Sanayi-Teknoloji

Teknoloji haberleri(firma-şirket) (11.07.2020)

Lexus NX SUV “En İyi Hibrit Otomobil” Seçildi

 Premium otomobil üreticisi Lexus, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Lüks hibritin öncüsü konumunda yer alan Lexus, NX 300h SUV modeliyle “En İyi Hibrit Otomobil Ödülü’nü” aldı.

İngiltere’de en büyük ikinci el ve sıfır kilometre online satış sitesi Auto Trader, 2020 Yeni Otomobil Ödülleri’nde NX 300h’nin en iyi hibrit seçildiğini açıkladı. Bu ödül, 181 binin üzerinde otomobil tutkununun verdiği oylarla belirlendi.

Kalitesi, üstün mühendisliği, verimli hibrit motorları ve lüks kabiniyle öne çıkan SUV modeli NX, 2014 yılında Avrupa’da tanıtıldıktan sonra kısa zamanda büyük beğeni toplamıştı. Ayrıca kendi kendini şarj eden hibrit motor seçeneğiyle de Lexus’un ana modellerinden biri haline gelmişti.

Lexus, gerçek kullanıcıların ve otoritelerin katıldığı birçok araştırmada ve testte üstünlüğünü kanıtlamaya devam ediyor. Yüksek standartlara sahip modelleriyle ön plana çıkan Lexus, aynı zamanda Dünyanın En Sorunsuz Otomobil Markası, İkinci Elde En İyi Marka, En İyi Üretici, En Güvenilir Lüks Model gibi birçok ödülün de sahibi olmayı başardı.

Toyota Plaza Bakırcılar Bir Kez Daha Avrupa’nın En İyisi 

Toyota’nın başarılı Antalya yetkili satıcı ve servisi Toyota Plaza Bakırcılar, ‘Ichiban’ Avrupa Müşteri Memnuniyeti Ödülleri 2020 kapsamında satış ve satış sonrası müşteri memnuniyetindeki üstün başarısı ile bu ödülü üç yıl üst üste toplamda da 4’ncü kazanma başarısını gösterdi.  

Toyota’nın her yıl düzenlediği “Ichiban” Avrupa Müşteri Memnuniyeti Ödülleri’nin 2020 yılı kazananları belli oldu.  Bu yıl pandemi nedeniyle ilk kez dijital olarak yapılan ödül töreni için Avrupa’da bayileri Toyota’nın Brüksel’de bulunan Avrupa Merkezine bağlandı. Düzenlenen törende satış ve satış sonrası hizmetlerdeki müşteri memnuniyetinde gösterdiği performans ile Türkiye’den Antalya Toyota Plaza Bakırcılar, “Ichiban” büyük ödülünü üst üste 3’ncü toplamda 2012 yılında kazandığı ödül ile birlikte 4’ncü kez almaya hak kazandı.

2007 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlenen “Ichiban Ödülleri” kapsamında Antalya Toyota Plaza Bakırcılar, Toyota’nın Avrupa bölgesindeki yaklaşık 2 bin 500’den fazla yetkili satıcısının performanslarının değerlendirildiği zorlu kriterleri aşmayı başararak ödüle layık görülen 45 bayi arasındaki yerini bir kez daha aldı.

İlk kez sanal ortamda düzenlenen ödül töreninde bayilere seslenen Toyota Avrupa Başkanı ve CEO’su Dr Johan van Zyl, tüm bayileri üstün başarısı için takdir ederken, müşteriyi dinlemenin öneminden söz etti ve her müşterinin Toyota markası ile eşsiz bir deneyim yaşamasının öneminin altını çizdi. Toyota Avrupa Satış Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Başkan Yardımcısı Didier Gambart da insanlar için yaşam boyu müşteri deneyimi oluşturduklarını belirterek “Bayilerimizde müşterilerimizle kurduğumuz insan faktörü temeline dayanan ilişkimizin taklit edilmesi imkansız. Başkaları tarafından kopyalanamayacak bu ilişki müşterilerimize her zaman hatırlanacak bir deneyim yaşatacak” diye konuştu.

Ford, araç içi yüzeyleri dezenfektan sebepli yıpranmalardan koruyan formül üzerinde çalışıyor

 Covid-19 pandemisi ile temizlik ve dezenfektan ihtiyacı ciddi bir yükseliş gösterirken, virüse karşı etkili olan etanol bazlı el dezenfektanları araç içinde yıpranma ve kötü görüntülere sebep olabiliyor. Bu durum karşısında harekete geçen Ford mühendisleri, araç içindeki materyalleri en zorlu testlere tabi tutarak, dayanıklılığını artırmak için çalışıyor.

