Ümit Özdağ’dan Şeyh Sait ismine dava, Milli eğitim Bakanına tepki, Bakana partisi için uyarı

PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ, TERÖRİSTBAŞI ŞEYH SAİT’İN İSMİNİN DİYARBAKIR’DA BİR BULVARA VERİLMESİ ÜZERİNE DAVA AÇTI

Trabzon Adliyesine gelerek bir dilekçe ve dava açtık idare mahkemesinde. Diyarbakır’da kayyım belediyenin yani valinin bir terörist başının ismini 12 km’lik bulvara verilmesi ile ilgili işlemin iptalini talep ettik. Şimdi davayı takip edeceğiz. Şeyh Sait’in ismi ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etmiş, isyan etmiş, Türk ordusuyla çatışmış, Türk askerine ve siviline silah çekmiş, ‘Türk öldürmek gavur öldürmekten daha iyidir’ demiş bu zatın isminin hiçbir yere verilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu konunun takipçisi olacağız. Gündemde tutacağız. Bu ismin Erdoğan’ın izni ve onayı olamadan verilemeyeceğini de biliyoruz. Bu arada MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin de yapmış olduğu bir açıklama var. Şeyh Sait’in hain karakterini bu açıklamasıyla vurgulamış. Takdir ediyoruz ama bu ismi siyasi ortağının yani Erdoğan’ın vermiş olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bahçeli’yi de bu açıklamasının arında durmaya ve bu bulvarın isminin asla Şeyh Sait bulvarı olmasına müsaade etmemeye siyasi anlamda davet ediyoruz.

PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ, “MİLLİ EĞİTİM BAKANI MAHKEME ÖNÜNDE HESAP VERECEK”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Bu ziyaret sırasında Adliyeye gideceğim. Adliyede bir dava açacağım. Diyarbakır’da 12 km’lik bir bulvara kayyım vali tarafından terörist vatan haini Şeyh Sait’in isminin verileceği duyuruldu. Bu konuda yürütmenin durdurulması kararı alınmasını isteyeceğim. Bu konu Türkiye’nin gündeminden çıkana kadar konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz.

Birkaç gün önce gazeteciliği şüpheli ama istihbaratçılığı kesin olan Fuat Uğur adlı zat bir tweet atarak benim Erzurum ziyaretim sırasında Şeyh Sait meselesini kaşıyabileceğimi ifade etmiş. Biz, Türkiye’nin her yerinde ne söylüyorsak Erzurum’da da Hakkari’de de Sinop’ta da onu söyleriz. Şeyh Sait, Abdullah Öcalan bunlar Türkiye’nin her yerinde vatan haini ve teröristtir. İçişleri Bakanını, Erzurum Valisini göreve çağırıyorum. Fuat Uğur karanlık ilişkileri olan bir zattır. Bu yapmış olduğu açıklama Erzurum’da bir provokasyon hazırlığının göstergesi olabilir. Bundan dolayı Erzurum’da herhangi bir provokasyona imkan verilmemesi için güvenlik güçlerinin kendilerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Her sabah Zafer Partisi’ne ve bana hakaret ve iftiralarla manşet süsleme alışkanlığı edinmiş olan Yeni Şafak adlı saray borazanı kağıt parçasının bugünkü manşetinde de teğmenler cuntasının benimle irtibatlı olduğu manşeti atılmış. Bir; teğmenlerden cunta olmaz. Ben, ordu – siyaset ilişkilerini çalışan bu konuda dersler vermiş, tezler yönetmiş, tezler yazmış birisi olarak ordu – siyaset ilişkilerini çok iyi biliyorum ama teğmen cuntası olmadığını sizinle rahatlıkla paylaşabilirim. Olan şudur; göğsüne Gazi Mustafa Kemal Atatürk resmini takmak istemeyen bir Türk subayı olma haysiyetini taşıyamayacağı, şerefini taşıyamayacağı anlaşılan zata karşı gerçek Türk subayları aynı 15 Temmuz gecesi FETÖ’ye gösterilen ruhla tepki göstermişlerdir. Bu dört subayın disipline sevk edildiklerini ihraç istemiyle duyuyoruz. Teğmenlerimize dokunmayın diyoruz. Bunu söylemeye devam edeceğiz.

Milli Eğitim Bakanı’nın Meclis’te yapmış olduğu konuşmada tarikat ve cemaatleri milli eğitime sokmaya devam edeceği doğrultusunda suç itirafıdır. Onlar çocukların dağa gitmesini engelliyor diyorlar. Tarikat ve cemaatlerin işi midir çocukların dağa gitmesini engellemek? Sen Milli Eğitim Bakanı olarak ne yapıyorsun? Bu kabul edilebilir değildir. FETÖ’cüler dağa gitmediler ama Genel Kurmayı bastılar. Özel Kuvvetleri bastılar. Meclis’i bombaladılar. Siz ecdadın, Osmanlı’nın devlet bilincinin on binde birine bile sahip değilsiniz. 600 sende Osmanlı bir kez tarikat ve cemaatleri devlet işlerine müdahale ettirmemiştir. Müdahale etmeyi düşünen tarikatları ya sürmüş ya da kılıçtan geçirmiştir. Devlet ciddiyet ister. Milli Eğitim bakanı gayri ciddi bir adamdır. Bütün kariyeri önü açılarak ideolojik nedenlerle hak etmediği yerlere getirilmiş, hak etmediği şekilde profesörlük unvanı almış, hak etmediği şekilde rektörlüğe getirilmiş ve hak etmediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığına getirilmiş bunları da hep tarikat ve cemaatlerin desteğiyle sağladığı için bugün Türk çocuklarını ne idüğü belirsiz tarikat ve cemaatlerin eline teslim etmeye çalışmaktadır. Gençlik buna direnecektir. Direnmeye de başlamıştır. İlkokul, ortaokul, liseleri siyaset alanınıza çevirmeye çalışmayın. Şundan emin olun ki bu Milli eğitim Bakanı Türkiye’de hukuk devleti kurulduğu gün mahkeme önünde hesap verecektir.

PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ, “ZAFER PARTİSİ’NE YÖNELİK YAPILABİLECEK HERHANGİ BİR PROVOKASYONLA İLGİLİ OLARAK İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NI GÖREVE DAVET EDİYORUM”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Giresun’da basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Birkaç gün önce gazeteciliği şüpheli ama istihbarati ilişkileri güçlü olduğunu bildiğimiz Fuat uğur isimli kişi bir tweet paylaştı. Şöyle söylüyor, “Ümit Özdağ’ın yarın Erzurum’da Şeyh Sait tartışmasını kaşıyarak kışkırtıcılık yapma niyetinde olmadığını ümit etmek istiyorum. Amacını biliyorum. Netenyahu’nun ve oğlunun “Free Kurdistan” paylaşımlarının boşuna olmadığını düşünüyorum.” Biz, bu tweetin bir komplonun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Çünkü başka kaynaklardan gelen bilgilerde birilerinin Zafer Partisi’nin Erzurum ziyareti sırasında bir provokasyona hazırlandığını gösteriyor. Bundan dolayı Erzurum Valisine, Erzurum Emniyet Müdürüne, Erzurum Jandarma Alay Komutanına, Erzurum MİT Bölge Başkanına ve İçişleri Bakanına buradan sesleniyorum; Fuat Uğur’un bu açıklamasının ne anlama geldiği hem kendisine sorulmalı hem de sosyal medyadan Zafer Partisi’ne yönelik ve özellikle Erzurum merkezli yönelik yapılan paylaşımların araştırılması gerekiyor. Biz, Türkiye’nin her yerinde siyasi faaliyetlerimizi yürütme kararlılığı içerisindeyiz. Devlet güvenlik güçlerine düşen görev Zafer Partisi’nin bu siyasi faaliyetlerini yürütmesini sağlayacak huzur ve güven ortamını korumak ve sağlamaktır. Biz, hiçbir provokasyonun içinde yer almayız, almadık, almayacağız. Hiçbir provokasyon girişimi ile de hiçbir tehditle de Türkiye’nin bir yerine gitmekten kimse bizi alıkoyamaz. Zafer Partisi’ne yönelik yapılabilecek herhangi bir provokasyonla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum. Bu provokasyon girişiminin önünün kesilmesini talep ediyorum.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI İLE JAPONYA ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ AJANSI (JICA) ARASINDA GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ

JICA BAŞKANI TANAKA AKİHİKO’DAN TÜRKİYE’YE KALICI KONUT ÖVGÜSÜ: “AFETLE MÜCADELE VE YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARINIZ TAKDİRE …