CHP’li Arık’tan ve ADD’den, ERÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili ve Diyanet İşleri Başkanına tepki ve istifa çağrısı
Çetin Arık, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın her fırsatta Atatürk’e hakaret eden sözde tarihçi Kadir Mısırlıoğlu’nun ziyaretinin tek mantıklı açıklamasının, Erbaş’ın, “Her 10 Kasım’da kenefe gidin’ diyordu. Ben de kenefe gittim’ demesi olur” diye konuştu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, sözde tarihçi Kadir Mısırlıoğlu’nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı ve 10 Kasım’da Atatürk ile paylaşımları nedeniyle tepkilere neden olan Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Aslantaş’ı istifaya davet etti. Arık, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen sözde tarihçiyi ziyaretine açıklık getirmesi gerekiyor. Bu ziyaretin en mantıklı açıklaması da, ‘Her 10 Kasım’da kenefe gidin diyordu. Ben de kenefe gittim’ demesi olur. Aksi halde Atatürk’ün kurduğu diyanet işleri başkanlığı görevinden derhal istifa etmelidir.
Kayseri’de de Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Veysel Aslantaş gibi nankörler, Atatürk’ün 80. ölüm yıldönümünde kin ve nefret dolu söylemlerde bulunmuştur. Ey Aslantaş, Ey Mısırlıoğlu ve siz ve size destek olanlar şunu bilin ki, bugün onurlu bir yurttaş olarak, soy isminizle bu topraklarda yaşıyorsanız bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlusunuz. Yoksa kim bilir soy isminiz ne olurdu? Yada olur muydu?”
ADD KAYSERİ ŞUBE BAŞKANI KEMAL CEYLAN: İHANETE CEVAP!
Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizmi yenilgiye uğratan ve tarihte bir ilki başaran Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kuruldu. ATATÜRK Devrimi olarak nitelendirilen ve özü “çağdaş uygarlık düzeyinin de üzerine çıkmak” şeklinde ifade edilen,Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde demokrasi, özgürlükler ile bu değerlerin vazgeçilmez esası olan LAİKLİK vardır.
Laik, demokratik, sosyal devlet ve hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bedenen aramızdan ayrılışının 80. yılında, 10 Kasım 2018 Cumartesi, dün; Türk Milleti tek yürek olup Anıtkabir’e akmıştır. Genel Merkezimizin öncülüğünde; şubelerimiz, barolar, sendikalar ve demokratik kitle örgütleriyle yurttaşlarımızın yoğun katılımıyla yüz binlerSıhhiye Zafer Anıtı’ndan Anıtpark’a yürüyerek, ATATÜRK Devrimi’ne kararlı bağlılığını haykırmıştır.
Ayrıca bütün il ve ilçe örgütlerimiz kendi bulundukları il ve ilçelerde Atatürk Anıtı’ndaki çelenk sunumu ile birlikte yoğun olarak Atatürk’ü anma etkinliklerine katılarak saygı ve minnetlerini sunmuşlardır ve bölgelerdeki şehitlerimizin mezarlarını ziyaret ederek onlarda saygıyla anmışlardır.
03 Mart 1924’de Şer’iye ve Evkaf Vekâlet’inin yerine bizzat ATATÜRK tarafından kuruluş talimatı verilen; “dini inançlar ve ibadet ile ilgili işleri yürütmek ve din konusunda toplumu aydınlatmak” görevlerini yürütmekle sorumlu Diyanet İşleri’nin başındaki şahıs; “10 Kasım’da 09.05 gece kenefe gidin” diyebilecek kadar alçalan, akli, vicdani, insani ve milli melekelerinden yoksun; geçmişi, ilişkileri ve kişiliği şaibeli bir başka şahsı evinde ziyaret ederek, ona hediyeler vermiştir.
Esasen dün (10 Kasım 2018 Cumartesi) milyonlar bu iki şahsa cevap vermiştir. Dünyayı hayrete düşüren, tükenmeyen bir inanç ve kararlılıkla cevap vermiştir.
Ziyaret edilen şahsı ciddiye almamız zaten mümkün değildir. Ancak, ziyaret eden Şahsın konumu nedeniyle değerlendirme yapmamız zorunludur.
Diyanet İşleri Başkanlığı makamına siyasi iktidarca atanan ve daha öncede “imamlar siyaset yapsın” diyerek yüce din duygularının siyasete alet etme niyetini açıkça ifade etmiş bulunan bu şahsın ATATÜRK’e ve ATATÜRK Devrimi’ne düşman kesimlerle işbirliği içinde olduğu kesinleşmiştir.
Kurucu felsefeye, kurucu kadrolara ihanet, önce devletin sonra da milletin sonunu getirir. Uyarıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı makamındaki zatı ATATÜRK’e olan bağlılığını, sevgisini, hürmetini bir kez daha açıkça ortaya koymuş olan Türk milletinden özür dilemeye ve derhal istifaya çağırıyoruz.
30 Kasım 2018 tarihine kadar istifa etmediği takdirde Örgütlerimizle ve Yurttaşlarımızla birlikte tepkimizi en sert şekilde göstereceğimizin bilinmesini isteriz.