Ekonomi-teknoloji haberleri (07.09.2023)

Otomotivden en yüksek ağustos ayı ihracatı
Otomotiv ihracatı ağustosta
yüzde 21 artışla 2,7 milyar dolar oldu
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv sektörü ağustosta yüzde 21 artışla 2,7 milyar dolar ihracata imza attı. Böylece bugüne kadarki en yüksek ağustos ayı rakamına ulaşan endüstri, yüzde 14,8’lik payı ile Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer aldı. Sektörün ilk sekiz aylık ihracatı ise yüzde 17 artışla 22 milyar 802 milyon dolara yükseldi.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Otomotivde fabrika bakımları ve yıllık izinlere rağmen bugüne kadarki en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına ulaştık. Binek otomobillerde yüzde 50 artış olurken, ülkelerde de Almanya’ya yüzde 22, Fransa’ya yüzde 41 ve Birleşik Krallık’a yüzde 29 artış kaydettik. Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü şerefine yakışacak bir performans sergilemeyi hedeflediğimiz 2023 yılında, 34 milyar dolarlık tarihi rekora doğru emin adımlarla ilerliyoruz.”
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisi ağustos ayında geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 21 artışla 2,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Böylece bugüne kadarki en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına ulaşan endüstri, yüzde 14,8 pay ile Türkiye ihracatında da yine ilk sırada yer aldı.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, fabrika bakımları ve yıllık izinlere rağmen bugüne kadarki en yüksek ağustos ayı ihracatına imza attıklarına söyledi. Baran Çelik “Geçen ay binek otomobillerde yüzde 50, Otobüs-Minibüs-Midibüs ve Çekiciler ihracatında da yüksek artışlar kaydettik. Ülkeler bazında ise Almanya’ya yüzde 22, Fransa’ya yüzde 41, Birleşik Krallık’a yüzde 29 artış oldu. Ocak-ağustos döneminde ise ihracatımız geçen seneye göre yüzde 17 artışla 22 milyar 802 milyon dolara ulaştı. Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü şerefine yakışacak bir performans sergilemeyi hedeflediğimiz 2023 yılında, 34 milyar dolarlık tarihi rekora doğru emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Tedarik endüstrisinde yüzde 11, Binek otomobillerde yüzde 50 artış
Ağustosta en büyük ürün grubu Tedarik endüstrisinin ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11 artışla 1 milyar 184 milyon dolar olurken, Binek Otomobiller de %50 artışla 943 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar yüzde 265 milyon dolar ve Çekiciler de %23 artışla 131 milyon dolar ihracata imza attı. Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da %38 artarak 183 milyon dolar oldu.
Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta %7 oranında artış görülürken, yine önemli pazarlardan Rusya Federasyonu’na %40, Romanya’ya %56, Fransa’ya %17 ve Birleşik Krallık’a %41 ihracat artışı yaşandı.
Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya %50, Birleşik Krallık’a %147, İtalya’ya %37, Almanya’ya %105 ve Polonya’ya %76 ihracat artışı yaşandı.
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a %44, ABD’ye %100 ihracat düşüşü görülürken, İtalya’ya %101, Slovenya’ya %57, Fransa’ya %23, Belçika’ya %6 ihracat artış
gerçekleşti. Çekiciler ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan Almanya ve Polonya’ya, Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise Fransa ve İsrail’e yüksek oranlı ihracat artışları oldu.
 Almanya’ya yüzde 22, Fransa’ya yüzde 41 artış var
Ağustosta en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya yüzde 22 artışla 394 milyon dolar ihracat yapılırken, Fransa’ya da yüzde 41 gibi yüksek bir oranla 354 milyon dolar ihracat yapıldı. Birleşik Krallık’a yüzde 29 artışla 262 milyon dolar ihracat oldu. Yine önemli pazarlardan İtalya’ya %34, İspanya’ya %16, Polonya’ya %52, Belçika’ya %25, Rusya Federasyonu’na %43, Hollanda’ya %66 ihracat artışı kaydedilirken, Amerika Birleşik Devletleri’ne %31 ve Slovenya’ya %3 ihracat düşüşü yaşandı.
AB ülkelerine yüzde 25 artış
Ülke grubu bazında yüzde 65 pay ile ilk sırada yer alan Avrupa Birliği ülkelerine yüzde 25 artışla 1 milyar 791 milyon dolar ihracat oldu. Yüzde 11 pay ile ikinci sırada yer alan Diğer Avrupa Ülkelerine ihracat da %25 arttı. Bağımsız Devletler Topluluğu’na ise %29 artış yaşandı.

Sertrans Logistics Ar-Ge merkeziyle sektörün gelişimine katkı sağlıyor Tedarik zinciri yönetiminde 30 yılı aşkın süredir markaların çözüm ortağı ve sektörün ilk akredite Ar-Ge merkezlerinden birine sahip olan Sertrans Logistics, alanında uzman ekibiyle sektörün geleceğini şekillendiren, iş ortaklarının ihtiyaçlarından ilham alan projeler geliştirmeye devam ediyor.Türkiye’nin lider lojistik şirketi Sertrans Logistics, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na akredite Ar-Ge merkeziyle projelerini çeşitlendirmeye devam ediyor. Can ve mal güvenliği sağlama, verimlilik artışı, yabancı çözümlerin yerine milli ürünler geliştirme hedefleriyle çalışmalarını sürdüren Sertrans Logistics, projelerini geliştirirken akademik iş birlikleri kuruyor, akademisyenlerle en doğru çözüm yöntemini belirliyor. Görüntü İşleme Yoluyla Sürüş Güvenliği Projesi Hem sektöre hem de Türkiye’ye pek çok alanda katkı sağlayacak projeler geliştiren Sertrans Logistics, Görüntü İşleme Yoluyla Sürüş Güvenliği projesiyle görüntü işleme ve makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak stand-alone çalışan bir cihaz geliştiriyor. Bu kapsamda ilk prototip cihazı hazırlayan ekip, sürücünün koltuğa uyguladığı basınç değişimlerini piezo sensörlerle ölçüp, analiz ederek yorgunluk tespiti konusunda görsel analizi bulgularını doğrulayacak bir yapı üzerinde çalışıyor.Yeni bir alanda ilk çözüm Sertrans Logistics Ar-Ge merkezi geliştirilen bir diğer proje Konum ve Yer Değiştirme Ölçümüyle Sarsıntı Tespiti projesi ise daha önce üzerinde hiç çalışılmamış tamamen yeni bir alanda çözüm olacak. Proje kapsamında, karayollarındaki bozuk yüzeylerin neden olduğu yük hasarlarını önlemek için jiroskop ve gps sensörleri kullanılıyor.Yapay zekayla ilk ve tek depo yönetim sistemiLojistik sektörünün ilk yapay zekâ destekli WMS yazılımı Akıl İşi ise Sertrans Logistics’in hizmet verdiği markalara büyük bir avantaj sağlıyor. Sipariş gruplama ve toplama rotası oluşturma süreçlerini yapay zeka ile yapan ilk ve tek depo yönetim sistemi olan uygulama sayesinde, depo bünyesinde gerçekleşen tüm operasyonlar hatasız, hızlı ve etkin bir şekilde yönetiliyor.“Teknolojik altyapı seviyemizi her geçen geliştiriyoruz”Şirket olarak Türkiye’nin lojistik imkân ve kabiliyetlerini geliştirmek adına çalıştıklarını ve önemli projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Sertrans Logistics Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Keleş, “Sertrans Ar-Ge Merkezi’nde alanında uzman bir ekiple sektörün geleceğini şekillendirerek, iş ortaklarının ihtiyaçlarından ilham alan projeler geliştiriyoruz. Geliştirilen her bir proje iş ortaklarımızın lojistik ihtiyaçlarına doğrudan cevap verir nitelikte. Amacımız, uçtan uca tedarik zinciri yönetimi anlayışıyla geliştirilen yeni projelerle şirketimizi de daha ileriye taşımak. Sertrans Logistics olarak, 2030 hedeflerimiz doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarımıza ağırlık vererek gerek depo gerekse uluslararası nakliye operasyonlarımıza dair teknolojik altyapı seviyemizi her geçen gün biraz daha geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kuru incirde ihracat hedefi 300 milyon dolar

Cennet meyvesi kuru incirde yeni sezona başlama heyecanı yaşanıyor. Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incirde 2023 rekoltesinin 2022 yılı seviyelerinde olacağı öngörüldü.

91 bin ton olan 2022 rekoltesinden bugüne kadar 68 bin 593 ton karşılığı 244 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, bir önceki sezona göre miktar bazında yüzde 7, değer olarak ise yüzde 2 artış başarısı gösterdiklerini dile getirdi.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Danışma Niteliğinde Genel Kurul Toplantısında konuşan Başkan Işık, 2023 rekoltesinin 2022 yılıyla benzerlik gösterdiğini, kuru incirin kalitesinin de ihracat için son derece uygun olduğunu ifade etti. Işık, “2023/24 sezonunda miktar bazında 75 bin ton ihracat ve 300 milyon dolar döviz geliri hedefliyoruz. Ülkemizin ortalama kilogram ihraç fiyatı 1,5 dolar iken biz bu kaliteli kuru incirimizi 5 doların üzerinde satarak katma değerli ürün ihracatına büyük katkıda bulunmak istiyoruz. Yeni sezonumuz üreticilerimize, tüccarlarımıza ve ihracatçılarımıza hayırlı olsun” diye konuştu.

Kuru incirde en büyük ihraç pazarları Avrupa Birliği’nde aflatoksin ve okratoksin kontrol sıklığının yüzde 30’a çıkarıldığını hatırlatan Başkan Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Kuru incir ihraç ederken karşılaşabileceğimiz riskleri yönetmek için yoğun bir mesai harcıyoruz. Neticede kapalı bir ürünü ihraç ediyoruz. Ülkemizde üreticiler, çengelciler, tüccarlar ve ihracatçılar doğru bir zincir kurmalıyız. İhracatçılar olarak ürün alırken kontrol etmeliyiz. Üreticilerden ürünü alan çengelcilerin kontrollerini yapabilmeleri için bütçe dahilinde UV lambalar satın alarak dağıtımına karar verdik. Bu lambalardan Aydın Ticaret Borsası ve Nazilli Ticaret Borsası’da alacak ve çengelcilere ve tüccarlara dağıtacak. Bu şekilde sağlıklı bir ürün alım politikasını başlatmış olacağız.”

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Danışma Niteliğindeki Genel Kurul Toplantısında, 2023/24 sezonu kuru incir sezonunun Ekim ayının ilk haftasının sonunda başlaması yönünde bir tavsiye kararı alındı. Söz konusu karar Ticaret Bakanlığı’na sunulacak. Son kararı Ticaret Bakanlığı söyleyecek.

Kuru incir ihracatında ABD lider

Türkiye’den kuru incir ihracatında 2022/23 sezonunda zirvede 39,7 milyon dolarlık tutarla Amerika Birleşik Devletleri yer aldı. ABD’ye kuru incir 2021/22 sezonunda aynı dönemde 31,9 milyon dolar olmuştu. ABD’ye kuru incir ihracatı yüzde 24 artış gösterdi.

Kuru incir ihracatında ikinci sırada 28,5 milyon dolarla Fransa yer alırken, Almanya 27,3 milyon dolarlık tutarla üçüncü basamağın sahibi oldu.

Çin’e kuru incir ihracatında rekor artış

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin hedef pazar olarak belirlediği ve uzun yıllardır tanıtım çalışmaları yaptığı Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik çabalarının meyvelerini 2022/23 sezonunda aldı. Çin Halk Cumhuriyeti’ne kuru incir ihracatı yüzde 184’lük rekor artışla 3,1 milyon dolardan 9,6 milyon dolara yükseldi. Çin Halk Cumhuriyeti bu artışla kuru incir ihracatında miktar bazında dördüncü sıraya yükseldi.

DÜNYACA ÜNLÜ İKONİK BİNA BİLGİLİ VE BİZZİ & PARTNERS İŞBİRLİĞİ İLE HAYATA GEÇİYOR

Bilgili Holding’e bağlı BLG Capital ile Bizzi & Partners, dünyaca ünlü mimar Rafael Viñoly tarafından tasarlanan New York’taki 125 Greenwich Street projesini tamamlamak ve gelecekteki diğer ABD projelerine de katkıda bulunmak üzere uluslararası bir işbirliği başlattıklarını açıkladılar.

Bilgili Holding’e bağlı gayrimenkul fon yatırım ve yönetim şirketi, BLG Capital ve Milano merkezli Bizzi & Partners, bugün 125 Greenwich Street projesinin tamamlanması ve yakın zamanda açıklanması beklenen diğer ABD projelerine katkıda bulunmak için güçlerini birleştireceklerini duyurdular. Dünya’nın en büyük yatırım yöneticileri arasında olan, Fortress Investment Group’un da ortak olduğu ve tamamlanma aşamasında olan projenin ve dairelerin satışı da artık bu ortaklık bünyesinde yönetilecek.

Dünyaca ünlü mimar Rafael Viñoly tarafından tasarlanan, 43.000 metrekarelik ve yaklaşık 300 metre yükseklikteki binanın, 2024’ün ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. New York’un Manhattan bölgesinde bulunan proje, March & White tarafından tasarlanan stüdyo dairelerden, üç yatak odalı ve lüks penthouse dairelere kadar 273 konuttan oluşacak. Bu ikonik yapının, en üst üç katında yer alan yaklaşık 1.400 metrekarelik muhteşem panoramik manzarası eşliğinde daire sahiplerine özel, yeme & içme, eğlence, fitness, kapalı havuz ve SPA alanlarına sahip olacak. Bu ayrıcalıklı konut projesi aynı zamanda misafirlerine 24 saat resepsiyon hizmeti, çocuk oyun odası, elden teslim posta hizmetleri, çoklu spor simülasyon odası ve açık hava aktivite alanı da sunacak. Satışın da çok yakında başlaması beklenen proje downtown Manhattan’da ayrıcalıklı bir hayat sunuyor.

Bu ortaklık ile ilgili olarak iki grubun Yönetim Kurulu Başkanları Serdar Bilgili ve Davide Bizzi açıklamalarda bulundu.

BLG Capital Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili, “Bizzi & Partners ile yapmış olduğumuz işbirliği, ABD ve Avrupa pazarlarında olağanüstü projeler üstlenme fırsatı sunmakta. Her iki ekibimiz de uluslararası alanda başarılı, proje geliştirme konusunda benzer düşünce yapısına sahip ve mükemmeli başarmak için kararlı bir tutkuya sahip,” sözleri ile düşüncelerini ifade etti.

Bizzi & Partners Yönetim Kurulu Başkanı Davide Bizzi ise, “Bilgili ve kurucusu Serdar Bilgili, geliştirdikleri projelerin son derece profesyonel yaklaşımı ve rafine zarafeti ile dünya çapında tanınan oyunculardır” dedi ve ekledi: “Sağlam varlıklara dayanan iddialı hedefler elde etmeyi amaçlayan bu ortaklığa girmekten heyecan duyuyoruz.”

