Vurulunca ölü taklidi yaparak kurtuldu
Sevgilisinin pompalı tüfekle vurduğu 3 çocuk annesi B.B.(41) 1 aylık tedavi sonrası hayata tutundu, “Beni vurdu ama şuurum yerindeydi, kıpırdamadan yattım. Damadımı aradı, ‘Gelin ölüsünü alın’ dedi. Ölü taklidi yaparak hayatta kaldım” dedi.
İstanbul Çekmeköy’de yaşayan B.B., evliliğinin başından beri şiddet gördüğü için eşinden ayrıldı, ancak yine de erkek şiddetinden kurtulamadı. 3 çocuk annesi genç kadın, daha sonra damadının amcası S.G.’yle birlikte yaşamaya başladı. Bu süreçte cezaevine giren S.G., firar edince kendisinden ayrılmak isteyen B.B.’nin kâbusu oldu. Şubat ayında genç kadının çalıştığı pizzacıya giden S.G., dehşet saçtı. Saldırganın öldüğünü zannedip bıraktığı B.B., uzun tedavi sürecinde hayata tutundu. Hâlâ tam olarak sağlığına kavuşamayan genç kadın, yaşadıklarını anlattı.
S.G. hapiste olduğu için gözüne uyku girdiğini, yine de korktuğunu söyleyen B.B., yaşadıklarını “S.G. cezaevine girince, ben de kızımın yanına taşındım. 2 yıldır birlikteydik. Beni arayıp ‘Bu cezayı çekmek istemiyorum. Firar edeceğim’ dedi. Ona ‘Adamakıllı cezanı çekiyorsan çek, seni beklerim’ cevabını verdim. Ama dinlemedi. Cezası katlanacağı için ayrılmak istedim. ‘Ayrılırsan öldürürüm ya da kendimi vururum. Bu işin sonu mezar olur’ diye tehdit etti. Buluşmak istedi, kabul etmedim. Olay günü tüfekle çalıştığım yere geldi. Tetiği çekti ama tüfek ateş almadı. Tekme tokat dövmeye başladı. Saçımdan tutup alt kata sürükledi. Karşıma geçip ateş etti, yere düştüm. Şuurum yerindeydi ama gözlerimi kapatıp hiç kımıldamadan yatmaya devam ettim. Ölü taklidi yaparak bekledim. Sonra damadımı arayıp ‘Kaynananı vurdum, ölüsünü gelin alın’ dedi. Ardından da polisi arayıp ‘Karımı vurdum. Beni alın’ diye kendini ihbar etti. Polis gelince gözümü açtım” diye anlattı.
Tedavisinin sürdüğü, sağ ayağında sinir hasarı bulunduğunu söyleyen B.B., “Ayakta duramıyorum. Tedavi olmam gerekiyor ama maddi gücüm yok. Salih, cezaevinden mektup gönderdi. ‘Çok pişmanım. Hâlâ seni seviyorum. Şikâyetçi olma olduysan da geri çek’ diye yazmış. Şikâyetimden vazgeçmem. Ama keşke daha önce şikâyetçi olsaymışım.” (Habertürk)