Ekonomi-teknoloji-magazin-yaşam haberleri (13.07.2021)
Dünya kripto para madencilik devi Bitmain, Türkiye’de!
Dünyanın en büyük madencilik cihazı üreticisi Bitmain’in Türkiye ve MENA bölgesindeki tek ve resmi distribütörü Phoenix Store, ilk fiziksel mağazasını İstanbul’da açarak Türkiye pazarına giriş yaptı. Phoenix Store CEO’su Phil Harvey’in, ekonomi basınından isimler ve finans yatırımcıları mağazanın açılışına katıldı. The St. Regis İstanbul’da açılan mağaza, madencilik cihazları ve soğuk cüzdanlar gibi kripto madencilik ekipmanlarını Türk yatırımcılarla buluşturacak.
Ülkemizde özellikle son bir yılda artış gösteren kripto para yatırımlarının ardından Türkiye’ye adım atan Phoenix Store, kripto para madenciliği donanımında dünyanın lider markası Bitmain’in tek ve resmi distribütörü olarak Türkiye pazarına giriş sağladı. St. Regis İstanbul’da açılan Phoenix Store, madencilik cihazları için uçtan uca çözümler, soğutma çözümleri ve madenciler için kripto para birimlerinin güvenli depolanmasını ve barındırma hizmetlerini sağlayan soğuk cüzdan donanımlarını Türk yatırımcılarla bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Bitmain’in Türkiye ve MENA resmi distribütörü Phoenix Store aynı zamanda dünyanın en önemli kripto para teknolojileri markalarından Ledger, Trezor ve Cool Wallet’ın resmi distribütörü olarak hizmet veriyor. Türkiye’ye ilk adımını fiziksel mağazasıyla atan Phoenix Store’un açılışına Phoenix Store CEO’su Phil Harvey, ekonomi ve kripto para medyasından isimler, kripto para yatırımcıları ve iş insanları katılım sağladı.
Türk yatırımcılar Kriptopara yatırımlarıyla ilgileniyor.
Türkiye’deki ilk yatırımlarıyla ilgili olarak Phoenix Store CEO’su Phil Harvey, “Phoenix Store olarak dünyanın en büyük kripto para madenciliği makinesi üreticisi Bitmain ile Türkiye’ye adım atmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye, dünyada kripto para piyasalarına en fazla ilgi gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Türk yatırımcıların kripto para dünyasına olan ilgisi, Türkiye pazarına adım atmamızı sağlayan en önemli faktör oldu. 2014 yılından bu yana birçok ülkede faaliyet gösteren Bitmain’in resmi Türkiye & MENA distribütörü olarak, Türk finans yatırımcılarını sektörün en gelişmiş Antminer cihazları ve kripto varlıklarının güvenliğini sağlayan soğuk cüzdanlarla buluşturacağız. Kripto para madenciliği son yıllarda en gelişmiş ve çekici sektör haline geldi. Türk yatırımcılar, özellikle teknoloji ve donanım şirketlerinde, girişimcilik ekosistemi konusunda bilgili. Bu kapsamda Türk yatırımcıların da kripto para ve finansal teknolojilerdeki yatırımlara ağırlık vereceğini öngörüyoruz. Türkiye, geleceği şekillendirecek kripto para birimlerinin geliştirilmesinde hem Avrupa hem de MENA için önemli bir örnek.” dedi.
Türkiye’deki yatırımlarımız katlanarak büyüyecek.
Ülkemizdeki planlara da değinen Harvey, “Türkiye’nin mevcut finansal teknoloji yatırımlarını ve potansiyel yatırımlarını düşündüğümüzde attığımız bu adımı çok önemli görüyorum. Phoenix Store olarak Amerika, Kanada, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki operasyonları yönetiyoruz ve Türkiye’nin bu ülkelerle birlikte temel bir finans tabanına sahip olduğunu biliyoruz. Hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyüyoruz ve bu operasyonun küresel büyüme hedeflerimizi önemli ölçüde etkileyeceğine inanıyoruz. St. Regis’deki mağazamız Türkiye pazarındaki ilk yatırımımız olmasına rağmen, devam eden iş ve yatırımlarımız için ilk adımımız ve bu adımları kalıcı hale getirmek ve önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yatırım yapmak istiyoruz. Soğuk cüzdanlarımızla kripto paralarını güvende tutarken Türk yatırımcılara en gelişmiş finansal donanımları sağlayacağız. Ayrıca, yatırımlarının güvenli olması için profesyonel ekibimizle, müşterilerimizin makinelerini barındırmak ve son teknoloji tesislerimizde verimli bir şekilde yönetmek için en iyi hizmeti sunmayı, ilk yılımızda bir yatırım getirisi ile en iyi getirileri sunmayı sağlayacağız. Bu sektörle ilgilenen tüm yatırımcılara Türkiye’de hizmet vermekten büyük heyecan duyuyoruz” dedi.
The St. Regis Istanbul’da açılan Phoenix Store mağazası finans teknolojilerine ilgi duyan yatırımcı ve iş insanlarını bekliyor.
İnşaat, Hareketliliğe Rağmen Geçen Yıla Kıyasla Yavaş Gidiyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Haziran Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyette haziran ayında gözle görülür bir iyileşmeye ve yukarı yönlü harekete dikkat çeken Rapor, faaliyetteki bu yükselmeye rağmen, geçen yılın haziran ayına kıyasla inşaat sektörünün daha yavaş yol aldığını ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.
THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Haziran Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyette haziran ayında gözle görülür bir iyileşme ve yukarı yönlü hareket dikkat çekicidir. Beklenti Endeksi’nde bir önceki aya kıyasla ciddi bir değişme söz konusu olmayıp hâlen eşik değerin üstünde devam etmektedir. Buna karşılık Güven Endeksi’nin aşağı yönlü hareketi, pandemi koşullarındaki iyileşme ve ekonomik normalleşmeye rağmen inşaatta uzun dönemli toparlanma için şartların henüz oluşmadığını göstermektedir.
Hazır Beton Endeksi Haziran Ayı Raporu verilerine göre haziran ayında bütün endeksler, pandeminin etkilerinin görüldüğü geçen yılın haziran ayına kıyasla düşük görünmektedir. Faaliyetteki yükselmeye rağmen, geçen yılın aynı ayına kıyasla inşaat sektörü daha yavaş yol almaktadır. Yıllık bazda güven ve beklentide benzer oranda bir azalma görülmektedir.
“İnşaat maliyetlerindeki artış, konut fiyatlarındaki yükselme, döviz kuru ve faiz seviyesinin yüksek olması, inşaat sektörünün hızını kesmektedir”
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “İnşaat sektörü, faaliyetlerdeki hareketliliğe rağmen geçen yılın haziran ayına kıyasla daha yavaş yol almaktadır. Pandemi koşullarının etkisinin azalmasına rağmen başta inşaat maliyetlerindeki artış, konut fiyatlarındaki yükselme, döviz kuru ve faiz seviyesinin yüksek olması, inşaat sektörünün hızını kesmektedir.” dedi.
Türkiye yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru ve yüksek faiz sarmalından kurtulmalı
Ekonomi ve inşaat sektörüyle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Yavuz Işık, “OECD’nin en son tahminlerine göre OECD ülkeleri içerisinde pandemiden en hızlı çıkacak olan 2. ülke Çin’den sonra Türkiye görünmektedir, ancak bu noktada inşaat sektörünün durumunun diğer sektörlerden farklılaştığının altını çizmek gerekmektedir. Rakamlara bakıldığında, diğer sektörlere paralel olarak inşaat sektöründeki cironun da artığı anlaşılmaktadır. Zira İnşaat Ciro Endeksi, üretime kıyasla daha fazla artmış görünmektedir. Bunun nedeni konut fiyatlarında ve inşaat maliyetlerinde ortaya çıkan yükseliştir. İnşaat maliyetlerindeki artışa paralel olarak konut fiyatları da yükseliş göstermiştir. Son bir yıldaki inşaat maliyetlerindeki artış %35’tir. Bir yandan yüksek faiz ile birlikte artan finansman maliyeti diğer yandan döviz kurundaki artışa bağlı ithal girdi maliyetlerindeki artış neticesinde ekonominin yükü ciddi şekilde yükselmiştir. Türkiye’nin yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru ve yüksek faiz sarmalından kurtulmadan sağlıklı bir büyüme yapısına kavuşması ve potansiyelini ortaya koyması beklenmemelidir.” dedi.
YAPI SEKTÖRÜNÜN YENİ TRENDİ ÇEVRE DOSTU YEŞİL EVLER İLK KEZ PREMO FUARINDA BİR ARAYA GELİYOR.
Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından 14- 16 Ekim 2021 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek PREMO 21 – Prefabrik Modüler, Mobil Ev ve Yeşil Yapı Sistemleri Fuarı bu yıl da dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda katılımcı ve ziyaretçiyi İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor.
Son yıllarda sürdürülebilir, ekolojik, yeşil, çevre dostu vb. gibi isimlerle karşımıza çıkan doğayla uyumlu yapılar, tüm Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektöründe öne çıkarken, geleceğin inşaat teknolojisi adına devasa bir ekonomi yaratıyor.
Bu yapılar, çevresel etkileri düşük, sürdürülebilir yapı malzemelerinden oluşan, yapının bulunduğu doğaya özgü koşullara uygun, enerji verimli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmiş, çevreci, ekonomik ve sağlıklı ekosisteme duyarlı yapılar olarak tarif edilebilir.
Prefabrik yapılar çevre dostu ve ekolojik felsefeye uygun, doğaya verilen zararı en aza indirmek için geliştirilen çözümlerin başında geliyor. Aynı zamanda bu yapılar doğanın kaynaklarına zarar vermemek için en etkili sistemlerle donatılıyorlar.
PREMO, İstanbul Fuar merkezinde prefabrik, modüler, mobil ev ve yeşi yapı sistemleri sektöründe Türkiye ve Dünyada gerçekleştirilen en yeni çalışmaların, üretici, uygulayıcı, tasarımcı ve profesyonelleri için sektörün profesyonel ve tek vitrini olarak aynı platformda bir araya getiriyor.
Bu sektörde Türkiyede gerçekleşecek ilk fuar olan PREMO bu yeni yapılaşma tarzına rehber olacak. Fuar Türkiye yanı sıra Avrupa, Afrika, Balkan ve Ortadoğu Ülkeleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri,Türki Cumhuriyetleri ve dünyanın bir çok yerinden yoğun alıcıların ilgisini çekerken, fuara katılan firmalar sektörünün yenilikçi ürün ve teknolojilerini, sergileyecek.
Toyota Estonya Rallisi’nde WRC Galibiyetlerine Yenisini Eklemeyi Hedefliyor
TOYOTA GAZOO Racing Dünya Rallisi Takımı, 2021 sezonunun ikinci yarısında yüksek formunu devam ettirmek istiyor. 15-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek Estonya Rallisi’nde, Toyota Yaris WRC yine zirveye oynayacak.
Son üç yarışta galibiyet alan ve bu yıl şu ana kadar yapılan 6 rallinin 5’inde zirvede yer alan TOYOTA GAZOO Racing, Markalar ve Pilotlar Şampiyonası’nda lider konumda bulunuyor. Geçtiğimiz ay düzenlenen efsanevi Safari Rallisi’nde kazanan Sébastien Ogier ise, 34 puan farkla takım arkadaşı ve en yakın rakibi Elfyn Evans’ın önünde lider pozisyonda.
Bununla birlikte şampiyonada altıncı sırada bulunan genç pilot Kalle Rovanperä, sürüş tarzına uyan etaplarıyla birlikte podyuma geri dönmek istiyor. TGR WRC Challenge Programı sürücüsü Takamoto Katsuta da, Kenya’da elde ettiği kariyerinin ilk podyum başarısını daha ileriye taşımayı hedefliyor.
2020 yılında WRC takvimine giren Estonya Rallisi, atlama noktalarının olduğu yüksek hızdaki yolları ve teknik etaplarıyla biliniyor. Bu yılki ralli 314.16 kilometreye çıkarıldı ve dört gün boyunca 24 etap gerçekleştirilecek. Ralli, Perşembe akşamı Estonya’nın ikinci en büyük şehri Tartu’daki servis alanına yakın özel bir etapla başlayacak. Cuma günü geçtiğimiz yıla benzer etaplar koşulurken Cumartesi günü ise pilotları yeni etaplar bekliyor olacak. Pazar günü, üç etabın iki kere koşulmasıyla birlikte yeni bir Güç Etabı ile ralli tamamlanacak.
Yarış öncesi değerlendirmeler yapan takım kaptanı Jari-Matti Latvala, şimdiye kadar çok iyi bir sezon geçirdiklerini ifade ederek, “Aynı harika eforu yılın ikinci yarısında da devam ettirmeliyiz. Estonya Rallisi, Kenya’ya göre çok daha farklı bir mücadele olacak. Bu ralli tamamen hız ile ilgili. Burada kazanmak kolay olmayacak ama yine zirve için mücadele edeceğiz” dedi.
Bulut bilişimde IaaS hizmetlerine ilgi artıyor
Bulut bilişimde IaaS (sanal sunucu, sanal veri merkezi) hizmetlerine talep artmaya devam ediyor. Son yıllarda güvenlikle ilgili yaşanan sorunların veri yedekleme ve felaket kurtarma hizmetlerine olan ilgiyi artırdığını belirten Premier DC Veri Merkezi ve Sadece Hosting Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, önümüzdeki dönemde SaaS veya uygulama hizmetlerine ilginin de artmasını öngördüklerini dile getiriyor.
Bulut hizmetleri, tüm dünyada en hızlı büyüyen bilgi ve iletişim teknolojileri kategorileri arasında yer alıyor. Özellikle pandeminin de etkisiyle işletmeler; dijital ortamları kullanmanın, her şeye her yerden ve her zaman erişebilmenin öneminin farkına varmış durumda. Bu dönemde pek çok işletme, şirketlerdeki sistem odalarında bulunan sunucuları veri merkezlerine ve bulut servis sağlayıcılarına taşımaya başladı.
Türkiye’de en hızlı büyümenin ise bulut bilişim hizmetleri grubunda IaaS olarak adlandırılan sanal sunucu ya da sanal veri merkezi hizmetlerinde yaşandığını belirten Premier DC Veri Merkezi ve Sadece Hosting Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, “Son yıllarda güvenlikle ilgili olarak yaşanan sorunlar veri yedekleme ve felaket kurtarma hizmetlerine olan ilgiyi artırdı. Önümüzdeki dönemde SaaS ya da uygulama hizmetleri konusuna ilginin de yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Özellikle müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), iş süreçleri yönetimi (BPM), insan kaynakları yönetimi gibi yazılımlar, açık bankacılık uygulamaları ve tüm bunların yapay zekâ ile zenginleştirildiği çözümler sunan uygulama hizmetleri, işletmelerin dijitalleşmesinde çok önemli. İşletmelerin de bu hizmetleri kullanmalarının gelecekleri açısından ne kadar önemli olduğunun artık farkında olduklarını gözlemliyoruz” dedi.
TCL 20L+ Türkiye’de satışa sunuldu
Yüksek çözünürlüklü görüntüleme sistemi, 6.67 inç FHD+ ekran ve 64 MP dörtlü arka kamera özeliklerine sahip TCL 20L+ Türkiye’de satışa sunuldu. TCL 20L+, güneş gözlüğü takarken kullanıcının ekranı doğal renklerde mükemmel bir şekilde görmesini sağlayan TÜV Rheinland sertifikalı Dairesel Polarizasyonlu Ekran teknolojisine sahip ilk telefon olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, şarja ihtiyaç duymadan önce iki günlük normal kullanım için yeterli olan 5000 mAh pil ile birlikte geliyor.
Yüksek Çözünürlüklü Görseller ve İyileştirilmiş Görüntü
TCL 20L+’taki geniş açılı lens, makro ve özel bir derinlik ile donatılmış yüksek çözünürlüklü 64 MP dörtlü arka kamera sayesinde kullanıcılar gece ve gündüz net ayrıntılara sahip fotoğrafları yakından veya uzaktan çekebiliyor. Kullanıcıların tüm resimlerinde en iyi ayrıntıları elde etmesi için arka aydınlatmalı selfie’lere, makroya, derinliğe ve süper geniş açılı çekimlere özel kameralar bulunuyor. TCL 20L+ ayrıca görüntüleri ortam parlaklığını otomatik olarak üç kat geliştiren, ayrıntılarla ve renklerle dolu canlı görüntüler sağlayan Süper Gece Modu’nu da sunuyor.
Yüzde 91 ekran-gövde oranına1 ve 20:9 en boy oranına sahip 6.67 inçlik büyük bir FHD+ Dotch ekrana sahip olan TCL 20L+, NXTVISION teknolojisi sayesinde zengin kontrast, doygun renkler ve gerçek zamanlı SDR’den HDR’ye yükseltilmiş video görüntüleme gibi önemli görsel iyileştirmeleri sunuyor. Göz koruması da bu cihazın odaklandığı alanlar arasında yer alıyor. Cihazda birkaç farklı okuma moduna ek olarak TÜV Rheinland sertifikalı Dairesel Polarizasyonlu Ekran teknolojisi de bulunuyor. Bu teknoloji, güneş gözlüğü takarken bile ekranın doğal renklerle mükemmel şekilde görülmesini sağlıyor.
Güçlü Performans ve Tasarım
TCL 20L+’ın en önemli özelliklerinden birisi arasında medya yer aldığı için, fotoğraflar ve videolar için 6 GB RAM, 256 GB ROM ve 1 TB genişletilebilir depolama (ayrı satılır) ile çok büyük depolama alanı sunuyor. Güçlü Qualcomm® SnapdragonTM 662 sekiz çekirdekli işlemcinin yanı sıra kullanıcılar tüm gün gücünü koruyor ve 5000 mAh pil, 18W hızlı ve ters şarj ile bu deneyim uzun sürüyor. Kusursuz bağlantı için Süper Bluetooth işleviyle dört adede kadar cihaz bağlanabiliyor.
Samanyolu’ndan ilham alan TCL 20L+, ışığı yakalayan ve yansıtan, neredeyse kendi takımyıldızını oluşturan ışıltılı bir yüzeye sahip. Ergonomik tasarıma sahip yan parmak izi sensörü hızlı ve güvenli telefon kilidi açma için , optimize edilmiş bir konfor sağlıyor.
TCL 20L+ ayrıca Google™ tarafından Android Enterprise Recommended olarak adlandırılan en iyi kurumsal cihazlar listesinde yer alma başarısını gösteriyor. 4.199 TL başlangıç fiyatıyla satışta olan TCL 20L+, Samanyolu Grisi ve Kuzey Yıldızı Mavisi renk seçeneklerine sahip.
Tarihi ve eğlencesiyle İstanbul’un kalbinde eşsiz bir tatil deneyimi
İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun köklü geçmişini yansıtan Jurnal Hotel; tarihi dokunun eşlik ettiği huzurlu bir tatili düşleyenler ve aynı zamanda tek bir adımla şehrin hareketli hayatına karışmak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.
İsmini Beyoğlu Asmalımescit’te bulunan Jurnal Sokak’tan alan Jurnal Hotel, semtin tarihi dokusuna uygun özgün mimarisi ve kusursuz hizmet anlayışıyla misafirlerine eğlenceli, keyifli ve seyirlik bir tatil sunuyor. 32 odasıyla hizmet veren, İstiklal Caddesi’ne iki dakikalık yürüme mesafesinde bulunan otel, turistik lokasyonlara yakınlığıyla da öne çıkıyor.
Beyoğlu Asmalımescit’in İstanbullular için özel bir yere sahip olduğunu belirten Kinesis İnşaat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Orhan Bayrak, “Asmalımescit, hem mimari hem sosyal kültürel açıdan tarihi değeri çok yüksek olan bir semt. Pandemi koşullarına uygun en hizmeti verdiğimiz otelimiz, 1 Temmuz itibarıyla yüzde 50 kapasiteyle hizmet verme başladı. Daha çok yerli turistleri ağırlasak da Hollanda başta olmak üzere, Almanya, Yunanistan ve Türki Cumhuriyetlerden konaklama rezervasyonları almaya başladık” dedi.
Doğru dondurma seçmenin ipuçları
Dört mevsim tüketilebilen dondurma, özellikle yaz aylarında sıcaklarla başa çıkmanın en tatlı ve ferahlatan seçeneği olarak öne çıkıyor. Büyük küçük herkesin tadına doyamadığı tatlı grupları arasında ilk sıralarda yer alan dondurmaların doğal olması için üretimde kullanılan tüm malzemelerin özenle seçilmesi, mevsim meyvelerinin kullanılması, güvenli üretim ve üreticinin kalite belgeleri gibi birçok unsur önem taşıyor. Dünya Dondurma Günü kapsamında doğru dondurma tüketimi konusunda uyarılarda bulunan Serez Dondurmacısı Kurucusu Serdar Kemahlı, dünyanın en çok tercih edilen lezzetleri arasında olan dondurmaları tüketirken yapay tatlandırıcı, aroma veya renklendirici içeren seçeneklerden uzak durulması gerektiğinin altını çiziyor.
“Ne yiyorsak onu sunarız” mottosu ile Türkiye’nin ilk gurme dondurmacısı olma özelliğini taşıyan ve dondurmalarında hiçbir katkı maddesi bulundurmayan Serez Dondurmacısı, doğallıktan gelen lezzeti tüketicilerle buluşturmak için çalışmalarını her geçen gün bir adım daha öteye taşıyor. Dünya Dondurma Günü kapsamında dondurma seçimi konusunda tüketicilere önerilerde bulunan Serez Dondurmacısı Kurucusu Serdar Kemahlı;dondurma üretiminde kullanılan her bir malzemeyi titizlikle teste tabi tutan, bünyesinde tam zamanlı gıda mühendisi ile taze üretim yapan, hijyenik, güvenilir, şeffaf bir yönetim anlayışıyla üretim gerçekleştiren markaların ürettiği doğru dondurmaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Dondurmanın formülü doğallıktan uzaklaşmamalı
Herkes tarafından sevilen ve iyi bir tatlı alternatifi olarak görülen dondurmanın besleyici özelliğini koruyabilmesi için bazı standartlara vurgu yapan Serdar Kemahlı; “Öncelikle dondurmaların içeriğinde katkı maddesi, aroma, kimyasal kıvam artırıcı, renklendirici, hazır şurup veya yapay tatlandırıcı gibi unsurların yer almaması gerekiyor. Dondurmayı oluşturan her bir ham maddenin teste tabi tutulması, tarım ilacı (pestisit) kullanılmaması, dört mevsim taze ve doğal malzemelerin tercih edilmesi ve yüksek kaliteli sütün doğru pastörizasyon işlemlerinin ardından üretime dahil edilmesi gerekiyor. Dondurmanın satışa sunulduğu mekanda da gerekli tüm hijyen kurallarının uygulanması, dondurma üretimi yapılan tesis ve ham madde tercihi kadar önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
Güvenli üretim, doğru dondurmanın ilk kuralıdır
Tüm dünya üzerinde büyük önem kazanan gıda güvenliği konusunun, toplumsal farkındalık düzeyinin artmasıyla çok daha kritik bir hal aldığına dikkat çeken Kemahlı; “İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıdada uygulanacak üretim prosedürlerinin çok sıkı olması ve uluslararası standartlarca tescillenmesi ise tüketim tercihinde belirleyici bir rol üstleniyor. Üretim aşamasında kullanılan ham madde temininden ekipmanlara, soğutucunun kalitesinden paketleme malzemelerinin seçimine, tedarikçi seçiminden ürünün depolanmasına ve taşıma esnasında soğuk zincirin kırılmamasına kadar üretim zincirinin tamamını içine alan bir standartlar bütününü kapsayan HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points – Risk Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) sistemini de içeren ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’nin uygulanması büyük önem taşıyor. Bu noktada tüketicilerin, dondurma tercihi yaparken seçtiği markayı iyi araştırması ve gıdanın güvenliğinden emin olmadan hayatına sokmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Uygun koşullarda muhafaza edildiğinden emin olunmalı
Dondurmanın nasıl saklanması gerektiği hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Kemahlı; “Soğuk muhafaza edilmesi gereken bir ürün olduğu için soğutucu ve ambalaj kalitesi önemli unsurların başında geliyor. Dondurmaların servis edildiği soğutucunun yeterli soğuklukta ve çalışıyor durumda olmasının yanı sıra dondurma vitrininin hijyenik tutulması ürünün uygun koşullarda muhafaza edilmesi adına büyük önem taşıyor” dedi.
Gıda okuryazarı olmak, içeriğini bilmek önemli
Tüketilen dondurmanın içeriğinde yer alan besin maddelerinin değerlerini görmek için besin değeri tablosunu incelemenin ne yediğini bilmenin ilk kuralı olduğunu söyleyen Kemahlı sözlerine şöyle devam etti; “Bunun için besin değeri tablolarına bakarak kalori hesabı yapmak, diyet programı bozulmadan uygun porsiyon ve çeşidi seçmek mümkün. İçerik okumanın bir diğer önemi ise alerjik reaksiyonların önüne geçmek, beslenme alışkanlığına göre seçim yapabilmek… Süt alerjisi veya laktoz intoleransı olanlar, vegan ve ovo vejetaryen beslenen tüketiciler de kendilerine uygun dondurma çeşitleri talep ettiği için besin tabloları bu noktada önem taşıyor. Çeşitli beslenme alışkanlıklarına sahip tüketicilerin besin tablolarını incelemesi kendileri için lezzetli ve doğru dondurma seçimi yapmalarını kolaylaştırıyor.”