BLG Capital – Bizzi & Partners Development

BLG Capital, dünya genelinde konaklama tesisleri, lüks konut, ofis, karma kullanımlı alanlar ve öğrenci konaklama alanları projelerine odaklanan fonları ve diğer yatırım araçlarını yöneten özel sermayeli bir gayrimenkul şirketidir. Şirket’in dahil olduğu projelere önemli değer yaratma konusundaki başarılı geçmişi, BLG Capital’a uluslararası tanınırlık kazandırmıştır. Yüksek kaliteli yaşam tarzına odaklı proje tasarımı ve yürütme yetenekleriyle Şirket, yatırımcıları için değerli ve kazançlı sonuçlar sunmaktadır. BLG Capital’in portföyünde Galataport Istanbul, Amanruya Bodrum, Avrupa’da bir ilk olan Ritz-Carlton Residences, Peninsula Hotel Istanbul ve Soho House Istanbul gibi önemli projeler bulunuyor. Daha fazla bilgi için www.blgcapital.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Davide Bizzi tarafından kurulan Bizzi & Partners 2000 yılından beri gayrimenkul sektöründe satın almalar, finans, arazi planlama, tasarım, inşaat ve satış alanlarında faaliyet göstermektedir. Şirket özellike New York ve Güney Florida bölgelerinde Eighty Seven Park, 400 Fifth Avenue, The Leonard, 565 Broome Soho, Avrupa pazarında ise Angst Bordighera ve Porto Carlo Riva gibi projelere imza atmıştır. Daha fazla bilgi için www.bizzipartners.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

SELE KARŞI DİP TARAMA…“BAKANLIĞIMIZA BAĞLI  38 DENİZ ARACIYLA YILDA 1 MİLYON METREKÜP TARAMA YAPIYORUZ”

 Ülke kıyılarımızda yapılan dip tarama çalışmalarının sel zararlarının en aza indirilmesinde dere ağızlarının açık tutulması hayati önem taşıyor.

 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakanlığa bağlı 38 deniz aracıyla özellikle dere ağızlarında oluşan tıkanmaların önüne geçildiğini ve tarama çalışmalarının aralıksız sürdürdüğünü açıkladı.

Uraloğlu, “Sel kaynaklı oluşan kum birikintileriyle balıkçı barınakları kullanılamaz hale geliyor. Dere ağızlarının kapanmasının önüne geçilerek, sel zararını en aza indirmek için açık tutmaya çalışıyoruz. Liman ve tersanelerde kapasite artışlarına cevap verebilmek için yüksek tonajlı gemilerin tersane ve limanlara giriş ve çıkışlarını sağlayabilmek için su derinliğini uygun derinlikte tutuyoruz.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, tüm ülke kıyılarında sürdürülen çalışmaların son aylarda İstanbul, İzmir, Trabzon, Yalova, Zonguldak ve Hatay illerinde yoğunlaştığını bildirdi.

Uraloğlu, yıllık ortalama 1 milyon metreküplük dip tarama çalışmalarının hedeflendiğini belirterek, “Balıkçı barınakları, dere ağzı taramaları, limanlar ve tersaneler de olmak üzere yıllık ortalama 1 milyon metreküp tarama faaliyeti yapacağız. Şu anda Zonguldak Limanı içerisinde eksi -6 metreden başlayan derinlikler, tarama sonrasında -9 metreye kadar düşürülecek. Yaklaşık 200 bin metreküp dip tarama yapılması planlanıyor. İlerleyen süreçte tarama faaliyetine 1000 metreküplük taşıma ve aynı zamanda tarama yapabilen deniz araçları da eklenecek.” dedi.

Uraloğlu, dip tarama çalışmalarıyla ilgili şunları kaydetti.

“Balıkçı barınakları için barınak içerisinde kum birikmeleri oluyor. Bu kum birikmesi denizi sığlaştırdığı için kullanılamaz hale geliyor. Barınakları kullanılabilir hale getiriyoruz. Dere ağızları, sellerden kaynaklı tıkandığı için, sel zararını en aza indirmek amacıyla dere ağızlarını açık tutmaya çalışıyoruz. Limanlar ve tersanelerde gemi boyutları, liman kapasiteleri arttığı için bu kapasiteye cevap verebilmek amacıyla yüksek tonajlı gemileri, tersane ve limanlara alabilmek veya girişlerini sağlayabilmek için su derinliğini bu vasıtalara uygun derinlikte tutuyoruz.”

Evinizde Siber Güvenliği Sağlamanın Yolları

Teknolojinin evlerimize girdiği bu çağda, siber dünya ile gerçek dünya arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşıyor. Öte yandan bu dijital evrim, siber tehditlerin evimizin kapısını çalabileceği anlamına geliyor. Evde siber güvenliği sağlamak, ailemizin mahremiyetini, kişisel bilgilerimizi ve dijital varlıklarımızı koruma sorumluluğumuzu beraberinde getiriyor. 150 yıllık köklü geçmişi ile müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evde siber güvenliğinizi sağlamanın yollarını paylaştı.

Kuvvetli ve bireysel şifreler kullanın

Online hesaplarınızın güvenliğini sağlamanın temel yollarından biri, her biri diğerinden farklı ve karmaşık şifreler kullanmaktır. Hesaplarınız için özelleştirilmiş şifreler oluşturarak, çeşitli saldırılara karşı daha yüksek bir savunma seviyesi elde edebilirsiniz. Bu şifrelerde büyük harf, küçük harf, rakam ve özel sembollerin bir araya geldiği karmaşık kombinasyonları tercih etmek, şifre güvenliğinizi artıracaktır. Şifrelerinizin tahmin edilmesini veya kırılmasını zorlaştırarak, kişisel bilgilerinizin ve verilerinizin çalınmasını önlemiş olursunuz. Ayrıca, düzenli olarak şifrelerinizi güncellemek ve çift faktörlü kimlik doğrulama gibi ek güvenlik önlemleri kullanmak da çevrimiçi hesaplarınızın güvenliğini sağlamak için önemlidir.

İki aşamalı kimlik doğrulamayı es geçmeyin

Birçok online hizmet, hesap güvenliğini artırmak amacıyla iki aşamalı kimlik doğrulama (2FA) seçeneği sunar. Bu yöntem, hesaba erişmeye çalışan bir kişinin yalnızca parolayı değil, aynı zamanda ek bir doğrulama adımını da geçmesini gerektirir. Bu ek adım genellikle SMS kodu, mobil uygulama tarafından üretilen zaman tabanlı bir kod veya biyometrik veriler gibi bilgileri içerebilir. 2FA kullanarak, hesabınıza yetkisiz erişimi zorlaştırarak güvenliği artırabilirsiniz. Çünkü bir saldırganın hesabınıza erişmek için yalnızca parolayı ele geçirmesi yeterli olmayacak, aynı zamanda ikinci doğrulama adımını da geçmesi gerekecektir. Bu, hesabınızın daha güvende olmasını sağlayarak çevrimiçi tehditlere karşı korumanıza yardımcı olur.

Güvenlik yazılımları kullanın

Bilgisayarlarınıza ve diğer cihazlarınıza güvenlik yazılımları yüklemek, zararlı yazılımlar ve siber tehditlere karşı önlem almanın kritik bir parçasıdır. Tanınmış ve güvenilir güvenlik yazılımlarını kullanmak, cihazlarınızı potansiyel tehditlere karşı korumanın en etkili yoludur. Bu yazılımları yükledikten sonra düzenli olarak güncellemek, en son tehditlere karşı direnç sağlar. Güvenlik yazılımlarının güncel tutulması, yeni ortaya çıkan tehditlere ve zayıflıklara karşı savunmanın güçlü bir yolu olarak işlev görür. Aynı zamanda bu yazılımlar, virüsler, fidye yazılımları, casus yazılımlar gibi çeşitli kötü amaçlı yazılımların algılanmasını ve engellenmesini sağlar.

Ev Wi-Fi ağı güvenliğine dikkat edin

Evdeki Wi-Fi ağının güvenliğini sağlamak, siber tehditlere karşı korunmanın en temel adımlarından biridir. Evdeki Wi-Fi ağı için modeminizin arayüzüne güçlü bir şifre belirlemek önemlidir. Bu şifre, yetkisiz erişimi engellemek için ilk savunma hattını oluşturur. En son güvenlik protokollerini kullanarak ağınızın güvenliğini sağlamak büyük önem taşır. WPA3 gibi gelişmiş protokoller, şifreleme ve güvenliği daha da artırabilir. Sadece güvendiğiniz cihazlara ağ erişimi sağlamak, potansiyel riskleri azaltır. MAC adresi filtrelemesi gibi yöntemlerle cihazları kontrol edebilirsiniz. Ağınızı düzenli olarak izlemek ve güvenlik güncellemelerini zamanında yapmak, potansiyel güvenlik açıklarını en aza indirir. Wi-Fi güvenliği ile evinizde yer alan akıllı ve IoT teknolojisine sahip tüm teknolojik cihazları büyük ölçüde koruma altına alacaksınız.

Güvenilmez kaynaklardan kaçının

Bilmediğiniz veya güvenilir olmayan kaynaklardan gelen e-postaların açılmaması, şüpheli bağlantılara tıklanmaması ve güvenilmeyen dosyaların indirilmemesi, siber dolandırıcılık ve zararlı yazılım tehditlerini minimize etmek açısından büyük önem taşır. Bu adımlar, çevrimiçi güvenliğinizi artırmanın temel yollarından birini oluşturur. E-posta açılırken ve bağlantılara tıklanırken dikkatli olunmalı, alıcı bilgileri ve içerik doğrulanmalıdır. Bilinmeyen veya beklenmedik e-postaların eklerini veya bağlantılarını açmadan önce dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Güvenilmeyen kaynaklardan gelen dosyaların indirilmemesi, cihazınıza kötü amaçlı yazılımların bulaşmasını engeller. Bu nedenle, güvenli internet alışkanlıkları edinerek ve siber güvenlik konularında bilgi sahibi olarak çevrimiçi tehditlere karşı daha korunaklı hale gelebilirsiniz.

Düzenli güncellemeleri ihmal etmeyin

İşletim sistemleri, uygulamalar ve cihaz yazılımları düzenli olarak güncellenmeli ve en son versiyonlarına getirilmelidir. Bu güncellemelerin temel amacı, güvenlik açıklarını kapatmak ve potansiyel siber saldırılara karşı daha etkili bir savunma sağlamaktır. Güncellemeler, yazılımların stabilitesini artırmakla birlikte, yeni tehditlere karşı da daha dirençli hale gelmelerini sağlar. Düzenli güncellemeler, siber suçluların yazılımlardaki bilinen açıkları istismar etmelerini zorlaştırabilir. Bu nedenle, işletim sistemleri, uygulamalar ve cihaz yazılımları için güncellemelerin yalnızca işlevselliği değil, aynı zamanda çevrimiçi güvenliği de artırdığı unutulmamalıdır. Herhangi bir güncelleme bildirimi aldığınızda, bunları ivedilikle uygulamak, dijital cihazlarınızın ve kişisel verilerinizin güvenliğini en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olur.

BYD, IAA Mobility 2023 Fuarında Yenilikçi Elektrikli Modelleriyle Gövde Gösterisi Yaptı

Dünyanın lider elektrikli araç ve batarya üreticisi BYD, Münih’te gerçekleştirilen IAA Mobility Fuarı’nda son teknolojilerini ve en yeni modellerini sergiledi. Avrupalı ziyaretçilerle yeni modellerini buluşturan BYD, aynı zamanda yüzde 100 elektrikli BYD SEAL U SUV modelinin Avrupa prömiyerini de gerçekleştirdi.

Münih Fuarı’nda D segmenti BYD SEAL U lüks SUV modelinin yanı sıra D segmenti sedan modeli BYD SEAL, E segmenti sedan BYD HAN, C segmenti hatchback BYD DOLPHIN ve C segmenti SUV BYD ATTO 3 de ziyaretçilerle buluşturuldu. BYD, yeni modelleri ve araçlarında sunduğu teknolojilerle ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı.

Avrupa prömiyeri: “BYD SEAL U Lüks SUV”

BYD, Münih’te gerçekleştirilen fuarda Avrupalı kullanıcılarla ilk kez elektrikli BYD SEAL U premium SUV modelini buluşturdu. Yüksek teknolojiyi, güvenlik, konfor ve fonksiyonelikle kombine eden BYD SEAL U, her detayına önem verilen tasarımıyla dikkat çekmeyi başardı. BYD SEAL U modelinin premium kabini ise, geniş yaşam alanı, kaliteli malzemeleri ve yüksek teknolojiyle tamamlandı. Kabinde yer alan 15.6 inç’lik 360 derece dönebilen merkezi dokunmatik ekran, BYD SEAL U SUV’un kabinine yapılan teknolojik ve şık bir dokunuş olarak ilgi topladı.

500 kilometre menzil

 Etkileyici görünüme sahip BYD SEAL U, 4,785 mm uzunluğu, 1,890 mm genişliği, 1,688 mm yüksekliği ve 2,765 mm aks aralığı ile içeride geniş bir alan ve konfor sunuyor. BYD’nin son teknoloji Blade Batarya teknolojisiyle donatılan SEAL U, 420 km menzil sunan 71.8 kWh ve 500 km menzil sunan 87 kWh BYD Blade Batarya seçeneklerine sahip olacak. BYD SEAL U modelinde 160 kW gücünde bir elektrik motoru yer alıyor.

BYD’nin yenilikçi elektrikli modelleri ilgi odağı oldu

BYD, IAA Mobility Fuarı’nda SEAL U SUV modelinin yanı sıra geniş elektrikli ürün gamı da büyük ilgi topladı. Münih’te sergilenen D segmenti Sedan modeli BYD SEAL, sportif ve dinamik tasarımıyla dikkat çekti. BYD’nin yeni “Okyanus Estetiği” tasarım dilini kullanan yeni model, akıcı ve atletik tasarımı yüksek seviyede konfor ve pratiklikle bir araya getiriyor.

Yüksek kalitesi, pratikliği ve dinamik sürüşüyle Avrupalı müşterilerin beklentilerine hitap eden BYD SEAL, yüksek performansıyla da iddialı bir elektrikli otomobil oldu. BYD SEAL, 82.5 kWh BYD Blade Batarya ile sunulacak. BYD SEAL ayrıca 230 kW arkadan itişli (313 HP) ve 390 kW (530 HP) dört çeker sürüşlü versiyonlarla tercih edilebilecek. BYD SEAL versiyona göre 570 km’ye kadar menzil sunarken yüksek performanslı 530 HP’lik Excellence-AWD versiyonundaki sadece 3.8 saniyelik 0-100 km/s performansı da dikkat çekiyor. BYD SEAL, 150 kW DC şarj sistemiyle hızlı bir şekilde şarj edilebiliyor. Yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar sadece 26 dakikada şarj olabiliyor.

Spor salonundan ilham alan C SUV modeli: ATTO 3

Dünyanın lider elektrikli araç üreticisi BYD, Münih’te C SUV modeli ATTO 3’ü de sergiledi. Geniş kabini, estetik tasarımı ve yüksek verimliliğe sahip elektrikli teknolojisine sahip iddialı BYD ATTO 3, Avrupalı müşteriler düşünülerek tasarlandı.

Şık tasarımının yanı sıra yüksek standart donanımlara sahip BYD ATTO 3, sadece 0.29 Cd rüzgar direnci katsayısıyla son derce aerodinamik bir model. 4,445 mm uzunluğu, 2,050 mm genişliği ve 2,720 mm aks aralığına sahip BYD ATTO 3, bu sayede geniş bir yaşam alanı sunuyor. Aracın kabini ise spor salonu ekipmanlarından ilham alarak tasarlandı. Halter tarzı kapı kolları, kettlebell tarzı vites kolu ve serbest ağırlıktan esinlenen hava kanallarıyla eşsiz bir tasarıma sahip.

BYD’nin öncü Blade Batarya teknolojisine sahip ATTO 3, 60.48 kWh bataryayı 150 kW (204 HP) güç ve 310 Nm tork sunan elektrikli motorla birleştiriyor. BYD ATTO 3 bu sayede 0-100 km/s hızlanmasını sadece 7.3 saniyede gerçekleştiriyor. Ortalama 420 km ve şehir içerisinde 565 km menzil sunan ATTO 3, 150 kW DC şarj ile yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 29 dakikada şarj edilebiliyor.

Fuar alanında BYD’nin C segmenti bir diğer elektrikli modeli BYD DOLPHIN de yerini aldı. “Okyanus Estetiği” tasarım dilinin ilk modeli olan BYD DOLPHIN, bir yunustan ilham alan tasarımıyla eğlenceli bir tarz sunuyor. 60.4 kWh ve 44.9 kWh Lityum Demir Fosfat Blade Batarya ile donatılan DOLPHIN, versiyona göre 95-204 HP güçlere sahip elektrik motoruyla tercih edilebiliyor. 427 kilometre menzil sunan BYD DOLPHIN, 88 kW şarj ile yüzde 30’dan yüzde 88’e 29 dakikada şarj edilebiliyor.

E segmenti elektrikli sedan BYD HAN modeli de Münih’teydi

 Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Münih’te en lüks modellerini de Avrupalı ziyaretçilerle buluşturdu. IAA Mobility Fuarı’nda E segmenti Sedan BYD HAN, stant alanında sofistike tarzıyla ilginin merkezindeydi. Markanın amiral gemisi sedan modeli BYD HAN, dört çeker sürüş performansını farklı tasarımıyla birleştiriyor. Doğu ve Batı dünyasının tasarım dilini buluşturan BYD HAN, her detayıyla fuarın en çok dikkat çekenlerinden oldu. Aerodinamik ön panjuru ve “Dragon Face” stop grubu gibi detaylarla premium sedan segmentinde yeni bir çağı temsil eden BYD HAN, iF Design Ödülü’yle de farklı tasarımını taçlandırdı. 85.4 kWh batarya kapasitesine sahip olan BYD HAN 380 kW (517 HP) gücüyle 0-100 km/s hızlanmasını sadece 3.9 saniyede gerçekleştirebiliyor.

TransAnatolia’da Samsun, Amasya, Tokat, Sivas Etapları Koşuldu

Dünyanın en büyük ve zorlu rally raid yarışlarından TransAnatolia 2 Eylül’de start aldı. 13 ülkeden 122 yarışmacının katıldığı yarışın seramonik start sonrası Samsun’da gerçekleşen sel felaketi nedeniyle Cumartesi günü yarışın ilk etabı iptal edilirken, yarışta şu ana kadar Strabon, Tokat ve Kösedağ etaplarında toplam 645 km’si geride kaldı. 17 il sınırından geçecek yarışta toplam 2.350 km koşulacak.

TransAnatolia Rally Raid, 2 Eylül Cumartesi günü Samsun’da düzenlenen seramonik startla başladı. Yarışa, aralarında profesyonel fabrika takımlarının da bulunduğu 13 ülkeden 122 yarışmacı ve 83 araç katılırken, bu yıl İtalya, İspanya, Portekiz, Fransa, Hollanda, İran ve İngiltere gibi ülkelerden katılım var. Cumhuriyetimizin 100.yılından ilham alınan rota Kurtuluş Savaşı’mızın izlerini taşıyor.

3 Eylül Pazar günü, yarışın ilk etabı Samsun’da gerçekleşen sel felaketi nedeniyle iptal edildi. Aynı gün ikinci etap ile başlayan yarışta, Amasya sınırları içinde yer alan Strabon etabında yarışmacılar 122 km’lik parkuru tamamladı. Tokat’da kamp alanında geceyi geçiren sporcular, 4 Eylül Pazartesi sabahı Tokat ve Kösedağ etaplarında toplam 216 km’yi geride bıraktı. Sivas Kongresi’nin gerçekleştiği şehirde geceyi tamamlayan yarışmacılar, 5 Eylül Salı sabahı Sivas’tan Çayıralan ve Felahiye etaplarında toplam 218 km’lik bir parkur ile günü Nevşehir Göreme’deki kamp alanında tamamlayacak.

Castrol POWER1 motosiklet kategorisinde; Sherco takımından Portekiz’li sporcu Rui Goncalves 5 saat 38 dakika ile birinci sırada yer alırken, Yamaha takımından İspanya’lı sporcu Pol Tarres 5 saat 39 dakika ile ikinci, Yamaha takımından İtalyan Alessandro Botturi ise 5 saat 44 dakika ile üçüncü durumda yer aldı.

Otomobil kategorisinde; SSV sınıfında İran’lı Hamed Salimi Mavi & Kiarash Zare Rafie ikilisi 8 saat 9 dakika ile birinci, Türkiye’den Eren Alver & Kerem Deveci ikilisi 12 saat 38 dakika ile ikinci, İran’lı Ghasem Mohammmadzadeh & Mahmoodreza Ebedian 25 saat 40 dakika ile üçüncülüğü aldı. Otomobil sınıfında ise Suzuki Grand Vitara ile yarışan Murat Kamil Altun & Tuvana Sayar çifti 6 saat 49 ile birinci, Toyota FJ Cruiser ile yarışan Ahmet Bağce & Uğur Tepe çifti 7 saat 1 dakika ile ikinci, Suzuki Vitara ile yarışan Mitat Diker & Erdal Oral ikilisi 7 saat 2 dakika ile üçüncülüğü koruyor. Kamyon sınıfında ise; Mercedes Unimog ile yarışan İtalyan Marino Mutti & Andrea Mazzoleni ikilisi 9 saat 21 dakika ile liderliği korurken, Tatra 815 T ile yarışan İngiliz Holly Wicklow & Dan Scaar& Joe Peake ekibi 12 saat 6 dakika ile ikinci oldu.

TransAnatolia’ya ilk kez katılanlar arasında günün en iyi derecesini yapan yarışmacıya verilen Castrol POWER1 en iyi Rookie özel ödülünü; yarışın ilk ve ikinci günü Fransız Clement Artaud kazandı.

Düşmanın geri çevrildiği, Sakarya Meydan Muharebe Alanı ve büyük taarruzun önemli noktası Çiğiltepe’den itibaren süvarilerimizin izinde gerçekleştirilecek etaplar ile Dumlupınar Meydan muharebe alanından geçerek Simav’a ulaşacak yarış, Demirci Akıncıları’nın izini takip ederek 9 Eylül’de İzmir’de finiş görecek.

Dünyanın en büyük ve zorlu rally raid yarışlarından TransAnatolia; T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı izni, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) desteğiyle düzenleniyor. 13. yılında yarışın ana sponsorları arasında Korlas Triumph ve Castrol markaları yer alırken; Spor Toto, General Tire, İzeltaş, Fikirmedya, Jules Verne ve Fransa’dan Euro 4×4 Parts, Galata Taşımacılık ve İstanbul Portföy da yarışın diğer destek markaları arasında. Yarışa ulaşım desteğini ise FIAT ve Jeep veriyor.

BES’te Yeni Doğan Bereketi

Geçtiğimiz yılın katılımcı sayısını ağustos ayı itibarıyla 1,5 kat geçen 18 yaş altı BES, 915 bin katılımcı sayısına ulaştı. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Kendileriyle birlikte çocuklarının da geleceğini güvence altına almak isteyenlerin BES’e ilgisi memnuniyet verici. Özellikle bunun 69 bininin sıfır yaş grubu olması farkındalık yaşının artık doğumla başladığını gösteriyor” dedi….

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) büyüme hız kesmiyor. Ağustos ayı itibarıyla 8 milyon 320 bine ulaşan toplam katılımcının faydalandığı sistemde 18 yaş altına yönelik sözleşme sayısı da 915 bine ulaştı. 2022 yılı sonunda 643 bin olarak gerçekleşen toplam 18 yaş altı BES sözleşmesi, 8 ay sonunda yaklaşık 1,5 katlık büyümeyle sektörün dinamosu olma konumunu sürdürüyor. Erken BES’in aileler için çocuklarının geleceğini güvence altına almakta güvenli bir tasarruf aracı olarak öne çıktığını söyleyen Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Kendileriyle birlikte çocuklarının da geleceğini güvence altına almak isteyenlerin Erken BES’e ilgisi memnuniyet verici. Yüzde 30 devlet katkısı ve altın, gümüş, döviz gibi enstrümanlara yatırım yapan fon alternatifleri ile daha da cazip hale gelen BES’e ailelerin ilgisi her geçen gün daha da artıyor. Erken başlanan tasarruf sayesinde çocuklarımız ilerleyen yaşlarında eğitim, evlilik, iş kurma, ev alma gibi konularda ciddi bir birikimle hayata atılma imkanına sahip oluyor” dedi.

Sektör yeni doğanlarla büyüyor

18 yaş altı BES’te ağustos ayı verilerini paylaşan Ayhan Sincek, “Toplamda 915 bini geçen sözleşme rakamlarını incelediğimizde erken yaş gruplarında önemli bir yükseliş olduğunu görüyoruz. En fazla katılımın olduğu sıfır yaş grubunda sayının 69 bini aşması tasarruf farkındalığının yaşının ailede artık çocuğun doğumuyla başladığını gösteriyor. Bu rakamlar bize sektörümüzün yeni doğanlarla birlikte daha da büyüyeceğine işaret ediyor. Katılım Emeklilik olarak Erken BES’te 83 bin sözleşmeyle en çok tercih edilen ilk 5 kurum içindeyiz. Katılım esaslı segmentimizde ise lider konumumuz devam ediyor. Ülkemizdeki genç nüfus potansiyelini düşününce daha yolun başında olduğumuzu söyleyebiliriz. Erken BES’e toplumumuzda tasarruf ve birikim anlayışını geliştirdiği için ayrı bir önem ve değer atfediyoruz” ifadelerini kullandı.

Katılım Emeklilik’ten yaş gruplarına özel ayrıcalıklar

Katılım Emeklilik olarak Erken BES’te her yaş grubuna özel ek avantajlar sunduklarını dile getiren Ayhan Sincek, “Erken BES’li çocuklarımıza büyürken sağlık, spor, bakım, okul ihtiyacı gibi alanlarda da indirimler sunuyoruz. Örneğin yeni doğanlara özel avantaj paketinde sunulan hizmetlerden 0-2 yaş arası katılımcılar yararlanabiliyor. Annelere özel ücretsiz psikolojik danışmanlık; oyuncak, mobilya, kıyafet, bebek koltuğu alışverişleri ile doğum fotoğrafçısı ve kreş hizmetlerinde anlaşmalı firmalardan indirim gibi pek çok avantaj sunuyoruz.

2-5 yaş arası katılımcılarımızın faydalandığı Okul Öncesi özel avantaj paketindeyse; diş hekimlerinde ücretsiz diş check-up, göz doktorlarında ücretsiz göz check-up, oyun terapisi, anlaşmalı klinik ve hastanelerde ücretsiz tanışma seansı, sonraki seanslar için indirimli danışma hizmeti, anlaşmalı firmalardan mobilya ve kıyafet alışverişlerinde indirimler sağlıyoruz.

Okul Çağı özel avantaj paketinde 5-18 yaş arası katılımcılar için; diş ve göz hekimlerinde ücretsiz check-up, lise ve üniversitelere giriş tercihlerinde online rehberlik hizmeti, anlaşmalı klinik ve hastanelerde ücretsiz tanışma seansı, sonraki seanslar için indirimli ergenlik danışma hizmeti, anlaşmalı spor salonlarında indirimli spor kursları gibi imkanlar sunuyoruz” diye konuştu.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU, RİZE’DE YAPIMI DEVAM EDEN İYİDERE LOJİSTİK LİMANI’NDA İNCELEMELERDE BULUNDU

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, lojistik sektörünün birbiriyle bütünleşen dünya ekonomisinin ve uluslararası ticaretin temel dinamosu olduğunu belirterek, yapımı devam eden Rize İyidere Lojistik Liman Projesi’nin 2025 yılında faaliyete geçeceğini açıkladı.

Rize’de bir dizi incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize İyidere Lojistik Liman Projesindeki çalışmaları yerinde inceledi. Burada yaptığı basın açıklamasında Bakan Uraloğlu, çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü belirterek, Lojistik Limanı’nın 2025 yılında hizmete gireceğini söyledi.    Türkiye’nin Asya Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtanın kestiği noktada bulunan jeopolitik konumunda olması nedeniyle diğer ülkelere göre çok daha avantajlı olduğunu kaydeden Uraloğlu, “Sadece İpek Yolu üzerindeki doğu batı koridorunda değil, Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da ortasında bulunuyor” diye konuştu.

ÜLKE OLARAK ADETA KÜRESEL ÖLÇEKTE BİR LOJİSTİK MERKEZİYİZ

Uraloğlu, Türkiye’nin bu potansiyeli iyi işlemesi halinde stratejik bir güce dönüşmesinin yanında, ekonomik kalkınmaya öncülük edeceğini, bu çerçevede bugüne kadar da bu doğrultuda küresel ölçekte yatırımların gerçekleştirildiğini belirtti.

Uraloğlu, “Son yıllarda ülke içinde çok modlu ulaşım bağlantıları sağlamanın yanı sıra, koridorlar oluşturarak kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli ulaştırma altyapıları tesis etmek üzere de çok ciddi çalışmalar yapmaktayız. Son 21 yılda yaklaşık 194 milyar dolar yatırımla ulaştırma altyapılarımızı iyileştirmek, bu ağları genişletmek ve uluslararası taşımacılık güzergâhlarındaki eksik bağlantıları tamamlamak önceliklerimiz arasında yer aldı. Bu çerçevede; Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayacak  “bir kuşak bir yol projesi”ni ülkemiz açısından çok önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda Türkiye Azerbaycan ve Gürcistan’ın oluşturduğu işbirliği temelinde hayata geçen Bakü – Tiflis – Kars Demiryolu Hattı üzerinde Bakü’den Kars’a ilk seferini yapan tren dünya demiryolu taşımacılığına yeni bir yön verdi. 30 Ekim 2017’de faaliyetlerine başlayan bu hat Asya ve Avrupa arasında demiryolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağ başlattı. Aynı şekilde İstanbul Havalimanımız da hem yolcu hem de havayolu yük taşımacılığında küresel bir hub oldu.

2023 yılı ilk yarısında 2019’un aynı dönemine kıyasla %28 artışla Avrupa’daki en iyi kargo trafiğine sahip ilk 10 havalimanı arasında birinciliği göğüsledi. Yine, 25 milyon ton konteyner elleçleme kapasitesi ile Filyos Limanı’mız da bu vizyonunun en somut eserlerinden biri oldu” diye konuştu.

ÜLKEMİZİN KÜRESEL BİR LOJİSTİK ÜS OLMASI HEDEFİ İÇİN ATILMIŞ BÜYÜK BİR ADIMDIR

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Doğu Karadeniz Bölgesi, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahiptir” diyerek, Limanın Kafkas ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zincirinin aktarma merkezi olacağını söyledi.

Bakan Uraloğlu, bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü;

“Limanımız, Rize şehir merkezine 20, Trabzon şehir merkezine 50 kilometre mesafededir. Ana mendireği 2 bin 700 metre, tali mendireği ise 470 metre uzunluğunda olacak şekilde inşa edilecektir. Genel kargo, dökme yük, konteyner yükü ve Ro-Ro taşıma olmak üzere yılda toplam 13 milyon ton kapasitesi ile Karadeniz havzasında büyük tonajlı gemilerin yeni adresi olacaktır. Özellikle İran’ın kuzey eyaletlerinin Dubai limanlarını kullanarak yaptığı 25 milyar dolarlık ithalatını bir aydan 15 güne indiren bir alternatif olması çok büyük bir avantajdır. Bu özelliğiyle bölgenin ve ülkemizin deniz ticaretinden aldığı paya büyük katkı sağlayacaktır.”

Bakan Uraloğlu, projenin saha çalışmalarının başarıyla devam ettiği bilgisini verdi, proje genelinde yaklaşık yüzde 27 ilerleme kaydedildiğini, 2025 yılı içerisinde projenin faaliyete geçeceğini söyledi. Uraloğlu, “Faaliyete girmesiyle ilk etapta 600 kişiye istihdam sağlayacağız.

Zamanla bu istihdam sayısının daha da artacağını öngörüyoruz. İyidere Lojistik Limanı Rize’nin geleceğine vurulan bir mühürdür. Başta Rize olmak üzere tüm bölgenin kalkınma hızına hız katacak bir lokomotif olacaktır” diyerek, İyidere Lojistik Limanı’nın tüm ülkemiz ve milletimiz adına hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Panasonic yeni 1 çipli DLP™ lazer projektörlerini duyurdu

PT-REQ15, 15000lm parlaklığa sahip ilk Panasonic 1 çipli DLP 4K Projektör olma özelliğine sahip.Panasonic Connect Europe, konum tabanlı eğlence endüstrisindeki yeni sürükleyici uygulama yelpazesini genişletmek için tasarlanmış iki yeni 1 Çipli DLP™ lazer projektörünü duyurdu. PT-REQ15 projektör, Panasonic’in 15.000lm parlaklık sunan ilk 1Çipli DLP 4K Projektörü olurken, benzer bir model olan PT-REZ15, WUXGA (1920 x 1200) çözünürlükle 15000lm sunuyor. Kompakt tasarımları ve yüksek kaliteli görselleri sayesinde entegratörler sahada maliyetli elektrik inşaat işlerini ortadan kaldırabiliyor ve kurulum alanının sınırlı olduğu yerlerde sürükleyici deneyimler sunabiliyor. REQ15 ve REZ15, 2024 mali yılının ikinci çeyreğinde satışa sunulacak.
Büyük ölçekte muhteşem görseller
REQ15 derin, pürüzsüz ve ayrıntılı gerçek 4K görüntüler üretmek için Panasonic’in 2 eksenli piksel kaydırma teknolojisi Quad Pixel Drive’ı kullanıyor. 2K/240Hz içeriğin 6 ms veya daha kısa gecikme süresiyle birden fazla kenar karışımlı ekrana bulanık olmayan bir şekilde yansıtılmasını sağlıyor.
Bu teknoloji aynı zamanda Panasonic’in ET-SWR10 Gerçek Zamanlı İzleme Projeksiyon Haritalama Sistemi ile senkronize olarak dijital içeriği ve analog hareketi XR cazibe merkezlerinde veya sahne performanslarında birleşebiliyor. Kırmızı kanal çıkışını genişleten bir teknoloji olan Rich Colour Enhancer, daha canlı ve doğru kırmızı tonları sunuyor. Geliştirilmiş Dinamik Kontrast, her kareye yeni bir soluk getiriyor. Yeni sahne analizi devresi, büyüleyici görsel etki için görüntünün aydınlık ve karanlık alanlarını daha iyi tespit edebiliyor.
Kusursuz karışımlar, özellikle görüntüyü kavisli ekranlara yansıtırken sürükleyici 360° alanlarda da hayati önem taşıyor. Siyah düzeyi ayarları, rastgele ekran şekilleri için nokta tabanlı kenarlık ayarı sunarak siyah düzeylerinin hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlıyor. Siyah düzeyi ayarının geometrik ayarlama ile bağlantısını kaldırma özelliği sayesinde tamamen kusursuz bir çoklu ekran görüntüsü için ekranın görüntüleme alanının dışındaki üst üste binmeleri de dahil olmak üzere tüm karışıma siyah düzey ayarları uygulanabiliyor.
Zahmetsiz İş Akışı ve Genişletilmiş Yetenekler
Intel® SDM için hazır yuva, çeşitli opsiyonel tescilli veya üçüncü parti işlev kartlarıyla da uyumlu. Kullanıcılar uygun bir kartla bağlantıyı uygulamanın arayüzüne veya AVoIP standardına uyacak şekilde uyarlayabiliyor, ölçeklendirebiliyor ve genişletebiliyor. Yeni yüksek kontrastlı lensler, uzaktan kumanda ile kolay ayarlama için güç beslemeli merkez ve çevre odağına sahip. Projektörlerin akıllı telefon üzerinden güç açılmadan hazırlanmasını veya başlatılmasını sağlayan NFC işleviyle yerinde iş akışı kolaylaştırılıyor. Geo Pro için önceden etkinleştirilmiş yükseltme kitleri, imkanların kapasitesini işlevselliği artırıyor ve kamera aracılığıyla kenar karıştırmayı otomatik hale getiriyor.
Bakım Gerektirmeyen Çalışma ile Üstün Güvenilirlik
Konuk deneyimini etkileyen kesintileri önlemek ve işletme maliyetlerini azaltmak için her iki üründe de IP5X Toza Karşı Korumalı (IEC 60529) standardına uygun, hava filtresi ihtiyacını ortadan kaldıran ve 20.000 saat bakım gerektirmeyen çalışma sağlayan bir optik motor ve lazer ışık kaynağı modülü bulunuyor. İnceltilmiş sıvı soğutma sistemi, tozlu ortamlarda sürekli çalışma imkanı sağlıyor. Multi-Laser Drive Engine, olası bir tek diyot arızası durumunda parlaklık kaybını sınırlayan benzersiz yük devretme devresine sahipken, Yedek Giriş işlevi, birincil sinyal kesintiye uğradığında ekran karartma olmadan bir yedekleme sinyaline geçer.

EHKİB modayı sürdürülebilirlikle dönüştürüyor

Türk moda endüstrisinin tasarımcı ihtiyacına cevap vermek, genç, yenilikçi tasarımcıların önünü açma amacıyla Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin bu sene 17’incisini düzenlediği EİB Moda Tasarım Yarışması’nda kazananlar açıklandı.

17’inci kez düzenlenen EİB Moda Tasarım Yarışmasının kazananı Old Flavours, New Recipe adlı tasarımıyla Mirey Demirci oldu. İkinciliği Green Newspaper adlı tasarımıyla Ayşenur Kayar kazanırken, üçüncülüğü The Baby in Arcadia adlı tasarımıyla Ayşe Hümeyra Tatar elde etti.

Finale kalan ilk 10 tasarımcı, Özlem Erkan mentörlüğünde İzmir Olgunlaşma Enstitüsü ile hazırladıkları koleksiyonları, Akif Örük koreografisiyle sergiledi.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Hazırgiyim ve tekstil sektörlerimiz Türkiye’nin ilklerini yapan sektörler. Her zaman tasarıma yatırım yapan gençlerle var olacak sektörlerimiz. Gençlerimizin önlerini açmak için çalışıyoruz. Sürdürülebilir moda yaratmanın altını çizmeliyiz, Yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeye ağırlık vermeliyiz. Türkiye’de hazırgiyim ve tekstil sektörlerimiz otomotivden sonra ikinci sırada. Üretim ve ihracat deposu sektörlerimiz. Tasarım Yarışmamız gençlerimiz ve gelecekleri için iyi bir kazanım oldu.” dedi.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Hazır giyim ve tekstil sektörlerinde 2022 yılında 31,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. İhracat tutarımızın yanında bugün Türkiye’nin en katma değerli ihracat yapan sektörleri arasındayız. Kilogram başına ihracat birim fiyatımız Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde. Amacımız ortalama ihraç fiyatımızı daha yüksek seviyelere çekmek. Ülkemiz tasarımda her sene daha ileriye gidiyor. Bu başarıya ulaşmamızdaki en önemli etken, aynı zamanda bizi rakiplerimizden de ayrıştıran tasarım gücümüz. Tasarım yarışmaları genç tasarımcıların teşvik edildiği, farklı perspektiflerin bir araya getirildiği, yeni fikirlerin ortaya çıkarıldığı platformlar. Yarışmalar her yıl genç yeteneklerin üretime kazandırılmasında büyük rol oynuyor.” dedi.

Başkan Sertbaş, “Moda Tasarım yarışmalarında keşfedilen yetenekli tasarımcılarımız sektörümüzün tasarım gücüne güç katıyor, çıtayı her yıl daha yükseğe çıkarıyor. Yine yarışmalarımıza katılıp, uluslararası arenada çok başarılı işlere imza atan dünya çapında moda tasarımcılarımız ülkemizi en iyi şekilde temsil ederken, bizleri de gururlandırıyor. Yarışmamıza bu yıl da genç tasarımcılar oldukça ilgi gösterdiler ve toplam 250 gencimizden başvuru dosyası aldık. Bu dosyalar arasından finale kalmayı başaran birbirinden iddialı ve yaratıcı 10 finalistimiz tasarladıkları koleksiyonlarla yarışmamızın temasına uygun, çok başarılı, izlemesi keyifli koleksiyonlar hazırladılar. Tüm finalistlerimizle gurur duyuyoruz. Bu noktada tasarım yarışmalarımızı gerçekleştirebilmemize olanak sağlayan, tasarım ile ilgili yatırımları her platformda destekleyen Ticaret Bakanlığımıza ve Türkiye İhracatçılar Meclisimize teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.

EHKİB Sosyal Organizasyonlar ve Yarışma Komitesi Başkanı Tuğba Hazar, “Bu yarışmamınız temasını, varoluşun başlangıcı ve gelişmenin sembolü olarak belirledik: “SEED”. Katılımcılardan, sezondan bağımsız koleksiyonlarında yeni bir başlangıç ve gelişim hikayesi anlatmalarını istedik.

Her bir katılımcının özgün ve yaşama sevincini yansıtan koleksiyonlar hazırladığına tanık oldum. Tüm finalistlerimizi tebrik ediyorum. Yarışmamızda dereceye giren finalistlerimize sağladıkları önemli katkılar için Ticaret Bakanlığımıza ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne, Finalistlerimizi süreç boyunca yalnız bırakmayan moda tasarımcısı Özlem Erkan’a teşekkür ederiz. Tüm koleksiyonların özveriyle dikimini üstlenen İzmir Olgunlaşma Enstitüsü’ne minnettarız. Etkinliğin başarılı geçmesi için çalışan Yarışma Komitesi ekibimize ve EİB sekretaryasına teşekkür ederiz.” dedi.

EİB 17’inci Moda Tasarım Yarışması ile ilgili gelişmeler, http://eib.modatasarimyarismasi.org/ adresinden, Facebook/eibmodatasarim, Twitter/eibmoda ve Instagram/eibmoda sosyal medya hesaplarından takip edilebiliyor.

EİB XVII. MODA TASARIM YARIŞMASI

 Finalistler:

AYŞE HÜMEYRA TATAR

AYŞENUR KAYAR

BEYZA BAYRAM

ENES YOLCU

EZGİ KIZILTAN

MEHMET MELİH SEVİNÇ

MELİS DORU

MİREY DEMİRCİ

SERKAN ÇINAR

ZEYNEP KOÇ

17.EİB MODA TASARIM YARIŞMASI FİNAL JÜRİSİ

Tuğba HAZAR                           Jüri Başkanı

1.         Belma ÖZDEMİR                Moda Tasarımcısı- MTD Eş Başkanı

2.         Çiğdem AKIN                                  Moda Tasarımcısı

3.         Emre ERDEMOĞLU                      Moda Tasarımcısı

4.         Esin ÖZYİĞİT                                 İzmir Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı

5.         Fırat NEZİROĞLU             Moda Tasarımcısı ve Dokuma Sanatçısı

6.         Fırat ÖZDEMİR                  Fıratteks Firma Yetkilisi

7.         Gökay GÜNDOĞDU                       Moda Tasarımcısı

8.         Meltem Özbek                                  Moda Tasarımcısı

9.         Mert YEMENİCİOĞLU     Moda Stilisti

10.       Murat AYTULUM               Moda Tasarımcısı

11.       Necla Güvenç                        Moda Tasarımcısı

12.       Nihan Peker                         Moda Tasarımcısı

13.       Niyazi ERDOĞAN               Moda Tasarımcısı

SEED / TOHUM

Oluşum sürecinin başlangıcı olarak tohumu konumlandırdığımızda, kendimizi Teşekkül (biçim kazanma oluşma), Tekevvün (var olma, doğuş, oluşma) kavramlarının derinlerinde buluruz

Algılarımızın sınırlarını zorladıkça varoluştan yok olmaya doğru bir yola gireriz ve yolun sonunda boşluklarımızı doldurabilme kabiliyetine erişiriz.

Tohum; Sınırlı kaynaklarla dolu bir dünyada, insanın sınırsız isteklerine ve gereksinimlerine cevaptır.

Var olmanın temeli olan TOHUM, varoluşçuluk akımını içinde barındırır. Varoluşçuluk, bireyselliğin ön plana çıktığı ve insan varlığını tüm yönleriyle incelendiği felsefi bir sistemdir.

Bu akımda, özgürlük ve sorumluluk kavramları ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle bu tema ile önce kendi varlığına sonra diğer insanlara karşı sorumlu hissetmelisin!

İşte tamda bu sebepten sürdürülebilir moda kavramının önemi SEED konsepti öne çıkarıyor, modanın tüketimini ve artık tüketilmişi tekrar var etme çabasını bu bağlamda tekrar fark ediyoruz.

EİB 17. Moda Tasarım Yarışması’nda tasarımcıların mentorluğunu ise moda tasarımcısı Özlem Erkan yaptı.

Ödüller neler?

-Birincilik Ödülü 100.000 TL

İkincilik Ödülü 75.000 TL

Üçüncülük Ödülü 50.000 TL.

-Yurtdışı Eğitim Bursu Ödülü:

Yurtdışı Fuar Katılımı

İlk 10 finalistin koleksiyonları Türkiye İhracatçılar Meclisi organizasyonu ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda her yıl düzenlenmesi beklenen Türkiye Tasarım Haftası etkinliğinde sergilenecektir.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji haberleri

Ev kiralarken kimlik sahteciliğine dikkat Sahte kimlikle dolandırıcılık, emlak sektöründe de sıkça yaşanmaya başladı. Sahipleri …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427