Pandemiye rağmen döviz kazanımı ile acil servislerin ve ilk yardım hizmetlerinin dijitalleşmesi
Pandemiye rağmen ülkemize kazandırdığımız döviz 4.5 milyar dolar oldu
Pandemi döneminde taze meyve sebze ihracatımız % 21 artışla 2 milyar 731 milyon dolara çıkarken, Meyve sebze mamulleri ihracatı %8’lik artışla 1 milyar 683 milyon dolara ulaştı. Yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörleri, 2020 yılında 4 milyar 414 milyon dolar olan ihracatımızı 2021’de 5 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz.
Hem dünya hem ülkemiz olarak olağanüstü bir dönemden geçmekteyiz ve pandeminin ikinci dönemini hala yaşıyoruz. Ancak en zor süreci geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Mücadelemizi sürdürüyoruz ve azami dikkat ve titizlikle davranarak normale yakın bir hayat sürmeye devam ediyoruz.
Ülkemiz tarım sektörünün bu süreci, geçtiğimiz Mart-Mayıs aylarında alınan tedbirlerin de katkısı ile önemli ölçüde avantaja çevirdiğini düşünüyorum. İhracatımızda bazı tarım-gıda sektörlerinde %25-35 oranında artışlar yakaladık. Bizim gibi tarım ürünü üreticisi ve net ihracatçı olan ülkeler tüm olumsuzluklara rağmen ülkelerinin tarım sektörlerini belirli düzeylerde ayakta tutmayı başardılar. Ürünlerimiz rekolte durumları ile ilgili, kiraz da çok güzel bir yıl yaşadık rekoltemiz de çok iyiydi bunun sonucu olarak ihracatta da 223 milyon dolarlık bir rekora imza attık. Yine sofralık üzüm sezonumuz çok iyi geçti, rekoltede gerek kalite gerek miktar olarak hiçbir sorun yaşamadık.
Narenciye sezonu içerisindeyiz. Birlik olarak narenciye üretici ve ihracatçılarımıza önemli bir öngörü avantajı sağlayan narenciye rekolte tespit çalışması projesini Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile ortaklaşa gerçekleştirdik ve Ege Bölgesi’nde yaptığımız gerçekçi bir tahmin ile ihracatçılarımıza ışık tuttuk. Üretimde portakal dışında düşüş beklediğimiz bir ürün yok, gerek taze meyve sebzede olsun gerek mamul ürünlerimizde olsun bu yıl pandemiye rağmen iyi bir rekolte ve üretim yılı yaşıyoruz.
2020 yılında Türkiye geneli taze meyve sebze ihracatımızda 2019’a kıyasla %21 artış yakaladık ve 2 milyar 731 milyon ihracat yapma başarısı gösterdik. Meyve sebze mamullerinde ise yine aynı dönemimiz bir önceki yıla göre %8’lik bir artışla 1 milyar 683 milyonluk bir ihracat getirisi sağladık. İki ana sektörümüzün toplam ihracatı 4 milyar 414 milyon dolara ulaştı. 2021 yılında taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde ihracat gelirinde 5 milyar doları aşmayı hedefliyoruz.
Özellikle kuru domates, salça, turşu, meyve suyu gibi ürünlerimize dışarıdan yoğun bir ilgi olduğunu söyleyebilirim. Taze meyve sebzede ilk 3 alıcı ülke sırasıyla 950 milyon dolarlık ihracatımızla Rusya, 250 milyon dolarla Almanya ve 206 milyon dolarlık ihracatla Irak’tır. Bu üç ülkeye ihracatımızda da önceki yıla göre artış var. Toplam ihracat yaptığımız ülke sayısı ise 144 oldu.
Meyve Sebze mamullerinde ilk 3 alıcı ülke sırasıyla 268 milyon dolarlık ihracatımızla Almanya, 208 milyon dolarla ABD ve 171 milyon dolarlık ihracatla Irak’tır. Toplam 186 ülkeye mamul ihracatı gerçekleştirmeyi başardık.
2020 yılının bitimine az bir süre kala Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 2020 yılında Taze meyve sebzede 346 milyon dolar, meyve sebze mamullerinde ise 693 milyon dolar olmak üzere toplam 1 milyar 40 milyon dolarlık ihracat yaptık. 2020 yılı hedefimiz olan 1 milyar dolar ihracatı hedefini rahatlıkla aştık.
2021 yılında da ihracatımıza hız kesmeden artırarak devam edeceğiz, şu an devam eden bir narenciye sezonu var. Dünyanın 120 ülkesine ihraç ettiğimiz turşularımız, bu yıl yaşanan salgın sürecinde tüketicilerin sağlıklı yiyeceklere yönelmesiyle önemli bir talep artışı ile karşılaştı. Bu artışın önümüzdeki sezon da devam edeceğini düşünüyorum. Hem taze meyve sebzede hem de meyve sebze mamullerinde ihracatımızın artarak devam edeceğini düşünüyorum. Sağlıklı beslenmenin, gıdanın hayatımızdaki en temel ihtiyaç olduğu, tarımın gıdanın insanlar için, ülkeler için ne kadar önemli olduğu bir kere daha hatırlandı. Özellikle bizim gibi üretimde güçlü ülkeler, hem kendine yetebilme açısından hem de ihracatını artırabilme açısından başarılı oldu, 2021’de de bu başarının süreceğine inanıyorum.
Yeni pazarlardaki gücümüzü ve istikrarımızı korumaya yönelik, Birliğimiz bünyesinde 2 adet UR-GE Projemiz mevcut. UR-GE Projeleri bildiğiniz üzere Ticaret Bakanlığımız desteğiyle düzenlenen, ürünlerimizin ihracatını gerçekleştiren ve projeye katılacak üye firmalarımızın potansiyel ve hedef pazarlarda yapılacak tanıtım ve pazarlama faaliyetleriyle rekabet güçlerinin artırılması ve firmalarımıza yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini sağlayan projeler. Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Taze Üzüm, Kiraz, Şeftali ve İşlenmiş Gıda olmak üzere iki yeni projeye başladık. Pandeminin getirdiği en büyük olumsuzluk; maalesef ki seyahat kısıtlaması. Bu kısıtlama her ne kadar bu projelerimizi etkilemiş olsa da, proje katılımcılarımıza proje kapsamında birçok yararlı eğitim olanağı sağlıyoruz. 2021’de umarım virüsün etkisinin azalması ve ülke sınrlarının açılmasıyla, bu süreçte çok iyi hazırlandığımız URGE Ticaret heyetlerini de gerçekleştirebileceğiz.
Ayrıca; Tarım ve Orman Bakanlığı Araştırma-Geliştirme Destek Programı 16. Proje Çağrısı kapsamında bazı meyvelerde kayıpların belirlenmesi ve önlenmesi amacıyla bir proje başvurumuz oldu, kabul edilirse ihracat potansiyelimiz önünde büyük engel olan sebze ve meyve hasadında yaşanan kayıpların azaltılmasına yönelik önemli bir mesafe kat etmiş olacağız. Maalesef gerek iklim koşulları, gerek yanlış hasat, taşıma ve depolama yöntemlerinden dolayı ürettiğimiz sebze meyvelerin önemli bir bölümünü fire veriyoruz ve tüketemiyoruz. Amacımız bu proje ile tüm bu olumsuzlukların kaynaklarını tespit edip engelleyebilmek.
Son olarak bu zorlu dönemde bölgemiz ihracatımızın artmasına büyük katkı sağlayan üyelerimize ve çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum ve 2021’in 2020 yılında yaşanan tüm olumsuz koşulları geride bırakarak sağlık ve bereket getirmesini umut ediyorum.
Panasonic TOUGHBOOK dayanıklı cihazlar, acil servislerin ve ilk yardım hizmetlerinin dijitalleşmesine yardımcı oluyor
Panasonic TOUGHBOOK yelpazesindeki 8.000’den fazla mobil cihaz, birçok Avrupa ülkesinde sağlık hizmetleri çalışanları tarafından kullanılarak daha güvenli, daha etkili ve daha verimli kurtarma operasyonlarının gerçekleşmesini sağlıyor.
Acil servis ve ilk yardım ekipleri, son derece hassas operasyonlarda, hareket halinde, en kısa zamanda ve en yüksek verimlilikle kritik kararlar vermeleri gereken koşullarda çalışıyor. Bu ekiplerin yaptığı işler arasında belirli bir bölgede müdahalede bulunmak, ilk müdahaleyi gerçekleştirmek veya hastaları sağlık kuruluşlarına taşımak yer alıyor.
Daha güvenli, daha etkili ve verimli bir bakım için geçen yıllarda dijitalleşmeye yönelik büyüyen bir trend oluştu. Bu trend, acil servis sektöründe özellikle de 112 ve ambulanslar gibi acil hizmetlerde hastanın sağlığı için kritik bilginin maksimum düzeyde kullanılabilmesini kapsıyor.
Böyle bir senaryoda operasyonların desteklenmesi için uygulamaların ve yazılımların geliştirilmesi, hareket halinde olmaya ve zorlayıcı durumlara (ister dışarı ortamda veya ambulans ve helikopter gibi ulaşım araçlarında) uygun, uzayan süreçlerde bağlantının kopmamasını sağlayan ve uzun süre kullanım imkanı sunan bataryaya sahip mobil cihaz tercihiyle doğrudan bağlantılı.
Panasonic, bu ihtiyaca en gelişmiş donanım ve yazılım çözümleri olan TOGUHBOOK dayanıklı cihaz yelpazesiyle karşılık veriyor. Bu yelpazede Avrupa’daki binlerce acil servis aracında yer alan dizüstü bilgisayarlar tabletler ve el terminalleri yer alıyor. İngiltere’deki Department of Health and West Midlands Ambulance Service gibi acil servis kuruluşların, Romanya, Hollanda, İsveç, İrlanda ve Çekya’daki ambulans hizmetlerinin yanı sıra İtalya’daki 118’in çeşitli bölgesel şubelerinde bu cihazlar kullanılıyor.
TOUGHBOOK cihazlarında bulunan özel montaj istasyonu, dayanıklı omuz kayışları ve çıkartılabilen kayışlar gibi çeşitli seçenekler, cihazlar hem araçlardayken hem de operasyon sırasında elde taşınırken birçok avantaj sunuyor.
Hızlı ve hata engelleyici müdahale
Mobil cihazlar, özel bulut platformlarıyla birlikte kullanıldığında acil servis süreçlerinin bilgisayarla otomatikleşmesini sağlıyor. Böylece operasyon merkezleriyle hastanelerin acil servisleri arasında doğrudan bir bağlantının oluşmasına yardımcı oluyor. Geçmişte tüm veriler ve aktiviteler kağıt belgeler ve telefonlar üzerinden toplanıyordu ve kaydediliyordu. Ancak bugün merkezi operatör müdahale isteyen bir kişinin verilerini anında kaydedebiliyor ve bunu ilgili ilk yardım istasyonuna gönderebiliyor. Böylece araçtaki kurtarma personeli, adresi ve durumun ciddiyetini belirten renk kodu gibi müdahaleyi yapabilmek için gereken verileri dayanıklı cihazında zaman kaybetmeden görebiliyor, alarm sürecini hızlandırabiliyor ve hizmetin genel verimliliğini artırabiliyor.
Bilgilere gerçek zamanlı olarak erişilebiliyor
Elektrokardiogram, kan basıncı ve oksijen seviyeleri için görüntüleme ekipmanlarına tablet üzerinden kablosuz olarak erişilebiliyor. Bu veri, tabletten görüntülenebilen karar destek uygulamasıyla birlikte anında hastanın elektronik sağlık kaydına transfer ediliyor. Böylece hastanın verisi ve geçmişi, kendisi varmadan önce elde edilmiş ve hastaneye gönderilmiş oluyor ve değerli zaman ve kaynak tasarrufu yapılıyor.
“Dijital Hasta Dosyası” sağlık profesyonellerinin müdahale sırasında yanlış tanı veya tedavi riskini en aza indirerek kritik kararlar vermelerine yardımcı oluyor. Belge geçmişine gerçek zamanlı erişim sayesinde ekipler, bulaşıcı bir hastalık veya riskli ve şiddetli ataklar gibi hastanın önceden var olan sağlık durumları ve potansiyel riskler hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Böylece hem hasta hem de operatörler için daha yüksek güvenlik sağlanıyor.
Ev bakımının gözlemlenmesi
Acil aramalara ek olarak mobil cihazlar ileri yaştaki hastaların gözlemlenmesi gibi evde yapılan bakımlar için de kullanılabiliyor. Sağlık hizmeti profesyonelleri, yaşamsal belirtileri gözlemlemek için cihazı kullanabiliyor ve cihaz da alarm seviyesine ulaşıldığında uzmanlara otomatik olarak bildirim gönderiyor. Doktor ve sağlık hizmeti profesyoneli arasında video aramaları da yapılabiliyor. Böylece müdahale daha hızlı yapılıyor ve ihtiyaç halinde uzman tavsiyesi de kullanılıyor.
Uzun vadeli avantajlar
Acil servisler mobil çözümlerle çalıştığı zaman diğer uzun vadeli faydalar da ortaya çıkıyor. Bu faydaların arasında toplanan değerli veriler tahminde bulunmak, araç kazalarının nerede ve ne zaman yüksek ihtimalle gerçekleşebileceğinin haritasını çıkarmak ve ambulans ekiplerini yakınlarda hazırda tutmak yer alıyor.
Son olarak ekonomik faydalar da öne çıkıyor. Kaza mahallinde sağlık görevlileri ve hastane uzmanları arasında iki yönlü iletişim imkanı sayesinde daha fazla hasta bulundukları yerde tedavi edilebiliyor ve hastaların hastaneye ulaştırılma gereksinimi tamamen ortadan kalkıyor.
TOUGHBOOK cihazları yakın zamanda Panasonic tarafından yapılan temizlik testlerine tabi tutuldu. Bu testte en yenileri (TOUGHBOOK 55) ve en popülerleri de (TOUGHBOOK G1 ve N1) dahil olmak üzere 9 farklı ürün üzerinde 5 farklı dezenfektan kullanıldı ve değerlendirildi.