AB Temsilcisinden İstanbul sözleşmesi ve Erdoğan’la görüşme sonrası açıklama
Türkiye: Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Josep Borrell’in Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin açıklaması
Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Açıklamaları
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadeleye ilişkin hukuki bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşmesidir. Dünya genelinde kadın ve kız çocuklarına gerekli hukuki korumayı sağlamayı amaçlar. COVID-19 pandemisinin, ve en çok mağdur olan kesimin kadınlar olduğu bir çok çatışmanın bir sonucu olarak, tüm dünyada kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin artarak yeni seviyelere ulaştığı günümüzde, sözleşme hiç olmadığı kadar büyük önem taşımaktadır.
Bugün geri çekilme değil, liderlik sergileyerek kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle küresel mücadeleyi güçlendirme zamanıdır. Bu nedenle, Türk hükümetinin, İstanbul’un adını da taşıyan bu sözleşmeden çekilme kararını derin bir üzüntüyle karşılıyor ve bu kararı anlaşılmaz bulduğumuzu ifade ediyoruz. Bu karar Türkiye’deki kadın ve kız çocuklarının korunması ve temel haklarının tehlikeye atılması riskini beraberinde getirmekte, aynı zamanda dünyaya da tehlikeli bir mesaj vermektedir.
Bu nedenle, Türkiye’yi kararını değiştirmeye ısrarla davet ediyoruz. 21. yüzyılda insan hakları, barış, güvenlik ve eşitliğin temel bir unsuru olan kadın ve kız çocuklarının haklarının savunulması mücadelesinde, yakın zamanda Türkiye’nin yeniden Avrupa Birliği’ne katılacağını umuyoruz.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri video konferans görüşmesinin ardından yaptıkları ortak basın açıklaması
Mart ayı içerisinde yapılacak Avrupa Birliği Konsey toplantısı öncesinde Konsey Başkanı Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen 19 Mart 2021 Cuma günü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir video konferans görüşmesi gerçekleştirdi.
Taraflar Aralık ayında yapılan AB Konseyi toplantısında ele alınan, Kıbrıs meselesinin yaklaşan çözüm görüşmeleri dahil Doğu Akdeniz’deki durum ve AB-Türkiye ilişkilerini ele aldı.
AB tarafı, daha pozitif bir AB-Türkiye gündemi için gerginliklerin azaltılması süreci ve güven arttırıcı tedbirlerim güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
Başkanlar ayrıca Türkiye’de misafir edilen Suriyeli mültecilerin durumu ile Libya ve Suriye dahil daha geniş bölgeye ilişkin meselelere dair fikir alışverişinde bulundu.
Mart ayında yapılacak AB Konseyi toplantısının ardından Türkiye’ye gerçekleştirilebilecek ziyaret de görüşülen hususlar arasında yer aldı.