Çerez niyetine hap…(Köşe yazısı 12.12.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Türkiye’de gelenek-görenekler giderek kaybolurken, vefa, saygı, sevginin yerini de vefasızlık, saygısızlık, sevgisizlik doldurmaya başladı. Bu yüzden, yeni kuşakların duyarsızlığından anne-babalar ve dede-nineler hastalık hastası oldu.
Türkiye’nin Sağlık harcamaları ve açığı alınan tüm önlemlere karşın bir türlü kapatılamıyor.
Çerez niyetine her türlü ilacı kullanıyoruz. Birde ‘Benim şuram ağrıyor’ diyene ‘Bana iyi geldi’ diye ısmarlama hap veren ya da önerenler, yanlış teşhis ve tedavi ile daha büyük yaralar açıyor.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, kontrolsüz antibiyotik kullanımı sonucu gelişen antibiyotik direnci ve uzun süredir yeni antibiyotik buluşunun olmaması nedeniyle tüm dünyanın antibiyotik direnci alarmında olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Meşe’nin bu konudaki uyarıları.
“Dünyada her 10 dakikada 2 ton antibiyotik tüketiliyor ve bunun yüzde 30’u gereksiz. Bilinçsiz antibiyotik tüketiminin oldukça fazla olduğu ülkemiz antibiyotik tüketiminde Avrupa ülkeleri arasında birinci. Antibiyotiğe dirençli ağır enfeksiyonlardan her 10 dakikada 1 kişinin öldüğü dünyamızda 2000’li yıllardan bu yana çok az yeni antibiyotik buluşunun olduğu göz önüne alındığında, antibiyotik direnci konusunda çok zor günlerin bizleri beklediğini söyleyebiliriz.
Toplumda yaygın olan anlayışın aksine antibiyotik ağrı kesici, ateş düşürücü, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürüğü hafifletici etkisi olmadığı gibi nezle, grip tedavisinde yeri yok. Bakteriyel enfeksiyon varlığında hastalığın düzelmesi, yaşam kalite ve süresinin artırılması, hastalığa bağlı istenmeyen durumlar ile hastalığın kronikleşmesinin önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılmasında antibiyotik kullanımı önemlidir. Bunun dışında viral enfeksiyonların yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı, ishal gibi hastalıklarda antibiyotik kullanımına çoğunlukla gerek yoktur. Ateşi olan herkes hemen antibiyotik kullanmamalıdır. Antibiyotik yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda, uygun doz ve uygun sürede kullanıldığında fayda sağlar. Gereksiz, aşırı, hele hele doktor bilgisi dışında antibiyotik kullanımı hastaya bir fayda sağlayamayacağı gibi vücut florasının bozulmasına da yol açmaktadır. Yani antibiyotik kesinlikle masum değildir.
Antibiyotiğin veriliş şekli, dozu ve süresi, akılcı antibiyotik kullanımının kuralıdır. Bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotiğin uygun dozunda ne eksik, ne fazla kullanılması gerekir. Akılcı antibiyotik kullanımında sorumlu taraflar hekim, eczacı, hemşire, diğer sağlık personeli, hasta-hasta yakını, üretici firmalar, düzenleyici otorite ve medyadır. Bilgi yetersizliği, hata baskı, eğitimsizlik, fazla kazanç isteği, kuralların yetersiz oluşu ve çeşitli beklentiler, akılcı antibiyotiğin kullanımının önündeki engellerdir. Yanlış antibiyotik kullanımının dünyada ve ülkemizdeki sonuçlarına bakacak olursak. Dünyada her 10 dakikada 2 ton antibiyotik tüketilmekte. Kullanılan antibiyotiğin yüzde 30’unu gereksiz tüketim oluşturmaktadır. Türkiye, antibiyotik kullanımında Avrupa’da ilk sıradadır. Peki dünyada bu kadar antibiyotik kullanımı yaygın iken antibiyotikler tüm enfeksiyonları tedavi edebiliyor mu? Maalesef edemiyor. Çünkü 1940’lı yıllarda penisilin ile başlayan antibiyotik çağı artık sona ermektedir. Çünkü artık dünyada antibiyotik keşfi yapılmıyor. 2000’li yıllardan itibaren firmaların yeni antibiyotik buluşları azaldı ve araştırma-geliştirme yatırımları da bu konuya yapılmamaktadır. Bunun yanında toplumda ve hastanelerde antibiyotiğin yaygın ve gereksiz kullanımı ile antibiyotiklere direnç giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü antibiyotik direnci konusunda alarmda! Tüm dünyada ve ülkemizde sağlık alanında en önemli problem antibiyotik direncidir. Ve maalesef dünyada her 10 dakikada 1 kişi antibiyotiğe dirençli ağır enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Öncelikle antibiyotiğin hangi hastalıklarda ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmemiz, gereksiz antibiyotik kullanımından vazgeçmemiz gerekir. El yıkama, gıda hijyeni, hasta insanlardan uzak durma ve aşılanma gibi enfeksiyon kontrol önlemlerine uyarak enfeksiyonların yayılımını azaltmalıyız. Antibiyotikleri sadece reçete ile kullanmalıyız. Reçetesiz alım yasaklanmalıdır. Reçetede önerilen doz ve süreye tam uyum gösterilmelidir. Tedavi erken bırakılmamalıdır. Hastalar arasında antibiyotik paylaşımı yapılmamalıdır. Akılcı antibiyotik kullanımı konusunda ülkesel acil eylem planı uygulanmalıdır. Antibiyotik direnci izlenmelidir. Enfeksiyon kontrol önlemlerine uyum teşvik edilmelidir. Doğru antibiyotik kullanımı için uygulamalar ve yaptırımlar geliştirilmelidir. Mevcut direnç durumu hakkında geri bildirim yapılmalıdır. Yeni ilaç, aşı ve tanı yöntemleri geliştirilmesi teşvik edilmelidir.”