanak tanıyor. Dijitalleşme ve veri entegrasyonunun en somut örneklerinden biri de OLS/CNS yazılımımızdır. Bu yazılım, havaalanı çevresinde emniyeti sağlamak için Engel Kısıtlama Yüzeyleri ve Yapı Kısıtlama Alanları haritalarının hazırlanmasını hızlandırmakta ve yüksek doğrulukla sonuçlar sunmaktadır. Dijital Arazi ve Yüzey Modeli ile entegrasyon, arazi üzerindeki tüm potansiyel engellerin otomatik olarak haritalara yansıtılmasını sağlıyor ve emniyet açısından son derece hassas olan bu süreçleri dijital bir yaklaşımla iyileştiriyor. Üstelik bu yazılım, havacılık otoritelerinin gereksinimlerine göre açık kaynak platformunda geliştirildiği için kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilebiliyor. Yine, İHA Takip ve Trafik Yönetim Sistemi, hava trafiğinde veri odaklı karar almanın bir diğer örneğini sunmaktadır. Otonom ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak, operasyonel verimliliği üst seviyeye çıkartıyor. Dinamik dronebanlar, şehirlerarası otonom İHA uçuşları ve uçuş kayıtlarının gerçek zamanlı olarak izlenebilmesi sayesinde güvenlik en üst düzeyde sağlanıyor.”
Netaş 2024 Yılının Üçüncü Çeyreğinde Satışlarını Yüzde 37 Artırarak 6,4 Milyar TL Gelir Elde Etti
Yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet gösterdiği tüm segmentlerde satış gelirlerini artıran Netaş, telekom ve kurumsal pazarlarda derinleşmeye devam ediyor.
Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında köklü deneyimiyle Türkiye’nin en yetkin teknoloji şirketlerinden biri olan Netaş, 2024 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, yılın ilk dokuz ayında Netaş’ın satış gelirleri yüzde 37 artarak 6,36 milyar TL’ye ulaşırken, alınan siparişler yüzde 42 artışla 6,4 milyar TL seviyesine ulaştı. Şirketin brüt kârı, geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 38 büyümeyle 477 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.
Ekonomideki yavaşlamaya rağmen 2024 yılının üçüncü çeyreğini beklentilere paralel kapattıklarını ifade eden Netaş CEO’su Sinan Dumlu, “Üçüncü çeyrekte, özellikle Telekom ve Kurumsal Pazarlar segmentlerindeki yeni projelerimiz ve iş birliklerimizle satış büyümemizi sürdürdük. ZTE ile gerçekleştirdiğimiz telekomünikasyon altyapı projeleri ve mobil cihaz pazarındaki yeni girişimlerimizle bu büyümeyi önümüzdeki dönemlere de taşımayı hedefliyoruz. Akbank, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom gibi önemli müşterilerimizle olan projelerimiz başarıyla devam ediyor. Bu yıl Saha Expo’ya katılarak savunma sektöründe çalışmalarımızı tekrardan müşterilerimizle buluşturduk. Türkiye’nin ilk yerli sunucusunu da fuarda ziyaretçilerimize tanıtma fırsatı bulduk. Nubia markasıyla akıllı telefon pazarında emin adımlarla ilerlemeye devam ettik.” dedi.
Gelirler tüm segmentlerde artış gösterdi
Sistem Entegrasyonu yılın ilk dokuz aylık döneminde satışların ve siparişlerin en büyük kısmını oluşturmaya devam etti. Segmentin satış gelirleri yüzde 20 artışla 3,2 milyar TL’ye yükselirken, toplam satışların yüzde 51’ini oluşturarak Netaş’ın en büyük gelir kaynağı olmayı sürdürdü.. Diğer yandan, telekom segmentinin alınan siparişler içindeki payı önemli seviyede arttı. Telekom segmenti tarafından alınan siparişler yıllık bazda yüzde 102 oranında büyüdü. Telekom alanından elde edilen gelirler ise yüzde 56 düzeyinde büyüyerek 2,4 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Türkiye’nin Telekom operatörlerinin altyapısında ZTE ile birlikte hayata geçirilen yeni projeler bu büyümeye katkı sağladı. BDH segmentinin satış gelirleri ise yüzde 78 artarak 715 milyon TL seviyesine ulaştı.
SAHA EXPO 2024’te Katılımcılar Netaş’a Büyük İlgi Gösterdi
Netaş, 2024 yılının en önemli uluslararası iki etkinliğinde dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılardan büyük ilgi gördü. ArGe alanında 50. yılını kutlayan Netaş, savunma, havacılık ve uzay sanayii alanında bölgenin ve dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri olan SAHA EXPO 2024’te mevcut ürün ve hizmetlerinin yanı sıra Küresel konum belirleyici GNSS alıcı ve Hassas Saat Üreteci gibi iki yeni ürünü de tanıttı. Netaş, 22-26 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı’nda yerli ve milli ürünlerini başarıyla sergiledi ve Türkiye’nin ilk yerli sunucusu olan Netaş Bulut Sunucu’yu da ziyaretçilerle buluşturdu.
SAHA EXPO’da Netaş ve TAAC Havacılık Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. arasında bir de stratejik iş birliği anlaşması imzalandı. Hali hazırda havacılık sektörü için projeler geliştiren iki firmanın arasındaki iş birliğinin kapsamı bu anlaşmayla birlikte Elektronik, Elektromekanik Cihaz Teknolojileri ve Entegre Sistem Teknolojisi alanlarını kapsayacak şekilde genişlemiş oldu.
Savunma sektöründe önemli bir teknoloji paydaşı olan Netaş’ın üretim merkezinde, Dost Düşman Tanıma (IFF) sorgulayıcı ve cevaplayıcı birimlerinin üretimi devam ediyor.
ZTE’nin en büyük etkinliği olan 5G Zirvesi ve Kullanıcı Kongresi İstanbul’da gerçekleşti.
ZTE’nin en büyük etkinliği olan ve her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen global ölçekteki 5G Zirvesi ve Kullanıcı kongresi, bu yıl 5-6 Kasım 2024 tarihlerinde “Akıllı İnovasyonlarla Başarıyı Yakalayın” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvede ZTE ile Türk ve global operatörleri ve birçok farklı teknoloji alanından katılımcıları ağırladı. Birbirinden değerli konuşmacılar ve farklı teknoloji alanlarında panellerle, son teknoloji trendlerini sektörün önde gelen isimleriyle paylaşırken Türkiye’nin dijital geleceğine katkıda bulunma misyonunu bir kez daha vurguladı.
Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek 5G ihalesi için hazırlıklara şimdiden başlayan Netaş, Türkiye’nin lider Telekom Operatörlerinden birinin bir bölgesinde mobil şebeke tarafında ekipman değişim projelerine başladı. Ayrıca Transmisyon şebekesinin önemli bileşenlerinden APE ve DWDM değişim projeleri de kazanılarak tedarik süreçlerine başlandı. Abone erişim tarafında da uç cihaz projeleri de farklı operatörlerde başarıyla devam eden Netaş Telekom şebekelerine güç sistemleri de sağlıyor.
Geleceğin E Hali 2024 Zirvesi yapıldı Eczacılık sektöründe dijital dönüşüm ve EczacıPOS anlatıldı
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Geleceğin E Hali 2024 Zirvesi”, eczacılık sektöründe sürdürülebilir ve proaktif çözümlerin öne çıktığı büyük bir buluşma olarak dikkatleri çekti. Etkinliğin ana teması olan “Sürdürülebilir Proaktif Eczacılık”, sektörün geleceğine yön verecek yenilikçi teknolojilerin ve dijital çözümlerin tartışıldığı önemli bir platform sundu.
Kolaysoft Teknoloji, eczacıların dijitalleşme sürecine katkıda bulunacak yenilikçi ürünü EczacıPOS ile zirvedeki yerini aldı. EczacıPOS, eczanelerin ödeme süreçlerini hızlandıran ve kolaylaştıran entegre bir ödeme çözümüdür. Eczacılara tek bir cihazla tüm ödeme yöntemlerini kabul etme imkanı tanımaktadır. Kolay kullanımı, güvenli ödeme altyapısı ve eczane yönetim sistemleriyle entegre çalışabilmesi sayesinde, eczanelerin iş süreçlerini verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcı olmaktadır.
Geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam ediyor
Zirvede yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını kaydeden Kolaysoft Teknoloji Satış Yöneticisi Derya Gökkaya, şunları söyledi:
“Geleceğin E Hali 2024 etkinliğinde, standımızda hem genç eczacı adayları, hem de sektördeki deneyimli eczacılarla bir araya geldik. Yoğun bir ilgi ile karşılaşan EczacıPOS, kullanıcı dostu yapısı ve sunduğu çözümlerle büyük beğeni topladı. Katılımcılar, eczanelerin dijital dönüşümüne nasıl katkı sunduğumuzu yakından görme fırsatı buldu. Sürdürülebilir proaktif eczacılık anlayışını benimsediğimiz bu organizasyonda, Kolaysoft Teknoloji olarak geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam etmenin gururunu yaşadık.” diye konuştu.
EczacıPOS’un eczacılara sağladığı faydalar şunlardır:
1-Kolay ve Hızlı Ödeme: EczacıPOS, tek bir cihazda birden fazla ödeme yöntemini kabul ederek, ödeme işlemlerini hızlandırır. Bu sayede hem eczacılar, hem de müşteriler için ödeme süreci kolay ve sorunsuz hale gelir.
2-Entegrasyon ve Verimlilik: Mevcut eczane yazılımlarıyla entegre bir şekilde çalışan EczacıPOS, satış ve stok takibini kolaylaştırır. Bu sayede eczacılar, tek bir platform üzerinden iş süreçlerini daha verimli yönetebilir.
3-Güvenli ve Kesintisiz Hizmet: EczacıPOS, güvenli ödeme altyapısı ile eczanelerin ihtiyaç duyduğu tüm güvenlik standartlarını sağlar. Ayrıca, sürekli teknik destekle kesintisiz hizmet sunar.
4-Maliyet ve Zaman Tasarrufu: Tek bir cihaz üzerinden tüm ödeme işlemlerinin yönetilebilmesi, eczanelerin maliyetlerini düşürür ve zaman kazandırır.
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil oldu
11 Kasım’da yapılan Türkiye Tenis Federasyonu’nun Olağan Genel Kurulunda Türkiye Tenis Federasyonu Başkanlığına Şafak Müderrisgil seçildi.
TFF’nin yeni başkanı Şafak Müderrisgil, yaptığı konuşmada “Herkes İçin Tenis” vizyonuyla liyakat esaslı bir yönetim, Türk tenisinin markalaşmasını hedefleyen Türkiye Tenis Hamlesi ve tenis camiasında şeffaf iletişim anlayışıyla hareket edeceklerini ifade ederek, şunları dile getirdi: Türkiye çapında teniste büyük bir değişim ve dönüşüm yaratmayı amaçlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda geniş kapsamlı bir strateji planı geliştirdik. Ulusal ve uluslararası arenada kazandığımız deneyimlerle, Türk tenisinin sadece ülkemizde değil, global düzeyde de tanınması ve bir güç haline gelmesi için çalışacağız. Türk tenisinin marka değerini artıracağız. Amacımız, sporcudan antrenöre, tenis kulüplerinden sponsorlara kadar tüm paydaşları içeren bu değerli ekosistemi harekete geçirerek Türk tenisinde kalıcı bir etki yaratmak. Tenisi her yaştan ve kesimden insan için erişilebilir hale getirmek ve ülkemizi uluslararası arenada temsil edebilecek sporcular yetiştirmek istiyoruz. Öncelikli hedefimiz, uluslararası başarı basamaklarını tırmanarak 2028 Olimpiyatlarında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek” dedi.
Şafak Müderrisgil’in başkanlığındaki TTF Yönetim Kurulu Ali Rıza Ceylan, Berk Albayrak, Ebru Özdemir, Eda Sevaioğlu Tan, Ertunç Tümen, Esra Hatipoğlu, Hakan Ertürk, İpek Soylu, İsmail Hakkı Kurt, Kaan Arslan’dan oluşuyor.
Yapay Zeka Destekli Çözümler: Geleceğin Teknolojisine Uyum
Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde, işletmelerin rekabet gücünü artırmak ve verimliliği sağlamak adına yapay zeka tabanlı çözümler büyük bir önem taşıyor. Bu doğrultuda, PaperWork, ileri düzey dijitalleşme sunan yenilikçi çözümleriyle dikkat çekiyor.
“Akıllı Belge İşleme”
PaperWork’ün sunduğu çözümlerden biri olan Intelivus IDP, belgeleri akıllı bir şekilde işleyerek veri yönetimini kolaylaştırıyor. Bu çözüm, belgeleri otomatik olarak tarayarak gerekli bilgileri çıkarıyor ve kullanıcıların zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor.
“Hızlı ve Doğru Yanıtlar”
Query Insight, belirli belge setleri ve web sitelerindeki bilgileri öğrenerek kullanıcılarına hızlı ve doğru yanıtlar sunuyor. Bu yapay zeka tabanlı çözüm, işletmelerin bilgiye erişimini hızlandırırken, karar verme süreçlerini de destekliyor.
Veri Güvenliğinde Yeni Bir Dönem
Veri güvenliği, dijital çağın en önemli konularından biri haline gelmiş durumda. ISDD (Intelligent Sensitive Data Detection), belgelerdeki kişisel bilgileri tespit edip maskeleyerek veri güvenliğini sağlamak adına geliştirilmiş bir çözüm olarak öne çıkıyor. KVKK’ya tam uyumlu bir şekilde kişisel verileri içeren belgeleri otomatik olarak tespit edip maskeler.Bu sayede, işletmeler hem yasal gerekliliklere uyum sağlıyor hem de kullanıcı verilerini koruma altına alıyor.
PaperWork, geleceğin teknolojilerine uyum sağlamak ve dijitalleşmenin avantajlarından yararlanmak için sunduğu yapay zeka destekli çeşitli çözümleri ile işletmelere verimlilik, güvenlik ve bilgiye hızlı erişim sağlıyor.
İNSANLIĞA NEFES, DOĞAYA SAYGI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanı toprakla buluşturduk.” dedi. Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda ekolojik köprü projelerinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Bakan Uraloğlu, Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında 3 ekolojik köprüden ikisinin tamamlandığını, kara yolunda ise Konya-Aksaray, Kaş-Kalkan ve Batman-Hasankeyf yolu gibi noktalarda 15 yeni ekolojik köprünün planlandığını bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 76,5 milyon, kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında ise 20,2 milyon olmak üzere toplam 96,7 milyon fidanın toprakla buluşturduklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Ağaçlandırma projelerimiz, karayollarında iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımların en güzel örneklerinden biridir. Karbon salınımını azaltarak sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım atıyoruz. Doğa ile uyum içinde hareket etmeyi, onun ahengini bozmadan, dengeli ve sürdürülebilir bir yaşamı hedefliyoruz. Paris İklim Anlaşması, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Politikası doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“Karayollarında 15 Yeni Ekolojik Köprü Planlıyoruz”
Bakan Uraloğlu, çevreye duyarlı ulaşım projelerinde doğayla uyumu esas aldıklarını ifade ederek, ekolojik köprü çalışmalarına devam ettiklerini vurguladı. Uraloğlu, “Tarsus-Pozantı Otoyolu’ndaki yaban hayatı geçişi için yapılan ilk köprümüzün yanı sıra şu anda Karayolları Genel Müdürlüğümüz sorumluluğunda toplam 9 ekolojik köprü bulunuyor. Son olarak Aydın-Denizli Otoyolu üzerinde bir adet ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Konya-Aksaray Devlet Yolu, Kaş-Kalkan Yolu ve Batman-Hasankeyf yolu Suçeken Boğazı mevkii gibi stratejik bölgelerde toplam 15 yeni ekolojik köprü planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda”
Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nda (YHT) 2021 yılında yapımı tamamlanan ekolojik köprünün, dünyada yüksek hızlı tren hattı üzerinde inşa edilen ilk ekolojik köprü olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz ekolojik köprü projeleri Türkiye’nin doğa dostu ulaşım vizyonunda önemli bir yer tutuyor. Hat üzerindeki, doğal malzemelerle kaplanan bu ekolojik köprü özellikle çevrenin bitki örtüsüne uygun olarak tasarlandı. Bu sayede hayvanlar köprüyü doğal bir yaşam alanı olarak algılayıp kolay geçiş yapabiliyor. 2025 Yılı Yatırım Programı kapsamında da Ankara-Eskişehir YHT Hattı’nda bir adet daha ekolojik köprü yapımı planlıyoruz.” diye konuştu.
Halkalı-Kapıkule Hattında Ekolojik Köprü Çalışmaları Devam Ediyor
Yabani canlıların karıştığı trafik kazalarını azaltmak amacıyla ekolojik köprü uygulamalarının çevre duyarlılığı açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında Kırklareli ve Edirne arasında üç ekolojik köprü inşa ediyoruz. Kırklareli-Pancarköy arası ile Kırklareli-Ağayeri arasında iki ekolojik köprünün yapımını tamamladık. Edirne ve Kabaağaç arasındaki ekolojik köprüde ise sona yaklaştık, çalışmalara hızla devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
FYZoo’da %50’ye Varan İndirim Fırsatıyla Keşfe Davet!
Doğanın eşsiz dünyasını keşfetmek isteyenler için Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı (FYZoo), hafta içi ziyaretçilerine özel biletlerde %50’ye varan indirim fırsatı sunuyor!
Koruma altında 140’ın üzerinde hayvan ve 300’den fazla bitki türü ile otuz yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı (FYZoo), misafirlerine benzersiz yaban hayatı deneyimini hafta içine özel biletlerde %50’ye varan indirim fırsatıyla sunuyor.
Yaban hayatının renkli çeşitliliğini gözler önüne seren FYZoo’da, hayvanların doğal yaşam alanlarına uygun olarak düzenlenen bölgelerde kaplanlar, kuşlar, armadillolar ve daha pek çok türün günlük yaşamını izleyebilir, onların beslenme anlarına tanıklık ederek gerçek yaban hayatının bir parçası olmanın heyecanını yaşayabilirsiniz.
Ayrıca, doğa severlerin ilgisini çekecek zengin bitki çeşitliliğiyle dolu botanik parkı turları ve doğa yürüyüşleri, bitkilerin büyüleyici dünyasında doğanın sırlarını keşfetmek isteyenler için unutulmaz bir keşif fırsatı sunuyor. Bu özel anlarda, her biri kendi hikayesine sahip yüzlerce bitkiyi tanıma imkanı bulurken, doğanın derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
FYZoo, hafta içi %50’ye varan indirim fırsatıyla yaban hayatın büyüsüne adım atmak isteyen herkesi parka davet ediyor!FYZoo, haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık.
Mobilya ihracatı değer bazında artıyor karlılıkta alarm veriyor
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %2,2 artarak 690,9 milyon dolara ulaştı. AKAMİB, ekim ayında %2,8 düşüşle 79,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, düşük fiyat rekabetinin firmaların karlılığını olumsuz etkilediğini ve sektörde sürdürülebilir büyüme için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Çoğu firmanın zararına satış yapmak zorunda kaldığını belirten Kılıçer, mevcut koşullarda rekabet gücünün korunabilmesi için destek çağrısında bulundu.
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,2 artışla 690 milyon 992 bin dolar oldu. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise ekim ayında yüzde 2,8’lik azalışla 79 milyon 431 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Bu yılın 10 aylık döneminde Türkiye geneli sektör ihracatı yüzde 1,5 azalışla 6 milyar 517 milyon 460 bin dolar olurken, AKAMİB de bu dönemde yüzde 1,2 artış ile 731 milyon 479 bin dolar ihracat geliri elde etti.
Çevre ülkelere ihracat artıyor
Sektörün Türkiye geneli ekim ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Almanya ve İran oldu. İlk 10 pazar içerisinde Irak, Birleşik Krallık, ABD, Gürcistan ve Romanya’ya çift haneli ihracat artışları dikkat çekti.
AKAMİB’in ekim ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; Almanya, Suriye, Romanya ve Fransa takip etti. İlk 10 pazar içerisinde ABD, KKTC ve Gürcistan’a çift haneli ihracat artışı sağlandı.
“Rakamlar pozitif görünse de, karlılığın düşmesi alarm verici bir noktaya geldi”
Sektörün ekim ayına ilişkin ihracatını değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, Türkiye geneli sektör ihracatının artış kaydettiğini ancak AKAMİB’in yüzde 2,8’lik bir düşüş yaşadığını belirtti. Rakamlar değer bazında pozitif görünse de, karlılığın düşmesinin sektörde alarm verici bir noktaya geldiğini belirten Kılıçer, şu açıklamaları yaptı:
“Firmalarımız, düşük fiyat verme zorunluluğu altında rekabet gücünü büyük ölçüde yitirdi ve çoğu zaman zararına satış yapar hale geldi. Bu koşullar altında sürdürülebilir büyüme imkansız hale geliyor. İhracatçılarımız, böylesine zorlayıcı bir rekabet ortamında dahi büyük bir azimle mücadele ediyor, ancak mevcut koşullarda bu çabanın sürdürülebilir olması için ekonomi yönetiminden acil destekleyici adımlar bekliyoruz. Bu destekler sağlandığı takdirde, hem rekabetçiliğimizi yeniden kazanacak hem de ihracatımızı sürdürülebilir bir şekilde artırabileceğiz.”