Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Kimyamız ve aile yapımız bozuldu.. (Köşe yazısı 07.05.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

İktidarların, devleti yönetenlerin, siyasetçilerin, adayların, politikacıların  pembe tablolar çizmeleri bir yana, geleneksel Türk aile yapısı iyiden iyiye bozuldu.

Saygı, sevgi, güven, birlikte yaşam, ev geçindirme, iyi bir iş, eğitim, kazanç, çocuklara bakma, iyi çocuk yetiştirme, annelik, babalık görevleri, çocukların büyüklerine saygı-sevgisi  neredeyse diplerde.

Bunun başlıca nedeni, ülkeyi yönetenlerin, yanlışları, eğitim sistemi, işsizlik, asalak yaşamı teşvik, kaçakçılığı, uyuşturucuyu, teröristi teşvik gibi bir çok neden.

Aile, evlilik, kan bağı ve yasal yollarla birbirine bağlı, karşılıklı hak ve yükümlülüklerle bir arada yaşayan insan topluluğu olup, toplumun temeli kabul edilen en küçük birim. Hanehalkı ise, aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta yaşayan bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluk. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) istatistiklerine göre, Ortalama hanehalkı büyüklüğü 2014 yılında değişmeyerek 3,6 oldu. Ortalama hanehalkı büyüklüğü illere göre incelendiğinde, 2014 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 7,3 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 6,6 kişi ile Hakkari, 6,1 kişi ile Şanlıurfa ve Batman, 6,0 kişi ile Siirt illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,7 kişi ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini 2,8 kişi ile Balıkesir ve Eskişehir, 2,9 kişi ile Burdur ve Edirne illeri izledi.
Hanehalklarının yapısı incelendiğinde; 2012 yılında %8,6 olan tek kişilik hanehalkı oranının 2013 yılında %8,9’a, 2012 yılında %8,1 olan tek ebeveynli hanehalkı oranının 2013 yılında %8,2’ye yükseldiği; üç kuşağı içeren geniş hanehalkı oranının ise 2012 yılında %13,5’ten, 2013 yılında %13,1’e düştüğü görüldü.
Yoksulluk sınırının altında yaşayan hanehalklarının oranı %22,4 oldu. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde; 2013 yılında tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hanehalklarının %28,9’u 2013 yılında hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadı.
Bağımlı çocuk; 25 yaşından küçük olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı (%27,2), bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranından (%7,7) yaklaşık 3,5 kat fazla oldu.
İki yetişkinli, üç ya da daha fazla bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı 2013 yılında %49,6 oldu. Tek başına yaşayıp 65 ve daha yukarı yaşta olan kişilerin yoksulluk oranı ise 2009 yılında %15,1 iken 2013 yılında %17,9’a yükseldi. Bu hane tipi ve yaş grubundaki erkeklerin yoksulluk oranı %9,1 iken bu oran kadınlar için %13,0 oldu.
Evlenen çift sayısı 2001 yılında 544 bin 322 iken bu sayı 2014 yılında 599 bin 704 oldu. Kaba evlenme hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 10,78 ile Kilis oldu. Kilis’i binde 9,97 ile Adıyaman, binde 9,65 ile Van izledi.
Boşanan çift sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre %4,5 artarak 130 bin 913 oldu. Kaba boşanma hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,87 ile Antalya oldu. Antalya’yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izledi. Ülkemizde 2014 yılında meydana gelen boşanmaların %39,6’sı evliliğin ilk 5 yılında, %21,8’i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Nisan 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 3 bin 459’dur. İllere göre koruyucu aile oranı incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin %9,7 ile İstanbul’da olduğu görüldü. İstanbul’u %8,4 ile İzmir, %5,5 ile Ankara, %4,7 ile Kayseri ve %3,3 ile Bursa illeri takip etti.
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2013 yılında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında %73,0 iken, 2014 yılında bu oran %73,3’e yükseldi. Erkeklerin %77,3’ü 2014 yılında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için %69,3 olduğu görüldü.
Toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli nedenin düzgün aile yaşamı olduğunu ifade edenlerin oranı 2013 yılında %45,6 iken 2014 yılında %42,9’a düştü. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde %38,6 kadınlarda ise %47,2 olduğu görüldü. Düzgün aile yaşamını toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli neden olarak görenlerin en yüksek olduğu yaş grubu %50,2 ile 65 ve daha üzeri yaş grubu iken, bu oranın en düşük olduğu yaş grubu %37,8 ile 25-34 yaş grubunda olduğu görüldü.
Çevresindeki diğer kişilerin aile yaşam biçimlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında %50,9 iken 2014 yılında %51,1’e yükseldi. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde %51,9 kadınlarda ise %50,3 olduğu görüldü.
Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, 2014 sonuçlarına göre, eş veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalmış ve kalmamış kadınların 6-14 yaşları arasındaki çocuklarında görülen bazı davranış sorunları incelendiğinde; şiddete maruz kalmış kadınların %30,6’sının çocuğunda “Anneye veya diğer çocuklara saldırgan olma” davranışı görülürken, aynı davranış için bu oran şiddete maruz kalmamış kadınların çocuklarında %17,2 oldu.
Davranış sorunları içerisinde “Hırçınlaşarak ağlama” incelendiğinde ise şiddete maruz kalmış kadınların %51,9’unun çocuğunda bu davranış görülürken, şiddete maruz kalmamış kadınların çocukları arasında aynı davranış %35,0 oranında görüldü.

Son rakamlar böyle. Bundan gurur duyan, övünen varsa bilmem.

Onur Özgür Güleç

Teknik Destek Uzmanı, Web Master, Teknoloji Yazarı, Android Meraklısı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası