
Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri
Mobilya ihracatı dönüşümle güç kazanacak
Mobilya sektörü eylülde ihracatını artırarak küresel zorluklara rağmen dayanıklılığını korudu. Eylülde ihracatta pozitif ivmesini sürdüren mobilya sektörü, yeni dönemde dönüşüm odaklı bir büyüme stratejisine yöneliyor.
Artan maliyetlere ve finansman zorluklarına rağmen ihracatçının üretimden vazgeçmediğini vurgulayan AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, “Bölgemizin üreticileri her koşulda ihracatını sürdürmek için mücadele ediyor. Bu tablo, dayanıklılığımızın ve rekabet gücümüzün bir göstergesi. Ancak kalıcı başarı için dönüşüme hız vermemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün eylül ayı ihracatı geçen yıla göre yüzde 4,1 artışla 687 milyon 310 bin dolar olarak gerçekleşti. Sektör, yılın ilk dokuz ayında yüzde 0,4’lük artışla 5 milyar 850 milyon 258 bin dolarlık ihracata ulaştı.
Aynı dönemde Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise eylül ayında yüzde 2,5 artışla 87 milyon 344 bin dolar, Ocak–Eylül döneminde ise yüzde 10,2 artışla 718 milyon 400 bin dolar ihracat gerçekleştirerek sektör ortalamasının üzerinde bir performans sergiledi.
Komşu pazarlarda güçlü artışlar
Türkiye genelinde eylül ayında sektör ihracatında Irak, ABD, Birleşik Krallık, Libya ve İran ilk beş pazarı oluşturdu. İlk 10 pazar içinde İran’a yüzde 53, Libya’ya 42, Gürcistan’a yüzde 33 oranında artışlar kaydedildi.
AKAMİB’in ihracatında ise Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı Suriye, Romanya, Lübnan ve Almanya takip etti. Bu dönemde Lübnan’a yüzde 430, Suriye’ye yüzde 95, KKTC’ye yüzde 45 artış kaydedildi.
“Rekabetçiliğini koruyacak yapısal dönüşüm hız kazanmalı”
Eylül ayı sonuçlarını değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, “Her geçen ay dünya ticareti daha rekabetçi hale geliyor. Maliyet baskıları artarken finansmana erişim hâlâ en büyük sorunlardan biri. Ancak firmalarımız yılmadan üretmeye, yenilik yapmaya devam ediyor. Kalıcı bir ihracat başarısı için yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve markalaşma adımlarının hız kazanması gerekiyor. Biz de Birlik olarak bu alanlarda ihracatçımıza yol gösterecek projeler geliştiriyoruz.” dedi.
Kılıçer, sürdürülebilir büyümenin anahtarının iş birliği ve inovasyondan geçtiğini vurgulayarak, “İhracatçımızın rekabetçiliğini koruyacak yapısal dönüşüm süreci artık ertelenemez. AKAMİB olarak üyelerimizin bu sürece uyumunu kolaylaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İnşaat Üretim Endeksi, Ağustos 2025 İnşaat üretimi yıllık %25,0 arttı
İnşaatın alt sektörleri (2021=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2025 yılı Ağustos ayında bina inşaatı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %26,6 arttı, bina dışı yapıların inşaatı sektörü endeksi %17,4 arttı ve özel inşaat faaliyetleri sektörü endeksi %25,1 arttı.
İnşaat üretimi aylık %0,9 azaldı
İnşaatın alt sektörleri incelendiğinde, 2025 yılı Ağustos ayında bina inşaatı sektörü endeksi bir önceki aya göre %1,5 azaldı, bina dışı yapıların inşaatı sektörü endeksi %1,5 arttı ve özel inşaat faaliyetleri sektörü endeksi %0,2 azaldı.
TÜSİAD ve EBRD “Yönetim Kurullarında Kadınların Eşit Temsili için Aday Gösterme Süreçleri” toplantı serisinin ilkini gerçekleştirdi
TÜSİAD ve EBRD iş birliğiyle düzenlenen “Yönetim Kurullarında Kadınların Eşit Temsili için Aday Gösterme Süreçleri” başlıklı toplantı serisinin ilki 14 Ekim Salı günü çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Toplantıda, kadınların yönetim kurullarında ve karar alıcı tüm pozisyonlarda eşit temsilinin kurumsal yapıların güçlenmesine katkısı vurgulanırken, kurumsal dönüşümü bu yönde destekleyen mekanizmalar ele alındı.
Etkinliğin açılış konuşmalarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti yaptı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Pek çok araştırmaya göre yönetim kademelerinde kadınların eşit temsili, kurumların daha etkin yönetimi ve başarısı için de fark yaratıyor. Kadınların yönetimde temsili hem eşitlik hem de iyi yönetişim meselesi.
Geçtiğimiz yıl, şirketleri yönetim kurullarındaki kadın üye oranını iki yıl içinde %25’e, beş yıl içinde %33’e çıkarmaya ve güncel verilerini açıklamaya davet ettik. Bu çağrı sadece bir söylem olarak kalmadı. O tarihten bugüne birçok şirketin yönetimde kadın oranını artırma hedefini kamuoyuyla paylaşması, mevcut verilerini açıklaması bizlere bu konudaki gelişmeler için umut verdi.”
EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti ise şunları söyledi:
“TÜSİAD ile başlattığımız iş birliğiyle, Türkiye’de daha şeffaf ve kapsayıcı yönetim kurullarının oluşturulmasına katkı sağlıyoruz. Yönetim kurullarında daha fazla kadının yer alması demek, eşit temsiliyetin sağlanması, iyi yönetişimin güçlenmesi, karar süreçlerinin zenginleşmesi ve dolayısıyla sürdürülebilir büyümenin önünün açılması demektir.”
Açılışın ardından EBRD Kurumsal Yönetim Kıdemli Danışmanı Pavle Djuric, “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Şirketler için Yönetim Kurulu Aday Gösterme Rehberi”ni sundu. Rehber, Türkiye’de yönetim kurullarına ilişkin yasal düzenlemelere, yönetim kurulunun yapısı ve etkinliğine dair unsurlara değinerek; başarılı bir yönetim kurulunun oluşturulması için aday gösterme süreci ve politikasına ilişkin bilgiler içeriyor. Kapsayıcılık, çeşitlilik ve kadın temsilini gözetecek şekilde “Aday Gösterme Komitesi”nin görevlerine, sorumluluklarına ve çalışma prensiplerine yer veriyor. Yönetim Kurulu ye profilinin belirlenmesi, aday havuzlarına erişim ve halka açık olmayan şirketler için de uygulama önerileri içeriyor.
Toplantı, Yüzde 30 Kulübü Türkiye Kurucu Başkanı ve Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melsa Ararat’ın moderatörlüğünü üstlendiği panel oturumu ile sona erdi.
“Yönetim Kurullarında Çeşitlilik: Aday Gösterme Süreçleri ve Yatırımcıların Rolü” başlıklı oturumun konuşmacıları ÜNLÜ MENKUL DEĞERLER A.Ş. Genel Müdürü Gamze Akgüney, TURKVEN Kurucu Ortak ve CEO Seymur Tarı, EBRD Enerji Sektörü Avrasya Bölge Başkanı Şule Topçu Kılıç oldu.
Panelde EBRD’nin Yönetim Kurulu Aday Gösterme Araç Seti’nden hareketle, yönetim kurullarında yetkinlik temelli seçim süreçleri ve çeşitlilik hedefleri ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’de yönetim kurulu çeşitliliğinin önündeki yapısal engelleri, yatırımcı ve kalkınma bankası politikalarının dönüştürücü etkisini, aile şirketlerinin dinamiklerini ve aday havuzlarının güçlendirilmesi için iyi uygulamaları değerlendirdiler.
Otomotivin geleceğini inşa edecek projeler için geri sayım: OGTY ödülleri 23 Ekim’de Eskişehir’de açıklanacak
OİB tarafından düzenlenen ve Türkiye otomotiv endüstrisinin inovasyon ekosisteminin temel taşlarından birine dönüşen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması (OGTY) için geri sayım başladı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 23 Ekim’de “Yazılım Tanımlı Araçlar” teması ile düzenlenecek yarışmada sektörün geleceğini inşa edecek yenilikçi projeler ödül alacak.
Bu yıl Agripoli, ApraVisor, Arya-AI, Biges Kompozit, Guartec, M-Based, Singularity, Step4, Torkman ve Vignetim projelerinin finale kaldığı yarışmada, dereceye giren ilk beş proje toplam 3 milyon 600 bin TL nakdi ödül ile birlikte Patent Başvuru, Yurt Dışı Tasarım Bursu ve İTÜ Çekirdek programında projelerini geliştirme hakkı kazanacak.
Son 19 yılda 18 kez üst üste Türkiye ihracatının lider sektörü olan otomotiv endüstrisinde inovasyon ekosisteminin temel taşlarından birine dönüşen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması (OGTY) için geri sayım başladı. Bu yıl 14.sü düzenlenecek olan OGTY, otomotiv endüstrisinin ihracattaki tek koordinatör birliği Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde 23 Ekim tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. Her yıl katlanarak büyüyen ve bir tasarım yarışmasından olmasından öte inovasyon ekosisteminin temel taşlarından birine dönüşen OGTY, profesyonellerden öğrencilere geniş bir kitlenin yaratıcı fikirlerini ve potansiyelini ortaya koyması bakımından büyük önem taşıyor.
Bu yıl “Yazılım Tanımlı Araçlar” temasıyla düzenlenecek yarışmada finale kalan 10 proje olan Agripoli, ApraVisor, Arya-AI, Biges Kompozit, Guartec, M-Based, Singularity, Step4, Torkman ve Vignetim, birinci olmak için yarışacak. Yarışmada dereceye girecek ilk beş proje toplam 3 milyon 600 bin TL nakdi ödül ile birlikte Patent Başvuru ödülü, Ticaret Bakanlığı’nın uygun görmesi halinde Yurt Dışı Eğitim Desteği ve İTÜ ARI Teknokent’in Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek programında projelerini geliştirme hakkı da kazanacak.
“Yazılım Tanımlı Araçlar’ konusunda lider isimler konuşma yapacak
Bu yıl sonunda 39 milyar dolar ihracat hedefleyen, yüksek üretim kalitesi ile başta gelişmiş Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyaya ihracat yapan otomotiv sektöründe Ar-Ge ve tasarım kültürünün yerleşmesi, teknoloji ile bütünleşmesi, ihracatta katma değerin artırılması ve komponent bazlı yenilikçi ürünler tasarlanması amacıyla düzenlenen OGTY’ye 2012 yılından bugüne 5 bin 672 proje başvurdu ve 129’u ödül aldı.
Bu yıl da çok sayıda başvurunun değerlendirildiği OGTY, ödüllerin verileceği 23 Ekim tarihinde gün boyunca önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacak. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik ve OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu’nun açılış konuşmaları ile başlayacak yarışmada, Xponential Grubu Kurucusu ve CEO’su, Yapay Zeka Fütüristi Tariq Qureishy, “Yazılım Tanımlı Araçlar: Yeni Nesil Mobilite ve Mühendislik” ve Enquire AI Kurucu Ortağı ve CEO’su Cenk Sidar da “Dijitalleşmenin Geleceği” konulu birer konuşma gerçekleştirecek.
“Start-Up’ların Yazılım Tanımlı Araçlardaki Rolü” ve “Teknolojinin Otomotiv Sektörüne Etkileri” başlıklı panellerin de düzenleneceği yarışmada, OGTY’ye En Çok Proje Gönderen Üniversiteye ödül takdimi de yapılacak. Yarışma, finale kalan 10 projenin girişimci sunumlarının ardından ödül töreni ile sona erecek.
2025’in İlk Yarısında Amerikan Sert Ağaç İhracatında ODKA Bölgesine Yönelik İstikrarlı Büyüme
Amerikan Sert Ağaç İhracat Konseyi (AHEC), Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı’nın (USDA) güncel verilerine dayanarak, 2025 yılının ilk yarısında Pakistan’ın da dahil olduğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA) bölgesine yapılan ABD sert ağaç kereste ihracatının hacminde yıllık %11 artış gerçekleştiğini açıkladı. Toplam sevkiyatlar 45.369 metreküpe ulaşırken, ihracat değeri %8 artışla 37,78 milyon ABD doları oldu.
Birleşik Arap Emirlikleri, Amerikan sert ağaç türlerine yönelik istikrarlı talebiyle ODKA’nın en büyük pazarı konumunu korudu. Mısır, Lübnan ve İsrail çift haneli büyüme kaydederken; Cezayir ve Bahreyn, daha küçük pazar hacimlerinden kayda değer artışlar sağladı. Buna karşılık, Türkiye ve Suudi Arabistan, yerel piyasa koşullarındaki ayarlamaların etkisiyle hem değer hem hacim bazında gerileme yaşadı.
Kırmızı meşe, bölgeye gönderilen en çok tercih edilen ABD menşeli tür olmayı sürdürdü ve toplam ihracatın önemli bir kısmını oluşturdu. Beyaz meşe, ceviz ve dişbudak da öne çıkan diğer türler arasında yer aldı. Özellikle dişbudak, termal modifikasyonla üretim yapan Türk imalatçılar arasında güçlü bir talep görmeye devam etti. Sarı kavak (lale ağacı) sevkiyatları ise birçok pazarda istikrarlı bir varlık gösterdi.
AHEC Bölge Direktörü Roderick Wiles, “Performans pazarlar arasında farklılık gösterse de, 2025’in ilk yarısı, ODKA bölgesinin yüksek kaliteli ve sürdürülebilir kaynaklı Amerikan sert ağaçlarına olan ilgisinin devam ettiğini açıkça ortaya koyuyor” dedi. Wiles, özellikle BAE, Mısır, Fas ve Lübnan’ın; dinamik tasarım trendleri, altyapı yatırımlarındaki süreklilik ve çevre dostu malzemelere artan ilgi sayesinde güçlü bir büyüme ivmesi sergilediğini vurguladı.
AHEC, bölgedeki ortaklıklarını derinleştirmeyi, teknik eğitim faaliyetlerini sürdürmeyi, doğal ve sürdürülebilir malzemelerin kullanımını teşvik etmeyi ve mimarlar, tasarımcılar ile üreticilerin, sürdürülebilir şekilde yönetilen ormanlardan elde edilen, düşük enerji tüketimiyle üretilen Amerikan sert ağaç ahşaplarının estetik ve performans avantajlarından en yüksek düzeyde yararlanmalarını sağlamayı hedefliyor.
15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü“Kadın çiftçilerimiz kırsalın umudu, tarımın güvencesidir”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
“Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretimde, beslenmede, gelecek nesillere bilgiyi aktarmada, çocuk eğitiminde, hasta ve yaşlı bakımında kadınlar en önemli katkıyı sağlıyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kırsaldaki kadınların güçlendirilmesi, tarımsal kalkınma ve toplumsal refahın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Ancak kadın çiftçilerimiz, üretimin merkezinde olmalarına rağmen sosyal güvenlikten yeterince yararlanamıyor; ekonomik ve toplumsal olarak ikinci planda kalıyor.”
Kadın çiftçilerin tarımdaki yeri
“Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Ziraat Odaları Bilgi Sistemi (ZOBİS) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 754 Ziraat Odamıza kayıtlı 956 bin 643 kadın çiftçi bulunuyor. Bu rakam, tüm üyelerin yüzde 18,14’ünü oluşturuyor.
Çiftçilerin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerimizin yaş ortalaması 61’dir. Yaş dağılımı tarımsal nüfusun hızla yaşlandığını gösteriyor.
Çiftçilerimizin; yüzde 35’i 65 yaş ve üzerinde, yüzde 35’i 50–64 yaş aralığındadır. Yalnızca yüzde 5’lik bir oran 18–32 yaş grubundadır. Bu tablo, tarım sektöründe genç nüfusun hızla azaldığını ve üretimin geleceği açısından ciddi bir sorun oluştuğunu gözler önüne seriyor.
Son 30 yıldır hiç doğum gerçekleşmeyen köylerimiz bulunuyor; kış aylarında tamamen boşalan köylerin sayısı artıyor. Bu durum yalnızca üretimi değil, kırsal yaşamın sosyal dokusunu da tehdit ediyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2024 yılı verilerine göre; Türkiye’de 4/B kapsamındaki 427 bin 298 zorunlu tarım BAĞ-KUR’lu çiftçinin yüzde 24,69’unu yani 105 bin 478’ini kadın çiftçilerimiz oluşturuyor.
Veriler karşılaştırıldığında kadın çiftçilerin yalnızca yüzde 11’i Tarım BAĞ-KUR primini ödeyebiliyor, geri kalan büyük çoğunluğu gelir yetersizliği nedeniyle sistem dışında kalıyor.
2024 yılı itibarıyla Tarım BAĞ-KUR prim tutarı aylık 8 bin 971,90 lira, indirimli olarak 7 bin 671,60 liradır. Bu prim tutarları, düşük gelirli çiftçilerimiz için büyük bir mali yük oluşturuyor. Özellikle de kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine dahil olmasını zorlaştırıyor.”
Kadın çiftçilerin sosyal güvence sorunu
“Kadın çiftçilerin büyük bölümü aile işletmelerinde ücretsiz aile işçisi statüsünde çalışıyor. Emekleri çoğu zaman ‘aile içi katkı’ olarak görülüyor, bu da onların üretici kimliğini gölgeliyor.
Kadın çiftçilerimizin ekonomik ve sosyal statülerinin güçlendirilmesi, kırsalda göçün önlenmesi ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından hayati önemdedir.
Anayasa’nın 10. maddesi kadın-erkek eşitliğini, 60. maddesi ise sosyal güvenlik hakkını güvence altına alıyor. Buna rağmen, kırsaldaki kadınlarımızın büyük çoğunluğu hâlâ sosyal güvenceye sahip değil.
Bu tablo, sadece bir tarım meselesi değil, aynı zamanda kırsal sosyo-ekonomik bir sorundur. Sorunun çözümü, kapsamlı ve sürdürülebilir politikaların geliştirilmesini gerektiriyor.
Gençlerin tarıma kazandırılması için
- Tarım arazisi edinimi kolaylaştırılmalı,
- Düşük faizli kredi ve hibe destekleri artırılmalı,
- Tarımsal girişimcilik ve teknoloji temelli eğitimler yaygınlaştırılmalıdır.
Kadın çiftçilerin güçlendirilmesi için
- Kadın çiftçilere özel prim desteği ve pozitif ayrımcılık uygulanmalı,
- Kadın girişimcilere yönelik destek programları yaygınlaştırılmalıdır.
Kırsal altyapının güçlendirilmesi için
- Kırsal bölgelerde kreş, yaşlı ve engelli bakım hizmetleri sağlanmalı,
- İnternet erişimi ücretsiz hale getirilmeli,
- Sağlık, eğitim ve ulaşım hizmetleri güçlendirilmelidir.
Tarımın saygınlığının artırılması için
- Tarımın stratejik ve itibarlı bir meslek olduğu topluma yeniden anlatılmalı,
- Tarım liseleri ve üniversitelerde tarım-teknoloji odaklı bölümler açılmalıdır.”
TZOB’un kadın çiftçiler için kazanımları
“6270 Sayılı Kanun (2012) ile geçmişte aile reisi olmayan kadın çiftçilerimize borçlanma hakkı tanınarak mağduriyetleri giderildi. Doğum borçlanması hakkı üç çocuğa kadar genişletilerek kadın çiftçilere altı yıla kadar borçlanma imkânı sağlandı.
Kadın çiftçilerimize yönelik Tarım BAĞ-KUR prim desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reform olacaktır. Kadın çiftçilerimiz, yalnızca kendi evlatlarını değil, tüm ülkemizi doyuran; üretimin, emeğin ve direncin simgesidir. Onların emeği olmadan kırsalın geleceği inşa edilemez.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine erişiminin kolaylaştırılmasını, gelir düzeylerine uygun prim desteği sağlanmasını ve kırsalda yaşam koşullarının iyileştirilmesini acil öncelik olarak görüyoruz.
Kadınlara fırsat verildiğinde, liderliğin, üretimin ve değişimin öncüleri olurlar.
Tüm kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutluyor; alın teriyle toprağa can veren tüm kadın emekçilerimizi saygı ve minnetle selamlıyorum.”
EYLÜLDE AHKİB İHRACATININ YARISI ÜÇ ÜLKEDEN GELDİ
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 85 artış sağlayarak 67,2 milyon dolar ihracata imza attıklarını açıkladı.
Eylül ayında AHKİB’in en fazla ihracat yaptığı ülkelerin Irak, Hollanda ve Kazakistan olduğunu belirten Başkan Gürkan Tekin, Kosova ve Çekya pazarlarında ihracat hacminde 5 haneli rekor artışlar kaydettiklerini vurguladı. Türkiye genelinde hazır giyim ihracatının aynı dönemde yüzde 5,7’lik düşüşle 1,49 milyar dolar değer düzeyinde gerçekleştiğine dikkati çeken Başkan Gürkan Tekin, “Bu tablo, Akdeniz bölgesindeki ihracatçılarımızın üretim kalitesi, çevikliği ve pazar çeşitlendirme başarısını ortaya koyuyor.” dedi.
“Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarında güçlü bir çıkış yakaladık”
Başkan Tekin, “Avrupa’da talebin zayıfladığı bir dönemde üyelerimiz Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarında güçlü bir çıkış yakaladı. Bu çeşitlilik, ihracatta sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır. Geleceğin rekabeti fiyatla değil, marka değeri ve sürdürülebilir üretimle kazanılacak. Türk hazır giyim sektörü bu vizyonu yakalayacak potansiyele sahip. AHKİB olarak ihracatçımızı bu dönüşümün her aşamasında desteklemeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Bölge ihracatımızın yüzde 73’ü bayan dış giyim ve bay dış giyim”
AHKİB’in eylül ayındaki ihracat performansını ürün gruplarına göre değerlendiren Başkan Gürkan Tekin, şunları söyledi: “Yılın 9’uncu ayında bölge ihracatımızın yüzde 73’ü bayan dış giyim ve bay dış giyim ürün grubunda kümelendi. Yüzde 43 paya sahip bayan dış giyimde yüzde 62 artışla 29 milyon dolar değere ulaştık. Yüzde 30’luk paya sahip bay dış giyimde ise yüzde 174 artışla 20,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Üçüncü sırada yer alan ve yüzde 4’lük payı bulunan diğer hazır eşya ürün grubunda yüzde 3 milyon dolar döviz getirisi sağladık. Söz konusu dönemde ihracat hacminde en güçlü artışları diğer spor ve yüzme kıyafetleri, yünlü ev tekstili, bebe giyimi ve eşyası ile diğer yatak kıyafetlerinde yakaladık.”
Kosova ve Çekya’da 5 haneli büyüme, Kırgızistan’da 10 katı sıçrama
Bölgesel istikrar, üretim esnekliği ve lojistik avantajlarla küresel değer zincirinde daha güçlü bir konuma gelmeyi hedeflediklerini, Afrika, Güney Amerika ve Körfez ülkelerinde daha etkin olmanın gayretini göstereceklerini dile getiren Başkan Gürkan Tekin, eylül ayındaki bölge ihracatını ülkelere göre yorumlarken şöyle konuştu: “Geride bıraktığımız ayda bölge ihracatımızın yüzde 53’ünü Irak, Hollanda ve Kazakistan pazarlarına gerçekleştirdik. Yüzde 22 paya sahip Irak’ta yüzde 933 artışla 14,9 milyon dolar, yüzde 17 paya sahip Hollanda’da yüzde 10 düşüşle 11,6 milyon dolar ve yüzde 14 paya sahip Kazakistan’da yüzde 927 artışla 9,7 milyon dolar değere ulaştık. Söz konusu dönemde ihracat hacminde en güçlü performansı Kosova, Çekya ve Kırgızistan pazarlarında yakaladık. Kosova’ya yüzde 82 bin 155 artışla 2,8 milyon dolar, Çekya’ya yüzde 32 bin 423 artışla 1,9 milyon dolar ve Kırgızistan’a yüzde 1.012 artışla 4 milyon dolar dış satım yaptık. Küresel belirsizlik ortamında sektörümüz markalaşma, inovasyon ve uzak pazar stratejileriyle yüksek katma değerli, sürdürülebilir büyüme hedefiyle yol alıyor.”
Başkan Gürkan Tekin, AHKİB’in Ocak-Eylül ayları arasındaki ihracatının yüzde 46 artışla 405,4 milyon dolar değere eriştiğini, eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat tutarının ise yüzde 34 artışla 495 milyon dolar düzeyine ulaştığını sözlerine ekledi.
Ekonomiye Değer Katan Projeler Ödüllendiriliyor
Türkiye’nin üretimden ihracata, perakendeden e-ticarete uzanan tüm ekonomik faaliyetlerinin lokomotifi olan tedarik zinciri alanındaki en prestijli etkinlik ‘Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri’ Ödül Töreni, bu yıl da ülke ekonomisinin nabzını tutan profesyonelleri aynı çatı altında buluşturuyor.
SCP Club tarafından Slimstock ve LODER iş birliği ile düzenlenen ‘Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri’ Ödül Töreni, sektörde başarıyı, yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği ödüllendirerek 11’inci yılında yoluna daha güçlü bir vizyonla devam ediyor. 5 Kasım 2025’te Dedeman Bostancı Hotel’de gerçekleştirilecek etkinlik; üretimden tedariğe, lojistikten dijitalleşmeye uzanan geniş bir yelpazede ekonomiye katma değer kazandıran projeleri ve bu projelerin mimarlarını buluşturarak, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü ortaya koyan ve sektörün geleceğine yön çizen stratejik bir platform sunacak. Projelerini değerlendirme fırsatına dahil olmak isteyen profesyoneller için son başvuru tarihi ise 8 Ekim 2025.
Sezer: “Tedarik Zinciri Artık Türkiye’nin Küresel Rekabet Gücünün Kalbinde”
Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer, ödül töreni öncesinde yaptığı değerlendirmede hem “Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” ödüllerinin hem de tedarik zinciri yönetiminin ülke ekonomisi açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti. Sezer, tedarik zincirinin günümüzde artık yalnızca bir ürünün bir noktadan diğerine taşınmasından ibaret olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Tedarik zinciri, artık yalnızca mal ve hizmetlerin akışını yönetmek değil; bir ülkenin ihracat kapasitesini, döviz gelirlerini, istihdam yaratma potansiyelini ve küresel rekabet gücünü doğrudan şekillendiren kritik bir stratejik alan haline gelmiştir. Türkiye’nin 21. yüzyılda küresel ticaretteki payını artırabilmesi, verimliliğini yükseltebilmesi ve sürdürülebilir büyümeyi kalıcı kılabilmesi, ancak bu alandaki yetkinliklerini güçlendirmesiyle mümkündür. Biz SCP Club olarak, 11’inci kez düzenlediğimiz bu ödül töreniyle sektörün öncülerini bir araya getiriyor, onların başarı hikâyelerini görünür kılıyor ve geleceğe örnek olacak iyi uygulamaları ödüllendiriyoruz. Bu yıl belirlediğimiz ‘Tedarik Zincirinde En İyi Uygulamalar’ temasıyla, dijitalleşme, inovasyon, sürdürülebilirlik ve dirençlilik gibi yalnızca bugünün değil, yarının ekonomisini şekillendirecek unsurların altını çiziyoruz. Bu töreni bir ödül dağıtımının ötesinde; Türkiye ekonomisine değer katan, sektörler arası iş birliğini güçlendiren, vizyon paylaşımını teşvik eden ve geleceğin tedarik zinciri stratejilerine yön veren bir platform olarak görüyoruz. SCP Club olarak, tedarik zinciri alanında yarattığımız bu ortak akıl ve paylaşım kültürünün, ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaşmasında önemli bir kaldıraç olacağına inanıyoruz.”
Ödüllerin Belirleneceği Kategoriler ve Katılım Kriterleri
Türkiye ekonomisinin büyümesine, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve küresel ticaretteki rekabet gücüne doğrudan katkı sağlayan projeleri onurlandırmayı amaçlayan etkinlik, yalnızca sektördeki başarılı uygulamaları görünür kılmakla kalmayacak; tedarik zincirinde fark yaratan, inovasyon ve verimlilik odaklı çalışmaları da ön plana çıkaracak. Bu kapsamda “En Sürdürülebilir/Dirençli”, “En Teknolojik”, “En Yenilikçi” ve “En Etkin/Etkili” olmak üzere dört ana kategoride ödüller verilecek. Jüri üyeleri ve katılımcıların ortak oylamasıyla belirlenecek “Yılın En İyi Projesi” ödülü ise gecenin en prestijli unvanı olarak öne çıkacak.
Ödüllere başvuracak adayların; tedarik zinciri ve lojistik alanında en az beş yıllık deneyime sahip olmaları, bu alanda uygulanmış ve sonuç vermiş projeler geliştirmiş bulunmaları ve şirketlerinin tedarik zinciri veya lojistik alanında en üst düzey yöneticisi konumunda olmaları gerekiyor. Bu yılın sektörde uzun süredir merakla beklenen ana teması, “Tedarik Zincirinde En İyi Uygulamalar” olarak açıklandı.
Etkinliğin güvenilirliğini ve prestijini pekiştiren jüri heyeti; LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş ve LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan’ın da aralarında bulunduğu, alanının saygın isimlerinden oluşan geniş bir değerlendirme ekibinden oluşuyor.
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Turan: “Yalıtım, doğal afetlerde riski azaltan en etkili yöntemlerden biri”
Deprem, sel ve yangın gibi doğal afetler, sadece can ve mal kaybına yol açmakla kalmıyor; kentlerin sürdürülebilir gelişimini, ekonomik dengeleri ve toplumsal yaşamı da derinden etkiliyor. Bu nedenle afetlerin etkilerini azaltmak için alınacak önleyici tedbirler, toplumsal dayanıklılığın en kritik unsurlarından biri haline geliyor. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Turan, yapıların bu afetlere karşı korunmasında doğru ve eksiksiz yalıtım uygulamalarının kilit rol oynadığını söylüyor.
Yalıtım, binaların yalnızca enerji verimliliğini artıran bir unsur değil, aynı zamanda afet risklerini azaltan bir güvenlik önlemi olarak öne çıkıyor. Doğru malzeme ve uygulamalarla yapılan ısı, su, ses ve yangın yalıtımı; yapıların dayanıklılığını, yangın güvenliğini ve yaşam alanlarının konforunu artırıyor.
“Su yalıtımı, binaların ömrünü uzatarak deprem riskini azaltır”
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Turan, su yalıtımının afet güvenliği açısından en kritik konulardan biri olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Yalıtım, doğal afetlerin yol açtığı zararları azaltarak hem bireysel hem de toplumsal güvenliğe katkı sağlar. Özellikle su yalıtımı, binaların taşıyıcı sistemlerinin korunması açısından büyük önem taşır. Su yalıtımı eksik veya yanlış uygulandığında donatı korozyonu başlar ve bu da binanın taşıma kapasitesini yıllar içinde ciddi biçimde düşürür. Oysa doğru su yalıtımı, yapıların deprem sırasında ve sonrasında sağlam kalmasına yardımcı olur, uzun vadede can ve mal güvenliğini korur.”
“İklim değişikliğiyle mücadelede yalıtım önleyici bir araçtır”
Doğal afetlerin önemli bir bölümünün iklim krizine bağlı olarak arttığına dikkat çeken Ozan Turan: “Sel ve aşırı sıcaklık dalgaları gibi iklim kaynaklı afetlerin temel nedeni insan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlardır. Enerji verimliliği, bu krizin önlenmesinde en etkili adımlardan biri. Yalıtım, binaların enerji tüketimini azaltarak hem karbon ayak izini küçültür hem de iklim değişikliğini tetikleyen unsurların azaltılmasına katkı sağlar. Bu yönüyle yalıtım, sadece afet sonrası koruma değil, afet öncesi risk azaltma stratejisinin de bir parçasıdır.”
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım, ısı, su, ses ve yangın yalıtımı çözümleriyle yapıların ve sanayi tesislerinin afetlere karşı dayanıklılığını artırmayı hedefliyor. Şirket, taş yünü, cam yünü ve kauçuk köpüğü üretimleriyle teknik yalıtımın tüm alanlarında faaliyet gösteriyor; sürdürülebilirlik ve güvenlik odaklı ürün portföyüyle sektörün öncüsü konumunda yer alıyor.
Hizmet Üretim Endeksi, Ağustos 2025 Hizmet üretim endeksi yıllık %3,6 arttı
Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,6 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,7 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %4,7 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %6,4 arttı, gayrimenkul hizmetleri %7,2 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %9,0 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %2,8 arttı.
Hizmet üretim endeksi aylık %0,4 arttı
Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,4 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,2 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %1,7 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %3,2 azaldı, gayrimenkul hizmetleri %0,2 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %2,4 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %1,2 arttı.
Ücretli Çalışan İstatistikleri, Ağustos 2025 Ücretli çalışan sayısı yıllık %1,2 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,2 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 15 milyon 904 bin 602 kişi iken, 2025 yılı Ağustos ayında 16 milyon 89 bin 450 kişi oldu.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %3,6 azaldı, inşaat sektöründe %7,2 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %2,6 arttı.
Ücretli çalışan sayısı bir önceki aya göre yüzdesel olarak değişim göstermedi
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzdesel olarak değişim göstermedi.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Ağustos ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,6 azaldı, inşaat sektöründe %0,4 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,2 arttı.
Dış Ticaret Endeksleri, Ağustos 2025 İhracat birim değer endeksi %3,8 arttı
İhracat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,8 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %8,9 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,1 arttı, yakıtlarda %3,8 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %3,3 arttı.
İhracat miktar endeksi %4,8 azaldı
İhracat miktar endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %13,7 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,8 azaldı, yakıtlarda %1,8 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,4 azaldı.
İthalat birim değer endeksi %0,5 arttı
İthalat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %10,3 arttı, yakıtlarda %9,4 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %7,7 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,6 arttı.
İthalat miktar endeksi %4,5 azaldı
İthalat miktar endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,5 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %17,6 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %10,8 azaldı, yakıtlarda %0,5 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,5 azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %2,8 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2025 Temmuz ayında 157,4 iken 2025 Ağustos ayında %2,8 oranında azalarak 152,9 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2024 yılı Ağustos ayında 147,5 iken 2025 yılı Ağustos ayında %0,9 oranında azalarak 146,1 oldu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %7,2 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2025 Temmuz ayında 122,7 iken 2025 Ağustos ayında %7,2 oranında azalarak 113,8 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2024 yılı Ağustos ayında 114,7 iken 2025 yılı Ağustos ayında %4,5 oranında azalarak 109,6 oldu. Dış ticaret haddi 2025 yılı Ağustos ayında 91,3 olarak gerçekleşti
İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2024 yılı Ağustos ayında 88,5 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 2,8 puan artarak, 2025 yılı Ağustos ayında 91,3 oldu.
Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Eylül 2025
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %46,83 arttı, aylık %5,80 arttı
Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %5,80 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %28,90 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %46,83 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %37,98 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %6,28 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %0,25 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %1,96 azalış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %5,10 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %4,38 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %3,42 artış gerçekleşti.
Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %155,54 artış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %19,63 artış ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler oldu.
Castrol Ford Team Türkiye, Ali Türkkan ile WRC’de Şampiyonluk Yarışına Çıkıyor
Otomobil sporları arenasının öncü ekibi Castrol Ford Team Türkiye, dünyanın en önemli ralli organizasyonlarından Dünya Ralli Şampiyonası’nda sezonun son etabına çıkıyor. Bu yılın şampiyonunu belirleyecek olan WRC Orta Avrupa Rallisi’nin etapları, 16-19 Ekim 2025 tarihlerinde Almanya, Avusturya ve Çekya sınırlarında gerçekleşiyor. Castrol Ford Team Türkiye ekibi, Junior WRC’de sezonu şampiyon olarak tamamlayarak bu değerli kupayı Türkiye’ye ilk kez kazandırmayı hedefliyor.
Türkiye’nin en köklü motor sporları takımı olan Castrol Ford Team Türkiye, 2025 Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) sezonun bir sonraki randevusu olan Orta Avrupa Rallisi’nde (Central European Rally) ülkemizi temsil edecek. 16-19 Ekim 2025 tarihlerinde Almanya, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti sınırlarında düzenlenecek olan bu yarış aynı zamanda Junior WRC kategorisinde sezonun final etabı olacak ve dünya şampiyonunu belirleyecek. Castrol Ford Team Türkiye, takım pilotu Ali Türkkan ve co-pilotu Oytun Albayrak ile bu final yarışında Dünya Şampiyonluğu için yarışacak.
Üç ülkenin ortak ev sahipliğinde düzenlenecek Orta Avrupa Rallisi, üç gün boyunca ralli dünyasının en iyi ekiplerinin heyecan dolu mücadelesine sahne olacak. Bu yıl 18 özel etap üzerinden toplam 306,08 km yarış mesafesi ile düzenlenecek olan organizasyonun merkezi Passau, Almanya olacak ve servis alanı da burada konumlanacak. Sezonun final yarışı, hafta sonu boyunca üç ülke içinde geçişli etaplarla koşulan tek WRC etabı niteliği taşıyor.
Junior WRC puan tablosunda 3. sırada yer alan Ali Türkkan – Oytun Albayrak ikilisi, şampiyonaya çift katsayı üzerinden puan veren bu final yarışını kazanmaları halinde elde edecekleri puanlarla dünya şampiyonu olma şansına sahip. Geçtiğimiz hafta Avusturya’da düzenlenen Herbst Rally’de şampiyona öncesi son testine çıkan ekip, Orta Avrupa Rallisi ile benzer karakterde asfalt etaplarda koşulan bu yarışta sekiz etabın dördünü kazanarak rakiplerine adeta gözdağı verdi. Bu güçlü performans, Castrol Ford Team Türkiye ekibinin asfalt zemindeki formunu ve şampiyonluk için yüksek motivasyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Asfalt zeminli etaplardaki güçlü performansıyla tanınan Ali Türkkan, bu avantajını bu kritik yarışta da en iyi şekilde kullanmayı hedefliyor. Sezon boyunca karlı, toprak, asfalt gibi farklı zemin tiplerinde yarışarak tecrübe kazanan ekip şampiyonluğu belirleyecek bu yarış için tüm hazırlıklarını tamamladı.
TD SYNNEX, CONTEXT ChannelWatch 2025 Ödüllerinde Yılın Avrupa Distribütörü seçildi
BT ekosistemi için önde gelen bir küresel distribütör ve çözüm toplayıcı olan TD SYNNEX, dünyanın en büyük çevrimiçi BT bayi anketlerinden biri olan CONTEXT ChannelWatch anketinde altıncı kez Yılın Distribütörü seçildi. 8 binden fazla kanal iş ortağının katıldığı ankette TD SYNNEX birçok ülkede de çeşitli ödüllerin sahibi oldu.
Avrupa genelindeki binlerce kanal iş ortağının oylarıyla CONTEXT ChannelWatch 2025 ödüllerinde üst üste altıncı kez Yılın Distribütörü seçildi. Ayrıca Avrupa’da lojistik ve bulut kategorilerinde birinci olan TD SYNNEX, birçok ülkede çeşitli ödüller de kazandı.
CONTEXT ChannelWatch, dünyanın en büyük çevrimiçi BT bayi anketlerinden biri. 8 binden fazla bayinin katılımıyla; kanal topluluğunun satın alma eğilimleri, temel iş konuları ve sektördeki güncel eğilimler hakkında önemli bilgiler sunuyor. Anketin bir parçası olarak, her ülkedeki bayiler birlikte çalıştıkları distribütörleri CONTEXT ChannelWatch Yılın Distribütörü Ödülleri için aday gösteriyor.