Magazin-Yaşam

GİTTİ AMA GERİ GELDİ: MEHMET TÜTÜNCÜ ÖLÜMÜN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ AMA HAYALLERİ HÂLÂ AYAKTA

Hollanda’da yaşayan tarih araştırmacısı Tütüncü’nün onlarca eserde imzası var. Geleceğe yönelik iki büyük projenin akibeti ne olacaktı?
Hayata dönen ve dünyada parmakla gösterilecek olan bir Rehabilite Merkezi’de kalan örnek adamla söyleşi.
Sözü edilen Heliomare adlı Rehabilite Merkezi, Türkiye’de klinik azlığı yaşanırken, 1932’de kurulmuş.
İlhan KARAÇAY yazdı:
Hollanda’daki arşivlerde Türkiye’nin kayıp izlerini sabırla arayan, Osmanlı’nın Avrupa’daki ayak izlerini belgeleyen, her biri tarihe ışık tutan onlarca yayına imza atan bir isim: Mehmet Tütüncü. O yalnızca bir tarihçi değil, aynı zamanda hafızanın bekçisi. Geçmişin karanlık köşelerinde kalan belgeleri bulup gün ışığına çıkaran, sonra da onları bugünün belleğine işleyen bir gönüllü bilgedir.
Ancak hayat, Mehmet’e de tarihin cilvelerinden birini sundu. Geçtiğimiz hafta geçirdiği ani bir beyin kanaması, onu ölümle burun buruna getirdi. Sol tarafına inen felç, hayallerinin tam ortasında bir çizik gibi durdu. İlk günler yoğun bakımda geçti. Sevenleri, “Acaba bir daha aramızda olur mu?” diye sordu kendi kendine. Şükür ki Mehmet gitti ama geri döndü. Geri döndü ama ardında dramatik bir ihtimal bırakarak: Ya gitseydi?
Ya gitseydi…
Haarlem’de kurulacak Türk Kütüphanesi ne olacaktı?
Haarlem’in bir banliyösünde açılacak Türkiye Müzesi’nin akibeti ne olacaktı?
İkisi de, imzaları atılmış, inşaatları son aşamaya gelmiş projeler. Eğer Mehmet Tütüncü o hastane odasından geri dönemeseydi, bu iki kültürel yapı da yalnızca yarım kalmış hayaller arasında yerini alacaktı. Neyse ki olmadı. O, yazılmamış kitaplarına, açılmamış sergilerine, kurulmamış müzesine geri dönmeyi başardı.
Ve şimdi yeniden hayata tutunmak için çok özel Heliomare Rehabilitasyon Merkezi’nde.
Ziyaretine gittiğimde her zamanki gibi umutluydu. Vücudu yorgun ama bakışı diriydi. “Yazacak çok şey var daha,” dedi fısıltıyla. Ben de o an anladım: Bu adam sadece geçmişi değil, geleceği de kurtarıyor.
İşte tam da bu noktada, Mehmet’in yeniden doğuşuna ev sahipliği yapan Heliomare’i sizlere anlatmam gerekiyor.
Çünkü orası yalnızca bir tedavi merkezi değil, hayallerin yeniden kurulduğu bir yerdir…
Az sonra tanıtacağım size Heliomare’yi.
Tarihi yaşamak ayrı, yazmak ayrı meziyettir. Oysa Mehmet Tütüncü ikisini birden yaptı. Hem yaşadı, hem yazdı. Kimi zaman Osmanlı arşivlerinde, kimi zaman Hollanda’nın tozlu belgelerinde, bazen de İstanbul’un bilinmeyen sokaklarında…
Türkiye ile Hollanda arasında kurulan 400 yıllık ilişkileri belgelerle ortaya koydu. Atatürk’ün Merkez Bankası’nı kurarken Hollanda’dan yardıma çağırdığı, bu çağrıya cevap veren Hollanda Merkez Bankası Müdürü Gerard Vissering’in Ankara’ya uzanan serüvenini kaleme aldı. Yalnızca bir kitap değil, iki ülkenin ekonomik hafızasını sundu bize.
Yine o yazdı, Osmanlı döneminde İstanbul’a yerleşen ve bugün hâlâ hatırlanan Testa ailesinin hikâyesini. Tütüncü, geçmişi yalnızca belgelemekle kalmadı, ona ruh verdi.
Şimdi ise kendisi zamana karşı bir savaştan sağ çıktı.
Geçtiğimiz hafta geçirdiği beyin kanaması sonucu sol tarafı felç oldu. İlk günler yoğun bakımda geçti. Dönüp dönmeyeceği meçhuldü. Ölümle arasında sadece ince bir çizgi vardı.
Ama gitmedi. Geri döndü.
Ve geride, az önce de sözünü ettiğim şu sorular kaldı:
Ya 400 yıllık arşiv bilgisi de onunla gitseydi?
Ya Vissering’i anlatan o kitap hiç yazılmasaydı?
Ya kurulmak üzere olan Haarlem Türk Kütüphanesi ve Türkiye Müzesi hayata geçemeden raflarda hayal olarak kalsaydı?
İşte bu yüzden, Tütüncü’nün geri dönüşü sadece bir şahsın kurtuluşu değil, bir kültür mirasının devamıdır. Ölümün kıyısından dönerek, sadece kendi bedenini değil, tarihi de hayata döndürdü.
O’nu gördüğüm zaman, vücudu yorgun, ama zihni hâlâ zamana meydan okuyacak kadar güçlüydü. “Bitmedi,” dedi bana. “Kütüphane açılacak, müze kurulacak, tarihin sesi duyulacak.”
HAARLEM’DE AÇILACAK TÜRK KÜTÜPHANESİ VE TÜRKİYE MÜZESİ NELER SUNACAK?
Henüz kapılarını açmadı. Ancak zihnimizde yerini aldı, hayalimizde rafları doldu, salonları adım adım dolaşıldı. Çünkü bu sadece bir mimari projenin değil, bir ömrün, birikimin ve idealin meyvesidir.
Mehmet Tütüncü’nün yıllara yayılan arşiv çalışmaları, yayınladığı eserler ve oluşturduğu kültürel köprü, şimdi somutlaşmak üzere: Haarlem’de açılacak bir Türk Kütüphanesi ve bir Türkiye Müzesi…
TÜRK KÜTÜPHANESİ: BİLGİNİN ARŞİVLENDİĞİ SESSİZ BİR DEVRİM
Bu kütüphane, sadece kitaplar ve belgelerle sınırlı kalmayacak. Mehmet Tütüncü’nün onlarca yıllık birikimiyle şekillenmiş bir kültür istasyonu olacak:
Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerine dair belgelerin özgün kopyaları ve akademik analizler
Tütüncü’nün kaleme aldığı kitaplar, araştırmalar ve özel baskılar
16 ve 17. yüzyıla ait ticaret fermanları, elçilik mektupları, konsolosluk raporlarının dijital arşivi
Göçmen kuşaklara yönelik Türkçe-Hollanda dili ve tarihi seminerleri
Tarihseverler ve araştırmacılar için açık kaynak araştırma merkezi
Kütüphane, hem geçmişe ışık tutacak hem de yeni kuşaklar için kökleriyle bağ kurabilecekleri bir alan sunacak.
TÜRKİYE MÜZESİ: KÜLTÜREL BELLEĞİ TAŞLAŞTIRAN BİR ALAN
Açılması planlanan Türkiye Müzesi, klasik bir etnografik müze değil. Aksine, bir göçün, bir işbirliğinin, bir karşılaşmanın hikâyesini anlatan modern bir anlatı alanı olacak. Müzede yer alması planlanan başlıca bölümler şunlar olabilir:
Göç Salonu: 1960’lardan bu yana Hollanda’ya gelen Türk işçilerin fotoğrafları, sesli anıları, ilk neslin valizleri, ev eşyaları, dini ve sosyal hayatına dair objeler.
Atatürk ve Vissering Odası: Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı kurarken Hollanda’dan davet ettiği Gerard Vissering’in hayatı, Ankara’ya yolculuğu, Türkiye’deki gözlemleri ve katkıları. Bu bölüme adanacak orijinal belgeler, kitaplar, haritalar ve dönemin diplomatik yazışmaları.
Levanten İstanbul: Osmanlı döneminde İstanbul’da yaşamış Hollandalı aileler (örneğin Testa ailesi) ve onların Osmanlı toplumundaki rolleri.
Ortak Bellek Galerisi:
Türkiye ve Hollanda arasında yüzyıllara yayılan dostluk, ticaret, kültürel etkileşim örnekleri tablolar, mektuplar, diplomatik armağanlar ve tarihî nesneler.
Amaç Ne?: Bu iki yapının temel amacı sadece geçmişi belgelemek değil, geçmişten hareketle geleceği şekillendirmektir. Kütüphane ve müze birlikte şu mesajı verecek: “Göç, kayıp değil; bir mirastır. Diplomasi, devletlerin değil, halkların hafızasıdır.”
Ve elbette, bu büyük vizyonun arkasında ciddi bir kişisel mücadele var:
Mehmet Tütüncü’nün, ölümden dönüp yeniden ayağa kalktığı bir süreçte bile bu projelerden vazgeçmemesi, bu kurumlara ayrı bir anlam yüklüyor.
TÜTÜNCÜ’DEN ANILAR

Mehmet Tütüncü, eserlerinden birini Kültür Bakanı Günay Uslu’ya sunmuştu. Tütüncü, Batı ve İslam Dünyası arasındaki ilişkiler konusunda geniş çapta danışılan bir uzmandır. Çok sayıda yayının yanı sıra birçok onet sergi ve konferansa katılmış ve öncülük etmiştir.
WhatsApp Image 2022 11 18 at 10.22.56TESTA ailesinin 1261’den 1793’lere kadar süren Türkiye’deki faaliyetleri, küçümsenecek faaliyetler değildi. Osmanlı Devleti nezdinde tercümanlık görevlerinden başlayarak, Bakanlığa kadar uzanan faaliyetlerdi bunlar…
Hollanda’da çok ünlü olan Testa ailesini anlatan bir kitabı daha önce yayınlamıştı. Zamanın Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli ve Tütüncü Tesla ailesi ile.
TESTA’dan, “Hollanda’ya gelen ilk Türk-Osmanlı vatandaşı” diye söz eden Mehmet Tütüncü’nün, ‘Van de Bosporus naar de Zuiderzee’ (Boğaziçi’nden Güney Denizi’ne GASPARD BARON TESTA) adlı kitabın tanıtım resepsiyonunda, Osmanlı Hanedanı’nı sevenler misali, eski Hollanda’yı seven kalburüstü zenginleri ve tarihçileri, Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli kucakladı.
30 Mart 2025 tarihinde gerçekleştirilen özel bir ayinle, Amsterdam’ın en önemli Katolik mabedi olan Aziz Nikolaas Bazilikası’nda, emanetler resmi olarak kiliseye teslim edildi ve halkın ziyaretine açıldı. Aynı zamanda Şubat 2025’te Eş-Katedral statüsü verilen bu bazilika, bu anlamlı olayla birlikte Katolik dünyasında manevi bir merkez haline geldi.
TÜTÜNCÜ’NÜN KARNESİ:
İsim : Mehmet Tütüncü
Doğum tarihi : 21 Eylül 1962
Doğum yeri : Karaman, Türkiye
E-Mail : m.tutuncu@gmail.com
MOBIL : +31.62.4255100
E-Mail: m.tutuncu@gmail.com
Eğitim : Amsterdam Üniversitesi, ekonomi ve mali ekonomi alanında doktora.
Diller :
– Hollandaca (neredeyse anadil olarak),
– Türkçe (ana dil)
– İngilizce (akıcı, okuma, konuşma ve yazma)
– Almanca (akıcı konuşma ve okuma),
– Fransızca (konuşma ve okuma ortalaması),
– Arapça (temel okuma)
– Rusça (temel okuma)
– Osmanlıca (okuma ve yazma)
Akademik yayınlar şu adresten indirilebilir:
http://independent.academia.edu/MehmetTutuncu
AKTİVİTELER
I. Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı.
II. UZNED Özbekistan Hollanda Dostluk Vakfı eski başkanı (2018-2020).
III. Birçok konferansta davetli konuşmacı.
IV. İslam ve Batı konulu sergilerin ve Hollanda’nın organizatörü, başlatıcısı.
Üzerinde çalıştığım projelerden bazı örnekler.
– Leiden Etnoloji Müzesi (Mekke’ye Özlem),
– Lakenhal (uluslararası tekstil ticareti danışmanı).
– Rotterdam Denizcilik Müzesi (Hollanda Korsanlık Projesi) ve
– Tropenmuseum (Mekke’ye Özlem) Amsterdam ve
– Lahey’deki Ulusal Arşivler (Motivasyona bakın)
V. Çok sayıda kitap ve makale. (Aşağıdaki yayın listesine bakınız)
VI. Çeşitli televizyon ve belgeseller için metin yazarlığı ve danışmanlık
– Ulusal Arşivlerin özellikle Akdeniz ülkeleri için önemi
– Prens ve Paşa (2012),
– 400 Yıllık Dostluk (2018)
– Jan Janszoon nam-ı diğer Murad, Haarlem’den Cezayir’e
VI. Perspektifte Başyapıtlar Üzerine Yorumcu.
SEÇİLMİŞ YAYINLAR-KİTAPLAR
1. 400 yılı aşkın Dostluk, 1612 Hollanda ve Türkiye arasındaki Dostluk Anlaşması
2. Heemstede’deki Evde Konstantinopolis’in Kayıp Panoraması
3. Dragoman ve Diplomat ailesi Testa.
4. Mehmet Tütüncü, Boğaziçi’nden Güney Denizi’ne.
5. Cezayir’de Beş Yıl, Thomas Hees’in Günlüğü
6. Ebubekir Efendi,1869’da İstanbul’da basılan Arap Alfabesiyle ilk Hollandaca (Afrika) kitabı.
******************************
İşte şimdi, Mehmet’in hayatına ikinci bir pencere açan o eşsiz rehabilite kurumunu tanıtmak gerekiyor.
HELİOMARE: HOLLANDA’NIN SAĞLIKTA MEDENİYET ANITI
Avrupa’nın refah seviyesi yüksek ülkeleri arasında yer alan Hollanda’da, insan onurunu ve bağımsızlığını önceleyen bir rehabilitasyon ve eğitim kurumu, doksan yılı aşkın bir süredir dimdik ayakta: Heliomare. Kurulduğu 1932 yılından bu yana kesintisiz hizmet veren bu eşsiz kurum, yalnızca tıbbi bir merkez değil; aynı zamanda umutların yeniden filizlendiği, bireyin kendine olan güvenini yeniden inşa ettiği bir yaşam merkezi.
Heliomare’in hikâyesi, aslında modern sosyal devletin ve insan odaklı sağlık anlayışının da hikâyesidir. Adını güneşi ve denizi bir araya getiren eski Yunanca kelimelerden alan bu kurum (Helios – güneş, Mare – deniz), ilk olarak Wijk aan Zee’de bir verem sanatoryumu olarak faaliyete geçti. Zamanla, yalnızca hastalıkla değil, insanla ilgilenen bir felsefeye dönüştü. Bugün Heliomare, engelli bireylerin, hastalık ya da kaza sonrası hayatları altüst olmuş insanların ve onların yakınlarının yeniden yaşama bağlandığı kapsamlı bir merkezdir.
BİR İNSANLIK YAKLAŞIMI: “HİÇ KİMSE DIŞARIDA KALMASIN”
Heliomare’in temel ilkesi, “Kimse kenarda kalmasın, herkes katılsın” anlayışıdır. Bu ilke, kurumun eğitimden rehabilitasyona, iş gücüne katılımdan spor ve harekete kadar uzanan çok yönlü hizmet yelpazesinin temelini oluşturur. Hollanda’nın Noord-Holland bölgesinde 20’den fazla lokasyonda faaliyet gösteren Heliomare, bireylerin hayatlarının tüm alanlarında tam katılımını sağlayan bir ekosistem yaratmıştır. Bu yönüyle Heliomare, yalnızca bir sağlık kuruluşu değil, bir yaşam yeniden inşa merkezidir.
REHABİLİTASYONDAN EĞİTİME, SPORDAN İŞ HAYATI VE ENTEGRASYONA
Heliomare, çocuklardan yaşlılara kadar her yaştan bireye hizmet sunan entegre bir yapıdadır. Rehabilitasyon, fiziksel ve zihinsel zorluklarla mücadele eden bireylerin ilk durağıdır. Ancak Heliomare’in farkı, rehabilitasyon süreciyle sınırlı kalmaması; bireyin yeniden hayata, iş gücüne ve topluma kazandırılmasını hedeflemesidir. Bunun için:
Fiziksel ve Nörolojik Rehabilitasyon: Kaza, hastalık ya da doğuştan gelen engellerle mücadele eden bireyler için ileri düzey fizyoterapi ve tedavi olanakları sunar.
Erken Müdahale Programları: 0-4 yaş arası çocuklara özel tanılama ve gelişim desteği hizmetleriyle, engellilik durumlarında erken yaşta destek sağlar.
Spor ve Hareket Terapisi: “Spor bir lüks değil, bir ihtiyaçtır” anlayışıyla kurulan spor merkezi, bireylerin fiziksel gelişimlerine katkı sunarken aynı zamanda motivasyonlarını da artırır.
Eğitim Hizmetleri: Engelli çocuklar için özel olarak yapılandırılmış okulları ve mesleki eğitim programlarıyla Heliomare, bireylerin bilgi ve becerilerini artırarak bağımsız bir hayat için altyapı sağlar.
İş Hayatına Katılım: “Arbeidsintegratie” programlarıyla bireylerin iş gücüne yeniden dahil olmasını teşvik eder, mesleki rehabilitasyon ve yönlendirme sağlar.
AVRUPA STANDARTLARININ ÜZERİNDE BİR YAPI
Heliomare, 2003 yılından bu yana Avrupa Rehabilitasyon Platformu (EPR) üyesidir. Bu üyelik, kurumun Avrupa çapında bilgi ve deneyim alışverişinde bulunduğu, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak projeler yürüttüğü bir ağın parçası olduğunu göstermektedir. Bu platform sayesinde Hollanda’nın sağlık ve sosyal hizmetler konusundaki deneyimi başka ülkelere de taşınırken, Heliomare de kendi uygulamalarını geliştirme fırsatı bulmaktadır.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE: 90 YILLIK BİR SERÜVEN
Heliomare’in tarihçesi, çağdaş sağlık hizmetlerinin evrimini de gözler önüne seriyor. 1930’larda tüberküloz sanatoryumu olarak başlayan bu yolculuk, 1958 yılında resmî rehabilitasyon merkezi statüsüne ulaşarak yönünü değiştirmiştir. 1980’lerden itibaren çocuklara yönelik hizmetlerin artırılması, mesleki eğitimin sisteme entegre edilmesi ve bağımsız yaşam alanlarının inşa edilmesiyle Heliomare, çok boyutlu bir organizasyon haline gelmiştir.
2000’li yıllarda spor, psikolojik destek, ileri teknoloji destekli tedaviler, pandemiye özel reabilitasyon üniteleri gibi alanlarda yapılan yatırımlar, kurumun her zaman zamanın ihtiyaçlarına cevap verdiğini göstermektedir. Bugün Heliomare, yalnızca Hollanda’nın değil, Avrupa’nın en kapsamlı ve saygın rehabilitasyon merkezlerinden biri olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
TÜRKİYE İÇİN BİR İLHAM KAYNAĞI
Türkiye’de bırakın rehabilitasyonu, uzun yıllar boyunca klinik hizmetlerinin bile sınırlı kaldığı dönemler yaşanmıştır. Böyle bir ortamdan bakıldığında, Heliomare gibi bir kurumun varlığı ve sürdürülebilir başarısı, yalnızca hayranlık değil, aynı zamanda ilham da uyandırmaktadır. Kamusal iradenin, sivil toplumun ve profesyonel uzmanlığın birleşimiyle inşa edilen bu kurum, Türkiye’de benzer yapıların kurulması için bir model olabilir.
ELBETTE Kİ TÜRKİYE’DE DE VAR
(Merkez’in kendi anlatımıyla)
TSK ELELE VAKFI ÖZEL EĞİTİM VE REHABiLiTASYON MERKEZİ
Ağustos 2003‘ten TSK Sağlık Vakfı’nın bünyesinde hizmet veremeye başlayan merkez; 30 Haziran 2013 tarihinden itibaren TSK Elele Vakfı tarafından kamu yararı gözetilerek ve kar amacı güdülmeden işletilen bir vakıf kuruluşudur.
TSK Elele Vakfı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde 573 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’de tanımlanan özel eğitime gereksinimi olan çocuklara eğitim verilmektedir. Kurulduğu günden bugüne merkezler; yaşıtlarından farklı, yetersizliklere sahip, özel eğitime gereksinimi olan tüm çocuklara ve onların ailelerine hizmet vermektedir. Ayrıca öğrenciler ile farklı eğitim ortamlarında bulunan öğretmenler için de özel eğitim destek hizmetleri sunulmaktadır.
Ankara S.B.Ü. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yerleşkesinde hizmet veren merkezde ; Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat programına göre ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunca Onaylanmış;
*Zihin Engelliler Destek Eğitim Programı,
*Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı,
*Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı,
*İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı,
*Bedensel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı uygulanmaktadır.
Merkezde Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunca onaylanan yukarıdaki 5 temel program dışında; öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda üniversitelerle iş birliği içinde yeni oluşturulan eğitim programları da uygulanmaktadır. Bu programlar: PECS (Resim Değiş-Tokuşuna Dayalı İletişim Sistemi), Küçük Adımlar, Etkinlik Çizelgeleri, OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı), PARE (Plansız Anı Resimleme Eğitimi), Duyu Terapi (SensoryİntegrationTherapy), Hipoterapi (Atla terapi) ve Oyun Terapisi çalışmalarıdır. Merkezde İş Eğitim Bölümü de bulunmaktadır. Bu bölümde 15 yaş ve üstü engellilere meslek edinebilmeleri için Mesleki Rehabilitasyon ve İş-Uğraşı Eğitimi verilmektedir.
İş-Eğitim bölümü, 10 ayrı atölyede toplam 100 öğrenciye mesleki rehabilitasyon hizmeti verilebilecek kapasitededir. İş eğitim bölümünde Seramik, Müzik, Beden eğitimi, El Sanatları, Giyim, Bilgisayar, Resim, Ebru, Tiyatro, Mutfak Sanatları atölyelerinde engelli bireylere mesleki eğitim, bağımsız yaşam ve toplumsal beceriler kazandırmak amaçlanmaktadır.
İş-Eğitim bölümünde beden eğitimi, el sanatları, giyim, tiyatro ve müzik branşlarında toplam 5 branş öğretmeni hizmet vermektedir.
Engelli öğrencilerin eğitiminde okul-aile iş birliğine azami özen gösterilerek, velilerle bireysel ve grup halinde aile eğitimleri sürekli olarak yapılmaktadır. Aile eğitimi çalışmalarında merkezin tüm dersliklerini kapsayan video kayıt sistemi kullanılmaktadır.
Psikolojik Danışma Birimi’nde engelli bireyler ve ailelerine yönelik psikolojik destek ve danışmanlık hizmeti sunulmaktadır. Ailelere, engelli öğrencilere ve engelli öğrencilerin kardeşlerine psikolojik destek çalışmaları yapılmaktadır.
TSK Elele Vakfı Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezleri; gerek bilimsel çalışmaları, gerek binaların fiziki şartları ve gerekse profesyonel ve alanında uzman eğitim kadrosu ve uyguladığı sistemli eğitim programlarıyla şu anda özel eğitim alanında Türkiye’de örnek bir eğitim kurumu haline gelmiştir.
HELİOMARE’NİN TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLABİLECEK YÖNLERİ
MULTİDİSİPLİNER ENTEGRASYON
Heliomare’de sağlık, eğitim, mesleki rehabilitasyon ve spor hizmetleri aynı çatı altında entegre biçimde sunuluyor.
Bu yapı sayesinde bireyin tıbbi, psikolojik, eğitsel ve sosyal ihtiyaçlarına tek merkezde bütüncül yaklaşılıyor.
TSK Elele’de de kapsamlı hizmetler var, ancak hizmetler genelde kendi alanlarında daha çok ayrışık biçimde yapılandırılmıştır.
TOPLUMA KATILIM VE KAPSAYICILIK
Heliomare, bireyleri sadece rehabilite etmekle kalmıyor; onları bağımsız yaşam, istihdam ve toplumsal katılım için aktif şekilde destekliyor.
Engellilerin “sistemin dışında” değil, içinde üretken bireyler olmaları sağlanıyor.
Türkiye’de mesleki rehabilitasyon mevcut; ancak istihdama entegrasyon Heliomare kadar sistematik değil.
SÜREKLİLİK VE YAŞAM BOYU DESTEK
Heliomare, erken çocukluktan yaşlılığa kadar kesintisiz destek sunuyor.
Eğitim, terapi, iş hayatı, yaşam koçluğu gibi hizmetler ömür boyu izlenerek sürdürülüyor.
Türkiye’de ise genellikle okul çağı ve genç yetişkinliğe odaklanan programlar öne çıkıyor.
TOPLUMSAL FARKINDALIK VE YAYILIM
Heliomare yalnızca kendi bünyesinde değil, çevre okullar, işyerleri ve toplum kurumlarıyla da iş birliği yaparak, kapsayıcı bir toplum inşa etmeye çalışıyor.
Bu model, engellilik konusunda toplumun bilinçlenmesini ve dönüşmesini de hedefliyor.
Türkiye’de bu tür yaygınlaştırma çabaları sınırlı kalabiliyor.
YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERİN KULLANIMI
Heliomare, robotik destekli yürüyüş sistemleri, VR temelli terapi araçları, gelişmiş duyu odaları gibi birçok ileri teknolojiyi aktif kullanıyor.
Türkiye’de teknoloji kullanımı her geçen gün artsa da, Heliomare’deki gibi sistematik ve sürekli teknoloji entegrasyonu yaygın değil.
En son diyebileceğim, TSK Elele Vakfı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Türkiye’de örnek bir yapı olsa da; Heliomare’nin entegrasyon düzeyi, toplumla bütünleşik yapısı, yaşam boyu izleme kapasitesi ve teknolojiyle desteklenen bireysel rehabilitasyon modelleri, Türkiye’deki benzer kurumlar için ilham verici olabilir.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası