Acımasız düzen içinde Hürriyet aramak (Köşe yazısı)
Mustafa TEMİZER
Dünya internet üzerinden yönetiliyor. İnternet çöktüğünde dünya kaosa sürüklenir.. Bütün dünyada hükümetlerin istihbarat birimleri, mahkemelerden izin alarak, bazen de almadan halkın konuşmalarını dinlemektedir. Bunun yakalanması ve ispatı çok zor olduğundan çok azı gün yüzüne çıkmaktadır. Artık bireylerin ve halkın hiçbir özel yaşam mahremiyeti kalmadığı gibi temel insan hak ve hürriyetleri de ihlal edilmektedir.
Telefon görüşmelerini dinlemenin ve kayıt altına almanın halkın iyiliği ve güvenliği için demokrasinin gereği olarak yapıldığı ileri sürülmekte. Masum insanların telefon konuşmalarını bile dinlemenin özel hayata müdahale veya anti-demokratik bir tutum olmadığı kabul edilmektedir.
İnternet üzerinden haberleşmeleri kontrol etmek için zaten mahkeme iznine gerek duyulmuyor. Bu konuda tekel olmuş özel şirketler zaten bunu yapıyor. Bilgisayar program yazılım şirketleri Microsoft bu konuda en büyük tekel. Bunlar ABD kökenli şirketler. Dünya bilgisayarlarında internet iletişimleri ile bilgileri takip ve kontrol edebiliyor. Bize ait kişisel bilgilere sahip olabiliyor.
İnternet arama motoru olarak işe başlayıp elektronik postadan sosyal ağ mobil cihazlara kadar sayısız alana giren Google, insanları kontrol ve gözetleme işinde en baştaki güç olarak büyük bir tehlike oluşturuyor. ABD istihbaratı için bir araya getirilmesi zor olan bilgileri internet üzerinden Google topluyor.
Microsoft, Mozilla, Google, Amazon, Facebook, Twitter gibi bütün kuruluşlar internet üzerinden insanların bireysel aktivitelerini rahatlıkla kontrol ediyor. Kiminle yazıştığını, ne yazdığını, ne söylediğini, eğilim ve siyasi düşüncelerini, dünya görüşlerinin ne olduğunu biliyor.
Haberlerin hepsi halka ulaşmıyor. Haberler küresel güçlerin hakim olduğu büyük haber ajanslarının filtrelerinden geçiyor. Filtreden geçmeyen haberler halka ulaşmıyor. Halk eline verilen teknolojinin bir kısmı ile oyalansın isteniyor. Teknolojiyi nasıl kullanması gerektiğini, teknolojiyle nasıl yönlendirildiğini, nasıl kontrol edildiğini bilmesi, uyanması istenmiyor.
Bundan dolayı perde arkasındaki gerçek bilgiler kamuoyuna sunulmuyor. Bu bilgileri sunanları da komplo teoricisi diye itibarsızlaştırıyor. Çok ileri giderse de yok etmeye çalışıyorlar.
Elektronik haberleşme ağını kontrol eden bu güç aynı zamanda internet üzerinden yapılan haberleşme ve bilgi alışverişini de kontrol edip kişilerin yazışmalarını depolayıp gruplara ayırarak kendisi ve ülkesi için paha biçilmez bilgiler elde ediyor.
Bu bilgilere hiçbir istihbarat servisi bu kadar kolay ulaşamaz. Ama Google ulaşıyor. Bu şirket tek başına büyük bir istihbarat kaynağı olarak da işlev yapıyor.
Gerçek hürriyet için çare, istemedikleri şeyin gerçekleşmesi. Yani insanların ve toplumların uyanması.
İnsanlara gerçekleri anlatıyorsunuz; neden medyada yer almıyorsunuz? Neden Televizyonlara çıkmıyorsunuz diyorlar. İşte cevabı bu. İnsanlar uyanırsa, toplumlar uyanırsa, bu hürriyetsizliğe karşı teşkilatlanır demokratik yollarla güç sahibi olursa o zaman Hak ve doğrular hakim güçler tarafından sansürlenemez. Aksi halde hakim güçlerin müsaade ettiği ölçüler içinde oyalanmaya devam eder gerçek hürriyete kavuşamayız.
Hiçbir problem sebepsiz olmadığı gibi çözümsüz de değildir. Sebep işi ehline vermemektir. Sorumluluk makamındakilerin ehliyetsiz ve liyakatsizliğidir. Sebep ortadan kıldırılırsa problem çözülür.
Çözüm; Mevcut siyasi anlayışı terk etmek. Eskilerin devamına, aynı siyasi anlayışta oldukları halde farklıymış gibi gözükenlere. Dindarlık, milli irade, milliyetçilik, halkçılık, demokratlık, cumhuriyetçilik, gelecek, vefa, özgürlük ve barış söylemleriyle milleti ayrıştıranlara. Dün kara dediğine bugün ak diyenlere. Dün ak dediğine bugün kara diyenlere itibar etmemek. Doğruların yanında yer almaktır.
Elli yıldan beri doğrularından zerrece sapmayan, ülke meselelerine sürekli çözümler üretip iktidar ve muhalefeti uyaran, “ Milletim Uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! Milli birliği sağlamadan hiçbir sorunumuzu çözemeyiz! çağrısında bulunan birlik olmanın, ittifak etmenin şartlarını açıkça ortaya koyan milli kadroların çağrısına kulak vermek. Milli mücadele ruhuyla el ele gönül gönüle vermek. Yeniden teşkilatlanmaktır.
Unutmayalım.” İştirak etmediğimiz çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.” Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…