Eğitim

Üniversitelerden haberler (27.04.2018)

ERÜ Çocuk Kardiyologları Dünyada Bir İlke İmza Attı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Çocuk Kardiyologları başarılı bir operasyona imza atarak, 3 aylık çocuğun kalbinde 3 farklı deliği anjiyo yöntemi ile ameliyatsız kapattı.

Operasyonu gerçekleştiren ERÜ Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Narin, 3 aylık Belinay Börklü’nün kalbinde Ventriküler Septal Defekt (VSD),  Atriyal Septal Defekt (ASD) ve Patent Ductus Arteriosus (PDA) rahatsızlığı olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Narin, “Bugün son derece önemli bir hastanın son derece önemli olan problemini giderdik. 3 aylık ve 4 kilo 50 gram ağırlığında olan hastamız down sendromlu. Doğuşundan itibaren izlediğimiz hasta 3 ayda sadece 1 kilo alabildi. Hastamızın doğuştan gelen ciddi sorunları var. Bunlardan ilki VDS dediğimiz iki karıncık arasındaki delik. İkincisi iki kulak arasındaki delik. Son olarak da PDA dediğimiz kalpten çıkan iki damar arasındaki delik. Bu 3 sorun hastamızda mevcuttu. Dolayısıyla bunların getirmiş olduğu sık enfeksiyon, yeterince beslenememe, çabuk yorulma, kilo alamama ve sınırda olan kalp yetersizliği olunca, aile ile görüşerek bebeğimize ne yapabiliriz diye görüştük. Açık cerrahi operasyon gerektirecek kadar önemli bir sorun. Aileye gerekli risk ve problemleri anlatarak, biz bunu kapatma şansını kullanalım dedik.  Yaklaşık 2 buçuk saatlik bir ameliyat ile bu 3 deliği kasıktan girerek ameliyatsız yöntemle başarılı bir şekilde kapattık. Hastamızın durumu gayet iyi. Bu yaşta kalbindeki 3 deliği aynı anda tek seansta kapatılan en küçük vaka” dedi.

Anne Narin Börklü ise, bebeklerini ameliyatsız yöntemle tedavi eden Prof. Dr. Nazmi Narin’e teşekkür etti.

ERÜ’de “AR-GE Projeleri Bilgilendirme Toplantısı” Yapıldı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Genom ve Kök Hücre Merkezi tarafından “AR-GE Projeleri Bilgilendirme Toplantısı” gerçekleştirildi

Genom ve Kök Hücre Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan, Tıp Fakültesi Dekanı Hakan Poyrazoğlu, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Öztürk, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP) Koordinatörü Prof. Dr. Adem Kalınlı, Genom ve Kök Hücre Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yusuf Özkul, TUBİTAK Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu Uzmanı Dr. Mahmut Özer ile akademisyenler katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Genom ve Kök Hücre Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yusuf Özkul, amaçlarının araştırmacıların birbirleri ile tanışmaları ve Genom ve Kök Hücre Merkezi’nin yapılacak araştırmalarda ki imkânlarının neler olduğunu anlatmak olduğunu söyledi.

 Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan da, konuşmasında disiplinler arası çalışmalara yeterli kadar önem verilmediğini söyledi.

Rektör Yardımcısı Doğan, fen ve sağlık bilimleri dışındaki farklı disiplinlerde de araştırma gruplarının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

Açılış konuşmalarının ardından BAP Koordinatörü Prof. Dr. Adem Kalınlı ve TUBİTAK Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu Uzmanı Dr. Mahmut Özer, AR-GE Projeleri ve destekler hakkında katılımcılara bilgiler verdi.

Kosovalı Üniversite Adayları Kapadokya Üniversitesi’ni Ziyaret Edecek

Türkiye’de üniversite eğitimi almak isteyen Kosovalı öğrenci adayları Yunus Emre Enstitüsü’nün organizasyonuyla 30 Nisan 2018 tarihinde Kapadokya Üniversitesi’ni ziyaret edecek.

Uzmanlık alanlarına kendisini adamış, liyakat sahibi, başarı ve erdemleri ile ön plana çıkan insanlar yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, üniversitenin imkânlarını yerinde görmek için gelen Kosovalı öğrenci adaylarını memnuniyetle ağırlayacaklarını ifade etti.

Priştine Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Ülker ise Türk üniversitelerinde okumayı düşünen ve imkânları yerinde görmek isteyen Kosovalı gençlerin özellikle Kapadokya Üniversitesi’ni ziyaret edeceklerinden dolayı oldukça heyecanlı olduklarını söyledi. Dr. Mehmet Ülker, 30 Nisan 2018 tarihinde Kapadokya’ya gelecek grubun lise son sınıf öğrencilerinin yanısıra yüksek lisans ve doktora öğrenci adayları ile okul yöneticileri, kanaat önderleri, bakanlık görevlileri, eğitim sektörü ve medya temsilcilerinden oluşacağını belirtti.

Kapadokya’yı ziyaret edecek öğrenci adayları arasında yeralan ve Kosova’nın Vucitrn şehrinde bulunan Eqrem Qabej (Ekrem Çabey) Lisesi son sınıf öğrencisi olan Altina Spanca Türkiye’de tıp okumak istiyor. Lise not ortalaması 5 üzerinden 5 olan Altina, Arnavutçanın yanısıra iyi düzeyde İngilizce, başlangıç seviyesinde ise Türkçe ve Fransızca biliyor. Türkçeyi Yunus Emre Enstitüsü’nde düzenlenen dil kursları, ailesi ve Türk dizilerinden öğrenen ve Türkiye’deki üniversitelerin birinde okumak isteyen Altina, burada kazanacağı izlenimlerin kendisine yön vereceğine inanıyor.

Otizmi Tanıyor Muyuz?

2008 yılında Birleşmiş Milletler’in girişimiyle dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak için 2 Nisan günü “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu kapsamda dünya genelinde otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi ve farkındalığın artırılması, erken teşhis, tedavi ve özel eğitim olanaklarının yaygınlaştırılması, otizmli bireylerin toplumda karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın önüne geçilmesi hedeflenmektedir.

Otizm Nedir?

Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan ortaya çıkabildiği gibi, doğumu takip eden ilk üç yıl içinde de çeşitli belirtiler ile kendini göstermekte ve yaşam boyu devam etmektedir. Otizmli çocukların yaşadığı en temel problemler; sosyal ilişkilerde iletişim sorunları, akranlarından farklı sosyal gelişim, ilgi alanında sınırlılıklar olarak ele alınabilir.

Bilinen en yaygın belirtiler arasında;

  • Birileri kendisine konuşurken göz teması kurmamak,
  • İsmi söylendiğinde tutarlı bir tepki vermemek,
  • “Git, gel, al ver” gibi çok basit komutları yerine getirememek,
  • Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek ve onlara oyunda eşlik etmemek,
  • Sallanma ve çırpınma gibi davranışlar göstermek,
  • Dönen nesnelere karşı aşırı ilgi göstermek,
  • Takıntılı davranışlar sergilemek yer almaktadır.

Otizmin Tedavisi Var Mıdır?

Günümüzde otizmin bilinen tek tedavisi “özel eğitimdir”. Özel eğitimde amaç; çocuğun ihtiyaçları odağında planlanmış özel programlar ile gelişimlerini desteklemektir. Erken dönemde tanı alan çocukların özel eğitime de zamanında başlayabilme olanağı bu çocukların gelişimini oldukça artırmaktadır. Gelişim döneminde kendisi için uygun eğitimi alan otizmli bireyin, hayatının ileri dönemlerinde karşılaşılabilecekleri problemlerle baş etme becerileri de kuşkusuz artacaktır.

Dünyada Her 20 Dakikada 1 Çocuk Otizm Tanısı Almaktadır!

Otizmin yaygınlık derecesi günden güne hızla artış göstermektedir. Araştırmalar 1985 yılında dünyada her 2.500 çocuktan 1’ine, günümüzde ise her 68 çocuktan 1’ine otizm tanısı konulduğunu göstermektedir.

Otizmin Türkiye’deki yaygınlık derecesini gösteren araştırmalar ve kesin sonuçlar bulunmamakla birlikte Türkiye’de yaklaşık olarak 1.142.586 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 4.568.000 aile üyesi bulunduğu tahmin edilmektedir

Görüldüğü gibi yaygınlığı giderek artan otizme karşı bir farkındalık ve duyarlılık geliştirme gereksinimi doğmaktadır. Otizme eşlik eden takıntılı ve asosyal davranışların varlığı ne yazık ki toplumun otizmli bireyleri “farklı” olarak etiketlemesine neden olmaktadır. Bu etiketlemeler ve damgalamalar otizmli bireylerin ailelerini de olumsuz etkilemektedir. Ebeveynlerin otizmli çocuklarını “farklı” olarak “etiketlenmelerinin” önüne geçebilmek için; çocuğun durumunu gizleme, kendilerini toplumdan izole etme, eve kapanma, kendilerini anlayabileceğini düşündükleri benzer engelleri bulunan aileler ile iletişim kurmak gibi yöntemlere başvurmaktadırlar. Bu durum engelli bireylerin ve ailelerin toplumsallaşmasının önüne geçerek önemli bir sosyal sorun ortaya çıkarmaktadır.

Otizmli Bireyler ve Aileleri İçin Neler Yapabiliriz?

İlk önce otizmi tanımak, otizmli bireyin ve ailesinin içinde bulunduğu sürecin farkında olmak, başta kendimizde, ailemizde ve sosyal çevremizde otizmli çocuklara, ailelerine ve süreçlerine karşı duyarlı olmak gerekmektedir.

Küçük yaşlarda çocuklarımızda otizm gibi “farklılıklara” karşı duyarlılık geliştirmek adına onlarla engellilik ve otizm hakkında konuşmak, otizm ya da benzer “farklılıklarla” ilgili çocuk kitapları okumak, filmler izlemek ve belki de en önemli adımlardan biri olan otizm ile ilgili çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını desteklemek bu konuda atılacak önemli adımlardır.

Otizmli bireylerin güçlü yanlarını görmeye odaklanarak bunun başlı başına bir dezavantaj olduğu algısını yıkmak toplumun tüm bireylerinin sorumluluğu olmalıdır.

4. İstanbul HUB Semineri bu yıl  havacılıkta yolcu deneyimini mercek altına alıyor
Özyeğin Üniversitesi’nin düzenlediği dördüncü İstanbul HUB Semineri 3 Mayıs Perşembe günü akademisyenleri ve sektörün lider şirketlerini buluşturarak İstanbul’daki havalimanlarında yolcu deneyiminin önemini masaya yatırıyor.

İstanbul Hub Semineri’nde bu yıl, hem mevcut havalimanları hem de önümüzdeki Ekim ayında hizmete girecek olan Yeni İstanbul Havalimanı’ndaki yolcu deneyimine ilişkin uygulamalar ve görüşler, konunun uzmanı akademisyen ve sektör yöneticileri tarafından İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Kampüsü’nde 3 Mayıs 2018 tarihinde tartışılacak.
Havacılık sektöründeki gelişmeler dikkate alındığında, Frankfurt, Dubai ve Doha gibi Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun büyük Hub’larıyla rekabet içinde olan İstanbul’un rekabetçi avantajını sürdürebilmesi için yolcu deneyiminin önemi özellikle ön plana çıkıyor.
İlki 2015 yılında düzenlenen Hub seminerleri ile İstanbul’daki hava taşımacılığının gelişimi her yıl düzenli olarak tartışılarak, İstanbul’un bir havacılık merkezi olmasına katkıda bulunan etmenler, farklı açılardan değerlendiriliyor.
Bu yılki seminere, IATA Yolcu Deneyimi Müdürü Nuria Fermoso, Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, Litvanya Kazimiero Simonavičiaus Üniversitesi Havacılık Programları Bölüm Başkanı Dr. Konstantinos Kalligiannis, ISG Yönetim Kurulu Üyesi Dato’ Azmi MURAD, THY Yolcu Deneyimi Müdürü Arif Ali Gezmişoğlu ve Çelebi Yer Hizmetleri & Kargo Başkanı Atilla Korkmazoğlu konuşmacı olarak katılacak.
4. İstanbul Hub Semineri, ATLASGLOBAL Havayolları Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Arşan’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek bir panel ile sona erecek.

Üniversiteli Gençler Kan Veriyor

“Kan Acil Değil Sürekli İhtiyaçtır” diyerek tüm yurdu kan bağışı yapmaya çağıran Kızılay’a, İnsan Vakfı yurtlarında kalan üniversite öğrencileri, Genç Hareket ve İMH camiası kan bağışı kampanyası ile destek oluyor. 
28 Nisan 2018 Cumartesi günü İnsan Vakfı Genel Merkezi’nin bulunduğu Eyüp Bahariye Mevlevihanesi’nde kurulacak ban bağışı ünitelerinde 10.30 ile 18.30 saatleri arasında kan bağışı yapılabilecek.

İnsan Vakfı’nın İstanbul’da bulunan yurtlarında kalan üniversite öğrencileri başta olmak üzere İnsan Vakfı, Genç Hareket ile İnsan ve Medeniyet Hareketi yöneticileri, üyeleri, gönüllüleri ve çalışanları da kampanyaya katılarak kan bağışı yapacak.

İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney, İnsan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Aktaş ve Genç Hareket Başkanı Murat Özaydın kan bağışı kampanyasına destek için gençlerle birlikte olacaklar.

Tüm İstanbulluları Kızılay ile birlikte düzenlemiş olduğumuz kan bağışı kampanyasına davet ediyoruz.

Siz değerli basın mensuplarımızı da kan bağışı organizasyonumuzda görmekten mutluluk duyarız.

Tarih: 28 Nisan 2018 Cumartesi
Saat: 
10:30 – 18:30
Yer: 
İnsan Vakfı Genel Merkezi
Adres: 
Bahariye Mevlevihanesi / Eyüp Merkez Mah. Silahtarağa Cad. No:12 EYÜP / ISTANBUL

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası