Kültür-Turizm

Kültür-sanat, turizm haberleri..(01.12.2020)

Kültür harcamaları %4,7 arttı
Kültür harcamaları 2019 yılında 2018 yılına göre %4,7 artarak 56 milyar 957 milyon 673 bin TL oldu.
Kültür harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı %1,3 oldu
Kültür harcamalarının, gayri safi yurtiçi hasılaya oranı 2019 yılında %1,3 olarak gerçekleşti.
Genel devlet kültür harcamalarının payı %59,8 oldu
Toplam kültür harcamaları içinde genel devlet harcamalarının payı %59,8, özel harcamaların payı ise %40,2 oldu. Genel devlet kültür harcamaları 2019 yılında 2018 yılına göre %2,5 azalarak 34 milyar 66 milyon 938 bin TL oldu.
Genel devlet kültür harcamalarının %71,7’si merkezi devlet bütçesinden harcandı
Harcamaların %71,7’si merkezi devlet bütçesinden, %28,3’ü ise mahalli idareler bütçesinden gerçekleştirildi.
Genel devlet kültür harcamaları içinde mimarlık alanının payı %28,5 oldu
Genel devlet harcamaları içinde kültürel alanlara göre belli başlı harcamalara bakıldığında; mimarlık %28,5, kitap ve yazılı basın %12,3, gösteri sanatları %10,3, görsel/işitsel ve multimedya %9,7, kültürel miras %6,0, doğal miras %5,2 paya sahip oldu.
Hanehalkı kültür harcamasını %21,9’u televizyon ve ekipmanı alımına yapıldı
Hanehalklarının 2019 yılında gerçekleştirdiği toplam kültür harcamasının dağılımına bakıldığında; televizyon ve ekipmanı masraflarının %21,9, kitapların %13,9, kırtasiye ve çizim malzemelerinin %11,4, kablolu/özel TV yayın hizmetlerine ödenen ücretlerin %10,8, veri işlem ekipmanlarının %10,4, sinema, tiyatro ve konserin %6,2  paya sahip olduğu görüldü.
Hanehalkı kültür harcamalarının dağılımı (%), 2019Kültürel sektörlerdeki girişimlerin cirosu %11,4 arttı
Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin cirosu 2019 yılında 2018 yılına göre %11,4 artarak 84 milyar 220 milyon 477 bin TL olurken, bu sektörlerdeki çalışan sayısı aynı dönemde %3,9 oranında düşerek 256 bin 129 oldu. Kültürel sektörler arasında girişim sayısının en fazla olduğu faaliyet %17,3 ile belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda gazeteler ve kırtasiye ürünlerinin perakende ticareti oldu.
Kültürel sektörlerin faktör maliyetiyle katma değeri %8,5 arttı
Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin faktör maliyetiyle katma değeri 2019 yılında 2018 yılına göre %8,5 artarak 15 milyar 802 milyon 142 bin TL olarak gerçekleşti. Katma değerin %22,0’ı kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması, %14,0’ı sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri ve %9,8’i mimarlık faaliyetlerinde faaliyet gösteren girişimler tarafından üretildi.
Kültürel mal ihracatı 43 milyar 38 milyon 448 bin TL oldu
Kültürel mal ihracatı 2019 yılında 2018 yılına göre %26,5 arttı. Artış oranı ana mal ihracatında %26,4 olurken, ikincil mal ihracatında %29,7 olarak gerçekleşti. Kültürel mal ihracatının toplam mal ihracatı içindeki payı ise 2019 yılında %4,2 oldu. Kültürel alanlara göre bakıldığında, en çok paya sahip olan el sanatlarının ihracat toplamı 2019 yılında 33 milyar 105 milyon 162 bin TL olarak gerçekleşti. El sanatlarının toplam kültürel mal ihracatı içindeki payı %76,9 oldu.
Kültürel mal ithalatı 29 milyar 399 milyon 920 bin TL oldu
Kültürel mal ithalatı, 2019 yılında 2018 yılına göre %29,6 arttı. Artış oranı ana mal ithalatında %61,4, ikincil mal ithalatında %10,3 olarak gerçekleşti. Kültürel mal ithalatının toplam mal ithalatı içindeki payı ise 2019 yılında %2,5 oldu. Kültürel alanlara göre bakıldığında, görsel ve işitsel medyanın ithalat toplamı 2019 yılında 11 milyar 637 milyon 934 bin TL olarak gerçekleşti. Görsel ve işitsel medyanın toplam kültürel mal ithalatı içindeki payı ise %39,6 oldu.

Turquality kapsamındaki Türk firmaları ile buluşmayı istiyor

Türkiye’nin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, Türk markalarının yurtdışına açılması sırasında, global çalışma kültürü edinmeleri sağlayan ve iş süreçlerini sistematikleştiren bir Türk iş modelidir. Turquality iş modelinde, stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi, performans yönetimi, bütçe yönetimi, marka yönetimi, satış-pazarlama yönetimi, bilişim yönetimi, tedarik zinciri yönetimi gibi tüm konular mevcuttur ve Turquality kapsamında olan bir Türk işletmesi, uluslararası pazarda yabancı firmalara güven vermektedir.

Progroup Uluslararası Danışmanlık firması, 18- 22 Kasım tarihleri arasında, Tüyap İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen, 18.Müsiad Expo 2020 Fuarına katıldı. Fuar sırasında yabancı ziyaretçilerin beklentinin üzerinde katılım sağladığını anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Salim Çam, şunları söyledi: Müsiad Expo 2020 fuarına, yabancı ziyaretçiler beklenenin üstünde katılım sağladı. Fuarda, bir iş modeli olarak Turquality, yönetim sistemi garantisi verdiği için, yabancıların ciddi ilgisini çekti. Nitekim, Turquality kapsamına giren Türk işletmesi, yabancı firmaların istediği seviyede stratejik, operasyonel ve fonksiyonel düzeyde hizmet vermektedir. O yüzden çeşitli sektörlerden yabancı firmalar, fuar sırasında standımıza gelerek, Turquality alan Türk işletmeleri ile buluşmak istediklerini açıkladılar. Bu konuyla ilgili fuarda ayrı bir danışmanlık hizmeti sağladık” dedi.

Pandemi olmasına rağmen, fuara ilgi yüksekti

Pandemi olmasına rağmen, 4 gün boyunca fuara olan talebin beklentinin üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Progroup Başkanı Dr.Salim Çam, şunları kaydetti: “Yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçiler ile, daha önceki senelere göre daha sonuç odaklı ilişkiler kuruldu. Ayrıca stant açan markalar, kendi aralarında ticaretlerini ve işbirlikteliklerini güçlendirdiler. Bizde bu markalardan birisi olarak, 700’ün üstünde stant kuran markalarla ve binin üzerinde yerli – yabancı ziyaretçilerle görüşmeler ve toplantılar gerçekleştirdik. Progroup olarak, işletmelerin ulusal ve uluslararası rekabet edebilecekleri sistemlerini kurguladığımız, bu konuda yönetim danışmanlığı verdiğimiz ve bunun yanında Turquality ile desteklediğimiz için, standımızı ziyaret edenler daha çok ihracat yapan ve ihracat potansiyeli olan şirketler oldu. Bunun yanında, Kobi’lerde bizlerle görüşerek, kendilerine “stratejik yol haritası” oluşturmamız konusunda, firmamızdan yönetim danışmanlığı ve eğitim hizmeti talebinde bulundular. Bilindiği gibi, Progroup olarak, Turquality konusunda ödüllü yönetim danışmanlık firmasıyız. İşletmede oluşturduğumuz Turquality iş modeli ile, verimliliğin ve karlılığın artırılması, markalaşmaya katkı verilmesi, maliyetlerin düşürülmesi, ihracat artışının sağlanması gibi rekabet strateji üzerine kurulu modeller geliştiriyoruz. Ayrıca fuarda, işletmelerin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları (STK) ve meslek odaları ile görüşmelerimiz oldu. Ülkemizden ve yurtdışından STK’lar ve odaların %70’i ile çalışıyoruz. Bu fuarda, ülkemizden 11 yeni STK ile, yurtdışından Afrika’yı ekledik” diye konuştu.

Turqualiyt’nin, işletmelere sağladığı değer nedir?

*Mevcut verimlilik artışına katkısı: %17

*Mevcut ihracat artışına katkısı: %15

*Mevcut iç piyasa artışına katkısı: %10

*Mevcut karlılığın artışına katkısı: %14

*Mevcut yeni ürün geliştirmeye katkısı: %12

*Mevcut marka bilinirliğine katkısı: %7

*Müşteri memnuniyet seviyesi: %97

*İsraf ve maliyetleri azaltmaya katkısı: %14

Sosyal korumaya 542 milyar 2 milyon TL harcandı

Sosyal koruma harcaması 2019 yılında %20,8 artış göstererek 542 milyar 2 milyon TL oldu. Bu harcamanın %98,4’ünü (533 milyar 168 milyon TL) sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 263 milyar 78 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 146 milyar 35 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları takip etti.
Sosyal koruma harcamaları, 2018, 2019
GSYH’nin %12,5’ini sosyal koruma harcamaları oluşturdu
Sosyal koruma harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı 2019 yılında %12,5 oldu. Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise %12,3 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların %6,1 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, %3,4 ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları ve %1,5 ile dul/yetim harcamaları takip etti.
Sosyal koruma yardımlarının %9,6’sı şartlı olarak verildi
Şartlı yardımlar içinde en büyük payı %40,4 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu %27,4 ile engelli/malül yardımları ve %13,8 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti.
Sosyal koruma yardımlarının %67,8’i nakdi olarak verildi
Nakdi yardımlarda en büyük payı %72,5 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu %17,5 ile dul/yetim yardımları ve %4,2 ile işsizlik yardımları takip etti.
Sosyal koruma gelirlerinin %40,2’sini devlet katkıları oluşturdu
Sosyal koruma gelirlerinin %40,2’sini devlet katkıları, %27,9’unu işveren sosyal katkıları ve %23,6’sını koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu.
Sosyal koruma kapsamında maaş alan kişi sayısı 14 milyon 89 bin kişi oldu
Ülkemizde sosyal koruma kapsamında maaş (emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malül maaşı)  alan kişi sayısı 2018 yılında 13 milyon 766 bin iken, %2,3 artarak 2019 yılında 14 milyon 89 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2018 yılında 14 milyon 389 bin iken, 2019 yılında 14 milyon 747 bine yükseldi.

Koruncuk Vakfı bağışçıları Paylaşma Günü’nü desteklemeye davet ediyor
Koruncuk Vakfı bağışçıları, bu yıl Türkiye’de ilk defa düzenlenecek #PaylaşmaGünü’ne yapacakları bağışlarla destek olmaya çağırıyor. Bağışçılar, Vakfın Koruncuklar için oluşturduğu ihtiyaç listesi üzerinden bağış yaparken, paylaşma kültürünün yaygınlaşmasına da destek olacaklar.
Koruncuk Vakfı, Türkiye’de ilk defa 1 Aralık 2020’de kutlanacak #PaylaşmaGünü kapsamında bağışçılığı ve gönüllülüğü teşvik etmeyi, bireyleri ve kurumları birlikte hareket ederek paylaşmanın gücünü göstermeyi amaçlıyor. Vakıf bu amaçla, Koruncukköylerde kesintisiz eğitime erişimleri doğrultusunda desteklediği çocuklar için oluşturduğu ‘giyim ürünleri’ ihtiyaç listesiyle bağışçıları yapacakları bağışlarla #PaylaşmaGünü hareketine destek olmaya çağırıyor.
Bu doğrultuda çocukların kesintisiz eğitimlerini destekleyen bağışçılar, info@koruncuk.org adresine e-posta göndererek bilgi alabilecek, ihtiyaç listesindeki bir giyim ürününü satın alarak Koruncukköylere ulaştırabilecekler. Böylece oluşturulan ihtiyaç listesi üzerinden Koruncuklara bağış yaparken, paylaşma kültürünün yaygınlaşmasına da destek olacaklar.
#PaylaşmaGünü 60’tan fazla ülkede küresel olarak uygulanıyor
Bağışçılığı ve gönüllülüğü teşvik etmek amacıyla bireylerin, ailelerin, kuruluşların, toplum liderlerinin, özel sektörün ve öğrencilerin ortak gücünü kullanan #PaylaşmaGünü, 60’tan fazla ülkede küresel olarak fark yaratan #GivingTuesday hareketinin Türkiye’deki uygulamasıdır.
Herkesin katılımına açık bir hareket olan #PaylaşmaGünü Türkiye’de ilk defa 1 Aralık 2020 tarihi itibariyle kutlanmaya başlayacak. #PaylaşmaGünü kampanyası hakkında daha detaylı bilgi için www.paylasmagunu.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

DENEYİMLERİNİZİN KALICI BİR ESERE DÖNÜŞMESİ MÜMKÜN

Değişen ve dönüşen dünya; yeni anlatım yollarını, ifade biçimlerini de beraberinde getirdi. Artık reklam ve tanıtım dili de beklentiler sayesinde çıtayı çoktan yükseltti. Bu değişim; özellikle yazınsal alanda farklı bir çalışmanın kapılarını araladığı gibi aslında mesleki disiplinlerin kendini ifade yollarını yaratmak anlamında da bir kapı araladı. Değişik meslek gruplarından, kendi profesyonel alanlarını anlatan ve bu konuyu okurla buluşturmayı tercih eden yazarlar, yeni bir yazınsal türün de ortaya çıkmasını sağladılar.

Hedef Kitleye Doğrudan Ulaşmanın Kalıcı ve Değerli Yolu; Kitap Yazmak

Sadece bilgi ve birikim aktarımı değil gerek akademik gerekse uzmanlık gerektiren bir çalışma disipliniyle oluşturulan eserler konuya ilgi duyan okurlarla buluşuyor. Klasik yayıncılık içerisinde birkaç mesleki yayınevi dışında basımı pek de mümkün olmayan bu yazınsal türün; çağın gereksinimlerine yanıt verdiğini bilen Yazardan Direkt Yayınevi Genel Koordinatörü Çağla Miniç, “Yazarlarımız arasında kurgu eserleriyle ön plana çıkanlar kadar mesleği ve profesyonel alanıyla ilgili yazanlar da giderek artıyor.” diyor. Bunun başlıca sebeplerinden biri günümüzde doğrudan okurla buluşma şansını yazara veren kişisel yayıncılığın da farkındalık yaratmış olması.

Ekonomiden psikolojiye, tıptan matematiğe hatta kişisel gelişime kadar oldukça geniş skalada uzman yazarlarla çalışan Yazardan Direkt Yayınevi, günümüz koşullarında okurun yanıt aradığı konulara değinen eserleri bilinçli bir yaklaşımla seçiyor. Profesyonel anlamda ilerlemenin güçlendirici etkenlerinden biri o konuda kalıcı bir eser bırakmaktır düşüncesiyle yola çıkan yazarlar kişisel yayıncılığın  sunduğu olanaklarla hedef kitlesine daha çabuk ulaşıyor.

MEVLÂNA’NIN KEDİSİ ROMANI ÇIKTI

 Can Aydoğmuş Mevlâna’nın Kedisi adlı ilk romanında İranlı bir ailenin üç kuşak temsilcilerinin birbirleriyle olan anne kız ilişkilerini bambaşka zamanların farklı gerçeklikleriyle harmanlayarak anlatıyor.

Ailenin son temsilcisi Mary’nin Central Park’ta başlayan hikayesini Konya’ya Mevlana’nın yaşadığı yere ustaca sürüklerken okurları sıra dışı bir edebi yolculuğa çıkaran Can Aydoğmuş, tarihte ustaca iz sürerek Mevlâna’nın kedisinin gözünden yüzlerce yıl öncesini büyük bir başarıyla anlatıyor.

İndigo Kitap etiketiyle yayımlanan ve özgün yapısıyla okuru şaşırtan Mevlâna’nın Kedisi, edebi doyuruculuğu yüksek, çok boyutlu ve sürükleyici bir roman olmasının yanı sıra, içinde barındırdığı tarihi zenginlikler ve psikolojik tahlillerle unutulmayacak bir okuma deneyimi yaşatıyor.

 ARKA KAPAK

“Can Aydoğmuş’la uzun yıllar önce İstanbul’da, mahallemizin bakkalında karşılaşmıştık. Bakkalımız Abbas Efendi’yle sohbetimiz ilgisini çekmiş olmalı ki beni tanımak istediğini söyledi. Bilgiye aç, Mevlâna’ya karşı muazzam bir ilgisi olan bu genç adamın ilk romanının Mevlâna öğretisiyle yoğrulmuş olması beni hiç şaşırtmadı. Sürükleyici, bilgi dolu, bir solukta okunacak bu eserin içeriği Hz. Mevlâna’nın öğretileriyle, düşünceleriyle, yaşantısıyla ve Mevlevî kültürüyle örtüşürken, aynı zamanda baştan sona hüsn-ü zanla yazılmış.

Hz. Mevlâna’nın merhametini, insan ve hayvan sevgisini yansıtan, çok güzel, sürükleyici, elden bırakılmadan okunacak bir eser.”

Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşak Torunu

Uluslararası Mevlâna Vakfı Başkan Vekili

Esin Çelebi Bayru

Bir yandan göçmen bir ailenin üç nesli arasındaki çatışmalar ile genç bir kızın annesinin baskılarından kurtularak kendi kimliğini keşfetme mücadelesini anlatan, bir yandan da dünyaya günümüzden sekiz yüz sene önce yaşamış bir kedinin gözünden bakmamızı sağlayan çok boyutlu, New York’tan Konya’ya uzanan tarihi zenginliklerle dolu bir roman…

Can Aydoğmuş hayatını bazen Tayland’ın bir köyünde, bazen Kanada’da adını yalnızca iki kasaba halkının bildiği bir dağda, bazen İstanbul’daki evinin balkonunda düşünerek, okuyarak, yazarak mânâ arayışıyla geçiriyor. Bu arayış bir gün Aydoğmuş’un yolunu bu coğrafyanın en önemli âlimlerinden Mevlâna’yla kesiştiriyor.

Yazarın gençliğinde başından geçen sıkıntılı olaylar, edebiyatı kurtarıcısı ve bir yol haritası gibi görmesinin en büyük sebebi.

Mevlâna’nın Kedisi onun ilk edebi eseri değil; ancak kendi tanımıyla ‘Herkesin okuyabileceği’ ilk edebi eseri.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası