NEDEN BİZ SORUMLUYUZ?..(KÖŞE YAZISI)

Mustafa TEMİZER

NEDEN? Büyük bir çoğunluk şeyhine, liderine, partisine sorgusuz, sualsiz teslim olmuş durumda?

NEDEN? Çoğunluğu demokrasi, doğruluk, hak, hukuk sananlar….. Hz.Lut ve Hz. Nuh’un çevresinde kaç kişi olduğunu, Hz İbrahim tek başına olduğunu, çoğunluğun nerede olduğunu düşünmüyor?

NEDEN? İbadet denilince namaz, oruç, abdest, camiye gitmek, yağmur duasına çıkmak vs. akla geliyor da; din denilince akla hak, hukuk, adalet, işgaller, zulümler, tecavüzler, yoksulluk, yolsuzluk,  giderek artan boşanmalar, dağılan aileler, işsizler, zam, zulüm, işkence, plansız şehirleşme, trafik, gecekondu, sanat, edebiyat, şiir, felsefe, müzik, sinema, tarih, tabiat, uygarlık vs. akla gelmiyor?

Siyasetin girdiği yerden akıl, mantık, basiret, feraset, ahlak, vicdan ve iman çıkıp gidiyor da geriye sadece hırs, öfke, kin, nefret ve düşmanlık kalıyor?

İslam “gönül kazanma” diniyken “haşlama ve dışlama” dinine dönüştürülüyor! “Gönül alması” gereken İslam korku salıyor! Sevdirme dini “Haddini bildirme ve sindirme” dini oluyor! “Sevgi gösterisi” olması gereken din “Gövde gösterisi” oluyor? NEDEN? İslam’ın din olmakla hiçbir ilgisi kalmıyor NEDEN?..

Hepimiz sorumluyuz! Yapılması gereken; Tek kaygıları siyasi ikbal ve maddi çıkar olan, çıkarlarını korumak için her şeyi yapan, dini, milli ve insani değerleri istismar eden, emperyalist ülkelerin desteğiyle kısa sürede iktidar ve muhalefet görevi alan, onların telkin ve dayatmalarına boyun eğen, siyasette, ekonomide, tarım ve hayvancılıkta bilim ve teknolojide, eğitimde… her alanda Allah’ın emirleri doğrultusunda değil; yörüngesine girdiği güçlerin isteği doğrultusunda hareket eden, milletimizi birbirine düşman kutuplar haline getiren güdümlü siyasilere aldanmamak.

Üretim yerine tüketime yönelik politikalar izleyen. Tasarruf yerine lüks ve israfı teşvik eden. Hatırı sayılır hiçbir yerli üretim bırakmayan.  Ülkeyi tamamen dışa bağımlı hale getiren siyasi anlayışa dur demek.

İştirak etmediğimiz, çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün olmadığını, kurtarıcılar beklemenin sadece bize yeni efendiler kazandıracağını unutmamak.

Tam bağımsızlık için – davaları; parti davası değil medeniyet davası, milletin varlık ve bekası, ülkenin geleceği olan milli kadrolar öncülüğünde – her alanda yeniden bir Milli Mücadele vermek. Demokratik yollarla gerçek “Milli İktidar”ı oluşturmak.

İslam’ın yeniden dirilişini (İslam Rönesansını) gerçekleştirmek. Ülkemizi yeni İslam Barış Medeniyetini yöneten Muhteşem Türkiye haline getirmektir.

Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim

Prof. Dr. Ata Atun (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi …