Kayseri'de film, Ankara'da gezici festival
7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ’NDE HEYECAN ÜÇÜNCÜ GÜNDE DE TÜM HIZIYLA DEVAM ETTİ
Talas Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle, Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından gerçekleşen Kayseri Film Festivali’nin üçüncü günü de sergiler, söyleşiler ve film gösterimleri ile devam etti.
Festivalin üçüncü gününde Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise’de gerçekleştirilen “Yeşilçam Sergisi” ziyaretçilerini ağırlamaya devam etti ve sinemaseverler, Türk Sineması’nın hafızalara kazınmış sahnelerini görme imkanı yakaladı. Günün ilerleyen saatlerinde serginin yanı sıra iki önemli etkinliğe daha ev sahipliği yapan Tol Kilise’de festival heyecanı etkinliklerle yaşandı. “Yeşilçam Sohbetleri” adı altında Suna Yıldızoğlu ile gerçekleştirilen söyleşide Yıldızoğlu, sevenleriyle buluştu ve oyunculuk hayatına dair unutamadığı anılarını dinleyiciler ile paylaştı. Söyleşinin yanı sıra ödüllü görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ile de bir Master Class gerçekleştirildi ve Sinanos deneyimlerini sinemaseverlere aktarma fırsatı buldu.
Festivalin gösterim mekanlarından olan Kayseri Park’taki etkinlik alanında da festivalin üçüncü gününde iki önemli söyleşi vardı. Festival direktörü Kadir Turna’nın moderatörlüğünde oyuncu ve festivalin kısa film jürisinde de yer alan Emre Kızılırmak ile gerçekleştirilen söyleşide sinema ve oyunculuk ile ilgili merak edilen soruları Kızılırmak tüm içtenliği ile cevapladı. Etkinlik alanındaki bir diğer söyleşide ise Yağmur Ün kendisine yöneltilen sorulara cevap vererek sinemaseverlerin merakını giderdi.
Festivalin üçüncü gününde de devam edilen Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinin gösterimlerine sinemaseverler büyük bir ilgi gösterdi ve filmler, ekip katılımları ile ilgiyle takip edildi. Yarışma filmlerinden “Omar ve Biz”in ekip katılımlı gösteriminde filmin yönetmenleri Mehmet Bahadır Er ile Maryna Er Gorbach ve oyuncusu Taj Sher Yakub film sonrasında seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Mülteci ve göç konusunda aynı temalı filmlerden nasıl ayrıldığı sorusuna yanıt veren filmin yönetmenlerinden Mehmet Bahadır Er; “Bizim için çok önemli bir konuydu. Uzun zamandır bir göç coğrafyası içindeyiz. Uzun yıllardır da bu böyle. Zaman içerisinde bir sürü insanla tanıştık. Politik olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Mültecilik aslında bir uluslararası hukuk terimi, aslında doğrudan insanları ilgilendiren bir tanım değil. Biz bu filmi, karşımızdakini kim olduğunu, hangi milletten, hangi dinden olduğunu düşünmeden önce nasıl bir insan olduğunu düşünmek üzerine tasarladık. Riskli bir konuydu.” dedi. Filmde Omar karakterine hayat veren Taj Sher Yakub da Omar karakterinin her ülkede, her ırktan olabilecek bir karakter olduğunun altını çizerek, filmin bir insan hikayesi olduğunu söyledi. Omar’ın hayatta kalmak istediğinin, bir insan olarak kabul edilmek istediğinin altını çizen filmin diğer yönetmeni Maryna Er Gorbach da “Tamamen duygusal bir yol bu. Hayatta kalmak isteyen bir karakter Omar. Biz onun A noktasından B noktasına gidişini seyrediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Festivalde günün ekip katılımlı bir diğer gösterimi olan “Dilsiz” filminde de sinemaseverlerin yoğun ilgisi mevcuttu. Filmin yönetmeni Murat Pay, başrol oyuncusu Ozan Çelik ve yapımcısının katıldığı “Dilsiz” filminin gösteriminde de ekip, gelen sorulara içtenlikle cevap verdi. Hat sanatının hayatındaki yeri hakkındaki soruya cevap veren yönetmen Murat Pay; “Geleneksel sanatlar uzun süredir benim zihnimde dolaşan bir konu, aynı zamanda ilgilendiğim de bir husus. Hat sanatı da bir durak oldu. Bu projeye de ilk olarak belgesel olarak düşünerek başlamıştık ama biraz senaryo üzerine çalışırken bu tarafa evrildi. Ben de daha iyi anlayabilmek için hat sanatıyla ilgilendim ve zamanla sevmeye başladım. Daha sonraları da senaryo yazımı kolaylaştı. Senaryo kurmaca olunca biz de akışına bıraktık.” diye belirtti. Filmin başrol oyuncularından Ozan Çelik de filmin çekim aşamasıyla ilgili olarak; “Benim için zor bir çalışma ortamıydı. Biçimsel olarak belirli çizgilere uymak gerekti. Bu da biraz görüntü yönetmenimiz Andreas Sinasos’un zanaatıyla ilgiliydi. Zordu ama güzel bir deneyimdi.” diye konuştu. Sinemaseverlerden şiirsel dil konusunda da övgü alan filme dair seyircilerden gelen soru üzerine görüntü yönetmeniyle uyumu konusunda konuşan yönetmen Pay; “Sette genellikle Türkçe konuştuk ama konuşamadığımız zamanlarda da görüntü diliyle anlaştık. Bence filmdeki bir avantaj da o. Görsel çözümleme üzerinden anlaşmak durumunda kaldığımız oldu.” diye belirtti.
Festival, ulusal uzun metraj yarışma filmlerinden yönetmeni Can Evrenol’un katılımıyla Peri filmini ve yönetmen Seyit Çolak ve film ekibinin katılımı ile Kapan filmini ağırladı. Film gösterimlerinin sonunda gerçekleşen soru cevaplarda seyircilere geldikleri için teşekkür eden yönetmen Çolak, filmi çekmeye bir dergide gördüğü bir adadan esinlenerek yola çıktığını ifade etti. Bir seyircinin filmdeki uyku meselesine dikkat çekmesi üzerine yönetmen Çolak, uykunun kendisinde masumiyeti temsil ettiğini ve uyurken iyi insanın da kötü insanın da hemen hemen aynı kimliğe büründüğünü ifade etti.
7. Kayseri Film Festivali’nin dördüncü ve son günü ise bugün Kayseri Park AVM’de saat 11.00-17.00 arasında ziyaret edilebilecek “Hülya Koçyiğit Sergisi” ve film gösterimleri ile ERÜ Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek ödül töreni ile sona erecek ve ödüller sahiplerini bulacak.
KAYSERİ’DE FESTİVAL RÜZGÂRI ESİYOR!
Talas Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 7.’si düzenlenen Kayseri Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Birbirinden değerli filmlerin seyirciyle buluştuğu festivalde sinema dünyasından önemli isimlerin konuşmacı olduğu panellerin yanı sıra çeşitli sergiler ve söyleşiler de gerçekleştiriliyor.
Talas Belediyesi ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Anadolu Sinemacılar Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen 7. Kayseri Film Festivali sinemaseverleri birbirinden güzel eserlerle buluşturmaya devam ediyor.
Birçok değerli ismin katılımıyla görkemli bir açılışla startı verilen festival ikinci gününde de yoğun ilgi gördü. Festivalin ikinci gününde gerçekleşen “Kısa ve Uzun Metraj Film” gösterimleri Kayseri Park AVM ve Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda sinemaseverlere sunuldu.
22 FİLM GÖSTERİLDİ
Toplamda 22 filmin beyaz perdeye yansıtıldığı ikinci günde ilk olarak “Avarya” isimli film sinema dünyasından duayen isimlerin beğenisine sunuldu. Tüm gün devam eden gösterimlerde Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Değişen Bir Dünyaya Karşı”, “Finiş”, “Taş”, “G.K”, “Gümüş”, “Reddedilen”, “Mutavva”, “Yasemin Adında Bir Salon Bitkisi” ve “Servis” kısa filmleri yer aldı. Uzun metrajlı filmlerin beyaz perdeye yansıtıldığı Kayseri Park’ta ise ilk olarak “Kral Şakir” isimli animasyon filmi gösterildi. Daha sonra “Son Mektup”, “Bırakın Çocuk Oynasın”, “Kovan”, “Saf”, “7 Avlu”, Küçük Şeyler”, “Baba Nerdesin Kayboldum?”, “Kızım Gibi Kokuyorsun”, “Görülmüştür”, “Kolej Havası” ve “Güvercin Hırsızları” isimli filmler seyirciyle buluştu.
GENÇ SİNEMACILARLA SİNEMA KONUŞULDU
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçekleşen kısa film gösterimlerinin ardından fakülte konferans salonunda sinemaya dair paneller düzenlendi. İlki Belkıs Bayrak moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Faruk Güven ve Halil Kardaş sinema hakkında bilinmesi gerekenleri genç sinemacılarla paylaştı. Daha sonra düzenlenen “Anadolu Belge Ekolü” isimli panelde ise Burçak Evren moderatörlüğünde, Hasan Basri Özdemir, Musa Ak, Turgay Kural, Özcan Gürbüz ve Kerim Abanoz gençlerle bir araya geldi.
KÜLTÜR SANATIN YENİ MERKEZİ TOL KİLİSE
Talas Belediyesi öncülüğünde gerçekleşen festivalin ikinci gününe Talas’ın tarihi mekanlarından olan “Tol Kilise” damgasını vurdu. Osmanlı Sokağı olarak da bilinen tarihi Ali Saip Paşa Sokağı’nda yer alan ve Talas Belediyesi tarafından restore edilerek sana galerisi haline getirilen tarihi mekan aynı gün iki ayrı etkinliğe sahne oldu. İlk olarak Yeşilçam Sergisi’nin düzenlendiği Tol Kilise’de daha sonra Aydın Orak’ın sinema ve oyunculuğa dair söyleşi etkinliği yer aldı.
7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ’NDE SİNEMANIN HER ALANIYLA DOLU BİR İKİNCİ GÜN YAŞANDI
Talas Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle, Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından ve Kadir Turna direktörlüğünde gerçekleşen Kayseri Film Festivali heyecanı, sergiler, söyleşiler, paneller ve film gösterimleri ile ikinci gününde devam etti.
Festivalin ikinci gün maratonunda Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise’de gerçekleştirilen Yeşilçam Sergisi ve söyleşiler ile film gösterimlerine alternatif etkinlikler gerçekleştirildi. Festivalin Kayseri Park Sinema Salonları’nda gerçekleştirilen bölümünde Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri ve Yarışma Dışı Gösterim Filmleri ile sinemaseverler yılın öne çıkan filmlerini izleme imkânı buldu.
ERÜ Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen Ulusal Kısa Metraj Yarışma Filmleri gösterimlerinin yanı sıra “Bağımsız Yapımlar İçin Ortak Yapım Süreci” ve “Anadolu Belge Ekolü” isimli iki panel gerçekleştirilerek sinema ve filmlere dair merak edilenler konuşuldu.
Festivalin anlamlı etkinliklerinden biri olan ve sinemaseverler ile Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise’de buluşan “Yeşilçam Sergisi” Türk Sineması’nın büyük değerlerini sergideki fotoğraflar aracılığı ile sinemaseverlerle buluşturmaya başladı. Festivalin gösterim ekibinde yer alan Eylem Soyuslu’nun sergi hakkındaki düşünceleri de festival açısından serginin önemini bir kez daha vurguladı. Festivalin bu yıl daha geniş bir kitleye ulaştığına dikkat çeken ve festivale olan ilgiden oldukça memnun olduklarını söyleyen Soyuslu, sinemaseverlerin “Yeşilçam Sergisi”nde Yeşilçam’ın kült olmuş birçok ismini görebileceğini ve sergi sayesinde böylesine önemli fotoğrafları sinemaseverler ile paylaşmaktan dolayı son derece mutlu ve gururlu olduklarını ifade etti. Soyuslu sergiye dair görüşlerini “İnsanların defalarca veya yıllar önce izledikleri filmlere ait sahneleri bir kare ile tekrar hatırlamalarını sağlıyoruz bu sergi ile birlikte. Bunun yanı sıra serginin tarihi bir mekânda olması ayrıca önemli çünkü buranın özel bir tarihi dokusu var ve içeri girdiğiniz zaman farklı şeyler hissediyorsunuz. Farklı bir dünyaya girdiğiniz bu mekanda gördüğünüz fotoğraflarla birlikte çok daha farklı şeyler hissediyorsunuz” sözleriyle devam ettirdi.
Festivalin ikinci gününde ayrıca ERÜ Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda TRT Ortak ve Dış Yapımlar Müdürü Faruk Güven ve yapımcı Halil Kardaş’ın katılımlarıyla Belkıs Bayrak moderatörlüğünde “Bağımsız Yapımlar İçin Ortak Yapım Süreci” konulu bir panel gerçekleştirildi. Üniversite öğrencilerinin katılımının ağırlıklı olduğu panel boyunca Faruk Güven ve Halil Kardaş öğrencilere bir kısa veya uzun metraj filmin senaryoyu yazma aşamasından başlayarak gerekli fonlardan destek alması ve sonrasındaki yolculuğuna dair temel ama önemli bilgileri paylaştılar. Faruk Güven söz aldığı süre boyunca TRT Ortak Yapım olarak herhangi bir sinema filmine nasıl ortak yapımcı olduklarına, filme verdikleri destek oranına, TRT’nin bu seneye kadar ve bu yıldan itibaren yapmış olduğu değerlendirme kriterlerine dair bilgiler paylaştı. Sistemin daha profesyonel bir seçim sürecine dahil olması için kurdukları “TRT 12 Punto”ya dair bilgiler de veren Güven, filmlerin değerlendirilme ve diğer tüm süreçlerindeki hassas sürece dair aşamaları anlattı. Söz aldığı süre boyunca Halil Kardaş da kısa metraj film projelerini hayata geçirmek isteyenler için çeşitli platformlar aracılığıyla şanslarını denemelerini ve bu yolda atılması gereken ilk adımı korkusuzca atmalarını tavsiye etti. Kardaş, sözlerine “Projeleriniz platformlar tarafından seçildiği zaman projenizi devam ettirme açısından daha da istekli oluyorsunuz. Ortak Yapım Platformu’na seçildiğiniz takdirde orada sizi birçok kişi ile tanıştırıyorlar ve onlara projenizi sunma imkânı buluyorsunuz. Bu sürecin ardından herhangi bir yapımcı filminizi beğendiği takdirde filminizin bir kısım bütçesini bu yolla karşılamış oluyorsunuz. Bu ortak yapımcılar projenize maddi destek olarak katkı vermese dahi ekip, ekipman, sanat yönetmeni, post prodüksiyon, ses tasarım ve miksajı gibi birçok alanda destek olabiliyor” şeklinde devam etti. Panel, Faruk Güven ve Halil Kardaş’ın öğrencilere yönelik tavsiyeleri ile sona erdi.
Festivalin Kayseri Park Sinema Salonları’nda gerçekleştirilen Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri ayağında ise gün içinde yarışma filmlerinin gösterimleri yapıldı ve film ekipleri de filmlerle ilgili sinemaseverlerden gelen soruları yanıtladı. Uygulayıcı yapımcı Mustafa Karadeniz, yönetmen Eylem Kaftan ve oyuncu Burcu Salihoğlu’nun katıldığı “Kovan” filminin gösterimi de sinemaseverler tarafından takip edilen filmlerden biriydi. Film sonrası söyleşide filme dair soruları cevaplayan filmin yönetmeni Eylem Kaftan filmin çıkış noktasının belgeselcilik yaptığı yıllara dayandığını ve bu belgesel sayesinde tanıdığı Karadenizli bir genç kadının yaşanmış gerçek bir hikayesinden oldukça etkilenerek filmini oluşturduğunu belirtti. Filmin uygulayıcı yapımcısı Mustafa Karadeniz de filmin yapım sürecinde yaşadıkları zorluklara dair izlenimlerini paylaştı. Ambulansın dahi iki saatte gelebildiği zorlu coğrafi koşullarda filmi çektiklerine ve çekim süreçlerinde de zaman zaman arılarla karşı karşıya kaldıkları zorlu sürece dair izlenimlerini dile getirdi. Filmin oyuncularından Burcu Salihoğlu da “Bu film özelinde bizim en büyük şanslarımızdan bir tanesi doğru bir ekiple bir arada olmamızdı. Filmi çektiğimiz 33 gün boyunca sadece filmin iyi olmasına hizmet ettik ve orada yaşayanlar da bizlere çok destek olup ellerinden gelen yardımları esirgemediler” dedi.
Sergi, söyleşi, panel ve film gösterimleri ile sinemayla dolu geçen ikinci gününü geride bırakan 7. Kayseri Film Festivali’nde üçüncü gün heyecanı da dolu dolu yaşanacak.
7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ YÖNETİMİ’NDEN AÇIKLAMA
7. Kayseri Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Aidiyet” filminin yönetmeninin sosyal medya hesabında yayımlanan açıklamasına istinaden Kayseri Film Festivali Yönetimi de bir açıklama yaptı.
7. Kayseri Film Festivali çerçevesinde gerçekleştirilen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda, Yarışma Başvuru Yönetmeliği’nin “Yapımlar izleyiciye ve seçici kurula festival yürütme kurulunun uygun göreceği salonlarda ve yaptığı izlenceye göre sunulur. Festival süresince yapılan gösterimler için (televizyon hariç) filmlerin yapımcılarından ayrıca izin alınmaz.” maddesine dayanılarak festival kararıyla yapımlar, tüm jüri üyelerinin birlikte hazır bulunduğu ve teknik imkanlarla donatılmış özel bir salonda gösterilmiştir.
Aidiyet filminin yasal sorumluları, filmlerinin festivalin belirlediği salonda jüri tarafından toplu halde harici disk ya da link gösterimi ile izlenmesine izin vermemiş ayrıca filmini ayrıcalıklı bir konuma getirme talebinde bulunarak diğer filmlerin yönetmenlerine haksızlık yaptığı düşünülmektedir. Bu nedenle Aidiyet filmi jüri izleme linki gönderilmediği için jüriler tarafından izlenememiştir. Yarışma katılım koşullarının “L” bendinde de yer alan “Yarışmaya başvurmuş eser sahipleri, festivalin başlangıç tarihinden 15 gün önce yazılı bir belge ile festival yürütme kuruluna başvurmak koşuluyla filmlerini yarışmadan çekebilirler” maddesine uymayarak ve yaptıkları açıklamalarla festivali itibarsızlaştırma girişiminde bulunmuşlardır.
7. Kayseri Film Festivali Yönetimi
25. GEZİCİ FESTİVAL BAŞLADI!
Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği 25. Gezici Festival, 29 Kasım Cuma günü başladı. Festivalin ilk gününde seyirciler tüm gösterimlere yoğun bir ilgi gösterdi. Film gösterimleri sonrasında gerçekleştirilen söyleşilerde Küçük Şeyler filminin yönetmeni Kıvanç Sezer, oyuncuları Alican Yücesoy, Başak Özcan, kurgucu Selda Taşkın ve Terazi Filmleri seçkisini hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven seyirciyle buluştu. 5 Aralık’a kadar Ankara’da devam edecek olan Gezici Festival, 6-8 Aralık’ta Sinop’ta, 9-12 Aralık’ta ise Kastamonu’da olacak.
Küçük Şeyler filminin gösteriminden sonra Ahmet Boyacıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide yönetmen Kıvanç Sezer, başrol oyuncuları Alican Yücesoy ile Başak Özcan ve filmin kurgucusu Selda Taşkın seyircilerin sorularını yanıtladı.
Seyircinin yüksek katılım gösterdiği, yer yer eğlenceli, yer yer derin bir sohbete dönüşen söyleşide Kıvanç Sezer, filmin çıkış noktalarından, ilk filmi Babamın Kanatları ile Küçük Şeyler arasındaki bağdan, filmdeki karakterlerden ve sinemasal esin kaynaklarından bahsetti. Seyircilerden gelen sorular üzerine filmin afişinde de kendini gösteren zebra figürünün filmdeki rolünü açıklayan ve son zamanlarda sık karşımıza çıkan intihar haberlerinin toplumsal işaretleri hakkındaki düşüncelerini paylaşan yönetmen Kıvanç Sezer, ilk filmiyle bu filmi arasındaki ton farkına dikkat çeken bir seyircinin sorusunu şöyle cevapladı: “Küçük Şeyler, Babamın Kanatları’nın devam filmi olmasa da, o filmin içinden çıkan bir film. Babamın Kanatları bir alt sınıf hikayesiydi. Burada bir orta sınıf hikâyesi ver. İki filmde de iş hayatı başat rol oynuyor. Kentsel kapitalizmin etkileri ilk filmde çok dramatik, burada ise yine dramatik ama aynı zamanda biraz komik ve saçma. Öyle ele alınıyor. Çünkü ilk filmdeki hikâye sulandıramayacağım bir hikâyeydi. Burada ise yakından bakınca trajik, uzaktan bakınca komik bir durum var. İkisi arasında bir denge kurmaya çalıştım. Dolayısıyla Babamın Kanatları ve Küçük Şeyler, benzerlikleri de olan iki film ama bir açıdan da bambaşka iki film.”
Alican Yücesoy ve Başak Özcan canlandırdıkları karakterlerle ilgili soruları cevaplarken filmin kurgucusu Selda Taşkın da çekim ve kurgu süreci hakkında bilgi verdi.
Fatih Özgüven Söyleşisi
Terazi Filmleri seçkisinde yer alan Louis Malle’in Saman Alevi (Le Feu Follet, 1963) filminin gösteriminden sonra seçkiyi hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven, seyirci karşısına çıktı. Önce film hakkında bilgi veren ve bu filmi seçmesinin sebepleri üzerine konuşan Fatih Özgüven, daha sonra seyircilerle herkesin izlenen filmle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştığı, son derece samimi bir söyleşi gerçekleştirdi.
GEZİCİ FESTİVAL’DE 30.KASIM CUMARTESİ
30 Kasım Cumartesi günü, Büyülü Fener Sineması’nda, 12.0O seansında, yılın en dikkat çekici canlandırma filmlerinden Bir Köpeğin Fantastik Hikâyesi (L’extraordinaire voyage de Marona); 14.00 seansında ünlü oyuncu Shia LaBeouf’ün kendi anılarına dayanarak yazdığı, Sundance Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan Altın Çocuk(Honey Boy); 16.45 seansında Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera ödülünü alan Annelerimiz (Nuestras madre); 18.30 seansında dünya galasını yaptığı Tribeca Film Festivali’nde senaryosu ve başrol oyuncularından Ali Atay’ın performansı ile ödüle layık görülen, Adana Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerini alan, Cenk Ertürk’ün ilk uzun metrajlı filmi Nuh Tepesi, yönetmenin ve yapımcı Alp Ertürk’ün katılımıyla gösterilecek. 21.00 seansında ise Berlin Film Festivali’nin Generation 14+ bölümünde en iyi film seçilen, Güney Koreli sinemacı Bora Kim’in ilk uzun metrajı Sinek Kuşu (Beol-sae) izlenebilir.
30 Kasım Cumartesi günü, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, 12.00 seansında Kısa İyidir I isimli kısa film seçkisi; 14.00seansında Tribeca Film Festivali’nde En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünü kazanan ve yılın en başarılı belgeselleri arasında yer alan Zaman Makinemiz (Our Time Machine); 16.30 seansında efsanevi müzisyen Leonard Cohen ile büyük aşkı Marianne Ihlen arasındaki 50 yıla yayılan fırtınalı ilişkiyi konu alan Marianne ve Leonard: Aşk Sözleri (Marianne & Leonard: Words of Love) ve 19.00 seansında Carl Theodor Dreyer’in filmi Söz (Ordet, 1955) sinema yazarı Fatih Özgüven’in hazırladığı Terazi Filmleri seçkisi kapsamında Özgüven’in sunumuyla gösterilecek.
GEZİCİ FESTİVAL’DE 1 ARALIK PAZAR
1 Aralık Pazar günü, Büyülü Fener Sineması’nda, 12.00 seansında geçtiğimiz günlerde başrol oyuncusuyla Altın Portakal kazanan film Üç Yaz (Três Verões); 14.00 seansında Karim Aïnouz’un Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde ödül alan ve önümüzdeki yıl Oscar yarışında Brezilya’yı temsil edecek filmi Görünmez Yaşam (A Vida Invisível); 16.45 seansında ünlü İngiliz oyuncu Billie Piper’ın dünya galasını Venedik Film Festivali’nde yapan ilk yönetmenlik denemesi Ayrık Otları (Rare Beasts); 18.30 seansında bu yıl Antalya Film Festivali’nin tarihinde bir rekora imza atarak En İyi Film dahil 11 ödülün sahibi olan Bozkır, yönetmen Ali Özel ile filmin oyuncuları Mücahit Koçak, Hakan Emre Ünal, Ozan Dağara, Elif Aydın ve filmin müziklerini yapan Hüseyin Özel’in katılımıyla gösterilecek. 21.00 seansında ise Josephine Mackerras’ın South By Southwest Film Festivali’nde ödül kazanan ilk uzun metrajı Alice seyirciyle buluşacak.
1 Aralık Pazar günü, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, 12.00 seansında Kısa İyidir II isimli kısa film seçkisi; 14.00seansında Timothy Greenfield-Sanders’ın Amerikan kültürünü ve edebiyatını derinden etkilemiş, siyahî edebiyatın daha görünür hale gelmesinde çok önemli rol oynamış yazar Toni Morrison’ın hayatını ele alan, ödüllü belgeseli Toni Morrison: Beni Oluşturan Parçalar (Toni Morrison: The Pieces I Am) gösterilecek. 16.30 seansında, Amerikan Sinemasının Kadın Öncüleri bölümü kapsamında programda yer alan Shirley Clarke’ın 1961 yapımı filmi Torbacı (The Connection), festivalin konuğu olan İranlı belgeselci, yazar ve küratör Ehsan Khoshbakht’ın sunumuyla izlenebilecek. 19.00 seansında ise Luis Buñuel’in Tristana (1970) filmi Terazi Filmleri seçkisini hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven’in sunumuyla seyirciyle buluşacak.