Ekonomi-teknoloji haberleri (04.08.2022)

Salmonella tehdidini önlemenin yolu çiftlikten sofraya giden süreci takipten geçiyor

Gıda güvenliğinde yapılacak en küçük bir hata, başta toplum sağlığında olmak üzere pek çok alanda tehditleri beraberinde getiriyor. Bu tehditlerden biri olan Salmonella, hayvansal ürünlerden insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Salmonella bakterisi hakkında önemli bilgiler paylaşan Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, gıda güvenliğini sağlamak adına sundukları çözümlerden bahsetti.

Güvenli gıda hem dünyanın hem de ülkemizin gündeminde ilk sıralarda bulunuyor. Tüketiciler yedikleri ve çocuklarına yedirdikleri hayvansal gıdaların güvenliğinden emin olmak istiyor. Son dönemde adını sıkça duyduğumuz bir bakteri türü olan Salmonella, direkt insanlarda görülebileceği gibi hayvansal ürünlerden de insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Bu bakımdan yem hijyeni hayvan ve insan sağlığı için büyük önem taşıyor. Salmonella’nın önlenmesi için çiftlikten sofraya giden süreçte tüm üretim basamaklarının en hassas şekilde takip edilmesi ve bu basamaklarda oluşan ya da oluşabilecek tüm aksaklıkların en hızlı şekilde giderilmesi kritik derecede önemli bir rol oynuyor. Güvenli hayvansal gıdaya ancak hayvanların doğru bir şekilde beslenmesi ile ulaşılabileceği bilinciyle yol alan Trouw Nutrition, kaliteli ürün gruplarının yanı sıra hizmet ve servisleriyle de ülkemizin sürdürülebilir besin zinciri kalitesine katkı sağlıyor.

Çiftlikten sofraya giden sürecin ilk basamağını üreticiler oluşturuyor

Salmonella bulaşının engellenmesi, hayvan ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için gereken koşullar hakkında bilgi veren Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, “Salmonella, hayat standardımızı ve günlük yaşamımızı kökten etkileyecek çok ciddi bir enfeksiyon. Özellikle hayvanlarda oluşan Salmonella, hayvanların sürü halinde yetişmesinden dolayı çok daha büyük enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bu enfeksiyonlar da hayvansal gıdalar aracılığıyla insanlara geçebiliyor. Günümüzde süt ve yumurtanın neredeyse tüm gıdalarda kullanıldığını düşündüğümüzde bu ürünleri güvenilir kaynaklardan tüketmenin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Salmonella tehdidine karşı çözüm ise çiftlikten sofraya giden tüm süreci takip etmekten geçiyor. Çiftlikten sofraya kadar sağlıkla ilerleyen bir besin zincirinin ilk basamağını üreticilerimiz oluşturuyor. Üreticilerin sürülerini Salmonella enfeksiyonundan koruyabilmeleri için hayvanlarını güvenli yem ve suyla beslemeleri ve doğru zamanda Salmonella aşılarını yaptırmaları büyük önem taşıyor. Yem hijyeninin sağlanması için öncelikle yemi oluşturan ham madde ve yem katkılarının Salmonella gibi bakterilerden arınmış olması gerekiyor. Bunun için belli aralıklarla tüm ham maddeleri ve yemi analiz edip bakteri yükünün ayrıntılı bir şekilde gözlemlenmesini öneriyoruz. Yem yapımında kullanılacak ham maddelerin kabulünden sonra doğru şartlar altında depolanması da bir diğer kritik konu olarak karşımıza çıkıyor. Doğru şekilde depolanmayan ham maddelerde bakteri, küf gibi organizmaların üremesi kaçınılmaz oluyor. Bu anlamda etkinliği kanıtlanmış uygun ürünlerin kullanılması yem güvenliği için etkin sonuçlar doğuruyor. Trouw Nutrition olarak hem ham maddelerde hem de yemde organizma üremesini engellemek için tasarladığımız, profesyonel olarak formüle edilmiş organik asitler olan Fysal ürün grubumuzla üreticilere büyük kolaylık sağlıyoruz.” dedi.

“Hayvansal üretim proseslerini geliştirmek isteyen Türk üreticisinin yanındayız”

Trouw Nutrition’ın Salmonella riskine karşı geliştirdiği diğer çözümleri paylaşan Uğur Karapıçak, “Trouw Nutrition olarak, her işletmenin kendisine özel ihtiyaçları olduğunu biliyor, bilgi birikimimiz ve zengin ürün portföyümüzle onların yanında oluyoruz. Bu kapsamda uygun dozajlama ekipmanlarımız, uygulama protokollerimiz, laboratuvarımız Masterlab hizmeti ile desteklenen Salmonella Audit (Salmonella Taraması) ve Feed Mill GAP (Fabrika Taraması) gibi tarama servislerimizle tüm sektörün çözüm ortağı olarak büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Feed Mill Gap ve onun önemli bir basamağı olan Salmonella Audit ile üreticilerimizin çiftliğine yaptığımız ziyaretlerde ham madde kabulünden son ürünün oluşumuna kadar tüm basamakları titizlik ve ciddiyetle kontrol ediyoruz. Ardından gerekli numunelerin analizlerini Avrupa’daki laboratuvarımızda gerçekleştiriyoruz. Üretim tesisinin tüm haritasını çıkartıyor ve üreticilerimizle beraber riskli olan bölgeleri belirliyoruz. Riskli olan ve ileride risk oluşturabilecek tüm etkenlerin elimine edilmesi için üreticilerimizle birlikte gerekli aksiyonları hayata geçiriyoruz.

Dijital bazlı modüler hassas besleme sistemimiz NutriOpt ile de farklı hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin uzun ve maliyetli laboratuvar proseslerine gerek kalmadan besin içeriklerinin yerinde, dakikalar içinde, düşük maliyetle ve güvenilir şekilde analiz edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede hayvanlarda yanlış besleme nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını ve kayıpları önlemeye katkıda bulunuyoruz. Üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu detaylı analizleri birkaç dakikada yapıp telefonlarının ya da bilgisayarlarının ekranına yansıtan hızlı analiz sistemimizle onların karlılığını maksimum seviyeye çıkarmakta da en önemli destekçileri oluyoruz. Tüm bunlarla gıda güvenliğini koruma altına almayı amaçlıyoruz. Hayvansal üretim proseslerini geliştirmek isteyen Türk üreticisinin yanında olduğumuzun altını özellikle çizmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

UİB’DEN TEMMUZ AYINDA 2,2 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT…İ

Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), temmuz ayında 2 milyar 157 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştı.
UİB’in Temmuz ayı ihracat rakamları açıklandı. Temmuz ayındaki ihracatı 2 milyar 157 milyon dolar olan UİB’in, geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracat tutarı ise 31 milyar 598 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Temmuz ayı ihracat rakamlarını değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Otomotivde ana ihracat pazarımız Avrupa’da ve önemli pazarlarımızdan ABD’de yaşanan talep değişimleri ve daralmalardan ve ek olarak uzun bayram tatilinden olumsuz etkilenmemize rağmen ihracat performansımız artmaya devam etti. Tekstil, hazır giyim, meyve-sebze ve yaş meyve sebze ihracatçı birliklerimizle de uzun bayram tatiline rağmen üretmeye devam ettik. Pandemi sonrası özellikle tarım alanında önemli sorunlar yaşıyoruz. Herkesin gıda ve su krizine dikkat çektiği bugünlerde şimdiden alınması gereken önlemleri almalıyız. Her şeye rağmen üretmeye devam eden ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

OİB’in ihracatı temmuzda 1.7 milyar dolar
Temmuz ayında %3 artışla 1 milyar 742 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), geriye dönük 12 aylık performansı ise yüzde 2 artışla 25 milyar 834 milyon dolar olarak açıklandı.
UTİB ihracatı temmuzda 90 milyon dolar
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği de (UTİB) temmuz ayında 90 milyon 159 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracatı ise yüzde 17 artışla 1 milyar 430 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti.
UHKİB’ten temmuzda 87 milyon dolarlık ihracat
Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 artışla 87 milyon 540 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), geriye dönük 12 aylık ihracatı ise yüzde 24 artışla 1 milyar 105 milyon dolar olarak açıklandı.
UMSMİB’in ihracatı temmuz ayında 19 milyon dolar
Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2 artışla 19 milyon dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise yüzde 17 artışla 254 milyon 256 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.
UYMSİB’ten temmuzda 8.9 milyon dolarlık ihracat
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), temmuz ayında 8 milyon 982 bin dolarlık ihracata imza attı. UYMSİB’in geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracatı ise 138 milyon 943 bin dolar olarak gerçekleşti.
Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin temmuz ayı ihracatı ise 208 milyon 318 bin dolar olarak açıklandı.

NOOR TECHNOLOGIES UV-C STERİLİZASYONUNUN PATENTİNİ ALDI

Bilimsel çalışmalarını İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve dünyanın en iyi 3 tasarım üniversitesinden biri olan Polimi Design Milano iş birliğinde yürüten Noor Technologies, UV-C teknolojisinden yararlanarak ortamlardaki zararlı mikroorganizmaların ve kötü kokuların ortadan kaldırılması biliminin patentini aldı.

Noor Technologies, sterilizasyon işlemleri için geliştirilen bir teknoloji olan ultraviyole (UV) ışık yayan LED’lerin geleceği üzerine çalışmalarına İtalya, Fransa ve Türkiye’de devam ediyor. Bilimsel çalışmalarını İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve dünyanın en iyi 3 tasarım üniversitesinden biri olan Polimi Design Milano iş birliğinde yürüten Noor Technologies, UV-C teknolojisinden yararlanarak ortamlardaki zararlı mikroorganizmaların ve kötü kokuların ortadan kaldırılması biliminin patentini aldı.

UV-C Lambaları En Etkili Sterilizasyon Yöntemlerinden Biri

Ultraviyole ışınlamanın (özellikle UV-C) en etkili antiviral stratejilerden biri olarak araştırmacıların dikkatini çekmesinin üzerine, UV-C radyasyonu yayan derin UV LED’lerin bakteriyel, viral ve protozoal patojenlerin yapılarını nötralize etmede etkili olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştı. UV ışığının bakteriler, mantarlar, mayalar ve virüsler dahil olmak üzere çok çeşitli zararlı mikroorganizmaları yok edebildiği araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştı. Noor Technologies, uluslararası üniversitelerle iş birliği içerisinde yaptığı çalışmalarda, patojenleri inaktive etmek için çeşitli dalga boylarındaki UV-C LED sistemlerini inceleyerek olumlu sonuçlar elde etti. Bu çalışmalar, 255 nm, 265 nm, 269 nm, 275 nm, 280 nm’de veya nispeten dar bant genişliklerinde (toplam nominal genişlik, maksimumun yarısında, FWHM, 10-12 nm) yayılan antiseptik UV-C LED ışınımının etkinliğini gösterdi. Çalışmalar, özellikle 265nm ve 280nm dalga boylarında mükemmel sonuçlar elde etti. Noor Technologies, araştırma süreçlerinin ardından bu sistemin patentini almıştı.

Bakteriyel ve viral organizmaların genetik (nükleik asit) ve protein (amino asit) bölgelerini hedeflemek için kombine iki dalga boylu bir sistem kullanmanın önemi yapılan araştırmalar sonucunda belgelendirildi. Bu verilere dayanarak, 265nm ve 280nm’lik iki farklı dalga boyuna sahip bir UV-C ışık kaynağı ile birlikte kullanılmasının, antiseptik kapasitesini artırdığı ve şimdiye kadarki en etkili kombinasyon olduğu bilimsel veriler ile kanıtlandı ve bu bir Noor Technologies buluşu olarak kayıtlara geçti.

Sterilizasyonda UV LED’lerin kullanılmasının ana avantajlarından birinin, patojenlerin etkisizleştirilmesini optimize etmek için farklı dalga boylarını birleştirmenin mümkün olması olduğunu açıklayan Noor Technologies, ayrıca bu yöntemin daha düşük enerji tüketimi ve daha yüksek verimlilik sunduğunu belirtiyor. UV-C ışınları mikropların genetik materyalini (DNA/RNA) parçalayabiliyor. Ayrıca viral inaktivasyonu söz konusu olduğunda UV-C teknolojisi, daha geniş virüs inaktivasyonunu daha yönetilebilir maliyetler ve pratiklik gibi sayısız fayda ile birlikte sunuyor. Günümüzde UV-C ışığı su dezenfeksiyonu, gıda sterilizasyonu ve yüzey dekontaminasyonu gibi birçok farklı uygulamada da kullanılıyor.

Sterilizasyon ve Raporlama Tek Cihazda

Noor Technologies patentli bilimini kendi bünyesinde geliştirdiği mobil uygulama ile taçlandırarak, cihaz kullanıcılarına ortamdaki hava kalitesini ölçme ve raporlama fırsatı da sunuyor. Temelinde fotokatalitik filtreler bulunan UV-C sterilizasyon cihazları zararlı mikroorganizmaları nötralize ederek iç havanın kalitesini arttırıyor. Fotokatalitik filtre ile aynı zamanda ortamda bulunan kötü kokuları da yok eden cihazlar, desteklendiği ön, hepa, aktif karbon filtresi sayesinde toz ve alerjen maddelerin ortamdan temizlenmesini de sağlıyor. Cihaz kullanıcıları, Google Play ve IOS AppStore’dan kolaylıkla indirebileceği mobil uygulama tarafından aktarılan kolay grafikler sayesinde ortamın hava kalitesini takip edebiliyorlar. Evler, ofisler, okullar ve mağazalar gibi günlük aktivitelerin gerçekleştirildiği tüm kapalı mekanlarda kullanılmak üzere tasarlanan Noor teknolojileri, her alana ve her ihtiyaca yanıt verebilecek nitelikte üretiliyor.

Gezginlerin tercihi yine Rahmi M. Koç Müzesi oldu

Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor’ın “Travellers’ Choice 2022” ödülüne layık görüldü. Müze, dünyanın her yerinden gezginlerin 12 ay boyunca yaptığı puanlama sonucunda hazırlanan “İstanbul’un gezilecek en iyi 25 destinasyonu” listesinde yer aldı

İstanbul’un tarihi güzellikleri ile iç içe, Haliç kıyısında eşsiz bir manzaraya sahip olan İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi, kültürü ve eğlenceyi bir arada sunabilen tek adres olma özelliğini koruyor. 14 binin üzerindeki zengin koleksiyonu ile sanayi, iletişim ve ulaşım tarihindeki gelişmeleri yansıtan müze, ziyaretçilerine her gelişlerinde yeni ve farklı keşifler yapma fırsatı sunuyor.

Rahmi M. Koç Müzesi, dünyanın her yerinden gezginlerin değerlendirmeleri sonucu belirlenen ve 5 üzerinden minimum 4,5 puan alan otel ve işletmelerin layık görüldüğü TripAdvisor ödülünü bir kez daha kazandı. Müze, TripAdvisor’ın binlerce kullanıcısının oyları neticesinde belirlenen “Travellers’ Choice 2022” listesinde, İstanbul’da gezilecek en iyi 25 destinasyon arasında yer aldı.

İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, ödüle ilişkin yaptığı açıklamada “Rahmi M. Koç Müzesi olarak farklı alanlara ilgi duyan, her yaş grubundan ziyaretçiye hitap ediyoruz. Her yıl 200 bini aşkın yerli ve yabancı misafiri müzemizde ağırlıyoruz. 14 binin üzerindeki zengin koleksiyonumuz yegâne ve özgün özelliğini koruyor. Bunun yanı sıra koleksiyonumuza düzenli olarak eklenen yeni objeler ile ziyaretçilerimizin müzemizde yaşayacağı deneyimi unutulmaz hale getirmek için çalışıyoruz. Dönemsel sergilerimiz, çocuklara yönelik eğitim ve atölyelerimiz ile kültür ve eğlencenin adresi olmayı sürdürüyoruz. Dünyanın en canlı, tarihi, kültürü ve mimarisiyle eşsiz şehirlerinden İstanbul’da müze olarak çok özel bir yere sahibiz. Ziyaretçilerimizin burada yaşadığı deneyimin sonucunu böylesi çok kıymetli ödüllerle görmek de bizi ayrıca mutlu kılıyor” dedi.

Rahmi M. Koç Müzesi, TripAdvisor platformunda “İstanbul’un En İyi 10 Müzesi” listesinde üçüncü sırada bulunuyor. Ayrıca beş yıl arka arkaya gezginlerin verdiği yüksek puan neticesinde Mükemmellik Sertifikası alan İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi, İftihar Listesi’nde yer alıyor.

Tüm dünyada insanların yaşamlarını iyileştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdüren Roche, küresel yapılanması ve hedeflerine yönelik yeni görev değişikliklerini duyurdu. 2023 yılının bahar döneminde gerçekleştirilecek değişiklikler kapsamında Christopher Franz, yönetim kurulundan ayrılırken Roche Grup CEO’su Severin Schwan ise Yönetim Kurulu Başkanı olarak aday gösterilecek. Schwan’ın yerine ise 15 Mart 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere Roche Diagnostik CEO’su Thomas Schinecker getirilecek.
 125 yıldır sağlık hizmetleri ekosisteminin geleceğini güçlendirmek üzere çalışan Roche, üst düzey yapılanmasında önemli görev değişiklikleri yapacak. Mart 2023’te şirketin Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu’nda yapılacak olan değişikliklerle birlikte Roche Grup CEO’su da değişecek. Bu kapsamda 2011 yılından beri Roche’un Yönetim Kurulu’nda yer alan ve 2014’ten bu yana Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Christoph Franz, Mart 2023’te başkanlık için aday olmayacağını duyururken, Franz’ın yerine Roche Grup CEO’su Severin Schwan aday gösterilecek. Schwan’ın yerine ise 15 Mart 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere Roche Diagnostik CEO’su Thomas Schinecker gelecek.
 Christoph Franz yeni görev değişiklikleriyle ilgili şunları söyledi; “Dokuz yılı Başkan olmak üzere on iki yıldır Yönetim Kurulu’nda görev yaptıktan sonra önümüzdeki yıl yeniden aday olmamaya karar verdim. Roche’un 125. yıl dönümünün sona ermesi ve birçok önemli kilometre taşına ulaşmamız ile beraber artık liderlik değişikliği için doğru bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum. Roche’un son iki buçuk yılda pandemiyle mücadelede ortaya koyduğu önemli katkılardan gurur duyuyorum. Hem tanı hem tedavi çözümlerimizde güçlü yenilikçi ürünlerimizle önümüzdeki yıllarda da sürekli büyümeye hazırız.”
 2006 yılından bu yana İcra Kurulu üyesi olan, 2008’den beri Roche Grup CEO’su olarak görev yapan ve 2013’ten beri Yönetim Kurulu’nda yer alan Severin Schwan, “Christoph’un yakın ve güvene dayalı iş birliğini takdir ediyorum ve ona teşekkür etmek istiyorum. Roche Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmekten onur duyuyorum ve aynı heyecanla Roche’un geleceğine odaklanmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı ve “Yönetim Kurulu’nun Thomas’ı yeni Roche CEO’su olarak atamasından çok memnunum. Thomas, Roche içinde yirmi yıldır global pozisyonlarda çalışmış, etkileyici bir geçmişe sahip yüksek nitelikli bir lider ve Diagnostik Bölümümüzü başarıyla geleceğe hazırladı. Onun liderliğinde Diagnostik Bölümümüz COVID-19 salgınıyla mücadelede önemli katkılar sağladı” dedi.
 15 Mart 2023 itibarıyla Roche Grup CEO’su olarak çalışmaya başlayacak olan Thomas Schinecker, “Yönetim Kurulu’nun verdiği karardan ve bana duyulan güvenden büyük bir onur duyuyorum. Roche çalışanları ve İcra Kurulu ile yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğim için çok mutluyum. 125 yıldır yaptığımız gibi dünyanın dört bir yanındaki hastalara gelecekte sağlayacağımız yenilikler için heyecanlıyım” dedi.

EİB 2022 yılı sonu hedefine temmuz ayında ulaştı

Ege İhracatçı Birlikleri, temmuz ayında ihracatını yüzde 12’lik artışla 1 milyar 236 milyon dolardan 1 milyar 384 milyon dolara çıkardı. Temmuz ayında, Türkiye’nin ihracatı ise; yüzde 13,4 artışla, 18,6 milyar dolar oldu.

EİB’nin 2022 yılının Ocak-Temmuz döneminde ihracatı yüzde 20’lik gelişimle 8 milyar 885 milyon dolardan 10 milyar 655 milyon dolara ilerledi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin son 1 yıllık dönemde yaptığı ihracatta 14 milyar 819 milyon dolardan, 18 milyar 76 milyon dolara yükseldi. EİB’nin son 1 yılda ihracatı yüzde 22 artış kaydetti. 2022 yılı sonu için 18 milyar dolar ihracat hedefleyen EİB, temmuz ayı sonunda 2022 yılı hedefini tutturdu.

Ege’de tarım sektörü ihracatını yüzde 22 artırdı

Sanayi sektörleri, 2021 yılı temmuz ayında EİB’nin ihracatına 744 milyon dolarlık katkı sağlamışken, 2022 yılının temmuz ayında yüzde 6’lık ilerleyişle 791 milyon dolar ihracatı hanesine yazdırdı.

Tarım ürünleri ihracatında Türkiye lideri olan Ege İhracatçı Birlikleri, temmuz ayında tarım ürünleri ihracatını yüzde 22’lik artışla 414 milyon dolardan 504 milyon dolara taşıdı. Madencilik sektörü de yüzde 11’lik artışla 87 milyon dolarlık ihracatı kayda aldı.

Zirve değişmedi

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, temmuz ayında 167 milyon 190 bin dolar dövizi Türkiye’ye kazandırırken, EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliği arasında zirvedeki yerini korudu.

Son aylarda sürekli ihracat artış rekortmeni olan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, temmuz ayında da geleneği bozmadı. EHBYİB, temmuz ayında ihracatını yüzde 125’lik rekor artışla 48 milyon dolardan 108,7 milyon dolara artırdı. Birliğin son 1 yıllık ihracatı da 933 milyon dolara ulaştı.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı 1,5 milyar doları aştı

EİB bünyesinde, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ile Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği arasındaki ikincilik yarışının kazananı temmuz ayında ESÜHMİB oldu. ESÜHMİB, 2021 yılı temmuz ayında 110 milyon dolar olan ihracatını, 2022 temmuzunda yüzde 20’lik artışla 132 milyon dolara çıkardı.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği son 1 yıllık dönemde ihracatını yüzde 29’luk artışla 1 milyar 160 milyon dolardan, 1 milyar 500 milyon dolara yükseltti. ESÜHMİB, EİB bünyesindeki 7 tarım birliği arasında yıllık 1,5 milyar dolar ihracat barajını geçen ilk birlik olarak tarihe geçti.

EHKİB’in ihracatını parite eksiye düşürdü

İhracatının yüzde 90’ını Avrupa Birliği pazarına yapan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Avro/Dolar paritesindeki avro aleyhine seyirden etkilendi. EHKİB Avro bazında ihracatını 118 milyon dolardan, 122 milyon dolara çıkarmasına karşın dolar bazında ihracatı yüzde 11’lik kayıpla 140 milyon dolardan 125 milyon dolara geriledi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği ihracatını 11 ileri taşıyarak 87 milyon dolarlık ihracatla EİB bünyesinde beşinci sırada yer buldu. Temmuz ayında, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 85 milyon dolarlık dışsatım gerçekleştirdi.

Mobilya, kâğıt, orman ürünleri ve tütün ihracatı artıyor

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 15’lik ilerlemeyle 53 milyon dolardan, 61 milyon dolara çıkarırken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği yüzde 13’lük artışla 49 milyon dolarlık ihracatını 55,5 milyon dolara taşıdı.

Türkiye’nin ilk ihracatçı birliği Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin temmuz ayı ihracatı 42 milyon dolar oldu. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği yüzde 12’lik artışla 25 milyon dolar ihracata imza attı.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 17,7 milyon dolarlık dövizi hanesine yazdırırken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 15,6 milyon dolar ihracatı kayda aldı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin yıllık ihracatının 248 milyar doları, EİB’nin ihracatının ise; 18 milyar doları aştığını, Türkiye’nin dünyanın küresel tedarikçisi olduğunun altını çizdi.

“İhracatçı sipariş almakta tereddüt ediyor”

Küresel bir resesyonun ayak seslerinin daha güçlü duyulmaya başladığına işaret eden Eskinazi, “Önce pandemi, sonrasındaki Rusya-Ukrayna savaşı dünyanın dengelerini iyice sarstı. Bu süreçte Türk Eximbank ve TCMB kaynaklarının ne denli önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz. 2022 yılı başından beri ihracatçı reeskont kredilerini kullanamaz noktaya geldi. Hammadde, işçilik ve enerji fiyatlarındaki artış, dolar/avro paritesindeki aleyhimize yaşanan gelişmeler yetmezmiş gibi şimdi de finansmana erişemiyoruz. Serbest piyasada faizler yüzde 40 bandında. Bu şartlarda ihracatçılarımız sipariş almakta bile tereddüt eder konuma geldi. Türk ihracatçısının finansmana erişimi önündeki engeller kaldırılmalı. Aksi takdirde 2022 yılının ikinci yarısı ihracat rekorları sona erebilir” diye konuştu.

“Uzak Ülkeler Stratejisini destekliyoruz”

Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşmak için ilerlemesi gereken alanlardan bir diğerinin ise; ihraç pazarlarını çeşitlendirme zorunluluğu olduğunu vurgulayan Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “İhracatımızın menzilini yaklaşık 1.600 km öteye taşıyacak olan Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş tarafından detayları kamuoyu ile paylaşılan, Uzak Ülkeler Stratejisini destekliyoruz. Güçlü olduğumuz Avrupa Birliği’nde daralma beklentisi gündemde. Avrupa’da yaşanması muhtemel bir talep daralması, bölgeye ihracat yapan tüm ülkeleri etkileyecek. Bu ortamda Uzak Ülkeler Stratejisi çok daha anlamlı hale geliyor. İhracatçılar olarak, yeni pazarlara odaklanmalıyız.”

Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 215 milyon dolar

Ege Bölgesi, 2021 yılı temmuz ayında 2 milyar 43 milyon dolarlık ihracat yaparken, 2022 yılının aynı ayında ihracatını yüzde 8’lik artışla 2 milyar 215 milyon dolara taşıdı.

İzmir, Ege Bölgesi ihracatına 1 milyar 245 milyon dolarlık katkı sağlarken, bu ihracatın 172 milyon dolarlık dilimi Ege Serbest Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nden geldi.

Egeli ihracatçılar, 2021 yılı ocak – temmuz döneminde Türkiye’ye 15 milyar 357 milyon dolar kazandırmışken, Egeli ihracatçıların 2022 yılının aynı zaman aralığındaki katkıları yüzde 17’lik gelişimle 17 milyar 966 milyon dolar oldu.

2022 yılı temmuz ayında Manisa, 338,7 milyon dolarlık performans ortaya koyarken, Denizli 330,5 milyon dolarlık ihracatla Manisa’yı takip etti.

Muğla, 2021 yılı temmuz ayında 62 milyon dolar olan ihracatını 2022 yılı temmuz ayında 82 milyon dolara ilerleterek Ege Bölgesi illeri arasında dördüncü sıraya adını yazdırdı. Ege Bölgesi ihracatına, Aydın 64,7 milyon dolarlık, Balıkesir ise; 64,2 milyon dolarlık katkı sağladı.

Ege Bölgesi illerinden Uşak, temmuz ayında 31 milyon dolar ihracat yaparken, Afyonkarahisar 30 milyon dolar, Kütahya 28 milyon dolar ihracata imza attı.

EİB 211 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdi

Ege İhracatçı Birlikleri, 2022 yılının 7 aylık bölümünde 211 ülkeye ihracat yaparken, 145 ülkeye ihracatını artırmayı başardı. EİB’nin en çok ihracat yaptığı 20 ülke arasında sadece Çin’e yapılan ihracatta düşüş yaşandı.

Almanya, 1 milyar 138 milyon dolarlık ihracatla ilk sıradaki yerini korurken, EİB üyeleri ABD’ye 856 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösterdi. İtalya 646 milyon dolarlık taleple üçüncü olurken, İngiltere’ye 614 milyon dolarlık dışsatım gerçekleştirildi. Listenin beşinci sırasına 558 milyon dolarlık ihracatla İspanya adını yazdırdı.

AB’ne ihracat 5 milyar doları geçti

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2022 yılı ocak-temmuz döneminde yaptığı 10 milyar 655 milyon dolarlık ihracatın ülke gruplarına göre dağılımında Avrupa Birliği, 5 milyar 2 milyon dolarla aslan payını alırken, Amerika kıtasına 1 milyar 230 milyon dolarlık, Ortadoğu ülkelerine 1 milyar 158 milyon dolarlık, Afrika ülkelerine 928 milyon dolarlık ihracata imza attı.

Timberland x CLOT kapsül koleksiyonuyla karşımızda
Timberland x CLOT işbirliğiyle ortaya çıkan, Uzak Doğu esintili tasarımlar ikonik parçalara yeni bir yorum katıyor. Her iki markanın en iyi yönlerini yansıtan, özenle tasarlanmış kapsül koleksiyonda, CLOT’un  Doğu-Batı- anlatısı, Timberland’in outdoor mirasıyla harmanlanıyor.
 Kapsül koleksiyonda yer alan tekstil parçaları, Uzak Doğu esintili detayları yansıtan iş kıyafeti stillerini içeriyor. Koleksiyon genelinde yüzde 100 organik ve geri dönüştürülmüş pamuk dahil olmak üzere doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeler bulunuyor. Timberland’in imzası olarak kabul edilen buğday renk, koleksiyondaki ceket ve pantolonlarda karşımıza çıkıyor. 
 İşbirliğini değerlendiren Timberland’in Küresel Ayakkabı Tasarım ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Chris McGrath: “CLOT ile gerçekleştirdiğimiz bu ortaklığının her adımı harikaydı. İki markanın özünü yansıtan, özgün ve ilerici bir koleksiyonu hayata geçirmek gerçek anlamda yaratıcı bir deneyimdi.”
 CLOT markasının Kurucusu ve Yaratıcı Direktörü Edison Chen devam ediyor: “Ejderha motifleri tasarımlarımızda her zaman öne çıkmıştır. Bu motif mistik bir simge, güç gerektiriyor ve Çin kültürünü çok iyi temsil ediyor” diyor ve ekliyor: “Nakış ise, geçmişin el dikişi kültürüne ve soyut olarak dövme kültürüne bir göndermedir. Ejderhalar ve tüm o eski motifler dövme sanatında insanların tercih ettiği Çin dövmeleri olarak karşımıza çıkıyor.”
 Ejderha figürü, yağmuru kontrol etme yeteneği nedeniyle Çin’de önemli bir koruyucu tanrı olarak kabul edilir. Geçim kaynakları tarıma bağlı olan antik Çinliler, yağmur ve iyi şans dilekleri için ejderha dansları yaparlardı. Gelenek nesiller boyu devam ediyor ve dünyadaki tüm “ejderhanın torunlarını” birbirine bağlayan bir birlik ve gurur kutlamasına evriliyor. Timberland x CLOT  işbirliği de koleksiyonun  kampanya videosunda bu gelenekten esinlendi. Videoda koleksiyondaki parçaları giyerek ejderha dansı yapan dansçılar yer alıyor.
 Chen, “Kampanya videosunda ejderha dansını kullandık çünkü üstlendiğimiz görevi tamamlamak için çok fazla kişiye ihtiyacımız var” diyor. “Timberland sürdürülebilirliği gözeten ve içinde yaşadığı gezegeni seven bir şirket. CLOT olarak bu unsurlar bizim de temel değerlerimiz arasında yer alıyor. Daha iyi bir dünyaya ulaşmak için uyum ve ekip çalışmasına ve daha fazla insana ihtiyacımız var.”
 Timberland x CLOT koleksiyonunda motifler ve işlemeler öne çıkıyor. Kapüşonlu sweatshirt, uzun ve kısa kollu tshirtler, buğday rengi nakış desenli kanvas ceket ve işlevsel tasarımıyla nakış desenli pantolon koleksiyonda dikkat çekiyor.  
 Timberland X CLOT koleksiyonu, Ağustos ayından itibaren Türkiye’deki seçili Timberland ve toptan satış noktalarında ve ayrıca timberland.com.tr adresinden satışa sunulacak.