Erdoğan, Gül, Akar, kuvvet komutanları ve bakanlar Kayseri 1.Komando Tugayı’nda…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’deki 1. Komando Tugay Komutanlığı’ndaki iftar programında askerler ve şehit yakınları ile sohbet ederek, orucunu birlikte açtı. İftarda, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, diğer kuvvet komutanları, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da yer aldı. Erdoğan ve Gül, askerlerin yanı sıra Şehit yakınları ve gazilerle sohbet etti, çocuklarını sevdi, hatıra fotoğrafı çektirdi. Medya mensuplarının alınmadığı, Talas ilçesi Zincidere mahallesindeki General Vecihi Akın Kışlası diğer adıyla 1. Komando Tugayı’ndaki iftar yemeğinde şehitler için özellikle de Şırnak Şenoba yakınlarında düşen helikopterde şehit olan 1. Komando Tugayı’nın bir yıl önceki efsane komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ve silah arkadaşları için de dualar edildi.
Kayseri Komando Tugayı’ndaki iftara İstanbul’dan tarifeli uçakla gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir ay önce kaybettiği babası Ahmet Hamdi Gül’ün mezarını ziyaret ettikten sonra geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte Kayseri’ye özel uçakla geldi. Erdoğan ve Gül önceden planlanan Erkilet Havalanı’ndan helikopter yerine 15 kilometre uzaklıktaki tugaya karayolu ile gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Komando Tugayı’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi.
“Ülkesini, vatanını, bayrağını, ezanını sevmeyen acaba neyi seviyor, kimi seviyor. Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah’ım. Biz bunlarla yüceliyoruz, bunlarla yükseliyoruz. Biz millet olarak işte bu şekilde vatanı havayla, suyla, sevgiyle, yani insanın yaşayabilmesi için gereken asgari ihtiyaçlarla birlikte gören bir anlayışa sahibiz. Biz vatanını imanla seven insanlarız. Birileri çıkıyor, diyor ki Rabia’dan vazgeç. Rabia dediği ney, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet. Bize bu dört ilkeden vazgeç diyen zihniyeti bunların yerine neyi ikame ettiğini tabi olarak merak ediyoruz. Türk Milletinin yerine neyi koyacağız. Ay yıldızlı bayrağımızın yerine neyi koyacağız. Uğruna bunca can verdiğimiz 780 bin kilometrekarelik vatanımızın yerine neyi koyacağız. 2 bin 200 yıllık geleneğin ürünü olan devletimizin yerine neyi koyacağız. Bizim ne kendimizi, ne de mensubu hissedeceğimiz başka bir milletimiz, ne altında kendimizi güvende hissedeceğimiz başka bir bayrağımız, ne toprağının üstünde huzurla yaşayıp altında huzurla yatacağımız başka bir vatanımız ne de kapısına gideceğimiz başka bir devletimiz yok. Rabbimiz yeryüzünde bozgunculuk yapanların akıbetinin dünyada rezillik, ahirette azap olduğunu işaret ediyor. Bizim yeryüzümüz vatanımızdır. Burada bozgunculuk yapanları ahiretteki akıbeti hiç şüphesiz mevla bilir. Ama onları bu dünyada rezil etmekte bizim görevimizdir. Terör örgütlerine karşı sahada yürüttüğümüz mücadeledeki başarılarımızda sizler bu görevi hakkı ile yerine getiriyorsunuz. Bizlerde terör örgütlerine ve ülkemizde husumet besleyen tüm dış güçlere karşı kararlı mücadele içerisindeyiz. Hamdolsun bu mücadelede milletimiz tüm gücü ile yanımızdadır. Kimi gafillere rağmen milletimizin tamamına yakına üzerinde yaşadığı toprakların, mensubu olduğumuz ülkenin kıymetini çok iyi biliyor. Onun için ‘Dur yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda, İstiklal uğrunda, namus yolunda, Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.’ Allah’ın izni ile istiklal ve namus uğrunda can veren Mehmetler bitmediği, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmediği müddetçe kimse bu ülkenin kılına dokunamaz. Sözlerimin sonunda gazanız mübarek, yolunuz açık, kılıcınız keskin, yüreğiniz ferah, zaferiniz bol, Allah yardımcınız olsun. Rabbim gazilerimizden razı olsun, şehitlerimiz ailelerine sabır versin, rahmet eylesin.”