YRP, covid 19’un etkisini sordu, ASKON Kızılay’a kan verdi
İYİLİK YAPMAK KANIMIZDA VAR
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Kayseri başkanı Ali Özcan, Kızılay’a kan bağışının önemini görmek için felaketi beklememek gerektiğini vurguladı.
ASKON Kayseri başkanı Ali Özcan ülkemizde yaşanan faaliyetlere önce Kızılay’ın koştuğunu belirterek “Giresun’da sel felaketi yaşadık, Malatya ve Erzincan’da deprem felaketleri yaşadık. Gördük ki her an ne olacağı, kimin başına geleceği belli olmuyor. Bugün afetleri yaşayanlar biz olabilirdik ya da yakınlarımız olabilirdi. Bu hadiseler bize elbirliği yapmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bunlarla beraber pandemi nedeniyle başta Kayseri olmak üzere ülke genelinde sıkıntılar yaşanıyor. İnsanları bir yandan dışarı çıkmamaya davet ediyoruz çünkü vakalar ciddi oranda artmış görünüyor. Bir yandan da hastaneye yatan vatandaşlarımıza destek olmamız gerekiyor çünkü kan bağışları insanlığa fayda sağlayacaktır. Bizler bu bilinçle ‘Kan Dostum’ kampanyasına destek vermek istedik. Bu ülke için hizmetin her türlüsüne varız. Bu bizim kanımızda var. Ülkemizin her köşesinde ASKON olarak vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. ‘Sensiz Olmaz’ diyor ve herkesi Kızılay’a kan bağışına davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Ali Özcan, “Kan bağışının sağlık açısından riski olmadığı gibi üç hayat kurtarıyorsunuz. Sağlık açısından da oldukça faydalı olduğunu görüyoruz. 18-65 yaş arası bireyleri kan bağışına davet ediyoruz. Kızılay’da kan olmadığı sürece hastalar riske giriyor. Sağlık Bakanlığı kan ihtiyacını Kızılay’dan karşılıyor. Kan olmadığında hastalar kendileri kan aramak zorunda kalıyor. Acil durumlarda hazırda kan olması hayat kurtarma açısından fayda sağlıyor. Kan bir gün hepimizin ihtiyacı olabilir. Kan sadece acil durumlarda değil sürekli olan bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla düzenli olarak kan bağışı yapılması ve insanların bu konuda bilinçlerinin ve bilgilerinin artması oldukça önemli. Biz inanıyoruz ki ‘İyilik yapmak bizim kanımızda var.’ Bizde ASKON ailesi ve Kayseri’nin kıymetli insanları ile kan bağışında bulunuyoruz. Biz dernek olarak üzerimize düşeni yapmak istedik. Bu uygulamayı sürekli hale getirmeyi ve daha çok kişiye ‘can ve kan’ olmayı hedefliyoruz.” dedi.
YRP İl Başkanı Önder Narin: Hastalık hastası mı oluyoruz?
Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin, Son dönemde şehirde artan covid19 vaka sayılarının herkesin dikkatini çektiğini belirterek ‘Hastalık hastası mı oluyoruz?’ diye sordu şunları söyledi.
“Sağlık Bakanımızın da ilk 5 te olarak nitelendirdiği Kayseri de durum oldukça vahimdir. Neredeyse karantina altında daire bulunmayan bina kalmamıştır. Bazı binalarda ise bu sayı üçü beşi bulmaktadır. İnsanlarımız artan vaka haberleri yüzünden artık kendinden şüphe eder hale gelmiş , en ufak bir rahatsızlığında acaba virüs bana da mı bulaştı demeye başlamıştır. Bu durumu gördükçe bakanlığın açıkladığı rakam acaba sadece Kayseri mi diye kendimce garip bir şüpheye düşüyorum. Kayserimizin bu halini gördükçe üzülüyorum.
Dünya genelinde covid vakalarının ilk görüldüğü dönemlerde belki de çok az vaka olan büyük şehirler yasaklar ile eve kapandı. Şimdi ise çok yüksek düzeyde vaka sayıları olmasına rağmen tedbirler toplu taşımadan öteye gitmemektedir. Bu durum düşündürücüdür. Devletimizin covid politikasında değişikliğe mi gidilmiştir yoksa politikası çökmüş iş kontrolden çıkmışmıdır. Politika değişikliği yapılarak sürü bağışıklık sistemine geçilmiş ise vatandaşımızın bunu bilmeye hakkı vardır. Bu durumda çare olarak maske zorunluluğu uygulayarak düşük virüs yükü ile herkes hasta edilip hastalığı hem hafif atlatması hem de toplumun genelinin bağışıklık kazanması mı benimsenmiştir. Eğer böyle değilse bile kronik rahatsızlığı olmayan ve 65 yaş altı insanlar bu şekilde doğal aşılama yapılabilir mi. Böyle bir aşılama da bağışıklık ne kadar etkili olur. Aşı çalışmalarının aylar süreceği ve önümüzde grip sezonunun olduğu düşünülürse alternatif yöntemler üzerinde bilimsel çalışma yapmalı arayışlar içerisine girmeliyiz.
Dünyada yaygın olarak hem hayvanlar için hem de insanlar için uygulanan koruyucu hekimlik bu dönemde tek çare gibi görünmekte. Her insanımız kendi hekimi olup bağışıklığını güçlendirici tedbirler almalıdır. Et süt yumurta yoğurt gibi gıdaları bolca tüketmeli C D ve E vitamini bakımından zengin menüler hazırlamalıdır. Görünen o ki bu virüs hepimize bulaşacak o zaman bizde savunmamızı iyi hazırlayalım. Virüsle savaşacak güçlü bir bünyeye sahip olalım. Sigara alkol stres uykusuzluk gibi bağışıklığımızı düşüren etkenlerden uzak duralım.
Bütün ihtimaller sıralandığında en iyi ihtimal olan virüse yakalanmamak ihtimalini seçelim ve bütün tedbirlerimizi buna göre alalım. Bilim insanlarının uyarılarına kulak verelim. Hastalık hastası olmak yerine tedbirli kontrollü kendinden emin güçlü bireyler olalım. Sağlıklı kalın Allah a emanet olun.”