Eğitim

Norveç Oslo’da görev yapan Kayserili Türk bilim insanı, prostat kanserinde yeni bir tedavi buldu

Norveç’in Oslo Üniversitesi’nde görev yapan Türk bilim insanı Kayserili Prof. Dr. Fahri Saatçioğlu, prostat kanserinin tedavisinde yeni bir yöntem buldu.

Uzun süredir, Norvec’de Oslo Üniversitesi Biyobilimler Bölümü’nde, prostat kanseri hücrelerinde hücre içi sinyal yollarının önemi üzerinde  çalışmalar yürüten Profesör Doktor Fahri Saatçioğlu, umut verici sonuçlara ulaşıldığını bildirdi.

Prof. Dr. Saatçioğlu’nun bu  temel araştırmaları dünyanın  en saygın bilimsel dergilerden olan ‘Nature Communications’ dergisinin son sayisinda yayınlandı.
“Bulduğumuz mekanizmanin ve bunun prostat kanserindeki rolünün gerçekten heyecan verici olduğunu düşünüyoruz. MKC8866 adlı yeni bir küçük moleküllü ilacın, hem hücre kültüründe hem de hayvan deneylerinde prostat kanseri hücrelerinin büyümesini durdurmakta çok etkili olduğunu gösterdik. Bu bulgular işiğinda insanlarda bu ilacin etkisini test edecek olan klinik deneyleri yakin zamanda İskandinav ulkeleri ve Batı Avrupa’da yapmayi planliyoruz ”diyerek açikliyor Prof. Saatçioğlu.
Prostat kanseri, batı ülkelerinde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Dünyada her yıl yaklaşık 1,1 milyon yeni prostat kanseri vakasi cikar ve yaklaşık 310.000 erkek prostat kanserinden ölür (ref: GLOBOCAN). 1950’lerle kiyaslandiginda gunumuzde dört kat daha fazla prostat kanseri görülme sıklığı var; ancak aynı zamanda, tedaviler de iyileşiyor, ve bircok hasta daha uzun yaşıyor, prostat kanserinden degil, prostat kanseriyle ölüyor. Bununla birlikte, daha etkili tedavilere de acilen ihtiyaç duyulmaktadır.
Zincirleme reaksiyonu durdurur

MKC8866 adli ilac, hidroksi-aril-aldehitler adı verilen bir grup kimyasal madde grubuna ait yeni geliştirilmiş küçük bir moleküldür. MKC8866 toplam 200.000’i askin kimyasal maddenin taranmasi sonucu ABD merkezli biyoteknoloji şirketi MannKind Corporation tarafından baska bir amacla geliştirilmiştir. Profesör Saatcioglu’nun araştırma grubu, MKC8866’nın prostat kanseri hücrelerinin stres tepkisi ile ilişkili olan bir tür zincirleme reaksiyona müdahale ettiğini ve böylece tümör hücrelerini öldürdügünü göstermiştir.

“Vücudumuzdaki tüm hücreler normal fizyolojinin geregi olarak zaman zaman farklı streslere maruz kalirlar ve evrimsel olarak korunmus bazi mekanizmalari kullanarak bunlardan kurtulup yasamaya devam ederler. Kanser hücreleri ise devamli yuksek stres altındadır çünkü yeterince oksijen ve besin almakta zorlanırken ayni zamanda hızlı büyümeleri de gereklidir. Bu streslerden korunmak icin, kanser hücreleri normal hücrelerin strese tepki mekanizmalarını adapte edip aktive eder ve hayatta kalmak için kendi amaçlari için kullanırlar. Biz işte bu adaptasyonu engellemek, ve böylece kanser hucrelerinin artik basedemeyecekleri duzeyde stres duzeyini yukseltmek için bir yol bulduk. Sonuc olarak kanser hucreleri yasayamayip ölürler ”diye açikliyor Prof. Saatçioğlu.
Bu yeni keşifde en temel noktayi teskil eden hücre içi sinyal yolu, her hücrenin içinde membranlarin oluşturdugu kompleks yapili bir ağ olan endoplazmik retikulum diye adlandirilan bir organelle ilgilidir. Hücrenin biyokimyasal işlemlerinin, protein sentezinin çoğu bu zarlarda gerçekleşir. ”Işte bu ağla ilgili en temel sinyal yollarindan birini inhibe etmek icin MKC8866’i kullandik ve gördük ki hem in vitro hücre kültüründe hem de in vivo olarak fare prostat kanseri modellerinde prostat kanseri tümörlerinin büyümesi engellendi ” diyerek açikliyor Prof. Saatçioğlu.

Temel araştırmalardan kliniğe

“Bu ilerlemenin, yaklaşık on yıldır devam eden temel ve kliniğe yönelik araştırmalarının bir sonucu olduğunu belirten Prof. Saatçioğlu şöyle devam ediyor:
“Bu bulguların ardında uzun yıllar boyunca uluslararası birçok gruptan temel ve klinik arastirmacının cok büyük emeği var. Bu vesileyle, bu çalismanın çeşitli bölümlerinde yer almis olan tüm öğrencilere, çalışanlarımıza ve ortaklarımıza, ve bize maddi destek veren kuruluşlara teşekkür etmek istiyorum. Klinik çalışmalarda başarılı olursak, ki şansimizin iyi olduğunu düşünüyorum, yaklaşık beş veya altı yıl içinde hastalarin kullanmaya baslayabilecegi yeni bir prostat kanseri ilacımız olabilir ”diye ekliyor.
Profesör Saatçioğlu, Norveç ve diğer batı ülkelerinde prostat kanseri insidansının 1950’lerden bu yana keskin bir şekilde artmasının birkaç nedeni olduğunu söyluyor. Bunlardan biri, daha uzun yaşamamiz ve prostat kanserinin öncelikle yaşlı erkekleri etkileyen bir hastalık olmasi. Norveç Kanser Kayıt Kurumuna göre, tüm yeni vakaların neredeyse yarısı 74 yaşın üzerindeki erkekler arasında meydana geliyor.

Ancak Prof. Saatçioğlu, batı kulturleri yaşam tarzı ve diyetinin de büyük önem taşıdığını söylüyor. “Örneğin, Amerikalılar arasında prostat kanseri gelişme riski, Japonlardakinden 20-30 kat daha yüksektir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınan Japonlar için, “yerli” Amerikalılar kadar risk oluşturmasi sadece bir kuşak sürüyor ”diye ekliyor Prof. Saatçioğlu.

Ana referans:

Xia Sheng, Hatice Zeynep Nenseth, Su Qu, Turid Frahnow, Lukas Simon, Stephanie Greene, Qingping Zeng, Ladan Fazli, Paul S. Rennie, Ian G. Mills, Håvard Danielsen, Fabian Theis, John B. Patterson, Yang Jin, and Fahri Saatcioglu: IRE1α-XBP1s pathway promotes prostate cancer by activating c-MYC signalling. Nature Communications, Ocak 24 2019.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası