Yaşasın Demokrasi…(57) (Köşe yazısı 26.09.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

*Benim yaşam tarzım, giyinişimle ilgili hiç kimsenin mırıldanmasına gerek yok. 21. Yüzyılda ben bilmem beyim bilir diyorsan hala, tüm bu taciz ve tecavüzlerin kısmen de olsa sorumlususun demektir. Sana, Cumhuriyetle birlikte hiç mücadele etmeden kazandırılan haklarını elinin tersi ile itiyorsan hemcinsim olarak sana söyleyecek söz bulamıyorum. (Nuray Karakaya)

*Başbakan: İsimsiz ihbarların dikkate alınmaması için genelge hazırlayacağız

*Düğüne çağırsalar da gitmesek, çağırmasalar da gücensek. Ben iyi veya kötü günümü telefonla, yüz yüze veya aracılar aracılığı ile herkese ulaştırmaya çalışıyorum. Ulaşamadıklarıma da sosyal medya ortamından ulaşmaya çalışıyorum. Bir şekilde mutlaka herkesin haberi oluyor. Tutup ta sen bana işte benimde cenazem vardı düğünüm vardı gelmedin dersen bende derim neden haber vermedin? Vereceksin haber kardeşim bir şekilde ulaştıracaksın bu tür şeyleri. Sen söylemezsen nerden bileyim..

*Kayseri’de Nato Caddesi diye bir cadde yok artık. Bu caddenin adı Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’dır. Bazı sivri zekâlar Nato caddesinin adını değiştirelim diyorlar. Aklıma mukayyet ol Allah’ım bunu diyenlerde ilahiyat profesörlerinden birisi ve iyi olur diye destek veren arkadaşları. (Fikret Çelikesir)

*Sevgili arkadaşlarım bundan böyle, otu b..u yani bulduğu her şeyi paylaşan özellikle de ülkemizin en çok ihtiyacının olduğu birlik beraberlik ve kardeşliği bozmaya, ortalığı karıştırmaya yönelik Hacılar, Hocalar, Cemaatler, Laikler, Kemalistler, Feministler, Hayvan severler, Müslümanlar, Ateistler, Aleviler, Sünniler, Araplar, Tecavüzcüler, Vatanseverler, Milliyetçiler, Mitçiler, Özel Kuvvetçiler, Kürtcüler, Sapıklar, İşkenceciler ve bunlar gibi ne idüğü belirsiz belli bir amaç ile yapılmış olan çarpıcı, yürek burkan, vicdanımızı sızlatan paylaşımları yapanları takip etmeyi bırakacağımı ve şikayet edeceğimi bildiririm. Hepinizden de bu hassasiyeti göstermenizi ve bu provokatif paylaşımları yapanları uyarmanızı ve şikâyet etmenizi rica ederim. Söz konusu olan Vatansa gerisi teferruattır. Provokatörlere bu işin farkında olduğumuzu ve meydanı onlara bırakmayacağımızı gösterelim.(Hamdi Ömerli)

*Şerefsiz mahlûk, haysiyetsiz. Metrobüste adamın biri şoföre sinirleniyor ve şemsiyeyle kafasına vuruyor. Neticede metrobüs kontrolden çıkıyor, yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olabilecek bir kaza en hafif şekilde şans eseri atlatılıyor. Bunu yapan mahlûkat derhal müebbetle cezalandırılmalıdır. Yüzlerce kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanıp müebbet almalıdır. Eğer bunu almayacaksa bu ülke bitmiş demektir. Günde 10 saatten fazla Türkiye’nin en kafa ağrıtıcı şehrinde direksiyon salla ekmek paranı kazanmaya uğraş, yüzbinlerce beyinsizin, egoistin, şımarığın, kodamanın aptalca kuruntularını çek sonra bir güruh mahlûkat gelsin aptal egosunu yenmek için kafana şemsiyeyle vursun. Yüzlerce insanın kendi hayatlarına ve manen bunların binlerce ailesi, akrabası, çoluğu çocuğuna yatalak anasına kastetsin. Yok olmaz, olamaz. Bir şeyler eksik. Bakalım göreceğiz sonucu.(Oğuz Pashazade)

*Saksıya sığmayan kır çiçekleri. Harikaydı çünkü. Bırak içindeki turnalar özgürlüğüne kavuşsun. Hayallerden öteye geçilmiyorsa sal gitsin gönül nağmesini. Alaca dağların kır çiçeklerini severim. Hele de kuytularda ağlayan kadınlara dayanamam. Yaban çiçekleri başka sever be ahretlik. Saksıya sığmayan çiçeklerin sevgisi büyüktür. Sevmekten korkmayacaksın. Sadece belli etmeyeceksin (Sultan Özateş)

*Devlet Bahçeli Vatanını ve Milletini seven herkese kucak açmış bir liderdir. Hiç dikkat ettiniz mi liderim kendisini karalayanlara dahi bilgeliğiyle, sabrıyla liderlik örneği göstermektedir. (Nurhan Sağlam)

*Türkiye’de eli silah tutan Suriyeli vatandaşların, ÖSO (özgür Suriye ordusu)’na destek vermeleri için ortam oluşmuştur ve acilen ülkelerine giderek katılmaları gerekmektedir. (Süleyman Selim Ulaş)

*Toplumumuzda sıkça kullanılan yanlış bir söz vardır “güzele bakmak sevaptır” diye. Onun aslı “güzel bakmak, sevaptır” (Caner Yılmaz)

*Yaralarınıza ne kadar sert ve sık vurulduğu önemli değil. Önemli olan her vuruşta tekrar ayağa kalkıp daha da güçlü olmak. Daha fazla yükselmek. Her seferinde daha ileri gitmek, daha çok başarmak. Asla yenilmemek. Ne başkasına, ne hayata, ne de kendinize.(Memici Kızılkaya)

*Devlet vatandaşı düşünüp kredi kartına bir kısıtlama getirdi. Devlet vatandaşı tekrar düşünüp kredi kartına getirdiği bu kısıtlamayı kaldırıp taksit sayısını artırdı. Vatandaş da bu iki uygulamayı takdire şayan buldu. Bankalarda “vatandaşların öpülecek kıvama” geldiğini borsaya bildirdi. Haydi, hayırlısı (Mehmet Lüzumlular)

*Bir gün çok zengin olursam ‘Çocukluk’ satın alacağım, büyüklük sizde kalsın!” (Gülay Kahraman)

*Şöyle bir Kayseri’yi gezip dolaşın. Tek bir alana yatırım yapılmış. Aylakların rahat edebileceği mekanlar oluşturulmuş her yerde. Beştepeler Parkı, Kıranardı Kent Ormanı, Anadolu Harikalar Diyarı, Tekir Yaylası işi gücü olmayanların pijamalarıyla gidip mangal yaktıkları ideal! sırtüstü yatma yerleri.
Baktı ki özel sektör para bu tür işlerde var. Kayseri’nin her köşe başında cafeler açılmaya başlandı.
Talas Cafe Kenti oldu. Sahabiye de onlarcası var. Kayseri Park Çevresinde bir cadde tamamen Cafe.. (Ahmet Zorlu)

*Kimsenin soldurmasına izin vermediğim, Her gün çiçek açan umutlarım var benim. Hayat kısa, insanlar kötü, onun için daha çok sevmeliyim kendimi. (Hülya Kılıç)

*Yola çıkarken yürek heybenizi omzunuza alın. Bir gözünde ikrar. bir gözünde Asalet olsun.(Aslıhan Özgenur Özer)

*Sen bana üç adım gelirsen, ben sana gelmeye korkarım. Bünye alışkın değil. Bunda bir terslik var diye düşünürüm. Var ama böyle insanlar. (Ümran Ece)

*Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun? (Melek Aslan)

*Beni bu havalar mahvetti. Tütüne böyle havada alıştım. Böyle havada aşık oldum. Eve ekmekle tuz götürmeyi, böyle havalarda unuttum. Şiir yazma hastalığım böyle havalarda nüksetti.(Orhan Veli Kanık)