Gündem

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlik ve mesajları

CHP İl Başkanı Ümit Özer Solak’ın açıklaması

Kayseri’de de daha yakın zamanda art arda acı haberlerle sarsıldık. Kadınlar kampüste, işte, fabrikada, evde, sokakta katlediliyor! Sevdiklerinden koparılıyor. Bütün yaşanan ve sebep olunan bu acılara rağmen, bugün yine süslü laflarını sıralayacaklar.
Hatırlatalım!
Bu halktan ve gereklerden uzak, sadece saraya bakan ve sadece saraydan bakan zihniyet, halkın partisi tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele ve şiddetin önlenmesine yönelik verilen önergeleri sürekli reddeden zihniyettir. Haklarını arayan kadınları, mağdur edilen kadınları, sorunları görmeyen, görmezden gelen zihniyettir. Kadınlara yönelik şiddet dilini kullanan, şiddeti körükleyen, kadını sürekli yaşamdan ötekileştiren zihniyettir. Bu zihniyet kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül ve etkili işbirliğini içeren politikaların hayata geçirilmesini hedefleyen #İstanbulSözleşmesi’ni bir gecede keyfi şekilde kaldıran zihniyettir.
Buradan söz veriyoruz!
Halkın iktidarında 25 Kasım #KadınaYönelikŞiddetleMücadele Günü, göstermelik değil, gerçek anlamda şiddetle mücadele günü olacak.
Kimse merak etmesin, bu ülkeye adaleti de, huzuru da, barışı da insanca, hakça, onurlu bir yaşamı da getireceğiz.
Kadınların şiddetten uzak, eşit, mutlu ve huzurlu bir yaşama kavuşması için hep birlikte mücadeleye devam.

NAVRUZ: “HAK-İŞ OLARAK, KADINA ŞİDDETLE VE ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”

HAK-İŞ Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve HİZMET-İŞ Sendikası Kayseri Şube Başkanı Yavuz Navruz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında HAK-İŞ teşkilat mensuplarının katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı.
HAK-İŞ İl Başkanı Navruz basın açıklamasında şunları kaydetti: “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle 81 ilde meydanlardayız. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulme, işgale, ayrımcılığa ve her türden şiddete maruz bırakılan masumların sesi olmak için kadın–erkek hep birlikte buradayız. Nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetin tüm biçimlerine karşı olduğumuzu yüksek bir sesle ilan ediyoruz. Günümüzde şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik, dijital, ekonomik ve ısrarlı takip gibi farklı boyutlarıyla hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Araştırmalar, şiddetin en fazla kadınları hedef aldığını açıkça göstermektedir. Kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe karşı sesimizi yükseltiyoruz. HAK-İŞ 50 yıllık onurlu mücadelesinin birikimiyle bugün de kadına yönelik şiddetin karşısında dimdik durmaktadır. Yarım asırlık sendikal tecrübe, bu konuda sözümüzü daha güçlü, duruşumuzu daha kararlı kılmaktadır.” dedi.

HAK-İŞ Kayseri İl Başkanı Navruz açıklamalarına şöyle devam etti:

“HAK-İŞ KONFEDERASYON OLARAK DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN ŞİDDETİN VE ZULMÜN KARŞISINDAYIZ.
Kadına yönelik şiddetin en acımasız boyutunu ise kuşkusuz savaş ve çatışma ortamında görmekteyiz. Dünya genelinde, özellikle Filistin/Gazze, Doğu Türkistan, Sudan, Yemen, Lübnan ve Myanmar gibi bölgelerde; savaş, işgal ve sistematik baskı politikalarının en ağır bedelini kadınlar ve çocuklar ödemektedir. Bu tablo, kadına yönelik şiddetin artık sadece bireysel bir suç değil, küresel bir insanlık krizine dönüştüğünü göstermektedir. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Uluslararası kuruluşları; sivillerin korunması, kadınların güvenliği, yerinden edilenlerin korunması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması konusunda acil sorumluluk almaya çağırıyoruz.
Çalışma hayatının her alanında öncü bir konfederasyon olan HAK-İŞ, kadın çalışanların örgütlü gücünün adresidir. Toplumsal şiddetin çözümünü yalnızca kadınların omuzlarına bırakamayız. Kadın–erkek birlikte haykırıyoruz: Şiddet son bulmalıdır. Sendikal örgütlenmenin güçlenmesiyle toplumun bu yarasının iyileşeceğine inanıyoruz.
Şiddetsiz bir geleceğin mümkün olduğuna; toplumsal dayanışma, ortak bilinç ve kararlı bir mücadele ile kadınların, çocukların ve tüm insanların güven içinde yaşayabileceği adil bir dünyanın mutlaka inşa edileceğine yürekten inanıyoruz.

BİRLİKTE GÜÇLÜ, BİRLİKTE KARARLIYIZ.
TÜİK Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’na göre kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde %28,2’si psikolojik, %18,3’ü ekonomik, %12,8’i fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Boşanan kadınlarda bu oranlar çok daha yüksektir. Son 12 ayda kadınların %11,6’sı psikolojik, %3,7’si dijital, %3,1’i ısrarlı takibe ve %2,6’sı fiziksel şiddete uğramıştır. Bu veriler, ülkemizdeki şiddetin yaygınlığını ve acil müdahale gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır.

Bizler, HAK-İŞ’li kadın ve erkek emekçiler olarak, çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik önerilerimizi sıralamaktayız;
Sendikal örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan tüm engeller kaldırılmalıdır.
ILO C190 onaylanmalı ve toplu iş sözleşmelerine uyarlanması sağlanmalıdır.
İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans Politikasının” hayata geçirilmelidir.
Kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmelidir.
Eşit değerde işe eşit ücret için etkin kamu etkin denetim yapılmalıdır.
Kayıt dışılığın ve cinsiyete dayalı ücret açığının giderilmesi için sendikal örgütlenme güçlendirilmelidir.
Bakım yükünün toplumsal bir mesele olarak ivedilikle ele alınmalıdır.
Şiddet tehdidi altındaki çalışanlara tayin, fesih, esnek çalışma, izin ve yeniden işe alımda öncelik hakkı tanınmasını,
Yeni medya ve dijital platformlarda şiddeti özendiren, normalleştiren ve kadınları hedef alan içeriklere karşı etkin düzenlemeler yapılmalı; dijital mecralar denetlenerek çevrim içi şiddetle mücadele güçlendirilmelidir.
Hukuki düzenlemeler, toplumsal ahlâkı ve değerleri güçlendirecek şekilde güncellenmeli; şiddeti meşrulaştıran, teşvik eden veya cezasızlığı doğuran boşluklar ivedilikle giderilmelidir.
Kadına yönelik şiddet suçlarında cezalar caydırıcı şekilde artırılmalıdır.
Kadınların ve çocukların güvenle yaşayabileceği, aydınlatması, ulaşımı, kent planlaması ve sosyal donatılarıyla koruyucu-önleyici niteliği yüksek güvenli şehirler oluşturulmalıdır.
Kadın ve aile dostu işyerleri teşvik edilmeli; çalışma alanlarının sosyal, fiziksel ve yönetsel açıdan güvenli hâle getirilmesi için destek programları hayata geçirilmelidir.
İşyerlerinde sektör bazlı şiddet ve taciz risk analizi yapılmalı; sektörel şiddet araştırmalarının sonuçlarına göre bağlayıcı önlemler geliştirilmelidir.
Şiddete maruz kalan çalışanların hukuki, psikolojik ve sosyal destek mekanizmalarına hızlı erişimi sağlanmalı; işverenler bu süreçte etkin sorumluluk almalıdır.

HAK-İŞ, etkin bir “Şiddeti Önleme ve İzleme Komitesi” kurulmasını ve bu yapının sivil toplumla güçlü iş birliği yürütmesini talep etmektedir.
Tüm emekçi kadınları, “Emekçilerin Güvenli Limanı” HAK-İŞ çatısı altında dayanışmaya davet ediyoruz. Gelin Eşitsizliğe, adaletsizliğe, istismara ve şiddete karşı haklarımız için birlikte mücadele edelim.

YARIM ASIRLIK MÜCADELESİYLE HAK-İŞ; BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMANIN SAVUNUCUSU OLMAYI SÜRDÜRMEKTEDİR.
HAK-İŞ olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle, dünya genelinde zulme uğrayan ve şiddete maruz kalan kadınlara, çocuklara ve tüm canlılara yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılıkla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz. Şiddetin her türlüsünün son bulduğu bir çalışma hayatı ve dünya temennisiyle…
HAK-İŞ olarak, şiddetin her türlüsüyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz. Kadın cinayetlerine kurban giden tüm kadınlara ve aralarında teşkilatımızın değerli kadın üyelerinin de bulunduğu tüm mağdurlara Allah’tan rahmet diliyor, ailelerine sabır ve metanet temenni ediyoruz.

YAŞASIN EMEĞİN ONURU, YAŞASIN KADIN ERKEK DAYANIŞMASI, YAŞASIN HAK-İŞ’İN MÜCADELESİ” dedi.

AK PARTİ KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞI 25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

Bugün 25 Kasım… kadına yönelik şiddete karşı yükselen kararlılığımızı, dayanışmamızı ve sorumluluk anlayışımızı simgeleyen bir gün.

Ancak biz bu mücadeleyi sadece bir günle sınırlamıyoruz. Biz, bu davayı;  kadının izzetini, çocuklarımızın geleceğini, ailenin onurunu,  milletimizin dirliğini koruma davası olarak görüyoruz.

Ve AK Parti Kadın Kolları olarak, 81 ilde eş zamanlı biçimde diyoruz ki:

Kadına yönelik şiddet; kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, hangi gerekçeye sığınılırsa sığınılsın, asla ve asla kabul edilemez bir insanlık suçudur.

Şunu açıkça ifade etmek isteriz: Bugün Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele; bir iyi niyet beyanından ibaret değildir, bilakis AK Parti iktidarlarının tam 23 yıldır adım adım inşa ettiği bir devlet politikasıdır.

2002 seçim beyannamemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleyi açıkça ortaya koyarak bu alanda kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Aradan geçen 23 yılda hukuki altyapıyı güçlendirdik, cezai yaptırımları artırdık, koruyucu ve önleyici mekanizmaları yaygınlaştırdık.

Hukuki çerçeveye baktığımızda; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, bizim dönemimizde çıkarılmış; kadına yönelik şiddetle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Avrupa’nın pek çok ülkesinde koruma kararları için haftalarca beklenirken; Türkiye’de 6284 sayesinde, elektronik kelepçe, uzaklaştırma tedbirlerinin yanısıra barınma, psikososyal destek gibi mekanizmalar derhal devreye sokulabilmektedir.

Elbette hiçbir kanun, tek başına toplumsal bir sorunu sihirli değnekle çözemeyecektir. Ancak AK Parti iktidarları, “kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki, kurumsal ve fiilî korumayı en üst seviyeye çıkaran iktidar” olarak tarihe geçmiştir.

Bugün elimizde sadece kanunlar değil, aynı zamanda güçlü bir strateji ve koordinasyon yapısı vardır.

25 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, devletin en üst makamından “Bu ülkede kadına yönelik şiddete sıfır tolerans” beyanının yazılı bir belgesidir.

Bu Genelge ile: Kadına yönelik şiddetle mücadelede tüm kurum ve kuruluşların sorumlulukları açıkça tanımlanmış,  Kurumlar arası koordinasyon ve veri paylaşımı güçlendirilmiş,  İllerdeki faaliyetlerin düzenli olarak izlenmesi ve raporlanması zorunlu hâle getirilmiştir. On İkinci Kalkınma Planı’nda, kadınların güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele, planın ana eksenlerinden biri hâline getirilmiştir. Böylece:  Kadının eğitime, istihdama, karar alma mekanizmalarına katılımı, Her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, devletin kalkınma vizyonununun vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir.

Kurumsal tarafta da çok net bir tablo vardır: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurularak daha etkin ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturulmuştur. Bu Kurulda Aile, Adalet, İçişleri, Sağlık, Millî Eğitim başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıklar, kurumlar ve sivil toplum temsilcileri bir araya gelmekte,   Ülke genelindeki veriler, sahadan gelen raporlar, Meclis Araştırma Komisyonu’nun tespitleri ışığında politikalar sürekli güncellenmekte, İl Koordinasyon Kurulları ile merkezden yerele uzanan bir takip ve izleme mekanizması işletilmektedir.

Kısacası; AK Parti döneminde kadına yönelik şiddetle mücadele; kanunlardan kalkınma planına, Cumhurbaşkanlığı genelgelerinden koordinasyon kurullarına kadar bütünüyle kurumsallaşmış ve bütüncül bir bir devlet politikası hâline gelmiştir. Ancak biz sadece kâğıt üzerinde düzenleme yapan bir siyasi hareket değiliz. Biz sahaya inen, sonuç üreten bir siyasi hareketiz.

KADES bunun en somut örneklerinden biridir: Kadınların hayatına doğrudan dokunan bir güvenlik zırhıdır. 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş,  İhbarlar tek tuşla alınmış, Kolluk birimlerimiz olay yerlerine ortalama 6 dakika kadar kısa bir sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir. ŞÖNİM ve kadın konukevleri de bu mücadelenin omurgasıdır.

Ülke genelinde;  ŞÖNİM’ler 7/24, başvuran her kadına barınma, rehberlik, psikososyal destek, hukuki yönlendirme ve izleme-takip hizmetleri sunmakta, Kadın konukevleri ve ilk kabul birimleriyle birlikte, şiddet mağduru kadınlara ve beraberindeki çocuklara güvenli bir sığınak olmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadele merkezleri, sosyal hizmet merkezleri, aile destek merkezleri, il ve ilçe düzeyindeki kadın irtibat noktalarıyla mahalle mahalle, sokak sokak yaygınlaştırılmıştır. Biz sadece bina açmıyoruz; aynı zamanda kapı kapı dolaşıyoruz.

Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında, 208.525 hanede kadına yönelik şiddetle mücadele hakkında yüzyüze bilgilendirme görüşmeleri yapılmıştır.

Ayrıca ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattı üzerinden yapılan her başvuruda uzman ekipler tarafından, risk altındaki kadınlara anlık ve bütüncül destek sağlanmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede en kritik aşama olan “veriye dayalı politika üretimi” için bu yıl yeni bir döneme giriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bugün açıklanacak olan 2026–2030 dönemini kapsayan 5. Ulusal Eylem Planı, dijital şiddet, risk analizi, erken uyarı sistemleri ve izlenebilir politikalara odaklanan çok boyutlu bir çerçeve sunmaktadır. Bu plan, kadınların güvenliği için kurumsal kapasiteyi derinleştirirken toplumsal katılımı da güçlendiren bir vizyonla tasarlanmıştır.

Ve biz AK Parti olarak diyoruz ki: Bu kurumsal yapıyı, bu istatistikleri, bu sahadaki emeği; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam 23 yılda ilmek ilmek ördük. Konuşmak kolaydır. Bildiri yayımlamak kolaydır. Zor olan ise kadına yönelik şiddetle mücadeleyi kâğıt üzerinde olmaktan çıkarıp; uygulamada, sahada, KADES çağrısında, ŞÖNİM kapısında, kadın konukevinin sıcak odasında ve bu mücadelenin her satırında gösterebilmektir.

Bizler AK Parti Kadın Kolları olarak bu mücadelenin sahadaki en güçlü paydaşıyız. 81 ilde, 922 ilçede, milyonlarca kadına ulaşan yapımızla, hem farkındalık çalışmalarını yürütüyor hem de risk altındaki kadınlara destek olabilecek tüm mekanizmaların doğru şekilde işletilmesi için durmadan çalışıyoruz. Kadınların sesi olmak, ihtiyaçlarını devletimizin ilgili kurumlarına iletmek, politika üretmek ve çözüm mekanizmalarının güçlenmesine katkı sunmak en temel sorumluluğumuzdur.

Bu doğrultuda Kadın Kolları olarak KADEM ile yaptığımız iş birliği kapsamında iki ayrı başlıkta “Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları” ile “İki İnsan” eğitim programlarını 81 ilde başlatıyoruz. Bu eğitimlerle şiddetsiz bir toplum idealine katkı sunan bilinç ve farkındalık çalışmalarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz.

Kadınların her alanda güçlendirilmesi, şiddetle mücadelenin en önemli unsurlarından biridir. Bu nedenle bir yandan koruma mekanizmalarını güçlendirirken bir yandan da kadınların ekonomik, sosyal ve toplumsal hayatta daha görünür ve güçlü olmasını sağlayacak politikalar üretmeye devam ediyoruz.

Bu bilinçle, kadın istihdamını artıracak, girişimcilik fırsatlarını güçlendirecek, eğitim ve mesleki gelişim imkanlarını yaygınlaştıracak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. Bugün kadınların iş gücüne katılım oranı %36,6 seviyesine ulaştı, üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki oranı ise %20’yi aştı. Parlamentoda kadın milletvekili oranı %20’lere, kadın girişimcilerin oranı ise %18’lere ulaştı. Bu rakamlar, kadınların sadece aile ve özel hayatlarında değil, toplumsal karar alma süreçlerinde, iş dünyasında ve kamusal alanda da giderek daha güçlü bir şekilde var olduklarını göstermektedir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hayatı boyunca, her daim Kadının, bu ülkenin siyasetinde “ek” bir başlık değil, asli özne olduğunu savunmuştur..

Bugün kadınların siyasette, karar alma mekanizmalarında, eğitimde, istihdamda, bürokraside, sivil toplumda ulaştığı düzey; tesadüflerin değil, bu vizyonun sonucudur.

Kadına yönelik şiddet tüm dünyanın ortak meselesidir. Bu nedenle mücadelemiz evrensel bir mücadeledir.. Bu çerçevede özellikle şunu vurgulamak isterim:

Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna başta olmak üzere kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı lanetliyor; dünyanın neresinde olursa olsun kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddete karşı uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.Bütün bu mücadele aynı zamanda bir zihniyet mücadelesidir. Kadın ve erkeğin her alanda birbirini tamamladığı bilinciyle buradan erkeklere de sesleniyoruz: Evinizde, iş yerinizde, sokakta, sosyal medyada… Kadına yönelik sözlü, psikolojik, ekonomik, dijital ve fiziksel şiddete karşı ses çıkarın. Susan değil, duran değil, “dur” diyen olun. Bu mücadelede en büyük pay şüphesiz ki erkeklerindir.

AK Parti Kadın Kolları olarak; inancımızın, kültürümüzün ve medeniyetimizin asla kabul etmediği kadına yönelik şiddeti siyaset üstü bir mesele olarak değerlendiriyor, açık ve net bir şekilde reddediyoruz. AK Parti Kadın Kolları olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha adil, daha güvenli bir hayatı güçlü kadınlarla birlikte inşa etmeye devam edeceğiz. Hiçbir kadın kendisini çaresiz hissetmeyene kadar; bu topraklarda kadına yönelik şiddet tamamen son bulana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi, 25 Kasım vesilesiyle Türkiye’nin dört bir yanından yükselen güçlü bir sesle bir kez daha ilan ediyoruz. Ve tüm kadınlara “yalnız değilsiniz” diyoruz.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Haberler

Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü
Yukarı Çık Butonu - Siyah Halka
Modern GDPR Çerez Popup