BM; Bu yıl çok daha fazla insan açlığa sürüklenecek
BM’nin Dünya’da Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu Raporu’nun yeni versiyonu yayınlandı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, açlık ve kötü beslenmedeki artış böyle devam ederse, 2030 yılına kadar açlığı sıfırlamayı hedefleyen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 2’cisine ulaşmanın mümkün olmayacağını söyledi. Guterres, “Dünyadaki 690 milyon, gezegenin nüfusunun neredeyse yüzde 9’u aç. Bu yıl çok daha fazla insan açlıkla karşı karşıya kalabilir. Gıda sistemlerini herkes için daha sürdürülebilir ve sağlıklı diyetler için uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirmeliyiz” dedi.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarım Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ortaklaşa hazırlanan, açlık ve kötü beslenmenin sona erdirilmesine yönelik ilerlemeleri yansıtan Dünya’da Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu Raporu’nun son versiyonu, 13 Temmuz’da yayımlandı.
Dünya’da Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu Raporu
BM tarafından yapılan yıllık çalışmaya göre, artık daha fazla insan açlıkla mücadele ediyor. Son beş yılda, on milyonlarca insan kronik olarak yetersiz beslenenlerin saflarına katıldı ve dünyanın dört bir yanındaki ülkeler kötü beslenmenin çeşitli biçimleriyle mücadele etmeye devam ediyor.
Rapora göre, 2019’da yaklaşık 690 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği tahmin ediliyor. Bu rakam, 2018’den 10 milyon ve son beş yıllık ortalamadan yaklaşık 60 milyondan fazla. Ayrıca, yüksek maliyetler ve düşük satın alma gücü, milyarlarca insanın sağlıklı veya besleyici bir şekilde beslenemeyeceği anlamına geliyor.
En fazla açlık Asya’da, ancak Afrika’da da çok hızlı ilerliyor.
Covid-19 nedeniyle aç insanların sayısı 130 milyona çıkacak
Rapor, dünya genelinde 2020 yılı sonuna kadar 130 milyondan fazla insanın COVID-19 salgınının nedeniyle kronik açlığa düşebileceğini tahmininde bulunuyor. Pandemi sürecinde akut açlığın alevlenmesi bu sayıyı zamanla daha da artırabilecek.
Raporun önsözünü yazan beş kurumun başkanı, Dünyanın açlığa, gıda güvensizliğine ve kötü beslenmeye son vermeyi taahhüt etmesinden tam beş yıl sonra, 2030 yılına kadar bu hedefe ulaşmak için hâlâ hedefin çok uzağında olunduğu konusunda uyarıda bulundu.
“Küresel açlık artış gösteriyor”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise raporla ilgili olarak yayınladığı video mesajında, söz konusu durumun devam etmesi halinde 2030 yılına kadar açlığı sıfırlamayı hedefleyen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının 2’ncisine ulaşmanın mümkün olmayacağı uyarısında bulundu.
Birçok ülkenin yetersiz beslenme ve obezite ile mücadele ettiği bir dönemde yayınlanan raporun, çok açık ve seçik bir mesajı olduğunu belirten Guterres, dünyanın birçok bölgesinde “derinlere kök salmış açlığın” artış gösterdiğini söyledi.
Gıda Sistemleri Zirvesi düzenlenecek
BM raporunda son beş yıl içinde on milyonlarca insanın kalıcı olarak yetersiz beslenen grubun içinde yer almaya başladığının kaydedildiğini vurgulayan Guterres, daha fazla insanın açlık içine düşmesine izin verilemeyeceğini, sağlıklı beslenmeye herkesin gücünün yetmesini ve erişebilmesini sağlamak için gelecek yıl Gıda Sistemleri Zirvesi düzenleyeceğini dile getirdi.
Salgın bir “Uyandırma çağrısı”
Açlıkla mücadelede yavaşlama olmasının üzerine bir de koronavirüs salgınının gelmesi küresel gıda sistemindeki kırılganlıkları ve eşitsizlikleri daha da derinleştirdi.
IFAD Başkanı Gilbert F. Houngbo, “Tarım, çevre, sağlık, yoksulluk ve açlığı birbirlerinden bağımsız olarak düşünemeyiz. Dünyanın sorunları birbirleri ile iç içe girmiş durumda, çözümler de ortak olmalıdır. Salgın hepimiz için bir uyandırma çağrısı olmalıdır” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus da henüz COVID-19’un etkilerini tam olarak belirlemek için çok erken olduğunu, ancak raporda yıl sonuna kadar 130 milyon kişinin kalıcı açlık ile karşı karşıya kalma ihtimali olduğunun ifade edildiğini belirtti.
Günümüzde en fazla yetersiz beslenen insan sayısının Asya’da (381 milyon kişi) görülmesine karşılık, Afrika (250 milyon kişi) ve Latin Amerika ve Karayipler’de (48 milyon kişi) bu sayının hızla artmakta olduğu belirtiliyor.
Son beş yıl içinde açlığın görülme yaygınlığında değişiklik olmakla birlikte, artan dünya nüfusu nedeniyle bölgeler arasındaki büyük fark gözden kaçabiliyor.
Nüfusunun yüzde 19,1’i yetersiz beslenen Afrika, bu konuda en büyük darbeyi alan ve durumun daha da kötüye gittiği kıta olarak karşımıza çıkıyor. Bu oran Asya’daki yüzde 8,3 ve Latin Amerika ve Karayipler’deki yüzde 7,4’ün iki katından fazlaya karşılık geliyor.
Eğer durum bu devam ederse, 2030 yılında dünyadaki süreğen açlık çeken kesimin yarısından fazlası, Afrika’da yaşıyor olacak.
Sağlıksız ve yetersiz beslenme
Gıda güvenliği raporuna göre, Dünya genelinde ülkeler yetersiz beslenmenin çeşitli şekilleri, aşırı kilo ve obezite gibi konularla mücadele ediyor.
Buna göre, 2019 yılında üç milyar gibi çarpıcı sayıda insanın maddi gücü sağlıklı şekilde beslenmeye imkan tanımamış. Bu rakama bodur veya çok zayıf 191 milyon beş yaş altı çocuk ve 38 milyon aşırı kilolu da dahil.
Bu arada, yetişkinler arasında obezite kendi başına küresel bir salgın halini almış bulunuyor.
FAO Başkanı Qu Dongyu, “Bu kabul edilemez. Besleyici gıdaların fiyatını düşürmek ve sağlıklı beslenmeye herkesin gücünün yetmesini sağlamak için acil olarak gıda sistemlerinin dönüştürülmesine ihtiyacımız var” dedi.
Yeterli beslenme için günlük gelir ne olmalı?
Raporda, besleyici özelliği olan meyve, sebze ve protein yüklü gıdaların tüketimi için yoksulluk sırını olarak belirlenen günde 1,90 ABD Doları gelirden çok daha fazlasına ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
Raporda durumun ülkeden ülkeye değişiklik göstermesine rağmen her ülkenin gıda tedarik zinciri ve politik ekonomiyi gözden geçirmesinde yarar olacağı belirtiliyor.
WFP Başkanı David Beasley, “COVID-19’a, çatışmalara, aşırı iklim hareketleri ve çöl çekirgesine rağmen dünyada herkesi besleyecek derecede zenginliğe sahibiz” dedi.
Beasley, WFP’nin gıda yardımı sağladığı insan sayısını 100 milyondan 130-140 milyona çıkarmakta olduğunu açıkladı.
Dünya nüfusunun 7,8 milyar olduğunu, küresel gıda üretiminin ise 10 milyar insanı besleyecek seviyede olduğunu vurgulayan IFAD Başkanı Houngbo, “Sorun üretimde değil. Kalıcı açlığın nedeni yoksulluk, eşitsizlikler, çatışmalar, kötü yönetim ve en kırılgan kesimin marjinalleştirilmesidir” dedi.
BM Raporu’ndan açık çağrı!
BM raporu, hükümetlere tarıma yaklaşımlarında beslenmeyi ana eğilim olarak belirlemeleri; yerel küçük ölçekli üreticilerin daha besleyici gıdalar yetiştirip satmalarını ve pazarlara erişimlerini desteklemeleri; çocukların besleyici gıda almalarına öncelik vererek en çok ihtiyaç duyulan kategori olarak belirlemeleri; ve sağlıklı beslenmeyi ulusal sosyal koruma sistemleri ve yatırım stratejilerin içine dahil etmeleri çağrısı yapıyor. (Kaynak:Gıda Hattı)