Ekonomi

Türkiye’de ve Kayseri’de evlenen-boşanma verileri, Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam, kültür-sanat-eğitim haberleri, TUİK verileri

İŞ DÜNYASININ ÖNEMLİ İSİMLERİ BU KEZ KIZ ÇOCUKLARI İÇİN SÖYLEYECEKLER

İş dünyasının önemli isimlerinin bir araya gelerek kurdukları C-Majör Türkiye İş’ten Sesler Korosu, 26 Şubat Çarşamba saat 20.00’de İstanbul Fatih’teki İ.B.B Ali Emiri Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de konser verecek. Konserden elde edilen gelir, 1982’den beri kız çocuklarının yanında olan Kız Çocuklarını Koruma Derneği’ne bağışlanacak.

Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır öncülüğünde kurulan C-Majör Türkiye İş’ten Sesler Korosu, Türkiye ekonomisine yön veren önemli iş insanlarını, gönüllülük esasıyla birleştiriyor. Bu anlamda 2016 yılından beri 13 tane yardım konsere düzenleyen koro, bu sefer 14. konserini kız çocukları için vermeye hazırlanıyor. İstanbul Fatih’deki İ.B.B Ali Emiri Kültür Merkezi’nde 26 Şubat Çarşamba günü saat 20.00’de düzenlenecek konserin tüm geliri 1982’den beri kız çocuklarının yanında olan Kız Çocuklarını Koruma Derneği’ne bağışlanacak. Extreme Audio ve Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Arslan’ın sponsorluğunda gerçekleşecek konserin sunuculuğunu Okan Karacan üstlenecek. Pınar Barut’un koro şefliğini üstleneceği koroda Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı, Motivasyon Konuşmacısı ve Yazar Recai Çakır, Sanatçı Nebil Özgentürk, Sanatçı Melihat Gülses ve Sanatçı İsmail Özkan yer alıyor. Sürpriz sanatçıların yer alacağı konserle ilgili bilgi veren Recai Çakır, “Sanatın engin ve iyileştirici gücünü tüm Türkiye ile buluşturmak amacıyla yola çıkan koromuz, sevgiyi paylaşarak çoğaltmanın heyecanıyla yoluna devam ediyor. Gönüllülük anlamında idealist iş insanlarının müzik sevgisinde buluşma aşkı ile bir araya gelen koro; dayanışmanın, farkındalık yaratmanın ve toplumsal fayda üretmenin ilham dolu örneklerini sergiliyor. C-Majör ailesi olarak bu geceyi organize etmekten ve kız çocuklarımız için sahne almaktan onur duyduk. Nefesimiz yettiği ve teveccüh gördüğümüz sürece konserlerimize devam edeceğiz.” dedi.

C-Majör Türkiye İş’ten Sesler Korosu hakkında

İş ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan bir iyilik hareketi olup yardım amaçlı sahne alan gönüllüler topluluğudur. Koro, tüm konserlerini sponsorlar ve hayırseverlerin desteğiyle gerçekleştirmekte, bu konserlerden elde edilen tüm geliri başta çocuklar ve gençler olmak üzere ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. İş dünyasının başarılarıyla çevresine örnek olan isimleri tarafından hayata geçirilen C-Majör Türkiye İş’ten Sesler Korosu, sosyal farkındalık oluşturmak ve toplumsal dayanışmayı kuvvetlendirmek adına keyifli sosyal sorumluluk projelerine imza atmaya devam etmektedir.

C-Majör Türkiye İş’ten Sesler Korosu; 2016 yılında bir grup iş insanı tarafından kurulmuştur. Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır ile beraber Fenerbahçe’nin eski başkanı Ali Şen,  Ener Holding Başkanı İsmail Işık, Dedeman Holding CEO’su Murat Dedeman, Ataköy A.Ş. CEO’su Yalçın Dülger gibi iş insanlarından oluşan koro; Dünya Engelliler Vakfı, Türkiye Down Sendromlular Vakfı, Mehmetçik Vakfı, Türk Eğitim Vakfı, Lösemili Çocuklar Vakfı, TOÇEV Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı, Tohum Otizm Vakfı, Bodrum Engelliler ve Sağlık Vakfı gibi birçok kurum aracılığıyla çocuklara ve gençlere eğitim ve sağlık desteği sağlamaktadır.

Başkonsoloslar ve Eşleri Koku Atölyesinde Buluştu

Uluslararası esans üreticisi MG International Fragrance Company, ülke temsilcileri ve eşlerini Gebze Tesisleri’nde ağırladı. Avusturya’dan Afrika’ya ülkelerin konsolos ve eşlerinin katıldığı etkinlikte, MG International düzenlediği koku workshop’u ile katılımcıları kokuların büyülü dünyasında yolculuğa çıkardı.

Karşılama kokteyli ile esans fabrikasını gezen diplomat ve eşlerine; MG International Kurucusu ve Onursal Başkanı Mişel Gülçiçek, dsm-firmenich Türkiye Başkanı, MG International CEO’su Aslan Gülçiçek, MG International COO’su Sibel Gülçiçek Elkaza, AR-GE Başkanı Ahmet Baydar ve Kurumsal İletişim Direktörü Duygu Beşbıçak eşlik etti. Aslan Gülçiçek, katılımcılara kurum hakkında bilgi verirken, esans üretiminin incelikleri, inovasyon ve üretim süreçleri hakkında da detaylı açıklamalarda bulundu. Ardından dış ülke temsilcileri ve eşleri koku workshop’unda kendi kokularını keşfetme fırsatı buldu.

Esans notalarını inceleyen katılımcılar, kendilerine özgü kokularını oluşturdu. Kokunun hayatımızdaki yeri, koku hafızası ve parfümler hakkında bilgi sahibi olan katılımcılar, workshop’a büyük ilgi gösterdi. Keyifli bir zaman geçiren diplomatlar, öğle yemeğinde ağırlandı ve ardından tesislerden uğurlandı.

KATILIMCI BAŞKONSOLOS VE EŞLERİ

Avusturya Başkonsolosunun eşi Brigitte Saiger, Azerbaycan Başkonsolos ve ICC Başkanı Narmina Mustafayeva ve eşi Ruslan Mustafayev, Danimarka Başkonsolosun Eşi Delphine Salaun, Endonezya Başkonsolos Eşi Ida Darianto, Gine Fahri Konsolos Orhan Argün ve eşi Mina Argün, İzlanda Fahri Konsolos Eşi Sennur Hamamcıoğlu, Jamaika Fahri Konsolosu Aykut Eken, Kenya Fahri Konsolosu Abdullah Yeşil, Orta Afrika Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Burak Akdikmen ve eşi Meral Akdikmen, St. Kitts & Nevis Fahri Konsolosu Gönül Eken, St. Vincent & Grenadines Fahri Konsolosu Julia Suzanne Gunn, Ukrayna Fahri Konsolos eşi Liudmyla Nedilska, Emekli Büyükelçi Eşi Zeynep Germen ve Yelda Erbel, Aylin Fansa Erbel, Simin Erbel katıldılar.

Doğayı, İnsanı ve İklimi Koruyan Bir Yasa Talep Ediyoruz
Türkiye’nin iklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren İklim Ağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ilk İklim Kanunu teklifine dair yaptığı açıklamada eksikliklere dikkat çekerek kanun teklifinin yeniden düzenlenmesini talep etti.

Hem doğayı, hem insanları hem de iklimi koruyan bir yaklaşım için İklim Ağı:
  • Şeffaf, sivil toplumu sürece dâhil eden ve hesap verebilir,
  • Sera gazı emisyonlarını bugünden itibaren azaltmayı hedefleyen,
  • Fosil yakıtları yerin altında bırakan,
  • Biyolojik çeşitliliği ve doğal sistemleri koruyan,
  • Adil geçiş mekanizması oluşturan bir İklim Kanunu talep ediyor.
İklim Ağı’nın kanun teklifine dair yeniden düzenlenmesini talep ettiği eksiklikler ise şu şekilde:
Sivil toplum yok, denetim yok!
İklim Kanunu sadece çevreyle ilgili bir düzenleme değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve sosyal geleceğini de belirleyecek kritik bir adım. Ancak, kanun teklifi hazırlanırken bilim insanlarının ve iklim alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) görüşlerine başvurulmadı. Ayrıca STK’lara, teklif edilen kurul ve mekanizmalarda da yer verilmedi. Bu haliyle teklif, iklim politikasında denetim ve şeffaflık sağlamaktan uzak kalıyor.
İklimi bozan sera gazlarını azaltmıyor
Bilim insanları, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamak için emisyonların bugünden itibaren hızla azaltılması gerektiğini söylüyor. Ancak kanun teklifinde, sera gazı emisyonlarını bugünden itibaren azaltmayı taahhüt eden mutlak bir azaltım hedefi bulunmuyor. Türkiye’nin sera gazı emisyonlarını hangi seviyeye kadar ve hangi hızla azaltacağı net bir şekilde ortaya konmuyor.

Türkiye’nin ilk görsel efekt ödülleri sahiplerini buldu

EFEKT Görsel Efekt Günleri ve Ödülleri, VFX dünyasının en prestijli isimlerini İstanbul’da bir araya getirdi. İlk EFEKT Uluslararası Vizyoner Ödülü, VFX Akademi (Oscar) ödüllünü kazanan ikinci kadın olarak tarihe geçen Sara Bennet’a verilirken, Ulusal VFX Yaşam Boyu Başarı Ödülü Türk sinemasına editör, jenerik tasarımcısı ve görsel efekt sanatçısı olarak büyük emekler vermiş Hilmi Güver’e takdim edildi. Görsel efektin, sinemada bir sihir gösterisi olarak doğduğu ve bugün yapay zekâ ile sınırlarını genişlettiği bir dönemde, Türkiye’deki görsel efekt (VFX) ve animasyon sektörünün kreatif endüstrilerdeki konumunu vurgulayan EFEKT 2025, “Hayal Et, Tasarla, Etkile” mottosuyla 22 ve 23 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleştirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle, ANiKA Animasyonun Kadınları Derneği – WIA Kolektifi organizasyonunda, British Council Türkiye, Institut français Türkiye, Bahçeşehir Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ortaklığında düzenlenen etkinlikte ANİM.İST İstanbul Animasyon Platformu ve GEAS Görsel Efekt ve Animasyon Sanatçıları Derneği de paydaşlar arasında yer aldı.

Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen EFEKT 2025 kapsamındaki ilk etkinlikte AWUK – Animated Women UK kurucusu ve eski başkanı Lindsay Watson, ANİKA ve WIA Kolektifi himayesinde özel bir atölye gerçekleştirdi. “Netflix Türkiye’de Kadınların VFX Rollerinde Temsili” panelinde, sektörde kadınların üstlendiği önemli roller, kariyer yolculukları ve sektörde eşit temsilin önemi tartışıldı. Fransız usta VFX süpervizörü Roxane Fechner ve öncü görsel efekt festivallerinden Festival PIDS ENGHIEN Başkanı Yann Marchet ile “VFX Kültürü Yaratmak” panelinde konuştular. Aşk-ı Memnu, Kartallar Yüksek Uçar, Bugünün Saraylısı, Züğürt Ağa, Hayallerim, Aşkım ve Sen, Eşkıya ve Ankara Uluslararası Film Festivali En İyi Jenerik ödülünü kazandığı Tomris Giritlioğlu’nun yönettiği Yaz Yağmuru filmleriyle tanınan Hilmi Güver aynı zamanda kendisi gibi VFX süpervizörü olan kızı Leyla Güver-Beck ile birlikte bir ustalar sınıfı gerçekleştirdi. Etkinlikler, soğuk ve karlı havaya rağmen sinema ve görsek efekt tutkunları tarafından ilgiyle izlendi.

Kömür, petrol ve gaz tüketimini bitirme hedefi yok
İklim değişikliğiyle mücadelede en önemli adım fosil yakıtların terk edilmesi. Ancak, kanun teklifi kömür, petrol ve gaz kullanımının sonlandırılmasına dair bir hedef içermiyor. Bunun yerine, azaltım yöntemleri olarak henüz uygulanabilirliği kanıtlanmamış karbon yakalama ve depolama gibi teknolojileri vurguluyor ve bu teknolojilerin gelişmesine dayanarak iklim değişikliğiyle mücadeleyi erteliyor.
ETS, emisyon azaltımına hizmet etmeyecek
Teklif, esasen Emisyon Ticaret Sistemini (ETS) düzenlemeye odaklanıyor. Ancak, sera gazı emisyonlarının azaltımını hedeflemeden devreye alınacak bir ETS, düşük karbon fiyatlarının oluştuğu, sığ bir emisyon piyasasına dönüşme riski taşıyor. Ayrıca, mevcut teklifle önerilen “denkleştirme” yöntemiyle tesisler, emisyonlarını azaltmak yerine fidan dikmek gibi uygulamalarla emisyon bedeli ödemekten kaçınabilir.
Adil geçişin adı var, mekanizması yok
Kömürlü termik santraller gibi fosil yakıta dayalı sektörlerin kademeli olarak ortadan kalkmasıyla etkilenecek çalışanların ve geçim kaynakları bu sektörlere dayalı olan hane halklarının mağdur olmaması için adil bir geçiş mekanizması kurulması gerekiyor. Ancak, kanun teklifinde adil geçiş kavramı yer alsa da buna yönelik somut bir mekanizma sunulmuyor.
Gelirler şirket değil, toplum yararına kullanılmalı
ETS’den elde edilecek gelirlerin çalışanlar ve hane halkları yararına kullanılmasına yönelik bir düzenleme bulunmuyor; gelirler yalnızca özel sektörün yeşil dönüşümüne ayrılıyor.  Oysa iklim adaletinin bir gereği olarak iklim değişikliğinin olumsuz etkileri (taşkınlar, fırtınalar, orman yangınları vb.) nedeniyle bireylerin maruz kaldığı kayıp ve zararların karşılanmasına yönelik bir mekanizma tanımlanması ve bu mekanizmanın ETS gelirleriyle finanse edilmesi gerekiyor.

Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2024

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu