Ekonomi

Kayseri OSB ve KTO Yönetimi Çek Büyükelçi’yi Ağırladı, Prof.Dr. Altun ve KAYSO Başkanı Büyüksimitci, ERÜ Öğrencileri ile Buluştu, Gümüşsuyu’ndan Sektöre Bir İlke Daha!, ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri

Kayseri OSB Yönetimi Çek Büyükelçi’yi Ağırladı

Başkan Yalçın: Kayseri ekonomisinin amiral gemisi Kayseri OSB, Çekya ile işbirliğine hazır

Kayseri OSB Başkanımız Mehmet Yalçın ve yönetimi, Çek Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Petr Stephanec’i konuk etti. Başkan Yalçın, “Kayseri ekonomisinin amiral gemisi Kayseri OSB yönetimi olarak, Çekya ile her türlü işbirliğine hazırız. Sayın Büyükelçimiz Petr Stephanec’in ziyaretini bu bakımdan önemli görüyoruz. ” dedi.

Ziyarette ayrıca TBMM Çek Cumhuriyeti Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, Kayseri OSB Yönetim Kurulu Üyeleri Nuri Çetinçağlar ve Kamil Çeken ile Denetim Kurulu Üyesi Mustafa Gengeç de yer aldı.

Ziyarette konuklarını ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirten Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Kayseri’nin 6 bin yıllık geçmişe sahip bir ticaret ve sanayi şehri olduğunu vurgulayarak, Kayseri OSB hakkında bilgi paylaştı. Kayseri OSB’nin şehrin ekonomik bakımdan amiral gemisi niteliğinde olduğunu vurgulayan Başkan Yalçın, 1500’ü aşkın fabrikada 120 bini aşkın çalışan nüfusa sahip olduklarını belirtti. Yalçın, Tek parça OSB’ler içinde ilk sırada yer aldıklarını ifade ettiği konuşmasında, Kayseri OSB’nin yaklaşık 23 milyon metrekare alanda kurulu bulunduğunu mobilya, çelik kapı, elektrikli ev aletleri, tekstil ve makine ve ekipmanları üretimlerinin ilk 5 sırada yer aldığını aktardı.

Başkan Yalçın, Kayseri’nin 2024 yılı ihracatının 3,8 milyar dolar ve ithalatının da 1,6 milyar dolar civarında olduğunu aktardığı konuşmasında,  ihracatın ithalatı karşılama oranı bakımından Kayseri’nin önemli bir noktada olduğunu kaydetti. Başkan Yalçın Kayseri’nin önemli bir üretim ve ticaret merkezi olduğunu ve Çek Cumhuriyeti ile ticari ilişkilerin ve karşılıklı yatırımların artırılması gerektiğine inandıklarını söyledi.

TBMM Çek Cumhuriyeti Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı da, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değinerek, Kayseri’nin ve Kayseri OSB’nin potansiyelinin bu ilişkileri daha ileriye taşıyacağına inandıklarını vurguladı.

Büyükelçi Stephanec ise konuşmasında, Kayseri OSB’yi ziyaret etmekten dolayı büyük memnuniyet duyduklarını Çekya ile Kayseri özelinde hayata geçirilecek projeler bulunduğunu belirtti. Büyükelçi Stephanec, Başkan Yalçın ve yönetimine nazik misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti.

ÇEK CUMHURİYETİ BÜYÜKELÇİSİ STEPHANEC’TAN KAYSERİ TİCARET ODASI’NA ZİYARET

Kayseri Ticaret Odası (KTO), Çek Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Petr Stepanek’i ağırladı. Ziyarette, KTO Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri’nin bir ticaret şehri olduğunu vurgulayarak, Çek Cumhuriyeti ile sürdürülen ticari ilişkilerin artırılması, iş ortaklıklarının güçlendirilmesi ve yeni iş bağlantılarının kurulması gerektiğine dikkat çekti. Başkan Gülsoy, Ocak 2026’da hayata geçirilecek olan “DigiConnect – Odalararası Dijital Bağlantı ve İşbirliği Ağı Projesi’nin Türk ve Çek KOBİ’leri arasında kalıcı bir dijital iş birliği ve ticaret ağı oluşturmayı hedeflediğini ifade etti.

Ziyarette ayrıca TBMM Çek Cumhuriyeti Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı da yer aldı. Milletvekili Cıngı, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değinerek, Kayseri’nin üretim gücü ve ticaret potansiyelinin bu ilişkileri daha ileriye taşıyacak nitelikte olduğunu belirtti. Cıngı, karşılıklı heyet ziyaretlerinin, iş birliklerinin ve ekonomik projelerin hayata geçirilmesinin önemini vurgulayarak, parlamenter düzeyde her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.

“KAYSERİ, TÜRKİYE’DE TİCARETİN BAŞ ŞEHRİDİR”

Başkan Gülsoy, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kayseri’nin 6 bin yıllık geçmişi, 4 bin 500 yıllık ticaret geleneği ve güçlü üretim altyapısıyla bölgenin ekonomik anlamda önemli bir merkez olduğunu vurguladı. Gülsoy, “129 yıllık geçmişe ve yaklaşık 30 bin üyeye sahip Kayseri Ticaret Odası olarak, Çek Cumhuriyeti gibi önemli bir ülkenin büyükelçisini şehrimizde ağırlamak bizler için değerli. Dost ülkelerle ekonomik ilişkileri geliştirmeye her zaman büyük önem veriyoruz” dedi.

“TİCARET HACMİ POTANSİYELİN ÇOK ALTINDA KALIYOR”

Gülsoy, iki ülke arasındaki mevcut ticaret rakamlarının daha da artması gerektiğine dikkat çekti. 2024 verilerine göre Kayseri’nin Çek Cumhuriyeti’ne ihracatının 30 milyon dolar, ithalatının ise 3 milyon dolar seviyesinde olduğunu belirtti.

Dış ticaret hacminin iki ülkenin sahip olduğu potansiyelin çok gerisinde olduğunu belirten Başkan Gülsoy, “Bu hacmi çok daha yukarılara taşıyabiliriz. Kayseri’nin Çek Cumhuriyeti’ne yaptığı ihracatta otomotiv endüstrisi, demir–çelik, elektrik–elektronik gibi birçok sektörde güçlü bir üretim ve ihracat kapasitesine sahibiz. Çekya’nın bu alanlardaki teknoloji birikimi ve sanayi altyapısı ile Kayseri’nin üretim gücünün birleşmesi gerçek anlamda bir kazan–kazan fırsatı sunmaktadır. Bu vesileyle, iki ülke arasındaki ticareti daha da artırmak, yeni yatırım alanları oluşturmak ve firmalarımız arasında daha yoğun iş birlikleri geliştirmek için her türlü desteğe hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.” diye konuştu.

KAYSERİ TİCARET ODASI, TÜRKİYE–AB İŞ BİRLİĞİNİ DİJİTAL DÖNÜŞÜMLE GÜÇLENDİRİYOR: DİGİCONNECT PROJESİ BAŞLIYOR

Başkan Gülsoy, Büyükelçi Stepanek’e Kayseri Ticaret Odası koordinasyonunda, Belçika Flaman Brabant Ticaret Odası ve Çekya Ticaret Odası ortaklığında yürütülen, Türkiye–AB iş birliğini güçlendiren DigiConnect Projesi hakkında bilgiler aktardı. Projenin, Türkiye–AB İş Diyaloğu II (TEBD-II) Programı tarafından desteklendiğini ve 15 Ocak 2026 itibarıyla uygulanmaya başlayacağını belirten Gülsoy, projenin dijital ticaret altyapısını geliştirmeyi, KOBİ’lerin AB pazarlarına erişimini kolaylaştırmayı ve odalar arasında kalıcı bir iş birliği ağı kurmayı hedeflediğini söyledi.

Proje kapsamında Kayseri–Belçika–Çekya odalarını birbirine bağlayan çok dilli bir dijital ticaret platformu kurulacak; firmalar ürünlerini sergileyebilecek, karşılıklı B2B eşleştirmeler yapılabilecek ve Avrupa pazarlarına doğrudan erişim sağlayabileceklerdir. Platform, Türk ve Çek firmalarını kalıcı bir dijital altyapı üzerinden birbirine bağlayarak karşılıklı ticaret hacmini artırmayı hedefliyor.

Ayrıca proje ile üç oda arasında düzenli çalışma ziyaretleri, ortak eğitimler, dijital dönüşüm atölyeleri, firma eşleştirmeleri ve sektör bazlı iş birliği programları planlanmıştır. KOBİ’ler için dijital olgunluk analizleri, e-ihracat eğitimleri ve pazar erişim modülleri geliştirilerek Türk ve Çek firmalarının dijital ticarette daha rekabetçi hale gelmesi sağlanacaktır. Proje, firmaların Avrupa’da görünürlüğünü artırmayı amaçlayan SEO çalışmaları, online showroom’lar ve uluslararası tanıtım faaliyetleri ile desteklenmektedir.

Projede üç ülkenin diplomatik ve  oda düzeyindeki temsilcilerinin katılacağı ortak bir lansman gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

STEPHANEC: “İLİŞKİLERİMİZ ÇOK SAĞLAM, DAHA ÜST SEVİYELERE TAŞIYACAĞIZ”

Büyükelçi Stephanec, Kayseri’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ilişkiler ile Kayseri özelinde hayata geçirilecek projeler hakkında değerlendirmede bulundu. Stephanec, “İlişkilerimiz çok sağlam. Ticaret hacmimiz de bu yıl yüzde 16 artış gösteriyor. Çekya’dan Kayseri’ye direkt uçuşlar bulunuyor; Erciyes Kayak Merkezi’ne vatandaşlarımız geliyor. DigiConnect Projesi’ne her türlü desteği vermeye hazırız. Kayseri gibi üretim gücü yüksek şehirlerle temaslarımızı artırarak karşılıklı heyet ziyaretleriyle ilişkileri daha da güçlendirebiliriz” dedi.

ZİYARETTE ORTAK GÖRÜŞ: TİCARET ARTIRILMALI, DİJİTAL ORTAMDA DESTEKLENMELİ

Ziyaretin sonunda, iki taraf da karşılıklı ticaretin daha ileriye taşınması gerektiği konusunda mutabık kaldı. Başkan Gülsoy, bu tür ziyaretlerin sadece diplomatik nezaket değil, somut iş birliklerinin de kapısını araladığını vurguladı.

KAYSO Başkanı Büyüksimitci, ERÜ Öğrencileri ile Buluştu

 Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mekatronik Mühendisliği Bölümü ve Mekatronik ve Robotik Kulübü tarafından “İş Hayatında Mühendislik” konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mehmet Büyüksimitci katıldı.

 Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa; Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Alper Öner, Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Afşın Alper Cerit ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

KAYSO Başkanı Makine Mühendisi Mehmet Büyüksimitci konferansta yaptığı konuşmada öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

 Başkan Büyüksimitci,  “Ne iş yapıyorsanız en iyisini yapmak zorundasınız arkadaşlar. Hayattaki bütün felsefemiz o olmalı. Eğer buraya geldiysek, bu sıraları doldurduysak, bu mesleğin en iyisini yapmak zorundasınız. Ben ısrarla kendi arkadaşlarıma da şimdiki çalışma arkadaşlarıma da onu söylüyorum. Ya farklı bir şey yapacaksınız ya da yaptığınız işi başkalarından daha farklı yapacaksınız. Fark yaratmazsanız, sıradan olursanız maalesef hayat şartları zor olur herkes için” dedi.

 Konuşmasında Kayseri sanayii hakkında da bilgiler veren Başkan Büyüksimitci, şunları kaydetti:

 “Kayseri’de şu anda dördüncü organize sanayi bölgesini kuruyoruz. Erciyes OSB. Beşincisi OSB’de geliyor. Uzay Havacılık ve Savunma İhtisası OSB.  Burası aslında sizin ilginizi daha çok çekeceğine inandığımız, özellikle savunma, uzay ve havacılıkla ilgili sadece o firmaların olacağı bir organize sanayi bölgesi. Şu anda her şey hazır. Ön izinleri alınmış durumda. Şimdi yer seçimi ile ilgili başvurumuzu yapacağız. Zannediyorum 1,5-2 yıl içerisinde orayı hayata geçireceğiz. Tabii bütün çabamız, şimdi burada onlarca arkadaşımız var. Her biri de bir alanda çalışacak. Onlara yeni iş alanları açabilmek, onların endüstriye ve ülkeye katkılarını sağlayabilmek için. Kayseri içinde Türkiye’de bir dönüşüm var biliyorsunuz. Hakikaten, özellikle savunma sanayi ile ilgili inanılmaz bir gelişme var. Kayseri olarak da bizim köklerimizde olan bir gelişme. Çünkü yüz yıl önce Kayseri’de biliyorsunuz uçak yapıldı arkadaşlar. Burada şimdiki Hava İkmal’in yerinde uçak üretildi ve otuzlu yıllarda ciddi şekilde iki yüz küsur uçak ihraç edildi. İlk önce Almanlarla daha sonra Polonyalılarla ortak üretimler yapıldı. Demek ki bizim genlerimizde var. İnsanın gözünün gördüğü, insanın ürettiği her şey bizim Kayseri’de üretilebilir. Onun için sadece gayret etmemiz gerekiyor. Çaba göstermemiz gerekiyor. Biraz tabii teknolojik işler konusunda merak duymamız gerekiyor. İnşallah sizlerle de bu işleri kolayca başaracağımıza inanıyorum.”

 Konuşmasının ardından Başkan Büyüksimitci, öğrencilerin merak ettiği soruları tek tek cevapladı. Konferans, Başkan Büyüksimitci’ye, Rektör Prof. Dr. Fatih Altun’un plaket takdiminin ardından sona erdi.

Rektör Prof. Dr. Altun, Öğrenciler ile Buluştu 

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Atlas Eğitim Kurumları öğrencileri ile bir araya geldi.  

Okul Konferans Salonu’nda “Kanka Buradayız” temasıyla düzenlenen söyleşi programında konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, öğrencilere ERÜ hakkında bilgi verdi.  

Öğrencilere kariyer planlaması hakkında tavsiyelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Altun, eğitim hayatının zorluklarına değinerek başarının temelinde istikrar, özgüven ve çalışmanın yer aldığını belirterek, “Kendinize güvenin, emekler karşılıksız kalmaz” dedi.

Konuşmasında tarih, kültür, ahlak ve etik değerlerin her mesleğin temelini oluşturduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Altun, gençlere kitap okumanın önemli olduğunun altını çizerek, “Okumak en güzel dosttur. Araştırmak en güzel alışkanlıktır. Bunları yaptığınız zaman değeriniz artmaktadır. Ancak bu değerin karşılığını beklemeyin, kendiniz için yapın” diye konuştu.

Uluslararasılaşmanın önemine dikkat çeken Rektör Prof. Dr.  Altun, “Bir insanın ana dili ne kadar güçlü olursa yeni dil öğrenmesi o kadar kolay oluyor. Lütfen en az üç yabancı dil öğrenin” diye konuştu. 

Programda Atlas Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Kök, Prof. Dr. Altun’un bilimsel çalışmaları, projeleri ve akademik başarıları hakkında bilgi vererek, kendisini öğrencilerle buluşturmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Etkinlik, Atlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ali Ulusoy tarafından Rektör Prof. Dr. Altun’a hediye takdiminin ardından sona erdi.

Türkiye’nin İlk Makine Halısını Üreten Gümüşsuyu’ndan Sektöre Bir İlke Daha!

Gümüşsuyu, 1952’de Türkiye’nin ilk makine halısını üreterek üstlendiği tarihsel liderlik misyonunu, sürdürülebilirlik alanındaki vizyoner adımıyla pekiştirmiş oldu: Sektör tarihinde bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’de halı sektörünün GRI uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Üstün tasarım anlayışı ve kaliteli ürünleriyle sektörünün köklü markalarından biri olan Gümüşsuyu, sürdürülebilirlik alanında da halı sektörünün standartlarını yükselten öncü konumunu pekiştirdi: Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansını uluslararası standartlara uygun kapsamlı bir raporla açıklayarak halı sektöründe şeffaflık ve hesap verebilirlik dönemini başlatan ilk şirket oldu.

Yarım asrı aşan üretim tecrübesini inovasyon ve çevresel sorumlulukla birleştiren Gümüşsuyu, enerji maliyetlerini azaltmak ve enerjide dışa bağımlılığı en aza indirmek amacıyla çatı ve arazi tipi lisanssız güneş enerjisi santrali (GES) projelerini devreye aldı. Gümüşsuyu, 2025-2026 itibarıyla elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı taahhüt ederek enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı daha dirençli bir yapı oluşturmayı taahhüt etti.

Sürdürülebilirlik raporunda, gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde 2022–2024 arasında sera gazı emisyonlarında %20’nin üzerinde azalma sağlandığı bildirildi. Küresel regülasyonlara uyum kapsamında AB Yeşil Mutabakatı ve SKDM gerekliliklerine hazırlanan Gümüşsuyu, ISO 9001, 14001, 50001 ve 27001 standartlarıyla operasyonel risklerini uluslararası seviyede yönettiğine ve 2053 Net Sıfır hedefini destekleyen uzun vadeli yol haritasını güçlendirdiğine de sürdürülebilirlik raporunda yer verdi.

Gümüşsuyu Genel Müdürü Ramazan Baran, yayımlanan raporun şirketin sürdürülebilirlik vizyonunda önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şunları ekledi:

“Gümüşsuyu’nun köklü geçmişinden gelen yenilikçi ruhu geleceğe taşıyor; sektör adına önemli bir kilometre taşını hayata geçirmenin gururunu tüm paydaşlarımızla paylaşıyoruz. Sürdürülebilirliği yalnızca bir gereklilik değil, uzun vadeli değer yaratmanın temel stratejik unsuru olarak görüyoruz. Bu yolculukta bize güvenen çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize teşekkür ediyor; şeffaf, hesap verebilir ve dirençli bir kurumsal yapıyı birlikte büyütmeye devam edeceğimizi taahhüt ediyoruz.”

Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri, Kasım 2025
Güven endeksi hizmet sektöründe %1,0 arttı, perakende ticaret sektöründe %0,9 arttı, inşaat sektöründe %1,5 arttı
Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %1,0 oranında artarak 111,8 değerini, perakende ticaret sektöründe %0,9 oranında artarak 114,2 değerini ve inşaat sektöründe %1,5 oranında artarak 84,9 değerini aldı.

Fatsa’dan çıkan bentonit Avrupa raflarını dolduruyor

Bentonit madenini işleyerek kedi kumu üreten MCL Bentonite, sürdürülebilir madencilik, çevreci üretim ve Ar-Ge yatırımlarıyla Türkiye’nin doğal kaynaklarını küresel bir markaya dönüştürüyor. Üretiminin yüzde 95’ini ihraç eden şirket, 72 ülkeye ihraç ettiği bentonit ile Avrupa’nın raflarını doldurdu.

Türkiye’nin doğal bentonit rezervleri son yıllarda küresel pazarda yükselen bir değer hâline geldi. Özellikle evcil hayvan ürünlerinde doğal içeriklere yönelik talep artışı, Türkiye’nin bentonit bazlı üretim kapasitesini ön plana çıkardı. Bu yükselişin merkezinde ise Ordu Fatsa’da faaliyet gösteren MCL Bentonite bulunuyor.

Türkiye dünya pazarında zirvede

Karadeniz Bölgesinden çıkan bentonit madenini işleyerek kedi kumuna dönüştüren MCL Bentonite, 70’ i aşkın ülkeye ihracat ile Türkiye’yi pazarda zirveye ulaştırdı. Üretiminin yüzde 95’ini ihraç eden şirket, bugün 72 ülkeye ulaşarak sektörün en güçlü ihracat oyuncularından biri hâline geldi.

Şirketin Genel Müdürü Burak Felek, 2025 için 40 milyon euro, 2026 için 48–50 milyon euro ciro hedeflediklerini belirterek, “Türk bentonitinin dünya pazarlarında kalite ve güvenin sembolü hâline gelmesi açısından önemli bir eşikteyiz. Bu başarıyı ülkemizin üretim gücüyle bütünleştirerek global ölçekte temsil etmekten gurur duyuyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Felek, “Fatsa fabrikamızdan çıkan Türk bentonitini premium kedi kumu markası haline getirip global pazarda daha yüksek katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Ocak 2026 itibarıyla yeni tesisimiz de tamamlanacak. Bu tesis Fatsa’daki fabrikamıza ek bir proje olacak ve tamamen ‘eco ürün’ konseptiyle üretim yapacak” diye konuştu.

Avrupa artık Türk kedi kumunu kullanıyor

MCL Bentonite’in büyümesinde Avrupa pazarı kilit rol oynuyor. İhracat Direktörü Cavit İlhan Durmuş, bugün Avrupa’da büyük market zincirlerinin raflarında Türk üretimi kedi kumunun standart hâline geldiğini belirterek “Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde ya kendi markamızla ya da private label üretimlerimizle raflardayız. Avrupa artık yerli üretim Türk kedi kumunu kullanıyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

72 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Cavit İlhan Durmuş, “Büyük market zincirlerinde yüzde yüz Türk üretimi kedi kumunu konumlandırmak istiyoruz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faaliyet alanımız sadece Avrupa ile sınırlı değil. Halihazırda 72 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bu bizim için güçlü bir referans noktası oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde, bu geniş dağıtım ağını kendi markalarımızla büyütmek ve global ölçekte markalaşmak en önemli stratejik hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2026 itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde de aynı başarıyı tekrarlayarak büyük market zincirlerinde yüzde yüz Türk üretimi kedi kumunu konumlandırmak istiyoruz.

Bunun yanı sıra, Avustralya da yeni dönem için stratejik hedef pazarlarımız arasında bulunuyor. Bu hedefleri gerçekleştirmek için hem üretim kapasitemizi hem de lojistik ağımızı uluslararası standartlara uygun şekilde güçlendiriyoruz. Önümüzdeki üç yıl, MCL Bentonite’in global ölçekte kendi markalarıyla tanınan bir oyuncu haline geleceği dönüm noktası olacak.”

Fersan’dan Yenilikçi Ürünler ve Sağlıklı Lezzetler

Köklü tecrübesini geleceğin trendleriyle buluşturan Fersan, tüketicilere yeni ve sağlıklı lezzetler sunuyor.

Türkiye’de sirkeyle özdeşleşen ve yerelden dünyaya uzanan bir başarı hikayesini temsil eden FERSAN, 1978 yılından bu yana süregelen tecrübesini, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi’nde kurumsallaştırdığı inovasyon vizyonuyla birleştirerek tüketicilere yeni ve sağlıklı lezzetler sunuyor. Gelenekten beslenen ancak daima geleceği hedefleyen bir şirket kültürüyle hareket eden Fersan, kuruluşundan itibaren insan sağlığını ve kaliteyi en büyük öncelik olarak konumlandırıyor. Fersan’ın inovasyon liderliği, özellikle sağlıklı içecek ve temizlik kategorilerinde kendini gösteriyor. Şirket, Ar-Ge gücünü kullanarak geliştirdiği yeni nesil ürünlerle tüketicilere sağlıklı seçenekler sunuyor.

Fersan’ın raflarda yerini alan yenilikçi ürün gamında, nonToxx marka sağlıklı ve vitaminli gazlı içeceklerin yanı sıra, Fersan Detox markası altında satışa sunulan Bal Sirkesi ve Aronya Sirkesi gibi yeni tatlar da yer alıyor. Fersan’ın hem sektör paydaşları hem de tüketiciler nezdinde takdir gören bu büyük dönüşüm yolculuğu; aralarında ihracatın da yer aldığı pek çok alanda prestijli ödüllerle taçlandırılmaya devam ediyor.

fiCommerce’nin iletişim ajansı Marjinal Porter Novelli oldu
2021 yılında kurulan; e-ticaret lojistiği alanında yüksek performanslı fulfillment çözümleri sunan fiCommerce, iletişim çalışmalarını Marjinal Porter Novelli ile yürütecek.
Türkiye ve Almanya’daki depoları üzerinden faaliyet gösteren fiCommerce, depolama, sipariş hazırlama, iade yönetimi ve teslimat süreçlerini uçtan uca yönetiyor. Türkiye ve Avrupa’daki güçlü lojistik altyapısı, entegre sistemleri ve veri odaklı iş modeli sayesinde markaların ürünlerini müşterilerine hızlı, güvenli ve tamamen izlenebilir biçimde ulaştırıyor.
Teknolojiyle güçlenen fiCommerce, fulfillment odağında 3PL hizmetler sunarak markaların e-ticaret operasyonlarını optimize ediyor. Gelişmiş teknoloji altyapısı, çok kanallı satış platformlarıyla kurduğu entegrasyonlar ve raporlama sistemleri sayesinde markalara operasyonel verimlilik, maliyet avantajı ve sürdürülebilir hizmet kalitesi sunuyor.  Fulfillment uzmanlığının yanı sıra fiCommerce, çevrimiçi ve pazaryeri mağaza yönetimi gibi alanlarda geliştirdiği destekleyici çözümlerle markalara ek değer yaratıyor.

TÜRSAB’IN GELECEĞİ İÇİN GÜÇLER BİRLEŞTİ

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) geleceğine yön verecek 26. Olağan Genel Kurul öncesinde, başkanlık yarışı yapan Aylin Özsavaş ve Mehmet Nezih Hacıalioğlu, güçlerini birleştirerek dengeleri sarsacak stratejik bir hamle yaptı. .
Pazar günü gerçekleştirilecek seçime Aylin Özsavaş’ın liderliğinde girme kararının açıklandığı basın toplantısında ilk sözü alan Mehmet Nezih Hacıalioğlu, TÜRSAB’da üyeyi merkeze alan, şeffaf ve adil bir yönetim vizyonunu hayata geçirmek için kurdukları güç birliğiyle, 22-23 Kasım’daki Genel Kurul’da yenilenmenin ve demokratik katılımın kapısını açacaklarını söyledi.

Hacıalioğlu, “Güç birliği kararı öncesinde uzun bir değerlendirme ve karşılıklı istişare süreci yaşadık. Sayın Aylin Özsavaş hanımefendi ile projelerimizi detaylarıyla karşılaştırdık ve gördük ki hedefimiz aynı. Üyeden kopuk, şeffaflıktan uzak ve kaynakları yanlış projelerle heba eden mevcut yapıya karşı TÜRSAB’ı adil, şeffaf ve üyeye dayalı bir yapıya taşımak.” dedi.

“Birlikte başaracağız, birlikte yöneteceğiz, birlikte güçleneceğiz”
Hacıalioğlu, Firuz Bağlıkaya yönetiminin yıllardır sürdürdüğü ayrıştırıcı ve kayıran yönetim anlayışının sektörde yarattığı tahribata dikkat çekerek, “Ortaya çıkan bu birliktelik, sadece iki adayın yan yana gelmesinden çok daha fazlasını ifade ediyor. TÜRSAB’ın yıllardır uzaklaştığı üyeyi merkeze alan güçlü bir yenilenme vizyonunun ilanıdır” ifadelerini kullandı.
Aylin Özsavaş ile birlikte yeni yönetim vizyonunu dijital dönüşüm, hesap verebilirlik ve üyeyi karar süreçlerinin merkezine koymak üzerine kurduklarını belirten Hacıalioğlu tüm üyeleri sandığa gitmeye davet etti: Hacıalioğlu, “Her oy, adaletin, şeffaflığın ve liyakatin önünü açacaktır. Seçim süreci, saygı, olgunluk ve mesleki dayanışma içinde geçmelidir. TÜRSAB’ın gerçek gücü, birliğinde, çeşitliliğinde ve ortak aklında saklıdır. Kararlılığımız net, vizyonumuz berrak, yolumuz aydınlıktır. Birlikte başaracağız, birlikte yöneteceğiz, birlikte güçleneceğiz” diye konuştu.

“Güç birliğimiz sektörde yeni bir dönemin başlangıcı olacak”
“TÜRSAB Güç Birliği” hareketinin Başkan Adayı Aylin Özsavaş ise Mehmet Nezih Hacıalioğlu ile yaptıkları ittifakın sektörde yeni bir dönemin başlangıcı olacağını vurguladı. “Bugün tarihi bir güne şahitlik ediyorsunuz,” diyerek sözlerine başlayan Özsavaş, yıllarını sektöre adamış bir isim olan Hacıalioğlu tarafından bu birlikteliğe davet edilmenin kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade etti.
Sektörün sorunlarını en yakından yaşayan kesimin bizzat sahadaki acentaler olduğunu belirten Aylin Özsavaş, çözüm üretme iradesinin de yine sahadaki profesyonellerde bulunduğunu söyledi. Mevcut yönetimin 8 yıldır sektörün sıkıntılarını derinleştirdiğine vurgu yapan Özsavaş, “Kendi yarattıkları sorunları çözmek için yeniden oy istiyorlar. Artık buna seyirci kalmayacağız.” açıklaması yaptı.

“Üyeyi merkeze alan bir anlayışla hareket edeceğiz”
Turizmin temelinin barış, iletişim ve diyalog olduğunu vurgulayan Özsavaş, TÜRSAB’ın dar bir çevrenin etkisi altında eleştiriye kapalı şekilde yönetildiğini, üyeden uzaklaştığını belirterek, “Bu koltuklarda kişisel ikballeri için oturuyorlar” dedi. Güç birliğinin bu nedenle çok değerli olduğunu söyleyen Özsavaş, 30 yıllık yapının değişeceğini, üyeyi merkeze alan bir anlayışla hareket edeceklerini belirtti.
Özsavaş, TÜRSAB’ın teknolojik olarak çağın gerisinde kaldığını, Anadolu’daki birçok üyenin temel dijital imkânlardan mahrum olduğunu söyledi. Yeni dönemde tüm üyelerin teknolojiye erişeceğini, kurumun tüm imkânlarının adil bir şekilde kullanılacağını kaydetti. “Biz ayrıştırmayı değil birleştirmeyi seçtik. Tüm meslektaşlarımızı el ele vererek bu kurumu yeniden ayağa kaldırmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
“Değişim” söyleminin mevcut yönetim tarafından içi boşaltıldığını, artık bir dönüşüm değil bir çöküşe dönüştüğünü ifade eden Özsavaş, 24 Kasım sabahı TÜRSAB’ın yepyeni, çalışkan ve turizmi gerçek anlamda yaşayan bir ekiple güne başlayacağını söyledi. Turizmin kendileri için bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayan Özsavaş, “Bu mesleği çocuklarımıza gururla miras bırakacağımız bir yapıya kavuşturacağız,” diyerek sözlerini tamamladı.

Nanoteknoloji, Enerji Krizine Yeni Çözüm Arayışlarıyla Gündemde

Doğuş Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi’nin düzenlediği Bilim Kafe etkinliğinde, enerji krizine yönelik yenilikçi yaklaşımlar ele alındı.

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) bilim iletişimi seferberliği kapsamında gerçekleştirilen “Bilim Kafe” etkinliği, Çekmeköy Belediyesi Av. Sıddık Eraslan Sosyal ve Spor Tesisi’nde yapıldı.

Bu ayki buluşmada “Nanoteknolojinin Enerji Krizine Çözüm Önerileri” başlığıyla, enerji alanında çığır açabilecek güncel çalışmalar masaya yatırıldı. Etkinliğin konuşmacısı Prof. Dr. Doğan Erbahar, nanoteknolojinin enerji üretimi, depolaması ve verimliliği üzerindeki etkilerine ilişkin önemli araştırma sonuçlarını paylaştı.

Prof. Erbahar, yeni tamamlanan TÜBİTAK projesine dair yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Nano ölçekte yapılandırılmış malzemelerin sürtünme karakteristiklerini hem deneysel hem teorik olarak incelediğimiz projemizde öngördüğümüz gibi sürtünmenin belli parametrelerle kontrollü şekilde arttırılıp azaltılabileceğini gördük.”

Sürtünme kayıplarının enerji israfına yol açtığını belirten Prof. Erbahar, elde ettikleri bulguların sürtünmenin temel teorisine katkı sağladığını ve enerji verimliliğine yönelik çalışmalara yeni bir bakış açısı kazandırdığını ifade etti.

Moderatörlüğünü Doç. Dr. Abdülkerim Okbaz’ın üstlendiği etkinlikte, küresel enerji krizinin geleceği, nanomalzeme teknolojilerinin sürdürülebilir enerji sistemlerindeki rolü ve yenilenebilir kaynaklara geçişte karşılaşılan zorluklar bilimsel bir çerçevede ele alındı.

Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği Bilim Kafe, Doğuş Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi’nin toplumla bilimi buluşturma hedefi doğrultusunda, ilerleyen dönemlerde farklı konu başlıklarıyla devam edecek.

EWA 2025 Programı Kazananları Belli Oldu
Altıncı yılında ilk kez Anadolu Efes iş birliğiyle gerçekleşen ve kadınların öncülüğündeki erken aşama tarım ve gıda girişimlerini desteklemek amacıyla yürütülen EWA (Empowering Women in Agrifood) Programı’nda kazanan girişimler belli oldu. Çevre dostu mikrobiyal gübreler geliştirerek tarımda kimyasal kullanımını azaltmayı ve toprak sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan Cherry Mic. 10 bin avroluk büyük ödülün sahibi olurken, gıdanın tazeliğini gerçek zamanlı izleyebilen biyopolimer esaslı akıllı ambalajlar geliştiren Inopolyme ise ikinci olarak 5 bin avroluk ödülü kazandı.
Avrupa Birliği’nin Gıda İnovasyon Fonu (EIT Food) tarafından desteklenen ve altıncı yılında Anadolu Efes ile Türkiye’de Impact Hub İstanbul’un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback iş birliğiyle gerçekleşen EWA 2025 Programı’nda gıda ve tarımda dönüşüm yaratacak inovatif çözümlere sahip 15 kadın girişimci değerlendirmeye alındı.
Program kapsamında seçilen kadın girişimciler, altı ay boyunca ihtiyaçlarına özel hazırlanan 18 eğitimin yanı sıra toplam 20 mentordan 300 saatin üzerinde birebir mentorluk desteği aldı. Bunun yanı sıra girişimciler düzenlenen Matchmaking etkinliğinde Anadolu Efes, Migros, Anadolu Etap, Uludağ İçecek, Alp Tarım, Yıldız Ventures, Anadolu Meraları, Farklabs ve Plug & Play gibi kurumların temsilcileriyle birebir görüşmeler gerçekleştirerek yeni iş birliklerinin kapısını araladı.
EWA programının bu seneki kazananlarının belirlendiği Demo Günü’nde jüriliği Yaşar Holding Girişimcilik ve İnovasyon Grup Müdürü Seda Köknel, The Good Wild Kurucu Ortağı Hüseyin Şirin, Anadolu Efes Strateji, İnovasyon ve Girişimcilik Direktörü Tuba Gökcan gerçekleştirdi.
Etkinliğin sonunda jüri oylarıyla seçilen ve Çevre dostu mikrobiyal gübreler geliştirerek tarımda kimyasal kullanımını azaltmayı ve toprak sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan Cherry Mic. 10 bin avroluk büyük ödülün sahibi olurken, gıdanın tazeliğini gerçek zamanlı izleyebilen biyopolimer esaslı akıllı ambalajlar geliştiren Inopolyme ise ikinci olarak 5 bin avroluk ödülü kazandı.
Altıncı yılını başarılı bir şekilde tamamlayan programla ilgili Anadolu Efes Strateji, İnovasyon ve Girişimcilik Direktörü Tuba Gökcan şunları söyledi: “Anadolu Efes olarak tarımın geleceğini şekillendiren kadın girişimcileri desteklemekten çok mutluyuz. İlk 5 yılında bireysel olarak mentor olarak yer aldığım EWA’nın etkisini yakından gördüm; bu yıl kurumsal partner olarak bu etkiyi daha da büyütmek üzere Foodback ve EIT Food ile yola çıktık. Girişimcilerin geliştirdiği inovatif çözümler tarım ve gıdanın geleceğini dönüştürmede kritik rol oynuyor; biz de bu yenilikçi ekosistemin güçlü bir destekçisi olmaya devam edeceğiz.”
Impact Hub İstanbul ve Foodback Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu ise görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “EWA Programı hem güçlü topluluğu hem de iş birliği yaptığımız kurumların katkılarıyla her yıl kendini daha da geliştiren; girişimcileri birebir seviyede destekleyen kapsamlı bir modele dönüştü. Bu yıl topluluğumuzda desteklenen girişimci sayısının 62’ye yükselmesi ve ilk kez hayata geçirdiğimiz EWA Sprout programıyla yolun başındaki 45 kadın girişimciye de destek sunmaya başlamamız, programın etki alanını anlamlı ölçüde genişletti. Bu büyümeyi ve daha fazla kadın girişimciye ulaşmanın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz.”
Tarımda ve Gıdada Değişim Yaratan Kadınlar
Bioduck – Ayça Korkmaz Vurmaz, Özge Akgül, Hülya Serpil Kavuşan: Bioduck, malt posası gibi gıda endüstrisi atıklarından elde ettiği hammaddelerle hayvansal proteinlere sürdürülebilir alternatifler sunan, döngüsel ekonomi temelli bir gıda teknolojisi girişimidir.
Bu Ne Yemek – Ayça Adıyaman: Bu Ne Yemek, üretim fazlası ekmekleri Japon koji fermantasyonuyla dönüştürerek israfı azaltan ve yenilikçi fermente gıdalar üreten biyo-inovasyon girişimidir.
Cherry Mic. Biyoteknoloji – Iraz Aktay: Cherry Mic, çevre dostu mikrobiyal gübreler geliştirerek tarımda kimyasal kullanımını azaltmayı ve toprak sağlığını iyileştirmeyi hedefleyen yenilikçi bir biyoteknoloji girişimidir.
Coldfusion – Deniz Ünver: Coldfusion, yerel üreticilerden ilham alarak bitkisel ve temiz içerikli ürünlerle geleneksel tatları modern ve sağlıklı bir şekilde sunan gıda girişimidir.
Conlus Crop Science – Özge Karaçay: Conlus Crop Science, bitkisel yağlar ve biyopolimer teknolojisiyle geliştirilmiş, kalıntısız ve zehirsiz doğal bir böcek kontrol çözümüdür.
Dijital Tarlam – Zeynep Ceren Öztürk: Dijital Tarlam, çiftçilerin ekimden hasada tüm üretim süreçlerini uydu verileri ve yapay zekâ analizleriyle optimize eden, veriye dayalı dijital tarım platformudur.
Eatrue – Deniz Kurudere, Aybuke Belen: Eatrue, karmaşık gıda etiketlerini fotoğraf analiziyle sadeleştirip, ürünlerin besin ve çevresel değerini anında sunarak tüketicileri sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme konusunda bilinçlendiren yapay zeka destekli bir mobil uygulamadır.
Inopolyme – Simay Erbay: Inopolyme, gıda tedarik zincirinde israfı ve güvenlik risklerini azaltmak için gıdanın tazeliğini gerçek zamanlı izleyebilen biyopolimer esaslı akıllı ambalajlar geliştirir.
Kaninno – Derya Özdemir, Esra Eroğlu Özkan: Kaninno sağlık ürünleri, yerel biyoçeşitliliği merkeze alarak doğadan ilham alan, özellikle gıda ve sağlık alanlarında bilimsel temelli ve sürdürülebilir çözümler geliştirir.
Lady Bites – Özlem Gündüz: Lady Bites, menopoz dönemindeki kadınların sağlığını desteklemek amacıyla besin bileşenlerinin emilimini artıran mikroenkapsülasyon teknolojisiyle geliştirilmiş fonksiyonel atıştırmalık barlar üretir.
Plantica – Deniz Kılıç: Plantica, humik asit bazlı gübre çözümleriyle toprağın verimini artıran, çevre dostu ve sürdürülebilir tarımı destekler.
Prolit – Berfin Doğrul: Prolit, doğal ve fonksiyonel bileşenlerle zenginleştirilmiş, sağlık odaklı sakızlar geliştirerek hem sakız hem de takviye edici gıda sektöründe sürdürülebilir bir alternatif sunar.
Solis Teknoloji – Esma Saltık Çiçek: Solis Teknoloji, bitki türü ve gelişim evresine göre ayarlanabilen akıllı LED aydınlatma sistemleri geliştirerek kapalı alan tarımında enerji verimliliği ve sürdürülebilirliği artıran bir tarım teknolojisi girişimidir.
Tarım Plus – Melsan Zehra Yılmaz: TarımPlus, yanlış tarım uygulamalarının neden olduğu kalıntı sorunlarını ve verimsizliği, ziraat mühendisi bayileri yapay zekâ destekli dijital danışmanlara dönüştürerek çözen bir girişimdir.

Koluman Holding Kültür Sanat Elçisi Selda Saltık “Toplumsal Fayda Hikâyeleri”ne konuk oldu
MarjinalSosyal’in, kurumların topluma değer katan çalışmalarını görünür kılmayı ve ilham verici iyi uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlamayı amaçlayan “Toplumsal Fayda Hikâyeleri” YouTube programının yeni konuğu Koluman Holding Kültür Sanat Elçisi Selda Saltık oldu. Saltık, Koluman Holding’in değerler temelli kurum kültürünü, topluma katkı odağındaki çalışmalarını ve eğitim, spor ile sanat alanlarında yürüttüğü projelerini paylaştı.
2016 yılında Marjinal Porter Novelli tarafından markalarla sivil toplumu buluşturmak ve topluma fayda sağlayan iş birlikleri geliştirmek amacıyla hayata geçirilen MarjinalSosyal’in hazırladığı, MarjinalSosyal Direktörü Aynur Kolbay Hülya’nın sunduğu ve SosyalUp YouTube kanalında yayınlanan programda Kültür Sanat Elçisi Selda Saltık, Koluman Holding’in toplumsal fayda temelli çalışmalarını ve bu alandaki yaklaşımını anlattı. “Toprak, Ateş, Su ve Hava” temalarıyla oluşturulan Değerler Atlası’nın kurum kültürünün temelini oluşturduğunu belirten Saltık, bu değerlerin güven ve saygı, tutku ve adanmışlık, birliktelik ve dayanışma ile sürekli gelişim ilkeleri üzerine kurulu olduğunu ifade etti.
Selda Saltık, bir aile şirketi olan Koluman Holding’in toplumsal fayda çalışmalarında sürekliliğe öncelik verdiğini vurgulayarak özellikle eğitim alanında yürütülen iş birliklerini paylaştı. Türk Eğitim Derneği’nin burs programlarına sağladıkları destek, üstün yetenekli ancak imkânı kısıtlı öğrencilere verdikleri burslar ve Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve ODTÜ’de öğrenci kulüpleri ile yürüttükleri iş birlikleri yanında AR-GE merkezi ile ondan fazla üniversitede yaptığı çalışmalar öne çıkan projeler arasında yer aldı.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Haberler

Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü
Yukarı Çık Butonu - Siyah Halka
Modern GDPR Çerez Popup