 Gündelik hayatımızda pandemi ile birlikte artan dezenfektan ve hijyen ihtiyacı, gün içinde temas ettiğimiz yüzeylerde aşınma ve yıpranmalara sebep olabiliyor. Covid-19 sebebi ile sürücü ve yolcular, dışardaki işlerini tamamlayıp araçlarına döndükten sonra ellerini çok daha sık dezenfekte ediyor. Bu durum araç sahipleri ve yolcuların sağlığı için iyiyken, araç iç yüzeyler ve parçalar için yıpranma, aşınma gibi sorunları beraberinde getiriyor. Özellikle el dezenfektanlarındaki etanol gibi kimyasallar, yüzeylerle reaksiyona girebiliyor ve otomobillerin iç yüzeylerinde erken yıpranmalara ve kötü görüntülere neden olabiliyor.

Sorunu çözmek için harekete geçen Ford mühendisleri uzun zamandır araçlarda kullanılan malzemeler üzerinde yeni ürünler test ediyorlar. Yapılan testlerin sonucunda, otomobil iç yüzeylerin, neye maruz kaldıkları fark etmeksizin, iyi görünmeye devam etmesi için koruyucu kaplamaların kimyasal yapısının yeniden formüle edilebildiği görüldü. Ford’un yaptığı testler ayrıca, eşya depolama ve araç içi plastik aksesuarları gibi yan ürünleri de kapsıyor.

Numuneler 74°C’ye kadar ulaşabilen sıcaklıklarda teste tabi tutuluyor

İngiltere Dunton, Almanya Köln’deki Ford ekipleri, sıcak bir günde plaja park edilmiş bir arabanın iç sıcaklığına eşdeğer, bazı durumlarda 74 °C’ye kadar ulaşabilen sıcaklıklarda malzeme numunelerini test ediyor. Güneşe uzun süre maruz kalma simülasyonunda ise bu numuneler 1.152 saate (48 gün) kadar UV mor ışık testine tabi tutuluyor. Ayrıca plastikler, -30 ° C’ye kadar düşük sıcaklıklarda mukavemet (gerilim ve zorlanma) açısından test edilirken, çeşitli yöntemlerle plastiğin çatlamadığından emin olunuyor.

Ford Avrupa, Dunton Teknik Merkezi, Malzeme Teknolojisi Merkezi’nde kıdemli malzeme mühendisi Mark Montgomery, “El dezenfektanı son dönemde kullanımı oldukça artan bir ürün, bu yüzden uzun süredir testlerimizin bir parçası oldu. En zararsız görünen kimyasal bazlı ürünler dahi iç yüzeylerle temas ettiklerinde aşınma, yıpranma gibi sorunlara neden olabiliyor, ancak el dezenfektanları, güneş losyonu ve böcek kovucu gibi ürünler otomobil iç yüzeylerinde çok daha fazla zarar verebiliyor” diyor.

Geçtiğimiz yıla kıyasla satışları 18 kat artan el dezenfektanları, tüm dünyada yoğun talep görüyor ve 2020’de el dezenfektanı pazarının dünya çapında 2019’a kıyasla iki buçuk kat artacağı öngörülüyor. Her ne kadar el dezenfektanları, kullanıcının ellerindeki mikropları öldürmeye yardımcı olsa da özellikle araç başka insanlarla ortak kullanılıyorsa aracın içerisinde mikroplar hala olabilir. Ford İngiltere’nin baş sağlık görevlisi Jenny Dodman, “Direksiyon simidi, vites kolu, kapı kulpları, herhangi bir düğme veya dokunmatik ekran, silecek ve sinyal kolları gibi sık sık dokunulan alanlara özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca, emniyet kemerleri de her sürücünün temizlik kontrol listesinde öncelikli olmalıdır. Emniyet kemeri üzerimize temas eder ve  hapşırma ve öksürme sırasında mikroplara maruz kalırlar” diyor.

Ford ‘Aktif Park Asistanı’ ile o araç her yere sığar!

 Geliştirdiği akıllı teknolojilerle sürücülerin hayatını kolaylaştıran Ford, şimdi de ticari araç sürücülerinin park etme stresini tarihe gömüyor. Ford’un Yeni Transit ile birlikte sunduğu ‘Aktif Park Asistanı’ özelliği, birçok sürücünün stres yaşadığı park etme sürecini keyifli bir hale getiriyor.

Ford’un ‘Aktif Park Asistanı’ teknolojisi, Transit sürücülerinin uygun büyüklükte bir park yeri bulmasına yardımcı olurken, sürücüye sadece gaz ve freni kontrol etmek kalıyor, sistem aracı otomatik olarak park edeceği noktaya sokuyor. Sistem, araçtan sadece 0,8 metre daha uzun olan bir yükleme alanında veya araçların yan yana park ettiği bir alanda park etmeyi dünyanın en basit işi haline getiriyor.

‘Aktif Park Asistanı’ özelliği, “Bu araç, buraya sığar mı?” derdini yok ederken, sürücülerin park ederken kullanacağı akıllı teknolojileri bir arada sunuyor. Yeni Transit’in ‘Paralel Park Çıkış Yardımı’, ‘Çapraz Trafik Uyarı Sistemi’, ‘Yan Algılama Sistemi’nin yanı sıra ön ve arka geniş görüş kameraları, dar park alanlarından çıkarken ve yoğun şehir trafiğinde manevra yaparken sürücülere büyük kolaylık sağlıyor.

Etrafındaki 12 ultrasonik sensör ile park etmek sizin değil, onun işi!                       

2019 yılında tanıtılan yeni Transit ve Transit Custom modellerinde bulunan ‘Aktif Park Asistanı’ teknolojisi, aracın etrafında yer alan 12 ultrasonik sensörle çalışıyor. Sistem, Transit’in park edilmiş başka bir araçla aynı hizaya gelerek, yol kenarında kaldırım olmasa dahi kolayca park etmesini sağlıyor. Ayrıca, yokuşlu yollarda da bu işlevini eksiksiz yerine getiriyor. ‘Aktif Park Asistanı’ teknolojisi, sürücü gaz ve freni kontrol ederken aracı otomatik olarak park alanından dışarı yönlendiren ‘Paralel Park Çıkış Yardımı’ özelliğini de barındırıyor.

Ford’un ‘Çapraz Trafik Uyarı Sistemi’ ise park yerinden geri geri çıkarken aracın arkasından geçebilecek araç, bisiklet ve yayalar için sürücüleri uyarıyor. Buna ek olarak, ‘Yan Algılama Sistemi’, sürücülerin daha güvenli manevra yapması için aracın etrafındaki engellerin sesli ve görsel uyarılarını veriyor.

Transit’in ön ve arka geniş görüş kameraları, yaklaşan araçların, yayaların veya bisikletlerin kör bir kavşakta dahi fark edilmesine imkan tanıyor. Yeni Transit’in geri görüş kamerası, arka kapılar açık ve araç geri vitesteyken daha iyi görüş sağlamak için arka yük kapılarının üzerindeki bir noktada yer alıyor. Geniş görüş kameraları sayesinde sürücülerin, yaklaşan araçları, yayaları veya bisikletleri kör bir kavşakta dahi fark etmesine imkan sağlıyor.

Yeni Ford Transit’in Aktif Park Asistanı ile park etmeyi nasıl kolaylaştırdığını görmek için; https://youtu.be/BtzT5gdvP2s

DHL Ormanı yeni tohumlarla büyüyor

  • DHL Express Türkiye’nin daha yeşil bir geleceğe katkıda bulunma hedefiyle başlattığı “Seninle Daha Yeşil” projesi hız kesmeden sürüyor.
  • 2020 yılının ilk 5 ayında gerçekleştirilen her bir GoGreen İklim Nötr gönderi ve projeye özel oluşturulan Instagram filtresiyle yapılan her bir çekim için toplam 16.000 yeni tohum toprakla buluştu.

İstanbul, Deutsche Post DHL Grubu’nun “2050 yılında sıfır emisyon” hedefi kapsamında çalışmalarını sürdüren DHL Express Türkiye, 2019 sonunda çevre odaklı sosyal girişim ecording ve Orman Genel Müdürlüğü iş birliğiyle başlattığı “Seninle Daha Yeşil” projesini yeni tohumlarla sürdürüyor.

Projenin ilk etabında tüm müşterileri ve çalışanları için 13.000 ağaç tohumunu Ankara’da toprakla buluşturan DHL Express, 2020 yılı boyunca tüm paydaşlarını bu sürece dahil ederek ilerliyor. Proje başlangıcında duyurulduğu üzere 2020 boyunca karbon ayak izini sıfırlayan GoGreen İklim Nötr ürünüyle yapılan her gönderi ve projeye özel oluşturulan Instagram filtresinin her kullanımı için yeni bir tohum yeşertiliyor.

Bu kapsamda ilk 5 ayda gerçekleştirilen GoGreen İklim Nötr gönderiler ve filtre kullanımları için toplam 16.000 yeni akasya, alıç, iğde, badem ve sedir tohumu Ankara’nın Polatlı ilçesinde ecoDrone’lar aracılığıyla toprakla buluşturuldu.

“Hedefimiz yıl sonuna kadar en az 50.000 ağaç tohumunu filizlendirmek”

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, projeye ilişkin değerlendirmesinde, “Çevre koruma programlarında öncülüğü üstlenmiş bir şirket olarak hedefimiz iddialı. 2050 yılında sıfır emisyona ulaşmak için operasyonlarımızın karbon ayak izini azaltıyor, çevre koruma projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda 2025 yılına kadar global olarak her yıl 1 milyon ağaç varlığını dünyaya kazandırmak istiyoruz. Seninle Daha Yeşil projesini de Türkiye’de bu hedefe katkıda bulunmak, müşterilerimizin kendi çevre koruma hedeflerini gerçekleştirmelerini desteklemek ve toplumda farkındalığı yaratmak amacıyla başlattık. Şimdi proje kapsamında 16.000 yeni tohumla ikinci operasyonumuzu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yılın geri kalanında da hem GoGreen gönderiler hem de Instagram paylaşımları için yeni tohumlarla DHL ormanını büyütmeye devam edeceğiz. Hedefimiz yıl sonuna kadar toplamda en az 50.000 ağaç tohumunun filizlenmesine vesile olmak” diye konuştu.

Herkes yeni bir tohum yeşertebilir

Yeni bir tohumun toprakla buluşmasına katkıda bulunmak için DHL Express Türkiye’nin Instagram sayfasında yer alan DHL Ormanı filtresiyle çekim yapmak yeterli: Filtreye https://www.instagram.com/dhlexpressturkiye/ adresinden ulaşılabiliyor.

TOYOTA’NIN YENİ COO’SUİSMAİL ERGUN
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’deki yeni yapılanma ile birlikte Chief Operations Officer (COO) görevine İsmail Ergun getirildi. Ergun, Toyota bünyesindeki yeni göreviyle birlikte; Pazarlama, Satış, Satış Sonrası Hizmetler ve Bayi Yönetimi Operasyonlarının idari, performans ve iş yönetimi kapsamındaki tüm operasyonlarından sorumlu olacak. İsmail Ergun ayrıca Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliğini de sürdürmeye devam edecek. Pazarlama, satış, satış sonrası ve bayi yönetimi alanında 30 yıldan fazla tecrübeye sahip olan İsmail Ergun, otomotiv sektöründeki kariyerine 1988 yılında Üretim Planlama ve Kontrol Mühendisi olarak başladı. 1990 yılından itibaren Satış Sonrası Bölge Müdürü olarak iş yaşamına Toyota’da devam eden Ergun, yaklaşık 8 yıl boyunca bu alandaki görevini sürdürdü. Toyota bünyesinde; Müşteri İlişkileri, Pazarlama, CRM gibi farklı bölümlerin yönetiminde de aktif rol alan Ergun, 2008 yılında “Bayi Yönetimi Direktörü” olarak atandı ve bugüne kadar tüm bayi operasyonlarının yönetimini gerçekleştirdi. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’deki yeni organizasyonel yapılanma ve atama ile birlikte; COO görevini üstlenen İsmail Ergun, Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi’nde MIS (Management Information Systems – Yönetim Bilişim Sistemleri) Master programını da tamamlayan Ergun, evli ve bir kız çocuk babası.

OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu normalleşme ile birlikte otomotiv sektöründe hızlı toparlanmanın haziranda başladığını söyleyerek;

“Haziran Satışlarında Son 10 Yıllık Ortalama Seviyeye Yaklaşıldı”

 Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, haziran ayında normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte otomotiv sektöründe son 10 yıllık satış ortalamalarına yakın bir seviyeye gelindiğini söyledi. Şahsuvaroğlu, ekonomiye güven ile birlikte kamu bankalarının, sıfır taşıtta yüzde 0,49 faiz oranıyla finansman imkanının uzatılmasının etkilerini haziran ayında daha çok görmeye başladıklarını belirterek “Geçen yıl 42 bin 688 olan satış rakamları bu yılın haziran ayında 70 bin 903 bine ulaştı. Otomobil ve hafif ticari pazarı bu yıl haziran ayında, geçtiğimiz yıla göre, tam yüzde 66.3 oranında artmış durumda. OYDER olarak her zaman, pazarın daha iyi olacağı yönündeki görüşlerimizi muhafaza ettik. Vatandaşlarımızın ekonomiye olan güvenleriyle birlikte bu rakamlar daha da artacaktır” dedi.

 Kamu bankalarının “taşıt kredisi” paketini hayata geçirmesinin ve araç tedariğinin sağlanmasının sektörü hareketlendirdiğini söyleyen OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu ”Sıfır araçlardaki düşük faizli kampanyanın devam ettirilmesinin sektör adına oldukça olumlu bir gelişme olduğu görüldü. Bununla beraber bir süredir yaşanan bulunurluk sıkıntısı kısmen de olsa giderildi. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2020 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yıla göre yüzde 30,2 artarak 254 bin 68 adet olarak gerçekleşti. Veriler ışığında bu yılı 700 binler seviyesinde kapatacağımızı tahmin ediyorum” diye konuştu.

“ Asıl Toparlanma Üçüncü Çeyrekte Başlar”

 Şahsuvaroğlu, ilk altı ay sonuçlarının açıklanmasının üçüncü çeyrekte toparlanmanın güçlü sinyalini verdiğini de kaydederek şunları söyledi;

“Otomotiv sektörünün zorlu bir 2019 yılı geçirdi, COVID-19 öncesinde 2020’nin ilk aylarında otomobil ve hafif ticari pazarının yüzde 90 artarak sene ile ilgili çok güçlü bir sinyal vermişti. Otomotivde 2018 yılında başlayan türbülansla 2019 yılı kayıplarını 2020 yılında toparlayabiliriz öngörüsündeydik. COVID-19 beklemediğimiz bir şeydi. Ancak görüyoruz ki normalleşme sürecinde alınan önlemler ve desteklerle otomotiv sektörü tekrar hareketlenmiş oldu ve sene başındaki satış adetleri yeniden konuşulmaya başlandı. Sektörümüz layık olduğu yere aşama aşama tekrar gelecektir.”

“Tedarik Sıkıntısı Yakında Bitecektir”

OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, tedarik konusuna da değinerek “Özellikle Türkiye’de satılan her 10 otomobilin yaklaşık 6 tanesinin ithal olmasından dolayı Avrupa’daki pazarlar ilk önce kendi pazarlarına tedarik sağlayacaklardır elbette, öncelikle kendi piyasalarına araç verecekler. Bulunurlukla ilgili birkaç ay daha bir sıkıntı yaşayacağız ama Türkiye’de yerli üretimde şu anda üretimin bütün çarkları dönüyor. Özellikle tedarikle ilgili olarak tüm otomotiv sanayii ve yetkili satıcılık sistemi de elinden gelen tüm gayreti ortaya koyuyor.  Haziran sonuçları da bu gayretimizi çok açıkça göstermiş durumdadır” şeklinde konuştu.

Otomotiv ihracatı haziranda yeniden 2 milyar doları geçti  

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye otomotiv sektörü normalleşmenin başladığı haziran ihracatında düşüş yaşasa da, iki aylık aradan sonra yeniden 2 milyar doların üzerine çıkarak Covid-19’un olumsuz etkisinin azalmaya başladığını gösterdi. Otomotiv ihracatı haziranda yüzde 8 azalışla 2 milyar 16 milyon dolar oldu.

 OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Mevcut pazarlarda güçlenmenin yanında, alternatif pazarlara yönelik çalışmalarımızın meyveleri haziranda da kendini gösterdi. İsrail’e yüzde 137, Mısır’a yüzde 131 ve Brezilya’ya yüzde 399 oranında yüksek artışlar kaydettik. Ülke grubunda Ortadoğu Ülkeleri ve diğer Avrupa Ülkelerine de yine yüzde 62’ye varan oranlarda artış yaşadık.”

 Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatı, normalleşmenin başladığı haziran ayında düşüş yaşasa da Covid-19 salgınının olumsuz etkisinin azalmaya başladığını gösterdi. Mayıs ayında yüzde 56 düşüşle 1 milyar 203 milyon dolar ihracat yapan sektör, haziranda ise tek haneli düşüşle iki aylık aradan sonra yeniden 2 milyar doların üzerine çıktı. OİB verilerine göre, otomotiv endüstrisi ihracatı haziranda yüzde 8 azalarak 2 milyar 16 milyon dolar oldu. Bayram tatilinin etkisiyle işgünü sayısının haziran ayında dört gün fazla olması da ihracat düşüşünün tek hanede kalmasında etkili oldu. Ülke ihracatında yine ilk sırada yer alan sektörün, ihracat payı ise yüzde 15 oldu. Sektörün Ocak-Haziran dönemi yılın ilk yarısındaki ihracatı ise yüzde 29,5 düşüşle 10,8 milyar dolar oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “İhracatımızı her koşulda artırmaya yönelik çabalarımız tüm hızıyla sürüyor. Mevcut pazarlarda güçlenmenin yanında, alternatif pazarlara yönelik çalışmalarımızın meyveleri haziran ayında da kendini gösterdi. İsrail, Mısır, Brezilya gibi ülkelerde yüksek artışlar kaydettik. Ülke grubu bazında ise Ortadoğu Ülkeleri ile Sırbistan, Norveç, İsviçre, Kuzey Makedonya gibi AB dışı ülkelerin yer aldığı  diğer Avrupa Ülkeleri ülke gruplarına yüzde 62’ye varan oranlarda artış yaşadık” diye konuştu.

Tedarik endüstrisi ihracatı yüzde 3 arttı

Haziranda ürün grupları bazında Binek Otomobil ihracatı yüzde 9 azalarak 785 milyon dolar olurken, Tedarik Endüstrisi ihracatı yüzde 3 artarak 722 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 35,5 azalarak 262 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı ise yüzde 43 artarak 164,5 milyon dolar oldu.

Bu yılın Ocak-Haziran döneminde ise Binek otomobiller ihracatı yüzde 25 azalarak 4 milyar 296 milyon dolar, olurken, toplam ihracattan aldığı pay da yüzde 40 oldu. Tedarik Endüstrisi ihracatı yüzde 26, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 43, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 32 ve diğer ürün grupları altında yer alan Çekiciler ihracatı da yüzde 48 geriledi.

Haziran ayında Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 12 azalma görülürken, önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 20, İtalya ve Birleşik Krallık’a yüzde 19’ar, Cezayir’e yüzde 67 ihracat düşüşü görülürken, İspanya’ya yüzde 79, Romanya’ya yüzde 12, ABD’ye yüzde 20, Polonya’ya yüzde 14 ve Slovenya’ya yüzde 28 ihracat artışı yaşandı.

Binek otomobillerde Fransa’ya yüzde 32, İtalya’ya yüzde 39, Birleşik Krallık’a yüzde 29, İspanya’ya yüzde 39, Hollanda’ya yüzde 63 ihracat düşüşü yaşanırken, Almanya’ya yüzde 20, İsrail’e yüzde 166, Slovenya’ya yüzde 60, Mısır’a yüzde 163 ihracat artışı görüldü. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Almanya ve İtalya’ya yüzde 63, Birleşik Krallık’a yüzde 31, Fransa’ya yüzde 36, Hollanda’ya yüzde 97 ihracat düşüşü, Slovenya’ya yüzde 44, Belçika’ya yüzde 103, ABD’ye yüzde 12 ihracat artışı yaşandı. Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise Almanya’ya yüzde 101, Fas’a yüzde 189 ihracat artışı, Fransa’ya yüzde 25 ihracat düşüşü görüldü.

Almanya’ya ihracat yüzde 8 geriledi

Haziranda endüstrinin en büyük pazarı olan Almanya’ya ihracat yüzde 8 gerileyerek 292 milyon dolar olurken, Fransa’ya yüzde 28 düşüşle 253 milyon dolar, İtalya’ya ise yüzde 37 düşüşle 134 milyon dolar oldu. Yine Birleşik Krallık’a yüzde 25, Polonya’ya yüzde 19, Hollanda’ya yüzde 75 düşüş yaşandı. Haziranda Slovenya’ya ise yüzde 45, Belçika’ya yüzde 35, ABD’ye yüzde 14, İsrail’e yüzde 137 ve Romanya’ya da yüzde 10 ihracat artışı yaşandı.

Bu yılın Ocak-Haziran döneminde ise ilk üç büyük pazardan Almanya’ya yüzde 29 düşüşle 1 milyar 557 milyon dolar ihracat olurken, Fransa’ya yüzde 33, İtalya’ya yüzde 42 düşüş kaydedildi. Mısır’a ihracat ise yüzde 45 arttı.

AB’ye ihracat düşerken, Orta Doğu’ya yüzde 62 arttı

Haziranda ülke grubu bazında yüzde 72,3’lük payla en büyük pazar olan Avrupa Birliği Ülkeleri’ne ihracat da yüzde 17 düşüşle 1 milyar 457 milyon dolar oldu. Ortadoğu Ülkelerine ise yüzde 62, Diğer Avrupa Ülkelerine de yüzde 56 ihracat artışı yaşandı.

Yılın Ocak-Haziran döneminde ise AB ülkelerine ihracat 8 milyar 69 milyon dolar olurken, Afrika Ülkelerine yüzde 21, Ortadoğu Ülkelerine de 23 düşüş görüldü.

TOYOTA’NIN TEMMUZ KAMPANYASI SİZİ HILUX SAHİBİ YAPACAK
Toyota’nın temmuz ayı kampanyası “durdurulamaz” kimliği ile en zor yol ve arazi şartlarının üstesinden başarıyla gelen ve aynı bir SUV görünümüyle şehir yollarının da vazgeçilmezi olan 2020 model Toyota Hilux’lar için cazip fırsatlar sunuyor. Hilux’lar temmuz ayı boyunca 100 bin TL 12 ay vade ve yüzde 0 finansman oranı ile satışa sunulacak.

 Taksitler 6 ay ertelenebilecek

 Toyota’nın temmuz kampanyası kapsamında ayrıca, kamu bankaları tarafından yerli üretim araçlar için getirilen finans desteğinin faiz oranı da yeniden güncellenerek yüzde 0,69’dan yüzde 0,64’e çekildi. Böylelikle Türkiye’de üretilen Corolla Flame, Corolla Flame X-Pack, Corolla Passion, Corolla Passion X-Pack ve tüm C-HR modellerine 50 bin TL, 36 ay vade ve yüzde 0,64 faiz oranı ile sahip olunabilecek. Bu kampanya çatısı altında, talep eden Toyota müşterileri bankalarıyla irtibata geçip “6 ay ödemesiz” dönem seçeneğinden de yararlanabilecekler.

Temmuz ayı boyunca; Yeni Corolla Hatchback 195 bin 800 TL’den,  Yeni Corolla Hatchback Hybrid ise 231 bin 300TL’den başlayan fiyatlar ile satışa sunulacak. Türkiye’de üretilen Yeni Toyota C-HR’ın benzinli modellerinde 7 bin 700 TL, ÖTV teşviki kapsamında olan hibrit seçeneklerinde de 8 bin 800 TL’ye varan indirimler de temmuz’da da sürecek. Yeni Toyota C-HR Benzinli modeller 192 bin 250 TL’den, C-HR Hybrıd’ler ise 224 bin 850 TL’den başlayan kampanyalı fiyatlar ile sunulacak. 2020 model yılına ait Hilux’lar 231 bin 850 TL’den, Yaris 120 bin 150 TL’den, Yaris Hybrid ise 184 bin 200 TL’den başlayan fiyatlar ile tüm Toyota plazalarındaki yerini alacak.

Yüzde 0,85’den başlayan finansman oranları ve her bütçeye göre şekillendirilebilen 60 aya varan vade seçenekleri ile Toyota’nın temmuz kampanyasından yararlananlar için markası ne olursa olsun eski araçlarını değiştirip yeni bir Toyota almak isteyenlere “takas” imkanı da bulunuyor.

HyundaiMotor Avrupa’ya yeni Başkan ve CEO atandı.

Michael Cole, 1 Temmuz 2020’den itibaren Hyundai Motor Europe’un tüm ticari ve üretim operasyonlarından sorumlu kişi olarak göreve başlayacak.

Cole, son 11 yılda Hyundai Motor Grubu bünyesinde çeşitli üst düzey yönetici pozisyonlarında görev aldı.

Yerine geçtiği Dongwoo Choi, Hyundai’nin Güney Kore’deki merkezine geri döndü.

Hyundai Motor’dan yapılan açıklamaya göre markanın Avrupa’daki merkezinde 1 Temmuz 2020’den itibaren Başkan ve CEO görevine Michael Cole getirildi. 11 yıl boyunca Hyundai Motor Grubu’nda çeşitli üst düzey yönetici görevlerini yürüten Cole, grup bünyesindeki diğer markanın Amerika ofisibaşkanlığından ayrılıp Hyundai’nin Avrupa operasyonlarının başına geçecek.

Daha önceki görevlerinde ülke ve bölge yönetimlerini üstlenen Cole, edindiği tecrübeleri bu sefer Avrupa kıtasındaki başarıyı artırmak için kullanacak. Daha önce kardeş markanın sırasıyla İngiltere ve Avrupa operasyonlarını da yürüten Cole, strateji ile birlikte satış, pazarlama, ürün ve satış sonrası çalışmalarının bizzat başında yer almıştı.

Yerine geçtiği Dongwoo Choi ise 2 yıllık görev süresini tamamlayıp Hyundai’nin Güney Kore’deki merkezine geri döndü. Türkiye’nin de geçtiğimiz yıl satış ve üretim operasyonlarıyla dahil olduğu Hyundai Motor Avrupa’nın bölge merkezinin kurulmasında önemli rol oynayan Choi, böylece tüm sorumluluğu Michael Cole’a devretmiş oldu. İngiltere doğumlu Michael Cole, artık Türkiye ve Çekya fabrikalarının üretimini ve tüm Avrupa bölgesindeki operasyonları yürütecek ilk Avrupa kökenli yönetici olacak.

Estonya, Türk girişimcilerin dünyaya açılması için yeni bir fırsat olabilir mi?

 Pandemi sürecinde ekonomiler yavaşlarken, yerli oyun şirketi Peak Games, ABD’li Zynga’ya 1,8 milyar dolara satıldı. Böyle Türkiye’nin ilk unicorn’u (değeri 1 milyar doların üzerinde, genç teknoloji şirketi) olarak tarihi bir başarı hikayesine imza attı. Bu başarının tekrarlanabilir olması ise Türkiye girişim ekosistemi için çok daha kritik bir önem arz ediyor. Bu konuda dünyaya örnek olan ve 1,3 milyonluk nüfusu ile 4 adet ‘unicorn’ (değeri 1 milyar doların üzerinde, genç teknoloji şirketi) çıkaran Estonya hem sunduğu olanaklar hem de izlediği stratejilerle dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi sürdürüyor. Estonya, dünyanın dört bir yanındaki girişimciler için sunduğu fırsatlarla, Türkiye’den yeni unicorn hikayeleri çıkmasına aracı olabilir.

 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak yeniden bağımsızlığını kazanan ve 90’lı yıllarda teknolojik ve dijital altyapısının gelişimini teşvik etmek için bir dizi atılım gerçekleştiren Estonya, bu atılımların ardından bugün dünyanın en iyi girişim ekosistemlerinden birine sahip olmayı başardı. Şaşırtıcı bir şekilde 1,3 milyonluk nüfusuna rağmen değeri 1 milyar USD’nin üzerinde 4 genç teknoloji şirketi (unicorn) çıkaran Estonya’nın bu başarısı dünya çapında bir ilgi görmeye devam ediyor.

Microsoft tarafından 8,5 milyar dolara satın alınan Estonya doğumlu Skype, dünyanın en büyük halka açık online oyun yazılımı sağlayıcısı Playtech, 20’yi aşkın ülkede 3 milyondan fazla yolcu ve 100 bin sürücüyü birbirine bağlayan ulaşım uygulaması Bolt (eski adıyla Taxify) ile dijital dünyanın ilk para transfer yöntemlerinden TransferWise bu örneklerin başında geliyor.

2010 yılında Kadıköy / Moda’da bir apartman dairesinde kurulan Peak Games’in 1.8 milyar dolar karşılığında ABD’li mobil oyun şirketi Zynga’ya satılmasının ardından Türkiye’deki girişim ekosistemi ise bugün hatırı sayılır bir ilgi görüyor ve yatırımcıların ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Ancak yakalanan bu başarının sürdürülebilir olması ve yeni unicorn başarılarının çıkması için bu alanda büyük başarılara imza atmış ülkelerin dikkatlice incelenmesi gerekiyor.

Estonya, Türk girişimciler için de yeni fırsatların kapısını aralıyor

Girişim ekosisteminin dünyadaki durumuna baktığımızda; İsrail, Kolombiya, Filipinler, Brezilya, Portekiz ve Malta gibi birçok ülkenin bu alanda yaptığı atılımlarla son 5 yılda birer unicorn’a sahip oldukları görülüyor. Bugün Türkiye’de girişim ekosistemini ve girişimcileri geliştirmenin yolları aranırken, bu alanda önemli bir rol model olan Estonya, Türk girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor.

Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği, dünyanın herhangi bir ülkesinin vatandaşlarına resmi dijital kimlik elde etme hakkı sunan e-Residency (e-Oturum) programı, dünyanın herhangi bir yerinden Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajları sunarken, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapma imkanı tanıyor. Programa Türk girişimcilerin ve yatırımcıların ilgisi giderek artıyor.

Estonya, öte yandan bugün Avrupa’da kişi başına yapılan startup yatırımları sıralamasında, Birleşik Krallık’tan sonra ikinci sırada yer alıyor ve Türk yatırımcılar için henüz yeni bir pazar olmasının yanında ilerleyen yıllarda Türkiye’den de çok fazla start-up yatırımcısı olması bekleniyor. Estonya’nın start up visa programı da, bu ekosistemi daha yakından deneyimlemek isteyen Türk girişimciler için ayrı bir çözüm olarak sunuluyor.

Bugüne kadar 2600’ü aşkın T.C. vatandaşı ‘e-Oturum’ aldı

AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler Estonya’nın e-Residency (e-Oturum) programı yoğun ilgi gösteriyor. e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor.

2600’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 650’yi aştı. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor. Programla ilgili detaylı bilgilere https://e-resident.gov.ee/ adresinden ulaşılabiliyor.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası