
KTO’da İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Sektörel Sorunlar, KESOB’un konut projesinde arsaların tapuları alındı, Kayseri OSB’de görevden uzaklaştırma, Arıtma Tesisi Mekanik Altyapısında yenileme, Yeni Silindir aracı, TUİK verileri
Kayseri Ticaret Odası ile SGK İş Birliğinde Bilgilendirme Toplantısı Düzenlendi
İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Sektörel Sorunlar KTO’da Ele Alındı
Kayseri Ticaret Odası (KTO) ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) iş birliğinde, iş dünyasının güncel SGK uygulamaları hakkında bilgilendirilmesi amacıyla “SGK ile Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı” düzenlendi.
Toplantıya; KTO Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal, SGK Başmüfettişleri Süleyman Aydın, Selma Çınar, SGK İl Müdürü Mustafa Türkoğlu, SGK Denetmeni Caner Kalem ile KTO Meslek Komitesi Üyeleri ve sektör temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan KTO Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal, oda olarak üyelerin karşılaştığı güncel sorunlara çözüm üretmek ve mevzuatla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla düzenli bilgilendirme toplantılarına önem verdiklerini belirtti.
Başkal, “SGK ile iş birliğinde gerçekleştirilen bu toplantı, hem işverenlerin yükümlülüklerini daha iyi anlaması hem de uygulamadaki sorunların karşılıklı istişareyle çözülmesi açısından büyük önem taşıyor.” dedi.
SGK Başmüfettişinden İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sunumu
Programda, SGK Başmüfettişi Süleyman Aydın, “İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları” konulu bir sunum yaparak katılımcılara detaylı bilgi verdi. Aydın, iş kazalarının önlenmesi, meslek hastalıklarının tespiti ve bildirim süreçleri hakkında güncel uygulamalara değindi.
Toplantının soru-cevap bölümünde ise;
Engelli istihdamı yükümlülüğü kapsamında yaşanan uygulama sorunları,
İş kazası bildirim sürelerinin kısalığından kaynaklı aksaklıklar,
Sektörlerde iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşanan güncel sıkıntılar ele alındı.
Katılımcılar, SGK yetkilileriyle birebir görüşme imkânı bularak uygulamada karşılaştıkları sorunları paylaşma fırsatı yakaladı.
KTO Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal, toplantıya katkı sunan tüm SGK temsilcilerine teşekkür ederek, “Odamız, iş dünyasının bilinçlenmesi ve mevzuatla ilgili süreçlerin daha etkin yürütülmesi adına benzer bilgilendirme toplantılarını sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.
KESOB’un konut projesinde arsaların tapuları alındı
Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) bünyesinde kurulan S.S. KESOB Konut Yapı Kooperatifi faaliyetlerine hızla devam ediyor. Şehir Hastanesi’ne çok yakın bir konumda yükselecek olan konutlara ait arsaların tapularını Şeyhi Odakır teslim aldı. Odakır, “Verdiğimiz hiçbir sözü yerde bırakmamaya çalıştık. Konut projemizin tapularını da almış bulunuyoruz. Şimdiden hayırlı olsun” diye konuştu.
Şehrin en büyük sivil toplum kuruluşu olan ve yaklaşık 50 bin esnaf ve sanatkarın temsilcisi olan Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, Birlik bünyesinde kurulup faaliyetlerine başlayan kooperatifteki son gelişmeleri değerlendirdi.
“BİR HAYIR DUASIYLA ANILMAK BİZLER İÇİN ÖNEMLİ VE YETERLİ”
Yaptığı hizmetler ve projeler ile ‘projeci Başkan’ olarak anılan Başkan Şeyhi Odakır, esnaf ve sanatkarlara faydası olacak hizmetleri birer birer hayata geçirdiklerini vurguladı. Odakır, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu: “S.S. KESOB Konut Yapı Kooperatifimizde çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Hatırlanacağı üzere, öncelikle Şehir Hastanesi’ne çok yakın konumda TOKİ’den ihale usulü ile arsalarımızı almıştık. Arsa alımından günümüze kadar gerekli prosedürleri eksiksiz olarak tamamladık ve arsaların tapularını alma noktasına geldik. Bu bağlamda Tapu ve Kadastro Müdürlüğümüzden 20 arsamızın daha tapusunu aldık, 1 arsamızın tapusunu da daha önce almıştık. İnşallah yıl bitimine kadar evrak, proje ve benzeri süreçlerini tamamlayabilmeyi hedefliyoruz. İlk aşamada 333 konutu yapacağız ve kısmet olursa konut yapmaya devam etmek istiyoruz. Resmi prosedürler dolayısıyla bir anda olup bitmiyor. Üyelerimiz, esnaf ve sanatkarlarımız müsterih olsun, projeler tamamlanınca temel atmayı planlıyoruz. Sonrasında kazasız belasız bir şekilde mümkün olan en kısa sürede konutlarımızı tamamlamaktan yana niyetliyiz. Şimdiden şehrimize, esnaf ve sanatkarlarımıza hayırlı olsun. Bizler gelip geçiciyiz bu kurumlarda. Bir hayır duasıyla anılmak bizler için önemli ve yeterli. Allah, tamamlanıp teslim ettiğimiz günlere eriştirmeyi nasip etsin diyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Kayseri OSB’de görevden uzaklaştırma
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu, 07 Ekim 2025 Salı günü yapılan yönetim kurulu toplantısında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gönderilen yazıya istinaden Abdulmenap Esko’nun Bölge Müdürlüğü görevinden, Hüsamettin Kazi’nin görevinden uzaklaştırılarak, hukuki süreçlerin takibi konusunda karar almıştır.
Kayseri OSB Atıksu Arıtma Tesisi Mekanik Altyapısı Yüzde 50 Tasarrufla Yenilendi
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin 2013 yılından bu yana hizmet veren Atıksu Arıtma Tesisi, son 2 yılda yapılan mekanik alt yapı projelendirmesi ve yapım çalışması sonucunda yüzde 50’ye ulaşan tasarrufla yenilendi. Öngörülen proje maliyeti yaklaşık 1 milyon 305 bin 300 Euro iken, alınan teklifler ve yapılan kıyasıya pazarlıklar sonucunda harcanan toplam rakam 675 bin 147 Euro olarak gerçekleşti.
Kayseri OSB Atıksu Arıtma Tesisi yenileme çalışmalarına ilişkin detaylı bilgi paylaşan Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, “Bölgemizdeki işletmelerden kaynaklanan evsel ve endüstriyel atıksuların arıtılması için 40.000 m3/gün kapasiteli İleri Atıksu Arıtma tesisimizde fiziksel, kimyasal, biyolojik ve çamur susuzlaştırma üniteleri bulunmaktadır. Tesisin mevcut ekipmanlarının, işletmeye alındığı günden bu yana çalışarak mekanik ömürlerini tamamlamış olması, prosesin düzenli işlemesi ve enerji maliyetlerinin azaltılması amacı ile mekanik ekipmanların yenilenmesi ihtiyacı doğmuştur.” dedi.
Yapılan analizler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaç doğrultusunda 2024 yılında yatırımlara başlandığını ifade eden Başkan Yalçın, “Dengeleme havuzunda tam karışımın sağlanabilmesi için 5 adet karıştırıcı alımı yapılmıştır. Atıksudaki organik maddelerin giderimi sırasında ihtiyaç duyulan oksijen miktarının etkin şekilde karşılanabilmesi ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi için, 2 adet 350 KW Manyetik Yataklı Blower alımı yapılmıştır.” diye konuştu.
2025 yılında da çalışmaların hız kesmediğine işaret eden Başkan Mehmet Yalçın, “Tesis ekipmanlarının ve ünitelerin daha sağlıklı ve uzun ömürlü çalışabilmesi ve enerji maliyetlerinin en aza indirilebilmesi için Scada sistemi revizyonu yapılmıştır. Mekanik ömrünü tamamlamış, çalışması esnasında enerji verimliliği düşen, sürekli arıza vererek bakıma ihtiyaç duyan ekipmanların yenilenmesi için pompalar ve karıştırıcıların alımı yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.
2 yıllık yenileme sürecinde yatırımı yapılan ekipmanların fizibilite raporunda belirtilen bütçesinin 1 milyon 305 bin 300 Euro olduğunu kaydeden Başkan Yalçın, ana tedarikçilere yönelerek alınan teklifler ve yapılan pazarlıklar sonucunda yüzde 50’ye ulaşan tasarrufla 675 bin 147 Euro harcama yapıldığını vurguladı.
Alımı yapılan tüm ekipmanların montajının Kayseri OSB Çevre Müdürlüğü personeli tarafından yapıldığının altını çizen Başkan Yalçın, montaj için herhangi bir işçilik hizmet alımı ve harcama yapılmadığını da aktardı.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın açıklamasının sonunda, Atıksu Arıtma Tesisi yenileme çalışmalarında büyük emekleri olan yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere ilgili tüm personele teşekkür etti.
Kayseri OSB Araç Filosuna Yeni Silindir Eklendi… Yalçın: “2022’den bu yana 55 milyon TL’lik 22 Aracı Hizmete Sunduk”
Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, hizmet araçlarını yenilemeyi sürdürüyor. Kayseri OSB Yönetimi, sanayicisine yönelik hizmetleri hızlı ve etkin bir şekilde sunabilmek için 5 tonluk yama silindiri alarak filosunu güçlendirdi.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın ve yönetimi, göreve geldikleri 2022 yılı Haziran ayından bu güne, toplam maliyeti yaklaşık 55 milyon TL olan 22 yeni hizmet aracını bölge müdürlüğü filosuna katmış oldu.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, 5 tonluk yama silindiri alımına ilişkin yaptığı açıklamada, alt yapı ve yol yapım çalışmalarında ihtiyaç duyulan iş makinesi ve araçların alımını sürdürdüklerini kaydetti.
Başkan Yalçın, “2023 yılında 6 hizmet aracını bölge müdürlüğümüz araç filosuna kazandırmıştık. 2024 yılında ise 14 araç alımı gerçekleştirmiştik. 2025 yılı ilk 9 aylık bölümünde de 2 yeni hizmet aracı alımı yaparak, göreve geldiğimiz günden bu zamana kadar maliyeti yaklaşık 1 milyon 333 bin dolar, Merkez Bankası kuru baz alındığında ise yaklaşık 55 milyon 452 bin TL tutarındaki 22 aracı filomuza katmış bulunuyoruz. Şehrimizin istihdamına, üretimine ve ihracatına katkı sunmak için durmaksızın çalışıyoruz. Değerli sanayicilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesini artırmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Yaptığımız planlamalar ve ihtiyaçlar öngörülerek araç filomuzu yenilemeye devam edeceğiz.” dedi.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, yeni silindirin sanayicilere hayırlı olmasını dilediğini sözlerine ekledi.
İnşaat Maliyet Endeksi, Ağustos 2025 İnşaat maliyet endeksi yıllık %22,82 arttı, aylık %1,05 arttı
İnşaat maliyet endeksi, 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,05 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %22,82 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,46 arttı, işçilik endeksi %0,28 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %19,17 arttı, işçilik endeksi %30,16 arttı.
Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %22,53 arttı, aylık %1,15 arttı
Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %1,15 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %22,53 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,67 arttı, işçilik endeksi %0,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %18,92 arttı, işçilik endeksi %29,54 arttı.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık %23,75 arttı, aylık %0,72 arttı
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %0,72 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,75 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %0,84 arttı, işçilik endeksi %0,48 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %19,94 arttı, işçilik endeksi %32,37 arttı.
Ciro Endeksleri, Ağustos 2025 Toplam ciro yıllık %36,7 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Ağustos ayında yıllık %36, arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Ağustos ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %32,4 arttı, inşaat ciro endeksi %53,2 arttı, ticaret ciro endeksi %35,6 arttı, hizmet ciro endeksi %40,6 arttı.
Toplam ciro aylık %2,0 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Ağustos ayında aylık %2,0 arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Ağustos ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %1,9 arttı, inşaat ciro endeksi %9,4 arttı, ticaret ciro endeksi %0,9 arttı, hizmet ciro endeksi %2,8 arttı.
Ticaret Satış Hacim Endeksi, Ağustos 2025
Ticaret satış hacmi yıllık %6,9 arttı, perakende satış hacmi yıllık %12,2 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,9 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %12,8 arttı, toptan ticaret satış hacmi %3,4 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %12,2 arttı.
Ticaret satış hacmi aylık %1,4 azaldı, perakende satış hacmi aylık %0,9 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,4 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %2,0 arttı, toptan ticaret satış hacmi %3,1 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %0,9 arttı.
Kurumsal Sektör Hesapları, 2024
Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) 2024 yılında 44 trilyon 44 milyar 657 milyon 144 bin TL oldu
GSMH 2024 yılında bir önceki yıla göre %64,3 artarak 44 trilyon 44 milyar 657 milyon 144 bin TL oldu.
Mali olmayan şirketlerin 2024 yılı katma değer içindeki payı %59,4 oldu
Mali olmayan şirketler, toplam ekonomide yaratılan katma değere en fazla katkıyı yapan sektör oldu. Mali olmayan şirketlerin toplam katma değer içindeki payı 2024 yılında %59,4 olarak gerçekleşti. Bu sektörü sırasıyla hanehalkı ve hanehalkına hizmet veren kar amacı olmayan kuruluşlar (HHKOK) ile genel devlet takip etti.
Toplam gayrisafi tasarrufun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı 2024 yılında %30,1 oldu
Toplam gayrisafi tasarrufun GSYH’ye oranı 2024 yılında toplam ekonomi için %30,1 oldu. Bu oran mali olmayan şirketler için %18,9 hanehalkı için %6,9 mali şirketler için %2,7 ve genel devlet için %1,5 oldu.
Gayrisafi hanehalkı tasarruf oranı 2024 yılı için %11,3 oldu
Hanehalkı tasarrufunun harcanabilir gelire oranı olarak tanımlanan tasarruf oranı, 2023 yılında %11,8 iken 2024 yılında
%11,3 oldu.
Net borç verme/net borç alma işleminin GSYH’ye oranı toplam ekonomi için 2024 yılında %-0,7 oldu
Toplam ekonomi 2023 yılında GSYH’nin %2,8 ile net borç alan pozisyondayken, 2024 yılında %0,7 ile net borç alan pozisyonda oldu.
Sanayi Üretim Endeksi, Ağustos 2025
Sanayi üretimi yıllık %7,1 arttı
Sanayinin alt sektörleri (2021=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2025 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %2,6 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi %7,7 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %6,1 arttı.
Sanayi üretimi aylık %0,4 arttı
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2025 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %0,1 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi %0,7 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %2,5 azaldı.
Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Eylül 2025
Aylık en yüksek reel getiri külçe altında oldu
Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %9,14, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %8,39 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.
Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından, mevduat faizi (brüt) %0,63 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %0,38, Euro %0,40, Amerikan Doları %1,27 ve BİST 100 %3,48 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise mevduat faizi (brüt) %0,06, DİBS %1,07, Euro %1,08, Amerikan Doları %1,95 ve BİST 100 %4,15 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
BIST 100 endeksi, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %9,32, TÜFE ile indirgendiğinde ise %8,68 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde Amerikan Doları; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %2,03, TÜFE ile indirgendiğinde ise %2,60 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %19,49, TÜFE ile indirgendiğinde ise %20,92 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BİST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %6,01, TÜFE ile indirgendiğinde ise %4,89 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri külçe altında gerçekleşti
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %36,01, TÜFE ile indirgendiğinde ise %29,18 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) %11,26, DİBS %2,78, Euro %1,30 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları %4,12 ve BIST 100 endeksi %11,65 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise mevduat faizi (brüt) %5,67 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS %2,39, Euro %3,79, Amerikan Doları %8,94 ve BIST 100 endeksi %16,09 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Türkiye Kadına Yönelik Şiddet Araştırması, 2024
Araştırma kapsamında 15-59 yaş grubundaki 18 bin 275 kadın ile görüşüldü
Türkiye Kadına Yönelik Şiddet Araştırması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına, TÜBİTAK 1007 – Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında Marmara Üniversitesi ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğinde gerçekleştirilmiştir.
Araştırma ile Türkiye’de kadına yönelik şiddete ilişkin mevcut durum, risk faktörleri, sonuç ve etkiler, mücadele yöntemleri ile algı, tutum ve farkındalığın ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmanın alan uygulaması, 18 Kasım 2024 – 31 Ocak 2025 tarihleri arasında Türkiye genelinde TÜİK tarafından gerçekleştirilmiştir.
Araştırma kapsamında, 15-59 yaş grubunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı en az bir kadın fert bulunan 22 bin 110 örnek hane belirlenmiştir. Örneklem tasarımı, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre 12 bölge ve TÜİK tarafından güncel ihtiyaçlar doğrultusunda revize edilen yeni kent-kır sınıflaması bazında tahmin üretecek şekilde belirlenmiştir. Veriler, örnek hanelerde yaşayan 18 bin 275 kadın ile yapılan bilgisayar destekli yüz yüze görüşmelerden elde edilmiştir.
Seçilen hanelerde yaşayan kadınlara şiddet deneyimi ve geçmişi, sağlık, çalışma hayatı ve ekonomik durum, kurumsal hizmet ve politikalar hakkında farkındalık gibi konularda sorular içeren bir anket uygulanmıştır. Bu araştırmada sadece eş/eski eş/birlikte olduğu kişi tarafından uygulanan şiddetle sınırlı kalınmamış; tüm aile üyeleri, sosyal çevre, yabancı biri ve diğer kişiler tarafından kadına uygulanan şiddet de ayrıntılı olarak derlenmiştir.
Şiddet türleri olarak fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet, ısrarlı takip ve dijital şiddet hem yaşamın herhangi bir dönemi hem de son 12 aylık dönem olarak incelenmiştir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte şiddetin yeni bir görünümü olarak ortaya çıkan dijital şiddet ile son 12 aylık dönemdeki ısrarlı takip kapsama ilk kez dâhil edilmiştir.
Araştırma sonuçlarından elde edilen temel bulgular aşağıda verilmiştir.
Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete uğramış kadınların oranı %12,8 oldu
Yaşamının herhangi bir döneminde kadınların %28,2’si psikolojik, % 18,3’ü ekonomik, % 12,8’i ise fiziksel şiddete uğradı.
Şiddet türüne göre yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınların oranı, 2024
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en fazla %14,7 ile 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı
Tüm şiddet türleri yaş grubuna göre incelendiğinde, yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en yüksek oranda 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı. Bu yaş grubunu sırasıyla %14,3 ile 45-59 yaş grubundaki kadınlar; %11,9 ile 25-34 yaş grubundaki kadınlar takip etti.
Yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınların, yaş grubu ve şiddet türüne göre oranı, 2024
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Yaşamının herhangi bir döneminde psikolojik şiddet en çok %62,1 ile boşanmış kadınlarda görüldü
Yaşamının herhangi bir döneminde maruz kalınan şiddet değerlendirildiğinde, boşanan kadınların %62,1’i psikolojik, %42,5’i ekonomik, %41,5’i ise fiziksel şiddete maruz kalırken; evli kadınların %26,4’ü psikolojik, %19,9’u ekonomik, %11,6’sı ise fiziksel şiddete maruz kaldı. Hiç evlenmeyen kadınların %25,7’si psikolojik şiddete, %14,2’si dijital şiddete, %13,4’ü ise ısrarlı takibe maruz kaldı.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Kadına dijital şiddeti uygulayanlar arasında %62,3 ile ısrarlı takip uygulayanlar arasında ise %39,6 ile “yabancı biri” ilk sırada yer aldı
Yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınlar, şiddeti uygulayan kişilere göre incelendiğinde, dijital şiddette yabancı biri %62,3 ile ilk sıradayken, eş/eski eş/birlikte olduğu kişi %15,7 ile ikinci sırada yer aldı. Israrlı takipte ise ilk sırayı %39,6 ile yabancı biri alırken, ikinci sırayı %32,1 ile eş/eski eş/birlikte olduğu kişi aldı.
Ekonomik şiddet en az %8,9 ile yükseköğretimi tamamlayan kadınlarda görüldü
Yaşamının herhangi bir döneminde ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar tamamlanan eğitim durumuna göre incelendiğinde, bir okul bitirmeyen kadınlar %31,8 ile ilk sırada yer alırken, yükseköğretimi tamamlayan kadınlar ise %8,9 ile son sırada yer aldı.
İstihdamdaki kadınlar arasında şiddete maruz kalanların en çok özel sektörde çalıştığı görüldü
Yaşamının herhangi bir döneminde psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar çalışılan sektöre göre incelendiğinde, %34,0’ünün özel sektörde; %31,9’unun ise kamu sektöründe çalıştığı görüldü. Ekonomik şiddete maruz kalan kadınların ise %21,1’inin özel sektörde; %10,6’sının ise kamu sektöründe çalıştığı görüldü.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
İBBS-1 Düzeyinde fiziksel şiddetin en yoğun olduğu bölge Kuzeydoğu Anadolu oldu
Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranı İBBS-1 düzeyine göre incelendiğinde, fiziksel şiddetin en çok görüldüğü bölge %25,9 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi iken en düşük olduğu bölge ise %8,8 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalmış kadınların oranı %2,6 oldu
Son 12 ayda kadınların %11,6’sı psikolojik şiddete, %3,7’si dijital şiddete, %3,2’si ekonomik şiddete, %3,1’i ısrarlı takibe, %2,6’sı fiziksel şiddete, %0,9’u cinsel şiddete maruz kaldı. Şiddet türleri arasında birinci sırayı psikolojik şiddet alırken ikinci sırayı dijital şiddet aldı.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Son 12 ayda psikolojik şiddet en çok %12,2 ile yoğun kentte yaşayan kadınlarda görüldü
Son 12 ayda şiddete maruz kalan kadınlar şiddet türüne göre incelendiğinde, yoğun kentte yaşayan kadınların %12,2’si psikolojik, %4,2’si dijital şiddete, %3,4’ü ısrarlı takibe maruz kalırken; orta yoğun kentte yaşayan kadınların %9,1’i psikolojik, %3,0’ı dijital, %2,9’u ekonomik şiddete; kırda yaşayan kadınların ise %10,8’i psikolojik, %3,7’si ekonomik, %2,6’sı fiziksel şiddete maruz kaldı.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Kadınlarda yaş grubu arttıkça son 12 ayda şiddete maruz kalmada azalma eğilimi görüldü
Tüm şiddet türleri yaş grubuna göre incelendiğinde, son 12 ayda en yüksek oranda şiddete 15-24 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı. Son 12 ayda psikolojik şiddet %15,2 ile en çok 15-24 yaş grubundaki kadınlarda; en az %9,4 ile 45-59 yaş grubundaki kadınlarda görüldü.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Son 12 ayda dijital şiddet en çok 15-24 yaş grubundaki kadınlarda görüldü
Dijital şiddet en çok %7,3 ile 15-24 yaş grubundakiler kadınlarda görüldü. Bu yaş grubunu sırasıyla %4,1 ile 25-34 yaş grubundaki; %3,2 ile 35-44 yaş grubundaki kadınlar izledi.
Son 12 ayda ekonomik şiddet en çok %5,3 ile bir okul bitirmeyen kadınlarda görüldü
Son 12 ayda kadınların maruz kaldığı ekonomik şiddet oranı incelendiğinde, %5,3 ile bir okul bitirmeyen kadınların ilk sırada yer aldığı, bunu %5,1 ile ortaokul; %3,2 ile lise; %3,1 ile ilkokul; %1,5 ile yükseköğretim mezunu kadınların takip ettiği görüldü.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
Son 12 ayda psikolojik şiddete %10,2 ile en düşük oranla evli kadınların maruz kaldığı görüldü
Medeni duruma göre kadınların maruz kaldığı şiddet incelendiğinde, son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranı sırasıyla %5,2 ile boşananlar; %3,1 ile hiç evlenmeyenler; %2,1 ile evliler oldu. Son 12 ayda ısrarlı takibe maruz kalan kadınların oranı sırasıyla %7,3 ile boşananlar; %5,7 ile hiç evlenmeyenler ve %1,8 ile evliler oldu.
*Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.
En çok belirtilen şiddet nedeni %21,7 ile erkeğin öfke kontrol sorunu oldu
Eşi veya birlikte olduğu kişinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalan kadınların belirttiği şiddet nedenleri incelendiğinde, erkeğin öfke kontrolü %21,7 ile ilk sırada yer alırken, erkeğin yetiştirilme tarzı %13,3 ile ikinci, maddi sıkıntı ise %13,0 ile üçüncü sırada yer aldı.
Erkeğin öfke kontrol sorunu olduğunu belirtenlerin %28,3’ü 25-34 yaş grubundaki kadınlar oldu
Eşi veya birlikte olduğu kişinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalmış kadınların uğradığı şiddet davranışının nedeni olarak erkeğin öfke kontrol sorunu olduğunu belirtenlerin %28,3’ünün 25-34 yaş grubundaki kadınlar olduğu görüldü. Şiddet davranışının nedeni olarak maddi sıkıntıyı belirtenlerin %15,1’inin 45-59 yaş grubundaki kadınlar; erkeğin kadını kıskanmasını belirtenlerin %14,1’inin 15-24 yaş grubundaki kadınlar olduğu görüldü.
Şiddetin nedeni olarak belirtilen; maddi sıkıntı, erkeğin alkollü içki etkisinde olması, erkeğin ailesiyle sorunlar, erkeğin iş sorunları kadının yaşının artmasıyla artarken; erkeğin kadını kıskanması kadının yaşı artarken azaldı.
Eşi veya birlikte olduğu kişinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalmış kadınların, şiddet nedenlerine ve kadının yaş grubuna göre oranı, 2024
Kadınların %31,8’i en son yaşadığı şiddet davranışını kendi ailesinden bir kadınla paylaştı
Eşi veya birlikte olduğu kişinin şiddetine maruz kalan kadınlar bu durumu; ilk sırada %31,8 ile kendi ailesinden bir kadınla, ikinci sırada %10,2 ile kadın bir arkadaş/tanıdıkla, üçüncü sırada ise %4,4 ile eşinin ailesinden bir kadınla paylaştı.
Tüketici Fiyat Endeksi, Eylül 2025
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %33,29 arttı, aylık %3,23 arttı
TÜFE’deki (2003=100) değişim 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,23 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,43 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %33,29 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %38,36 artış olarak gerçekleşti.
TÜFE gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık %36,06 arttı
En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde %36,06 artış, ulaştırmada %25,30 artış ve konutta %51,36 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların yıllık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde %8,60, ulaştırmada %4,15 ve konutta %7,85 oldu.
TÜFE gıda ve alkolsüz içeceklerde aylık %4,62 arttı
En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun aylık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde %4,62 artış, ulaştırmada %2,81 artış ve konutta %2,56 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların aylık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde %1,11, ulaştırmada %0,44 ve konutta %0,44 oldu. (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1’de, ana harcama gruplarının genel endeksteki aylık ve yıllık değişime olan etkileri Ek Tablo-5’tedir).
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2025 yılı Eylül ayı itibarıyla, 25 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 113 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %32,86 arttı, aylık %3,34 arttı
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,34 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,94 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %32,86 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %37,85 artış olarak gerçekleşti.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %26,59 arttı, aylık %2,52 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %2,52 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %23,66 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %26,59 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %25,83 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %26,63 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %28,73 artış, imalatta %26,63 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %23,81 artış ve su temininde %55,03 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %22,27 artış, dayanıklı tüketim mallarında %31,62 artış, dayanıksız tüketim mallarında %33,21 artış, enerjide %25,17 artış ve sermaye mallarında %26,62 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %2,79 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,72 artış, imalatta %2,79 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,05 azalış ve su temininde %1,74 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %1,48 artış, dayanıklı tüketim mallarında %2,80 artış, dayanıksız tüketim mallarında %5,07 artış, enerjide %0,78 artış ve sermaye mallarında %1,90 artış olarak gerçekleşti.
Devlet Hesapları, 2024
Genel devlet açığının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya oranı 2024 yılında %3,2 oldu
Genel devlet açığı 2024 yılında 1 trilyon 438 milyar 854 milyon TL olarak tahmin edildi ve bir önceki yıl %4,5 olan genel devlet açığının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı %3,2’ye düştü. Merkezi devlet ve mahalli idareler alt sektörleri 2024 yılında açık verirken sosyal güvenlik kurumları alt sektörü fazla verdi. Genel devlet konsolide brüt borç stokunun GSYH’ye oranı ise 2024 yılında %23,6’ya düştü.
Genel devlet toplam harcamalarının GSYH içindeki payı 2024 yılında %36,6 oldu
Genel devlet toplam gelirleri 14 trilyon 882 milyar 218 milyon TL’ye yükselirken, gelirlerin GSYH içindeki payı %33,4’e yükseldi. Genel devlet toplam harcamaları 2024 yılında 16 trilyon 321 milyar 72 milyon TL’ye yükselirken, harcamaların GSYH içindeki payı %36,6’ya yükseldi.
Toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri 2024 yılında 11 trilyon 240 milyar 452 milyon TL’ye yükseldi
Üretim ve ithalat üzerindeki vergilerin toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri içindeki payı 2023 yılında %48,2 iken 2024 yılında %46,7’ye düştü. Gelir, servet vb. üzerindeki cari vergilerin payı %24’e düşerken, net sosyal katkıların payı ise %29,3’e yükseldi. Sermaye vergilerinin payı %0,1’e düştü.
Yapay Zeka İstatistikleri, 2025
Yapay zeka, insan benzeri düşünme, öğrenme ve karar verme yeteneklerini bilgisayar sistemleri aracılığıyla taklit eden teknolojiyi ifade etmektedir. Günlük yaşamda ve iş dünyasında giderek daha geniş bir kullanım alanı bulan bu teknolojiye ilişkin veriler, bu haber bülteni aracılığıyla ilk kez resmi istatistik olarak sunulmaktadır. Söz konusu bülten, Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması ve Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına dayalı olarak hazırlanmıştır. Çalışmaların metodolojisine ilişkin ayrıntılı bilgiler, ilgili haber bültenleri ekinde ve metaveri bölümünde yayımlanmaktadır.
Yapay zeka teknolojilerinin girişimler ve bireyler tarafından nasıl kullanıldığını ortaya koymak ve bu alandaki gelişmeleri izlemek amacıyla, Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması kapsamında 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde 2021 yılından itibaren her yıl yapay zeka kullanımına ilişkin veri elde edilmektedir. Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması kapsamında ise 16-74 yaş grubu bireyler için ilk kez 2025 yılında üretken yapay zeka kullanımına dair veri elde edilmiştir.
Girişimlerde yapay zeka kullanımı, yazılım tabanlı ya da cihazlara gömülü sistemler aracılığıyla öngörüler, öneriler veya kararlar üreten teknolojiler olarak tanımlanmaktadır. Buna; içerik üreten yapay zeka uygulamaları, sohbet robotları ve sanal asistanlar, yüz veya konuşma tanıma sistemleri, makine öğrenmesine dayalı veri analizleri ile depo otomasyonunda kullanılan otonom robotlar veya paket taşımada kullanılan otonom dronlar örnek olarak gösterilebilir. Bireylerde ise yapay zeka kullanımı, üretken yapay zeka araçlarının bilinçli ve kasıtlı olarak içerik üretmek amacıyla kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Bu içerikler metin, görsel, yazılım kodu, video, müzik ve benzeri farklı formatlarda olabilir.
Girişimlerin %7,5’i yapay zeka kullandığını beyan etti
Yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullandığını belirten girişimlerin oranı, 2021 yılında %2,7 iken bu oran 2025 yılında %7,5 oldu. Yapay zeka kullanan girişimler çalışan sayısı büyüklük grubuna göre incelendiğinde; 2025 yılında 10-49 çalışanı olan girişimlerin %6,6’sının, 50-249 çalışanı olan girişimlerin %9,6’sının ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerin %24,1’inin herhangi bir yapay zeka teknolojisi kullandığı görüldü. Bu oranlar, 2021 yılında 10-49 çalışanı olan girişimlerde %2,3, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %3,6 ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde %9,6 idi.
Yapay zeka en fazla bilgi ve iletişim faaliyeti yürüten girişimler tarafından kullanıldı
Yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullandığını belirten girişimler ekonomik faaliyet grubuna göre incelendiğinde; yapay zekanın en fazla %47,1 ile “bilgi ve iletişim” faaliyeti yürüten girişimler tarafından kullanıldığı görüldü. Bu ekonomik faaliyet grubunu %21,1 ile “finans ve sigorta” faaliyeti yürüten girişimler ve %15,2 ile “bilgisayarların ve iletişim araç ve gereçlerinin onarımı” faaliyetini yürüten girişimler izledi.
Girişimlerde yapay zekanın en yaygın kullanım amacı pazarlama veya satış oldu
Yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullandığını belirten girişimlerin yapay zeka kullanma amaçları incelendiğinde; 2025 yılında girişimlerin en fazla %46,5 ile pazarlama veya satış amacıyla yapay zeka yazılım veya sistemlerini kullandığı tespit edildi. Bunu, %41,1 ile üretim veya hizmet süreçleri amacıyla kullanım, %41,0 ile Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) veya yenilik faaliyeti amacıyla kullanım ve %40,0 ile işletme süreçleri ve yönetim organizasyonu amacıyla kullanım takip etti. Muhasebe, kontrol veya finans yönetimi amacıyla yapay zeka kullanımı %33,7, bilgi ve iletişim teknolojileri güvenliği amacıyla yapay zeka kullanımı %22,6, lojistik faaliyetler amacıyla yapay zeka kullanımı ise %13,6 oldu.
Yapay zeka kullanmayan girişimlerin %9,0’ı yapay zeka kullanmayı düşündüğünü belirtti
Herhangi bir yapay zeka teknolojisi kullanmadığını ancak kullanmayı düşündüğünü beyan eden girişimlerin oranı 2025 yılında %9,0 oldu. Çalışan sayısı büyüklük grubuna göre yapay zeka kullanmayan ancak kullanmayı düşünen girişimlerin oranı; 10-49 çalışanı olan girişimlerde %8,4, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %10,4 ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde %18,2 oldu.
Yapay zekayı kullanmamada en önemli neden girişimde uzmanlık eksiğinin bulunması oldu
Yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullanmadığını ancak kullanmayı düşündüğünü belirten girişimlerin yapay zekayı kullanmama nedenleri incelendiğinde; en önemli nedenin %74,2 ile girişimde ilgili uzmanlık eksiğinin bulunması olduğu görüldü. Bunu, %67,4 ile maliyetlerin çok yüksek olması ve %62,4 ile yapay zeka kullanımından kaynaklanan zarar durumunda sorumluluğun kimde olacağına dair hukuki belirsizlikler gibi hukuki sonuçların net olmaması izledi.
Yapay zekayı gençler daha fazla kullandı
Üretken yapay zeka kullandığını beyan eden bireylerin oranı 2025 yılında %19,2 oldu. Bu oran, cinsiyete göre incelendiğinde erkeklerin %19,4’ünün kadınların %18,8’inin yapay zeka kullandığı görüldü. Yapay zeka kullanma oranı yaş grubuna göre analiz edildiğinde ise, en fazla %39,4 ile 16-24 yaş grubunda yer alan bireylerin yapay zeka kullandığı, bunu %30,0 ile 25-34 yaş grubunun, %15,5 ile 35-44 yaş grubunun takip ettiği saptandı. Yapay zeka kullanım oranının en düşük olduğu yaş grubu ise 65-74 yaş grubunda oldu.
Eğitim seviyesi arttıkça yapay zeka kullanma oranı arttı
Yapay zeka kullanan bireyler eğitim durumuna göre incelendiğinde; 2025 yılında yapay zeka kullanma oranının en fazla %36,1 ile yükseköğretim mezunlarında olduğu belirlendi. Bunu, %22,8 ile lise veya mesleki lise mezunu, %17,2 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu, %2,2 ilkokul mezunu bireyler takip etti. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde ise, ilkokul mezunları ve bir okul bitirmeyenler arasında erkeklerin kadınlara göre daha yüksek oranda yapay zeka kullandığı, ilköğretim veya ortaokul, lise veya mesleki lise ile yükseköğretim mezunlarında kadınların kullanım oranının erkeklerin üzerinde olduğu görüldü.
Yapay zeka kullanan bireylerin %79,7’si yapay zekayı özel amaçlar için kullandı
Yapay zeka kullanan bireylerin %79,7’si yapay zekayı özel amaçlar için, %33,8’i mesleki amaçlar için ve %31,4’ü örgün eğitim için kullandı. Kullanım amaçları cinsiyete göre incelendiğinde; erkeklerde özel amaçlı kullanım oranı %81,9, mesleki amaçlı kullanım oranı %37,7 iken kadınlarda bu oranlar sırasıyla %77,4 ve %29,5 olarak kaydedildi. Örgün eğitim amaçlı kullanımda ise kadınların oranı %36,6 ile erkeklerin %26,7’lik oranının üzerinde gerçekleşti.
Yapay zeka kullanmayan her 10 kişiden 6’sı yapay zekaya ihtiyaç duymadığını belirtti
Yapay zeka kullanmadığını beyan eden bireylerin kullanmama nedenleri incelendiğinde; en yüksek oranın %63,3 ile yapay zekaya ihtiyaç duymama gerekçesinin olduğu görüldü. Bunu, %18,7 ile yapay zekanın nasıl kullanılacağını bilmemek, %12,4 ile yapay zekanın varlığından haberdar olmamak ve %5,5 ile gizlilik, güvenlik veya emniyetle ile ilgili endişeleri izledi.